4 Secrets to Having an American English Accent: Advanced Pronunciation Lesson

Vanessa: Hi, I’m Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Merhaba. Ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Let’s talk about four ways to sound more American when you speak English.

Hadi şimdi İngilizceyi Amerikalı gibi konuşabilmenin dört farklı yolu üzerine konuşalım.

Have you ever been watching an American movie and thought, “Oh, it would be great if I

Bir Amerikan filmi izleyip "Ben de Tom Cruise gibi konuşabilseydim,

could sound like Tom Cruise?”

harika olurdu" dediğiniz oldu mu hiç?

Or maybe you’ve watched one of my videos already and thought, “I would love to sound

Ya da benim videolarımdan birini izleyip, "bende Vanessa gibi,

like Vanessa.”

konuşmak isterdim" dediğiniz?

Well today I'm going to give you some tips to help you make your pronunciation sound

İşte bugün telaffuzunun daha çok Amerikan aksanına benzemesi için size bazı ipuçları vereceğim.

more like an American, and by American, I mean the United States of America.

Bu arada Amerikan aksanı derken Amerika Birleşik Devletleri'ni kast ediyorum.

There are a couple of things that we need to talk about first though.

Ama yine de önce konuşmamız gereken bir kaç şey var. ilk olarak,

What in the world is an American accent?

Amerikan aksanı da ne demek?

Because a lot of people in the U.S. have different styles of speaking, here I'm going to be explaining

A.B.D.'de bir çok insan farklı konuşma tarzları olduğu için, burada size,

how to sound like the most general American accent, which is that of news reporters or

haber muhabirlerince veya Hollywood'da kullanılan, en bilinen Amerikan aksanına benzer şekilde nasıl konuşabileceğinizi

Hollywood.

açıklayacağım.

When you think about Tom Cruise, this is the accent that I'm talking about.

Mesela Tom Cruise'un aksanını düşünün, işte bende tam olarak bundan söz ediyorum.

I'm not talking about a New York accent, a Southern accent, a California accent.

New York aksanı, Güney aksanı veya Kaliforniya aksanından söz etmiyorum.

I'm talking about standard American English.

Kısaca standart Amerikan İngilizcesinden bahsediyorum.

Of course, if you want to sound more American, you need to use American expressions instead

Tabi ki Amerikalı gibi konuşmak için Amerikan deyimleri kullanmalısınız,

of British or Australian expressions.

İngiliz veya Avustralya deyimleri değil.

If you would like to know some differences between these expressions, make sure you check

Eğer bu deyimler arasındaki fazı farkları bilmek isterseniz, aşağıdaki oynatma listesi

out the playlist that I’ll link here and in the description.

linkine tıklamayı unutmayınız.

Finally, the best way to improve your pronunciation to sound more American or if you want to sound

Son olarak, aksanınızı geliştirip Amerikalı, ya da istiyorsanız İngiliz veya Avustralyalı gibi konuşabilmenin en iyi yolu

more British or Australian is to shadow, and this means you're imitating word for word

"gölgelemektir" yani konuşan kişinin söylediği her şeyi kelime kelime

everything that that person is saying.

taklit etmektir.

You're repeating directly after the speaker.

Konuşan kişiden sonra hemen direk tekrar ediyorsunuz.

I have a couple of videos where I explain the shadowing technique, so be sure to click

Birkaç videomda gölgeleme tekniğini açıklamıştım,

there or in the description to check out those videos.

linke tıklayarak bu videolarımı izlemeyi unutmayın.

It's also great to be able to break down the sounds of a language, and that's what I'm

Ayrıca bir dilde kullanılan sesleri ve tonlamaları analiz etmek harika bir şey.

going to do today is talk about four important concepts that you need to include in your

Bugün bende eğer aksanınızın daha çok Amerikalılara benzemesini istiyorsanız konuşmanıza dahil etmeniz gereken

speaking if you want to sound more American.

dört önemli kavram hakkında konuşacağım.

Are you ready?

Hazır mısınız?

The first way that you can sound more American is to change your T sounds to D sounds when

Konuşmanızı Amerikan aksanına daha çok benzetmek için kullanabileceğiniz ilk yöntem T harfini D harfi olarak telaffuz etmek,

they are between two vowels.

özellikle de bu harflerin iki ünlü ses arasında olduğu durumlarda.

Let's listen to a sentence that uses a lot of these.

Hadi şimdi bunların çokça kullanıldığı bir cümleyi dinleyelim.

Dan: In New York City he wore an exciting sweater because that always made him satisfied.

