English Conversation Training ⚡️ Pronunciation Workout #1

Well hey there this is Emma from mmmEnglish!

Hey ordaki Selam ben mmmEnglish'den Emma!

How are you?

Nasılsın?

Over the past few months,

Geçtiğimiz birkaç ay boyunca,

many of you have written to me in the comments

Bir çoğunuz videolarımın altındaki yorumlarda

below my videos asking for help

İngilizce konuşma beceriniz ile alakalı

with your English speaking skills.

yardımımı istemişsiniz.

You want to sound more natural, more casual,

Tıpkı ana dili ingilizce olan biri gibi konuşurken

more like a native English speaker, right?

daha doğal ve daha rahat duyulmak istiyorsunuz değil mi?

Some of you also like my not so

Ayrıca bazılarınız benim çok ta

Australian, Australian accent and you want to practise

Avusturalyalı olmayan, Avusturalya aksanı mı sevmişsiniz ve bunun üzerine benim gibi

speaking like me.

konuşma pratiği yapmak istiyorsunuz.

Well today you're in luck because in this lesson,

Pek ala, bugün şanslı gününüzdesiniz çünkü bu dersimizde,

we're gonna have some fun doing exactly that!

tam olarak bunu yapacağız ve bunu yaparken de biraz eğleneceğiz!

Okay! Welcome to your first

Pekala! İlk İngilizce konuşma

English Conversation Workout!

antremanına hoşgeldin!

This is an intensive 'repeat after me' style lesson

Bu pekiştirmeli 'benden sonra tekrarla' tarzında

that's going to work those conversation muscles.

konuşma kaslarınızı çalıştıracağınız bir ders.

It's gonna help you to strengthen those speaking skills

Bu konuşma becerilerinizi güçlendirecek ve aynı zamanda dinleme becerilerinizi

and your listening skills at the same time.

güçlendirmenize yardımcı olacak.

We're gonna do a lot of speaking practice together

Çok kısa bir sürede birlikte çok fazla konuşma

in a short space of time so you need to be ready

pratiği yapacağız bu yüzden bana katılmaya hazır olman gerekiyor.

to participate. You've got to join in

Bugün bana katılmak zorundasın

and by the end of the workout today,

ve bugün antremanın sonunda

you're gonna feel more confident

bu yaygın konuşma ifadelerini kullandığında

and you're gonna sound more natural like a native

daha özgüvenli

English speaker when you use

ve ana dili ingilizce olan bir konuşmacı

these common conversation expressions.

gibi konuşacaksın.

Today's workout will focus on greetings

Bugünün çalışması selamlaşmalar

and introductions. We're going to practise

ve giriş üzerine olacak. İngilizce konuşma dilinde

some really common questions that you can ask

oldukça yaygın ve gündelik, sorabileceğin

or that you might be asked

ya da sana sorulabilecek

in a very casual and very common English conversation.

bazı sorular üzerine pratik yapacağız.

Before we get started, I want to make sure

Başlamadan önce,

that you're in a place where you feel comfortable talking

normal konuşma ses tonunda rahat bir şekilde konuşabileceğin bir yerde olduğundan

at your normal speaking volume.

emin olmak istiyorum.

And if you're able to avoid using your headphones,

Ve eğer kulaklığını kullanmaktan kaçınabilirsen

then do that too. That's so that you can hear me

kaçınmalısın. Bu sayede beni duyabilir

but also you can hear yourself clearly too.

ayrıca net bir şekilde kendini de duyabilirsin.

Now this workout is really simple you don't need to think

Şimdi, yapacağımız bu çalışma üzerinde fazla düşünmeni gerektirmeyen oldukça basit bir çalışma,

much, you just need to listen and repeat after me.

sadece dinlemeli ve benden sonra tekrar etmelisin.

