Q&A 🙋🏻‍♀️Emma answers questions about Life & YouTube

Oh hey there this is Emma from mmmEnglish and

Oh hey, ben mmmEnglish'den Emma ve

today I'm gonna be answering your questions about me!

bugün benimle ilgili sorularınızı yanıtlayacağım!

Yep... I'm a little hot under the collar already!

Evet... Şimdiden biraz ateşlendim!

Even without a collar on!

Yakasız bile!

You've all been asking me lots of questions

Hepiniz bana

about my interests and my life.

ilgi alanlarım ve hayatım hakkında bir sürü soru soruyorsunuz.

Fair enough! We hang out together every week

Haklısın! Her hafta birlikte takılıyoruz

but I asked a few of you in my community here on

ama YouTube'daki topluluğumdan birkaçına

YouTube to ask me some questions that you're curious

bana cevaplarımı merak ettiğiniz bazı sorular sormalarını istedim

to hear my answers to.

.

So, I've picked a few of them to answer today.

Bu yüzden, bugün cevaplamak için birkaç tanesini seçtim.

But of course, if you've got a question

Ama tabii ki, bir sorunuz varsa

or maybe as I'm talking,

veya belki ben konuşurken,

you think you've got some other questions

you want to ask me, then make sure you add them

bana sormak istediğiniz başka sorularınız varsa, o zaman aşağıdaki yorumlara eklediğinizden emin olun

into the comments below.

.

I think I'll probably make another video like this soon.

Sanırım yakın zamanda buna benzer bir video daha çekeceğim.

Alright, so question number one is from Walid.

Pekala, bir numaralı soru Walid'den.

He asks, "How did you begin your experience

"YouTube deneyiminize nasıl başladınız

on YouTube?"

?" diye soruyor.

"How was the idea born?

"Fikir nasıl doğdu?

And Vasanth also asked, "Why did I start my channel?"

Ve Vasanth ayrıca, "Kanalımı neden açtım?" YouTube kanalını

I think I was quite flippant when I

açtığımda sanırım oldukça küstahtım

started the YouTube channel. At the time, I was

. O zamanlar

working in a language school in Vietnam

Vietnam'da bir dil okulunda çalışıyordum

and I was teaching adults and they were coming

ve ben de öyleydim. yetişkinlere ders veriyorlardı ve onlar

to classes maybe two hours a week.

derslere haftada belki iki saat geliyorlardı.

And you know, so they were really frustrated

Ve bilirsiniz, bu yüzden ilerlemelerinden dolayı gerçekten hüsrana uğradılar

with their progress.

.

Of course, being in Vietnam,

Tabii ki, Vietnam'da olduklarından, sınıf dışında

they couldn't really practise English a whole lot

pek fazla İngilizce pratik yapamıyorlardı

outside of the classroom.

.

So, I started creating these videos.

Yani , Bu videoları oluşturmaya başladım. O

I was trying at the time, I was experimenting,

zamanlar

to make some videos

that could kind of be like just hanging out with me.

benimle takılmak gibi olabilecek bazı videolar yapmaya çalışıyordum, deneyler yapıyordum.

If any of you have been right back to the start of

my videos on the YouTube channel,

YouTube kanalı,

you would know that I was doing a whole bunch of stuff,

bir sürü şey yaptığımı,

cooking food, teaching English by cooking and

yemek pişirdiğimi, yemek yaparak İngilizce öğrettiğimi

going to restaurants and chatting with people about

ve restoranlara gidip insanlarla yemek hakkında sohbet ettiğimi

food, eating food myself!

, kendim yemek yediğimi bilirdiniz!

So when I started, it was really about

Bu yüzden başladığımda, gerçekten

creating a different type of experience

farklı bir şey yaratmakla ilgiliydi.

of learning English than in a classroom.

Sınıfta olduğundan daha fazla İngilizce öğrenme deneyimi

And it was a lot of fun!

ve çok eğlenceliydi!

But it was a lot of work too! Like,

Ama aynı zamanda çok işti! Mesela

it would take me hours and hours

to film a video. I'd have the camera set up on one angle.

bir videoyu çekmem saatlerimi alırdı. Kamerayı tek açıda kurardım.

Of course, it was just me. I didn't have a team,

Tabii ki, sadece bendim. Bir ekibim,

a production team or anything, it was just me!

yapım ekibim falan yoktu, sadece bendim!

