Why Africa must become a center of knowledge again | Olúfẹ́mi Táíwò

66,870 views ・ 2017-10-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Furkan Zonturoğlu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
What stands between Africa's current prostrate condition
0
13116
4111
Afrika'nın çok uzun zamandır yoksulluk ve sıkıntı çeken halklarının
00:17
and a future of prosperity and abundance for its long-suffering populations?
1
17251
4837
şu anki hâli ile refah ve bolluk dolu bir gelecek arasında ne durmaktadır?
00:22
One word:
2
22912
1244
Tek kelime:
00:24
knowledge.
3
24725
1177
bilgi.
00:26
If Africa is to become a continent that offers the best life for humans,
4
26798
4518
Eğer Afrika insanlar için en iyi yaşamı sunan bir kıta olmak istiyorsa
00:31
it must become a knowledge society
5
31340
2958
bir an önce
bir bilgi toplumuna dönüşmelidir.
00:34
immediately.
6
34322
1268
00:35
This is what I have called "Africa's knowledge imperative."
7
35994
4703
Ben buna “Afrika'nın bilgi yükümlülüğü” diyorum.
00:41
Our universities must reduce emphasis on producing manpower
8
41923
3831
Üniversitelerimiz,
00:45
for running our civil society,
9
45778
2531
sivil toplumu, ekonomimizi
00:48
our economy
10
48333
1766
ve siyasi kurumlarımızı yürütmek için
00:50
and our political institutions.
11
50123
2491
insan gücü yetiştirmeye verdiği önemi azaltmalıdır.
00:53
They should be dedicated mainly to knowledge production.
12
53148
3919
Ağırlıklı olarak bilgi üretimine adanmış olmalıdırlar.
00:58
What sense is there in producing civil engineers
13
58114
3930
Toprak ve kayalarımız hakkında bilgi üretmeyi kendine görev bilen
01:02
who are not supported by soil scientists and geologists,
14
62068
3627
toprak bilimciler ve jeologlar tarafından desteklenmeyen
01:05
who make it their business to create knowledge about our soil
15
65719
4288
inşaat mühendisleri yetiştirmenin
01:10
and our rocks?
16
70031
1420
ne anlamı var?
01:12
What use is there in producing lawyers
17
72417
3219
Hukuk sisteminin dayandığı
01:15
without juries who produce knowledge
18
75660
3359
düşünsel temellere dair bilgiyi üreten jüriler olmaksızın
01:20
of the underlying philosophical foundations of the legal system?
19
80447
3687
avukatlar yetiştirmenin ne faydası var?
01:25
We must seek knowledge.
20
85642
2064
Bilgiyi aramalıyız.
01:28
We must approach the matter of knowledge
21
88466
3066
Bilgi meselesine yaklaşımımız
01:31
with a maniacal commitment,
22
91556
2865
hiçbir engel tanımaksızın ve gözümüz başka bir şey görmeksizin
01:34
without let or hindrance.
23
94445
2154
kendimizi çılgınlar gibi bilgiye adamak olmalı.
01:37
Though we must seek knowledge to solve problems we know of,
24
97480
3679
Hepimizin bildiği mevcut problemleri çözmek kadar
01:41
we must also seek knowledge
25
101860
2256
ortada bir problem yokken --
01:44
when there is no problem in view --
26
104140
1976
özellikle görünür bir problem yokken de
01:46
especially when there is no problem in view.
27
106849
3527
bilgiyi aramalıyız.
01:51
We must seek to know as much of what there is to know of all things,
28
111263
5152
Sadece ihtiyaç doğduğunda değil,
01:56
limited only by the insufficiency of our human nature,
29
116439
4279
sadece insan doğamızın yetersizliği ile sınırlı olan her şey hakkında
02:00
and not only when the need arises.
30
120742
2544
bilinmesi gerekenleri aramak zorundayız.
