Visions of Africa's future, from African filmmakers

30,288 views ・ 2018-05-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sevgül Demir Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
As a child growing up in Nigeria,
0
12982
2651
Nijerya'da büyümüş bir çocuk olarak
00:15
books sparked my earliest imagination,
1
15657
2179
kitaplar hayal gücümü harekete geçirdi.
00:19
but films, films transported me
2
19088
3301
Fakat filmler beni büyülü yerlere sürükledi.
00:23
to magical places with flying cars,
3
23524
2357
Uçan arabalar,
00:27
to infinite space with whole universes of worlds to discover.
4
27162
3275
sonsuz uzay ve gezegenler keşfedilmeyi bekliyordu.
00:31
And my journey of discovery has led to many places and possibilities,
5
31413
3459
Keşif serüvenim yeni yerleri ve imkânları da beraberinde getirdi.
00:34
all linked with ideas and imagination.
6
34896
3237
Hepsi fikirler ve hayal gücüyle doluydu.
00:39
A decade and a half ago,
7
39213
2016
15 yıl önce,
00:41
I moved from working in law and technology in New York
8
41253
3075
New York'ta hukuk ve teknoloji alanında çalışmayı bırakıp
00:44
to financing, producing and distributing films
9
44352
4096
Nairobi, Lagos ve Johannesburg'da film yapmaya,
00:48
in Nairobi, Lagos and Johannesburg.
10
48472
2707
onları finanse etmeye ve dağıtmaya gittim.
Afrika'da bir filmin olağanüstü ve sıradanı nasıl keşfettiğini
00:52
I've been privileged to see firsthand how in Africa,
11
52677
3559
00:56
film powerfully explores the marvelous and the mundane,
12
56260
3888
sonsuz olasılıkları ve temel gerçekleri nasıl aktardığını
01:01
how it conveys infinite possibilities and fundamental truths.
13
61224
4032
doğrudan görmek için ayrıcalıklı bir konumdaydım.
01:06
Afrofuturist films like "Pumzi,"
14
66552
2539
"Pumzi" gibi Afrofütürist filmler,
01:09
Wanuri Kahiu's superb sci-fi flick,
15
69115
3917
Wanuri Kahiu'nun harika bilim kurgu filmi,
01:13
paint brilliant pictures of Africa's future,
16
73056
4096
Afrika'nın geleceğinin zekice bir resmini çizdi.
01:17
while Rungano Nyoni's "I Am Not A Witch"
17
77176
2841
Bu sırada, Rugano Nyoni'nin "I Am Not A Witch" ile
01:20
and Akin Omotoso's "Vaya"
18
80041
2032
Akin Omotoso'nun "Vaya" filmleri
01:22
show us and catalogue our present.
19
82097
2761
bize, şimdimizi gösteriyor ve bilgi veriyordu.
01:25
These filmmakers offer nuanced snapshots of Africa's imagined and lived reality,
20
85358
5683
Afrika dışı kaynaklı bazı imajların ve bu imajlara eşlik eden
01:31
in contrast to some of the images of Africa that come from outside,
21
91065
4404
insanların Afrikayı görüş biçimini şekillendiren ya da çarpıtan,
01:35
and the perspectives that accompany all of these images,
22
95493
3271
sempatik veya küçümseyici perspektiflerin aksine
01:38
whether sympathetic or dismissive, shape or distort
23
98788
3404
bu yapımcılar Afrika'nın hayali ve yaşanmış gerçekliklerine ait
01:43
how people see Africa.
24
103383
1618
nüanslı enstantaneler sunuyorlar.
01:47
And the truth is,
25
107065
2263
Ve gerçek şu ki çoğu kişi
01:49
many people think Africa is screwed up.
26
109352
2055
Afrika'nın berbat olduğunu düşünüyor.
01:53
Images play a big part of the reason why.
27
113134
2420
İmaj, bu kanının büyük bir kısmını oluşturuyor.
01:59
Many tropes about Africa persist from pictures,
28
119015
3999
Afrika hakkındaki pek çok kinaye filmlerde üsteleniyor;
02:03
pictures of famine in Ethiopia 30 years ago,
29
123038
3699
30 yıl önceki Etiyopya kıtlığı filmleri,
02:06
pictures of the Biafran war half a century ago.
