The Power of Purpose in Business | Ashley M. Grice | TED

203,652 views ・ 2022-04-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yiğit Mehmet Behrem Gözden geçirme: İlker ÖZBAŞ
00:04
In 2019,
0
4334
1627
2019 yılında,
00:05
I took a 9am flight from Atlanta to New York City.
1
5961
3503
Sabah 9 'da Atlanta´dan New York´a uçtum.
00:10
I was the first person to board that day.
2
10090
2335
O gün uçağa binen ilk kişi bendim.
00:12
So as I death-gripped my phone to step over that little crack
3
12467
2878
Telefonumu sıkıca kavrayıp, piste doğru giden
00:15
that leads to the runway,
4
15387
1251
o küçük boşluğu geçerken,
00:16
I caught a glimpse of the flight attendant.
5
16638
2085
bir uçuş görevlisi gözüme ilişti.
00:18
Head in her hand, like this, eyes closed.
6
18723
2670
Başı böyle elinde, gözleri kapalı.
00:22
The moment she heard me, she looked up,
7
22143
2378
Beni duyduğu an başını kaldırdı.
00:24
she put a smile on her face and she said, "Good morning."
8
24521
2878
yüzüne bir gülümseme kondurdu ve "Günaydın" dedi.
00:28
"This is not your first flight of the day, is it?" I asked.
9
28149
3170
"Bu senin bugün ki ilk uçuşun değil dimi?" diye sordum.
00:31
"No," she said,
10
31361
1418
"Hayır" dedi,
00:32
"it had been a really early one."
11
32779
1710
"Erken bir tanesi olmuştu ."
00:34
I made some silly sleep joke and she laughed,
12
34531
2711
Saçma sapan bir uyku şakası yaptım. O da güldü,
00:37
and I went to go sit in my seat.
13
37284
1793
ve koltuğuma oturmaya gittim.
00:39
She couldn't have been more than 25 years old.
14
39119
2502
O 25 yaşından büyük, olamazdı.
00:42
During the flight, we exchanged pleasantries,
15
42706
2419
Uçuş sırasında karşılıklı hoşbeş ettik,
00:45
and at one point she came to offer me a snack,
16
45125
2169
ve bir ara bana bir atıştırmalık sunmaya geldi,
00:47
and she asked me what I was going to New York to do.
17
47294
3295
ve bana New York´ta ne yapacağımı sordu.
00:51
I said that I was going to deliver a speech
18
51006
2043
Bir konuşma yapacağımı söyledim,
00:53
and that honestly, I was cutting it kind of close.
19
53049
2836
ve dürüst olmam gerekirse, gecikiyordum.
00:55
"No time for lunch?" she asked.
20
55927
2211
“Öğle yemeği için zaman yok mu ?” diye sordu.
00:58
“No time for lunch,” I said,
21
58179
1377
“Öğle yemeği için zamanım yok. ”dedim, ve bir torba badem alıp
00:59
and I took a bag of almonds
22
59556
1293
01:00
and I tucked it into the pocket of my backpack.
23
60849
2377
sırt çantamın cebine sıkıştırdım.
01:03
After the flight landed,
24
63935
1460
Uçak indikten sonra,
01:05
I was on my way out of the plane, and she stopped me for a moment,
25
65437
3128
Uçaktan inmek üzereydim, ve bir an için beni durdurdu,
01:08
and she handed me a plastic bag.
26
68565
1626
bana plastik bir torba uzattı.
01:10
It was about this big and it was weirdly heavy.
27
70191
2628
Şu büyüklükteydi. Ve garip bir şekilde ağırdı.
01:13
She said, "I know you didn't have a lot of time today, so I packed you this.
28
73403
3712
Dedi ki, “Çok vaktin olmadığını biliyorum. Bu yüzden sana bunu paketledim.
01:17
Good luck."
29
77157
1376
Bol şans."
01:18
That was nice.
30
78575
1334
Bu çok hoştu
01:19
So as I'm walking through LaGuardia with my bag and my bag,
31
79909
3921
LaGuardia'da çantamla yürürken
01:23
I peer inside
32
83872
1460
İçine bakıyorum.
01:25
and there are about 30 packets of almonds inside that bag.
