Crystal Rasmussen: A queer journey from shame to self-love | TED

51,834 views ・ 2021-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: Ebrar Batmaz Gözden geçirme: İlker ÖZBAŞ
Bugünlerde, aynaya bakmak kolay geliyor.
Önceden de böyleydi. Çünkü,
drag queen olmayı kendi başıma öğrendim.
00:13
These days, I find it easy to look in the mirror.
1
13676
2640
Eskiden, 2000lerin başlarında,
benim gibi birisi için kültürel bir ayna yoktu.
00:17
This used to be the case, too,
2
17356
1600
00:18
because I learned to be a drag queen alone,
3
18996
2440
Netflix’i açıp da sizin gibi görünen
birini bulma şansınız yoktu
00:22
Back then, in the early noughties,
4
22676
1760
ve Lily Savage asla Woolworths ucuzluk sepetinden alışveriş yapamadı
00:24
there was no cultural mirror for someone like me.
5
24436
2440
00:27
There was no chance of switching on Netflix
6
27356
2560
VHS kasetlerinin baş döndürücü tepelerine çıkmış olsa bile.
00:29
and finding someone who looks like you,
7
29956
1920
Yani ortada ben ve bir ayna vardı
00:31
and Lily Savage never quite made it to the Woolworths bargain bin
8
31916
3680
ve bu uzun bir süre kendimi görebildiğim tek alandı.
00:35
if she ever made it to the dizzying heights of VHS at all.
9
35596
3160
Bu parçamın sadece bir yansımadan fazla olması on yıl alacak
00:39
So there was me and a mirror,
10
39196
1920
00:41
and that's the only place I saw myself for a long time.
11
41996
2720
ve o sürede
olacak şey o aynayla olan ilişkimi değiştirecek.
00:45
It will be over a decade until this part of me became more than a mere reflection.
12
45956
4040
O on senede, bir Katolik okulunda
işçi sınıfının yaşadığı kuzeybatıda eşcinsel olduğumu açıkladım
00:50
And in that time,
13
50356
1400
00:51
what happened would change my relationship with that mirror.
14
51796
2920
ve sağ kaldım.
00:55
In that decade, I came out as gay
15
55916
2360
Fakat her normal toplumun kenarlarını buruşturan şey gibi,
00:58
at a Catholic state comp in the working class North West,
16
58276
3320
bu açıklama da beraberinde günlük yargılanma dozu getirdi
01:02
and I survived.
17
62196
1160
01:03
But as with anything that unsmooths the edges of normal society,
18
63836
4600
ve neredeyse etrafımdaki herkes ayıpladı,
öyle bir ayıp ki duyuyor, hissediyor, benimsiyor
01:09
that coming out brought with it a daily dose of judgment
19
69356
2960
01:12
and therein shame from almost everyone around me,
20
72356
4240
ve bazen ben de aynısını yapıyordum.
Genellikle, utanç kavramını düşününce
01:17
shame that was heard and felt and internalized
21
77276
3880
onu spektrumun en uç noktasındaymış gibi hayal ederiz,
01:21
and often replicated by me.
22
81156
1960
Batının güzellik standartlarına ulaşmak
için yıllarca yapılan ağır diyetlerden tutun,
01:25
Commonly, when we think about shame,
23
85076
1760
01:26
we imagine it at the extreme end of the spectrum,
24
86876
3280
namus cinayetlerine kadar.
01:30
anything from years of intense dieting
25
90156
2480
Ama benim için,
utancım utanç canavarının kuyruğunun en ucunda bulunuyordu,
01:32
to keep up with extreme Western beauty standards,
26
92676
3480
01:36
all the way to things like honor violence.
27
96196
2080
kendimden nefret etmek.
01:38
But for me,
28
98916
1400
Tabii bu, başka birini etkilememişti.
01:40
my shame existed at the long end of the tail of the shame monster,
29
100316
4520
Dıştan şişman, feminen eşcinsel, sivilceli ve kızıldım.
01:44
as self-hatred.
30
104876
1200
01:47
Now, this didn't really affect anyone else.
31
107476
2800
Toplumun standartlarına göre, pek de bir olayım yoktu.
01:50
On the surface, I was fat, feminine, gay, spotty, ginger.
32
110276
5280
Fakat bunu telafi etmeye yetiyorsa, havalı, şirret
bir eşcinsel kişiliğim vardı
01:55
I didn't really have much going for me, by society's standards.