30
126761
3134
yarım yüzyıl önceki Biafran savaşı filmleri gibi.
02:11
But on a continent where the average age is 17,
31
131132
5278
Ancak ortalama yaşın 17 olduğu bir kıtada,
02:16
these tragic events seem almost prehistoric.
32
136434
2633
bu trajik olaylar neredeyse tarih öncesi sayılır.
02:20
Their images are far removed
33
140168
2626
Onların Afrika imajları, buradakilerin kendilerini
02:22
from how people in Africa's many countries see themselves and their neighbors.
34
142818
4219
ve komşularını nasıl gördüklerinden çok uzak.
02:28
For them, these images do not represent their reality.
35
148021
4068
Onlar için, bütün bu imaj gerçeği yansıtmamaktadır.
Peki, Afrika'nın gerçeği nedir? Daha doğrusu,
02:32
So what is Africa's reality,
36
152113
2091
02:34
or rather, which of Africa's many realities do we choose to focus on?
37
154228
4497
Afrika'nın pek çok gerçekliğinden hangisine odaklanmayı seçiyoruz.
02:39
Do we accept Emmanuel Macron's imagination of Africa in 2017
38
159053
6072
Emmanuel Macron'un; Afrika'yı 2017'de, kadınların 7-8 çocuk sahibi olduğu
02:45
as a place in which all women have seven or eight children?
39
165149
3515
bir yer olarak tasavvur edişine katılıyor muyuz
02:50
Or do we instead rely on the UN's account
40
170807
3231
veya onun yerine BM'nin, 54 Afrika ülkesinden sadece bir tanesinde
02:54
that only one of Africa's 54 countries has a fertility rate as high as seven?
41
174062
5063
doğum oranının 7 kadar yüksek olduğu hesabına güvenebilir miyiz?
02:59
Do we focus on the fact
42
179843
1743
Bugünün Afrika'sındaki
03:01
that infant mortality and life expectancy in Africa today
43
181610
3789
bebek ölüm oranının ve yaşam beklentisinin kabaca yüzyıl önceki ABD ile
03:05
is roughly comparable to the US a hundred years ago,
44
185423
2985
karşılaştırılabilir olduğuna
03:08
or do we focus on progress,
45
188432
2555
veya Afrika'nın bebek ölüm oranını
03:11
the fact that Africa has cut infant mortality in half
46
191011
3231
son 40 yılda yarı yarıya düşürdüğüne
ve yaşam beklentisini 2000'den bu yana
03:14
in the last four decades
47
194266
1269
03:15
and has raised life expectancy by 10 years since the year 2000?
48
195559
4127
10 yıl artırdığına mı odaklanalım?
03:21
These dueling perspectives
49
201556
1809
Bütün bu meydan okuyucu
03:25
are all accurate.
50
205327
1166
bakış açıları doğrudur.
03:26
Well, aside from Macron's. He's just wrong.
51
206517
2286
Peki, Macron açısından... Kesinlikle hatalı.
03:28
(Laughter)
52
208827
1865
(Gülme sesleri)
03:30
But one version makes it easy to dismiss Africa as hopeless,
53
210716
5540
Diğer yakıtlar bir milyar insanın refah yönünde
03:36
while the other fuels hope that a billion people
54
216280
2254
ilerleme kaydedeceğini umarken bir versiyon,
03:38
can continue to make progress towards prosperity.
55
218558
2563
Afrika'yı umutsuz olarak savmayı kolaylaştırıyor.
03:43
The fact that Africans
56
223609
1604
Gerçek şu ki Afrikalıların bakışlarını
03:45
do not have the luxury of turning their gaze elsewhere,
57
225237
3412
başka bir yöne çevirme lüksü yok.
03:48
the fact that we must make progress
58
228673
2491
Gerçek şu ki, ilerleme kaydetmeliyiz
03:51
or live with the consequence of failure,
59
231188
2469
veya başarısızlığın sonuçları ile yaşamalıyız.
03:53
are the reason we must continue to tell our own stories
60
233681
3032
Bu sebeple kendi hikâyelerimizi anlatmaya devam etmeliyiz,
03:56
and show our own images,
61
236737
1810
ayrıca, dürüstçe ve öncelikle
03:58
with honesty and primarily to an African audience,
62
238571
4057
Afrikalı izleyicilere kendi imajımızı sergilemeliyiz.