We're gonna practise four sets of really simple English

Oldukça basit olan ingilizce ifadeleri dört set olarak çalışacağız.

phrases. Now these are gonna be phrases that you

Şimdi bu ifadeler

already know and you've probably read them

zaten bildiğin ve muhtemelen bir yerlerde okuduğun

or you've heard them during a casual conversation

ya da yerli insanların gündelik konuşmaları sırasında

with native speakers. But we're going to focus on your

duyduğun ifadeler. Ancak bugün biz senin

pronunciation and your expression today, okay?

telafuzuna ve ifade ediş şekline odaklanacağız tamam mı?

So you'll practise listening and then

Pekala şimdi dinleme becerisi üzerine pratik yapacaksın ve sonra

saying these questions just like native speakers do

bu soruları anadili konuşanların yaptığı gibi söylemek

with contractions, with linking and you know,

kasılmalarla, bağlantı ile ve bilirsiniz,

we'll play around a little with word stress as well.

kelime stresi ile de biraz oynayacağız.

So get ready to practise out loud guys. It's workout time!

Yüksek sesle egzersiz yapmaya hazırlanın. Egzersiz zamanı!

So when we meet with someone,

Yani birisiyle karşılaştığımızda,

whether it's someone we already know

zaten tanıdığımız biri olup olmadığı

or someone we're just meeting for the first time,

ya da ilk kez görüştüğümüz biriyle,

we almost always ask how they are, right?

neredeyse her zaman nasıl olduklarını soruyoruz, değil mi?

So for our first set, we're gonna practise some simple

İlk setimiz için biraz pratik yapacağız

phrases that all mean the same thing,

hepsi aynı anlama gelen ifadeler,

"How are you?"

"Nasılsın?"

So here we go.

İşte başlıyoruz.

Hi Tom, how are you?

Merhaba Tom nasılsın?

Good! So notice how it's like just one big word there.

İyi! Öyleyse nasıl büyük bir kelime olduğunu fark edin.

Do it again.

Tekrar yap.

Hi Tom, how are you?

Merhaba Tom nasılsın?

Last one.

Sonuncusu.

Hi Tom, how are you?

Merhaba Tom nasılsın?

Okay, now let's change the emphasis a little here.

Tamam, şimdi buradaki vurguyu biraz değiştirelim.

Hi Brooke! How are you?

Merhaba Brooke! Nasılsın?

So really stretch out that 'and' sound.

Yani bu 've' sesi gerçekten uzatın.

Doing this helps to sound really interested in the answer

Bunu yapmak cevaba gerçekten ilgi duymaya yardımcı olur

so if you know the person well but you haven't really

eğer kişiyi iyi tanıyorsan ama gerçekten bilmiyorsan

seen them for a while then using this intonation is great

onları bir süre gördüm sonra bu tonlamayı kullanmak harika

okay because it shows that you really care.

tamam çünkü gerçekten önemsediğini gösteriyor.

Hi Brooke! How are you?

Merhaba Brooke! Nasılsın?

Hi Brooke! How are you?

Merhaba Brooke! Nasılsın?

Alright let's try this one now.

Tamam şimdi bunu deneyelim.

Hey Steve, how you doing?

Hey Steve, nasılsın?

So notice that we've

Dikkat edin ki

dropped the verb 'be' here and this is something that's

burada 'olmak' fiilini düşürdüm ve bu

really common in spoken English.

İngilizce konuşmada çok yaygın.

Especially with really common phrases,

Özellikle çok yaygın ifadelerle,

frequently used phrases like these ones.

bunlar gibi sık kullanılan ifadeler.

Hey Steve, how you doing?

Hey Steve, nasılsın?

Hey Steve, how you doing?

Hey Steve, nasılsın?

All right, so now let's switch out 'doing' with 'going'

Pekala, şimdi 'gidiyor' ile 'yapıyor' diyelim

but you'll notice there's a couple of other changes

ama birkaç değişiklik daha fark edeceksiniz

when we do that.

bunu yaptığımızda.

Hey Angelina, how's it going?

Hey Angelina, nasıl gidiyor?

So you'll hear native English speakers say 'goin', 'going'..

Böylece anadili İngilizce olanların 'gidiyor', 'gidiyor' dediğini duyacaksınız.

Whatever. So just use which one is

Her neyse. Yani sadece hangisini kullan

the most comfortable for you.

sizin için en rahat.

