A Street Librarian's Quest to Bring Books to Everyone | Storybook Maze | TED

41,854 views ・ 2024-06-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elza Elif Mehdiyev Gözden geçirme: Eren Gokce
00:04
It all started on a stoop,
0
4292
2294
Her şey bir verandada başladı,
00:06
one of those summer days in Baltimore
1
6628
1877
Baltimore’da klima olmadan içeride durulamayacak
00:08
where it was too hot to be inside with no AC,
2
8547
2919
kadar sıcak olan yaz günlerinden biriydi
00:11
and it seemed like the heat had pushed the entire neighborhood out
3
11508
3128
ve sıcaklık tüm mahalleyi
verandalarına ittirmiş gibi görünüyordu.
00:14
onto their front stoops.
4
14636
1335
00:16
I grabbed a book and started reading to my nieces.
5
16012
2711
Bir kitap aldım ve yeğenlerime okumaya başladım.
00:18
After a few pages,
6
18765
1168
Birkaç sayfadan sonra,
00:19
other little heads started popping up on the other side of the book.
7
19933
3211
kitabın diğer tarafında küçük kafalar belirmeye başladı.
00:23
So of course, I invited the neighborhood kids to join us.
8
23186
3253
Yani tabii ki, mahalle çocuklarını bize katılmaları için davet ettim.
00:26
When I was finished reading, the kids didn't want story time to stop.
9
26439
3462
Okumayı bitirdiğimde çocuklar hikâye zamanının durmasını istemediler.
00:29
They asked me to read another book and then another one.
10
29943
3337
Başka bir kitap okumamı istediler, sonra başka bir tane daha.
00:33
After a few rounds, I had had enough.
11
33321
2378
Birkaç turdan sonra, artık canıma tak etti.
00:36
So I said, "You guys can read a book at home."
12
36324
3462
Bu yüzden dedim ki “Evde kendiniz de kitap okuyabilirsiniz.”
00:40
"We don't have any books at home,"
13
40870
2336
“Evde hiç kitabımız yok,”
00:43
was their overwhelming response.
14
43248
2127
diye cevapladı çoğunluk.
00:45
It was a harsh reminder
15
45959
1585
Sert bir hatırlatıcıydı bu cevap,
00:47
that there are children who don't have a single book at home.
16
47586
3586
evde tek bir kitabı dahi olmayan çocukların varlığını hatırlatan.
00:51
So what did I do about it?
17
51172
1669
Peki bu konu hakkında ben ne yaptım?
00:52
I started reading to the neighborhood kids every weekend.
18
52841
2711
Her hafta sonu mahalle çocuklarına kitap okumaya başladım.
00:55
I called it Stoop Storytime,
19
55552
1752
Buna Veranda Hikâyelerı adını verdim
00:57
and the process inspired me to begin working in the public library.
20
57304
3878
ve bu süreç halk kütüphanesinde çalışmaya başlamamın ilhamı oldu.
01:01
However, as a public librarian,
21
61600
2043
Bununla birlikte, bir halk kütüphanecisi olarak,
01:03
I quickly realized that the kids that I saw coming into the library
22
63685
3795
çabucak anladım ki kütüphaneye gelen çocuklar
01:07
weren't the same ones I was reading to out on my front stoop.
23
67480
3295
verandada kitap okuduğum çocuklarla aynı değildi.
01:11
I began researching and learned about library barriers
24
71651
3420
Araştırma yapmaya başladım ve kütüphane bariyerleri
01:15
and something called book deserts.
25
75113
2294
ve kitap çölleri denen bir şeyi öğrendim.
01:17
A book desert is an area or a community with limited access to books
26
77949
4838
Kitap çölü, kitaplara ve okuma materyallerine sınırlı erişimi olan
01:22
and reading materials.
27
82829
1460
bir bölge veya topluluktur.
01:25
I slowly realized that I wasn't going to meet my neighbors
28
85165
3295
Yavaş yavaş anladım ki ihtiyaç sahibi komşularımla
01:28
who need it most inside library's walls.
29
88460
2544
kütüphane duvarlarının ardında karşılaşmayacaktım.
01:31
So I quit my job and took to the streets,
30
91838
3128
Bu yüzden işimi bıraktım ve sokaklara çıktım,
01:35
becoming a radical street librarian.
31
95008
2377
radikal sokak kütüphanecisi olarak.
01:37
When I was putting this talk together,
32
97802
1836
Bu konuşmayı bir araya getirirken,
01:39
TED asked me, what exactly is a radical street librarian?