04:02
because the image that matters most
63
242652
2507
Çünkü Afrika'nın imajları arasında
04:05
is the image of Africa in African imaginations.
64
245183
3920
en önemli olanı Afrikalıların hayal gücünde olandır.
04:11
Now, honesty requires that we acknowledge
65
251931
2699
Şimdi, dürüstlük Afrika'nın dünyanın gerisinde kaldığını
04:14
that Africa is behind the rest of the world
66
254654
2016
ve hızlıca yetişmesi gerektiğini
04:16
and needs to move swiftly to catch up.
67
256694
2530
kabul etmeyi gerektirir.
04:20
But thinking of a way forward,
68
260044
1922
İleriye giden yolu düşünürken,
04:21
I'd like us to engage in a thought exercise.
69
261990
2134
düşünce egzersizine katılmanızı isterim.
04:25
What if we could go back a hundred years,
70
265370
1969
Eğer 100 yıl önceye gitseydik,
04:27
say to the US in 1917,
71
267363
2562
diyelim ki 1917 Amerika'sındayız
04:29
but we could take with us all the modern ideas,
72
269949
3576
ama inovasyon, buluşlar gibi bugün sahip olduğumuz
04:33
innovations, inventions that we have today?
73
273549
2320
bütün modern fikirleri yanımıza alabiliyoruz.
04:37
What could we achieve with this knowledge?
74
277557
2580
Bu bilgi ile neyi başarabiliriz?
04:40
How richly could we improve quality of life and living conditions for people?
75
280161
4546
İnsanların yaşam kalitesi ve şartlarını ne kadar zenginleştirebiliriz?
04:46
How widely could we spread prosperity?
76
286355
2397
Refahı ne kadar yayabiliriz?
04:50
Imagine if a hundred years ago,
77
290594
1914
Yüz yıl önce eğitim sisteminin
04:52
the education system had all the knowledge we have today,
78
292532
3213
en iyi öğretme yöntemleri de dâhil olmak üzere
04:55
including how best to teach.
79
295769
1682
bugün sahip olduğumuz tüm bilgiye sahip olduğunu bunun yanında
04:58
And doctors and scientists knew all we do
80
298778
3123
doktor ve bilim insanlarının halk sağlığı önlemleri, cerrahi teknikleri,
05:01
about public health measures, surgery techniques,
81
301925
3992
DNA dizilimi, kanser araştırmaları ve tedavisi hakkında
05:05
DNA sequencing, cancer research and treatment?
82
305941
3045
bugün bildiğimiz her şeyi bildiğini hayal edin.
05:09
If we had access then to modern semiconductors,
83
309010
3794
Eğer modern yarı iletkenlere, bilgisayarlara, mobil cihazlara
05:12
computers, mobile devices, the internet?
84
312828
2499
ve internete erişebilseydik.
05:16
Just imagine.
85
316151
1627
Sadece hayal edin.
05:17
If we did, we could take a quantum leap forward, couldn't we.
86
317802
4706
Eğer yapabilseydik, kuantum sıçramasını yapabilirdik, değil mi?
05:22
Well, Africa can take a leap of that magnitude today.
87
322532
3857
Peki, Afrika bugün bu büyüklükte bir sıçrama yapabilir mi?
05:27
There's enough untapped innovation
88
327100
3063
Eğer istek ve adanmışlık varsa
05:30
to move Africa a century forward in living conditions
89
330187
4128
Afrika'yı yaşam standartları bakımından yüzyıl ileri taşıyacak kadar
05:34
if the will and commitment is there.
90
334339
2466
kullanılmayan inovasyon var.
05:37
This is not just a possibility; it's an imperative for Africa's future,
91
337580
3814
Bu sadece bir ihtimal değil, Afrika'nın geleceği için bir zorunluluk.
05:42
a future that will see Africa's population double
92
342375
3604
Afrika'nın nüfusunun 30 yılda ikiye katlanıp
05:46
to two and a half billion people in just three decades,
93
346003
3654
2,5 milyar olduğu bir gelecek...
05:49
a future that will see Africa have the world's largest workforce,
94
349681
4238
Afrika'nın dünyanın en büyük iş gücüne sahip olacağı bir gelecek,
05:55
just as the idea of work itself is being radically reconsidered.