33
85332
4045
ve çantanın içinde yaklaşık 30 paket badem var.
01:29
It was a bag of bags.
34
89419
1960
Bir çanta dolusu çantaydı,
01:31
And when I was in the taxi on the way to the speech,
35
91796
3462
ve ben takside konuşmaya giderken.
01:35
I found this little note tucked inside:
36
95300
2419
İçinde bu küçük notu buldum:
01:39
“Ms. Grice, thank you for coming on
37
99220
2753
“Bayan Grice, geldiğiniz için ve
yüzümüze tatlı sözlerinizle gülücükler kondurduğunuz için teşekkürler.
01:42
and putting a smile on our faces with your sweet words.
38
102015
3170
01:45
You have been so kind,
39
105226
1544
Çok naziksiniz,
01:46
and we are very lucky to have you as a loyal Delta customer.
40
106811
3420
ve sadık bir Delta müşterisi olarak size sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
01:50
Thank you.
41
110273
1293
Teşekkür ederiz.
01:51
I know you are gluten-free
42
111608
1877
Gluten tüketmediğinizi biliyorum,
01:53
so here are some almonds for the road!
43
113526
2253
o yüzden alın size yol için biraz badem,
01:55
Thank you for your kindness!
44
115779
1710
kibarlığınız için çok teşekkür ederiz!
01:57
It goes a long way!
45
117530
1544
Büyük bir anlam ifade ediyor!
01:59
Sarah, Delta flight attendant."
46
119074
2419
Sarah, Delta uçuş görevlisi ."
02:02
Now reading this, my heart gave a little jolt.
47
122243
3421
Şimdi bunu okurken kalbim biraz pırpır etti.
02:05
My day job is to help companies excavate and execute their purpose.
48
125705
5255
Gündelik işim,şirketlerin amaçlarını keşfedip gerçekleştirmek,
02:11
And this little note on this little napkin was purpose in action,
49
131336
4755
ve bu küçük peçetenin üzerindeki bu küçük not eylemdeki amaçtı,
02:16
specifically that airline’s purpose.
50
136091
3169
özellikle de o havayolunun amacını.
02:19
And I know because I had helped to articulate it over 15 years before.
51
139302
4296
Biliyorum çünkü 15 yıl önce yardım etmiştim.
02:24
In 2003, purpose was just one element
52
144349
2753
2003 yılında, amaç Delta hava yollarının
daha büyük bir startejiye geçmesi için bir araçtı
02:27
of a much larger strategic transformation that Delta Airlines undertook.
53
147102
4504
02:32
It was a company still reeling from the aftereffects of 9/11
54
152065
3712
11 eylül saldırılarının etkisinden, hala sersemlemiş
02:35
and one looking for a North Star to guide them through
55
155819
2878
ve onlara rehberlik etmek için, bir kuzey yıldızı arıyorlardı ki
02:38
would eventually become Chapter 11 bankruptcy.
56
158738
2795
eninde sonunda iflas edeceklerdi.
02:41
But in 2019,
57
161574
2128
Ama 2019 'da,
02:43
for a flight attendant who was maybe in elementary school
58
163702
3044
belki de ilkokulda olan bir hostes için
02:46
at the time that purpose was articulated,
59
166746
2544
bu amaç dile getirildiği sırada,
02:49
it was some almonds for a hungry customer.
60
169332
2503
aç bir müşteri için biraz bademdi.
02:52
It may be that Sarah never saw that purpose line we articulated,
61
172252
3920
Belki Sarah o dile getirdiğimiz, amaç çizgisini asla görmedi,
02:56
but no matter, she didn't need to,
62
176214
2920
ama gerek yoktu,ihtiyacı yoktu.
02:59
because purpose was alive and well at Delta.
63
179175
2670
çünkü amaç Delta´da hayatta ve iyiydi.
03:01
It had become muscle memory.
64
181886
2211
Kas hafızası haline gelmişti.
03:04
It had become cultural norm.
65
184097
2002
Kültürel bir norm haline gelmişti.
03:06
Now let me be clear in what I'm talking about here,
66
186433
2419
burada bahsettiğim şey hakkında açık konuşayım,
03:08
I'm talking about embedding purpose.
67
188852
1751
bir amacı yerleştirmekten bahsediyorum.
