Can you Say... These CONTRACTIONS? 👉English Pronunciation

Bu Kısaltmaları söyleyebilir misiniz? | 👉 İngilizce Telaffuz

Well hey there! I'm Emma from mmmEnglish!

Herkese merhaba! Ben mmmEnglish' den Emma!

So I've been talking about modal verbs

Şimdi size modal fiilleri anlatacağım.

over the last few weeks, about all of their different uses.

Geçen hafta onların farklı kullanımlarını anlatmıştım.

Now, don't worry if you missed out on them,

Şimdi, eğer unuttaysanız endişelenmenize gerek yok

the links are right here.

linkleri sağ üst kısımda.

But one way to make sure that you don't miss out on

Ama kaçırmamak için bir yol var

any of my weekly English lessons here is to subscribe!

haftalık ingilizce derslerim burada abone ol butonunda!

Subscribe by clicking the red button down there.

Kırmızı butona tıklayabilirsiniz.

You'll get a message telling you as soon as

mmmEnglish kanalında yeni bir video yayınlandığında

there's a new lesson here on the mmmEnglish channel,

yeni bir mesaj alacaksınız,

so you can keep studying with me and keep up-to-date

Böylelikle benimle birlikte çalışabilirsiniz ve

with all of the new lessons.

yeni videolarımla devam edebilirsiniz.

Okay so we've been talking about modal verbs a lot

Tamam, şimdi hep beraber bu dersimizde modal fiillerden bahsedeceğiz..

and in this lesson

I want to focus on the way

Onları size anlatırken çıkardığım seslere

that they sound when they're spoken.

odaklanmanızı istiyorum.

So this is a pronunciation lesson.

Bu yüzden bu dersimiz telaffuz dersi.

That means you have to be ready to join in!

Bu demek oluyor ki bana katılmaya hazır olun.

Say the words out loud with me.

Kelimeleri benimle birlikte yüksek sesle söyle.

You must do this!

Bunu yapmalısın!

Well, you must do it

Şey, sen eğer telaffuzunu düzeltmek istiyorsan

if you want to improve your pronunciation

bunu yapmalısın

and I'm pretty sure that you do.

ve ben senin bunu yapabileceğine inanıyorum.

Let's get our modal verbs up on the screen.

Şimdi modal fiillerimizi ekranda görelim.

We've got could, should, would, may, might, can, will,

Could,shoul,would,may,might,can,will,

must and shall.

must ve shall kiplerimiz var.

For the record, I hardly ever use shall

Bilginiz olsun, ben sıklıkla shall(acak) kullanırım

and amongst all of my native English speaking

ve anadilim ingilizceyi

friends and family,

ailem ve arkadaşlarım ile konuşurken

I hardly ever hear it.

sıklıkla duyarım.

It's quite formal

Bu oldukça resmidir

and perhaps even a little old-fashion now.

ve şimdilerde eskidi.

It's the kind of thing that I would hear

Bu anneannem konuşurken

my English grandma say

duyduğum bir kelime

but not my friends.

fakat arkadaşlarımlayken duymam.

So I'm actually just going to remove it from this lesson.

Bu yüzden ben bu kelimemizi bu dersimizden kaldırıyorum.

I'm going to get in trouble for that!

Bunun için başım belaya girecek!

But I want to focus this pronunciation lesson

Ben telaffuza odaklanmak istiyorum

on contractions

shall nadiren anlaşmalar

and 'shall' is very rarely contracted anyway.

ve sözleşmelerde kullanılır.

And one final disclaimer.

ve son bir uyarı.

You are practising with me and my

Siz benimle ve benim

Australian accent here,

Avusturalya aksanımla alıştırma yapıyorsunuz.

which is a reasonably standard one

Makul aksanlardan biridir

but there are differences between

ama

native English-speaking accents.

anadili ingilizce olan birisinin aksanıyla arasında farklılıklar var.

Okay enough of that,

Tamam bu kadarı yeter,

let's just get started with these words,

hadi bu kelimelerle başlayalım,

'could', 'should' and 'would'.

'could', 'should' ve 'would'.

Now the first thing

Şimdi burada

that you need to pay attention to here

dikkat etmeniz gereken ilk şey

is that the L in all of these three words is silent.

bu üç kelimedeki L sessiz harftir.

Don't try and pronounce that out.

Telaffuz etmeye çalışmayın.

It's actually easier than you think!

Bu düşündüğünüzden daha kolay!

'Would' is pronounced just like 'wood'

'Would' 'ahşap' gibi telaffuz edilir

and 'could' and 'should' are also the same.

ve could ile should da aynıdır.

Could, should, would.

Could, should, would.

So let's look at all of the possible contractions

O zaman bu modallar için

for these modals.

olası kaynaşmalara bakalım.

Now we learn in earlier lessons

Şimdi daha kolay derslerle öğreniyoruz

that any of these modal verbs

bu modal fiillerden herhangi birini

can be used to talk about the past

geçmiş hakkında konuşurken kullandığımızda

simply by adding 'have'

sadece sonrasına eklenen fiilden önce

followed by the past participle verb.