Hey Angelina, how's it going?

Hey Angelina, nasıl gidiyor?

Hey Angelina, how's it going?

Hey Angelina, nasıl gidiyor?

And for the last one, something super, super casual.

Ve sonuncusu için, süper, süper rahat bir şey.

Hey mate, what's happening?

Hey dostum, neler oluyor?

In spoken English, it's really really common to hear

Konuşma İngilizcesinde duymak gerçekten çok yaygın

'happening' reduced down to just two syllables

'oluyor' sadece iki heceye indirgendi

but it is especially common in this expression, okay?

ama bu ifadede özellikle yaygındır, tamam mı?

Now it's still correct to say 'happening',

Şimdi 'oluyor' demek doğru,

"What's happening?" but it just

"Ne oluyor?" ama sadece

sounds more relaxed and more friendly

daha rahat ve daha dostane geliyor

when you reduce it down to happenin'.

onu aşağıya indirdiğinizde.

And of course, 'mate' is used to refer to a friend

Ve tabii ki, bir arkadaşa atıfta bulunmak için 'dostum' kullanılır

in Australia and it's also really common in England.

Avustralya ve İngiltere'de de çok yaygın.

So you could replace it with 'dude' or

Böylece 'ahbap' ile değiştirebilirsin

'man' or 'guys' or whatever

'adam' veya 'adamlar' ya da her neyse

but it's the same, same kind of expression.

ama aynı, aynı türden bir ifade.

Hey mate, what's happening?

Hey dostum, neler oluyor?

Hey mate, what's happening?

Hey dostum, neler oluyor?

Awesome work!

Mükemmel iş!

Now there are a lot of different combinations

Şimdi birçok farklı kombinasyon var

for greetings in English

İngilizce selamlar için

and from what we just practised now,

ve şimdi uyguladığımızdan,

you would have noticed that there's a lot of flexibility

çok fazla esneklik olduğunu fark ederdiniz

in spoken English, okay?

İngilizce konuşulur, tamam mı?

So try not to worry too much about perfection.

Bu yüzden mükemmellik hakkında çok fazla endişelenmemeye çalışın.

Native speakers really don't worry about perfection

Ana dili İngilizce olan kişiler gerçekten mükemmellik konusunda endişelenmezler

when it comes to introductions, okay?

tanıtımlar söz konusu olduğunda, tamam mı?

You don't have to be perfect, grammatically speaking.

Dilbilgisi açısından kusursuz olmak zorunda değilsiniz.

Okay, let's keep going, we're just warming up.

Tamam, devam edelim, sadece ısınıyoruz.

What are you doing?

Ne yapıyorsun?

When we're speaking with friends

Arkadaşlarımızla konuşurken

or even colleagues at work, we can use

hatta iş arkadaşlarımız bile kullanabiliriz

this expression to find out what's happening right now,

şu anda neler olduğunu öğrenmek için bu ifade,

but we often use it to find out what plans

ancak sık sık hangi planları bulmak için kullanırız

are in the future, what someone's plans are.

gelecekte, birinin planları nelerdir.

So it's a little question that can start a conversation

Konuşmaya başlayabilecek küçük bir soru

or a really useful one to help you

ya da size yardımcı olacak gerçekten yararlı

keep a conversation going.

konuşmayı sürdürmek.

Now in the next few phrases that we practise,

Şimdi uyguladığımız birkaç ifadede,

we're going to begin each question with 'so'

her soruya 'so' ile başlayacağız

because it helps to give the listener a clue

çünkü dinleyiciye bir ipucu vermeye yardımcı olur

that you're going to say something

bir şey söyleyeceksin

or you're going to ask something so it introduces you.

ya da bir şey soracaksınız, böylece sizi tanıtacak.

And I also want you to listen out for the stressed words

Ve ayrıca stresli kelimeleri dinlemeni istiyorum

and the way that we change the focus of the question

ve sorunun odağını değiştirme şeklimiz

by stressing certain words.

belirli kelimeleri vurgulayarak.

Listen out for 'what're you' instead of 'what are you'.