"Dan: In New York City he wore an exciting sweater because that always made him satisfied."

In New York City he wore an exciting sweater because that always made him satisfied.

"In New York City he wore an exciting sweater because that always made him satisfied."

Vanessa: City, exciting, sweater.

"City, exciting, sweater."

Here we have at T between two vowel sounds like I mentioned and it's changing to a D.

Burada iki ünlü ses arasında bir T var ve daha önce bahsettiğim gibi T, D olarak değişiyor.

It's not a “Tuh” sound.

Ve bu "Tı" olarak değil

It is “Duh.”

"Dı" olarak okunuyor.

This also happens between words.

İki kelime arasında da aynı durum geçerlidir.

You heard that always, that always.

Duyduğunuz gibi "that always, that always."

This isn't always done, but it's often done when native speakers are talking quickly.

Bu her zaman uygulanmamakla beraber genellikle ana dilini hızlı konuşan kişilerin yaptığı bir şeydir.

We link together words by making the final T change into a D, that always.

T sesini D olarak değiştirerek iki kelimeyi birleştiriyoruz. "that always"

Oh, so this can be used in a lot of different situations.

Yani sonuçta bu bir çok farklı durumda kullanılabilir.

A couple years ago, I had a British friend who I always teased because whenever I asked

Birkaç yıl önce sürekli kendisiyle uğraştığım bir İngiliz arkadaşım vardı ve ne zaman ondan

him to speak in an American accent, the only thing he would say is, “Water bottle, water

Amerikan aksanı ile konuşmasını istesem tek söylediği şey "water bottle" olurdu.

bottle, water bottle,” again and again and again, and it was so funny because it really

"water bottle", "water bottle" tekrar tekrar. Ve bunun o kadar komik olmasının nedeni

is the perfect example of an American accent.

Amerikan aksanının mükemmel bir örneği olması.

It uses the T changing to a D, water bottle, and it also uses one more concept that we're

Burada T'nin D olarak değiştiği durum söz konusu "water bottle, ve ayrıca az sonra

going to talk about a little bit later in this video.

üzerinde duracağımız bir kavram daha var.

Now I want to give you a chance to practice this pronunciation, T changing to a D.

Şimdi size T'nin D olarak değiştiği durumlara örnek bir alıştırma vermek istiyorum.

We're going to listen to that clip one more time of that sample sentence, and then there's

Yukarıdaki örnek klibi bir kez daha dinleyeceğiz ve daha sonra

going to be a pause.

klibi duraklatacağız.

I want you to read that sentence and try to imitate, try to shadow that pronunciation.

Sizden cümleyi okumanızı ve sonra taklit etmeyi denemenizi istiyorum, duyduğunuz telaffuzu gölgelemeye çalışın.

Are you ready to use your speaking muscles?

Çene kaslarınızı kullanmaya hazır mısınız?

Let's do it.

Hadi bakalım.

Dan: In New York City he wore an exciting sweater because that always made him satisfied.

"Dan: In New York City he wore an exciting sweater because that always made him satisfied."..... şimdi konuşma sırası sizde....

Vanessa: The second way to sound more American when you speak is to use the colored R. What

Konuşmanızı Amerikan aksanına daha çok benzetmek için kullanabileceğiniz ikinci yöntem ise sesli R harfi kullanmak.

in the world is that?

Bu da ne demek şimdi?

Well it's in the middle of the word when there is an R plus a consonant.

Bu, kelimenin ortasında bir R ve sonrasında bir sessiz harfin olduğu durumlara karşılık geliyor.

A consonant is any letter that's not a, e, i, o, u.

Sessiz harfler a, e, i, o, u dışındaki harflere karşılık geliyor.

It might be RS, RD, any word that has an R plus a consonant.

Yani RS, RD veya içinde R den sonra sessiz bir harfin geldiği herhangi bir kelime olabilir.

It's going to sound like, “Err, err.”

Okunuşu ise "Irr, ırr" şeklindedir.

Let's listen to a sample sentence that uses this a lot.

Şimdi bu durumun sıklıkla kullanıldığı örnek bir cümle dinleyelim.

Dan: The first word that you learned is the one you heard the most.

"Dan: The first word that you learned is the one you heard the most."

The first word that you learned is the one you heard the most.

"The first word that you learned is the one you heard the most."

Vanessa: Did you notice something in this sentence?

Bu cümlede bir şey dikkatinizi çekti mi?

There are a lot of different vowel sounds that change to sound like one sound, err.

Cümlede değişerek tek bir sese "Irr"'a dönüşen farklı bir çok sesli harf var.

In the word first, there is an I. In the word word, there is an O. In the word heard and

"first" kelimesinde bir "I" var.

"word" kelimesinde bir "O" var.

"heard" ve "learned" kelimelerinde "E", "A" var fakat hepsi "Irr, ırr" gibi okunuyor.

learned, there is E, A, but they all sound like “Err, err.”

This is the colored R and it's really typical in American English, err, heard.

İşte bu sesli R harfi olup Amerikan İngilizcesinde tipik bir durumdur "ırr", "heard".

Let's listen to that clip again, and the same as before, I want you to try to imitate and

Hadi şimdi o klibi tekrar dinleyelim. Daha önce olduğu gibi sizden taklit etmeye çalışmanızı ve

shadow that pronunciation style.

o telaffuz stilini gölgelemenizi istiyorum.

Test your pronunciation muscles.

Çene kaslarımızı test ediyoruz.

Try to sound like an angry dog.

Hırlayan bir köpek gibi ses çıkarmaya çalışın.

First, word, learned.

"First, word, learned."

It sounds a little crazy when you're practicing, but of course when you're speaking with other

Bunun pratik yaparken kulağa biraz çılgınca geldiğini biliyorum ama elbette başkaları ile konuşurken

people, you can tone it down, but it's good to exaggerate when you're practicing pronunciation

ses tonunuzu alçaltabilirsiniz diğer yandan da telaffuz alıştırması yaparken abartmak iyidir.

because you're getting your muscles prepared.

böylece kaslarınızı hazırlamış olursunuz.

Then when they're already ready to use those sounds, it will feel more natural.

ve böylece kaslarınız o sesleri çıkarmak için zaten hazır olduklarından, kulağa daha doğal gelir.

Your muscles will know where to go and then you can tone it down and not sound so crazy

Kaslarınız nasıl çalışacaklarını bilecek olduklarından başkaları ile konuşurken ses tonunuzu alçaltabilir

when you're speaking with other people.

ve böylece çıldırmış gibi konuşmazsınız.

When you're practicing, don't worry about exaggerating.

Yani pratik yaparken abartmaktan çekinmenize gerek yok.

“The first word that I learned.”

“The first word that I learned.”

Take it easy, try it yourself and let's listen and pause, and it's your turn to speak.

Şimdi biraz rahatlayın ve siz deneyin. Hadi önce dinleyelim sonra da duraklatalım, konuşma sırası sizde.

Dan: The first word that you learned is the one you heard the most.

"Dan: The first word that you learned is the one you heard the most."..... şimdi konuşma sırası sizde....

Vanessa: My next tip for sounding American is to include in an E-R at the end of your

Bir Amerikalı gibi konuşmak için sıradaki ipucumuz kelimelerin sonuna

words, er.

"E-R" eklenmesidir.

This is really typical in American English, so before I explain it any further, let's

Bu Amerikan İngilizcesinde görülen oldukça tipik bir durumdur. Daha fazla açıklama yapmadan önce,

listen to a sentence that includes this a couple of times.

bu örneği içeren bir cümle dinleyelim.

Dan: In the letter he wrote, “Remember to water the flowers.”

"Dan: In the letter he wrote, “Remember to water the flowers.”"

In the letter he wrote, “Remember to water the flowers.”

"In the letter he wrote, “Remember to water the flowers.”"

Vanessa: When my British friend was saying, “Water bottle,” this was the second American

İngiliz arkadaşım "water bottle" dediğinde, bu kullandığı ikinci Amerikan telaffuzuydu,

sound that he was using, the E-R at the end of the word, er, water.

yani kelimenin sonundaki "E-R", "ır", "water"

“Don't forget to water the flowers.

“Don't forget to water the flowers."

Remember to water the flowers,” and this is going to really test your R pronunciation.

"Remember to water the flowers,” ve bu tam anlamıyla sizin R telaffuzunuzu test edecek.

We used it in the previous tip and now we're using it, er, again.

Bunu bir önceki ipucumuzda kullanmıştık ve şimdi tekrar kullanıyoruz "ır".

You really need to make sure your Rs are strong and powerful.

R'leri güçlü ve baskın söylediğinizden emin olmalısınız.

“Remember to water the flowers.”

“Remember to water the flowers.”

All right, let's listen to that clip one more time and then we're going to pause, and I

Tamam şimdi klibi bir kere daha dinleyelim ve sonra duraklatalım.

want you to say it out loud.

Yüksek sesle söylemenizi istiyorum.

Speaker 2: In the letter he wrote, “Remember to water the flowers.”