'have' eklenir.

So in spoken English 'have' is often contracted

Ancak ingilizce konuşurken anlaşmalarda have' i sıklıkla

or shortened.

kısaltarak kullanırız.

'Could have' is often said

'Could have' sıklıkla

could've.

could've şeklinde söylenir.

So the 'have' is shortened to just 've.

Böylelikle have sadece 've şeklinde okunur.

Now if you're listening to native English speakers

Şimdi eğer anadili ingilizce olan birisinden dinliyorsanız

you might not even hear that sound.

bu sesi asla duymadınız.

'Could have' can also sound like

'Could have' şunun gibidir

coulda.

coulda

You coulda brought the dog.

Köpeği getirebilirdin.

You could've. You could have brought the dog.

Yapabilirdin. Köpeği getirebilirdin.

And the contracted pronunciation of 'have' is the same

Ve 'have' in anlaşmalı telaffuzları

for all of the modal verbs.

tüm modal fiiller için aynıdır.

'Should have' becomes

'Should have'

should've

should've

or shoulda.

ve ya shoulda

We shoulda left earlier.

Daha önce ayrılmalıydık.

We should've left earlier.

Daha önce ayrılmalıydık.

'Would have' becomes

'Would have'

would've

would've

or woulda.

ya da woulda olur.

My dad would have known what to do.

Babam ne yapacağını biliyor olabilirdi.

My dad woulda what to do.

Babam ne yapacağını biliyor olabilirdi.

'Might' and 'have' become

'Might' ve 'have'

might've

might've

or mighta.

ya da mighta olur.

She mighta taken the keys.

Anahtarları almış olabilir.

She might have taken the keys.

Anahtarları almış olabilir.

'May' and 'have'

'May' ve 'have'

may've

may've

or even maya - if you're listening to a native speaker.

ya da eğer anadilde konuşanı dinlerseniz 'maya' olur.

I may have lost his address.

Onun adresini kaybetmiş olabilirim.

I maya lost his address.

Onun adresini kaybetmiş olabilirim.

'Must' and 'have' becomes

'Must' ve 'have'

must've

must've

or musta.

ya da musta olur.

We musta left our tickets in the car!

Biletlerimizi arabada bırakmış olmalıyız!

We must have left our tickets in the car!

Biletlerimizi arabada bırakmış olmalıyız!

Remember, it's okay to use these contractions

Unutmayın bu kaynaşmaları

in informal writing

gayri resmi yazışmalarda kullanmak sorun değil

but in formal writing, exams, reports and letters,

ancak resmi yazıda, sınavlarda, raporlarda ve mektuplarda,

use the full word 'have'.

'have' kelimesinin hepsini kullanmalısınız.

And if you are ever unsure, just write 'have',

Ve eğer çok resmi olduğundan emin değilseniz,

it's not too formal.

sadece 'have' yazmalısınız.

Okay so when we use

bu modal fiiller olumsuz bir cümlede,

these modal verbs in a negative sentence,

kullandığımız zaman

'not' is often contracted to the modal verb.

'not' modal fiile eklenir

They're pushed together - that's what a contraction is.

Bir araya getirildiler - bu bir anlaşmadır.

So 'could' and 'not' is contracted and it sounds like

Yani 'could' ve 'not' kaynaşarak ve şöyle oluyor

couldn't.

couldn't.

Shouldn't, wouldn't.

Shouldn't, wouldn't.

So the 'not' sounds like

Yani 'not' modal fiillerin sonunda

at the end of the modal verb.

şunun gibi okunuyor.

Okay let's go through this in a little bit more detail.

Tamam, bunu biraz daha ayrıntılı olarak ele alalım.

We've got /'kʊd/

Böyle alırız /kud/

/ənt/

/ənt/

/'kʊd(ə)nt/

/kudənt/

I couldn't believe it! It was such a surprise!

İnanamadım! Bu çok sürpriz oldu!

I couldn't believe it!

İnanamadım!

/'ʃʊd/

cud

/ənt/

ənt

/'ʃʊd(ə)nt/

(kudınt)

Shouldn't we wait for Sam?

Sam'i beklememiz gerekmiyor mu?(Sam'i beklememeli miyiz)

Shouldn't we wait?

Beklememeli miyiz?

/'wʊd/

wud

/ənt/

ənt

/'wʊd(ə)nt/

wudənt

They wouldn't ask you for money

Gerçekten ihtiyaç duymadıkça

unless they really needed it.

Senden para istemeyeceklerdi

They wouldn't ask you.

Sana sormayacaklardı

/'mʌɪt/

/ənt/

/'mʌɪt(ə)nt/

or /'mʌɪt(ə)nt/ depending on the accent.

or /'mʌɪt(ə)nt/ aksana bağlı olarak.

You mightn't believe me, but I'm telling the truth!

Bana inanamayabilirsin, ama doğruyu söylüyorum!

You mightn't believe me!

Bana inanamayabilirsin!

/ˈmʌs/

/ənt/

/ˈmʌs(ə)nt/

Notice that the middle 'T' is not pronounced

Ortadaki 'T' asla

in the negative form.

negatif cümlelerde telaffuz edilmez.