'Neyiniz' yerine 'neyindasın' sözünü dinle.

So this is the contracted form 'what are you'.

Yani bu sözleşmeli 'ne sensin' biçimidir.

So, what are you doing later on?

Peki, daha sonra ne yapıyorsun?

What are you doing later on?

Daha sonra ne yapıyorsun?

Now can you hear that flap 'T' there? It sounds

Şimdi oradaki 'T' kapağını duyabiliyor musunuz? Kulağa geliyor

more like a 'D'. 'Whatta', 'Whatta' , 'Whatta'

daha çok 'D' gibi. 'Whatta', 'Whatta', 'Whatta'

and then again 'later' , 'later'.

ve sonra tekrar 'sonra', 'sonra'.

This is really really common in Australian and

Bu Avustralya'da gerçekten çok yaygın ve

American English accents. And a quick note about

Amerikan İngilizcesi aksanları. Ve hakkında kısa bir not

'later on', okay?

'sonra', tamam mı?

You can assume that it means later on in that same day

Daha sonra aynı gün anlamına geldiğini varsayabilirsiniz.

if there's no extra information but you'll also hear people

fazladan bilgi yoksa, aynı zamanda

using it with longer time references as well.

daha uzun süre referansları ile kullanmak.

Later on in the week, later on in the year. Okay, so it's

Daha sonra hafta içinde, daha sonra yıl içinde. Tamam, bu yüzden

not a specific point in time but it's just

zaman içinde belirli bir nokta değil ama sadece

in the future at some point.

gelecekte bir noktada.

So what are you doing later on?

Peki daha sonra ne yapıyorsun?

So what are you doing later on?

Peki daha sonra ne yapıyorsun?

Great stuff!

Harika şeyler!

Let's practise some more now.

Şimdi biraz daha pratik yapalım.

So what are you doing tomorrow?

Yarın ne yapıyorsun?

What are you doing tomorrow?

Yarın ne yapıyorsun?

Now push the stress, transfer the stress onto 'you' okay?

Şimdi stresi itin, stresi 'siz' üzerine aktarın tamam mı?

We want to emphasise

Vurgulamak istiyoruz

who we're talking to in a group.

grupta konuştuğumuz kişi.

So what are you doing tomorrow?

Yarın ne yapıyorsun?

So what are you doing on the weekend?

Peki hafta sonu ne yapıyorsun?

And now let's shift our emphasis back to the weekend,

Şimdi vurgumuzu haftasonuna geri getirelim,

away from you.

senden uzak.

So what are you doing on the weekend?

Peki hafta sonu ne yapıyorsun?

Fantastic! Nice work with the stress.

Fantastik! Stres ile iyi iş.

Alright, last set now.

Tamam, son ayarlandı.

So what are you guys doing over summer?

Peki yaz boyunca ne yapıyorsunuz?

And again let's move the stress back to the subject:

Ve tekrar stresi konuya geri taşıyalım:

You guys.

Siz çocuklar.

So what are you guys doing over the summer?

Peki siz yaz boyunca ne yapıyorsunuz?

Top stuff! Let's keep going.

En iyi şeyler! Hadi devam et.

What are you up to?

Ne ile meşgulsün?

Okay so this phrase is really similar to

Tamam, bu cümle gerçekten benzer

"What are you doing?"

"Ne yapıyorsun?"

but it's even more natural and common

ama daha doğal ve yaygın

for native speakers to ask a question this way.

anadili İngilizce olanların bu şekilde bir soru sorması.

So see if you can get "What are you up to?" down to just

Bakalım "Ne yapıyorsun?" sadece aşağı

"What are you up to?"

"Ne ile meşgulsün?"

Are you ready to give it a go?

Bir denemeye hazır mısınız?

What are you up to?

Ne ile meşgulsün?

Brilliant! Alright, let's give this question a little bit

Parlak! Tamam, bu soruyu biraz verelim

more focus.

daha fazla odaklanma.

So, what are you up to today?

Peki, bugün ne yapıyorsun?