03:10
I'm not talking about your mission,
68
190645
1794
Senin görevinden bahsetmiyorum.
03:12
which is what you do every day,
69
192480
2127
ki bunu zaten her gün yapıyorsun,
03:14
or your vision, which is where you are headed.
70
194607
2294
ya da görüşün, ki orası senin gittiğin yer.
03:16
Both mission and vision are important corporate drivers,
71
196943
3253
Hem misyon hem de vizyon önemli kurumsal itici güçlerdir,
03:20
but they play a different role in purpose.
72
200238
2336
fakat amaçta farklı bir rol oynarlar.
03:22
And mission and vision will change with changes in leadership,
73
202574
3420
ve misyon ile vizyon, liderlikteki değişimlerle,değişecek.
03:25
corporate contacts, competitive landscape, merger and acquisition.
74
205994
3837
kurumsal temaslar, rekabet ortamı, Birleşme ve devralma.
03:30
They are important, but they are also temporal.
75
210206
2378
Önemlidirler, ama aynı zamanda geçicidirler de.
03:32
In my experience,
76
212625
1168
Tecrübelerime dayanarak,
03:33
they often have a time horizon of, say, three to five years.
77
213835
3253
genellikle 3 veya 5 yıllık bir ömüre sahiptirler.
03:37
But purpose is your "why."
78
217088
2002
Ama amaç senin "nedenin."
03:39
It is found at the intersection of who you are at your very best
79
219507
3879
en iyi halinde kim olduğunun ve dünyadaki rolünün ne olduğu,
03:43
and the role in the world that you are meant to play.
80
223386
2503
kavşağında bulunur.
03:45
It comes from your ethos.
81
225930
1210
Senin ahlak anlayışından gelir.
03:47
It is married to your aspiration,
82
227140
2294
Senin arzunla evlidir,
03:49
and because it is ethotic, it is also timeless.
83
229434
3337
ve ahklaki olduğu için, aynı zamanda sonsuzdur.
03:53
Now, there are plenty of data out there to say
84
233897
2419
Şimdi, amacı iyi şekilde edinmiş şirketlerin
03:56
that well-embedded purpose across organizations brings immense value.
85
236357
4296
büyük kâr getirdiğine dair pek çok veri var.
04:00
Studies that will link well-embedded purpose
86
240653
2378
Araştırmalar amacın iyi şekilde özümsenmesini
04:03
to elevated total shareholder return over 10 years,
87
243072
3212
hissedara 10 yıl içinde yüksek bir geri dönüşe bağlantılayacak.
04:06
increased employee engagement, retention,
88
246326
2294
artan çalışan katılımı, elde tutma,
04:08
even higher levels of productivity.
89
248661
2086
hatta daha yüksek verimlilik seviyeleri.
04:11
Because of all this data,
90
251247
1252
Tüm bu verilerden dolayı.
04:12
it is rare in my work that a CEO will come to me and say,
91
252540
2711
Bir CEO´nun bana gelip:“Ashley, amaç ne” ya da
04:15
"Ashley, what is purpose" or "Why do I need to do it?"
92
255251
3170
“neden bunu yapmam gerek” demesi nadirdir.
04:19
Instead, what they will ask is "When I have my purpose,
93
259005
3921
Bunun yerine, sordukları şey: "Amacım olduğunda,
04:22
how do I embed it across my organization so well
94
262926
3670
organizasyonuma nasıl en fazla değeri getirecek şekilde,
04:26
that it brings the most value,
95
266638
2252
şirketin kas hafızası olacak şekilde,
04:28
that it becomes muscle memory?"
96
268932
2043
yerleştirebilirim?
04:31
As I've been doing this work for almost 20 years at this point,
97
271726
2961
Bu işi yaklaşık olarak 20 yıldır yapıyorum,
04:34
I have a ready answer.
98
274729
1335
Hazır bir cevabım var.
04:36
First, I tell them it needs to be authentic.
99
276105
3170
Önce, onlara özgün olması gerek diyorum.
04:39
Purpose that is rooted in your ethos,
100
279567
2586
Kökleri sizin ahlakınıza dayanmış amaç,
04:42
distinctive to your brand,
101
282195
1918
markanıza özgü,
04:44
meaningful to all of your stakeholders
102
284155
2503
tüm paydaşlarınız için anlamlı
04:46
and consistent with your values
103
286658
2210
ve değerlerinizle tutarlı
04:48
is authentic.
104
288910
1126
özgün.
04:50
Kelly Bayer Rosmarin, the CEO of Optus,
105
290662
2836
Australya, Sydney´de bulunan Optus
04:53
a Sydney, Australia-based telecommunications company,
106
293498
3170
adlı telekominikasyon firmasının, CEO´su Kelly Bayer Rosmarin,
04:56
can speak to her company’s purpose --
107
296709
2128
Şirketinin amacı hakkında iyimserliği,
04:58
powering optimism with options -- with conviction,
108
298878
3170
çeşitlilikle destekleyerek konuşabilir,
05:02
because it is authentic.
109
302048
1710
çünkü bu özgün bir şey.
05:04
Optus is, by its very nature, a challenger brand,
110
304425
3295
Optus, doğası gereği, meydan okuyan bir marka,
05:07
and it is a brand synonymous with a brand platform of positivity
111
307762
4254
ve mülayim pozitif bir platformu, olan bir marka
05:12
since options breed action
112
312016
1961
seçenekler eylem yarattığı için
05:13
and optimism breeds hope.
113
313977
1835
ve iyimserlikte umut doğurduğu için
05:15
How they pull their internal relations together
114
315812
2461
müşterilerine ulaşım şekliyle beraber,
05:18
with their external reach-out to customers
115
318314
2086
kendi içlerindeki bağları yönetmeleri
05:20
is very consistent and incredibly authentic.
116
320441
3337
son derece tutarlı ve inanılmaz derecede özgün.
05:24
Now on the other end of the authenticity scale,
117
324445
2711
Şimdi özgünlük ölçeğinin diğer ucunda,
05:27
I once worked with a CEO
118
327198
1168
Bir zamanlar bir CEO ile çalışmıştım.
05:28
who really wanted purpose to be about environmental sustainability.
119
328408
4045
gerçekten çeversel sürdürülebilirlik hakkındaki amacı istemişti.
05:32
"That is great," I said,
120
332787
1752
"Bu harika ," dedim.
05:34
"except for your company struggles to even recycle in your offices.
121
334581
3545
"şirketinizin ofiste bile geri dönüşümü, yapamakta zorlanmasını saymazsak.
05:38
I know, I've been there."
122
338167
2086
Biliyorum, o yollardan geçtim ."
05:40
While they admire the aspiration,
123
340753
1710
Onlar arzuya hayran kalırken,
05:42
if we had come up with a purpose line
124
342505
2086
eğer sadece çevresel sürdürülebilirlik hakkında
05:44
that was solely about environmental sustainability,
125
344591
3128
bir amaç rotası,bulmak zorunda kalsaydık,
05:47
it would have been dead on arrival.
126
347760
1710
erkenden rafa kalkmış olurdu.
05:49
Specifically with employees.
127
349512
2086
özellikle de çalışanlar için.
05:51
Secondly, I tell CEOs that they must be critical
128
351639
3045
İkincisi, CEO'lara amacı içinden dışına incelerken
05:54
in excavating purpose from the inside out.
129
354684
2419
eleştirel olmaları gerektiğini söylerim.
05:57
Purpose is uncomfortable.
130
357478
2211
Amaç rahatsız edicidir
05:59
It should be,
131
359689
1335
Öyle olması lazım,
06:01
because you are introducing a tension between idealism and realism:
132
361065
4046
idealizm ve gerçekçilik arasında: bir gerilim yaratıyorsunuz çünkü
06:05
who you really want to be and who you are capable of being,
133
365153
3545
yetkinliklere ve etik değerlere dayanarak,
06:08
today and in the future,
134
368698
2002
bugün ve gelecekte,
06:10
based on competencies and ethos.
135
370742
2544
gerçekte kim olmak istiyorsun ve kim olabilirsin
06:13
And purpose can be particularly discomforting
136
373870
2335
ve amaç özellikle rahatsız edici olabilir
06:16
because even once you have it,
137
376247
1627
çünkü bir kez sahip olduğunuzda bile,
06:17
it takes a while to implement it.
138
377916
1626
uygulaması biraz zaman alacak
06:19
In fact, you may set your purpose once
139
379542
2294
Hatta, amacınızı bir kez belirleyin
06:21
and spend your entire career living up to it.
140
381836
2961
ve tüm kariyerinizi ona ulaşmak için harcayın.
06:25
Now, purpose is particularly uncomfortable for companies
141
385798
2670
Şimdi, amaç özellikle değişim evrimi geçiren şirketler
06:28
who are on a forced evolution of change,
142
388468
2502
için rahatsız edicidir,
06:30
companies in industries like oil and gas, for example,
143
390970
3462
örneğin: petrol ve gaz endüstrilerindeki şirketler,
06:34
or for companies who maybe have bad behaviors they need to leave behind.
144
394474
3670
ya da kötü davranışları arkasında bırakması gereken şirketler.
06:38
Finally, I tell CEOs that purpose must apply
145
398895
2878
Son olarak, CEO'lara bu amacın tüm kuruluş için,
06:41
to the whole of the organization.
146
401814
2128
geçerli olması gerektiğini söylüyorum.
06:44
Purpose is not a CEO vanity project.
147
404400
3337
Amaç bir CEO´nun gösteriş projesi değildir.
06:47
Sure, it may help cement the legacy of the CEO
148
407737
3587
Elbette, o zaman diliminde şirketin başındaki CEO´nun
06:51
who is in charge at the time it's articulated,
149
411324
2419
efsaneleşmesine yardımcı olabilir,
06:53
but it's not about them,
150
413785
1209
ama bu onlarla alakalı değil kadın veya erkekle de alakalı değil
06:55
it’s not about him or her.
151
415036
1251
06:56
It’s about the value the company brings.
152
416287
2044
Şirketin getireceği fayda ile alakalı,
06:58
It is about the role in the world that it’s meant to play.
153
418331
3086
Oynamak zorunda olduğu dünyevi rolü ile alakalı.
07:02
Now purpose at the C-suite level should be a unifying construct
154
422043
3170
Şimdi, üst tabanın amacı stratejik ajandasını iyi etkileyen
07:05
that brings together mission and vision
155
425254
2086
misyon ve vizyonu bir araya getiren,
07:07
and influences your strategic agenda.
156
427382
2210
birleştirici bir iskelet, oluşturmak.
07:10
It should help CEOs think about how they redefine metrics for success,
157
430259
4463
CEO'ların başarı için metrikleri yeniden tanımlamasına,
07:14
what types of topics they may want to speak with analysts about,
158
434764
3003
analistlerle, hangi konular hakkında konuşmayı isteyeceklerine yardım etmeli
07:17
or maybe most importantly,
159
437809
1251
ve belki de en önemlisi,
07:19
how the board ought to hold them accountable as managers.
160
439102
2711
yönetim onları müdür olarak nasıl sorumlu tuttuklarıdır.
07:22
Purpose at the middle-management level
161
442271
1836
Orta yönetim düzeyinde amaç
07:24
is about much needed clarity and authority.
162
444107
3253
açıklık ve otoriteye ne kadar ihtiyaç olunduğudur.
07:27
The middle-management layer of any organization
163
447860
2211
Herhangi bir kuruluşun ortayönetim katmanı
07:30
is often the most difficult to motivate
164
450113
2043
çoğu zaman motive edilmesi en zor olanıdır
07:32
because they have so many different stakeholders to please.
165
452156
3045
çünkü memnun etmek için. çok farklı paydaşları var.
07:35
But by bringing clarity
166
455243
1168
Fakat amaç ile ilerletilen beklentiler ve kılavuzlarla
07:36
with purpose-driven expectations and guardrails,
167
456452
3045
netlik getirilmesi,
07:39
it allows middle managers to understand which battles to pick
168
459539
3295
orta düzey yöneticilerin hangi mücadeleyi seçeceğine yardım eder
07:42
and that the micro decisions they make on a daily basis
169
462875
2670
ve günlük olarak yaptıkları mikro karalar
07:45
affect the company [as] a whole.
170
465586
1794
[bir bütün olarak] şirketi etkiler.
07:47
Finally, front-line employee purpose helps employees at that level ensure
171
467964
4337
Son olarak, ön saflarda çalışanların amacı bu seviyedeki çalışanların,
07:52
that they are seen.
172
472343
1627
görülmelerine yardımcı olur.
07:54
When purpose is excavated and executed top floor to shop floor,
173
474012
6047
Amaç en üst kattan mağza katına kadar araştırılıp aşılandığında
08:00
those on the shop floor understand that their work matters
174
480059
3545
üretim katındakiler işlerinin önemli olduğunu ve
08:03
and how it adds up to the overall value for the company.
175
483646
2836
şirkete kattığı toplam değeri anlar.
08:07
Well-embedded front-line purpose is the tenet behind that legendary story
176
487525
4087
İyi yerleştirilmiş ön cephe amacı, 1962´deki efsanevi
08:11
of John F. Kennedy and the NASA janitor
177
491654
2711
John Kennedy ve NASA hademesinin hikayesindeki,
08:14
back in 1962.
178
494407
1835
arka etkendir.
08:16
You know, the one where JFK supposedly asked the janitor,
179
496242
3670
Hani şu JFK'nin sözde hademeye,
08:19
"What do you do for NASA?"
180
499912
1502
"NASA için ne yapıyorsun ?"
08:21
And the janitor said,
181
501414
1418
Ve hademenin de
08:22
"I'm putting a man on the moon."
182
502874
1793
“Ay’a bir adam gönderiyorum.” dediği hikaye.
08:25
In this story, the janitor understood that his role was to prepare the building
183
505168
4379
Bu hikayede, hademe rolünün binayı mühendisler gelip
08:29
for the engineers who were going to come in and crank on the math.
184
509589
3128
matematiklerini döktürsünler diye hazırlaması olduğunu anlamıştı.
08:32
But he also understood the importance of that role
185
512717
2836
Fakat aynı zamanda bu rolün NASA´nın vizyonu ve hedefi,
08:35
to the overall vision and objectives of NASA.
186
515595
3336
için olan etkisini de anladı.
08:39
That janitor understood his role in the universe,
187
519307
2794
O hademe evrendeki rolünü anladı.
08:42
so to speak.
188
522143
1335
tabiri caizse.
08:44
So many iconic business stories begin on the back of a cocktail napkin.
189
524020
5255
Çok sayıda ikonik iş hikayesi bir kokteyl peçetesinin arkasından başladı
08:50
But it wasn't just this napkin or even the nuts
190
530318
2335
Ama o gün durmamı sağlayan şey
08:52
that caused me pause that day.
191
532653
2002
bu peçete ya da bu fıstıklar değildi,
08:54
It was the sentiment behind it.
192
534697
2211
Arkasındaki duygusallıktı.
08:56
It was the idea if you execute purpose across culture
193
536908
4462
Eğer markanın sürekliliğini, stratejisini ve amacını,
09:01
and strategy and brand consistently for years,
194
541412
4088
yıllarca sürdürüseniz,
09:05
it does become muscle memory.
195
545541
1919
Kas hafızası haline gelişi.
09:07
It becomes a cultural norm.
196
547835
1752
Kültürel bir kural haline gelişiydi,
09:10
And it is that norm that encourages an employee to make a gift,
197
550338
4254
ki bu kural da çalışana hikayeye dönüşecek,
09:15
which becomes a story
198
555384
1919
bir hediye vermeye teşvik etti
09:17
which then a very loyal customer tells to the world.
199
557345
3253
ki ondan sonra da çok sadık müşteri, bunu tüm dünyaya anlattı.
09:21
So since I am here, Sarah,
200
561140
2711
O yüzden madem buradayım ,Sarah,
09:23
thank you for your kind words that day,
201
563893
2586
O günki hoş sözlerin için teşekkürler
09:26
and for the almonds.
202
566521
1626
ve bademler için de.
09:28
You helped make it a great day
203
568189
2336
Harika bir gün olmasına yardım ettin.
09:30
because you were right,
204
570525
1918
çünkü haklıydın.
09:32
I was hungry.
205
572485
1126
Acıkmıştım.
09:34
Thank you.
206
574403
1168
Teşekkür ederim.
09:35
(Applause)
207
575613
4671
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7