So I would film and then move the camera

Bu yüzden kamerayı çeker ve sonra kamerayı

to another angle and then bring it close to

başka bir açıya hareket ettirir ve ardından

zoom in and check out what was happening!

yakınlaştırmak ve neler olup bittiğini kontrol etmek için yakınlaştırırdım!

It was a lot of work!

Bir çok iş vardı!

Okay, so number two is from Marina, she asks,

Tamam, iki numara Marina'dan,

"Emma, what else do you do in your life

"Emma, ​​hayatında YouTube dışında başka ne yapıyorsun

besides YouTube?"

?" diye soruyor.

It's true! I don't ONLY do YouTube in my life!

Bu doğru! Hayatımda YALNIZCA YouTube kullanmıyorum!

So, there are other things that I do get up to.

Yani, üstesinden geldiğim başka şeyler var.

I'm really into food.

Gerçekten yemekle ilgileniyorum.

I don't know if you've noticed already, I've mentioned it

Daha önce fark ettiniz mi bilmiyorum,

about six times but I love cooking, I love going out

altı kez bahsettim ama yemek yapmayı, dışarı çıkıp yemek

and eating, trying restaurants, going places with friends.

yemeyi, restoran denemeyi, arkadaşlarla bir yerlere gitmeyi seviyorum.

I love cooking for people, mostly.

Genelde insanlar için yemek yapmayı seviyorum.

If it was just me at home on my own one night, I would

Bir gece evde tek başıma olsaydım,

probably just cook a piece of toast

muhtemelen bir parça tost pişirirdim

but I love cooking for other people

ama diğer insanlar için yemek yapmayı seviyorum

and I also really love travelling

ve ayrıca seyahat etmeyi gerçekten seviyorum

and you know doing adventurous, outdoor things.

ve bilirsiniz maceralı, açık hava şeyleri yapmayı.

But I also work a lot. Like, quite a lot.

Ama aynı zamanda çok çalışıyorum. Oldukça fazla.

I work on my channel but I also work on another

Kanalım üzerinde çalışıyorum ama aynı zamanda

really special, amazing project.

gerçekten özel, harika başka bir proje üzerinde çalışıyorum.

I spend most of my time working on that project.

Zamanımın çoğunu bu proje üzerinde çalışarak geçiriyorum.

Now, you might have found something

Şimdi,

in your life like this, that lights you up.

hayatında buna benzer seni aydınlatan bir şey bulmuş olabilirsin.

I literally leap out of bed every day because I'm so

Her gün tam anlamıyla yataktan fırlıyorum çünkü

excited about getting to work.

işe gideceğim için çok heyecanlıyım.

The Ladies' Project is an online community.

Bayanlar Projesi çevrimiçi bir topluluktur.

It supports women who are learning to speak English

İngilizce konuşmayı öğrenen kadınları destekler

and our focus is on helping women to overcome

ve odak noktamız, kadınların konuşma korkularının üstesinden gelmelerine yardımcı olmak ve

their fears of speaking, to support them

as they take on new challenges with their English.

İngilizceleriyle yeni zorlukların üstesinden gelirken onları desteklemektir.

So we help them to meet and connect with other

Bu nedenle,

women from different cultures around the world

to help them to find speaking partners in a really safe,

gerçekten güvenli, destekleyici bir çevrimiçi ortamda konuşma ortakları bulmalarına yardımcı olmak için dünyanın dört bir yanındaki farklı kültürlerden diğer kadınlarla tanışmalarına ve bağlantı kurmalarına yardımcı oluyoruz

supportive online environment.

. Bu

So even just conceiving and then creating

yüzden böyle bir topluluğu tasarlamak, sonra yaratmak

and now managing a community like this

ve şimdi yönetmek bile şimdiye

has been the most challenging thing that I've ever done.

kadar yaptığım en zorlayıcı şey oldu.

I've had to acquire a whole bunch of new skills;

Bir sürü yeni beceri edinmek zorunda kaldım; dünyada varlığından

solve so many problems that I just didn't even know

bile haberdar olmadığım o kadar çok sorunu çözdüm

existed in the world

and I've had to step up and manage a team as well.

ve bir ekibi de hızlandırmak ve yönetmek zorunda kaldım.