It's mustn't,

mustn't denir

not must-n't.

must-n't denmez

You mustn't wear those shoes in the house.

Bu ayakkabıları evde giymemelisin.

You mustn't wear those shoes.

Bu ayakkabıları giymemelisin.

Now of course, there are a few irregular negatives

Elbette, zaten bildiğiniz

which you already know.

birkaç düzensiz negatif var.

'Will not' is won't.

'Will not' won't dur.

'Can not' is can't.

'Can not' can't dır.

'Shall not' is shan't.

'Shall not' shan't dır.

And 'may' doesn't even contract with 'not'.

ve 'may' 'not' ile kaynaşmaz.

You just need to say 'may not'.

sadece 'may not' dersin

Okay so now are you ready for level 10

Tamam, şimdi 10. seviye telaffuz alıştırmasına

pronunciation training?

hazır mısın?

These contractions get a little bit more difficult

Bu kaynaşmalar biraz daha zorlaşıyor

when we start using negative modal verbs

negatif modal fiiller kullanmaya başladığımızda

to refer to the past with 'have'.

geçmişten have ile bahsettik.

Then we have a structure that looks like this:

Öyleyse şuna benzeyen bir yapımız var:

the subject with the modal verb

özne modal fiille

with 'not', 'have'

not, have

and then the past participle verb.

ve sonra geçmiş fiil.

And yes, all three words

Ve evet, bu 3 kelimeyi

can be contracted together in spoken English.

ingilizce konuşurken kaynaştırabilirsiniz.

Okay get ready for this!

Tamam hadi başlayalım!

'Could not have'

could not have

couldn'tve.

couldn'tve

Although you'll never see it written like this in English

Her ne kadar İngilizce olarak böyle yazıldığını görmeseniz de

but you will hear it spoken like this, all the time,

ama anadili ingilizce olanların

by native English speakers.

her zaman böyle konuştuğunu duyacaksınız

I could not have done that.

Bunu yapamadım.

I could not have.

Bunu yapamadım.

I could not have done that.

Bunu yapamadım.

So 'should not have' becomes

Öyleyse 'should not have'

shouldn't've.

shouldn't've olur.

The kids should not have been in the room.

Çocuklar odada olmamalıydı.

The kids should not.

Çocuklar yapmamalı.

The kids should not have been in the room.

Çocuklar odada olmamalıydı.

'Would not have'

wouldn'tve.

He would not have approved this plan.

Bu planı onaylamazdı.

He would not have.

He would not have approved this plan.

Bu planı onaylamazdı.

'Might not have'

Might not have

mightn'tve.

mightn'tve.

She might not have heard you say that.

Bunu söylediğini duymamış olabilir.

She might not have.

She might not have heard you say that.

Bunu söylediğini duymamış olabilir.

'Must not have'

mustn't've.

They mustn't've.

They must not have brought their son.

Oğullarını getirmemiş olmalılar.

That one's tricky!

Bu zor!

So that's it for this pronunciation lesson.

Böylelikle bu telaffuz dersi için bu kadar yeter.

It was a lot to take in, wasn't it?

Dil hareketi çok fazla, değil mi?

A lot of tongue twisting.

Bir sürü dil bükme hareketi.

But you really should go back and watch

Ama gerçekten geri sarıp

this lesson a few times and practise out loud with me.

bu dersi birkaç kez seyretmelisin ve benimle yüksek sesle çalışmalısın.

Practise with me!

Benimle pratik yap!

You can't improve your pronunciation just by listening

Telaffuzunuzu sadece dinleyerek geliştiremezsiniz

can you?

değil mi?

You need to imitate me, you need to copy me

Beni taklit etmeniz gerekiyor,

as I say all of the different contractions

tüm farklı kaynaşmalarda yaptığım gibi

through this lesson and all of the example sentences.

bu ders boyunca ve tüm örnek cümlelerle beni kopyalamanız gerekiyor

In fact, imitating a native English speaker

Aslında, ana dili İngilizce olan bir kişiyi taklit etmek

is a really great way to practise and improve

pratik yapmak ve telaffuzu geliştirmek için gerçekten harika bir yoldur

your pronunciation.

It's going to help you to sound more natural

İngilizce konuştuğunuzda daha doğal sesler

as you speak English

çıkarmanıza yardımcı olacak.

because you can listen to the sounds

çünkü sesleri dinleyebilirsin

that you should be making

yapmalısın

and imitate them straight after.

ve hemen sonra taklit et.

Now if you want to keep practising like this,

Şimdi böyle alıştırma yapmak istiyorsan,

by imitating me,

beni taklit et,

then try one of my imitation lessons right here,

sonra benim videolarımdan birini

or here - that one's good as well.

buradan taklit etmeyi dene - bunlar en iyilerden birkaçı.

Thanks for watching and I'll see you

İzlediğiniz için teşekkürler,

next week for another lesson here on mmmEnglish.

önümüzdeki hafta mmmEnglish'de başka bir derste görüşürüz.

Bye for now!

Hoşça kalın!