95
355019
4111
tıpkı iş fikrinin temelinden gözden geçirileceği gibi.
06:00
Now taking the leap forward isn't that far-fetched.
96
360467
2640
Şu anda ileriye sıçramak o kadar da zor değil.
06:03
There are tons of examples that demonstrate the potential
97
363131
2963
Afrika'nın değişim potansiyelini gösteren
06:06
for change in Africa.
98
366118
1356
tonlarca örnek mevcut.
06:09
Just 20 years ago,
99
369044
1404
Sadece 20 yıl önce,
06:11
Nigeria had fewer than half a million working phone lines.
100
371782
3143
Nijerya yarım milyondan az çalışır durumda telefon hattına sahipti.
06:14
Today it has a hundred million mobile phone subscriptions,
101
374949
3072
Bugün yüz milyon cep telefonu abonesi var ve bu mobil mucizesi
06:18
and this mobile miracle is mirrored in every African country.
102
378045
3930
her Afrika ülkesine yansıtılıyor.
06:21
There are over three quarters of a billion mobile phones in use in Africa today,
103
381999
4694
Bugün Afrika'da 750 milyonun üzerinde cep telefonu kullanımda
06:26
and this has spurred justified excitement about leapfrogging,
104
386717
3882
ve bu Afrika'yı; paylaşımcı ekonomi, yapay zekâ ve otonom makineler
06:30
about bringing the sharing economy, artificial intelligence,
105
390623
3944
gibi sıçrayışlar konusunda
06:34
autonomous machines to Africa.
106
394591
2230
haklı bir heyecana teşvik etti.
06:38
And this is all promising,
107
398686
1945
Bütün bunlar umut verici
06:40
but we need to think about sequencing.
108
400655
2119
ama öncelikler hakkında düşünmemiz lazım.
06:44
Forget putting the cart before the horse.
109
404504
2689
At olmadan arabasını yola süremezsiniz.
06:47
You can't put the self-driving car before the roads.
110
407217
2666
Yolu inşa etmeden kendi kendine giden araba yapamazsınız.
06:51
(Applause)
111
411502
5151
(Alkış)
06:56
There's a whole infrastructural and logical layer to innovation
112
416677
3429
Hafife aldığımız inovasyon için
kocaman bir altyapısal ve mantıksal katman mevcut
07:00
that we take for granted,
113
420130
2294
07:02
but we have to triage for Africa,
114
422448
2574
ama Afrika için aciliyet sıralaması var.
07:05
because some of the biggest infrastructure gaps
115
425046
3230
Çünkü en büyük altyapı boşluklarının bazıları,
07:08
are for things that are so basic
116
428300
1588
Batılıların nadiren düşünmeleri gereken
07:09
that Westerners rarely have to think about them.
117
429912
2332
çok temel şeyler hakkındadır.
07:13
So let's explore this.
118
433772
1520
Hadi bunu keşfedelim.
07:18
Imagine your internet access went off for a day,
119
438008
3500
İnternetinizin bir gün boyunca gittiğini hayal edin
07:23
and when it came back,
120
443158
2001
ve geri geldiğinde
07:25
it only stayed on for three hours at a time,
121
445183
2286
tek seferde sadece 3 saat kalıyor,
07:27
with random 15-hour outages?
122
447493
2261
rastgele 15 saat ise kesiliyor.
07:31
How would your life change?
123
451027
1412
Hayatınız nasıl değişirdi?
07:33
Now replace internet access with electricity.
124
453773
2420
Şimdi interneti elektrik ile yer değiştirelim.
07:38
Think of your fridges, your TVs, your microwaves,
125
458363
2548
Düşünün ki buzdolabınız, televizyonunuz, mikrodalganız
07:40
just sitting idly for days.
126
460935
1602
boş bir şekilde günlerce duruyor.
07:43
Now extend this nightmare to government offices,
127
463389
3808
Şimdi bu kabusu hükûmet ofislerine,
07:47
to businesses, to schools,
128
467221
2586
iş yerlerine, okullara, hastanelere
07:50
to hospitals.
129
470896
1190
doğru genişletelim.
07:54
This, or worse,
130
474991
2540
Yüz milyonlarca Afrikalı bunun gibi veya daha kötü
07:57
is the type of access that hundreds of millions of Africans
131
477555
3203
bir şekilde bazı şeylere ulaşabiliyor;
08:00
have to electricity,
132
480782
1217
elektrik,
08:03
and to water,
133
483372
1150
su,
08:05
and to healthcare,
134
485687
1150
sağlık hizmeti,
08:07
and to sanitation,
135
487769
1253
temizlik işleri,
08:09
and to education.
136
489748
1227
ve eğitim.
08:12
We must fix this.
137
492183
1206
Bunu düzeltmek zorundayız.
08:14
We must fix this because ensuring widespread and affordable access
138
494789
3991
Zorundayız çünkü uygun altyapı ve hizmetin yayılmasını garantiye almak
08:18
to decent infrastructure and services
139
498804
2970
ve uygun fiyata ulaşılabilir hâle getirmek
08:21
isn't just low-hanging fruit:
140
501798
1674
sadece kolay yapılabilir değil,
08:24
it's fundamental to achieving the hundred-year leap.
141
504183
2630
aynı zamanda yüz yıllık bir sıçramanın temel taşıdır.
08:28
And when we fix it,
142
508673
1866
Ve biz bunu düzelttiğimizde,
08:30
we might find some unexpected benefits.
143
510563
2864
bazı beklenmedik faydalara da ulaşabiliriz.
08:35
One unexpected benefit of the mobile miracle
144
515093
3746
Mobil mucizenin beklenmedik faydalarından biri
08:38
was that it led to what is perhaps the greatest cultural resurgence
145
518863
4143
Afrika'nın bir nesilde gördüğü
belki de en büyük kültürel canlanmaya neden olmasıydı:
08:43
that Africa has seen in a generation:
146
523030
2468
08:45
the rebirth of African popular music.
147
525522
2292
Afrika popüler müziğinin yeniden doğuşu.
08:49
For musicians like P-Square,
148
529162
3912
P-Square,
08:53
Bongo Maffin
149
533098
1230
Bongo Maffin
08:55
and Wizkid,
150
535764
1346
ve Wizkid gibi müzisyenler için
08:57
mobile phones paved the path to local dominance
151
537134
3715
mobil telefonlar yerel egemenliğe
ve küresel yıldızlığa giden yolu açtı.
09:00
and global stardom.
152
540873
1174
09:04
And the impact isn't limited just to music.
153
544634
3470
Ve bu etki sadece müzikle kısıtlı değildi.
09:08
It extends to film, too.
154
548128
1411
Filmlere de sıçradı.
09:10
Beautiful, engaging films
155
550226
2588
Güzel, çekici filmler
09:12
like these stills of "Pumzi,"
156
552838
2397
tıpkı "Pumzi", "Vaya"
09:15
"Vaya," and "I Am Not A Witch" show.
157
555259
2746
ve "I Am Not A Witch" tarzlarında.
09:19
For while its external image might be dated,
158
559515
3410
Bir süredir dış kaynaklı Afrika imajları eskimiş olabilir.
09:22
Africa continues to evolve, as does African film.
159
562949
3352
Afrika evrilmeye devam ediyor, tıpkı Afrika filmlerinin yaptığı gibi.
09:26
Now, every now and again, the rest of the world catches on,
160
566920
3698
Şimdi, dünyanın kalanı kavrayabilir;
09:30
perhaps with Djo Munga's hard-hitting "Viva Riva!"
161
570642
4310
belki Djo Munga'nın vurucu filmi "Viva Riva!" ile,
09:34
with Newton Aduaka's intense "Ezra,"
162
574976
2719
Newton Aduaka'nın çarpıcı filmi "Ezra" ile
09:37
or with Abderrahmane Sissako's poetic "Timbuktu."
163
577719
2746
veya Abderrahmane Sissako'nun şiirsel "Timbuktu"su ile.
09:41
With mobile, Africans are discovering more and more of these films,
164
581140
4332
Mobil telefonlar ile Afrikalılar bu filmlerin daha fazlasını
09:45
and what that means is that it really matters less in Kinshasa or Cotonou
165
585496
5306
ve Kinshasa veya Cotonou'da Cannes'ın bu filmler hakkında ne düşündüğünün
09:50
what Cannes thinks of African film,
166
590826
2668
veya onların fikirlerinin bilgili veya adil olduğunun
09:53
or if those opinions are informed or fair.
