Aja Monet and phillip agnew: A love story about the power of art as organizing | TED

37,400 views ・ 2019-03-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sevgül Demir Gözden geçirme: Can Boysan
00:13
Aja Monet: Our story begins like all great, young love stories.
0
13489
4240
Aja Monet: Hikayemiz bütün harika aşk hikayeleri gibi başlıyor.
00:17
Phillip Agnew: She slid in my DMs ...
1
17753
1850
Philip Agnew: DM atmaya başladı...
00:19
AM: He liked about 50 of my photos,
2
19627
1887
AM: Yaklaşık 50 fotoğrafımı beğendi,
00:21
back-to-back, in the middle of the night --
3
21538
2125
arka arkaya, gece yarısı
00:23
PA: What I saw was an artist committed to truth and justice --
4
23687
4485
PA: Gördüğüm, kendini doğruya ve adalete adamış bir sanatçıydı--
00:28
and she's beautiful, but I digress.
5
28196
2588
o çok güzeldi, ama konuyu dağıttım.
00:30
AM: Our story actually begins across many worlds,
6
30808
2776
AM: Bizim hikayemiz aslında farklı dünyalarda,
00:33
over maqluba and red wine in Palestine.
7
33608
3374
Filistin'de etli pilav ve kırmızı şarap üzerine başladı.
00:37
But how did we get there?
8
37006
2247
Ama buraya nasıl geldik?
00:39
PA: Well, I was born in Chicago,
9
39887
1755
PA: Bir vaiz ve öğretmen oğlu olarak
00:41
the son of a preacher and a teacher.
10
41666
2053
Chicago'da doğdum.
00:43
My ears first rung with church songs sung by my mother on Saturday mornings.
11
43743
4131
Cumartesi sabahları annemin kilise şarkıları kulaklarımda çınlardı.
00:48
My father's South Side sermons summoned me.
12
48253
2455
Babamın güney yakası vaazları beni çağırırdı.
00:50
My first words were more notes than quotes.
13
50732
3288
İlk kelimelerim, alıntılardan çok notalardı.
00:54
It was music that molded me.
14
54044
2020
Beni şekillendiren müzikti.
00:56
Later on, it was Florida A&M University that first introduced me to organizing.
15
56088
4152
Sonra, Florida A&M Üniversitesi ilk kez beni organizasyonla tanıştırdı.
01:00
In 2012, a young black male named Trayvon Martin was murdered,
16
60849
3264
2012'de Trayvon Martin adında genç siyahi bir adam öldürüldü,
01:04
and it changed my life and millions of others'.
17
64137
2481
bu benim ve milyonlarca insanın hayatını değiştirdi.
01:06
We were a ragtag group of college kids and not-quite adults
18
66642
3498
Pek yetişkin sayılmayan ayak takımı, canına tak etmiş
01:10
who had decided enough was enough.
19
70164
2288
bir grup üniversite öğrencileriydik.
01:12
Art and organizing became our answer to anger and anxiety.
20
72476
3800
Sanat ve organizasyon öfke ve anksiyete ile başa çıkmamızı sağladı.
01:16
We built a movement and it traveled around the world
21
76623
2533
Bir hareket başlattık ve bu hareket tüm dünyaya
01:19
and to Palestine, in 2015.
22
79180
2127
ve 2015 yılında da Filistin'e yayıldı.
01:21
AM: I was born to a single mother
23
81331
2506
AM: Ben yalnız bir annenin çocuğu olarak,
01:23
in the Pink House projects of Brooklyn, New York.
24
83861
2814
Pink House projelerinde, Brooklyn, New York'ta doğdum.
01:26
Maddened by survival,
25
86699
1464
Hayat savaşı verirken
01:28
I gravitated inwards towards books, poems and my brother's hand-me-down Walkman.
26
88187
4782
kitaplara, şiirlere ve abimden kalan Walkman'e gömülmüştüm.
01:32
I saw train-station theater,
27
92993
2462
Tren istasyonu tiyatrolarını,
büyük hoparlörlü caddeleri ve grafitili duvarları gördüm.
01:35
subwoofing streets and hood murals.
28
95479
2918
Lisede, Urban Word NYC isimli bir organizasyonda
01:38
In high school, I found a community of metaphor magicians
29
98421
3486
metaforla uğraşan ve doğruları söylemeyi
01:41
and truth-telling poets
30
101931
1796
01:43
in an organization called Urban Word NYC.