02:04
Those who do not seek knowledge when it is not needed
31
124534
4115
İhtiyaç duymadığı zamanlarda bilgi aramayanlar,
02:09
will not have it when they must have it.
32
129561
3578
ihtiyaç duyduklarında bilgiye sahip olmayacaklardır.
02:14
The biggest crisis in Africa today is the crisis of knowledge:
33
134777
4095
Günümüzde Afrika'daki en büyük kriz bilgi krizidir:
02:18
how to produce it,
34
138896
2020
Bilginin nasıl üretileceğinin,
02:20
how to manage it,
35
140940
1631
nasıl yönetileceğinin
02:22
and how to deploy it effectively.
36
142595
2708
ve nasıl etkin bir şekilde uygulanacağının krizi.
02:26
For instance, Africa does not have a water crisis.
37
146421
4053
Mesela Afrika'da su krizi yok.
02:31
It has a knowledge crisis regarding its water,
38
151284
2934
Suyun, nerede ve ne tür olduğu,
02:35
where and what types it is,
39
155251
2487
ihtiyaç duyulduğu yerde ve zamanda
02:37
how it can be tapped and made available where and when needed to all and sundry.
40
157762
6004
nasıl kullanılabilir hâle getirilebileceği konusunda bir bilgi krizi var.
02:45
How does a continent that is home
41
165144
2659
Nasıl olur da dünyanın en geniş su kitlelerine
02:47
to some of the largest bodies of water in the world --
42
167827
3064
sahip olan bir kıtada --
02:51
the Nile,
43
171708
1318
Nil,
02:53
the Niger,
44
173587
1241
Nijer,
02:55
the Congo,
45
175291
1385
Kongo,
02:56
the Zambezi
46
176700
1550
Zambezi
02:58
and the Orange Rivers --
47
178274
1624
ve Orange Nehirleri--
03:00
be said to have a water crisis,
48
180553
2443
su krizinin olduğu söylenir?
03:03
including in countries
49
183020
2047
Üstelik bu nehirlerin bulunduğu
03:05
where those rivers are?
50
185091
1642
ülkelerde bile .
03:08
And that is only surface water.
51
188387
1921
Ve bu sadece yüzeydeki su.
03:11
While we wrongly dissipate our energies fighting the wrong crises,
52
191045
3961
Biz enerjimizi yanlış krizlerle savaşarak harcarken
03:15
all those who invest in knowledge about us
53
195030
2682
bizimle ilgili bilgiye yatırım yapanlar
03:17
are busy figuring out how to pipe water from Libya's aquifers
54
197736
5024
Libya'daki yeraltı su kaynaklarından elde edecekleri suyla
03:23
to quench Europe's thirst.
55
203458
2271
Avrupa'daki susuzluğu nasıl giderecekleriyle meşgul.
03:26
Such is our knowledge of our water resources
56
206811
2373
Mesela; çoğu ülkelerimizin,
03:29
that many of our countries have given up
57
209208
2132
içilebilir suyu zengin ya da fakir,
03:31
on making potable water a routine presence
58
211364
2737
alt tabakadan ve üst tabakadan
köylü ve şehirli
03:34
in the lives of Africans,
59
214125
1759
tüm Afrikalıların hayatlarının
03:35
rich or poor,
60
215908
1655
rutin bir parçası hâline getirmek için
03:37
high and low,
61
217587
1455
03:39
rural and urban.
62
219066
1430
kullanmadıkları bilgi gibi.
03:41
We eagerly accept what the merchants of misery
63
221252
3470
Sefalet tüccarlarının ve küresel Afrika Çalışmaları
03:44
and the global African Studies safari professoriat
64
224746
3523
akademik gelişim programı ve yardımlarıyla destekledikleri
hükûmet, üniversiteler ve sivil toplumumuzda var olan
03:48
and their aid-addled,
65
228293
1956
03:50
autonomy-fearing African minions
66
230273
2849
özerklikten korkan Afrikalı dalkavuklar
03:53
in government, universities and civil society
67
233146
3238
su kaynaklarının dünyadaki dağılımı söz konusu olduğunda
03:56
tell us regarding how nature has been to stinting towards Africa
68
236408
4136
Afrika'da doğanın ne kadar cimri olduğuna dair
04:00
when it comes to the distribution of water resources in the world.