"Speaker 2: In the letter he wrote, “Remember to water the flowers.”"..... şimdi konuşma sırası sizde....

Vanessa: My fourth and final tip is a specific contrast with British English.

Dördüncü ve sonuncu ipucum ise İngiliz İngilizcesi ile belirgin bir tezat içeriyor.

It is the ending A-R-Y.

"A-R-Y." ile biten kelimeler.

Again, we're talking about R because R is essential in English and it's essential in

Yine R'den söz ediyoruz çünkü R sadece İngilizce için değil

a lot of different languages.

diğer bir çok dil içinde çok gerekli.

I think oftentimes the R is the most challenging sound in other languages because it's so integral.

Bence diğer dillerde çoğu zaman en zorlu ses R çünkü dilin ayrılmaz ve çok önemli bir parçası.

Well in this case, A-R-Y at the end of words is going to indicate that in American English

Bu durumda "A-R-Y." ile biten kelimeler, Amerikan İngilizcesinde

we're going to pronounce the full word.

tüm kelimenin telaffuz edileceği anlamına gelir.

"Library, secretary, military."

Library, secretary, military.

Do you hear that ending?

Kelimenin sonunu duyuyor musunuz?

Ary, ary, ary.

"Ary, ary, ary."

Library.

"Library"

Cool.

Evet çok iyi.

We're going to say the full word.

Şimdi tam kelimeyi söyleyeceğiz.

Let's listen to a quick sentence that uses a couple of these examples.

Hadi şimdi bu örneklerden bir kaçını içeren bir cümle dinleyelim.

Speaker 2: At the library, the secretary read a book about the military.

"Speaker 2: At the library, the secretary read a book about the military."

At the library, the secretary read a book about the military.

"At the library, the secretary read a book about the military."

Vanessa: In American English, you're going to pronounce each of the final letters, A-R-Y,

Amerikan İngilizcesinde son harflerin her biri telaffuz ediliyor. "A-R-Y"

military.

"military"

In British English, they often cut out the A, so instead of, “Military,” it would

İngiliz İngilizcesinde ise genellikle "A" yutuluyor ve "Military" yerine

be, “Military, military.”

"Military" olarak okunuyor. "Military".

That A is just gone, but in American English, each of those letters are pronounced, “Military,

O "A" harfi ortadan kayboluyor ama Amerikan İngilizcesinde bu harflerin hepsi okunuyor "Military"

ary.”

"ary".

Let's listen to this clip one more time, and then I want to pause and let you have a chance

Şimdi bu klibi bir kere daha dinleyelim. Sonra ise klibi duraklatıp

to repeat the sentence yourself.

cümleyi sizin okumanızı istiyorum

Speaker 2: At the library, the secretary read a book about the military.

"Speaker 2: At the library, the secretary read a book about the military."..... şimdi konuşma sırası sizde....

Vanessa: How did you do with these American English pronunciation sentences?

Evet söyleyin bakalım, nasıl gitti? Buradaki Amerikan İngilizcesi aksanını yapabildiniz mi?

Did you challenge your pronunciation?

Telaffuzunuza meydan okuyabildiniz mi?

Do you think that you can sound more American after watching this video?

Bu videoyu izledikten sonra aksanınızın Amerikalılara daha çok benzediğini düşünüyor musunuz?

I hope that these tips are useful to you, and let me know in the comments below.

Umarım size verdiğim ipuçları yararlı olmuştur, aşağıya yorumlarınızı bekliyorum.

Are there any other words that you can use to sound more American using these four tips?

Bu dört ipucundan yararlanarak aksanınızı Amerikalılara daha çok benzetebileceğiniz başka kelimeler var mı?

Let me know, and I hope that you enjoyed this lesson.

Haberlerinizi bekliyorum. Umarım bu dersimizi beğenmişsinizdir.

I'll see the next time.

Bir dahaki sefere görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Bye.

The next step is to download my free e-book, Five Steps to Becoming a Confident English

Bir sonraki adım. Beş Adımda Nasıl Özgüvenle İngilizce Konuşabilirim isimli ücretsiz e-kitabımı indirin.

Speaker.

This will help you know what is the next step in your English journey to help you really

Bu size İngilizce yolculuğunuzda bir sonraki adımın ne olduğu ve ingilizce'de uzmanlaşmanız ve akıcı İngilizce konuşabilmeniz

master English and speak fluently.

konularında yardımcı olacaktır.

Thanks so much and I'll see you later.

Çok teşekkür ederim, görüşmek üzere.

Bye.