YOU KNOW YOU'RE FLUENT IN ENGLISH WHEN... (fluency quiz! test your English!!)

hey what's up Stefanie the English coach here from EnglishFullTime.com

hey naber EnglishFullTime.com'dan İngiliz koçu Stefanie

in this video we are gonna talk about how to know when you're fluent in

bu videoda İngilizce'de akıcı olup olmadığınızı nasıl bileceğiniz hakkında konuşacağız

English and actually you can use this little quiz I guess that I made to test

ve aslında bu küçük testi kullanabilirsiniz, sanırım

if you're fluent in other languages as well but basically we're gonna talk

akıcı olup olmadığınızı test etmek için yaptım diğer dillerde de ama temel olarak, akıcı olduğunuzda

about things that happen to you and to your English when you are fluent so you

size ve İngilizcenize olan şeylerden bahsedeceğiz, böylece

can know hey are you fluent or are you not fluent what are you good at what do

hey akıcı mısınız yoksa akıcı değil misiniz, hangi konularda iyisiniz,

you still have to work on okay because if you've studied English for any length

daha nelere ihtiyacınız var? üzerinde çalış tamam çünkü birkaç ay

of time that's longer than you know a couple months you know that listening to

bildiğinden daha uzun bir süre İngilizce çalıştıysan,

English every single day does not make you fluent studying English for years

her gün İngilizce dinlemenin seni yıllarca İngilizce çalışarak akıcı hale getirmediğini

and different English Institutes does not make you fluent having private

ve farklı İngilizce Enstitülerinin seni akıcı yapmadığını biliyorsun özel öğretmenlere sahip olmak

teachers does not make you fluent using English at work does not make you fluent

sizi akıcı hale getirmez işte İngilizce kullanmak sizi akıcı yapmaz

even having a degree or a certificate or something you know from formal higher

bir dereceye veya sertifikaya sahip olmak veya resmi yüksek öğretimden bildiğiniz bir şey

education a university or something like that doesn't make you fluent I could go

bir üniversite veya buna benzer bir şey sizi akıcı yapmaz Devam edebilirim

on and on none of this stuff makes you fluent right because you and I both know

bunların hiçbiri seni akıcı yapmıyor doğru çünkü ikimiz de

people that have done this kind of stuff and they still aren't fluent maybe you

bu tür şeyler yapmış insanları tanıyoruz ve onlar hala akıcı değiller belki sen

are even someone who's done stuff like this and you're not fluent okay so it's

bile böyle şeyler yapmışsın ve akıcı değilsin tamam mı yani bu

a journey it's a process I'm here to help you with this but I want to explain

bir yolculuk bu bir süreç bu konuda size yardımcı olmak için buradayım ama

some of the things that happen to you when you are fluent in a foreign

akıcı bir yabancı

language and I'm speaking from experience go ahead and click the link

dilde olduğunuzda başınıza gelen bazı şeyleri açıklamak istiyorum ve deneyimden konuşuyorum devam edin ve

up here to watch a video where I'm speaking Spanish you can hear how I used

izlemek için buradaki bağlantıya tıklayın İspanyolca konuştuğum bir video,

to speak at seven years ago versus how I speak it today okay it's completely

yedi yıl önce nasıl konuştuğumu ve bugün nasıl konuştuğumu duyabilirsiniz, tamam, zaten tamamen

different anyways a lot happened during my journey of learning Spanish to

farklı, sonunda akıcı hale gelmek için İspanyolca öğrenme yolculuğum sırasında çok şey oldu

finally becoming fluent and the thing about fluency that makes it really hard

ve akıcılıkla ilgili şey tespit etmeyi gerçekten zorlaştıran şey, bunun bir

to detect is that it does not happen overnight right it's not like one day

gecede olmamasıdır, doğru, bir gün

you're not fluent and the next day oh my gosh you're fluent it happens slowly

akıcı değilsiniz ve ertesi gün aman tanrım, akıcısınız gibi değil, zamanla yavaş yavaş oluyor

over time and you usually don't even realize your improvements as you're

ve genellikle ne kadar ilerlediğinizi fark etmiyorsunuz bile.

improving you realize them when you look back at where you started and you see

geliştikçe, başladığınız yere dönüp baktığınızda bunların farkına varırsınız ve

how far you've come okay so let's talk about how to know when you're fluent

ne kadar yol kat ettiğinizi görürsünüz, o halde akıcı konuştuğunuzu nasıl bileceğiniz hakkında konuşacağız,

there are different things that we're going to talk about speaking

konuşacağımız farklı şeyler var. konuşmak

understanding how other people understand you etcetera let's get into

başkalarının sizi nasıl anladığını anlamak vs. hadi

it so you know you're fluent when you understand at least one dialect of

konuya girelim böylece İngilizce'nin en az bir lehçesini mükemmel bir şekilde anladığınızda akıcı olduğunuzu bilirsiniz,

