How To Use English Idioms | Holiday Idioms ☀️🌺🌴🍹

İngilizce deyimleri nasıl kullanırız? | Tatil deyimleri

Hello! I'm Emma from mmmEnglish. English idioms... can you think of some

Merhaba! Ben, mmmEnglish'den Emma. İngilizce deyimler... bazı örnekler düşünebilir misiniz?

examples? "The early bird gets the worm!" "Bite your tongue!" Do they "drive you crazy?"

"Erken kalkan yol alır!" "Ağzından yel alsın!" Onlar sizi "çılgına çeviriyor mu? "

Idioms are really common English expressions that can be used in formal

Idiomlar(deyimler) resmi veya gayrıresmi durumlarda sıklıkla

and informal situations. They're quite challenging to learn because the meaning

kullanılan İngilizce ifadelerdir. Deyimin bütünsel anlamını öğrenmek oldukça

of the whole idiom, all of the words together, often doesn't relate to the

zorludur, çünkü genellikle kullanılan kelimelerin bireysel anlamı, tüm

literal meaning of the individual words.

deyimin anlamı ile ilişkili değildir.

The idiom - as you're painfully aware - has its own unique meaning.

Idiom(deyim) -fark ettiğiniz gibi- kendine has bir anlama sahiptir.

So in this lesson, I'm going to teach you a few useful idioms that will help you to talk about

Bu derste sizlere tatiliniz hakkında konuşabileceğiniz birkaç faydalı deyim

your holidays. Now I'm sure that you'll be able to think about a holiday that

öğreteceğim. Şimdi eminim ki yaptığınız tatilleri düşünüp

you've had in the past and use the idioms that I'm going to share in this

Bu derste sizlerle paylaşacağım deyimleri kullanabileceksiniz.

lesson to help you talk about them. Now, there are lots of English idioms, but

İngilizce'de çok fazla idiom(deyim) vardır fakat bunlardan bazılarını

learning to use some of them will help you to sound creative, interesting and fun

Öğrenmeniz, İngilizce konuşurken yaratıcı, ilginç ve eğlenceli bir konuşma

when you're using English. And of course, it will definitely help you to

İçin size yardımcı olacaktır. Ve elbette, ana dilinde konuşanları anlamak için de

understand more of what native speakers say. Using idioms correctly in your

IELTS ve TOEFL gibi İngilizce konuşma sınavlarında deyimleri

English speaking exams like IELTS or TOEFL will definitely impress your

doğru kullanmak, hocanızı (examiner) kesinlikle etkileyecektir.

examiner - so it's worth spending some time learning a few idioms that you can

Dolayısıyla yaptığınız tatil hakkında birkaç idiom öğrenmek için

use to talk about holidays that you've had. Now, a quick note. Remember that the

vakit harcamaya değer. Şunu unutmayın:

tense changes can affect the verb in the idiom - if there is one. For example,

Zaman değişiklikleri deyimdeki fiili etkiler. -eğer varsa- örneğin,

"We're going to travel light." "We travelled light." "We are travelling light."

"Az eşya ile seyahat ediyoruz." "Az eşya ile seyahat ettik." "Az eşya ile seyahat ediyoruz."

So pay close attention to how I'm using the idiom in these examples. Now, let's

Şimdi şu örneklerde deyimleri nasıl kullandığıma çok dikkat edin.

look at that same example again in more detail. "To travel light" or "to pack light"

Aynı örneklere bu kez daha detaylı bakalım. "To travel light" veya "to pack light

Now, if someone travels light or packs light, they don't take a lot of luggage

Eğer biri "hafif seyahat ediyor" veya "hafif valiz topluyor" ise seyahat için

with them on a trip. They don't take lots of bags. "We have to walk a fair way from

yanlarında fazla eşya taşımıyor demektir. "İstasyondan otele kadar

the station to our hotel, so try to pack light."

Yolu yürümek zorundayız dolayısıyla az eşya almaya çalışalım."

"We only stayed for three days, so we packed light!"

"Sadece üç gün kaldık, bu yüzden az eşya aldık."

"Do you need some help collecting your luggage, or are you travelling light?"

"Bavulunuzu toplarken yardıma ihtiyacınız var mı yoksa hafif mi seyahat ediyorsunuz?"

"To hit the road." This idiom means to leave or to start a journey.

"Yola düşmek" Bu deyim, bir yerden ayrılmak veya bir seyahate çıkmak anlamındadır.

"We're going to hit the road at 8am." We're going to leave at 8am.

"Saat 8de yola düşeceğiz." "Saat 8de ayrılacağız."

"We hit the road early so that we reached the village by lunchtime."

"Yola erken çıktık dolayısıyla öğle yemeği vaktinde köye ulaştık."

Now, this idiom is just as easily used when you're at a barbecue

Şimdi bu deyimin kolayca kullanıldığı bir örnek; Arkadaşlarınızla bir barbekü

with friends and you decide it's time to go home. You can say "Okay, it's time to

Partisindesiniz ve eve gitmeye karar verdiniz. "Peki, yola koyulma vakti geldi"

hit the road" or "It's time I hit the road"

diyebilir veya "Yola koyulmamın vakti geldi" diyebilirsiniz.

"To catch the sun". This idiom is used to

"Güneşi yakalamak" Bu deyim güneşte kalan (yanan) kişiler için kullanılır.

say that someone is sunburned, burnt by the sun. "We spent the whole day at the

"Tüm gün sahilde kaldık dolayısıyla hepimiz güneşi yakaladık."

beach so we all caught the sun." To someone who looks sunburnt, you could say

Güneş ışığından yanmış gibi görünen birine şöyle diyebilirsiniz:

"You look like you caught the sun today!" "Try not to catch too much sun today! Keep your hat on."

"Bugün güneşi yakalamış gibi görünüyorsun!" "Fazla güneşi yakalamamaya çalış bugün!" "şapkanı çıkarma"

Notice how this idiom can change depending on the tense. Same with the

Deyimlerin zamana göre nasıl değiştiğine dikkat edin.

next one - "to live it up" or "to live the life". This idiom is used to say that

Diğer örnek: "Gününü gün etmek" veya "hayatını yaşamak"

someone is really enjoying themselves and they're

Bu deyim birileri eğleniyor ve güzel vakit geçiriyorken kullanılır,

having a really good time. without worrying about anything - including money.

Hiçbir şey hakkında endişelenmeden, para dahil.

"We're going to live it up in a 5 star resort for a few days!"

"Birkaç günlüğüne 5 yıldızlı bir otele, günümüzü gün etmeye gidiyoruz! "

"We're going to live the life on a beach in Mexico"

"Meksika'da bir sahilde hayatımızı yaşamaya gidiyoruz"

"We were living the life and having cocktails by the pool when the cyclone hit."

"Kasırga çıktığında havuz kenarında kokteyllerimizi yudumluyor, günümüzü gün ediyorduk"

"To do something on a shoestring"

"Kısıtlı imkan ile bir şeyler yapmak"

or "to do something on the cheap." Now this idiom is nothing like the last one.

Veya "ucuza bir şeyler yapmak"

If you do something on a shoestring or on the cheap, you do it without spending a

Eğer kısıtlı bütçe ile bir şeyler yapıyorsanız, bunu çok fazla para

lot of money. "Staying in hostels is a good option if you're travelling on a shoestring budget."

Harcamadan yapıyorsunuzdur. "Kısıtlı bir bütçe ile geziyorsanız, hostelde kalmak iyi bir seçenek olacaktır"

"We travelled through France last year on a shoestring!"

"Geçen yıl Fransa'yı kısıtlı bir bütçe ile gezmiştik!"

"We plan to spend a month in Bali on the cheap and then, live it up in Singapore for a

"Bali'de ucuza bir ay geçirmeyi ve eve dönmeden önce

few days before we fly home."

Singapur'da günümüzü gün etmeyi planlıyoruz.

"At the crack of dawn" This idiom describes the

"Şafak söktüğünde" deyimi, güneşin doğarkenki anını yani günün en erken

earliest time in the day, just as the sun is rising. "We were up at the crack of dawn to watch the sun rise."

zamanını tanımlar. "Güneşin doğuşunu izlemek için şafak sökümünde ayaktaydık."

"It's a long drive, so we set off at the crack of dawn."

"Uzun bir yoldu, bu yüzden şafak söktüğünde yola koyulduk."

"Paul got up at the crack of dawn every day to hike around the island."

"Paul adada yürüyüş yapmak için her gün şafak sökümünde kalkar."

"Bright and early" Now, this idiom is similar to the last one,

"Sabahın köründe" deyimi sonuncuya benzer,

it's used to explain that something happens early in the morning. It's not

Bir şeyin sabah erken saatte olduğunu belirtmek için kullanılır.

quite as early as at the crack of dawn though. "We had to get up bright and early

Şafak sökümü gibi kesin bir zaman söz konusu değildir. "Paris trenine

to catch the train to Paris." Another idiom that's similar is "first thing".

yetişmek için sabahın köründe kalkmak zorundaydık." Diğer bir deyim

It means before anything else is done in the morning. "We need to check out first thing tomorrow."

"Uyanır uyanmaz", sabah herhangibir şeyden önce yapılması gereken anlamındadır. "Yarın uyanır uyanmaz çıkış yapmalıyız"

"You need to call and make a reservation first thing. We don't want to miss out!"

"Uyanır uyanmaz aramalı ve rezervasyon yapmalısın. Bunu kaçırmak istemeyiz!"

"To call it a day" or "call it a night". This idiom means

"Paydos yapmak" (gündüz ve gece) yaptığınız aktiviteye günün geri kalanı

to stop doing an activity for the rest of the day or to finish what you're doing

için son vermek veya işi bitirip gece eve yatmaya gitmek anlamındadır.

at night and go home to bed. "We were so exhausted that we decided to call it a

"Çok yorgun olduğumuz için paydos yapmaya karar verdik

day and ordered room service in our hotel room!" "Let's just call it a day and

ve otel odamızda oda servisi istedik." "Haydi paydos yapalım ve

go to the pub!" "I need to call it a night, I've been dancing for 12 hours!!"

puba gidelim!" "Paydos yapmam gerek, 12 saatir dans ediyorum!!"

"Itchy feet". Okay, so this idiom is used when someone feels the need to travel. They don't want to stay still!

"Leyleği havada görmek" pekala, bu deyim birileri seyahat etmeye ihtiyaç duyduğunda, yerinde durmak istemediğinde kullanılır.

My friends always tell me that I have got itchy feet!

Arkadaşlarım bana her zaman leyleği havada gördüğümü söyler!

"After being away from work for so long, it's really difficult to sit at my desk for eight

"İşten epeyce uzak kaldıktan sonra masanın başında günde 8 saat oturmak gerçekten çok zor!

hours a day! I've got itchy feet already!"

Çoktan leyleği havada gördüm!"

"I noticed that Ben is really distracted at the moment. Do you think he's got itchy feet?"

"Ben'in kendinden geçtiğini fark ettim. Sence leyleği havada mı gördü?"

So there were quite a few idioms there, weren't there? Can you think of any other

Buraya kadar birkaç deyim gördük. Bunların dışında aklınıza gelen başka

ones that you could use to talk about travelling or holidays? If you can, add

deyimler var mı tatil veya seyahatlerde kullanabileceğiniz? Eğer varsa

them to the comments below this video. Now, if you watch my lessons often, you'll

videonun altındaki yorumlara ekleyin. Derslerimi sıklıkla izliyorsanız,

know that there's a new video every week. So make sure you subscribe to my channel

her hafta yeni bir video geldiğini biliyorsunuzdur. Bu yüzden kanalıma

by clicking this red button right here and you'll find out when the next lesson

abone olduğunuzdan emin olun. (Tam şuradaki kırmızı buton)

is available or the next worksheet is available and ready for you to practise with.

Yeni ders veya pratik yapacağınız çalışma kağıdı geldiğinde haberiniz olacak.

For now, you can keep practising with more English idioms right here

Şimdilik buradaki İngilizce deyimler ile pratik yapmaya devam edebilir

or you can head to the mmmEnglish website to learn more about our online

ya da mmmEnglish websitesine girerek online kursumuz hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.

courses. I'll see you in the next lesson. Thanks for watching and bye for now!

Diğer derste görüşmek üzere. İzlediğiniz için teşekkürler. Şimdilik hoşçakalın!