And now shift that focus

Ve şimdi bu odağı kaydır

to the person that you're talking to.

konuştuğunuz kişiye.

So what are you up to today?

Bugün ne yapıyorsun?

Great! Now let's add another prompting question.

Harika! Şimdi başka bir soru soralım.

So we could say,

Yani diyebiliriz ki,

"What are you up to tonight? Busy?"

"Bu akşam ne yapıyorsun? Meşgul?"

So we've dropped the structure of the question there

Bu yüzden sorunun yapısını oraya bıraktık

in the second question and we're using only

ikinci soruda ve sadece

intonation to signal that it's a question.

bir soru olduğuna işaret etmek için tonlama.

And that's quite common in informal spoken English.

Ve bu gayri resmi konuşma İngilizcesinde oldukça yaygındır.

What are you up to tonight? Busy?

Bu akşam ne yapıyorsun? Meşgul?

Now if we want to shift the focus on to the person

Şimdi odağı kişiye kaydırmak istiyorsak

who we're talking to we can say:

kiminle konuştuğumuzu söyleyebiliriz:

What are you up to tonight? Busy?

Bu akşam ne yapıyorsun? Meşgul?

So what are you up to for the weekend?

Peki hafta sonu için ne yapıyorsun?

Got any plans?

Planın var mı?

So what are you up to for the weekend?

Peki hafta sonu için ne yapıyorsun?

Got any plans?

Planın var mı?

Excellent! And last time.

Mükemmel! Ve son kez.

So what are you up to for the weekend?

Peki hafta sonu için ne yapıyorsun?

Got any plans?

Planın var mı?

This one is definitely one of the most

Bu kesinlikle en çok

common small talk questions that you just

sadece sık kullandığınız küçük konuşma soruları

hear all the time. In fact, I was just talking

her zaman duymak. Aslında, sadece konuşuyordum

to my mum earlier today on the phone and we almost

bugün telefonun başında anneme

always start our conversation by chatting about

sohbetimize her zaman hakkında sohbet ederek başlayın

the weather because we live in different cities

çünkü farklı şehirlerde yaşıyoruz

and the weather often shapes our mood and it can

ve hava genellikle ruh halimizi şekillendirir ve

affect our day so asking a question about the weather,

Hava koşullarıyla ilgili bir soru sorarak günümüzü etkiliyor,

it helps to show interest in someone

birine ilgi göstermeye yardımcı olur

especially if you're far away from each other.

özellikle de birbirinizden uzaksanız.

Now there are different ways to ask about the weather,

Şimdi hava durumunu sormanın farklı yolları var,

lots of them but we're gonna focus on some of the most

birçoğu ama biz en çok bazılarına odaklanacağız

common and the most natural sounding ways

ortak ve en doğal sondaj yolları

of asking about the weather in English.

Hava durumu hakkında soru sorma.

And one of the best ways to do that is to add an

Bunu yapmanın en iyi yollarından biri,

-ING verb to talk about the weather as if it was

Hava durumu hakkında sanki sanki sanki

feeling or doing something.

bir şey hissetmek veya yapmak.

It adds a little bit of personality

Biraz kişilik katıyor

and that's what we're gonna practise right now.

ve şu anda pratik yapacağız.

So are you ready?

Hazır mısın?

What's the weather doing?

Hava durumu ne?

Notice that I'm contracting and linking

Sözleşme yaptığım ve bağlantı kurduğuma dikkat edin

'what's the', 'what is the' into 'what's the'.

'ne', 'ne' ne 'ne'.

What's the weather doing?

Hava durumu ne?

Perfect! So now it's time to add some time markers.

Mükemmel! Şimdi zaman belirteçleri ekleme zamanı.

What's the weather doing tomorrow?

Hava yarın ne yapıyor?

And let's add some additional words as well

Ve ek kelimeler de ekleyelim

to make our sentence more interesting.

cezamızı daha ilginç hale getirmek için.

Seen what the weather's doing tomorrow?

Yarın havanın ne yaptığını gördün mü?