English perfectly you understand everything now granted there's going to

şimdi her şeyi anlıyorsunuz, şimdi kabul edilmiş,

be some things you don't understand I mean there's words in English that I

anlamadığınız bazı şeyler olacak, demek istediğim, kelimeler var

don't understand if you try to talk to me about mechanics or something like

Benimle mekanik veya buna benzer bir şey hakkında konuşmaya çalışırsanız anlamadığım İngilizce, bu

that it's not that I'm not fluent in English I'm just not familiar with that

akıcı İngilizce bilmediğimden değil, sadece bu

kind of technical jargon because I don't ever use it right so when you're fluent

tür teknik jargona aşina değilim çünkü hiç kullanmıyorum doğru, yani

in a language you understand everything except for the things that you're not

bir dilde akıcı olduğunda, gerçekten aşina olmadığın şeyler dışında her şeyi anlıyorsun

really familiar with or maybe once in a while I hear a new idiom and I'm like

ya da belki arada bir yeni bir deyim duyuyorum ve

how I've never heard that before or I hear a new slang term that the

bunu daha önce hiç duymamış gibiyim ya da Genç nesillerin kullandığı yeni bir argo terim duyuyorum

younger generations are using okay I feel so old saying that but seriously

tamam bunu söylerken kendimi çok yaşlı hissediyorum ama cidden

I'm starting to realize how old I am because I'm hearing slang and I'm just

kaç yaşında olduğumu fark etmeye başlıyorum çünkü argo duyuyorum ve

like oh my gosh kids are saying that these days anyways so you know you're

aman tanrım çocuklar bunu söylüyor gibiyim her neyse, bu günlerde

fluent when you understand English pretty much perfectly one dialect of

İngilizce'yi hemen hemen mükemmel bir şekilde anladığınızda akıcı olduğunuzu biliyorsunuz,

English because there are so many different dialects you guys I went to

çünkü çok farklı lehçeler var, ben

Ireland and I could barely understand people there so don't feel like you need

İrlanda'ya gittim ve oradaki insanları zar zor anlayabiliyordum, bu yüzden ihtiyacın varmış gibi hissetme gerçekçi olmayan

to understand every single native speaker that's just not realistic okay

her bir anadili İngilizce olan kişiyi anlayın tamam

next you know you're fluent when you can speak automatically without translating

sonra akıcı olduğunuzu bilirsiniz kafanızda çeviri yapmadan otomatik olarak konuşabildiğinizde

in your head you don't even have to think about what you're gonna say or how

ne söyleyeceğinizi veya nasıl

you're gonna say it you just speak you don't worry when you're in conversations

söyleyeceğinizi düşünmenize bile gerek kalmaz sadece konuşuyorsun aman

like oh my gosh how should i form this sentence what verb tense should I use

tanrım bu cümleyi nasıl kurmalıyım hangi fiil zamanını kullanmalıyım gibi konuşmalar içindeyken endişelenmiyorsun o

you're not even having those thoughts those thoughts are not occurring to you

düşüncelere sahip bile değilsin o düşünceler senin aklına gelmiyor

because you just open your mouth and you speak and you know exactly what to say

çünkü sen sadece kendini açıyorsun ağzınızla konuşursunuz ve tam olarak ne söyleyeceğinizi bilirsiniz

and you know you're fluent when you make very few errors and you're able to catch

ve çok az hata yaptığınızda akıcı olduğunuzu bilirsiniz ve

your own mistakes okay so you pretty much sound like a native speaker you

kendi hatalarınızı yakalayabilirsiniz tamam bu yüzden neredeyse anadili gibi konuşuyorsunuz

speak the way that they speak you make minimal errors and when you do make

onların konuştuğu gibi konuşuyorsunuz Konuşurken minimum hata yaparsınız ve

errors you're able to catch them and if you're not sure if you can catch your

hata yaptığınızda onları yakalayabilirsiniz ve hatalarınızı yakalayıp yakalayamayacağınızdan emin değilseniz,

errors just write a page in English or make a video that's two to three minutes

İngilizce bir sayfa yazmanız veya İngilizce olarak iki ila üç dakikalık bir video çekmeniz

in English and then read what you wrote and watch your video and try to catch

ve ardından yazdıklarınızı okuyun ve videonuzu izleyin ve

your own mistakes if you can do it cool you're pretty close to fluency okay next

kendi hatalarınızı yakalamaya çalışın, eğer bunu başarabilirseniz, akıcılığa oldukça yakınsınızdır, tamam, sonra

you know you're fluent when you can use a wide range of vocabulary and

geniş bir kelime dağarcığı ve

expressions and you don't feel like you're repeating yourself I remember

ifade yelpazesi kullanabildiğiniz zaman akıcı olduğunuzu bilirsiniz ve bunu yapmazsınız. kendimi tekrar ediyormuş gibi hissetmiyorum hala

when I was still learning Spanish I would say the same things over and over

İspanyolca öğrenirken aynı şeyleri tekrar tekrar söylerdim

again because I didn't know

çünkü

another way of expressing it for example I would say ah que interesante

başka nasıl ifade edeceğimi bilmiyordum örneğin ah que interesante

mm que interesante mm que interesante which means how interesting right but I

mm que interesante mm derdim que interesante yani ne kadar ilginç doğru ama

would say that for everything you would tell me something cool and I'd say oh

her şey için bana havalı bir şey söylerdin derdim ve ah ne

how interesting you would tell me something interesting and I would say oh

kadar ilginç bana ilginç bir şey söylerdin derdim ve ben de ah

how interesting you would tell me something normal and I would say oh how

ne kadar ilginç bana normal bir şey söylerdin ve ben derdim ah ne kadar

interesting I literally did not know other ways to express my feelings and my

ilginç, tam anlamıyla duygularımı ve duygularımı ifade etmenin başka yollarını bilmiyordum