33
115596
2960
ve bunu kullanmaktan korkmuyordum.
01:58
But what I did have was a killer, if not overcompensatory,
34
118916
3480
Eğer bana bir taş atıp ibne dediysen,
ben de bir gün ünlü olduğumda, botlarımı yalayarak temizleyeceğini
02:02
bitchy gay personality,
35
122396
1360
02:03
and I was not afraid to use it.
36
123756
2280
ve iş vereyim diye yalvaracağını söyleyerek seni azarlardım.
02:06
If you were going to throw a rock at me and call me a faggot,
37
126716
2960
(Tüh)
02:09
then I'll barb you back by telling you that one day when I'm famous,
38
129676
3760
Hepimiz utanç verici ve mahcup edici şeyler yaparız,
çünkü hepimiz kendi utancımızdan kaçmaya çalışırız.
02:13
you'll be licking my boots clean and begging me for employment.
39
133436
3480
02:16
(Tsk)
40
136956
1040
Ve sanki utanç canavarı beni komple yutmuş gibi,
02:18
We all reproduce shameful and shaming behaviors,
41
138036
2640
kendimi o aynada göremedim.
02:20
because we're all trying to escape our own shame.
42
140676
2800
Nihayet, kabul edilmemi neşeyle kutlayan kendi şehrimden ayrılıp,
02:24
And as the shame monster swallowed me whole,
43
144556
2320
02:27
I couldn't find myself in the mirror.
44
147716
2040
daha sosyetik bir üniversiteye gittim.
02:31
Eventually, I left my hometown and went to a rather posh university
45
151756
4560
Ve oraya vardığımda,
yetiştirilmem hakkında yalan söylemeye başladım.
02:36
that my whole town had celebrated my acceptance at with glee.
46
156316
3080
Büyük yalanlar değil.
Sizin soylu bir aileden gelmediğinizi
birisi anlayana kadar söyleyecek çok şey yok.
02:40
And when I arrived there,
47
160396
1680
02:42
I started to tell lies about my upbringing.
48
162916
2400
Fakat okumamama rağmen ″O kitabı okudum.″ gibi şeyler demeye başladım.
02:45
Not big ones.
49
165356
1160
02:46
There's only so many vowels you can drop
50
166516
1960
İnsanlara Manchester’da büyüdüğümü söylemeye başladım,
02:48
until someone realizes you're not landed gentry.
51
168476
2280
aslında orası kuzeyde, iki saatlik uzaktaydı.
02:51
But I started to say things like, "I'd read that book" when I hadn't,
52
171356
4160
Ayna başında vakit geçiriyordum,
02:55
I started to tell people I'd grown up in Manchester,
53
175556
3120
aynı drag kişiliğim için yıllar öncesinde yaptığım gibi,
02:58
when really, it was two hours north of there.
54
178716
2200
konuşma şeklimi biraz değiştirmeye çalışıyordum.
Dünya için, kolay birisiydim.
03:02
I spent time alone in the mirror,
55
182076
1720
03:03
like I had with my drag persona all those years ago,
56
183836
3120
Temiz bir hikayeye kendimi uydurmak için çok çalıştım,
03:06
trying to change the way I speak just a little.
57
186956
2360
arkadaş canlısı eşcinsel Manchesterlıydım,
03:10
To the world, I was easy.
58
190076
2080
aslında sakladığım kişiliğimin karmaşasının bu hikayeye
03:12
I worked hard to fit myself into a neat storyline,
59
192476
3440
sığmayacağını biliyordum.
03:15
the friendly gay Mancunian,
60
195916
2680
Ve eğer gerçekler bilinseydi, dışlanacağımdan korkuyordum.
03:18
when really I knew that the swathing complexities of my identity
61
198636
3280
Böylece kendime olan nefretim tekrar doğdu.
03:21
couldn't fit inside a storyline.
62
201956
1680
03:24
And if I was found out, I was terrified that I'd be cast out.
63
204276
3520
Şimdi, kendinden nefret etmek nasıl gözükür? Nasıl hissettirir?
03:28
And so the self-hate ensued once again.
64
208876
3000
Kulağa biraz yoğun geliyor, fakat bundan daha sıkıcı
ve kendi kişiliğine duyduğun adi nefretinden daha az dramatik.