And incredibly, my fiance, Shah, has become

Ve inanılmaz bir şekilde, nişanlım Shah

my business partner through this whole process

tüm bu süreç boyunca benim iş ortağım oldu

and we work on this amazing creation together

ve her gün bu harika yaratım üzerinde birlikte çalışıyoruz

every single day.

.

And I literally could not have come to the point

Ve onsuz tam anlamıyla şu an olduğum noktaya gelemezdim

where I'm at without him.

. Gerçekten ilginç ve anlamlı konular hakkında iki haftada

We follow a program of conversations and lessons

bir sohbet ve ders programını takip ediyoruz

every fortnight about really interesting

and meaningful topics.

.

We talk about family and relationships,

Aile ve ilişkiler,

travel, culture and food and our careers.

seyahat, kültür ve yemek ve kariyerlerimiz hakkında konuşuyoruz.

We also talk about some of the challenges that women

Ayrıca kadınların karşılaştığı bazı zorluklardan da bahsediyoruz

face and we help each other to overcome

ve bu zorlukların bazılarının üstesinden gelmek için birbirimize yardımcı oluyoruz

some of those challenges.

.

It's really English for the real-world, ladies!

Gerçek dünya için gerçekten İngilizce, bayanlar!

And if you want to check it out if you want to have a look

Ve bir göz atmak isterseniz,

check out this link here or in the description.

bu bağlantıya buradan veya açıklama kısmından göz atın.

I'll take you on a tour of what it's like inside.

Seni içerisinin nasıl olduğuna dair bir tura çıkaracağım.

Alright on we go. Question number three, Tracy asked,

tamam gidiyoruz Üçüncü soruda Tracy,

"What's the difference between teaching online and

"Çevrimiçi öğretim ile okullarda öğretim arasındaki fark nedir

teaching in schools? Why is teaching online better?"

? Çevrimiçi öğretim neden daha iyi?" diye sordu.

I don't know whether it is better, Tracy. I think that

Daha iyi olup olmadığını bilmiyorum, Tracy.

it's different and

Bunun farklı olduğunu düşünüyorum ve

there are reasons why I love teaching English online.

çevrimiçi İngilizce öğretmeyi sevmemin nedenleri var.

I love that I can help and support

a wide range of students,

often students who, you know, may not

Çoğu zaman, bilirsiniz,

ever have the chance to be in a classroom

with a native English teacher. They may, you know,

anadili İngilizce olan bir öğretmenle aynı sınıfta olma şansına sahip olmayan öğrenciler olmak üzere çok çeşitli öğrencilere yardım ve destek olabilmeyi seviyorum. Biliyorsunuz,

not even really be able to afford having regular classes

düzenli derslere bile paraları yetmeyebilir

but I can show up and be there to support them

ama ben bu kanalda her hafta gelip onları desteklemek için yanlarında olabilirim

every single week on this channel.

.

But one thing that I really, really miss about teaching

Ama bir sınıfta öğretmenlikle ilgili gerçekten ama gerçekten özlediğim bir şey,

in a classroom is about being physically

surrounded by my students and you know,

öğrencilerim tarafından fiziksel olarak çevrelenmek ve bilirsiniz,

really getting to know them and

onları gerçekten tanımak ve onların

understanding what some of their frustrations

bazı hayal kırıklıklarının

and challenges are and being able to

ve zorluklarının ne olduğunu anlamak ve

make a significant impact on their lives

önemli bir etki yaratabilmektir. yaşamları

and the way that they are learning English.

ve İngilizce öğrenme biçimleri.

I guess the only other thing that I would mention is that

Sanırım bahsetmek istediğim diğer tek şey,

online teaching gives me, in my personal life,

çevrimiçi öğretimin bana kişisel hayatımda

quite a bit of flexibility. I travel a lot,

epeyce esneklik sağlaması. Çok seyahat ediyorum,

I have family in different places

farklı yerlerde ailem var, bu

so I'm constantly moving around. I mean,

yüzden sürekli hareket ediyorum. Yani,

it really is a privilege to have a job where I can do that.

bunu yapabileceğim bir işe sahip olmak gerçekten bir ayrıcalık.