emotions and as you get more and more fluent that becomes easier expressing

ve gitgide daha akıcı hale geldikçe, bu fikirlerinizi ifade etmek daha kolay hale geliyor

your ideas expressing your emotions you do it effortlessly right and you're not

duygularınızı ifade etmek bunu zahmetsizce doğru yapıyorsunuz ve

searching for words like how can I say this and you don't have that annoying

nasıl gibi kelimeler aramıyorsunuz? bunu söyleyebilir miyim ve içinde tıpkı erkek gibi olduğun o sinir bozucu duyguya sahip olmazsın

feeling on the inside where you're just like man I keep saying the same thing

aynı şeyi

over and over again I'm so tired of feeling repetitive okay when you're

tekrar tekrar söylüyorum tekrar tekrar hissetmekten çok yoruldum tamam

fluent you don't have that okay next you know you're fluent when you can explain

akıcı olduğunda yapmıyorsun Tamam, bundan sonra, konuşma ve teknik gibi çeşitli konuları açıklayabildiğiniz ve bunlar hakkında konuşabildiğiniz zaman akıcı olduğunuzu bilirsiniz.

and talk about a variety of subjects that are conversational and technical I

know a lot of English learners who can explain everything about their job

Meslekleriyle ilgili her şeyi

perfectly in English but then when you want to talk you know about something

mükemmel bir şekilde İngilizce olarak açıklayabilen birçok İngilizce öğrenen tanıyorum ama sonra istediğiniz zaman

totally conversational like hey what'd you do yesterday or what do you eat for

hey dün ne yaptın ya da akşam yemeğinde ne yedin

dinner or what are you gonna do later today they just freeze and they're like

ya da bugün daha sonra ne yapacaksın gibi tamamen sohbete dayalı bir şey hakkında bildiğini konuş, öylece donup kalıyorlar ve

you know because that normal everyday vocabulary they just don't have it or

bildiğin gibiler çünkü o normal günlük kelime dağarcığını bilmiyorlar. var ya da

they keep forgetting it or something like that but when you're fluent you can

unutuyorlar ya da bunun gibi bir şey ama akıcı olduğunda,

talk just as easily about casual conversation type stuff as you would

gündelik konuşma türü şeyler hakkında,

about your work and the technical jargon that you use there now if you can't talk

işin ve şu anda konuşamıyorsan orada kullandığın teknik jargon hakkında olduğu kadar kolayca konuşabilirsin.

about what you do at work and you lack that technical jargon then that's one

işte yaptığınız şey ve o teknik jargondan yoksunsanız, o zaman

thing you know you have to improve if you do know the technical jargon of your

işinizin teknik jargonunu biliyorsanız

work and you can communicate that easily in English but you struggle with regular

ve bu kadar kolay İngilizce iletişim kurabiliyorsanız, ancak düzenli konuşmalarla mücadele ediyorsanız,

conversations then you know that your focus should be on talking with people

o zaman geliştirmeniz gerektiğini bildiğiniz bir şeydir. odak noktası

everyday in English improving that area okay next you know you're fluent when

her gün insanlarla İngilizce konuşmaya odaklanmak olmalı ve bu alanı geliştirmek tamam sonra

you use grammar tenses naturally and easily and there's really no such thing

dilbilgisi zamanlarını doğal ve kolay bir şekilde kullandığınızda akıcı olduğunuzu biliyorsunuz ve gerçekten

as a difficult tense right when tenses are difficult for you that's because

zor zaman diye bir şey yoktur, doğru zamanlar sizin için zor olduğunda bunun nedeni

you're either a beginner or you're at an intermediate stage of learning where you

sizsiniz' Ya yeni başlayan birisiniz ya da öğrenmenin orta aşamasındasınız ve

have not become familiarized with all the tenses and

tüm zaman kiplerine aşina olmadınız ve onları

have not been exposed to them enough to know when and how to use them because

ne zaman ve nasıl kullanacağınızı bilecek kadar onlara maruz kalmadınız çünkü

grammar is actually something we internalize when you're first learning

dilbilgisi aslında öğrendiğimiz zaman içselleştirdiğimiz bir şeydir.

it when your teacher is first teaching you they break it down into every little

öğretmeniniz size ilk öğrettiğinde onu ilk öğreniyorsunuz, onu her küçük

structure and they explain every scenario in situation and time and tense

yapısına ayırıyorlar ve her senaryoyu durum ve zaman içinde açıklıyorlar ve

how it's used etc etc but eventually you internalize that and you get to a point

nasıl kullanıldığını gergin vs vs.