31
103751
2902
kendine görev edinmiş şairlerden oluşan bir topluluk buldum.
01:46
Adopted by the Black Arts movement,
32
106677
2304
Black Arts Hareketi tarafından kabul edilen
01:49
I won the legendary Nuyorican Poets Cafe Grand Slam title.
33
109005
3721
efsanevi Nuyorican Poets Cafe Grand Slam unvanını kazandım.
01:52
(Applause and cheers)
34
112750
1453
(Alkış ve tebrik sesleri)
01:54
At Sarah Lawrence College, I worked with artists
35
114227
2366
Sarah Lawrence Üniversitesi'nde Katrina kasırgası
01:56
to respond to Hurricane Katrina and the earthquake;
36
116617
3587
ve artçı depremin etkilerini hatırlatmak için sanatçılarla çalıştım;
02:00
I discovered the impact of poetry
37
120228
2699
şiirin, hislerimizi yansıtma becerisinin yanı sıra
02:02
and the ability to not just articulate our feelings,
38
122951
2897
bir şeyleri değiştirmeye çalışmaya
02:05
but to get us to work towards changing things
39
125872
3541
ve bu konuda bir şeyler yapmaya yönelik etkisinin olduğunu da
02:09
and doing something about it,
40
129437
2079
keşfettim ki bunlar Maytha Alhassen'in
02:11
when a friend, Maytha Alhassen, invited me to Palestine ...
41
131540
3066
beni Filistine davet ettiği zamanlara denk geliyor...
02:14
PA: We were a delegation of artists and organizers,
42
134630
2428
PA: Sanatçılardan ve organizatörlerden oluşan
02:17
and we immersed ourselves in Palestinian culture,
43
137082
2429
bir heyettik ve kendimizi Filistin kültürüne,
02:19
music, their stories.
44
139535
1960
müziğine ve hikayelerine kaptırmıştık.
02:21
Late into the night,
45
141519
1153
Gece geç saatlere kadar
02:22
we would have discussions about the role of art in politics
46
142696
3399
sanatın siyasetteki, siyasetin de sanattaki
02:26
and the role of politics in art.
47
146119
1974
rolü hakkında konuşurduk.
02:28
Aja and I disagree.
48
148420
1635
Aja ve ben sürekli çatışırız.
02:30
AM: Oh, we disagree.
49
150079
1722
AM: Evet, oldukça.
02:31
PA: But we quite quickly and unsurprisingly fell in love.
50
151825
3539
PA: Zıt kutuplar birbirini çeker misali birbirimize aşık olduk.
02:35
Exhibit A:
51
155388
1151
Örnek A:
02:36
me working my magic.
52
156563
1490
onu tavlamaya çalışıyorum.
02:38
(Laughter)
53
158077
2460
(Gülüş sesleri)
02:40
AM: Obvious, isn't it?
54
160561
1670
AM: Çok belli ediyor değil mi?
02:42
Four months later, this artist --
55
162608
3178
Dört ay sonra ise gördüğünüz bu sanatçı
02:45
PA: and this organizer --
56
165810
1976
PA: ve bu organizatör
02:47
AM: moved into a little home with a big backyard, in Miami.
57
167810
6024
AM: Miami'de büyük bahçeli ama küçük bir eve çıktılar.
PA: (iç çekiyor)
02:54
PA: (Sighs)
58
174636
1345
Bakın, bütün bunların olacağını
02:56
Listen, five months before this ever happened,
59
176005
2645
beş ay önceden biliyordum.
02:58
I predicted it all.
60
178674
1235
02:59
I'm going to tell you --
61
179933
1151
Şöyle ki, bir arkadaşımla
03:01
a friend sat me down and said,
62
181108
1473
oturuyorduk ve bana,
03:02
"You've done so much for organizing,
63
182605
1727
"organizasyonun her şeyini sen yapıyorsun,
03:04
when are you going to settle down?"
64
184356
1715
ne zaman kendine bir hayat kuracaksın?" dedi.
03:06
I looked him straight in the face
65
186095
1610
Yüzüne baktım ve dedim ki;
03:07
and I said, "The only way that it would ever happen
66
187729
2458
"Bunun gerçekleşmesinin tek yolu
03:10
is if it is a collision.
67
190211
1174
bir çatışmanın olması.
03:11
This woman would have to knock me completely off course."