69
240568
3776
bize ne söylerlerse kabul ediyoruz.
04:04
We are content to run our cities and rural dwellings alike
70
244947
3756
Şehirleri ve kırsal meskenleri sondaj kuyularının etrafında
04:08
on boreholes.
71
248727
1374
oluşturmaktan memnunuz.
04:12
How does one run metropolises on boreholes and wells?
72
252213
4405
Sondaj kuyuları etrafında nasıl metropoller oluşturulabilir?
04:19
Does Africa have a food crisis?
73
259055
2044
Afrika'da gıda krizi var mı?
04:21
Again, the answer is no.
74
261861
2453
Yine, cevap hayır.
04:25
It is yet another knowledge crisis regarding Africa's agricultural resources,
75
265429
5227
Bu da Afrika'nın tarım kaynaklarına, insanların hayatlarını
04:30
what and where they are,
76
270680
2020
daha yaşanabilir kılmak için
04:32
and how they can be best managed to make Africans live more lives
77
272724
4513
neyin, nerede ve nasıl yetiştirileceğine yönelik
diğer bir bilgi krizi.
04:37
that are worth living.
78
277261
1349
04:39
Otherwise, how does one explain the fact
79
279907
2348
Aksi hâlde, coğrafyanın Etiyopya'daki
04:42
that geography puts the source of the River Nile in Ethiopia,
80
282279
3266
Nil Nehri'nin kaynağını oraya yerleştirmesine rağmen susuz olması
04:46
and its people cannot have water for their lives?
81
286572
3392
ve insanların yaşamak için suyu olmaması nasıl açıklanabilir?
04:50
And the same geography puts California in the desert,
82
290736
3881
Aynı coğrafya Kaliforniya'yı bir çöle yerleştirmiş
04:54
but it is a breadbasket.
83
294641
1671
ancak orası tam bir tahıl ambarı.
04:57
The difference, obviously, is not geography.
84
297578
2830
Belli ki farklılık coğrafya değil.
05:01
It is knowledge.
85
301413
1329
Bilgi.
05:03
Colorado's aquifers
86
303686
1992
Kolarado'nun yeraltı su kaynakları
05:05
grow California's pistachios.
87
305702
2140
Kaliforniya fıstıklarını yetiştiriyor.
05:08
Why can't Libya's aquifers
88
308900
2178
Neden Libya'nın su yataklarıyla
05:11
grow sorghum in northern Nigeria?
89
311102
2627
Güney Nijerya'da sorgum yetişmiyor?
05:14
Why does Nigeria not aspire
90
314882
2833
Neden Nijerya sadece kendisini değil
05:17
to feed the world,
91
317739
1404
dünyayı beslemeyi
05:19
not just itself?
92
319866
1229
arzulamıyor?
05:21
If Africa's land is so poor, as we are often told,
93
321797
3831
Eğer Afrika söylediğimiz kadar fakirse
05:25
why are outsiders,
94
325652
2208
Birleşik Arap Emirlikleri'nden
05:27
from the United Arab Emirates all the way to South Korea,
95
327884
4165
Güney Kore'ye birçok ülkeden yabancılar
05:32
buying up vast acreages of our land,
96
332073
3252
neden geniş yüz ölçümlü arazilerimizi satın alıyor?
05:35
to grow food, no less,
97
335349
2168
Yiyecek yetiştirmek için,
05:37
to feed their people
98
337541
1697
coğrafyası çok daha zor yerlerde
05:39
in lands that are truly more geographically stinting?
99
339262
3622
yaşayan insanlarını beslemek için mi?