I can take my work with me and I can do it

İşimi yanımda götürebiliyorum ve

from anywhere.

her yerden yapabiliyorum. Bu arada,

There are also some downsides to that as well

bunun da bazı dezavantajları var

just by the way, like I literally,

, tıpkı benim kelimenin tam anlamıyla,

you know, hardly ever have a day off.

bilirsiniz, neredeyse hiç boş günüm yok gibi.

I've always got my work with me and

İşim her zaman yanımdadır ve

it's not really an excuse when you go on holidays

tatile çalışmamak için gittiğinizde bu gerçekten bir mazeret değildir

to not work because I've got my computer,

çünkü bilgisayarım var,

I've got my phone so the work-life balance side of things

telefonum var bu yüzden iş-yaşam dengesi tarafı o

is not as perfect as, you know,

kadar mükemmel değil bildiğiniz gibi,

the idea of flexibility sounds and working for yourself.

esneklik fikri kulağa hoş geliyor ve kendiniz için çalışıyor.

Okay Odette has asked,

Okay Odette,

"Have you ever had self-doubt when you need to

"Başka bir adım atmanız gerektiğinde hiç kendinizden şüphe duyduğunuz oldu mu

take another step?

? '

Do you ask yourself, 'Can I really make this happen?

Bunu gerçekten gerçekleştirebilir miyim?

What if I fail how do we overcome self-doubt?'"

Ya başarısız olursam, kendimize olan şüphemizi nasıl yeneriz?' diye kendinize soruyor musunuz?"

My gosh this is such a good question!

bu çok iyi bir soru!

I have,

I experience self-doubt daily.

Her gün kendimden şüphe duyuyorum.

There, like I said, there have been some huge changes

Orada, dediğim gibi, bazı büyük değişiklikler

and challenges that have come up, you know, through

ve zorluklar ortaya çıktı, bilirsiniz,

running my own business, you know,

kendi işimi yürüterek, bilirsiniz,

starting The Ladies Project, running a YouTube channel,

The Ladies Project'i başlatarak, bir YouTube kanalı yöneterek

and you know, I'm constantly filled with self-doubt

ve bilirsiniz, sürekli doluyum kendimden şüphe duyuyorum

but I think the way that I deal with self-doubt

ama sanırım kendimden şüphe duymayla başa çıkma yolum

is by accepting that it's there.

onun orada olduğunu kabul etmek.

I know that I'm always always

Her zaman

going to be doubting myself.

kendimden şüphe edeceğimi biliyorum.

Accepting that it's there and then moving forward

Orada olduğunu kabul etmek ve sonra ne olursa

regardless. So moving forward despite those feelings

olsun ilerlemek. Bu yüzden, kendinden şüphe duyma duygularına rağmen ilerlemek,

of self-doubt because what I've found in all of my

çünkü tüm

experience of teaching, building a business,

öğretmenlik, iş kurma,

you know, working in an office, building a career,

bilirsiniz, bir ofiste çalışma, kariyer geliştirme,

learning a language is that

dil öğrenme deneyimlerimde bulduğum şey, bir kez

once you do something, once you try something

yaptığınızda, Bir şeyi bir kez denediğinde

only two things can happen.

sadece iki şey olabilir.

One is that you surprise yourself and you feel like

Birincisi, kendinizi şaşırtıyorsunuz ve

I really didn't need to worry about that so much

bu konuda gerçekten endişelenmeme gerek yokmuş gibi hissediyorsunuz, o kadar da

it wasn't as bad as I thought.

düşündüğüm kadar kötü değildi.

And the second thing is,

Ve ikinci şey,

if you mess up and make a mistake or you

eğer hata yaparsanız ve yanlış bir

make a bad call, you do something wrong

arama yaparsanız, yanlış bir şey yaparsanız,

all it does is show you what you shouldn't do next time

tek yaptığı size bir dahaki sefere neyi yapmamanız gerektiğini

or how you can improve the next time

veya bir dahaki sefere

and the next time feels a little easier because you've

ve sonraki sefere nasıl geliştirebileceğinizi göstermektir. zaman biraz daha kolay geliyor çünkü sen

had that experience and you know what not to do.

o deneyimi yaşadın ve ne yapmaman gerektiğini biliyorsun.

So when it comes to self-doubt, I have it every day

Kendimden şüphe duymaya gelince, bunu her gün yaşıyorum

but my strategy, my personal strategy,

ama benim stratejim, kişisel stratejim,

is to recognise that it's there

bunun orada olduğunu kabul etmek

but move on regardless.

ama ne olursa olsun devam etmek.