68
191409
3257
Tabii bu kadının da beni çok etkilemesi gerek."
03:14
I didn't know how right I was.
69
194690
1825
Doğruyu söylediğimi sonra fark ettim.
03:16
(Laughter)
70
196539
1001
(Kahkaha sesleri)
03:17
Our first few months were like any between young lovers:
71
197564
2965
İlk birkaç ayımız diğer tüm genç aşıklar gibi geçti:
03:20
filled with hot, passionate, all-night ...
72
200553
4071
ateşli, tutkulu, tüm gece süren...
03:24
AM: nonstop ...
73
204648
1968
AM: bitmek bilmeyen...
03:26
PA: discussions.
74
206640
1151
PA: tartışmalar.
03:27
(Laughter)
75
207815
1001
(Kahkaha sesleri)
03:28
PA: Aja challenged everything I knew and understood about the world.
76
208840
3377
PA: Aja, bildiğim ve anladığım her şeye meydan okudu.
03:32
She forced me --
77
212241
1394
Beni --
03:33
AM: lovingly --
78
213659
1242
AM: sevgiyle --
03:34
PA: to see our organizing work with new eyes.
79
214925
2129
PA: organizasyonu farklı gözle görmeye zorladı.
03:37
She helped me see the unseen things
80
217078
1723
Göremediğim şeyleri görmemi ve sanatçıların iç dünyamızı
03:38
and how artists illuminate our interior worlds.
81
218825
2254
nasıl aydınlattıklarını görmemi sağladı.
03:41
AM: There were many days I did not want to get up out of bed
82
221103
3231
AM: Yataktan çıkıp dış dünyayla karşılaşmayı
03:44
and face the exterior world.
83
224358
2056
istemediğim birçok günüm oldu.
03:46
I was discouraged.
84
226784
1383
Cesaretim kırılmıştı.
03:48
There was so much loss and death
85
228191
2910
Birçok kayıp ve ölüm gerçekleşiyordu,
03:51
and artists were being used to numb, lull and exploit.
86
231125
4077
sanatçılar insanları kandırmak ve sömürmek için kullanılıyorlardı.
03:55
While winning awards, accolades and grants soothed so many egos,
87
235555
5530
Ödüller kazanırken, onurlandırılıp egoları okşanırken
04:01
people were still dying
88
241109
2233
hâlâ insanlar ölüyordu
04:03
and I was seeking community.
89
243366
1875
bense hâlâ bir birlik arıyordum.
04:05
Meeting Phillip brought so much joy, love, truth into my life,
90
245568
6296
Philip ile tanışmak hayatıma çok fazla neşe, aşk, gerçeklik getirdi,
04:11
and it pulled me out of isolation.
91
251888
2681
beni o izole halimden çekip çıkardı.
04:14
He showed me that community and relationships
92
254593
2842
Bana, birlik ve ilişkilerin
04:17
wasn't just about building great movements.
93
257459
2726
sadece büyük hareketlerle sağlanamayacağını,
04:20
It was integral in creating powerful, meaningful art,
94
260209
3710
güçlü ve anlamlı bir sanat yaratmakla entegre olduklarını
04:23
and neither could be done in solitude.
95
263943
2267
ve yalnız bir şekilde yapılamayacağını gösterdi.
04:26
PA: Yeah, we realized many of our artist and organizer friends were also lost
96
266748
4143
PA: Evet sonra birçok sanatçı ile organizatör arkadaşımızın da
04:30
in these cycles of sadness,
97
270915
2052
bu üzüntü döngüsünde kaybolduklarını fark ettik,
04:32
and we were in movements that often found themselves at funerals.
98
272991
3844
biz kendini hep bir cenazenin içinde bulan bir topluluktuk.
04:36
We asked ourselves
99
276859
1150
Sonra kendimize sorduk:
04:38
what becomes of a generation all too familiar
100
278033
2392
Bu zamansız ölümlerin ana sayfamızda
04:40
with the untimely ends of lives streamed daily on our Timelines?
101
280449
3880
her gün akıp gitmesine nasıl bu kadar aşina olduk?
04:44
It was during one of our late-night discussions
102
284353
2512
Gece tartışmalarımızdan birinde
04:46
that we saw beyond art and organizing
103
286889
2779
sanat ve organizasyondan ötesini gördük
04:49
and began to see that art was organizing.
