How to Close the Authority Gap | Mary Ann Sieghart | TED

39,453 views ・ 2024-03-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Tuba Kök Gözden geçirme: Başak Gökdaş
00:04
At a conference a few years ago,
0
4084
1918
Birkaç yıl önce bir konferansta,
00:06
a man asked me what I did.
1
6044
2252
bir adam bana ne yaptığımı sordu.
00:08
And I led a portfolio life,
2
8338
2336
Portföy gibi hayat yaşamışım;
00:10
so I just rattled off a list and I said,
3
10674
2252
bu yüzden listemi çıkardım ve sıralamaya başladım:
00:12
“Well, I write a political column for ‘The Independent’ newspaper.
4
12926
4379
“The Independent” gazetesi için siyasi köşe yazıları yazıyorum,
BBC için radyo programları yapıyorum,
00:17
I make radio programs for the BBC.
5
17305
2878
bir düşünce kuruluşuna başkanlık ediyorum,
00:20
I chair a think tank.
6
20225
1877
00:22
I sit on a couple of commercial boards.
7
22102
2794
birkaç ticari kurulda yer alıyorum,
00:24
I’m on the council of Tate Modern,
8
24896
2044
Tate Modern’in konseyindeyim,
00:26
and I am on the content board of Ofcom,
9
26982
3211
ve yayın düzenleyicimiz Ofcom’ın
00:30
our broadcasting regulator.
10
30235
1752
içerik kurulunda yer alıyorum.
00:32
(Cheers and applause)
11
32404
4462
(Tezahürat ve alkışlar)
00:36
To which he replied, "Wow, you're a busy little girl."
12
36908
3545
(Adamın) cevabı “Vay canına, sen meşgul küçük bir kızsın”dı.
00:40
Audience: Whoa!
13
40453
2461
Seyirci: Aaa...
00:42
MAS: I was about 50, older than our Prime Minister.
14
42956
3378
Neredeyse 50 yaşındaydım, başbakanımızdan yaşlıydım.
00:46
(Laughter)
15
46376
1793
(Kahkahalar)
00:48
This is a classic example of what I call the “authority gap,”
16
48169
4255
Bu benim, kadınları, erkeklerden daha az ciddiye aldığımızı gösteren
00:52
the way we still take women less seriously than men.
17
52465
4046
“otorite boşluğu” adını verdiğim şeyin klasik bir örneğiydi.
00:57
We're still more reluctant to accord authority to women.
18
57137
3670
Kadın ve yetkiyi bağdaştırma konusunda hâlâ çok isteksiziz.
01:01
We still assume a man knows what he's talking about
19
61182
2920
Hâlâ, o aksini ispat edene dek, bir adamın ne söylediğini
01:04
until he proves otherwise.
20
64102
2336
bildiğini varsayıyoruz.
01:06
While for a woman, it's all too often the other way round.
21
66438
3128
Bir kadına gelince ise, genellikle tam tersini...
01:10
Research shows that men have six times more influence in group discussions
22
70442
5046
Araştırmalar, erkeklerin grup tartışmalarında, kadınlardan altı kat
daha fazla etkiye sahip olduğunu gösteriyor.
01:15
than women.
23
75530
1251
01:17
Women are twice as likely as men
24
77198
1752
Kadınların, yeteneklerine dair kanıt sunmaları gerektiği,
01:18
to say they have to provide evidence of their competence,
25
78992
3795
veya insanların (kadınların) yapabilirliklerine şaşırma ihtimalleri
01:22
or that people are surprised at their abilities.
26
82787
2628
erkeklerinkinden iki kat daha fazla.
Ve beyaz olmayan kadınların, böyle söyleme olasılığı, beyazlardan iki kat fazla.
01:26
And women of color are much more likely than white women to say this.
27
86207
3629
01:30
If you're working-class or disabled, the gap gets bigger still.
28
90712
4212
İşçi sınıfındansanız veya engelliyseniz, bu boşluk daha da büyüyor.
01:34
Basically, the farther we are from the white, male, middle class default,
29
94966
4797
Basitçe, orta sınıf beyaz erkek konseptinden ne kadar uzaklaşırsak
01:39
the wider the authority gap is.
30
99763
2335
otorite boşluğu o kadar genişliyor.