03:32
Now, what does self-hate look like? What does it feel like?
65
212636
4040
Benim için, kendimden nefret etmek aslında doğru olan
03:36
It sounds pretty intense, but it's actually way more boring
66
216716
2960
şeylere inanmamaktı.
03:39
and way less dramatic than vile gouts of hatred towards who you are.
67
219716
3920
Bir aynaya bakmak ve korkunç bir şey görmekti.
03:44
For me, self-hatred was about not believing things
68
224036
3120
Bir aynaya bakmak ve
benden ve başkasından sevgiyi ve saygıyı hak etmeyen bir şey görmekti.
03:47
that were objectively true.
69
227196
1800
03:48
It was about looking in the mirror and seeing something monstrous.
70
228996
3640
Bir aynaya bakmak ve kendi parçalarımı değiştirmek istemekti.
03:52
It was about looking in the mirror
71
232676
2080
03:54
and seeing something not deserving of love or respect from myself and others.
72
234796
4480
Kilomu, cinsiyetimi, cinsel yönelimimi, sınıfımı.
Öylesine bir istek ki kendime zarar veriyor ve kabullenemiyordum.
03:59
It was about looking in the mirror and wanting to change parts of myself:
73
239996
4160
04:04
my weight, my gender, my sexuality, my class --
74
244196
3160
Yalan söyledim, yargıladım, sızlandım. Konuşma şeklimi değiştirdim.
04:07
so extremely that you commit acts of self-harm and self-denial.
75
247396
4600
Çok fazla ekstrem seks yaptım,
öyle ki seneler sonra hatırlayınca
04:12
I lied, I judged, I bitched. I changed the way I spoke.
76
252796
4040
çoğu zaman rızamın dışında olmuştu.
Çünkü bunu hak ettiğimi düşünüyordum.
04:17
And I had so much extreme sex
77
257596
1480
Dipnot, ekstrem seks eğer güvenli ve rızaya bağlı yapılıyorsa
04:19
that I would find myself, years later, recalling all
78
259116
2920
04:22
the times my consent had been breached
79
262076
1880
en iyi sekslerden olabiliyor.
04:23
because it's what I thought I deserved.
80
263956
2000
04:25
Sidebar, to say that extreme sex, when practiced safely and consensually,
81
265996
4840
Ama büyükannemin dediği gibi, Zor durumdaydım.
Aynaya baktım ve korkunç bir şey gördüm.
04:30
can be some of the best sex.
82
270876
1440
Fakat etrafımdakileri harika olduğuma ikna etmeyi başardım.
04:33
But as my grandma would have said, I was in a pickle.
83
273676
3400
04:37
I looked in the mirror and I saw something monstrous.
84
277396
3160
İlk defa drag performansı sergilediğimde, 19 yaşındaydım.
04:40
But I managed to persuade those around me that I was fabulous.
85
280556
3560
ve hafif bir şekilde açıklarsam
Harika değildim.
Ama herkes harikaydı.
04:45
The first time I performed in drag, I was 19,
86
285596
3360
Ve o zaman, 2011′de standartlar şimdi olduğundan daha düşüktü.
04:48
and to put it lightly,
87
288996
1880
Bilirsiniz, benim baskılanmış neslimin insanları
04:50
I was not fabulous.
88
290916
2000
04:52
But so was everyone.
89
292916
1560
farklı bir şey görmekten mutluluk duyuyordu.
04:54
And the standard back then, in 2011, was much lower than it is now.
90
294516
3360
Fakat ...
04:58
And, you know, the people of my repressed generation
91
298356
3160
Ne kadar kötü olduysam bile,
bu deneyim çok özgürleştiriciydi,
05:01
were just pretty happy to see something different.
92
301556
2560
Oprah’ın ″aha″ diyeceği bir andı.
05:05
But ...
93
305476
1360
05:06
As bad as I might have been,
94
306876
1800
Çünkü hayatımda ilk defa,
05:08
this experience was such a liberatory process,
95
308716
3840
önceden sadece aynada görebildiğim şey artık gerçekti.
05:12
something that Oprah might have called an aha moment,
96
312596
3400
Somuttu.
Dahası, bir insan topluluğu tarafından tapılıyordu.
05:15
because for the first time,
97
315996
1520
05:17
this thing I'd only ever really seen in a mirror was real.
98
317556
3160
Drag bir süre böyle olmaya devam etti,
ayna ve gerçek dünya arasındaki bariyer yok olana dek.
05:20
She was tangible.
99
320756
1120
05:21
And what's more, she was adored by a crowd of people.
100
321916
3320
En utanç verici arzularımı dünyaya kabul ettirmiştim.
05:26
Drag continued this way for a while,
101
326316
2040
Ve var olduğunu bile bilmediğim bazı dünyalarda
05:28
until the barrier between the mirror and the real world faded away.
102
328356
3640
05:32
I had admitted my most shameful desires to the world,
103
332836
3200
ona tapıyorlardı.
Bu yüzden sözlerimi daha çok değiştirdim.
05:36
and somewhere in some pockets of some worlds that I never knew existed,
104
336076
4640
Daha fazla Lancaster’dan bahsettim.
Sokakta balo elbiseleri giymeye başladım
05:40
she was adored.
105
340756
2000
ve aynada gördüğüm şeye yeniden aşık olmaya başladım.
05:42
So I started to drop my vowels more.
106
342796
2120
05:44
I started to talk about Lancaster more.
107
344956
1880
Sonunda, etrafımda daha çok insan olmaya başladı.
05:46
I started to wear ball gowns in the street,
108
346836
2840
Arkadaşlarım, ailem ve sevgililerim.
05:49
and I started to fall back in love with what I saw in the mirror.
109
349716
3400
O değerli birisi olmuştu, güçlü ve yüce.
05:54
Eventually, everyone around me followed suit --
110
354276
2520
Yıllar önce aynada gördüğü şey olmuştu.
05:56
my friends, my family, my lovers.
111
356836
2400
Bir kahraman.
05:59
She became a place of value, and of power, and of uplift.
112
359956
3440
Böylece ben de güçlü birinin yapacağı şeyi yaptım,
06:03
She became what she'd been in the mirror all those years ago --
113
363836
3280
anarko kapitalist Sheryl Sandberg’ün diyeceği gibi,
06:07
a savior.
114
367156
1160
06:09
So I did what anyone who found their power source would do,
115
369436
4000
kuir anavatanın kalbine doğru yola çıktım,
Doğu Londra’ya.
06:13
and I leaned in as archcapitalist Sheryl Sandberg would say,
116
373476
4120
Orada kuir seks yaptım, kuir arkadaşlar edindim.
06:17
and I journeyed to the heart of the queer motherland,
117
377636
2880
Kuir kıyafetleri giydim ve
kendime her gün böyle giyinebileceğim bir iş yarattım,
06:21
East London.
118
381156
1120
beni yetiştiren Kuzeyli kadınlara taparak
06:23
There, I had queer sex, I made queer friends,
119
383076
3000
kutlanıyor olduğum.
06:26
I wore queer clothes,
120
386116
1520
06:27
and I built myself a job where I could dress like this every day,
121
387676
3720
Eskiden acı acı alaya alındığın bir şey için
şimdi kutlanıyor olmak,
06:31
worshiping at the feet of the Northern women who raised me,
122
391436
2960
anlaması biraz çılgınca bir şey.
06:34
and be celebrated for it.
123
394436
1280
06:36
It's kind of a wild thing to get your head around,
124
396676
2480
Fakat benim utanmazlığa doğru giden yolcuğum bitmemişti.
06:39
the idea of being celebrated
125
399196
2000
06:41
for something you were so painfully derided for before.
126
401196
2640
Yıllarca derine gömülmüş bir devrenin,
çözülmesinin bu kadar az sürmesi komik.
06:46
But my journey to shamelessness was not over.
127
406316
2920
Anlayacağınız, bu balonu yaptım,
bu utanmaz, benimle ilgili
06:49
Funny how years of deep embedded circuitry
128
409996
2400
her şeyin kutlandığı bu balonu.
06:52
takes a little while to untangle.
129
412436
2000
Ve bir gece, drag işimden eve dönerken
06:55
See, I'd made this bubble,
130
415196
1680
yolda bir homofobik beni öyle bir dövdü ki,
06:56
this shame-free bubble
131
416876
1600
06:58
where everything about me was celebrated.
132
418516
1920
hastanelik oldum.
Utanç iç kısımlarımdan taştı ve beni doldurdu.
07:01
And one night on the way home from a gig in drag,
133
421036
3120
Kafamın içindeki karanlık yerlerdeydim.
07:04
I was beat so badly that I was hospitalized,
134
424196
2320
07:06
by a homophobic passer by.
135
426556
1520
Tekrarlarken iğreniyorum,
fakat kendime şöyle sorular sordum:
07:08
The shame flooded out of my internal boxes and filled me up.
136
428876
3480
″Ya benim hakkımda kötü konuşan herkes aslında haklıysa?
07:12
I went to so many dark places in my head.
137
432396
2320
Ya bu utancın hepsini hak ediyorsam?″
07:14
I'm loathe to repeat them,
138
434756
1320
07:16
but I asked myself questions like
139
436116
1680
Yapacak bazı işlerim vardı ve
07:17
"What if everyone who's ever said anything bad about me was right?
140
437836
3480
Londra’da kalmak için fazla sarsılmıştım.
Bu yüzden Euston’dan bir trene binip eve Lancaster’a döndüm ve
07:21
What if I deserve all of this shame?"
141
441356
2240
zamanımı iyileşmekle geçirdim.
07:25
I had some work to do,
142
445396
1480
07:26
and I was a bit too shaken to stay around in London,
143
446876
2440
Arkamda bıraktığımı düşündüğüm şeylere,
Lancaster’da büyürken sevdiğim şeylere,
07:29
so I took a train from Euston back home to Lancaster,
144
449356
3440
aşık olmak için çok çalıştım.
07:32
and I spent some time healing.
145
452836
1440
Oradaki insanlar,
07:35
And I worked hard to fall in love
146
455236
2000
07:37
with the things I thought I'd left behind,
147
457276
2040
marketin aşağısında sigara satan Jan’le
07:39
the things I'd loved about Lancaster, growing up.
148
459916
2320
yan yan baksa da sana her şekilde saygı duyan erkeklerdi.
07:43
The people there, the way we connect,
149
463196
2440
Ve Londra’ya daha bilinçli olarak döndüm.
07:45
Jan down the SPAR shop, who sells fags,
150
465636
3000
Kendi değerimin ve
07:48
the boys who give you a bit of a look but respect you nonetheless.
151
468676
3120
kendi tarihimin bilincinde.
O saldırıdan beri daha farklı giyiniyordum.
07:52
And I came back to London with more of an awareness
152
472596
2400
Tamamen siyah, düz, uyumlu olmaya çalışarak giyiniyordum.
07:54
of my value,
153
474996
1600
07:56
of my history.
154
476636
1440
çünkü Lancaster’dayken farkettim ki
güvende olmak, kendimi utançtan temizlemekten önemliydi
07:59
I had been dressing differently since the attack.
155
479756
2320
08:02
I was wearing all black, plain clothes, trying to blend in,
156
482116
3280
ve eğer güvende değilsem utancımı temizleyemezdim.
08:05
because when I was at home in Lancaster,
157
485436
1920
Fakat Lancaster’dayken bir şeyi daha fark ettim.
08:07
I realized that safety was more important to me than curing myself of shame,
158
487356
3800
Herkesin utanç duyduğunu fark ettim.
08:11
and I can't do the latter if I don't have the former.
159
491196
2880
Saldırganımın bile.
08:14
But while I was up in Lancaster, I'd also had another realization.
160
494876
3160
Bu da başka bir ″aha″ anıydı,
öyle özgürleştiriciydi ki bir süre kafamı karıştırdı.
08:19
I realized that everybody suffers with shame.
161
499036
2560
08:21
Even my attacker.
162
501636
1120
Herkesin utanç duyduğu ve bu yolda yalnız olmadığım gerçeği.
08:23
This was another aha moment,
163
503396
2120
08:25
a moment so liberatory that it confused me for a while.
164
505556
3000
Fark ettim ki, normallik Tanrı’ya mahsustu ve herkes günahkardı.
08:29
The fact that I wasn't alone in this, that everyone suffers from shame.
165
509516
4120
Bu fikre kafayı taktım.
Her yere bakmaya ve herkesin
davranışında utanç aramaya başladım.
08:36
Normality is God and everyone's a sinner, I realized.
166
516036
3400
Sessizliklerinden şiddetlerine,
cinsiyet partilerinden büyük beyaz düğünlerine kadar.
08:41
I got obsessed with that.
167
521396
1200
08:42
I started looking everywhere
168
522636
1400
Saldırganımın bile.