104
289692
2745
ve sanatın bir organizasyon olduğunu fark ettik.
04:52
AM: The idea was set:
105
292461
1507
AM: Düşüncemiz şu şekildeydi:
04:53
art was an anchor, not an accessory to movement.
106
293992
4147
Sanat bir çapaydı, hareket aracı değildi.
04:58
Our home was a home of radical imagination;
107
298460
2666
Evimiz; radikal bir hayal gücünün merkezi,
05:01
an instrument of our nurturing hearts;
108
301150
2231
kalpleri kazanmaya yarayan bir araç,
05:03
a place of risk where were dared to laugh, love, cry, debate.
109
303405
5299
gülmeye, ağlamaya, tartışmaya meydan okuduğumuz riskli bir yerdi.
05:08
Art, books, records and all this stuff decorated our walls,
110
308728
5504
Duvarlarımızı sanat eserleri, kitaplar ve plaklar süslüyordu
05:14
and there was lizards --
111
314256
2400
kertenkeleler de vardı --
05:17
walls of palm trees that guided our guests into our backyard,
112
317371
4807
misafirleri arka bahçeye götüren duvarlarda palmiye ağaçları vardı,
05:22
where our neighbors would come and feel right at home.
113
322202
3620
komşularımızın gelip kendilerini evde hissedecekleri şeylerdi.
05:25
The wind --
114
325846
1151
Rüzgar --
05:27
the wind was an affirmation for the people who walked into the space.
115
327021
4178
rüzgar, o yere yürüyen insanlar için bir teyitti.
05:31
And we learned that in a world --
116
331223
2146
Öğrendik ki, dünyada --
05:33
a bewildering world of so much distraction --
117
333393
2732
böyle dikkat dağıtan şaşırtıcı bu dünyada --
05:36
we were able to cultivate a space where people could come and be present,
118
336149
4745
insanların gelip var olacağı ve sanatçılar ile organizatörlerin
05:40
and artists and organizers could find refuge.
119
340918
3566
kaçabilecekleri bir yer yaratmayı başarmıştık.
05:44
PA: This became Smoke Signals Studio.
120
344508
2362
PA: Burası sonra Smoke Signals Studio adını aldı.
05:47
AM: As we struggle to clothe, house, feed and educate our communities;
121
347270
4976
AM: Toplumu giydirme, barındırma, besleme ve eğitmede zorlandıkça;
05:52
our spirits hunger for connection, joy and purpose;
122
352270
4160
ruhumuz birliğe; mutluluğa, ve amaca ihtiyaç duydukça,
05:56
and as our bodies are out on the front lines,
123
356454
2732
bedenimiz orada olmasa bile
05:59
our souls still need to be fed,
124
359210
2809
ruhumuz hâlâ açtı,
06:02
or else we succumb to despair and depression.
125
362043
3329
yoksa çaresizliğe ve depresyona hapsolurduk.
06:05
Our art possesses rhythmic communication,
126
365396
4417
Bizim sanatımız duygusal ipuçlarıyla kodlanmış
06:09
coded emotional cues,
127
369837
1520
ritmik iletişim barındırıp
06:11
improvised feelings of critical thought.
128
371381
3281
yenilenmiş eleştirel düşünme duygusuyla harekete geçiyor.
06:14
Our social movements should be like jazz:
129
374686
3398
Bizim bu toplumsal hareketlerimiz caz gibi:
06:18
encouraging active participation,
130
378108
2806
aktif katılımı,
06:20
listening,
131
380938
1243
dinlemeyi, anı yaşamayı
06:22
spontaneity and freedom.
132
382205
1496
ve özgürlüğü teşvik ediyor.
06:23
What people see as a party ...
133
383725
2381
İnsanların parti olarak gördükleri şey
06:26
PA: is actually a movement meeting.
134
386130
2495
PA: aslında bir buluşma hareketi.
06:28
See, we aren't all protest and pain.
135
388649
2319
Görüyorsunuz, sadece protestodan ve acıdan ibaret değiliz.
06:31
Here's a place to be loved,
136
391300
1697
Sevilecek, hissedilecek
06:33
to be felt, to be heard,
137
393021
1914
duyulacak ve mahallemizde
06:34
and where we prepare for the most pressing political issues
138
394959
3361
siyasi meseleleri konuşabilecek
06:38
in our neighborhoods.
139
398344
1424
güvenli bir alanımız var.
