What Will Future Astronauts Eat? | Phnam Bagley | TED

26,897 views ・ 2023-03-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nefise Zehra Bayar Gözden geçirme: esra kurul
00:04
When we think of space, we may think of the night sky,
0
4417
3170
Uzayı düşündüğümüzde aklımıza gökyüzü, uzay giysileri,
00:07
space suits, science fiction, space stations.
1
7587
4088
bilim kurgu, uzay istasyonları gelebilir.
00:12
With NASA's Artemis mission, we're going back to the Moon,
2
12467
2795
NASA’nın Artemis göreviyle, 50 yıl sonra ilk kez
00:15
for the first time in 50 years,
3
15262
2085
Ay’a geri dönüyoruz
00:17
and this time, with the first woman on the Moon.
4
17347
2544
ve bu kez ilk defa bir kadın gönderilecek.
00:19
Woo-hoo.
5
19933
1126
Vay be!
(Kahkahalar ve alkış)
00:21
(Cheers and applause)
6
21101
2544
00:23
You may also have heard that we're planning to send humans
7
23687
2752
Mars’ın yüzeyine insan göndermeyi planladığımızı
00:26
to the surface of Mars,
8
26439
1293
duymuş olabilirsiniz
00:27
and the logistics and rocketry for this long and arduous mission
9
27774
3921
ve bu uzun ve zorlu görev için lojistik ve roketçilik eninde sonunda çözülecektir,
00:31
are going to be figured out eventually,
10
31695
1918
ancak şok edici bir şekilde,
00:33
but shockingly, one of the big problems we don't have a solution for
11
33655
3795
çözüm bulamadığımız en büyük sorunlardan
00:37
is something that most people don't think about,
12
37450
2294
biri çoğu insanın düşünmediği bir şey,
00:39
and that is food.
13
39744
1377
yani besin.
00:41
What are we going to feed the astronauts going to Mars?
14
41496
3545
Mars’a giden astronotları neyle besleyeceğiz?
00:45
It turns out it's incredibly complicated.
15
45041
2336
Anlaşılan inanılmaz derecede karmaşık.
00:47
Before we go there,
16
47752
1252
Bu konuya girmeden önce,
burada bulunma ve sizinle bunu konuşma sebebimi açıklamak istiyorum.
00:49
I'd like to go over why I am here, talking to you about this.
17
49045
2962
00:52
I am an industrial designer and an aerospace architect.
18
52007
3461
Ben bir endüstriyel tasarımcı ve havacılık mimarıyım.
00:55
I run a design firm called Nonfiction,
19
55844
1835
Nonfiction adında bir tasarım firması işletiyorum
00:57
and what we do is that we take science fiction and we make it real.
20
57721
3712
ve işimiz bilim kurguyu alıp gerçeğe dönüştürmek.
01:01
It's a real job.
21
61474
1252
Bu gerçek bir iş.
01:02
(Laughter)
22
62767
1418
(Kahkahalar)
01:04
Just to give you an idea of the type of work that we do,
23
64185
2711
Çalışmalarımız hakkında size bir fikir vermek için,
01:06
here are a few examples.
24
66938
1835
birkaç örnek paylaşmak istiyoruz.
01:08
We take technology and we make it a natural extension of the human body.
25
68815
4671
Teknolojiyi alıp insan vücudunun doğal bir uzantısı haline getiriyoruz.
01:13
We work with prominent neuroscientists
26
73903
2086
Tanınmış nörobilimcilerle birlikte çalışıp
insanların uykuya dalmasına ve gece boyu uykuda kalmasına yardımcı
01:16
and design wearables that help people fall asleep
27
76031
2961
01:19
and stay asleep all night.
28
79034
1793
giyilebilir cihazlar tasarlıyoruz.
01:20
We design batteries, low-cost, for rural Africa.
29
80827
3045
Afrika’nın kırsal kesimi için düşük maliyetli akü tasarlıyoruz.
01:24
We build schools that support neurodiversity and lifelong learning.
30
84497
4255
Nöroçeşitliliği ve yaşam boyu öğrenmeyi destekleyen okullar inşa ediyoruz.
01:29
We turn humans into superhumans.
31
89169
2335
İnsanları süper insanlara dönüştürüyoruz.
01:32
So as you can see,
32
92339
1126
Gördüğünüz gibi,
01:33
I love working on projects that make the world a better place
33
93506
3087
tasarımla dünyayı daha iyi bir yer yapan projeler üzerinde çalışmayı
01:36
through design.