05:43
The new landowners are not planning to import new topsoil
100
343958
3338
Yeni toprak sahipleri, ekilebilir araziden
05:47
to make their African acquisitions more arable.
101
347320
2902
daha fazla kazanç elde etmek için toprağı sürmeyi düşünmüyor.
05:50
Again, a singular instance of knowledge deficiency.
102
350246
4974
Yine, bilgi eksikliğinin yegâne bir örneği.
05:56
In the 19th century,
103
356990
1614
19. yüzyılda,
05:59
our predecessors,
104
359430
1460
atalarımızın,
06:00
just years removed from the ravages of slavery and the slave trade,
105
360914
3344
kölelikten ve köle ticaretinden yeni kurtulduğu yıllarda
06:05
were exploring the Niger and Congo Rivers
106
365837
3191
halkının ve insanlığın geri kalanın
06:09
with a view to turning Africa's resources to the advantage of its people
107
369052
4049
yararına dönüştürmek amacıyla
06:13
and to the rest of humanity,
108
373125
1894
Kongo Nehirleri'ni keşfediyorlardı.
06:15
and their 20th-century successors were dreaming of harnessing
109
375513
4103
20. yüzyıldaki varisler
tüm kıtayı aydınlatmak için
06:19
the powers of the River Congo
110
379640
2208
Kongo Nehri'nin güçlerini kullanmayı hayal ediyorlardı.
06:21
to light up the whole continent.
111
381872
1948
06:24
Now only buccaneer capitalists from Europe
112
384642
3436
Şimdi sadece Avrupa'dan gelen korsan kapitalistler
06:28
are scheming of doing the same,
113
388102
2376
aynı şeyi yapıyorlar
06:30
but for exports to Europe and South Africa.
114
390502
3512
ama sadece Avrupa ve Güney Afrika'ya ihracat yapmak için.
06:34
And they are even suggesting
115
394736
1644
Hatta Kongolu’nun bu programdan
06:36
that Congolese may not benefit from this scheme,
116
396404
2586
yararlanamayacağını bile öne sürüyorlar
06:39
because, according to them, Congolese communities are too small
117
399014
3991
çünkü onlara göre, Kongolu topluluklar
06:43
to make providing them with electricity
118
403029
2539
onlara elektrik sağlamanın
06:46
a viable concern.
119
406123
2213
önemli bir mesele olamayacağı kadar küçük.
06:50
The solution?
120
410174
1779
Ya çözüm?
06:51
Africa must become a knowledge society,
121
411977
2944
Afrika, modern çağın niteliğini tanımlayan
06:54
a defining characteristic of the modern age.
122
414945
3165
bilgiye dayalı bir toplum olmalı.
06:58
We neither are, nor are we on the path to becoming,
123
418866
5309
Ne bilgiye dayalı bir toplumuz
ne de öyle olma olma yolunda ilerliyoruz.
07:04
a knowledge society.
124
424199
1462
07:07
Things have not always been this way
125
427010
2012
Afrika ve bilgi üretimi konusunda,
07:10
when it comes to knowledge production and Africa.
126
430696
2935
işler her zaman bu yönde değildi.
07:13
In antiquity, the world went to Africa for intellectual enrichment.
127
433655
5076
Eskiden dünya Afrika'ya entelektüel zenginleşme için giderdi.
07:19
There were celebrated centers of learning,
128
439339
3119
O zamanlar bilinen dünyanın her yerinden
07:22
attracting questers from all parts of the then-known world,
129
442482
4080
o dünya hakkında bilgi arayanları çeken
07:26
seeking knowledge about that world.
130
446586
2395
meşhur öğrenim merkezleri vardı.
07:29
What happened then has implications for our present.
131
449804
3635
O zamanlarda günümüzü etkileyecek ne oldu?
07:33
For example,
132
453968
1818
Mesela,
07:35
how Roman Africa managed the relationship between settlers and natives
133
455810
6666
çağımızın ikinci ve dördüncü yüzyılları arasında Roma eyaleti olan
07:42
between the second and fourth centuries of our era
134
462500
3592
Afrika’nın yeni yerleşimcilerle yerliler arasındaki ilişkiyi yönetme şekli
07:46
might have something to teach us when it comes to confronting
135
466116
2992
şimdi de çok farklı olmayan sorunlarla yüzleşmek konusunda
07:49
not-too-dissimilar problems at the present time.
136
469132
3408
07:53
But how many classics departments do we have in our universities?
137
473345
3770
Ancak üniversitelerimizde kaç tane klasikler bölümü var?
07:58
Because we do not invest in knowledge,
138
478423
2523
Bilgiye yatırım yapmadığımız için şimdilerde insanlar Afrika'ya
08:00
people come to Africa now
139
480970
2057
entelektüel zenginleşme yeri olarak değil,
08:03
not as a place of intellectual enrichment,
140
483051
2526
egzotizme olan susuzluklarını tatmin edecekleri
08:06
but as a place where they sate their thirst for exotica.
141
486171
4336
bir yer olarak geliyorlar.
08:12
Yet for the last half-millennium,
142
492538
2444
Ancak son yarım bin yıldır Afrika,
08:15
Africa has been hemorrhaging and exporting knowledge
143
495544
3489
dünyanın geri kalanına
08:19
to the rest of the world.
144
499057
1407
bilgi aktarımı yapıyor.
08:21
Regardless of the popular description of it as a trade in bodies,
145
501273
4689
Avrupa'daki Atlantik-ötesi köle ticareti ve köleliği,
08:25
the European trans-Atlantic slave trade and slavery
146
505986
3777
vücut ticareti olarak yapılan
08:29
was one of the most radical and longest programs
147
509787
3421
popüler tanımına bakmaksızın,
Afrikalı beyin ihracatı tarihinin en radikal ve uzun programlardan biriydi.
08:33
of African brains export in history.
148
513232
2540
08:36
American slave owners may have pretended that Africans were mere brutes,
149
516831
4416
Amerikalı köle sahipleri, Afrikalılara yük hayvanı muamelesi yapmış
08:41
beasts of burden,
150
521929
1644
onları neredeyse diğer çiftlik hayvanları
08:43
almost as inert and dumb as other farm implements
151
523597
3945
veya çiftlikteki araç gereç gibi kendi malları olarak görmüş
08:47
they classified them with in their ledgers.
152
527566
2856
aptal ve iradesiz olduklarını düşünmüş olabilirler.
08:51
And that's what they did.
153
531052
1309
Yaptıkları şey işte bu.
08:53
The enslaved Africans, on the other hand,
154
533099
2440
Köleleştirilmiş Afrikalılar ise
08:55
knew their were embodiments of knowledge.
155
535563
3072
bilginin vücut bulmuş hâli olduklarını biliyorlardı.
08:58
They were smiths, they were poets,
156
538659
2540
Demirciler, şairler,
09:01
they were political counselors, they were princes and princesses,
157
541223
3323
politik danışmanlar, prens ve prensesler
09:04
they were mythologists, they were herbologists,
158
544570
2691
mitologlar, herbalistler,
09:09
they were chefs.
159
549689
1493
şeflerdi.
09:11
The list is endless.
160
551206
1453
Listenin sonu yok.
09:13
They, to take a single example,
161
553367
2494
Bir örnek verecek olursak,
09:15
brought the knowledge of rice cultivation
162
555885
2996
Güney Amerika'ya
09:18
to the American South.
163
558905
1490
pirinç yetiştirmeyi öğrettiler.
09:22
They created some of the most original civilizational elements
164
562101
4475
Amerika'nın şimdi takdir edilen en orijinal medeni unsurlarının
09:26
for which the United States is now celebrated.
165
566600
2842
bazılarını oluşturdular.
09:30
They deployed their knowledge, for the most part,
166
570237
3100
Bilgilerini hiç ödün vermeden
09:33
without compensation.