Notice again that we've dropped the standard question

Standart soruyu bıraktığımıza tekrar dikkat edin

structure here and

burada yapı ve

it's common in English, in informal conversations

İngilizce, gayri resmi konuşmalarda yaygındır

just to drop

sadece bırakmak

the structure of a question and just use intonation

bir sorunun yapısı ve sadece tonlama kullanma

to signal it.

işaret etmek için.

Know what the weather's doing tomorrow?

Yarın havanın ne yaptığını biliyor musun?

Heard what the weather's doing tomorrow?

Yarın havanın ne yaptığını duydun mu?

Our intonation is going up to signal the question.

Tonlamamız soruyu işaret edecek.

So when you write or you use formal language,

Yani resmi dil yazdığınızda veya kullandığınızda,

you definitely should use the full structure.

kesinlikle tüm yapıyı kullanmalısınız.

Have you seen what the weather is doing tomorrow?

Yarın havanın ne yaptığını gördün mü?

But in informal spoken English, it's really, really common

Ama gayri resmi konuşma İngilizcesinde, bu gerçekten, gerçekten yaygın

to just drop it completely.

sadece tamamen düşürmek için.

Wonderful work guys so let's change it up a little now.

Harika çalışma çocuklar şimdi biraz değiştirelim.

We want to mix this sentence up.

Bu cümleyi karıştırmak istiyoruz.

What's the weather looking like over the weekend?

Haftasonu boyunca hava nasıl görünüyor?

What's the weather like over the weekend?

Haftasonu hava nasıl?

What's the weather like over the weekend? Any good?

Haftasonu hava nasıl? İyi mi?

So this question is "Is it any good?"

Yani bu soru "Bu iyi mi?"

or "Does it look any good?"

veya "İyi görünüyor mu?"

What's the weather like on the weekend? Any good?

Haftasonu hava nasıl? İyi mi?

What's the weather doing on the weekend? Any good?

Haftasonu hava durumu ne? İyi mi?

What a workout guys! Well done for making it

Ne egzersiz çocuklar! Bunu yapmak için aferin

all the way through to the very, very end.

en sonuna kadar.

Let's just get something clear here, I did not

Burada net bir şey açıklayalım, anlamadım

make this lesson for you to watch it once and then

bunu bir kez izlemen için bu dersi yap

walk away and forget about it.

çekip unut gitsin.

This is your training okay? You need to come back

Bu senin eğitimin iyi mi? Geri dönmen lazım

and practise with me often, alright?

ve benimle sık sık pratik yap, tamam mı?

As much as you can so save it to a playlist along with

İle birlikte bir çalma listesine kaydedebildiğiniz kadar

some of my imitation lessons for your full mouth

tam ağzınız için taklit derslerimden bazıları

daily workout okay?

günlük egzersiz tamam mı?

If you want to sound like a native English speaker,

Ana dili İngilizce olan biri gibi konuşmak istiyorsanız,

you've got to get comfortable using these

bunları kullanarak rahat olmalısın

contractions and reductions just like we've practised

tıpkı bizim yaptığımız gibi kasılmalar ve azalmalar

all the way through this lesson.

bu ders boyunca.

Now I'm curious to hear what you thought about

Şimdi ne düşündüğünü duymayı merak ediyorum

our first English Conversation Workout

ilk İngilizce Konuşma Egzersizimiz

here at mmmEnglish.

burada mmmEnglish.

Was it helpful for you to practise this way?

Bu şekilde pratik yapmak sizin için yararlı oldu mu?

Do you want me to make more lessons like this

Bunun gibi daha fazla ders yapmamı ister misin

about anything in particular?

özellikle herhangi bir şey hakkında?

Let me know by liking the video

Videoyu beğenerek bana bildirin

and leaving a comment below.

ve aşağıya bir yorum bırakın.

You can definitely, definitely, definitely keep practising

Kesinlikle, kesinlikle, kesinlikle pratik yapmaya devam edebilirsiniz

with me right now, right here in either of these

şu an benimle, tam burada bunlardan herhangi birinde

two lessons and I'll see you in there.

iki ders ve seni orada göreceğim.

Bye for now!

Şimdilik hoşçakal!