06:40
See, laws never change culture,
140
400170
2761
Bildiğiniz gibi, yasalar kültürü değiştiremez
06:42
but culture always changes laws.
141
402955
3152
ama kültür her zaman yasaları değiştirir.
06:47
Art --
142
407041
1167
Sanat --
06:48
(Applause)
143
408232
2215
(Alkış sesi)
06:50
Art as organizing is even changing and opening doors
144
410471
2817
Organize olarak sanat, özgürlüğün olmadığı yerlerde bile
06:53
in places seen as the opposite of freedom.
145
413312
2242
değişiyor ve yeni kapılar açıyor.
06:55
Our weekly poetry series
146
415578
1631
Haftalık şiir serilerimiz, Dade Islah Evine hapsedilmiş
06:57
is transforming the lives of men incarcerated at Dade Correctional,
147
417233
3334
insanların hayatlarını değiştiriyor,
07:00
and we're so excited to bring you all the published work of one of those men,
148
420591
3620
onlardan biri olan Echo Martinez'in yayınladığı işlerini sizlere
07:04
Echo Martinez.
149
424235
1181
göstermek için çok heyecanlıyız.
07:05
In the intro, he says ...
150
425440
1937
Girişte diyor ki,
07:07
AM: "Poetry for the people is a sick pen's penicillin.
151
427401
3102
AM: "İnsanlık için şiir, hasta bir kalemin penisilinidir.
07:10
It's a cuff key to a prisoner's dreams.
152
430812
2771
Bu eser, bir tutuklunun hayallerini açan bir anahtardır.
07:13
The Molotov in the ink.
153
433607
1821
Mürekkepteki Molotov gibi.
07:15
It is knowledge, it is overstanding,
154
435452
1883
Bilgidir, gereksizden uzaklaşmadır,
07:17
it is tasting ingredients in everything you've been force-fed,
155
437359
2911
size zorla verilen her bir şeyin tadına varmaktır,
07:20
but most of all, it's a reminder that we all have voices,
156
440294
2864
ama en önemlisi, bir sesimiz olduğunun;
07:23
we all can be heard even if we have to scream."
157
443182
3260
haykırmak zorunda olsak da duyulabileceğimizin hatırlatıcısıdır."
07:26
In 2018, we created our first annual Maroon Poetry Festival
158
446466
5527
2018 yılında, Liberty City'deki TACOLCY merkezinde
gerçekleştireceğimiz yyıllık Maroon Şiir Festivalini oluşturduk.
07:32
at the TACOLCY Center in Liberty City.
159
452017
2761
07:34
There, the Last Poets, Sonia Sanchez, Emory Douglas
160
454802
4426
Orada The Last Poets, Sonia Sanchez, Emory Douglas
07:39
and the late, great Ntozake Shange,
161
459252
2364
ve merhum usta Ntozake Shange,
07:41
performed and met with local artists and organizers.
162
461640
4705
yerel sanatçılarla ve organizatörlerle tanışıp performans sergilediler.
07:46
We were able to honor them
163
466369
1828
Onları, bağlılıkları ve gerçekleri
07:48
for their commitment to radical truth-telling.
164
468221
2968
söyledikleri için tebrik etme şansı bulmuştuk.
07:51
And in addition to that,
165
471213
1626
Bunlara ek olarak;
07:52
we transformed a public park
166
472863
2403
bir umumi parkı, oluşturmaya çalıştığımız dünyanın
07:55
into the physical manifestation of the world we are organizing for.
167
475290
5068
fiziksel gösterisi haline getirdik.
08:00
Everything that we put into poetry,
168
480382
1841
Şiire, sanata,
08:02
we put into the art, into the creativity,
169
482247
2857
yaratıcılığa,
08:05
into the curated kids' games
170
485128
2156
çocuk oyunlarına ve muhteşem sahne tasarımına
08:07
and into the stunning stage design.
171
487308
1732
koyduğumuz her şey.
08:09
PA: Our work is in a long line of cultural organizers
172
489739
2654
PA: İşimiz, sanatı harika bir gelecek kurmak için
08:12
that understood to use art to animate a radical future.
173
492417
4094
kullanmayı anlamış kültürel organizatörlerle birlikte ilerliyor.
08:16
Artists like June Jordan,
174
496535
1790
Juno Jordan,
08:18
Emory Douglas
175
498349
1644
Emory Douglas,
08:20
and Nina Simone.