where stuff just sounds right you're like I don't even remember what this

doğru sen sanki ben bu

grammar tenses called I just know how to say it and that's that okay

gramer zamanlarının ne dediğini hatırlamıyorum bile sadece nasıl söyleyeceğimi biliyorum ve sorun değil bu yüzden

so that happens when you are fluent things just sound right you know it's

akıcı konuştuğunda her şey kulağa doğru geliyor bunun

right because it sounds right you might not even remember the grammar tense and

doğru olduğunu biliyorsun çünkü kulağa doğru geliyor sen bile olmayabilirsin dilbilgisi zamanını hatırlayın ve anadili İngilizce olanların yaptığı

you start making the same mistakes that native speakers make this happens to me

hataları yapmaya başlayın İspanyolca'da bu benim başıma geliyor

in Spanish I got so fluent that I started misspelling words the same way

O kadar akıcı hale geldim ki anadili İspanyolca olanların sözcükleri yanlış yazdığı gibi kelimeleri yanlış yazmaya başladım

native Spanish speakers misspelled words I would confuse the B and the V for

B ve V'yi karıştırırdım

example which if you're a Spanish speaker you know that that's a very

örneğin hangisini İspanyolca konuşan birisin bunun çok

common mistake it's crazy because I used to have a flawless spelling in Spanish

yaygın bir hata olduğunu biliyorsun bu çılgınca çünkü İspanyolca'da kusursuz bir hecelemem vardı

but that's when I was at a more intermediate level and I still had all

ama o zamanlar daha orta seviyedeydim ve tüm kurallar hala

the rules totally ingrained in my mind and I

tamamen aklımdaydı ve ben dilbilgisi hakkında

remembered everything you could ask me anything about grammar and I knew the

bana sorabileceğiniz her şeyi hatırladım ve yanıtı biliyordum

answer but I couldn't speak the language so now that I've internalized the

ama dili konuşamıyordum, bu yüzden artık dili içselleştirdiğime göre,

language I literally go through the same things that native speakers go through

anadili İngilizce olanların yaşadığı şeyleri tam anlamıyla yaşıyorum

and this is gonna happen to you too this is another thing when you get so fluent

ve bu sizin başınıza gelecek bu da başka bir şey, İngilizceyi çok akıcı hale getirdiğinizde,

in English there will be certain things that you will struggle to express in

bazı şeyleri ana dilinizde ifade etmekte zorlanacaksınız

your native language because you just realize there's no translation you

çünkü çeviri olmadığını fark ediyorsunuz,

learned it in English you understand it in English and then when someone from

İngilizce olarak öğrendiniz, İngilizce olarak anlıyorsunuz ve sonra

your family says hey explain this thing to me you're like oh I want to tell you

sizden biri aile diyor ki hey bu şeyi bana açıkla diyorsun oh

how it is or what it is but it just doesn't make sense unless I say it in

nasıl olduğunu ya da ne olduğunu sana anlatmak istiyorum ama İngilizce söylemediğim sürece bir anlam ifade etmiyor

English you have internalized the language then you realize that languages

dili içselleştirmişsin o zaman dillerin olduğunu anlıyorsun

are just different codes of expressing ideas and some things literally can't be

sadece fikirleri ifade etmenin farklı kodları ve bazı şeyler kelimenin tam anlamıyla

translated or they're very difficult to translate this actually happened to me

tercüme edilemez veya tercüme edilmesi çok zordur bu aslında

the other day when one of my friends asked me about mate mate is a typical

geçen gün arkadaşlarımdan biri bana mate mate hakkında soru sorduğunda başıma geldi mate Arjantin'de tipik bir

tea in Argentina it's a specific drink okay that people have there and they

çaydır o özel bir çaydır Tamam iç, insanların orada olduğunu ve

wanted to know all the details like how do you prepare this tea how do you drink

bu çayı nasıl hazırlarsın, nasıl içersin,

it how do you share it because you know you pass it around and you share it

nasıl paylaşırsın gibi tüm ayrıntıları bilmek istediler çünkü biliyorsun ki onu dağıtıyorsun ve

with multiple people that might sound disgusting if you're a germaphobe but people do

birden fazla kişiyle paylaşıyorsun, bu kulağa iğrenç gelebilir. sen bir germafobsun ama insanlar

this all the time and it's very normal anyways I was trying to explain it and

bunu her zaman yapıyor ve bu çok normal zaten bunu açıklamaya çalışıyordum ve

my brain would not think in English I could not explain this whole ritual in

beynim ingilizce düşünemiyordu tüm bu ritüeli ingilizce açıklayamıyordum o

English it was so hard it was actually exhausting and I was just like oh my

kadar zordu ki gerçekten yorucuydu ve ben aman

gosh I wish I could explain this in Spanish because it's just so hard to say

tanrım keşke bunu İspanyolca açıklayabilseydim çünkü ingilizce söylemek çok zor

in English okay so that is gonna happen to you when you get super fluent in

English you're gonna struggle to express things in your native language because

çünkü

certain things just don't translate well now another thing that happens when

bazı şeyler artık iyi tercüme edilmiyor İngilizce'de akıcı olduğunuzda olan başka bir şey de