167
573361
1520
çoğunluk için kullandılar.
09:35
For the last half-millennium, beginning with the slave trade,
168
575867
3508
Son yarım bin yıl için, Afrika köle ticaretine başlayarak
09:39
Africa has been exporting brains
169
579399
2646
Afrika'da
09:42
while simultaneously breaking the chains of knowledge transmission
170
582069
4722
bilgi üretim sistemlerinin korkunç sonuçlarıyla birlikte,
09:46
on the continent itself,
171
586815
1730
aynı anda kıtanın kendisindeki
09:48
with dire consequences for the systems of knowledge production in Africa.
172
588569
4147
bilgi aktarım zincirlerini kırarak beyin ihraç ediyor.
09:53
Successive generations are cut off from the intellectual production
173
593664
4570
Sonraki nesiller,
atalarının entelektüel üretiminden mahrum bırakılıyor.
09:58
of their predecessors.
174
598258
1217
10:00
We keep producing for external markets
175
600363
3043
Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak yerine
10:03
while beggaring our own internal needs.
176
603430
3036
dış piyasalar için üretime devam ediyoruz.
10:07
At present,
177
607411
1328
Şu anda, Afrika hakkında
10:08
much of the best knowledge about Africa
178
608763
2603
en iyi bilginin çoğu Afrikalılar tarafından üretilse bile
10:11
is neither produced nor housed there,
179
611390
3308
ya orada üretilmiyor
10:14
even when it is produced by Africans.
180
614722
3073
ya da orada bulunmuyor.
10:18
Because we are dominated by immediate needs
181
618634
2461
Acil ihtiyaçlar ve ilgili çözümlerin boyunduruğunda olduğumuz için
10:21
and relevant solutions when it comes to what we should know,
182
621119
3507
ne bilmemiz gerektiği söz konusu olduğunda
10:24
we are happy to hand over to others
183
624650
2525
bizim hakkımızda, bize dair ve bizim için
10:27
the responsibility to produce knowledge,
184
627199
2460
bilgi üretme sorumluluğunu
10:29
including knowledge about, of and for us,
185
629683
4278
başkalarına devretmekten
10:33
and to do so far away from us.
186
633985
2265
mutluluk duyuyoruz.
10:36
We are ever eager to consume knowledge
187
636853
3143
Sahip olduğumuz yer ve konum hakkında herhangi bir endişe duymadan
bilgi tüketmeye ve yalnızca bir kısmına sahip olmaya
10:40
and have but a mere portion of it
188
640020
2399
10:42
without any anxiety about ownership and location.
189
642443
4177
hiç bu kadar istekli olmamıştık.
10:47
African universities are now all too content
190
647707
3603
Afrika üniversiteleri,
10:51
to have e-connections with libraries elsewhere,
191
651334
3526
başka yerlerdeki kütüphanelere elektronik bağlantı kurmaktan
10:54
having given up ambitions on building libraries
192
654884
2874
ve dünyanın her yerinden insanların entelektüel büyüme için
10:57
to which the world would come for intellectual edification.
193
657782
3691
geleceği kütüphaneler inşa etme hedeflerinden vazgeçmekten çok memnun.
11:02
Control over who decides what should be stocked on our shelves
194
662411
4198
Raflarımızda neyin stoklanması gerektiğine
11:06
and how access to collections should be determined
195
666633
3640
ve koleksiyonlara erişimin nasıl belirlenmesi gerektiğine
11:10
are made to rest on our trust in our partners' good faith
196
670297
3831
kimin karar verdiğinin kontrolü, ortaklarımızın yarı yolda
11:14
that they will not abandon us down the road.
197
674152
2732
bırakmayacak sadakatlerine olan güvene dayanarak yapılır.
11:17
This must change.
198
677981
2189
Bu değişmek zorunda.
11:21
Africa must become a place of knowledge again.
199
681093
3521
Afrika yeniden bilgi yuvası olmalı.
11:25
Knowledge production actually expands the economy.
200
685433
4885
Bilgi üretmek aslında ekonomiyi büyütür.
11:31
Take archaeological digs, for instance,
201
691262
3075
Mesela arkeolojik kazıları
11:34
and their impact on tourism.
202
694361
2155
ve turizme olan etkisini ele alalım.
11:37
Our desires to unearth our antiquity,
203
697527
3380
Geçmişimizi çözme arzumuz,
11:40
especially those remote times of which we have no written records,
204
700931
4773
özellikle de yazılı kayıtları olmayan çok eski zamanlar için
11:45
requires investment in archaeology and related disciplines,
205
705728
5014
arkeoloji ve ilgili disiplinlere yatırım yapmayı gerektirir,
11:50
e.g., paleoanthropology.
206
710766
2188
örneğin paleoantropoloji gibi.
11:53
Yet, although it is our past we seek to know,
207
713715
3818
Yine de bilmek istediğimiz geçmişimiz olmasına rağmen
11:57
by sheer serendipity,
208
717557
1722
büsbütün olumlu bir tesadüfle arkeoloji,
11:59
archaeology may shed light on the global human experience
209
719935
3865
küresel insan deneyimine ışık tutabilir
12:03
and yield economic payoffs
210
723824
2163
ve kazının asıl nedenlerinin
12:06
that were no part of the original reasons for digging.
211
726011
3236
bir parçası olmayan ekonomik kazançlar sağlayabilir.
12:10
We must find a way to make knowledge and its production sexy and rewarding;
212
730969
5947
Bilgiyi ve bilgi üretimini çekici ve ödüllendirici kılmanın
12:17
rewarding, not in the crass sense of moneymaking
213
737985
2948
bir yolunu bulmalıyız; ödüllendirici derken
12:21
but in terms of making it worthwhile to indulge in the pursuit of knowledge,
214
741600
4926
para kazanma anlamında değil, bilgiyi peşinde koşmaya değer kılarak
12:27
support the existence
215
747101
1394
bilgi üreten grupların
12:28
of knowledge-producing groups and intellectuals,
216
748519
3177
ve entelektüellerin varlığını desteklemek,
12:31
ensuring that the continent
217
751720
2175
kıtanın bilgi üretim, dağıtım
12:35
becomes the immediate locus of knowledge production,
218
755499
3206
ve tüketim odağı
12:38
distribution and consumption,
219
758729
1933
hâline gelmesini sağlamak
12:41
and that instead of having its depositories
220
761385
2495
ve Afrika'nın sınırları dışında depolara sahip olmak yerine,
12:43
beyond Africa's boundaries,
221
763904
1993
insanların bizden öğrenmek için
12:45
people once more come from the rest of the world,
222
765921
3263
sanal alanda bile olsa
12:49
even if in virtual space, to learn from us.
223
769706
3469
yine dünyanın geri kalanından gelmesini sağlamalıyız.
12:54
All this we do as custodians on behalf of common humanity.
224
774037
5874
Bütün bunları insanlığın ortak faydası adına koruyucu olarak yapıyoruz.
13:02
Creating a knowledge society in Africa,
225
782157
2574
Afrika'da bir bilgi toplumu oluşturmak
13:05
for me, would be one way to celebrate and simultaneously enhance diversity
226
785501
5929
bence malzeme ve bilgi alanındaki çabalarımızla donattığımız
13:11
by infinitely enriching it with material and additional artifacts --
227
791454
4854
ek yapıtlarla sonsuz zenginleştirerek
13:16
artifacts that we furnish
228
796887
2109
farklılığı kutlamanın
13:19
by our strivings
229
799020
1975
ve eş zamanlı olarak
yükseltmenin bir yolu olabilir.
13:21
in the knowledge field.
230
801019
1413
13:23
Thank you very much.
231
803047
1406
Çok teşekkür ederim.
13:24
(Applause)
232
804477
3792
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7