How Wireless Energy From Space Could Power Everything | Ali Hajimiri | TED

247,312 views ・ 2023-06-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Usta Gözden geçirme: Ozay Ozaydin
00:04
Energy and data are the major currencies of our lives today.
0
4042
4338
Enerji ve veri bugün hayatımızın en önemli iki para birimi.
00:09
Over the last couple of decades,
1
9798
1626
Son birkaç on yılda,
00:11
we've seen data going from being wired to becoming wireless.
2
11466
5214
verinin kablolu olmaktan çıkıp kablosuz olduğunu gördük.
00:17
And this has helped democratize access to information.
3
17597
4254
Ve bu bilgiye erişimin yaygınlaşmasına yardımcı oldu.
00:23
Can we do the same thing with energy?
4
23186
2044
Aynı şeyi enerji ile de yapabilir miyiz?
00:26
Can we send energy when we want,
5
26648
2252
İstediğimiz zaman, istediğimiz yere
00:28
where we want and as much as we want
6
28900
2127
istediğimiz kadar enerji gönderip
00:31
and in the process, eliminate the last wire?
7
31027
3212
süreç içerisinde de son kabloyu ortadan kaldırabilir miyiz?
00:36
If we could do this, the possibilities would be endless.
8
36283
3003
Eğer bunu yapabilseydik, olasılıklar sınırsız olurdu.
00:39
From Earth to space.
9
39828
2169
Dünyadan uzaya.
00:43
I'd like to tell you about our dream of wireless energy transfer today.
10
43039
3879
Bugün size kablosuz enerji transferi hayalimizi anlatmak istiyorum.
00:48
It starts with something we are all familiar with -- waves.
11
48211
3087
Hepimizin bildiği bir şey ile başlıyor: Dalgalar.
00:52
So waves are very essential to our lives.
12
52674
3128
Dalgalar hayatımız için çok önemlidir.
00:56
You can hear this talk because of acoustic waves.
13
56094
3587
Bu konuşmayı akustik dalgalar sayesinde duyabiliyorsunuz.
01:00
You can see this talk
14
60098
1418
Bu konuşmayı, ışık adı verilen
01:01
because of a certain kind of electromagnetic waves, called light.
15
61516
3921
belirli bir tür elektromanyetik dalga sayesinde görebiliyorsunuz.
01:06
And the odds are, if you're watching it on the internet,
16
66271
2669
Büyük ihtimalle, eğer internette izliyorsanız,
01:08
you're using some sort of wireless connectivity
17
68940
2252
kablosuz ve radyo frekansı dalgalarına dayanan
01:11
that relies on wireless and RF waves.
18
71192
3254
bir tür kablosuz bağlantı kullanıyorsunuzdur.
01:15
If you have two waves that have the same frequency
19
75363
2920
Aynı frekansa sahip, yukarı aşağı giden
01:18
and are going up and down
20
78325
1543
iki dalga varsa
01:19
and they come together at some point in space,
21
79909
3421
ve uzayda bir noktada bir araya gelirlerse
01:23
they will add and make a wave that's twice the height
22
83371
4129
toplanırlar ve iki kat yüksekliğinde ama dört kat enerji taşıyan
01:27
but carries four times the energy.
23
87542
1919
bir dalga oluştururlar.
01:31
Now, if the same two waves come together at some other place in space,
24
91338
4045
Şimdi, eğer aynı iki dalga uzayda başka bir yerde bir araya gelirse,
01:35
but one is running half a period late,
25
95425
3212
ancak biri yarım periyot gecikirse,
01:38
they cancel
26
98637
1376
iptal olurlar
01:40
and you get very little energy, practically no energy.
27
100013
3211
ve çok az enerji elde edersiniz, yani neredeyse hiç enerji elde edemezsiniz.
01:44
This is the basis for a process that has been known for a long time.
28
104309
5005
Bu, uzun zamandır bilinen bir sürecin temelidir.
01:49
It's called interference.
29
109939
1377
Buna parazit denir.