you're fluent in English is that English words and grammar and sentence

İngilizce kelimelerin, gramerin ve cümle

structures start to affect your native language okay you may even mess up in

yapılarının ana dilinizi etkilemeye başlamasıdır, tamam ana dilinizde bile karışıklık yaşayabilirsiniz

your native language this happens to me sometimes frequently I've even said

bu benim başıma geliyor bazen sık sık

things like yeah I shut it off the water instead of saying I shut the water off

evet suyu kapattım demek yerine suyu kapattım gibi şeyler söyledim,

that is a sentence structure that comes from Spanish and that's how I would say

bu İspanyolca'dan gelen bir cümle yapısı ve İspanyolca'da böyle derdim, bu

in Spanish so sometimes those grammatical structures slip into my

yüzden bazen bu gramer yapıları İngilizceme giriyor

English and I just mess up it's a really crazy phenomenon but it happens it's

ve ben sadece ortalığı karıştırıyorum bu gerçekten çılgınca bir fenomen ama

quite common okay next you know you're fluent in English when native and

oldukça yaygın oluyor tamam sonra İngilizce'de akıcı olduğunu biliyorsun, anadili İngilizce olan ve

non-native English speakers are impressed with your English they go wow

olmayanlar İngilizcenizden etkilendiklerinde vay canına diyorlar

you speak really well they're shocked by your pronunciation they're shocked by

gerçekten iyi konuşuyorsunuz şok oluyorlar Telaffuzuna bakınca

how natural you sound and they congratulate you on it because they're

ne kadar doğal konuştuğunu görünce şok oluyorlar ve seni tebrik ediyorlar çünkü

really impressed so that happens when you're fluent in English and if it has

gerçekten etkilendiler yani akıcı İngilizce konuşabiliyorsan böyle bir şey oluyor ve bu

happened to you already congratulations that's awesome

zaten başına geldiyse tebrikler bu harika bir

next you know you're fluent in English when you understand jokes understanding

sonraki haberin sensin' Şakaları anladığınızda akıcı bir şekilde İngilizce konuşun

humor in a foreign language is one of the most difficult things because you

Yabancı bir dilde mizahı anlamak en zor şeylerden biridir çünkü

don't just have to understand the language and the grammar you have to

sadece dili ve dilbilgisini anlamak zorunda değilsiniz kültürü de anlamak zorundasınız

understand the culture you have to understand yeah the culture that's it

anlamak zorundasınız evet kültür bu kadar

basically you have to understand why it's funny you have to read between the

temelde neden komik olduğunu anlamalısın satır aralarını okumalısın öyle

lines let's just say that so anyhow you know you're fluent in English when you

diyelim ki komedyenleri izleyebildiğinde ve ne dediklerini anladığında akıcı bir şekilde İngilizcen olduğunu biliyorsun.

can watch comedians and understand what they say now some jokes might still go

over your head okay but for the most part you're surprised like wow I totally

çoğunlukla vay canına, bunu

understood that I got that and you can laugh at it and understand the humor the

anladığımı tamamen anladım ve buna gülebilir ve mizahı

same way a native speaker would next you know you're fluent in English when

anadili İngilizce olan birinin anlayacağı şekilde anlayabilirsiniz, daha sonra İngilizce'de akıcı olduğunuzu bilirsiniz,

don't get stuck when you're speaking and if you do get stuck you're quickly able

takılıp kalmayın konuşuyorsun ve takılırsan, seni sıkıştıran

to get around whatever is making you stuck and think of a new way to say

şeyin etrafından hızlıca dolaşabiliyorsun ve söyleyeceğin şeyi söylemenin yeni bir yolunu düşünebiliyorsun

whatever you're going to say I get stuck when I speak English sometimes I'm like

İngilizce konuşurken bazen takılıyorum

oh man am I even making sense right now am I saying this way I want to say it

oh adamım şu anda mantıklı mı geliyorum bu şekilde mi söylüyorum bunu söylemek istiyorum

and I realize that maybe I'm not making the most sense so I look for a new way

ve fark ettim ki belki de pek mantıklı gelmiyorum bu yüzden ne söyleyeceğimi söylemenin yeni bir yolunu arıyorum

to say whatever I'm gonna say and when you're fluent in English you do the same

ve ne zaman sen Akıcı İngilizceniz varsa, aynı

thing you don't get stuck first of all on basic stuff

şeyi yaparsınız, her şeyden önce temel şeylere takılıp kalmazsınız,

but then if you do get stuck with a bigger idea that you're trying to

ancak daha sonra ifade etmeye çalıştığınız daha büyük bir fikre takılırsanız, onu söylemenin

express you just look for a new way to say it and you do the best that you can

yeni bir yolunu ararsınız. ve elinizden gelenin en iyisini yaparsınız, ister

next you know you're fluent when you can speak coherently for any length of time

whether that is 30 seconds 2 minutes or whether you're giving an entire speech

30 saniye 2 dakika, ister bir grup konferans salonunun önünde tüm bir konuşma yapıyor olun, herhangi bir süre boyunca tutarlı bir şekilde konuşabildiğinizde akıcı konuştuğunuzu bilirsiniz.