08:44
and seeing shame in people's behaviors,
169
524036
1960
Maskülenliğin ona yaptığından dolayı öyle utançla doluydu ki,
08:45
from their silence to their violence,
170
525996
1920
08:47
from their gender-reveal parties to their big white weddings.
171
527956
3000
benim farklı olduğumu görünce, yumruklarıyla bana saldırdı.
08:51
Even my attacker.
172
531476
1160
Utancımı temizlemek yerine, onu sırt çantamızda her yere
08:53
He was so filled with shame because of what masculinity had done to him
173
533356
3360
08:56
that upon seeing my difference, he lashed out at me with his fists.
174
536716
3480
taşıdığımız küçük çakıl taşlarıymış gibi
tekrar kafamda canlandırmam gerekti.
09:00
Rather than curing my shame, I had to work hard to reimagine it
175
540196
4360
Bu hepimizi etkileyen,
09:04
as something that we all carry around with us,
176
544596
2160
hepimize zarar veren ve
başkalarına da zarar vermemize sebep olan bir şey.
09:06
like little pebbles attached to our back in a rucksack.
177
546756
2960
09:10
It's something that affects us all,
178
550516
2120
Ayrıca fark ettim ki, herkesin her şeyimi
09:12
that causes harm in us all
179
552676
1560
kabul etmesini istediğim karışık bir narsizm,
09:14
and causes us to perpetuate harm outwards to others too.
180
554276
3280
kendimden nefret etme ve utanç etkileşiminin de içindeydim.
09:18
I also realized I was existing in a complicated interplay
181
558596
2760
Ve o zamana, o ana kadar,
09:21
of narcissism, self-hate and shame too,
182
561396
3080
Aynada korkunç bir şey görürdüm.
09:24
where I wanted everyone to accept everything about me.
183
564516
3360
Fakat fark ettim ki herkesin her şeyimi kabul etmesi gerekmiyordu.
09:27
And until then, until that moment,
184
567916
2000
Marketin aşağısında sigara satan Jan,
09:29
I would see something monstrous in the mirror.
185
569956
2160
cinsiyetimden, sınıfım ve yönelimimden
09:32
But I realized that I don't need everyone to accept everything about me.
186
572836
3400
daha büyük problemlere sahipti.
İlgilenecek kendi utançları vardı.
09:36
Jan down the SPAR shop who sells fags
187
576556
1840
Ama yapmamız gereken, hatta yapmam gereken şey
09:38
has way bigger problems than my gender,
188
578396
2200
güvenli bir şekilde yaşamaktı.
09:40
my class, my sexuality.
189
580636
1480
Drag stilimle sokakta yürüyebilmek ve önceki gibi
09:43
She's got her own shame to deal with.
190
583076
2280
yoldan geçen bir homofobiğin saldırısına uğramamaktı.
09:45
But what we do need -- well, I need --
191
585396
2320
09:47
is the ability to live safely.
192
587716
1720
Ve bunu bir utanç-işi yaparak gerçekleştiriyoruz.
09:50
The ability to walk down the street in drag
193
590116
2440
İçeriye bakıp,
dünya tarafından konulmuş tüm kutuların tamamen
09:52
and not have some homophobic passerby do what he did to me.
194
592596
2840
yalan olduğunu anlayarak.
09:56
And the way we do that is by doing some shame-work.
195
596036
2720
Kendinizi daha kusursuz göstermek için örttüğünüz ne varsa
09:59
It's about looking inside
196
599236
1200
10:00
and realizing that all the boxes that had been put there by the world
197
600476
3920
onu geri getirin.
İşte güç orada, işte değer orada. İşte güzellik orada.
10:04
are a lie.
198
604396
1240
10:05
All the things that you've had to shave off to make yourself smooth,
199
605676
3680
Utanç-işi bir toplum işidir.
10:09
bring them back.
200
609396
1240
10:10
There's power there, there's value there. There's beauty there.
201
610676
3040
Hepimizin yapması gerek.
Bugünlerde, aynaya bakmak kolay geliyor.
10:15
Shame-work is social work --
202
615396
3200
TED konuşmama geldiğiniz için teşekkür ederim.
10:18
it's time we all did a bit.
203
618596
1600
10:21
These days, I find it easy to look in the mirror.
204
621516
3360
10:25
Thank you for coming to my TED talk.
205
625876
2920
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7