33
99679
3754
TED bana radikal sokak kütüphanecisi tam olarak nedir diye sordu.
01:43
I was like, well, I sort of made it up a few years ago,
34
103475
3336
Bunu ben uydurdum birkaç yıl önce ama,
01:46
but it's a term I use to refer to anyone doing work to increase literary access
35
106853
5214
geleneksel ortamların dışında, edebi erişimi artırmak için
çalışma yapan kişilere atıfta bulunmak için kullandığım bir terim.
01:52
outside of traditional settings.
36
112108
2253
01:54
As a radical street librarian,
37
114861
2252
Radikal bir sokak kütüphanecisi olarak,
01:57
I'm making books appear in everyday places in extraordinary ways.
38
117113
4672
kitapların günlük mekânlarda olağanüstü şekillerde belirmelerini sağlıyorum.
02:01
I install free, public book vending machines,
39
121785
2711
Ücretsiz, halka açık kitap otomatları kuruyorum,
02:04
host street-corner story times,
40
124537
1794
sokak köşelerinde hikâye zamanları düzenliyorum
02:06
and pop up on the block with free bookstores,
41
126373
2669
ve sokakta ücretsiz kitapçılar açıyorum,
02:09
so kids who don’t have McDonald’s money
42
129084
2377
McDonald’s parası olmayan çocuklar
02:11
don't have to worry about having book-fair money.
43
131461
2711
kitap parası hakkında endişelenmesin diye.
02:15
I deeply believe in books by any means necessary.
44
135131
3629
Her koşulda kitapların ihtiyacına derinden inanıyorum.
02:18
So whether at a community basketball game,
45
138760
2502
Bu yüzden ister mahalle basketbol maçında,
ister köşe mağazasında, ister güzellik dükkânında,
02:21
corner store, beauty supply, or front stoop,
46
141262
3295
ister verandalarda olsun,
02:24
I utilize my expertise as a librarian
47
144557
2628
kütüphanecilik uzmanlığımı, onları okuyan çocukları yansıtan
02:27
to curate collections that reflect the kids reading them.
48
147227
3003
koleksiyonlar oluşturmak için kullanıyorum.
02:30
This means books with characters that look like them, talk like them,
49
150230
3420
Bu, kendilerine benzeyen, onlar gibi konuşan, aynı yerlere giden,
02:33
go to the same places, speak the same languages.
50
153650
3211
aynı dilleri konuşan karakterlere sahip kitaplar demektir.
02:37
Book deserts are often found in economically disadvantaged
51
157529
3295
Kitap çölleri genellikle, ekonomik olarak dezavantajlı
02:40
or rural areas,
52
160865
1293
veya kırsal alanlarda bulunur,
02:42
where bookstores and libraries are scarce.
53
162158
2586
kitapçıların ve kütüphanelerin az olduğu.
02:44
In higher-income communities,
54
164786
1710
Yüksek gelirli topluluklarda,
02:46
there are more books per child than in low-income communities.
55
166538
3837
çocuk başına daha fazla kitap vardır, düşük gelirli topluluklara göre.
02:50
For example,
56
170375
1168
Örneğin,
02:51
in Philadelphia's Chestnut Hill,
57
171543
1543
Philadelphia’daki Chestnut Hill’de yapılan
02:53
a study found that there were about 13 books for every child
58
173128
4170
bir araştırma, her çocuk için yaklaşık 13 kitap bulunduğunu,
02:57
while in high-poverty communities of the same city,
59
177340
3087
ama aynı şehrin yoksulluğu yüksek olan topluluklarında
03:00
it found up to 300 children could share one book.
60
180468
4255
300′e kadar çocuğun bir kitabı paylaşabileceğini buldu.
03:05
We know communities with high illiteracy rates are often plagued with poverty,
61
185807
3921
Biliyoruz ki, düşük okuma yazma bilme oranlarına
sahip topluluklar genellikle yoksulluk,
03:09
poor health and unemployment,
62
189769
1794
kötü sağlık ve işsizlikle boğuşurken,
03:11
while their literate counterparts are healthier,
63
191604
2586
yüksek okuma yazma bilme oranları olan yerler daha sağlıklı
03:14
with greater numbers of employment and higher household incomes.
64
194232
3754
yüksek çalışma oranına sahip ve hane halkı gelirleri daha yüksek.
03:18
So I know what you're thinking.
65
198361
2461
Yani, ne düşündüğünüzü biliyorum.
03:20
"There are plenty of bookstores and libraries where I live."