176
500017
1275
Nina Simone gibi sanatçılar.
08:21
They understood what many of us are just now realizing --
177
501316
3237
Onlar, bizim yeni yeni fark ettiğimiz şu ilkeyi çoktan biliyorlardı:
08:24
that to get people to build the ship,
178
504577
1816
"İnsanları bir araya getirmek istiyorsan
08:26
you've got to get them to long for the sea;
179
506417
2042
onları ortak bir paydada birleştirmelisin.
08:28
that data rarely moves people, but great art always does.
180
508483
4238
Bilgi insanı harekete geçirmez ama yüce sanat bunu her zaman yapar."
08:32
This understanding --
181
512745
1220
Bu anlayış --
08:33
(Applause)
182
513989
2456
(Alkış sesi)
08:36
This understanding informed the thinking
183
516469
1917
Bu anlayış bana,
08:38
behind the Dream Defenders' "Freedom Papers,"
184
518410
2166
Florida'nın geleceği için radikal bir siyasi görüş olan
08:40
a radical political vision for the future of Florida
185
520600
3189
ve insanların kârdan daha önemli olduğunu savunan
08:43
that talked about people over profits.
186
523813
2356
Rüya Koruyucularının Özgürlük Kağıtlarının içyüzünü düşündürttü.
08:46
Now, we could have done a policy paper.
187
526193
2435
Şimdiye kadar bir politika kağıdı yazabilirdik.
08:48
Instead, artists and organizers came together in their poetry
188
528652
3699
Onun yerine, sanatçılar ve organizatörler duvar resimleri yapmak için
08:52
to create incredible murals
189
532375
1896
şiirleriyle bir araya geldiler,
08:54
and did the video that we see behind us.
190
534295
2444
ve arkamızda gördüğünüz videoyu çektiler.
08:56
We joined the political precision of the Black Panther Party
191
536763
3712
Kara Panter Partisinin politik duyarlılığına
09:00
and the beautiful poetry of Puerto Rican poet Martín Espada
192
540499
3553
Porto Rikolu şair Martin Espada'nın şiirlerine,
09:04
to bring our political vision to life.
193
544076
2703
politik görüşümüzü hayata geçirmek için kulak verdik.
09:07
AM: Now thousands of Floridians across age, race, gender and class
194
547457
6023
AM: Şimdi binlerce Floridalı yaş, ırk, cinsiyet, sınıf gözetmeksizin,
09:13
see the "Freedom Papers" as a vision for the future of their lives.
195
553504
4264
"Özgürlük Kağıtları"nı gelecekleri için bir vizyon olarak görüyorlar.
09:17
For decades, our artists and our art has been used to exploit,
196
557792
5557
Senelerdir, sanatçılarımız ve sanatımız
09:23
lull, numb,
197
563373
1477
insanları sömürmek, uyuşturmak,
09:24
sell things to us
198
564874
1636
insanlara bir şeyler satmak
09:26
and to displace our communities,
199
566534
2317
ve onları yerlerinden etmek için kullanıldılar
09:28
but we believe that the personal is political
200
568875
4621
ama inanıyoruz ki, kişisel olan aynı zamanda politiktir
09:33
and the heart is measured by what is done,
201
573520
3660
ve sevgi ne yapıldığıyla ölçülür,
09:37
not what one feels.
202
577204
1761
kimin ne hissettiğiyle değil.
09:38
And so art as organizing is not just concerned with artists' intentions,
203
578989
4847
Organize olarak sanat, sadece sanatçıların amaçlarıyla ilgilenmez,
09:43
but their actual impact.
204
583860
2006
sanatçının gerçek etkisiyle de ilgilenir.
09:45
Great art is not a monologue.
205
585890
2232
Mükemmel sanat bir monolog değildir.
09:48
Great art is a dialogue between the artist and the people.
206
588146
3789
Mükemmel sanat, sanatçı ve insanlar arasındaki bir diyalogdur.
09:53
PA: Four years ago, this artist ...
207
593454
2775
PA: Dört sene önce, bu sanatçı
09:56
AM: and this organizer ...
208
596253
2233
AM: ve bu organizatör...
09:58
PA: found that we were not just a match.
209
598510
2485
PA: sadece birer eş olmadıklarını keşfettiler.
10:01
AM: We were a mirror.
210
601019
1395
AM: Biz bir aynaydık.
10:02
PA: Our worlds truly did collide,
211
602438
2913
PA: Dünyamız birçok konuda çatıştı
10:05
and in many ways ...
212
605375
1229
ama bir çok açıdan da
10:06
AM: they combined.
213
606628
1291
AM: birleşti.
10:08
PA: We learned so much about movement,
214
608367
1865
PA: Hareketle ve aşkla ilgili
10:10
about love and about art at its most impactful:
215
610256
3517
çok şey öğrendik. En önemlisi sanat hakkında:
10:13
when it articulates the impossible and when it erodes individualism,
216
613797
4286
Sanat, imkansızı ifade ettiğinde ve bireyselliği sarstığında,
10:18
when it plays into the gray places of our black and white worlds,
217
618107
4630
siyah beyaz dünyamızın griliğine girmeye çalıştığında,
10:22
when it does what our democracy does not,
218
622761
2618
şu anki demokrasinin yapamadığını yaptığında,
10:25
when it reminds us that we are not islands,
219
625403
2594
sadece bir adadan ibaret olmadığımızı hatırlattığında,
10:28
when it adorns every street but Wall Street and Madison Avenue,
220
628021
3778
Wall Street ve Madison Avenue dışındaki sokakları da güzelleştirdiğinde,
10:31
when it reminds us that we are not islands
221
631823
2486
bir adadan ibaret olmadığımızı
10:34
and refuses to succumb to the numbness,
222
634333
2507
ve hissizliğe boyun eğmeyi direnmeyi hatırlattığında
10:36
when it indicts empire
223
636864
1793
imparatorluğu reddettiğinde
10:38
and inspires each and every one of us to love,
224
638681
2833
ve her birimize sevme,
10:41
tell the truth
225
641538
1151
doğruyu söyleme,
10:42
and make revolution irresistible.
226
642713
2645
ve devrimi dayanılmaz yapma ilhamını verdiğinde öğrendik.
10:46
AM: For the wizards --
227
646157
1151
AM: Büyücüler ise---
10:47
(Applause)
228
647332
3721
(Alkış sesi)
10:51
AM: For the wizards and ways of our defiance,
229
651639
3571
AM: Büyücüler ve bizim başkaldırı yollarımız için,
10:56
love-riot visions of our rising, risen, raised selves.
230
656400
4613
yükselişimizin veya yükselmiş aşk-isyan vizyonumuz için.
11:01
The overcoming grace --
231
661329
1778
Nezaketin üstesinden gelenler--
11:03
fires, bitter tongues,
232
663131
1824
yangınlar, acı sözler
11:04
wise as rickety rocking chairs,
233
664979
2739
sallanan sandalyeler kadar zeki olanlar,
11:07
suffering salt and sand skies.
234
667742
2721
açık gökyüzü gibi acı çekenler için.
11:10
Memories unshackled and shining stitches
235
670487
3620
Zincirinden kurtulan hatıralar için
11:14
on a stretch-marked heart.
236
674131
1973
çatlamış bir kalpte parlayan dikişler için
11:16
For the flowers that bloom in midnight scars.
237
676405
3513
Gece yarısı açan çiçekler için.
11:20
How we suffered and sought a North Star.
238
680273
3286
Çektiğimiz acılar ve bir ışık aradığımız zamanlar için.
11:23
When there was no light, we glowed.
239
683583
2685
Işık olmadığında bile parlamayı başardık.
11:26
We sparked this rejoice,
240
686292
2621
Neşemizi, bu haklı sevinci
11:28
this righteous delight.
241
688937
1940
yaydık.
11:30
We have a cause to take joy in.
242
690901
2741
Mutlu olmak için bir nedenimiz var.
11:33
How we weathered and persisted,
243
693666
2251
Parçalandık, devam ettik
11:35
tenacious,
244
695941
1150
birbirimize sarıldık
11:37
no stone unturned.
245
697115
2024
ve hiç geriye gitmedik.
11:39
How we witnessed the horror of mankind
246
699163
3631
İnsanlığın yarattığı korkuya şahit olduk
11:42
and did not become that which horrified us.
247
702818
3726
Ama hiçbir şey bizi korkutmaya yetmedi.
11:47
PA: Thank you.
248
707437
1151
PA: Teşekkürler.
11:48
AM: Thank you.
249
708612
1151
AM: Teşekkürler.
11:49
(Applause)
250
709787
3400
(Alkış sesleri)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7