in front of an auditorium of a bunch of people what I have found

insanlar, İngilizce öğrenenlerle

after doing hours and hours and hours of lessons with English learners and

saatlerce, saatlerce ve saatlerce ders yaptıktan ve

talking with a non-native English speakers is that when you're at an

anadili İngilizce olmayan biriyle konuştuktan sonra bulduğum şey şu ki,

intermediate level a lot of times you tend to talk in circles you end up it's

orta seviyedeyken çoğu zaman daireler çizerek konuşma eğiliminde oluyorsunuz.

like the more you talk the less sense you make so my tip for you here I don't

ne kadar çok konuşursan o kadar az mantıklı olursun, bu yüzden sana tavsiyem

just want to leave you with this problem is make shorter sentences and pause more

seni bu sorunla baş başa bırakmak istemiyorum, daha kısa cümleler kur ve cümlelerin arasında daha çok durakla

between your sentences and don't try to talk for too long if you're not sure if

ve eğer istersen çok uzun konuşmaya çalışma.

you're making sense and if you start saying the same thing over and over

Mantıklı olup olmadığından emin değilim ve mantıklı kılmak için aynı şeyi tekrar tekrar söylemeye başlarsan

again to try to make it make sense but you're just rambling kind of like what

ama

I'm doing right now then just stop okay take a break let the other person speak

şu anda yaptığım gibi saçmalıyorsun, o zaman dur tamam mı? bir mola diğer kişinin

in the conversation and let there be a natural flow of ideas from one person to

sohbette konuşmasına izin verin ve bir kişiden diğerine doğal bir fikir akışı olmasına izin verin

the other next you know you're fluent when you are not afraid of speaking with

sonra akıcı olduğunuzu biliyorsunuz anadili İngilizce olan kişilerle konuşmaktan korkmuyorsunuz

native speakers now I know that some people are shy by Nature

artık bazı insanların utangaç olduğunu biliyorum Doğaları gereği

or they're naturally introverts even native English speakers sometimes don't

ya da doğal olarak içe dönükler, anadili İngilizce olan kişiler bile bazen

want to talk with other native English speakers they get shy when they have to

diğer anadili İngilizce olanlarla konuşmak istemezler,

do a presentation or something like that so that's not exactly what I'm talking

bir sunum ya da buna benzer bir şey yapmaları gerektiğinde utangaç olurlar, bu yüzden tam olarak bahsettiğim şey bu değil

about because that exists and that can exist even in your native language but I

çünkü o var ve bu sizin ana dilinizde bile var olabilir ama

just mean you don't have those thoughts in your head like oh my gosh are they

demek istediğim, aman tanrım, beni

gonna understand me what are they gonna think are they gonna make fun of me you

anlayacaklar mı, ne düşünecekler, benimle dalga mı geçecekler, sizde

don't have those negative thoughts because you know you're fluent in

yok gibi düşüncelere sahip değilsiniz. Bu olumsuz düşünceler, çünkü akıcı bir İngilizceye sahip olduğunuzu biliyorsunuz

English and so if you don't feel comfortable speaking with a native

ve bu nedenle, anadili İngilizce olan biriyle konuşmak konusunda kendinizi rahat hissetmiyorsanız,

speaker it's probably more related to your personality and you

bu muhtemelen

we don't like doing presentations and stuff like that even in your native

kişiliğinizle ve sizinle alakalıdır.

language and it's not about your lack of fluency in English next you know you're

fluent in English when you can comfortably maintain a conversation and

Bir konuşmayı rahatça sürdürebildiğiniz ve

maintaining a conversation means it's shared fifty-fifty between two people or

bir sohbeti sürdürmenin, bunun yüzde elli oranında iki kişi arasında paylaşıldığı veya

if there's more people everyone is participating equally in the

daha fazla kişi varsa herkesin eşit şekilde katıldığı anlamına geldiği anlamına gelir ve bu, İngilizce'de akıcı olmamanızla ilgili değildir.

conversation and you're able to exchange ideas transition to new topics

sohbet ve fikir alışverişinde bulunabilirsiniz yeni konulara geçiş

pause appropriately share anecdotes tell jokes and you just feel comfortable

uygun şekilde duraklatın anekdotları paylaşın fıkraları anlatın ve kendinizi rahat hissedin

you're able to maintain a conversation and there's no like awkward silences

sohbeti sürdürebilirsiniz ve tamam gibi garip sessizlikler olmaz

like okay what should we say now should we talk about now sometimes that can

şimdi ne söylemeliyiz hakkında konuşalım mı şimdi bazen bu,

happen even in your native language maybe if you're not very good at making

ana dilinizde bile olabilir, belki sohbet etmede çok iyi değilseniz,

conversation but for the most part when you're fluent in a language you should

ancak çoğunlukla bir dilde akıcı olduğunuzda, ana dilinizde sahip olduğunuz

have the same conversation skills that you have in your native language okay

aynı konuşma becerilerine sahip olmalısınız, tamam mı?