66
200822
3170
“Benim yaşadığım yerde çok sayıda kitapçı ve kütüphane var.”
03:24
But here's the kicker:
67
204033
1460
Ama işte asıl önemli nokta bu:
03:25
the presence of bookstores and libraries in a neighborhood
68
205493
2878
Bir yerde kitapçıların ve kütüphanelerin olması,
03:28
doesn't necessarily disqualify it as a book desert.
69
208371
3253
orayı bir kitap çölü olmaktan diskalifiye etmez.
03:32
Lower-income neighbors may lack the resources to purchase books
70
212167
3670
Düşük gelirli komşuların, kitapçıdan kitap satın almaya
03:35
from the bookstore or pay library fines.
71
215879
2961
veya kütüphane cezası ödemeye imkânı olmayabilir.
03:39
Residents may be working multiple jobs or facing hardships
72
219549
3337
Oranın sakinleri birden fazla işte çalışıyor olabilir veya kütüphaneye
03:42
that make a trip to the library an additional stressor.
73
222927
2795
gitmeyi ek bir stres faktörü yapan zorluklarla karşı karşıya olabilir.
03:46
Barriers like requirement of identification,
74
226473
3336
Kimlik gerekliliği, adres kanıtı, para cezaları
03:49
proof of address, fines and fees,
75
229851
3003
ve benzeri ücretler gibi bariyerler,
03:52
all while seemingly routine,
76
232896
2836
görünüşte rutin olsa da,
03:55
can become substantial obstacles for families facing hardships.
77
235732
4212
zorluklarla karşı karşıya olan aileler için önemli engeller hâline gelebilir.
04:01
There's also historical barriers,
78
241112
1752
Bazı tarihsel engeller de var,
04:02
such as anti-literacy laws
79
242906
1585
okuryazarlık karşıtı yasalar gibi
04:04
and library segregation policies
80
244532
1627
ve kütüphane ayrımcılığı politikaları
04:06
that have excluded Black communities for decades.
81
246159
3003
on yıllardır Siyah toplulukları dışlamış olan.
04:09
Librarians understand
82
249162
1168
Kütüphaneciler anlar ki,
04:10
that the habit of visiting libraries is often generational tradition.
83
250371
4338
kütüphaneleri ziyaret etme alışkanlığı genellikle kuşak geleneğidir.
04:14
Many of the parents we see currently bringing their kids into the library
84
254709
3462
Şu anda çocuklarını kütüphaneye getirirken gördüğümüz ebeveynlerin çoğu,
04:18
were once brought in by their parents when they were children,
85
258213
2919
çocukluklarında kendi ebeveynleri tarafından getirildi kütüphaneye,
04:21
and so on and so forth.
86
261132
1377
vesaire vesaire.
04:22
But for Black communities that faced arrest for reading,
87
262509
3670
Ama okudukları için tutuklanmayla
karşı karşıya kalmış olan Siyah topluluklarda,
04:26
the impact of library segregation
88
266221
2586
kütüphane ayrımcılığının
04:28
and anti-literacy laws lingers,
89
268807
2335
ve okuryazarlık karşıtı yasaların etkisi hâlâ hissediliyor,
04:31
and a hesitancy to visit libraries still exists to this day.
90
271142
4546
ve kütüphaneleri ziyaret etme konusundaki tereddüt bugüne kadar devam ediyor.
04:36
So what can be done about book deserts and book access?
91
276481
3462
Peki kitap çölleri ve kitap erişimi hakkında ne yapılabilir?
04:40
Research tells us that increasing access to appropriate print materials
92
280360
4296
Araştırmalar bize söylüyor ki, uygun matbulara erişimin artırılması
04:44
is an incredibly effective means of enhancing the reading achievement
93
284697
3629
okuma başarısını artırmanın inanılmaz derecede etkili bir yoludur,
04:48
of economically disadvantaged children.
94
288326
2461
ekonomik açıdan dezavantajlı çocuklar için.
04:50
To put it plainly, the more books a child has early access to,
95
290829
3586
Açıkça söylemek gerekirse, bir çocuk ne kadar çok kitaba erkenden erişirse,
04:54
the more likely they are to succeed as readers.
96
294457
2628
okuyucu olarak başarılı olma olasılığı o kadar artar.
04:57
Though I recently created the term, being a street librarian is nothing new.
97
297752
3962
Bu terimi yakın zamanda yaratmama rağmen, sokak kütüphaneciliği yeni bir şey değil.
05:01
I'm inspired by the many mobile librarians who came before me.
98
301714
3879
Benden önce gelen birçok mobil kütüphaneciden ilham alıyorum.
05:05
I'm just a little more hood with it.
99
305635
1793
Sadece ben biraz daha mahalleciyim.
05:07
(Laughter)
100
307470
3629
(Kahkahalar)
05:11
One of my favorite stories was born out of the Great Depression.
101
311808
3170
En sevdiğim hikâyelerden biri Büyük Buhran’dan doğdu.
05:14
The Pack Horse Library was created to deliver books to residents
102
314978
3003
Pack Horse Kütüphanesi, coğrafi olarak izole bölgelerde
05:18
living in geographically isolated areas.
103
318022
2753
yaşayan sakinlere kitap teslim etmek için oluşturulmuştur.
05:20
The librarians packed books into feed sacks, saddle bags
104
320775
3462
Kütüphaneciler kitapları yem çuvallarıyla, eyer çantalarıyla
05:24
and even old pillow cases,
105
324279
2377
ve hatta eski yastık kılıflarıyla paketlediler
05:26
and they traveled on horse, mule or foot
106
326698
3128
ve atla, katırla veya yürüyerek
05:29
into the mountains of rural Kentucky.
107
329868
2377
Kentucky’nin kırsal dağlarına seyahat ettiler.
05:32
These book women traveled in rain, snow and heat,
108
332704
4629
Bu kitapçı kadınlar yağmurda, karda ve sıcakta seyahat ettiler
05:37
and because there weren't roads,
109
337375
1543
ve yapılı yollar olmadığı için
05:38
they navigated through creek beds and along fence lines,
110
338918
3337
dere yataklarında ve çit çizgileri boyunca ilerlediler,
05:42
often traveling up to 20 miles per day.
111
342255
2961
genellikle günde 20 mil mesafe kat ederek.
05:46
Sometimes conditions were so harsh
112
346426
2210
Bazen koşullar o kadar zordu ki
05:48
that a mule would succumb to -- the weather.
113
348636
3212
bir katır havaya yenik düşerdi.
05:52
One book woman continued to walk 18 miles without her mule
114
352891
4087
Bir kitapçı kadın, katırı olmadan 18 mil yürümeye devam etti,
05:57
to deliver a book to a child living in the mountain tops.
115
357020
3336
dağların tepelerinde yaşayan bir çocuğa kitap teslim etmek için.
06:01
One of the most popular items in their library
116
361190
2294
Kütüphanelerindeki en popüler ögelerden biri
06:03
wasn't really a book at all,
117
363526
1418
aslında bir kitap değil,
06:04
but something that the librarians pieced together,
118
364944
2336
kütüphanecilerin tasarladığı bir şeydi,
06:07
a scrapbook from the most popular titles.
119
367322
3503
en popüler kitaplardan parçalar barındıran bir defterdi.
06:10
It contained quilt patterns,
120
370825
1835
Yorgan desenleri,
06:12
the latest fashion clippings,
121
372702
1752
en son modalardan kırpıntılar,
06:14
a recipe for opossum soup and children’s stories.
122
374495
4547
bir keseli sıçan çorbası tarifi ve çocuk hikâyeleri içeriyordu.
06:19
The Pack Horse librarians embodied the street
123
379042
2627
Pack Horse kütüphanecileri, sokak kütüphanecisi ruhunu somutlaştırdı,
06:21
hood librarian spirit by creating custom books
124
381711
3629
özel kitaplar oluşturarak,
06:25
that met their community's needs.
125
385381
2211
topluluklarının ihtiyaçlarını karşılayan.
06:28
Librarians haven't just relied on horseback either.
126
388301
2836
Kütüphaneciler yanlızca at sırtında yolculuk etmedi.
06:31
We've employed elephants in the Elephant Mobile Library,
127
391179
3044
Fil Mobil Kütüphanesi’nde filler kullandık,
06:34
ridden camels in Kenya to deliver books to nomadic tribes,
128
394265
4004
Kenya’da develere binerek göçebe kabilelere kitap teslim ettik
06:38
and led dogs through the mountains of northern California.
129
398311
3670
ve köpekleri kuzey Kaliforniya’nın dağlarında yönlendirdik.
06:42
From bibliobikes in Augusta, Georgia,
130
402482
2335
Augusta, Gürcistan’daki bibliobik’lerden
06:44
to Biblioburro in Colombia,
131
404859
2252
Kolombiya’daki Biblioburro’lara kadar
06:47
libraries have taken diverse forms
132
407111
2044
kütüphaneler çeşitli biçimler aldılar
06:49
and adjusted to different cultures and landscapes.
133
409197
3086
ve farklı kültür ile manzaralara uyum sağladılar.
06:52
In China, there's a floating library
134
412283
2795
Çin’de, yüzen bir kütüphane var
dönüştürülmüş balıkçı teknelerinden yapılmış olan
06:55
made from converted fishing boats
135
415119
2044
06:57
that serves as an island's first public library.
136
417205
3378
ve bir adanın ilk halk kütüphanesi olarak hizmet veren.
07:00
And in Baltimore, you'll find me,
137
420583
2461
Ve Baltimore’da beni bulacaksınız:
07:03
the radical street librarian,
138
423044
2336
Bir radikal sokak kütüphaneci,
07:05
striving to deliver books to your front stoop.
139
425380
3003
kitapları verandalarınıza teslim etmek için çabalayan.
07:08
Since its inception,
140
428383
1418
Kuruluşundan bu yana,
07:09
my initiative has delivered 5,000 books
141
429801
3628
girişimim 5.000 kitap teslim etti,
07:13
to children living in book deserts.
142
433429
2378
kitap çöllerinde yaşayan çocuklara.
07:15
(Applause)
143
435807
5297
(Alkış)
07:22
In case you're wondering how to be a street librarian,
144
442271
2920
Nasıl sokak kütüphanecisi olunabileceğini merak ediyorsanız,
07:25
here's what you can do.
145
445191
1460
işte yapabilecekleriniz.
07:26
First, be radical.
146
446985
1459
Öncelikle radikal olun.
07:28
Share books in extraordinary ways and think outside the box.
147
448486
4087
Kitapları sıradışı şekillerde paylaşın ve kutunun dışında düşünün.
07:32
Perhaps host a block party book swap
148
452615
2836
Belki yerel bir çamaşırhanede sokak partisi kitap takası
07:35
or a story time at a local laundromat.
149
455493
2544
veya hikâye zamanı düzenleyin.
07:38
Second, be street.
150
458496
1835
İkincisi, sokak olun.
07:40
Connect with your neighbors.
151
460373
1668
Komşularınızla bağlantı kurun.
07:42
Talk to people in your community.
152
462083
2085
Topluluğunuzdaki insanlarla konuşun.
07:44
And third, embody the spirit of a librarian.
153
464544
2878
Üçüncüsü, bir kütüphanecinin ruhunu somutlaştırın.
07:47
Get your library card,
154
467463
1585
Kütüphane kartınızı alın,
07:49
match books to readers by considering their interests
155
469090
3128
kitapları okuyucularla eşleştirin, ilgi alanlarını
ve deneyimlerini göz önünde bulundurarak.
07:52
and experiences.
156
472260
1209
07:54
I believe everyone is a reader.
157
474303
2294
Ben herkesin bir okuyucu olduğuna inanıyorum.
07:56
They just haven't found the right book yet.
158
476597
2670
Sadece henüz doğru kitabı bulamadılar.
08:01
(Applause)
159
481519
3962
(Alkış)
08:05
And that's where librarians step in.
160
485481
2253
Ve işte kütüphanecilerin devreye girdiği yer burası.
08:08
Many want to read but don't know where to get started.
161
488234
3003
Birçok kişi okumak istiyor ama nereden başlayacağını bilemiyor.
08:11
And visiting the most magical place on Earth, the library,
162
491237
4588
Ve dünyadaki en büyülü yer olan kütüphaneyi ziyaret etmek,
08:15
can be intimidating for non-library goers.
163
495825
3462
kütüphane müdavimleri olmayanlar için korkutucu olabilir.
08:19
We must meet them where they are and guide them along that journey.
164
499287
3670
Onlarla oldukları yerde buluşmalı ve bu yolculuk boyunca rehberleri olmalıyız.
08:23
There is an ancient African proverb
165
503833
2461
Eski bir Afrika atasözü vardır:
08:26
that when an old man dies, a library burns.
166
506335
3254
Yaşlı bir adam öldüğünde, bir kütüphane yanar.
08:30
For neighborhoods where stories are passed down on front stoops,
167
510506
3629
Hikâyelerin verandalarda aktarıldığı mahallelerde,
08:34
we must meet our neighbors where they are.
168
514135
2711
komşularımızla bulundukları yerde buluşmalıyız.
08:37
Thank you.
169
517221
1168
Teşekkür ederim.
08:38
(Applause)
170
518389
4421
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7