01:43
I bet every woman listening has a tale to tell
31
103266
3295
Bahse girerim, dinleyen her kadının
01:46
about being underestimated,
32
106603
2794
hafife alınması, görmezden gelinmesi,
01:49
ignored, patronized,
33
109397
3295
patronluk taslanılması, lafının kesilmesi,
01:52
interrupted or talked over,
34
112692
2378
meydan okunması ya da
01:55
challenged or mistaken for someone more junior, right?
35
115070
4754
daha genç biriyle karışıtırlması hakkında anlatacak bir hikayesi vardır.
02:00
In fact, it doesn't matter if you are a president of a country,
36
120241
3921
Aslında, bir ülkenin başkanı, büyük bir şirketin CEO'su
02:04
the CEO of a huge corporation
37
124162
2669
veya ABD Yüksek Mahkemesi
02:06
or a justice of the US Supreme Court.
38
126873
2836
yargıcı olsanız da fark etmez.
02:10
Female justices get interrupted three times more than male ones,
39
130251
5089
Yüzde 96′sı erkekler tarafından yapılmak üzere, kadın yargıçların
sözü erkek yagıçlara nazaran üç kat daha fazla kesiliyor.
02:15
96 percent of the time by men.
40
135340
2711
02:19
If you still need proof though,
41
139511
1793
Yine de kanıta ihtiyacınız varsa, bunu en iyi sınama yolu,
02:21
a great test is to talk to people who’ve lived as both a man and a woman.
42
141346
5213
hem kadın hem de erkek olarak yaşamış insanlarla konuşmaktır.
02:26
Because they’re exactly the same person with the same ability, intelligence,
43
146601
4004
Çünkü tamamen aynı yapabilirliklere, aynı zekaya,
aynı karaktere ve tecrübelere sahip kişiler.
02:30
personality, experience.
44
150647
2335
Ve eğer cinsiyetlerini değiştirdikten sonra, fark edilir derecede
02:33
And if they're treated quite differently after they transition,
45
153274
3421
değişik bir muameleyle karşılaşıyorlarsa; bu cinsiyetlerinden kaynaklanıyor olmalı.
02:36
that must be because of their gender.
46
156736
2544
02:39
As scientists would say,
47
159948
1626
Bilim adamlarının dediği gibi:
02:41
we've controlled for all the other variables
48
161616
2586
“Bütün diğer değişkenleri kontrol ettik
ve aslında tüm mesele olan tek bir değişkeni göz ardı ettik:
02:44
and isolated the only one that matters:
49
164202
2336
02:46
whether they're seen as male or female.
50
166579
2586
(toplumsal olarak) kadın mı yoksa erkek mi olarak göründüklerini.”
02:50
While I was researching the authority gap,
51
170375
2544
Otorite boşluğu konusunda araştırma yaparken
02:52
I came across two Stanford science professors
52
172961
3503
aynı zamanlarda, farklı cinsiyetlere geçiş yapmış olan
02:56
who happened to transition at the same time in different directions.
53
176464
4088
iki Stanford bilim profesörüne denk geldim.
03:01
Ben Barres, who was a neuroscientist,
54
181094
2419
Bir sinirbilimci olan Ben Barres,
03:03
was astonished by the difference it made to his life
55
183513
3170
bir erkek olarak yaşamaya başlamanın, hayatında yarattığı
03:06
once he started living as a man.
56
186683
2085
fark konusunda hayrete düştü.
03:09
"I've had the thought a million times," he said.
57
189310
2920
Bunu milyonlarca kez düşünmem gerekti, dedi.
03:12
"I'm taken more seriously."
58
192230
2336
“Daha fazla ciddiye alınıyorum.”
03:15
An academic who didn't know his history,
59
195650
2836
Geçmişini bilmeyen bir akademisyenin
03:18
was overheard after one of his seminars saying,
60
198528
2836
seminerlerinden birinin ardından şunu söylediği duyuldu:
03:21
"Oh, Ben Barris gave a great seminar today.
61
201406
2961
“Bugün Ben Barres harika bir seminer verdi.
03:24
But then his work's much better than his sister's."
62
204409
2586
Ama işi kız kardeşinden çok daha iyi.”
03:26
Audience: (Gasps)
63
206995
1585
(seyirci homurdanır)
03:28
MAS: Right?
64
208580
1209
Yaa...