you should at least be at the same level there okay I know this video is long but

en azından orada aynı seviyede olmalı tamam, bu videonun uzun olduğunu biliyorum ama

we still have a few more so hang in here with me and we'll get through this list

hala birkaç tane daha var, bu yüzden burada benimle takıl ve bu listenin üzerinden geçeceğiz,

you know you're fluent in English when you feel like yourself okay when you

İngilizce'nin akıcı olduğunu biliyorsun, kendin gibi hissettiğinde Tamam,

don't feel like you're being fake when you don't feel like you're a different

sahte olduğunuzu hissetmediğinizde, farklı

person I remember when I first went to Argentina and I had to speak Spanish for

biri olduğunuzu hissetmediğinizde, Arjantin'e ilk gittiğim zamanı hatırlıyorum ve

literally like the first two to three years I was so frustrated because I was

ilk iki üç yıl gibi kelimenin tam anlamıyla İspanyolca konuşmak zorunda kaldım. çok hüsrana uğradım çünkü sanki

like I just don't feel like myself I'm not Stefanie when I being Stefanie

kendim gibi hissetmiyorum Stefanie olduğumda Stefanie değilim tamam bu ne

okay what does that mean that means that I can talk with anybody I have no

demek herkesle konuşabilirim

problem talking with strangers I have no problem presenting I like telling jokes

yabancılarla konuşmakta sorunum yok sunum yapmakta sorunum yok ben şakalar yapmak gibi

these are things that make up Who I am it's part of my personality but then

bunlar benim kim olduğumu oluşturan şeylerdir, bu kişiliğimin bir parçasıdır ama sonra

when I would be in Argentina living there and being around native speakers

Arjantin'de yaşarken ve anadili İngilizce olanların yanındayken

it was like I was a completely different person and it was so frustrating because

tamamen farklı bir insan gibiydim ve bu çok sinir bozucuydu çünkü

I didn't have the confidence to tell jokes I lacked fluency for the first

yapmadım. Şaka yapacak özgüvene sahip değilim İlk

couple of years and I was constantly stuck inside my own head thinking like

birkaç yıl akıcı konuşamadım ve sürekli olarak ah kimse beni anlamayacak diye kendi kafamın içinde sıkışıp kaldım

oh nobody's gonna understand me I couldn't relax I couldn't enjoy the

Rahatlayamadım

practicing process of improving the language I just didn't feel like myself

Dili geliştirme alıştırma sürecinden zevk alamadım sadece kendim gibi hissetmiyordum

I wasn't able to maintain conversations easily I didn't feel comfortable talking

konuşmaları kolayca sürdüremiyordum yabancılarla konuşurken kendimi rahat hissetmiyordum

with strangers finally all of that went away okay and I was able to overcome all

sonunda hepsi geçti tamam ve tüm

of those issues and again I talk about it in the video that I linked

bu sorunların üstesinden gelebildim ve yine bu konuda konuşuyorum

earlier where I'm speaking Spanish so if you want to learn more about that go watch

Daha önce bağlantısını verdiğim videoda İspanyolca konuşuyorum, bu yüzden bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bir

that video next you know you're fluent in English when you understand

sonraki videoyu izleyin,

subtle differences between very similar sentences and you're able to pick up on

çok benzer cümleler arasındaki ince farkları anladığınızda ve anladığınızda İngilizce'de akıcı olduğunuzu bilirsiniz. sanki

people's attitudes behind what they say like they might say one thing but you

bir şey söyleyebilirler ama

know they really mean something else okay when you understand English like

gerçekten başka bir anlama geldiklerini biliyorsunuz tamam, İngilizce'yi böyle anladığınızda,

that that's exactly how native English

anadili İngilizce olan kişiler dili tam olarak bu şekilde

speakers are able to understand the language and that's a whole different

anlayabilir ve bu temelde akıcılığın tamamen farklı bir

level basically of fluency okay and finally you know you're fluent in

düzeyidir tamam ve son olarak,

English when you avoid using direct translations because you know that

doğrudan çevirileri kullanmaktan kaçındığınızda İngilizce'de akıcı olduğunuzu bilirsiniz çünkü

direct translations just don't work you don't translate things directly from

doğrudan çevirilerin işe yaramadığını

your native language into English because you know that native speakers

bilirsiniz;

don't say those things you speak the way a native speaker speaks and you're able

o şeyleri ana dili İngilizce olan birinin konuştuğu gibi konuşuyorsunuz ve

to communicate ideas so you can have an idea in your native language and then

fikirleri iletebiliyorsunuz, böylece ana dilinizde bir fikriniz olabilir ve sonra

communicate that same idea in English but you do not directly translate it

aynı fikri İngilizce olarak iletebilirsiniz ama onu doğrudan kelimesi

word-for-word because again you know that is not how native speakers speak so

kelimesine çevirmiyorsunuz çünkü yine ana dili İngilizce olanların bu şekilde konuşmadığını biliyorsun, bu yüzden

you communicate the idea the way a native speaker would communicate the

fikri anadili İngilizce olan birinin

idea okay and I actually forgot one so I have one more you know you're fluent in

fikri ileteceği şekilde iletiyorsun tamam ve aslında bir tanesini unuttum bu yüzden bende bir tane daha var biliyorsun akıcı bir şekilde