167
593518
3649
daha az umursanmasının ne anlama geldiğini keşfediyorlar.
09:58
Who really cares what the "New York Times" thinks?
168
598113
2500
Gerçekten "New York Times"ı kim takar ki?
10:01
What matters is that Africans are validating African art and ideas,
169
601565
4636
Önemli olan Afrikalıların hem eleştirel hem de ticari olarak Afrika sanatını
10:06
both critically and commercially,
170
606225
2342
ve fikirlerini onaylamalarıdır.
10:08
that they are watching what they want,
171
608591
2008
Onlar istediklerini izlerler,
10:10
and that African filmmakers are connecting with their core audiences.
172
610623
3275
Afrikalı yapımcılar da çekirdek izleyicileri ile buluşmuş olur.
10:15
And this is important.
173
615881
1646
Bu çok önemlidir.
10:18
It's important because film can illuminate and inspire.
174
618480
3318
Önemli çünkü filmler aydınlatır ve ilham verir.
10:22
Film can bring visions of the future to us here in the present.
175
622590
3216
Filmler geleceğin vizyonunu bize buraya, şimdiye getirirler.
10:26
Films can serve as a conveyor belt for hope.
176
626800
2817
Filmler umut için taşıma bandı olarak hizmet ederler.
10:30
And film can change perspectives faster than we can build roads.
177
630953
3156
Ve filmler bakış açılarını, yolları inşa ettiğimizden daha hızlı değiştirirler
10:36
In just over a decade,
178
636171
1970
10 yıldan fazla bir sürede,
10:38
Nigeria's film industry, Africa's largest,
179
638165
2770
Afrika'nın en büyüğü olan Nijerya film endüstrisi
10:40
has taken the country's words and languages
180
640959
4914
ülkenin kelimelerini ve dillerini
10:45
into the vocabulary and imaginations of millions
181
645897
3826
diğer pek çok Afrika ülkesinin
10:49
in many other African countries.
182
649747
2328
kelime hazinesi ve hayal gücüne kattı.
10:52
It has torn down borders,
183
652099
1985
Bu sınırları alt üst etti,
10:54
perhaps in the most effective way since the Berlin Conference
184
654108
2878
belki de bunu Berlin Konferansı'nın Afrika'yı boydan boya
10:57
sowed linguistic and geographic division across Africa.
185
657010
3119
dilsel ve coğrafi bölüşünden bu yana en etkili yolla yaptı.
11:00
Film does speak a universal language,
186
660572
2524
Filmler evrensel bir dil konuşur,
11:03
and boy, Nigerian film speaks it loudly.
187
663120
2824
Nijerya filmleri ise yüksek sesle konuşur.
11:06
Making Africa's hundred-year leap
188
666845
2175
Afrika'nın yüz yıllık sıçrayışı; Afrikalıların fikir üretmek için
11:09
will require that Africans summon the creativity to generate ideas
189
669044
3801
yaratıcılığı desteklemelere, ayrıca açık sözlülüğü kabul edip
11:13
and find the openness to accept and adapt ideas from anywhere else in the world
190
673916
4484
yaygın problemlerini çözmek için nereden gelirse gelsin
11:18
to solve our pervasive problems.
191
678424
2393
fikirlere açık olmalarına ihtiyaç duyacak.
11:21
With focus on investment,
192
681121
1953
Yatırımlara odaklanılırsa
11:23
films can help drive that change in Africa's people,
193
683098
3357
filmler Afrika halklarının değişimine yön verebilir,
11:26
a change that is necessary to make the hundred-year leap,
194
686479
3104
yüz yıllık bir sıçrayış yapmak için gerekli olan bir değişim,
11:29
a change that will help create a prosperous Africa,
195
689607
3634
refah yaratmaya yardım edecek bir değişim
11:33
an Africa that is dramatically better than it is today.
196
693265
2666
ve bugün olduğundan çok daha iyi bir Afrika.
11:37
Thank you.
197
697609
1151
Teşekkür ederim.
11:38
Asante sana.
198
698784
1150
Asante sana.
11:39
(Applause)
199
699959
3961
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7