03:30
Meanwhile, Joan Roughgarden, who is an evolutionary biologist,
65
210206
3671
Bu arada, evrimsel biyolog olan Joan Roughgarden
03:33
told me that when she was still living as a man,
66
213877
2544
bana, hâlâ bir erkek olarak yaşarken, başarıya
03:36
she felt like she was on this conveyor belt to success.
67
216463
3336
ulaşmanın çantada keklik olduğunu söyledi.
03:40
Her pay kept going up,
68
220175
1334
Maaşı yükselmeye devam etti
03:41
she kept getting promoted,
69
221551
1835
terfi almaya devam etti,
03:43
when she spoke, people listened.
70
223386
2419
konuştuğunda insanlar dinledi...
03:46
Once she started living as a woman,
71
226806
2169
Bir kadın olarak yaşamaya başladığında ise
03:49
all that changed.
72
229017
1793
her şey değişti.
03:51
So she was interrupted, she was challenged,
73
231561
2502
Lafı kesildi, meydan okundu,
03:54
she was personally attacked.
74
234063
1961
şahsen saldırıya uğradı.
03:56
She'd make a point and no one took any notice until a man repeated it.
75
236399
3712
Bir adam tarafından yinelenene dek, kimsenin fark etmediği
04:00
"At first," she said, "I was amused.
76
240695
2002
bir noktaya değindi. “Başlarda” dedi, “eğlendim.”
04:02
I thought, well, if women are discriminated against,
77
242739
3045
Düşündüm ki, eğer kadınlara karşı ayrımcılık yapılırsa
04:05
I'm darn well going to be discriminated against the same way."
78
245825
3295
aynı şekilde ben de ayrımcılığa maruz kalacağım.
04:09
(Laughter)
79
249120
1502
(Kahkahalar)
04:10
And then she said,
80
250663
1168
Ve sonra ekledi:
04:11
"Well, the thrill of that has worn off, I can tell you."
81
251831
2920
“Şey, artık o heyecanın geçtiğini söyleyebilirim size.”
04:15
Her conclusion, like mine,
82
255418
2086
Onun çıkarımı, tıpkı benimki gibi,
04:17
was that men are assumed to be competent until they prove otherwise.
83
257504
3670
erkeklerin, onlar aksini ispat edene dek yetkin;
04:21
Women are assumed to be incompetent until they prove otherwise.
84
261216
4504
kadınların ise onlar aksini kanıtlayana dek yetersiz varsayılmasıydı.
04:26
Obviously I’d like to do something about this,
85
266805
3169
Açıkçası bu konuda bir şeyler yapmak istiyorum ama...
04:29
but what’s in it for men?
86
269974
1710
Erkeklerin bunda çıkarı ne?
04:32
Well, one of the most encouraging things I found
87
272936
2460
Otorite boşluğu konusunu araştırırken bulduğum en cesaret verici şey,
04:35
while researching the authority gap
88
275438
2211
bu boşluğu daraltmanın,
04:37
was that narrowing the gap isn't like a seesaw,
89
277649
3336
kadınları yüceltirken erkekleri otomatik olarak düşürmek şeklinde
04:41
in which as women rise, men just automatically fall.
90
281027
3796
bir tahterevalli gibi olmayacağıydı.
04:45
I mean, there might be the odd occasion when,
91
285573
2127
Yani, bir erkek olarak doğrudan rekabet halinde olduğun bir kadının,
04:47
if you're a man in direct competition with a woman
92
287700
2628
kendisine karşı önyargının bertaraf edilip
04:50
and the bias against her is dissolved,
93
290328
2377
size layıkıyla üstün gelmesi gibi
04:52
she might just beat you on merit.
94
292705
2419
nadir, tek tük durumlar da yaşanabilir ama...
04:55
But in almost every aspect of your life,
95
295750
3504
Ancak hayatın neredeyse her alanında,
04:59
greater gender equality is likely to make you happier, healthier
96
299254
4421
daha fazla cinsiyet eşitliği sizi daha mutlu, daha sağlıklı ve daha
05:03
and more satisfied.
97
303716
1627
ve daha tatminkâr hale getirecektir.
Cinsiyet eşitliği olan ülkelerde ve ABD eyaletlerinde,
05:06
There's been some fascinating academic research
98
306010
2628
05:08
showing that both in more gender-equal countries and US states
99
308680
4713
ve de eşit heteroseksüel ilişkilerde,
elbette daha az küskün ve yorgunken daha fazla ekibin bir parçası gibi
05:13
and in more equal straight relationships,
100
313393
3753
hissetmelerini bekleyeceğinizden, salt kadınların değil;
05:17
not only are the women happier and healthier,
101
317188
2419
05:19
which you'd expect, less resentful, less exhausted,
102
319649
3629
çocukların da daha mutlu ve daha sağlıklı
05:23
they feel more part of a team.
103
323319
2336
olduğunu gösteren
05:25
And the children are happier and healthier.
104
325697
2335
etkileyici akademik araştırmalar mevcut.
Okullarında daha başarılılar,
05:28
They do better at school,
105
328074
1418
05:29
they get on much better with their dads,
106
329534
2210
babalarıyla çok daha iyi anlaşıyorlar,
05:31
they have fewer behavioral difficulties.
107
331786
2294
daha az davranış sorunları yaşıyorlar.
05:34
But more surprisingly, perhaps,
108
334706
2043
Ama daha şaşırtıcı bir şekilde, belki de
05:36
the men themselves are happier and healthier.
109
336791
3754
erkeklerin kendileri de daha mutlu ve daha sağlıklı.
05:41
So they're twice is likely to say they're satisfied with their lives,
110
341254
3920
Yani hayatlarından hoşnut olduklarını söylemeleri iki kat fazla iken
05:45
half as likely to be depressed.
111
345216
2920
depresif hissetmeleri yarı yarıya daha az.
05:48
They tend to smoke less, drink less,
112
348136
3044
Daha az içki ve sigara içme, daha iyi uyuma ve daha az
05:51
sleep better, take fewer drugs.
113
351180
3254
uyuşturucuya yönelme eğilimindeler.
05:54
And here's the absolute clincher:
114
354475
1794
Ve işte en çarpıcı sonuç:
05:56
they get more frequent and better sex.
115
356311
2419
Daha fazla ve daha iyi sevişiyorlar.
05:58
(Laughter)
116
358730
3753
(Kahkahalar)
06:03
So if it's in all our interests,
117
363651
3128
Madem hepsi çıkarlarımıza uyuyor,
06:06
what can we do to close the authority gap?
118
366821
3045
öyleyse otorite boşluğunu kapatmak için ne yapabiliriz?
06:10
Well, I counted the other day,
119
370742
1459
E ben de geçen gün saydım ve
06:12
I've come up with 140 solutions.
120
372201
2420
tam 140 tane çözüm buldum.
06:14
(Laughter)
121
374662
2127
(Kahkahalar)
06:17
You'll be glad to hear I'm not going to share them all with you today,
122
377123
3545
Hepsini şimdi paylaşmayacağımı duyduğunuza sevinebilirsiniz,
06:20
but I'm just going to leave you with a few ideas to take away.
123
380668
3128
ama size alıp çıkacağınız bir iki fikir bırakacağım sadece.
06:24
I’m always asked, “OK, so what should women do?”
124
384881
4046
Bana her zaman, tamam da peki kadınlar ne yapmalı, diye soruluyor.
06:29
But it's not women we need to fix, right?
125
389552
2628
Ama düzeltmemiz gereken kadınlar değil, değil mi?
(Düzeltmemiz gereken) kadınları nasıl algıladığımız, onlara nasıl
06:33
It's how we all perceive and react to and interact with women.
126
393097
4255
tepki verdiğimiz ve onlarla etkileşimimiz.
06:38
We need to make changes to ourselves, to our workplaces
127
398311
4129
Kendimizde, iş yerlerimizde ve dış dünyamızda
06:42
and to the world around us.
128
402482
1751
değişiklikler yapmalıyız.
06:45
Even women are biased against other women.
129
405401
3504
Kadınlar bile diğer kadınlara karşı önyargılı.
06:49
A few years ago in Britain,
130
409906
2127
Birkaç yıl önce İngiltere’de
06:52
we had a female leader of a political party
131
412075
3253
sesi çocuk sesi gibi ve çok yüksek çıkan
06:55
who had a high voice and sounded almost childish.
132
415328
4254
bir siyasi parti lideri vardı.
07:00
And when she came on the radio,
133
420333
2002
Ve radyoya çıktığında,
07:02
I'd find it quite hard to take her seriously.
134
422377
2961
onu ciddiye almakta epey zorlanırdım.
07:05
But as soon as I had that reflex reaction, I'd say to myself, stop it!
135
425338
4296
Ama bu refleksif tepki oluşur oluşmaz kendime, kes şunu, dedim.
07:09
Listen to the content of what she's saying,
136
429676
2419
Söylediklerinin içeriğini dinle
07:12
and don't judge her by the pitch of her voice.
137
432095
3128
ve onu sesinin tonuyla yargılama.
07:16
We all need to notice when our brains are trying to trick us like that.
138
436349
3920
Hepimizin, beynimizin bizi bu şekilde kandırmaya çalıştığını fark etmesi gerek.
07:21
It can also help to flip things around.
139
441604
3045
Hem bu, işleri tersine çevirmekte de yardımcı olabilir.
07:24
To ask ourselves, would I have thought that or said that or done that
140
444691
6631
Kendimize sormak gerekirse; bu kişi bir kadından ziyade erkek olsaydı
yine de böyle düşünür, söyler ya da yapar mıydım?
07:31
if this person had been a man rather than a woman?
141
451322
2795
07:34
Would I have mistaken that male CEO for his assistant?
142
454909
3170
O erkek yönetim kurulu başkanını asistanıyla karıştırır mıydım?
07:39
Or would I have called a 50-year-old man “a busy little boy?”
143
459414
3086
Yoksa 50 yaşındaki adama küçük meşgul oğlan der miydim?
07:43
I don't think so.
144
463084
1376
Hiç sanmıyorum.
07:46
When we're at work, we can actively affirm what a woman says,
145
466379
4004
İş yerinde, bir kadının dediğini, ancak ilgi çekici olduğu müddetçe,
07:50
as long as it's interesting.
146
470425
1459
aktif olarak onaylıyoruz.
07:52
Research shows that even if women make up 40 percent of a group,
147
472552
4713
Araştırmalar, kadınların, bir grubun yüzde 40′ını oluşturuyor olsalar bile,
onaylanma olasılıklarının erkeklerinkinin yarısı kadar, ve sözlerinin kesilme
07:57
they're half as likely as men to gain approval from it
148
477306
3713
olasılığının erkeklerinkinden çok daha fazla olduğunu gösteriyor.
08:01
and much more likely to be interrupted.
149
481019
2293
Evie, bir toplantıda bir noktaya değinip Peter’in, kendisinden on dakika sonra
08:04
If Evie makes a point at a meeting,
150
484313
3087
08:07
and no one takes a blind bit of notice until Peter repeats it ten minutes later
151
487442
4296
aynı fikri tekrar ederek Mesih dünyaya dönmüşçesine puan toplayana dek,
08:11
and it's treated like the Second Coming,
152
491738
2460
bu fikri kimse umursamadığında, Peter’a dönüp: “Peter ya,
08:14
we can say to Peter, "Oh, I'm so glad you agree with what Evie said earlier."
153
494240
4379
Evie’nin daha önce söylediklerine katıldığına çok sevindim.” diyebiliriz.
08:19
If Peter interrupts Rosa --
154
499537
1877
Peter Rosa’nın sözünü kestiğinde...
08:21
(Applause)
155
501456
3837
(Alkışlar)
08:25
If Peter interrupts Rosa, we can say, "Hang on a minute.
156
505918
2962
Peter Rosa’nın sözünü kestiğinde, bir dakika bekle, Rosa’nın orada
08:28
I was really interested in what Rosa was saying there."
157
508880
2711
söyledikleri gerçekten ilgimi çekiyordu, diyebiliriz.
08:33
And what can employers do?
158
513051
2043
Ve işverenler ne yapabilir?
08:35
Well, the first thing they must do
159
515136
1627
İlk yapmaları gereken şey, dürüst bir şekilde liyakata göre
08:36
is to make sure that they genuinely are hiring and promoting on merit.
160
516804
5005
işe alım ve terfi yapmaktır.
08:42
One study found that 70 percent of men
161
522560
3003
Bir araştırma, erkeklerin yüzde 70′inin, tamamen aynı hedeflere ulaşan
08:45
will rate a man more highly than a woman
162
525605
2669
bir erkeği, bir kadından daha yüksek derecede konumlandırdığını
08:48
for achieving exactly the same goals.
163
528316
2461
ortaya koydu.
08:51
Women with exactly the same qualifications as men
164
531861
3295
Bir erkekle tamamen aynı niteliklere sahip bir kadının, iş görüşmesi için
08:55
are 30 percent less likely to be called for a job interview.
165
535156
3962
aranma olasılığı, erkeğinkine göre yüzde otuz daha az.
09:00
If you have only one woman on a shortlist,
166
540161
2920
Son aşamada yalnızca tek bir kadın varsa,
09:03
the chances of appointing her are vanishingly small.
167
543081
3712
onun işe alınma şansı yok denecek kadar az.
09:07
Because it's telling us that men are the natural holders of this job,
168
547210
3837
Çünkü bu da bize erkeklerin bu işin doğal sahipleri olduğunu
09:11
and that appointing a woman would be risky.
169
551047
2961
ve bir kadını bu göreve atamanın riskli bulunduğunu söylüyor.
09:14
Adding just one more woman to the shortlist
170
554675
2586
Son aşama adaylarına sadece bir kadın daha eklemek,
09:17
makes the odds of hiring a woman 79 times greater.
171
557303
4421
bir kadının işe alınma ihtimalini 79 kat artırıyor.
09:23
Companies or employers can also actively encourage talented women
172
563309
4838
Aynı zamanda şirketler veya işverenler de yetenekli kadınları terfi başvurusunda
bulunmaları konusunda aktif olarak cesaretlendirebilirler.
09:28
to apply for promotion.
173
568147
2044
09:30
Because we are socialized to be less confident
174
570942
3336
Çünkü erkeklere göre daha az özgüvenli ve kendini daha az ön plana çıkaracak
09:34
and less self-promoting than men.
175
574278
2253
şekilde sosyalleşegeldik.
09:37
And if we do act confidently,
176
577490
2044
Ve ola ki özgüvenli davransak...
09:39
people often don't like it
177
579575
2044
İnsanlar genelde bundan pek hoşlanmazlar.
09:41
and they start calling us words like “strident” or “pushy.”
178
581619
4087
Ve bize “gıcık” ya da “saldırgan” gibi şeyler demeye başlarlar.
09:46
I was caricatured for years in Britain's satirical "Private Eye" magazine
179
586916
5214
İngiltere’nin eleştirel “Private Eye” dergisinde, yıllarca
“Mary Ann Dikkafa” diye karikatürize edildim.
09:52
as Mary Ann Bighead.
180
592130
1668
09:54
Just because I tried to seem as confident
181
594966
2043
Sırf erkek meslektaşlarım kadar kendinden emin
09:57
as my male colleagues.
182
597051
1627
görünmeye çalıştığım için...
09:59
And that's why it's really important not to fall for the confidence trick,
183
599095
3962
Ve işte bu yüzden özgüven tuzağına düşmemek ve özgüveni yetkinlikle
10:03
to mistake confidence for competence,
184
603099
3837
karıştırmamak gerçekten önemlidir.
10:06
because they're absolutely not the same thing.
185
606936
2377
Çünkü bu ikisi kesinlikle aynı şey değil.
10:09
(Applause)
186
609355
4505
(Alkışlar)
10:13
An academic paper, unusually entitled
187
613860
2877
“Zırvacılar: Kimdir ve Hayatları Hakkında Ne Biliriz”
10:16
"Bullshitters. Who Are They and What Do We Know about Their Lives"
188
616737
4964
tuhaf başlıklı akadedemik bir makale,
10:21
found that teenage boys are significantly more likely than girls
189
621742
4964
ergen erkeklerin, gerçek bile olmayan matematiksel kavramları,
10:26
to pretend to understand mathematical concepts that didn't even exist.
190
626747
4922
anlamış gibi taklit etme eğiliminde olduklarını tespit etti.
10:31
(Laughter)
191
631711
1793
(Kahkahalar)
10:34
And this relative male overconfidence persists into adulthood.
192
634672
4588
Ve bu erkeklerin görece aşırı özgüveni, yetişkinlikte de sürmekte.
10:39
So if we take overconfident men at their word,
193
639927
3671
Yani aşırı özgüvenli adamların sözlerine bakarsak,
10:43
we're going to be much more likely to hire or promote them,
194
643598
3503
kadın rakipleri kadar yetkin olmasalar bile, onları işe alma ya da
10:47
even if they're nothing like as competent as their female rivals.
195
647101
4213
terfi ettirme olasılığımız çok daha yüksek olacaktır.
10:52
Now representation matters everywhere.
196
652356
2670
İmaj, artık her yerde çok önemli.
10:55
But one place that could really make a dent in the authority gap
197
655484
3629
Ancak otorite boşluğunu, gerçekten zayıflatacak
10:59
is the media.
198
659155
1126
tek yer medyadır.
11:01
Because if it's sending us the signal that men are more authoritative,
199
661282
5255
Çünkü medya bize erkeklerin kadınlardan daha yetkin, daha uzman, daha önemli
11:06
more expert, more important than women,
200
666537
3754
olduğunu sinyalledikçe, bu ancak bizim
11:10
that's just going to confirm our biases.
201
670333
2669
kadınlar hakkındaki önyargılarımızı doğrulayacaktır.
11:13
At the moment, men are three times more likely
202
673836
2711
Şu anda, erkeklerin medya içeriklerinde alıntılanma olasılığı
11:16
to be quoted in news stories than women,
203
676547
2628
kadınlarınkinden üç kat;
11:19
and twice as likely to be the protagonists in movies.
204
679217
3586
ve filmlerde başkahraman olma olasılığı iki kat daha fazladır.
11:23
The BBC has recently made a push
205
683721
2794
Yakın zamanda BBC, yüzde elli oranında kadın uzmanın yayında olması
11:26
to have 50 percent female experts on air.
206
686515
3587
konusunda önemli bir girişimde bulundu.
11:30
And I think that could make a real difference to the next generation.
207
690603
3337
Ve ben bu girişimin, gelecek nesil için gerçek bir fark yaratacağını düşünüyorum.
11:33
(Applause)
208
693940
3962
(Alkışlar)
11:38
Because once we get used to seeing women as authorities in public,
209
698486
4004
Çünkü kadınları toplum içinde otorite olarak görmeye alıştığımızda,
11:42
we're going to find it much easier to accord them equal authority
210
702531
3629
onları günlük hayatımızda yetkiyle bağdaştırmayı da
11:46
in our daily lives.
211
706160
1710
çok daha kolay bulacağız.
11:49
So let's work together to close the authority gap.
212
709497
3795
Öyleyse otorite boşluğunu kapatmak için gelin birlikte çalışalım.
11:53
We’ll all be happier and healthier.
213
713834
3129
Hepimiz daha mutlu ve sağlıklı olacağız.
11:56
We’ll get more sex.
214
716963
1209
Daha fazla sevişeceğiz.
11:58
(Laughter)
215
718214
1710
(Kahkahalar)
11:59
And the world will be a better place.
216
719966
2252
Ve dünya daha iyi bir yer olacak.
12:03
As Mary McAleese, the former president of Ireland,
217
723219
2878
İrlanda’nın eski başbakanı Mary McAleese’in
12:06
put it to me so eloquently:
218
726138
2711
bana çok anlamlı bir şekilde ifade ettiği gibi:
12:08
"If men don't take women equally seriously,
219
728891
3462
“Eğer erkekler kadınları eşit derecede
12:12
then we end up with this world that flies on one wing."
220
732395
3920
ciddiye almazlarsa, tek kanatla uçmaya çalışan bu dünyayla kalakalırız.”
12:17
And that's our world flapping about rather sadly,
221
737149
4421
Ve işte iki kanatla uçmanın getireceği
12:21
because of the refusal to use the elevation
222
741612
2920
yükselme, istikamet ve güven
12:24
and the direction and the confidence
223
744532
3086
reddedildiği için,
12:27
that comes from flying on two wings.
224
747660
2628
dünyamız üzücü bir şekilde savruluyor.
12:30
We have to understand that when women flourish
225
750913
3629
Anlamalıyız ki kadınlar geliştiğinde,
12:34
and their talents and their creativity flourish,
226
754542
3211
yetenekleri ve yaratıcılıkları geliştiğinde,
12:37
then the world flourishes and men flourish.
227
757795
3712
o zaman dünya da erkekler de gelişir.
12:41
We all flourish.
228
761507
1418
Hepimiz gelişir, güzelleşiriz.
12:43
Thank you.
229
763384
1168
Teşekkür ederim.
12:44
(Applause)
230
764593
4422
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7