34
96635
1251
seviyorum.
01:37
But most importantly, I love food.
35
97927
2795
Ama en önemlisi, yemekleri seviyorum.
01:41
I've been told that food is my love language.
36
101264
2503
Yemeğin benim sevgi dilim olduğunu söylerler.
01:43
When I like someone, I feed them.
37
103767
2377
Birinden hoşlandığımda, ona yemek yediririm.
01:47
When I don't like someone ...
38
107312
1710
Birinden hoşlanmadığımda...
01:49
well, there's always pizza.
39
109022
1668
daima pizza söylerim.
01:50
(Laughter)
40
110690
2127
(Kahkahalar)
01:54
So when I found out about this space food competition
41
114152
3462
Bu yüzden NASA, Kanada Uzay Ajansı
01:57
put together by NASA,
42
117614
1710
ve Methuselah Vakfı
01:59
the Canadian Space Agency and the Methuselah Foundation,
43
119366
2711
tarafından düzenlenen uzay yemekleri yarışmasını öğrendiğimde
02:02
I knew I had to be part of it.
44
122077
1876
bunun bir parçası olmalıyım dedim.
02:03
It's called the Deep Space Food Challenge.
45
123995
2795
Buna “Zorlu Uzay Yemek Yarışması” deniyor.
02:06
The premise of the challenge
46
126831
1377
Yarışmanın amacı,
02:08
is to figure out what and how we're going to feed astronauts
47
128249
2920
Mars’a gitmek gibi zorlu bir uzay görevine giden
02:11
on their way to a deep-space mission, like going to Mars.
48
131169
2961
astronotları neyle ve nasıl besleyeceğimizi bulmak.
02:14
So sending living and breathing humans to Mars or a deep-space mission
49
134798
3962
Mars’a ya da zorlu bir uzay yolculuğuna yaşayan ve nefes alan insanlar göndermek
02:18
is very tricky, as you can imagine.
50
138760
2002
tahmin edebileceğiniz gibi çok zordur.
02:20
Going to Mars is going to be extremely dangerous.
51
140762
3420
Mars’a gitmek son derece tehlikeli olacak.
02:24
The round trip is going to last two and a half to three years.
52
144182
3212
Gidiş-dönüş iki buçuk ila üç yıl kadar sürecek.
02:27
The whole time, we're going to be bombarded
53
147435
2336
Tüm bu süre boyunca, yaşamı tehdit eden seviyelerde
02:29
with life-threatening levels of space radiation
54
149813
3003
uzay radyasyonu bombardımanına maruz kalacağız
02:32
and we're going to float in microgravity
55
152816
1960
ve mikro yerçekiminde süzüleceğiz
02:34
or stand on the surface of Mars, experiencing one-third of Earth's gravity.
56
154776
4922
ya da Mars’ın yüzeyinde durarak Dünya’nın yerçekiminin üçte birini deneyimleyeceğiz.
02:39
So it's really uncomfortable to be up there.
57
159739
3170
Yani orada olmak gerçekten rahatsız edici.
02:42
And so all of these conditions, on top of isolation and stress,
58
162909
4046
İzolasyon ve strese ek olarak tüm bu koşullar
02:46
are going to make it very hard for astronauts
59
166955
2210
astronotların kilolarını ve sağlıklarını
02:49
to keep their weight and their health at optimal levels.
60
169207
2961
en iyi seviyede tutmasını çok zorlaştıracaktır.
02:52
And one of the main culprits of them losing their weight
61
172210
5047
Ve kilo vermelerinin başlıca suçlularından biri de aslında hiç de iştah açıcı
02:57
is actually unappetizing food.
62
177298
1961
olmayan yiyeceklerdir.
02:59
So imagine having to eat things like these
63
179259
2544
Üç yıl boyunca böyle şeyler yemek zorunda kaldığınızı düşünün, ne dersiniz?
03:01
for three years straight, right? And looking at the same five people.
64
181845
3712
Üstelik sürekli aynı beş kişiye bakıp duracaksanız.
03:05
That's going to be really hard.
65
185598
1502
Bu gerçekten çok zor olacak.
03:07
(Laughter)
66
187100
1168
(Kahkahalar)
03:08
So what I'd like to go over is what astronauts eat
67
188685
4546
Mesela size şu anda Uluslararası Uzay İstasyonu’nda
03:13
aboard the International Space Station, for example, right now.
68
193273
3170
astronotların ne yediğinden bahsetmek istiyorum.
03:16
So essentially, they have access to ready-to-eat food,
69
196985
3336
Temel olarak, yemeye hazır gıdalara ya da burada gördüğünüz,
03:20
or food, or freeze-dried food that you see here,
70
200321
3379
suyla rehidre edilmiş, dondurularak kurutulmuş
03:23
that's rehydrated with water.
71
203700
2461
gıdalara erişimleri var.
03:26
And so it's either goop in a bag,
72
206202
3754
Yani ya bir poşet içindeki bulamaçı yiyeceksiniz
03:29
or if you're feeling fancy,
73
209998
1376
ya da kendinizi iyi hissedecekseniz
03:31
you can place that goop in a space tortilla.
74
211416
2502
bu bulamacı bir uzay tortillasının koyabilirsiniz.
03:33
(Laughter)
75
213960
1627
(Kahkahalar)
03:35
So tortilla is actually very popular in space,
76
215628
2795
Tortilla aslında uzayda çok popüler,
03:38
because it satisfies like bread,
77
218423
2169
çünkü ekmek gibi doyuruyor
03:40
but doesn't crumble and clog the air-filtration system.
78
220633
3129
ama parçalanıp hava filtreleme sistemini tıkamıyor.
03:43
Now, the quality of that tortilla
79
223803
1627
Gerçi, bu tortillanın kalitesi
03:45
would make your Mexican grandmother roll over in her grave,
80
225430
2878
Meksikalı büyükannenizi mezarında ters döndürür
ama hiç yoktan iyidir.
03:48
but it's better than nothing.
81
228308
1751
03:51
By the way, the water that rehydrated the freeze-dried food
82
231644
3129
Bu arada, dondurularak kurutulmuş gıdayı rehidre eden su
03:54
is recycled again and again.
83
234773
1960
tekrar tekrar geri dönüştürülür.
03:56
We don't have the luxury to send all the water that we need.
84
236733
3128
İhtiyacımız olan tüm suyu yollayacak lüksümüz yok.
03:59
There's no romantic way of saying it --
85
239903
2752
Bunu söylemenin romantik bir yolu yok...
04:02
it's filtered gray water and pee.
86
242697
2711
bu filtrelenmiş gri su ve idrar.
04:05
Ew ...
87
245950
1168
Iyy...
04:09
Every once in a while,
88
249829
1335
Arada bir ISS’deki astronotlar
04:11
astronauts aboard the ISS have access to fresh produce
89
251206
3795
taze ürünlere erişebiliyor ve bu ürünler
04:15
and that comes from resupply rockets.
90
255001
3045
ikmal roketlerinden geliyor
04:18
This happens because the Earth is only 250 miles from the ... space station.
91
258087
6882
Bunun nedeni Dünya’nın uzay istasyonundan sadece 250 mil uzakta olması.
04:24
And that's not going to be an option for people going to Mars,
92
264969
3003
Ve bu Mars’a gidecek insanlar için bir seçenek değil,
04:27
because that's 300 million miles away, one way.
93
267972
3963
çünkü Mars tek yön 300 milyon mil uzakta.
04:31
They're not going to send, like, a small rocket with apples and oranges,
94
271976
3754
Sırf sizin için içinde elma ve portakal olan küçük bir roket
04:35
just for you.
95
275730
1210
göndermeyecekler.
04:36
(Laughter)
96
276981
1335
(Kahkahalar)
04:38
So going to Mars is going to be very hard.
97
278316
3086
O yüzden Mars’a gitmek çok zor olacak.
04:41
It's like hardcore backpacking in the wild,
98
281402
3337
Vahşi doğada sırt çantalı gezintiye çıkmak gibi,
04:44
except the wild is a cramped space
99
284739
1710
ancak vahşi doğa sizi her an
04:46
surrounded by things that can kill you at any moment.
100
286449
2503
öldürebilecek şeylerle çevrili kısıtlı bir alan.
04:48
(Laughter)
101
288993
1043
(Kahkahalar)
04:50
So packing food for Mars
102
290370
1960
Mars yolculuğu için
04:52
is going to require one ton per person per year.
103
292372
3920
paketlenmesi gereken yiyecek miktarı kişi başına yılda bir ton.
04:56
So if we have a crew of five, six astronauts,
104
296751
2211
Yani beş altı astronotluk bir mürettebatımız varsa,
04:59
that’s a lot of weight.
105
299003
1210
çok ağırsınız demek.
05:00
And if there’s one thing you need to learn about space
106
300255
2544
Uzay hakkında öğrenmeniz gereken bir şey varsa o da
05:02
is that weight is money.
107
302799
1710
ağırlığın önemidir.
05:05
So what my design team came up with
108
305301
1835
Tasarım ekibim Space Culinary Lab
05:07
is this amazing system called the Space Culinary Lab.
109
307136
4380
adlı bu harika sistemi ortaya çıkardı.
05:11
By the way, we won the first phase of this competition,
110
311850
2794
Bu arada, bu yarışmanın ilk aşamasını kazandık
05:14
and are currently working on prototypes.
111
314686
1960
ve şu anda prototipler üzerinde çalışıyoruz.
05:16
(Cheers and applause)
112
316688
5297
(Alkış)
05:22
So let's go over the four sections of this machine.
113
322026
3170
Şimdi bu makinenin dört bölümünü inceleyelim.
05:26
Step one -- coffee.
114
326364
1418
Birinci adım: Kahve.
05:28
In the morning, it's nice to have a rich, creamy, hot beverage.
115
328867
4212
Sabahları lezzetli, kremalı, sıcak bir içecek içmek güzeldir.
05:33
A nutritious version of this is butter coffee.
116
333454
4088
Bunun besleyici bir versiyonu da tereyağlı kahvedir.
05:37
What would it take for astronauts to make space butter coffee?
117
337584
3086
Astronotların uzayda tereyağlı kahve yapabilmesi için ne gerekir?
05:40
So one of our team members created this mechanical homogenizer
118
340712
3837
Ekip üyelerimizden biri, kahve granüllerini, sıcak suyu, kolajeni
05:44
that breaks down coffee granules, hot water, collagen and ghee together
119
344591
5630
ve yağı birlikte parçalayan ve yoğun, tatmin edici bir tat veren
05:50
and creates this unctuous, satisfying mouthfeel solution
120
350263
3587
içiminin gerçekten keyifli olduğu, ağızda dağılan bir çözeltiyi üreten
05:53
that is really nice to drink.
121
353892
2460
bu mekanik homojenizatörü üretti.
05:57
What's nice as well is that it provides you
122
357145
2043
Ayrıca, beyninizi ve kalbinizi koruyan
05:59
with omega-3 fatty acids
123
359230
1960
ve iltihaplanmayı azaltan
06:01
that can protect your brain and your heart,
124
361190
3546
omega 3 yağ asitleri
06:04
as well as reduce inflammation.
125
364777
2044
sağlaması da çok güzel.
06:08
Step two -- snacks.
126
368156
1752
İkinci adım: Atıştırmalıklar.
06:10
Microalgae, like spirulina:
127
370783
2419
Spirulina gibi mikroalgler:
06:13
research in animals has shown that it can also boost your immune system,
128
373202
4004
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, bağışıklık sisteminizi güçlendirip
06:17
and help your body from developing cancer.
129
377248
3087
kansere engel olabileceğini göstermiştir.
06:20
But the problem is algae is gross.
130
380668
2378
Ama sorun şu ki, yosun iğrenç bir şey.
06:23
(Laughter)
131
383087
1001
(Kahkahalar)
06:24
It smells funny and it doesn't taste that great.
132
384130
2336
Garip kokuyor ve tadı o kadar da güzel değil.
06:26
So what we can do is to cultivate a fresh batch aboard the spaceship,
133
386507
4922
Yani yapabileceğimiz şey, uzay gemisinde taze bir ürün yetiştirmek,
06:31
dehydrate the microalgae, and then mix it with other ingredients.
134
391429
3420
mikroalgleri kurutmak ve daha sonra diğer malzemelerle karıştırmak.
06:34
We can mix it with oats, with nuts, with powdered berries, with spices.
135
394891
5172
Yulafla, fındıkla, toz meyvelerle, baharatlarla karıştırabiliriz.
06:40
We can make them sweet, sour, savory, spicy,
136
400104
3254
Onları tatlı, ekşi, tuzlu, baharatlı,
06:43
whatever your heart desires.
137
403399
1835
canınız ne isterse yapabiliriz.
06:45
Oh, and as a bonus,
138
405276
1335
Bonus olarak,
06:46
growing microalgae absorbs carbon dioxide from the air
139
406653
4337
büyüyen mikroalgler havadaki karbondioksiti emer
06:51
and produces oxygen.
140
411032
1585
ve oksijen üretir.
06:53
In other terms, it's carbon-negative.
141
413242
2461
Başka bir deyişle, karbon negatiftir.
06:55
So now imagine all of the food systems that we have on the surface of the Earth.
142
415745
4338
Dünya yüzeyinde sahip olduğumuz tüm gıda sistemlerini hayal edin.
07:00
What if producing food actually reversed climate change?
143
420083
3253
Ya gıda üretmek iklim değişikliğini tamamen tersine çevirseydi?
07:03
Wouldn't that be cool?
144
423336
1251
Bu harika olmaz mıydı?
07:04
Step three -- salad.
145
424587
1627
Üçüncü adım: Salata.
07:06
When astronauts go on long missions to space,
146
426965
4129
Astronotlar uzun süreli uzay görevlerine çıkıp
07:11
one of the things they look forward to the most when they come back to Earth
147
431094
3587
Dünya’ya döndüklerinde en çok özlem duydukları şeylerden biri de
07:14
is the crunch of a salad.
148
434681
1459
taze, çıtır çıtır bir salatadır.
07:16
So salads were designed to grow with gravity,
149
436182
3253
Salata malzemeleri yerçekimiyle büyüyecek şekilde yaratılmıştı
07:19
so now we're asking it to grow without gravity.
150
439435
2294
ama biz onlardan yerçekimsiz büyümelerini istiyoruz.
07:21
Well, thankfully, the International Space Station experiments
151
441771
2920
Neyse ki Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yapılan deneyler salatayı
07:24
have proven that we can do that with lettuce,
152
444691
2168
marul, lahana ve diğer yeşilliklerle de
07:26
with kale and with other greens.
153
446859
1961
yapabileceğimizi kanıtladı.
07:28
Let’s give our Mars explorers a space garden.
154
448820
5172
Mars kaşiflerimize uzay bahçesi verelim.
07:33
It's great to give them some fresh produce to eat
155
453992
2669
Onlara arada bir yemeleri için taze ürünler sunmak harika
07:36
once in a while
156
456703
1167
ve arada bir
07:37
and it's nice for their mental health to look at a garden once in a while.
157
457870
3546
bahçeye bakmak ruh sağlıklarına da iyi gelecektir.
07:42
Last but not least, step four --
158
462208
1960
Son olarak, dördüncü adım:
07:44
space barbecue.
159
464168
1210
Barbekü.
07:45
(Laughter)
160
465420
2002
(Kahkahalar)
07:47
So a lot of cultures all over the world
161
467422
4963
Dünyanın dört bir yanındaki pek çok kültür
07:52
consider grilled protein a meal centerpiece.
162
472385
3587
ızgarada pişirilmiş proteini yemeğin en önemli parçası olarak görür.
07:56
Unfortunately, open fire is frowned upon in space.
163
476014
3753
Ne yazık ki uzayda açık ateş pek hoş karşılanmıyor.
07:59
(Laughter)
164
479767
1627
(Kahkahalar)
08:01
So we're going to use lasers.
165
481436
2502
Bu yüzden lazer kullanacağız.
08:03
So we're going to take a piece of chicken, for example,
166
483938
2586
Mesela bir parça tavuk alacağız
08:06
and we're going to rehydrate it with a carbohydrate solution.
167
486566
3044
ve onu bir karbonhidrat çözeltisiyle rehidre edeceğiz.
08:10
And then from there, we're going to design
168
490069
2002
Daha sonra da lazerleri kullanarak
08:12
a grill pattern on top of the chicken, using lasers.
169
492071
3462
tavuğun üzerinde bir ızgara deseni tasarlayacağız.
08:16
And so the heat, carbohydrate and protein combination
170
496034
2794
Böylece ısı, karbonhidrat ve protein kombinasyonu,
08:18
creates the signature caramelization
171
498870
2502
mangalda pişirilen etin tadını ve kokusunu
08:21
that makes barbecued meat taste and smell so delicious.
172
501414
3962
bu kadar lezzetli yapan özel karamelizasyonu ortaya çıkaracak.