01:51
The idea here is that if you go and sit at the edge of a pond
30
111358
2877
Buradaki fikir şu: Bir göletin kenarına gidip oturursanız
01:54
and take both hands and put them in the water
31
114277
2127
ve iki elinizi alıp suya koyarsanız
01:56
and move them up and down, each hand makes a wave.
32
116404
2544
ve yukarı aşağı hareket ettirirseniz her bir el bir dalga oluşturur.
02:00
But because of the interaction of these waves,
33
120617
2294
Ama bu dalgaların etkileşimi nedeniyle,
02:02
there will be some directions where you get more energy
34
122952
2712
daha fazla enerji elde edeceğiniz bazı yönler olacak
02:05
and there are some directions that you will get less.
35
125705
2503
ve daha az enerji elde edeceğiniz bazı yönler olacaktır.
02:08
Can we make it go only in one direction?
36
128208
2252
Sadece bir yöne gitmesini sağlayabilir miyiz?
02:11
Well, you need more hands.
37
131086
1710
Daha fazla el lazım.
02:13
And they have to go perfectly synchronized.
38
133880
2127
Mükemmel bir şekilde senkronize olmalılar.
02:16
But if you do that,
39
136633
1209
Ancak bunu yaparsanız,
02:17
what happens is that most of your energy starts traveling straight down.
40
137884
4838
enerjinizin çoğu doğrudan aşağı doğru gitmeye başlar.
02:24
Now, this is a remarkable thing
41
144140
2169
Şimdi, bu muhteşem bir şey
02:26
because if you think about each one of those little hands,
42
146351
2711
çünkü bu minik ellerin her birini
bu minik kaynakların her birini düşünürseniz,
02:29
each one of those little sources,
43
149062
1585
02:30
they would send energy all over the place.
44
150689
2252
onlar her yere enerji gönderirler.
02:32
But when they work together,
45
152941
3003
Ama birlikte çalıştıklarında,
02:35
the result is that the energy is going mostly in one direction.
46
155985
3129
sonuç olarak enerji çoğunlukla tek bir yöne gider.
02:40
Now, if the timing was the reason for this happening,
47
160615
4338
Eğer bunun nedeni zamanlama ise,
02:44
maybe we can play with it.
48
164953
1251
belki onunla oynayabiliriz.
02:46
Maybe we can mess with it and see what happens.
49
166246
3044
Belki biraz kurcalayıp ne olacağını görebiliriz.
02:49
So what if each one of these sources
50
169290
1752
Peki bu kaynaklardan her biri
02:51
goes a little bit after the one next to it?
51
171042
3087
yanındaki kaynaktan biraz sonra giderse ne olur?
02:55
So in that case,
52
175213
1168
Bu durumda,
02:56
what happens is that these waves start going in different directions,
53
176381
3420
dalgalar farklı yöne gitmeye başlar,
02:59
and you can change that direction
54
179843
2377
ve bu yönü başka hiçbir şey yapmadan
03:02
purely by controlling timing and nothing else.
55
182220
4004
yalnızca zamanlamayı kontrol ederek değiştirebilirsiniz.
03:08
Now, this makes it possible to change this direction
56
188309
2711
Bu, herhangi mekanik bir hareket olmadan
yönü değiştirmeyi mümkün kılıyor.
03:11
without any mechanical movement.
57
191062
1543
03:12
So it can be almost instantaneous.
58
192605
2044
Yani neredeyse anlık olabilir.
03:15
You can go even further.
59
195191
1794
Daha da ileri gidebilirsiniz.
03:17
You can think about creating a magnifying glass.
60
197026
3963
Bir büyüteç oluşturmayı düşünebilirsiniz.
03:21
A focusing system,
61
201990
1585
Enerjinin çoğunu,
03:23
where you can actually send the energy,
62
203616
1961
yüzde 90′ına yakınını
03:25
most of it, close to 90 percent of it, in one focal point.
63
205618
3587
tek bir odak noktasına gönderebileceğiniz bir odaklama sistemi.
03:29
But again, since you're controlling the timing,
64
209873
2878
Ancak yine de zamanlamayı kontrol ettiğiniz için
03:32
you can create different focal points, and you can send it to them.
65
212751
3253
farklı odak noktaları oluşturabilir ve bunları onlara gönderebilirsiniz.
03:36
And this is the basis for wireless energy transfer.
66
216045
3045
Bu, kablosuz enerji transferinin temelidir.
03:40
It's as if you have an army of ants
67
220550
3503
Sanki mükemmel bir senkronizasyon içinde çalışan
03:44
that are working in perfect synchronization.
68
224095
3128
bir karınca ordunuz varmış gibi.
03:48
And each one of them contributes a little bit of energy.
69
228433
2627
Her biri birazcık enerji ile katkıda bulunur.
03:52
But as a whole, they send it to the right place.
70
232479
2585
Ama bir bütün olarak, onu doğru yöne gönderirler.
03:56
Now,
71
236441
1418
Şimdi,
03:57
obviously here, timing is everything, like life and comedy.
72
237901
4921
açıkça görülüyor ki burada zamanlama her şeydir, tıpkı hayat ve komedi gibi.
04:03
(Laughter)
73
243406
1418
(Kahkaha)
04:05
So we’ve taken this concept,
74
245617
2252
Biz de bu konsepti aldık
04:07
and we've built these electronic chips, integrated circuits,
75
247911
5005
ve her biri biraz güç üreten
bu elektronik çipleri ve entegre devreleri inşa ettik.
04:12
that each one of them generates a little bit of power.
76
252957
2795
04:15
But again, as a group, they are designed to work in perfect synchronization
77
255794
4295
Ancak yine, bir grup halinde
mükemmel bir senkronizasyon içinde çalışmak
04:20
and drive these little antennas that transmit the energy.
78
260089
3003
ve enerjiyi ileten bu küçük antenleri çalıştırmak üzere tasarlandılar.
04:24
Now this army of ants, or army of antennas,
79
264260
3837
Şimdi bu karınca ordusu ya da anten ordusu
04:28
is working together to create those focal points of energy.
80
268097
3212
bu enerji odak noktalarını oluşturmak için birlikte çalışıyor.
Birazdan size bunun gerçekte nasıl işlediğine dair
04:32
And what I will show you next
81
272018
1418
04:33
is some examples of how that actually operates.
82
273436
2961
bazı örnekler göstereceğim.
04:36
So what you have here, for example,
83
276815
2085
Örneğin burada, iki alıcıya
04:38
is a generator unit that's sending power wirelessly to the two receivers.
84
278900
5881
kablosuz olarak güç gönderen bir jeneratör ünitesi var.
04:44
And here the point is to see how well-defined these focal points are.
85
284781
4504
Burada amaç, bu odak noktalarının
ne kadar iyi tanımlanmış olduklarını görmektir.
04:49
That LED panel basically is receiving that power and showing it.
86
289744
3545
Bu LED panel esas olarak bu gücü alıyor ve gösteriyor.
04:53
So you can see energy is going only where it needs to go and nowhere else.
87
293289
3921
Böylece enerjinin sadece gitmesi gereken yere gittiğini görebilirsiniz.
04:57
You can take this and put one of these generators
88
297710
2670
Bunu alabilir ve bu jeneratörlerden birini
05:00
on the ceiling of your conference room or your living room
89
300421
2962
konferans salonunun veya oturma odasının tavanına yerleştirebilir
05:03
and transmit energy to various devices that need energy.
90
303383
3086
ve enerjiye ihtiyaç duyan çeşitli cihazlara enerji aktarabilirsiniz.
05:07
Now this generator on the ceiling is going to power a light bulb.
91
307846
5171
Şimdi tavandaki bu jeneratör bir ampule güç verecek.
05:13
Now, as we move the light bulb,
92
313768
3003
Ampulü hareket ettirdiğimizde
05:16
what happens is that you see
93
316813
1668
gördüğünüz gibi
05:18
that there's no energy in the new location,
94
318523
2002
yeni konumda hiç enerji yok,
05:20
but the system finds it, tracks it
95
320567
1668
ama sistem onu buluyor, izliyor
05:22
and sends it to the new location.
96
322277
2168
ve enerjiyi yeni konumuna gönderiyor.
05:25
And you can see that it dynamically tracks it back and forth.
97
325780
3420
Dinamik olarak ampulü ileri geri takip ettiğini görebilirsiniz.
05:30
You can use this to send energy to one light bulb
98
330618
4213
Bunu, enerjiyi bir ampule ya da bir diğerine
05:34
or to the next one or to both of them at the same time.
99
334873
3336
ya da aynı anda her ikisine birden göndermek için kullanabilirsiniz.
05:40
Now you can use something like this, for example, to power a drone.
100
340211
4963
Böyle bir şeyi örneğin bir drone’a güç sağlamak için kullanabilirsiniz.
05:45
This is a battery-less drone
101
345216
3337
Bu bataryasız drone
05:48
that's being purely powered by that generator
102
348595
2377
tamamen alttan yukarı bakan jeneratörden
05:51
facing up from the bottom.
103
351014
1501
güç alıyor.
05:52
And it can also use the same tracking approach to track the drone.
104
352515
3504
Ayrıca drone’u izlemek için aynı izleme yaklaşımını kullanabilir.
05:57
So now that we know that we can send energy wirelessly,
105
357979
4296
Kablosuz olarak enerji gönderebildiğimize göre,
06:02
the question is, how far can we go?
106
362317
2377
soru şu; ne kadar ileri gidebiliriz?
06:05
Really, how far can we go?
107
365486
2586
Gerçekten, ne kadar ileri gidebiliriz?
06:09
Could we put photovoltaics in space,
108
369991
3170
Uzaya fotovoltaikler,
06:13
solar panels in space,
109
373161
2043
güneş panelleri koyabilir
06:15
and collect the energy and send that wirelessly to Earth?
110
375204
3796
ve enerjiyi toplayıp kablosuz olarak dünyaya gönderebilir miyiz?
06:20
This is not a new idea.
111
380585
2085
Bu yeni bir fikir değil.
06:24
The first time it was mentioned,
112
384005
1585
İlk olarak, 1941′de
06:25
it was in a short science-fiction story by Isaac Asimov from 1941.
113
385632
6256
Isaac Asimov tarafından yazılan kısa bir bilim kurgu hikayesinde geçti.
06:33
And what I love about this story is that
114
393806
3045
Bu hikayede en sevdiğim şey,
06:36
it's about a self-conscious robot.
115
396893
6339
bilinçli bir robot hakkında olması.
06:44
And the humans describing this idea to the self-conscious robot,
116
404275
4171
İnsanlar bu fikri bilinçli robota açıklıyorlar
06:48
after which the robot says,
117
408446
2794
ardından robot diyor ki:
06:51
"Do you expect me to believe such a far-fetched, crazy notion?
118
411282
4129
“Böyle abartılı, çılgınca bir fikre inanmamı mı bekliyorsun?
06:55
What do you take me for?"
119
415411
1794
Beni ne sanıyorsun?”
06:57
The first question almost always asked is that,
120
417997
3212
Hemen hemen her zaman sorulan ilk soru,
07:01
“Why do you want to put your solar panels in space?
121
421250
2712
Güneş panellerinizi neden uzaya yerleştirmek istiyorsunuz?
07:04
Why don’t you put them up in the desert and be done with it?” Right?
122
424629
3879
Neden onları çöle yerleştirip işi bitirmiyorsunuz?” Değil mi?
07:10
A few reasons.
123
430468
1335
İşte birkaç sebep.
07:12
First is that in space you get about eight times more energy
124
432261
4588
Birincisi, uzayda 8 kat daha fazla enerji elde edersiniz
07:16
because you don't have day and night,
125
436849
2253
çünkü gece gündüz yoktur,
07:19
you don't have clouds, you don't have seasons,
126
439102
2961
bulutlar ve mevsimler yoktur,
07:22
and you don't have the atmospheric absorption.
127
442105
2752
ve atmosferik emilim yoktur.
07:26
Also, now that you have this ability to send energy where you want
128
446109
4963
Ayrıca, artık enerjiyi istediğiniz yere, istediğiniz zaman dinamik olarak
07:31
and when you want dynamically,
129
451114
2168
gönderebilme yeteneğine sahip olduğunuza göre,
07:33
you can imagine that you have dispatchable power.
130
453282
3087
yönlendirilebilir güce sahip olduğunuzu düşünebilirsiniz.
07:38
On top of that,
131
458121
1167
Bunun da ötesinde,
07:39
it's an always-available power.
132
459288
1794
her zaman kullanılabilir bir güçtür.
07:41
This can be used for a place, for example,
133
461499
2669
Örneğin kasırganın vurduğu
07:44
let's say an island hit by a hurricane
134
464168
3128
ve elektriğin olmadığı bir ada gibi
07:47
where there’s no power.
135
467296
2002
bir yer için kullanılabilir.
07:49
Or a city in war zone
136
469340
1752
Ya da elektrik altyapısının sürekli saldırıya uğradığı
07:51
where the power infrastructure is being constantly attacked.
137
471092
2878
savaş bölgesindeki bir şehir.
07:55
You can think about using this to send power
138
475638
2836
Bunu, Sahraaltı Afrika’da elektrik dağıtımı için
07:58
to a remote village in sub-Saharan Africa
139
478516
1960
hiçbir altyapının bulunmadığı uzak bir köye
08:00
where there is no infrastructure for power transmission.
140
480518
3003
elektrik göndermek için kullanmayı düşünebilirsiniz.
08:04
And that way democratize the access to energy.
141
484272
2794
Bu şekilde enerjiye erişim yaygınlaşır.
08:08
Or send it somewhere above the Arctic circle.
142
488317
2336
Ya da Kuzey Kutup Dairesi’nin üzerinde bir yere gönderin.
08:11
So all of these things are great.
143
491195
2086
Bunların hepsi harika.
08:13
But the question is,
144
493322
1168
Ama soru şu,
08:14
if it has been known for such a long time and it's such a great thing,
145
494490
3295
eğer bu kadar uzun zamandır biliniyorsa ve bu kadar harika bir şeyse,
08:17
why hasn't it been done so far?
146
497827
1793
şimdiye kadar neden yapılmadı?
08:19
The main reason is that the way it has been envisioned before,
147
499662
3337
Bunun ana nedeni, daha önce tasavvur edilmiş şekliyle,
08:22
they've been thinking about it as a big elephant.
148
502999
2377
bunun büyük bir fil olarak düşünülmüş olmasıdır.
08:26
If you're thinking about putting big solar panels in space,
149
506044
2961
Uzaya büyük güneş panelleri yerleştirmeyi,
08:29
collecting the power, generating a lot of energy,
150
509005
3253
gücü toplamayı, çok fazla enerji üretmeyi
08:32
and then putting it into a massive parabolic dish antenna
151
512258
4171
ve daha sonra bunu devasa bir parabolik çanak antene koymayı
08:36
and sending it to a fixed location on Earth.
152
516471
2335
ve Dünya’daki sabit bir yere göndermeyi düşünüyorsanız...
08:39
Sending things to space is expensive.
153
519474
1918
Uzaya bir şeyler göndermek pahalıdır.
08:41
You pay dollars -- and that's plural -- per gram.
154
521434
3879
Gram başına dolarlar - ve bu çoğuldur - ödersiniz.
08:45
The other problem is that even if you could afford it,
155
525354
3295
Diğer bir sorun ise; bunu karşılayabilecek olsanız bile,
08:48
assembly of something like this in space
156
528691
2002
uzayda böyle bir şeyin montajının
08:50
is still beyond the capabilities that we have today.
157
530735
2544
bugün sahip olduğumuz imkanların ötesinde olması.
08:54
So we came up with a very different approach
158
534238
2086
Biz de jeneratörlerimizi alıp
08:56
where we took our generators
159
536324
3170
onları esnek, kumaş benzeri yapılara dönüştürdüğümüz
08:59
and turned them into flexible, fabric-like structures.
160
539535
3254
çok farklı bir yaklaşım geliştirdik.
09:03
We are utilizing the amazing power of electronics,
161
543289
2795
Elektroniğin, entegre elektriğin ve esnek elektriğin
09:06
integrated electronics and flexible electronics,
162
546125
2836
inanılmaz gücünden yararlanarak
09:08
to make this very lightweight, flexible, fabric-like structures
163
548961
3712
bu çok hafif, esnek, yuvarlayıp paketleyebileceğiniz
09:12
that you can roll and pack.
164
552715
2419
kumaş benzeri yapıları üretiyoruz.
09:15
And this allows you to have these satellites packed for launch
165
555176
5589
Bu da bu uyduların fırlatılmak üzere paketlenmesini
09:20
and deployed in space,
166
560807
1793
ve her biri yaklaşık onlarca metre uzunluğunda olacak şekilde
09:22
where each one of these units
167
562642
1418
09:24
would be about several tens of meters on the side.
168
564060
2669
uzaya yerleştirilmesini sağlıyor.
09:26
And then you can pack a whole bunch of them
169
566771
2461
Ve sonra bunlardan bir sürü paketleyebilir ve
09:29
and create a constellation of them
170
569232
2085
uzayda uçan ve Dünya’ya yeşil enerji göndermek için
09:31
that flies in space
171
571317
1418
09:32
and forms your power station to send green energy to Earth.
172
572777
2919
güç istasyonunuzu oluşturan bir takımyıldızı oluşturabilirsiniz.
09:36
This will be flying in formation around the Earth.
173
576614
3295
Dünya’nın etrafında bir düzen içinde uçacak.
09:39
Obviously, this is not the size of the planet
174
579909
2127
Açıkçası, bu gezegenin boyutu değil
09:42
because we're talking about a kilometer across for the whole whole constellation
175
582078
3795
çünkü tüm takımyıldız için bir kilometre genişliğinden bahsediyoruz
09:45
and the planet is a little bit larger than a kilometer.
176
585873
2753
ve gezegen bir kilometreden biraz daha büyüktür.
09:48
We've been developing, as a proof of concept,
177
588626
2669
Bir kavram kanıtı olarak,
09:51
technology demonstrator,
178
591337
1460
Maple adı verilen ve
09:52
and this is called Maple,
179
592797
1835
uzayda güç üretmek ve iletmek için
09:54
which demonstrates the power of flexible structures
180
594632
3128
esnek yapıların ve elektronik devrelerin gücünü gösteren
09:57
and electronic circuitry
181
597802
1752
09:59
to generate and transmit power in space.
182
599554
2669
bir teknoloji göstericisi geliştiriyoruz.
10:02
We integrated that with two other technology demonstrators
183
602723
3462
Bunu, konuşlandırılabilir yapılar ve fotovoltaikler için
10:06
for deployable structures and photovoltaics
184
606227
3545
diğer iki teknoloji göstericisi ile entegre ettik.
10:09
that were developed by three teams,
185
609814
1960
Ki bunlar üç takım tarafından geliştirildi,
10:11
led by myself and two of my colleagues.
186
611816
2044
biri benim ve diğer ikisi meslektaşlarımın önderliğinde.
10:13
And we integrated into a satellite that was launched recently.
187
613901
4713
Ve yakın zamanda fırlatılan bir uyduya entegre ettik.
10:19
And the purpose of this experiment
188
619490
2169
Bu deneyin amacı
10:21
has been to demonstrate the power transfer,
189
621701
3044
uzayda güç transferini,
10:24
wireless power transfer in space.
190
624787
2294
kablosuz güç transferini göstermek.
10:28
Now that brings me back to the promise of wireless energy transfer
191
628291
6464
Şimdi bu beni kablosuz enerji aktarımı vaadine
ve bunun bizim için ne anlama gelebileceğine geri getiriyor.
10:34
and what it could mean for us.
192
634755
1669
10:36
I believe this technology is too compelling to go away.
193
636841
3378
Bu teknolojinin yok olamayacak kadar ilgi çekici olduğuna inanıyorum.
10:41
And I believe it's bound to appear in our lives in one form or another.
194
641262
4254
Bir şekilde hayatımızda yer alacağına inanıyorum.
10:45
And that is something to look forward to.
195
645850
2210
Ve bu da sabırsızlıkla beklenecek bir şey.
10:48
Thank you.
196
648477
1210
Teşekkürler.
10:49
(Applause)
197
649687
4463
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7