Okay, so Rasha asked, "What inspires or motivates you?"

Tamam, Rasha sordu, "Sana ilham veren veya motive eden nedir?"

I think it might be a little cliche but it's true

Sanırım biraz klişe olacak ama

that the determination of my students

öğrencilerimin

is what inspires me and a huge desire to help them

bana ilham veren kararlılıkları ve hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olma konusundaki büyük arzuları olduğu doğru

to reach their goals.

. Bir dil öğrenmek için üstesinden gelmeniz gereken zorluklardan

I'm just constantly blown away

sürekli olarak etkileniyorum

and completely inspired by

ve tamamen ilham alıyorum

the challenges that you have to overcome to learn

a language. I mean learning a language is hard,

. Demek istediğim, bir dil öğrenmek zordur,

it takes a commitment that you put in

over many, many, many, years and

çok, çok, çok yıllar boyunca verdiğiniz bir taahhüt gerektirir ve bilirsiniz,

you know, the frustrations of not making progress and

ilerleme kaydedememenin hayal kırıklıkları ve

you know, difficulties that come up in your life,

bilirsiniz, hayatınızda ortaya çıkan zorluklar,

it really takes stamina to

gerçekten dayanıklılık gerektirir

to succeed to the point where you people are at

Sizin bulunduğunuz noktaya gelmeyi başarmak

and that's what inspires me and anything that I can

ve bana ilham veren şey bu ve

do to help you and support you on your journey

yolculuğunuzda size yardımcı olmak ve sizi desteklemek için yapabileceğim her şey

is an actual blessing for me.

benim için gerçek bir nimet.

Number six, the question is, "Where do you live?" So

Altıncı soru, "Nerede yaşıyorsun?" Bu yüzden

I am Australian, I think most of you know that though

ben Avustralyalıyım, sanırım çoğunuz bunu biliyor ama

people still get confused because of my accent.

yine de aksanım yüzünden insanların kafası karışıyor.

I live in Perth in the west of Australia

Avustralya'nın batısındaki Perth'te yaşıyorum

and it's a beautiful, beautiful city. I love living here.

ve çok güzel bir şehir. Burada yaşamayı seviyorum.

The weather is mostly glorious,

Hava çoğunlukla muhteşem,

the summer time is incredible, the water is crystal clear,

yaz saati inanılmaz, su berrak,

the sky and the air is clear,

gökyüzü ve hava berrak,

sunny, most of the time and that really suits my lifestyle.

güneşli, çoğu zaman ve bu gerçekten benim yaşam tarzıma uygun.

But originally I'm from Melbourne in the east of Australia

Ama aslen Avustralya'nın doğusundaki Melbourne'luyum

and that's where all of my family is from and I'm

ve tüm ailem oradan geliyor ve

often back there visiting them.

sık sık onları ziyarete gidiyorum.

I've got family in Brisbane, another city in Australia,

Avustralya'nın başka bir şehri olan Brisbane'de ailem var,

so I'm moving around a fair bit. I've also got family

bu yüzden biraz dolaşıyorum.

in Malaysia and in Thailand and in the UK.

Malezya'da, Tayland'da ve Birleşik Krallık'ta da ailem var.

So like I said before, I really value the flexibility

Daha önce de söylediğim gibi,

that I've created in my life through YouTube

YouTube

and through my online business and it allows me

ve çevrimiçi işimle hayatımda yarattığım esnekliğe gerçekten değer veriyorum ve bu, hayatımda gerçekten

to spend time with the people that I really care about

değer verdiğim insanlarla zaman geçirmeme olanak tanıyor

in my life and I think that's a really special thing.

ve bence bu gerçekten harika bir şey. Özel Düşünce.

So, Nitin is asking,

Nitin,

"What is your favourite book and author?"

"Favori kitabınız ve yazarınız hangisi?" diye soruyor.

One that really stands out for me is

Benim için gerçekten öne çıkanlardan biri,

Shantaram by Geoffrey David Roberts

Geoffrey David Roberts'ın Shantaram'ı

and the reason why I love that book is it's

ve bu kitabı sevmemin nedeni,

it's so vividly descriptive of every aspect in the book

kitaptaki her yönü çok canlı bir şekilde tanımlaması

and I love just getting completely sucked into a book,

ve kendimi tamamen bir kitabın içine çekmeyi,

to feel like you're there in that moment.

sen gibi hissetmeyi seviyorum. işte o anda.

The other thing that I love about it is that it's

Bununla ilgili sevdiğim diğer bir şey de

it's quite challenging because it really,

oldukça zorlayıcı olması çünkü gerçekten,

I guess, asks you to think

sanırım sizden

maybe a little differently about good and evil

iyi ve kötü, doğru ve yanlış hakkında belki biraz farklı düşünmenizi istiyor

and right and wrong.

.

It presents a guy who, you know, was in jail in Australia

Avustralya'da hapiste olan,

who escaped prison and fled to India and he

hapishaneden kaçıp Hindistan'a kaçan ve

started working for, you know, some of the gangs

bazı çeteler için çalışmaya başlayan

and got involved in drugs and stuff like that

ve uyuşturucu ve bunun gibi şeylere bulaşan

but he also set up a hospital in one of the biggest slums

ama aynı zamanda bir hastane kuran bir adamı anlatıyor. Bombay'daki en büyük gecekondu mahallelerinden birinde ve bunu

in Bombay and ran it himself and, you know,

kendisi yürüttü ve bilirsiniz,

through all of that work and it was all free,

tüm bu işler boyunca ve hepsi ücretsizdi,

completely free volunteering, you know,

tamamen ücretsiz gönüllülük, bilirsiniz,

you struggle to sort of feel like is this guy good?

bu adam iyi mi gibi hissetmek için mücadele ediyorsunuz?

Is he bad? And same with all the characters

O kötü mü? Ve hayatında karşılaştığı tüm karakterlerle aynı,

that he comes across in his life so it's one of my

bu yüzden benim

or it is my absolute favourite.

ya da mutlak favorilerimden biri.

It comes out on top every time.

Her seferinde zirveye çıkıyor.

Yelizaveta asks,

Yelizaveta,

"How can I be a good English teacher like you?"

"Nasıl senin gibi iyi bir İngilizce öğretmeni olabilirim?" diye soruyor.

Thank you Yelizaveta, that's a really sweet comment!

Teşekkürler Yelizaveta, gerçekten çok tatlı bir yorum!

And of course, you can be a good English teacher.

Ve tabii ki iyi bir İngilizce öğretmeni olabilirsiniz.

My advice is to

Benim tavsiyem,

is to really try and find your own personality.

gerçekten kendi kişiliğinizi bulmaya çalışmaktır.

Being comfortable and being sure in yourself

Rahat olmak ve kendinizden emin olmak,

allows you to really connect with other people.

diğer insanlarla gerçekten bağlantı kurmanızı sağlar.

It's okay to be passionate, it's okay to absolutely love

Tutkulu olmak sorun değil,

what you do, who you teach, what you teach.

yaptığınız şeyi, kime öğrettiğinizi, ne öğrettiğinizi kesinlikle sevmek sorun değil.

Don't hide your passion for your work,

İşinize olan tutkunuzu saklamayın,

everything should come through your lessons.

her şey derslerinizden gelmeli.

Anyone can learn, anyone can learn how to teach

Herkes öğrenebilir, herkes

something, how to transfer information from your mind

bir şeyi nasıl öğreteceğini, senin zihnindeki bilgiyi başkasınınkine nasıl aktaracağını öğrenebilir, bunu

into someone else's, anyone can do that

herkes yapabilir

but the really successful teachers are the ones

ama gerçekten başarılı öğretmenler,

who show their personality and who capture

kişiliğini gösteren,

your attention and who draw you into their world.

dikkatini çeken ve seni kendine çeken öğretmenlerdir. dünya.

And that's what I think really inspiring teaching

Ve gerçekten ilham veren öğretimin

is all about.

tamamen bununla ilgili olduğunu düşünüyorum.

I love this last one! Sudhir asks,

Bu sonuncusuna bayılıyorum! Sudhir,

"When will you meet Lucy from English with Lucy?"

"İngiliz Lucy ile Lucy ile ne zaman tanışacaksınız?"

I have!

Sahibim!

I have! We made a couple of videos together

Sahibim! Kanallarımız küçükken birlikte birkaç video çekmiştik

way back when our channels were small

and we'd just started out

ve yeni başladık

and I happen to be visiting the UK for a couple of weeks

ve birkaç haftalığına Birleşik Krallık'ı ziyaret edeceğim, bu

so I called Lucy up or I messaged her and said

yüzden Lucy'yi aradım ya da ona mesaj attım ve

"Why don't we do it?"

"Neden olmasın" dedim. yaparız?"

So we did but that was years ago!

Biz de yaptık ama bu yıllar önceydi!

Hi everyone! Welcome to another mmmEnglish video

Herkese selam! Başka bir mmmEnglish videosuna hoş geldiniz

I am here in London and I have just run into another

Burada, Londra'dayım ve az önce başka bir

lovely English teacher, YouTube English teacher, it's Lucy

sevimli İngilizce öğretmeniyle karşılaştım, YouTube İngilizce öğretmeni, ben Lucy

Hello I'm Lucy from English with Lucy

Merhaba Ben Lucy ile English'ten Lucy

and I also have an English Channel.

ve benim de bir İngilizce Kanalım var.

I'm sure that a lot of my viewers also actually subscribe

İzleyicilerimin birçoğunun da size abone olduğundan eminim, bu yüzden bizi birlikte görmekten

to you so I'm sure they'll be very excited

büyük heyecan duyacaklarından eminim

to see us together! Yeah, surprise!

! Evet, sürpriz! O zamandan beri

We have both come so far since then.

ikimiz de çok yol kat ettik.

We catch up every now and again and kind of

Arada bir görüşüyoruz ve

chat about how our channels are going and what else

kanallarımızın nasıl gittiği ve başka neler

we're working on and I definitely, I agree,

üzerinde çalıştığımız hakkında bir tür sohbet ediyoruz ve kesinlikle, katılıyorum,

I think it's time we probably do something

sanırım yakında tekrar birlikte bir şeyler yapmanın zamanı geldi

together again soon.

.

Hopefully next year!

Umarim önümüzdeki yıl! Birleşik

I'm gonna be visiting the UK so fingers crossed

Krallık'ı ziyaret edeceğim, böylece

we can line something up.

bir şeyler ayarlayabiliriz.

If you've got any ideas or suggestions for what that

Bu videonun ne olabileceğine dair herhangi bir fikriniz veya öneriniz varsa

video could be, then make sure you drop them

, bunları aşağıdaki yorumlara yazdığınızdan emin olun,

in the comments below and I'll share it with Lucy!

ben de Lucy ile paylaşacağım!

So, this has been kind of fun!

Yani, bu biraz eğlenceli oldu! Sizinle

It's been cool hanging out in my lounge room

dinlenme odamda takılmak harikaydı

with you guys, I think I might have to do this a little more

, sanırım bunu biraz daha yapmalıyım,

it's much more comfortable than studio.

stüdyodan çok daha rahat.

If you have any other questions, maybe

Başka sorunuz varsa, belki bugün

some of the answers that I gave

verdiğim cevaplardan bazıları

today made you think: What!

sizi düşündürdü: Ne!

I've got ten more questions to ask you about that!

Bununla ilgili sana soracağım on soru daha var!

Then please add them into the comments below.

O zaman lütfen bunları aşağıdaki yorumlara ekleyin.

I'll probably try and make another video like this soon,

Muhtemelen yakında buna benzer başka bir video yapmaya çalışacağım,

answering some of your questions,

bazı sorularınızı yanıtlayacağım, benim, işim, kanalım, tutkularım ve hobilerim

helping you to learn a little bit more about me

hakkında biraz daha fazla şey öğrenmenize yardımcı olacağım

and my business and my channel and

my passions and my hobbies.

.

So if you've got any questions then do add them below.

Bu nedenle, herhangi bir sorunuz varsa, bunları aşağıya ekleyin.

Make sure you subscribe if you haven't already,

Henüz yapmadıysanız abone olduğunuzdan emin olun,

you really should have subscribed already,

gerçekten abone olmanız gerekirdi,

especially if you turn up to watch English lessons

özellikle de

here every week just like these ones

bunlar gibi her hafta burada İngilizce dersleri izlemeye geliyorsanız

but thanks for joining me today and I will

ama bugün bana katıldığınız için teşekkürler,

see you next week. Bye for now!

gelecek hafta görüşürüz. Şimdilik hoşça kal!