08:26
With the Space Culinary Lab,
173
506544
1793
Space Culinary Lab ile,
08:28
we can imagine all the combinations of flavors, textures, colors
174
508379
5130
buradan elde edilebilecek tüm tat, doku,
08:33
and rituals, even, that can come out of this.
175
513509
3587
renk ve ritüel kombinasyonlarını hayal edebiliriz.
08:37
What if a Michelin star chef had access to this kind of system
176
517555
4463
Michelin yıldızlı bir şefin bu tür bir sisteme erişimi olsaydı
08:42
and created their own spaceborne dishes?
177
522018
2669
ve kendi uzay yemeklerini oluştursaydı ne olurdu?
08:45
Like, think astrobisque, floating space-juice caviar,
178
525229
6549
Astrobisque, yüzen uzay suyu havyarı
08:51
or space whiskey.
179
531819
1794
ya da uzay viskisi gibi.
08:53
(Laughter)
180
533613
1168
(Kahkahalar)
08:55
What is traditionally called a galley or prep station
181
535323
3587
Geleneksel olarak mutfak veya yemek istasyonu olarak adlandırılan yer,
08:58
is now something that looks and feels a lot more like a farm-to-table kitchen,
182
538951
4004
artık daha çok çiftlikten sofraya mutfak gibi görünüp ve hissettiriyor
09:02
but in space.
183
542997
1126
ama uzayda.
09:04
What we want to do, really,
184
544916
1376
Aslında yapmak istediğimiz şey,
09:06
is to take all of that space innovation
185
546334
2043
uzaydaki tüm bu yenilikleri
09:08
and bring it back to other places in space.
186
548419
4129
alıp uzayın başka yerlerine de ulaştırmak.
09:12
We're going to go to the Moon, we're going to go to Mars,
187
552590
2711
Ay’a gideceğiz, Mars’a gideceğiz ve
nihayetinde gerçekten yapmak istediğimiz şey, uzayı daha insani hale getirmek.
09:15
and what we really want to do at the end is make space more human.
188
555301
3170
09:18
We want to apply this to all life-support systems up there.
189
558471
3128
Bunu oradaki tüm yaşam destek sistemlerine uygulamak istiyoruz.
09:21
And bringing all of that technology back to Earth is nothing new,
190
561641
3879
Bu arada tüm bu teknolojiyi Dünya’ya taşımak
09:25
by the way.
191
565520
1251
yeni bir şey değil.
09:26
Like, we've been using a lot of technologies, every day,
192
566771
4296
Mesela, uzayda icat edilen pek çok teknolojiyi
09:31
that were invented in space.
193
571109
1418
her gün kullanıyoruz.
09:32
For example, solar cells, prosthetics, water filtration systems, GPS,
194
572568
5756
Örneğin, güneş pilleri, protezler, su filtreleme sistemleri, GPS,
09:38
wireless communication devices, even the lens on your camera phone.
195
578366
3378
kablosuz iletişim cihazları, hatta kameralı telefonunuzun lensi.
09:42
So, you know, when we think about taking all of that technology
196
582120
5338
Uzayda geliştirmekte olduğumuz tüm bu teknolojiyi ele aldığımızda,
09:47
that we're developing in space,
197
587458
2378
aslında yapmak istediğimiz şey,
09:49
what we want to do, really,
198
589877
2044
Dünya’da çok fazla kaynak talep eden
09:51
is create regenerative ways to replace nonregenerative agricultural methods
199
591963
6506
ve rejeneratif olmayan tarım yöntemlerinin yerine
09:58
that demand too much resources on Earth.
200
598511
3629
rejeneratif yollar oluşturmaktır.
10:03
Every day, there's a lot of space innovation that's happening,
201
603099
3587
Her gün uzayda pek çok yenilik gerçekleşiyor,
10:06
space that's here to benefit us on Earth.
202
606727
2711
uzay bize Dünya’da fayda sağlamak için çalışıyor.
10:09
So one day, not so far in the future,
203
609772
2461
Yani bir gün, çok uzak olmayan bir gelecekte,
10:12
maybe the way we create food in space will help us open the door
204
612233
4755
belki de uzayda gıda üretme yöntemimiz, sürdürülebilir
10:16
to become a sustainable interplanetary species.
205
616988
3503
bir gezegenler arası tür olmanın kapısını açmamıza yardımcı olacaktır.
10:21
Thank you.
206
621159
1126
Teşekkürler.
10:22
(Cheers and applause)
207
622326
3462
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7