English when your pronunciation and your accent do not interfere with your

İngilizce konuşuyorsun, telaffuzun ve aksanın yoksa

communication native speakers and non-native speakers are able to

anadili İngilizce olanlar ve olmayanlar

understand you easily okay so that is it for this video I hope you found it

sizi kolayca anlayabilirler tamam bu video bu kadar umarım faydalı bulmuşsunuzdur

helpful you should be able to go through each one of these points and analyze hey

bu noktaların her birini tek tek inceleyebilmeli ve hey

is this true for me or is this not true that will help you know what you have

bunun doğru olup olmadığını analiz edebilmelisiniz ben mi yoksa bu doğru değil mi, neyi

accomplished and what you still need to work on so I want to hear in the

başardığınızı ve hala üzerinde çalışmanız gerekenleri bilmenize yardımcı olacak, bu yüzden

comments what you think of this list what are you able to do that I mentioned

yorumlarda bu liste hakkında ne düşündüğünüzü duymak istiyorum, bahsettiğim neler yapabilirsiniz

and what are you still struggling with okay and did I forget anything is there

ve siz nelersiniz? hala tamam ile mücadele ediyorum ve herhangi bir şeyi unuttum mu, İngilizcede

any other weird thing or interesting thing that happens the more fluent you

daha akıcı hale geldikçe meydana gelen başka garip veya ilginç bir şey var mı?

get in English I know a lot of you guys are very advanced you're fluent English

Çoğunuzun çok ileri düzeyde olduğunu biliyorum, zaten akıcı İngilizce

speakers already and so I want to hear from you what your

konuşuyorsunuz ve bu yüzden duymak istiyorum Sizden yolculuğunuzun nasıl

journey has been like and what changes you noticed along the way because I

geçtiğini ve yol boyunca ne gibi değişiklikler fark ettiğinizi çünkü

don't know about you guys but when I was learning Spanish I could really notice

sizi bilmem çocuklar ama ben İspanyolca öğrenirken beynimdeki değişiklikleri gerçekten fark edebiliyordum,

changes in my brain like the way my brain was processing information and

tıpkı beynimin bilgiyi işleme ve

thinking it was very interesting and so again I'm presenting this video to you

düşünme şekli gibi. çok ilginçti ve bu yüzden yine

as someone who's looking at this whole journey from the other side I can

tüm bu yolculuğa diğer taraftan bakan biri olarak size bu videoyu sunuyorum.

confidently say I am a fluent Spanish speaker and these are the things that I

İspanyolca'yı akıcı bir şekilde konuştuğumu rahatlıkla söyleyebilirim ve bunlar

have noticed analyzed and observed about what happens when you are fluent so that

analiz ettiğim ve gözlemlediğim şeyler. Akıcı olduğunuzda gerçekleşir, böylece

you can have some way to test yourself and know how close you are to this or

kendinizi test etmenin bir yolunu bulabilir ve buna ne kadar yakın olduğunuzu veya

how far you are from it okay alright so that is it if you want a guide on

ondan ne kadar uzakta olduğunuzu bilebilirsiniz tamam tamam öyleyse, anadili İngilizce olanlarla anadili buluşan İngilizce pratik yapmak için bir rehber istiyorsanız bu kadar.

practicing your English with native speakers meeting native English speakers

İngilizce konuşanlar, İngilizce

online interacting with us so you can practice your English improve your

pratiği yapabilmeniz, İngilizcenizi geliştirebilmeniz, İngilizcenizi geliştirebilmeniz,

English learn new vocabulary build your confidence etc I have a guide on my

yeni kelimeler öğrenebilmeniz ve kendinize güvenebilmeniz için bizimle çevrimiçi etkileşim kuruyorlar. Web sitemde bir rehber var.

website I'm going to link it here in the description I always share this guide

Açıklamada buraya bağlayacağım. Bu rehberi her zaman paylaşıyorum

because it is literally the most popular one on my entire website

çünkü kelimenin tam anlamıyla EnglishFullTime.com web sitemin tamamında en popüler olanı Güveniniz konusunda size

EnglishFullTime.com I am here to help you with your confidence your fluency in

yardımcı olmak için buradayım

English and your professional communication skills your networking

İngilizce akıcılığınız ve profesyonel iletişim becerileriniz ağ oluşturma becerileriniz

skills your conversation skills I want you to be as confident as fluent and as

konuşma becerileriniz Mümkün olduğunca akıcı ve başarılı olmanızı istiyorum

successful as possible I do not want English to be a barrier in your life

İngilizce'nin hayatında bir engel olmasını istemiyorum

because I know how frustrating it is to learn and master a foreign language and

çünkü bir yabancı dili öğrenip ustalaşmanın ve

then work in that foreign language oh my gosh don't even get me started on that

sonra o yabancı dilde çalışmanın ne kadar sinir bozucu olduğunu biliyorum aman tanrım, beni bu konuda konuşmamız gerekecek başlamaya bile zorlama

we'll have to talk about that in another video anyhow that's it you guys have a

o başka bir videoda neyse bu kadar

great day and I will see you in the next video bye

iyi günler bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın