Speak REAL American English: Regional English Expressions

Vanessa: Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Vanessa: Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Do Americans have different accents?

Amerikalıların farklı aksanları var mı?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

A lot of students ask me, "Vanessa, what is your accent?

Pek çok öğrenci bana "Vanessa, aksanınız nedir?

You're from the US, but you don't sound like you're specifically from a certain region.

ABD'lisiniz, ancak özellikle belirli bir bölgedenmiş gibi görünmüyorsunuz.

What's your accent?"

Aksanınız nedir?"

Well, it's kind of true because I generally speak with what's called a standard American

Bu biraz doğru çünkü genelde standart Amerikan

accent.

aksanıyla konuşurum.

And this is the accent that you might hear on TV.

Ve bu, televizyonda duyabileceğiniz aksan .

An accent that you might hear, a Hollywood celebrity use.

Duyabileceğiniz bir aksan, bir Hollywood ünlüsünün kullandığı.

Maybe something that you would hear someone like Ellen DeGeneres speak with.

Belki Ellen DeGeneres gibi birinin konuştuğunu duyacağın bir şey.

It is a standard American accent that is not specific to one region or another.

Bir bölgeye veya diğerine özgü olmayan standart bir Amerikan aksanı.

I'm not exactly sure why this developed in me because I live in the South of the US.

Bunun bende neden geliştiğinden tam olarak emin değilim çünkü ABD'nin güneyinde yaşıyorum.

Maybe it's because I'm originally from the North of the US and I moved to the South,

Belki de aslen ABD'nin kuzeyinden geldiğim ve Güney'e taşındığım

and my parents don't really have a strong accent one way or the other.

ve ailemin öyle ya da böyle güçlü bir aksanı olmadığı içindir.

Who knows?

Kim bilir?

But for whatever reason, this is the way that I speak.

Ama her ne sebeple olursa olsun, konuşma şeklim bu .

But there are definitely different accents and different ways of speaking around the

Ancak ABD'de kesinlikle farklı aksanlar ve farklı konuşma biçimleri var

US.

. ABD'de

The biggest difference that is often found around the US is vocabulary choice.

sıklıkla bulunan en büyük fark kelime seçimidir.

And today I have a fun little lesson for you.

Ve bugün sizin için eğlenceli küçük bir dersim var. Size Amerika Birleşik Devletleri'nin farklı bölgelerindeki insanların kullandığı

I'd like to introduce you to some words and phrases that people in different regions of

bazı kelimeleri ve deyimleri tanıtmak istiyorum

the United States use.

.

And if someone uses one of these phrases, other people might automatically know, "Ah,

Ve eğer biri bu ifadelerden birini kullanırsa, diğer insanlar otomatik olarak "Ah,

that's where you're from."

orası sen nerelisin" diyebilir.

Because these words and phrases are commonly known to be specific to those areas or maybe

Çünkü bu kelime ve deyimler genellikle o bölgelere özgü olarak biliniyor veya belki

someone from another area might say, "What?

başka bir bölgeden biri "Ne?

What did you say?"

Ne dedin?"

They might not even know the phrase at all.

Cümleyi bile bilmiyor olabilirler.

So I would like to introduce you to these.

Bu yüzden sizi bunlarla tanıştırmak istiyorum.

And if you are from the US and you are watching these, let me know in the comments is this

Ve eğer ABD'denseniz ve bunları izliyorsanız, yorumlarda bana bildirin, bu

true for you?

sizin için doğru mu?

From where you're from?

Nerelisin? Bana

Let me know.

bildirin. Bunu

It would be always in interesting to find out.

öğrenmek her zaman ilginç olacaktır .

And to help you never forget what you're going to learn today about regional English expressions

Bugün ABD'deki bölgesel İngilizce ifadeler hakkında öğreneceklerinizi asla unutmamanıza yardımcı olmak için

in the US, you can download this free PDF guide that I've created for you with all of

, tüm ifadeleri ve kullanıldıkları bölgeleri içeren sizin için oluşturduğum bu ücretsiz PDF kılavuzunu indirebilirsiniz.

the expressions, the regions that they're used in, some ways that you can use them.

, bunları kullanabileceğiniz bazı yollar.

And also at the end of the free worksheet, you can answer Vanessa's challenge question.

Ayrıca ücretsiz çalışma sayfasının sonunda Vanessa'nın meydan okuma sorusunu yanıtlayabilirsiniz.

So I hope this will be useful to you.

Bu yüzden umarım bu sizin için yararlı olacaktır.

You can download it, print it out, put it under your pillow and sleep on it.

İndirebilir, yazdırabilir, yastığınızın altına koyabilir ve üzerinde uyuyabilirsiniz.

I hope it will be a useful tool for you.

Umarım sizin için faydalı bir araç olur.

All right, let's get started with the first set of regional expressions depending on where

Pekala, nereli olduğunuza bağlı olarak ilk bölgesel ifadelerle başlayalım,

you're from, you might use these.

bunları kullanabilirsiniz.

How do you refer to a group of people?

Bir grup insana nasıl atıfta bulunursunuz?

This is a problem with the English language.

Bu İngiliz dili ile ilgili bir sorundur.

We don't have one specific word for a group of people.

Bir grup insan için belirli bir kelimemiz yok .

So it depends where you're from.

Yani nereli olduğunuza bağlı.

If you're from the South where I live, you say y'all, y'all.

Yaşadığım Güney'den iseniz, hepiniz, hepiniz dersiniz.

Y'all ready?

Hazır mısınız?

Do you want to meet up later?

Daha sonra buluşmak ister misin?

I don't know.

Bilmiyorum.

What's y'all doing?

Ne yapıyorsunuz?

Y'all.

hepiniz.

But if you're not from the South, you might say you guys.

Ama Güneyli değilseniz, siz çocuklar diyebilirsiniz.

What you guys doing?

Siz napıyorsunuz?

What you guys doing?

Siz napıyorsunuz?

This is common in the North and in various other areas of the US.

Bu, Kuzey'de ve ABD'nin çeşitli diğer bölgelerinde yaygındır.

This is actually the one that I say the most.

Aslında en çok söylediğim bu.

Maybe it's because my origins are in the North and that's the way that my parents speak.

Belki de kökenlerimin Kuzey'de olması ve ailemin konuşma şekli budur.

But it's common to say you guys in the North.

Ama siz Kuzey'de demek yaygındır.

If you're from the Northeast, you might hear youse, youse.

Kuzeydoğudansanız, siz, siz, siz diye duyabilirsiniz.

This is so creative because here we have the singular you, what are you doing?

Bu çok yaratıcı çünkü burada tekil sen varsın, ne yapıyorsun?

And then we have the plural.

Ve sonra çoğul var.

It just adds an S. Oh, great.

Sadece bir S ekler. Oh, harika.

That's what we do in English.

İngilizce olarak yaptığımız şey bu.

Cat, cats.

Kedi, kediler.

You, youse.

Sen, sen.

Maybe we should make that a more common word.

Belki de bunu daha yaygın bir kelime yapmalıyız.

But if you are from the city of Pittsburgh, now Pittsburgh is actually where I am originally

Ama Pittsburgh şehrindenseniz, şimdi Pittsburgh aslında benim aslen geldiğim yer

from, but this is not a word that I say in my daily life, but it brings back some nice

ama bu benim günlük hayatımda söylediğim bir kelime değil ama

memories of my family members who live there.

orada yaşayan ailemin bazı güzel anılarını hatırlatıyor.

You might say yinz, yinz.

Yinz, yinz diyebilirsiniz.

And this is kind of a fun Pittsburgh word because often we refer to people from Pittsburgh

Ve bu biraz eğlenceli bir Pittsburgh kelimesi çünkü Pittsburgh'lu insanlara genellikle

as yinzers.

yinzers diyoruz.

If you're from Pittsburgh, you're a yinzer.

Pittsburgh'luysanız, bir yinzersiniz.

And it's just because the word yinz is so common in that area.

Ve bunun nedeni, yinz kelimesinin o bölgede çok yaygın olmasıdır.

So in conclusion, we could say where y'all want to eat tonight?

Sonuç olarak, bu gece nerede yemek istediğinizi söyleyebiliriz.

Where do you guys want to eat tonight?

Bu akşam nerede yemek istersiniz?

Where youse want to eat tonight?

Bu gece nerede yemek istersin?

Where yinz to eat tonight?

Bu gece yinz nerede yenir?

All of these are acceptable.

Bunların hepsi kabul edilebilir.

What do you call this fizzy drink?

Bu gazlı içeceğe ne diyorsunuz?

If you're from the North, you might say pop, pop.

Kuzeyden iseniz, pop, pop diyebilirsiniz.

And this is what I said when my family first moved to the South and people kind of laughed

Ailem Güney'e ilk taşındığında ve insanlar

at me a little bit and said, "What?

bana biraz gülüp "Ne?

You want to drink a pop?"

Popo içmek ister misin?" dediğinde ben de bunu söylemiştim.

Because it's pretty typical of the North of the US.

Çünkü ABD'nin kuzeyinde oldukça tipik .

And in the South of the US, people are more likely to say soda or Coke.

Ve ABD'nin güneyinde insanların gazoz veya kola deme olasılığı daha yüksektir.

So this one is a little bit strange because the brand is Coca-Cola.

Yani bu biraz garip çünkü marka Coca-Cola.

But when you go to a restaurant in the South, your waitress might ask you, "What do you

Ancak Güney'de bir restorana gittiğinizde garsonunuz size "Ne

want to drink?"

içmek istersiniz?" diye sorabilir.

And you might say, "I would like a Coke."

Ve "Kola istiyorum" diyebilirsiniz.

Okay, well, if you're in another area of the US they would bring you Coca-Cola.

Tamam, eğer ABD'nin başka bir bölgesindeysen sana Coca-Cola getirirler.

But in the South, if you say, "I want a Coke," the waitress will then ask you, "What kind

Ama Güney'de, "Kola istiyorum" derseniz, garson size "Ne tür

of Coke?"

kola?" diye soracaktır.

Oh, and you might say Dr. Pepper, Sprite.

Ah, Dr. Pepper, Sprite diyebilirsin.

So this word Coke can cover the general category of soda.

Yani bu kola kelimesi genel soda kategorisini kapsayabilir .

It's a very interesting little change here in the South.

Güneyde çok ilginç küçük bir değişiklik var .

What do you call this sandwich?

Bu sandviçe ne diyorsun?

Well, in most of the US, we call this a sub, a sub sandwich, and this word has become popularized

Pekala, ABD'nin çoğunda buna bir alt, bir alt sandviç diyoruz ve bu kelime

by the restaurant franchise Subway.

Subway restoran franchise'ı tarafından popüler hale geldi.

It's a sub sandwich.

Bu bir alt sandviç.

But if you're from certain areas especially the Northeast specifically in Philadelphia,

Ama belirli bölgelerdenseniz, özellikle Kuzeydoğu'da, özellikle Philadelphia'daysanız,

you might call this a hoagie, a hoagie.

buna bir hoagie, bir hoagie diyebilirsiniz.

Sometimes I also call it this.

Bazen ben de buna derim.

Maybe it's because this word has also leached into the Pittsburgh area where my parents

Belki de bu kelimenin ailemin geldiği Pittsburgh bölgesine de sızmış olmasındandır

are from.

.

So maybe I sometimes say hoagie, but these words have a little bit of gray area because

Bu yüzden bazen hoagie diyorum ama bu kelimelerin biraz gri alanı var çünkü

people in the US move around a lot so we have origins in a lot of different places.

ABD'deki insanlar çok fazla hareket ediyor, bu yüzden birçok farklı yerde kökenlerimiz var.

In New York, you might hear this called a hero, a hero.

New York'ta buna kahraman denildiğini duyabilirsiniz , kahraman.

And if you're from the upper Midwest, you might call this a Dagwood.

Yukarı Midwest'ten iseniz, buna Dagwood diyebilirsiniz.

If you're from the upper Midwest, let me know if this is something that is commonly used

Yukarı Midwest'ten iseniz, bunun günlük hayatta yaygın olarak kullanılan bir şey olup olmadığını bana bildirin

in daily life, but this type of sandwich has many different names.

, ancak bu tür sandviçlerin birçok farklı adı vardır.

When you go to the grocery store, you push a cart.

Markete gittiğinizde, bir araba itersiniz.

A cart is what people in the North us would say and it's kind of more general English

Bir araba, Kuzey Amerika'daki insanların söyleyeceği şeydir ve aynı zamanda daha genel bir İngilizcedir

as well.

.

But if you are from the South, you would call this a buggy, a buggy.

Ama eğer Güney'den iseniz, buna bir araba arabası diyeceksiniz.

This is a very Southern word.

Bu çok güneyli bir kelime.

I love to hear my Southern neighbors say, "I was pushing the buggy."

Güneyli komşularımın "Buggy'yi zorluyordum" dediğini duymayı seviyorum.

The buggy, that's what that is called.

Buggy, buna denir.

But in the Northeast, this can also be called a carriage, a carriage.

Ama Kuzeydoğu'da buna araba, araba da denilebilir.

Now to me, a carriage is something that maybe a king or queen would ride in a big carriage

Şimdi benim için bir araba, belki bir kralın veya kraliçenin büyük bir arabada bineceği bir şey

or a fairy tale princess was in a carriage led by horses, but in the Northeast of the

ya da bir peri masalı prensesinin atların çektiği bir arabada olduğu bir şey , ama ABD'nin kuzeydoğusunda

US that is just a shopping cart.

bu sadece bir alışveriş arabası. Şarap ya da bira değil, likör

When you want to buy liquor, hard alcohol, not wine, not beer.

, sert alkol almak istediğinizde .

Where do you go in the US?

ABD'de nereye gidiyorsunuz?

Well, you need to go to a specific store because in a lot of states you cannot buy rum or whiskey

Pekala, belirli bir mağazaya gitmeniz gerekiyor çünkü birçok eyalette marketten rom, viski

or other types of hard alcohol in the grocery store.

veya diğer sert alkol türlerini satın alamıyorsunuz .

In some places you can buy beer and wine in the grocery store, but the US is a little

Bazı yerlerde bakkaldan bira ve şarap satın alabilirsiniz , ancak ABD

bit particular when it comes to alcohol.

alkol konusunda biraz titizdir.

You have to go to a specific store.

Belirli bir mağazaya gitmeniz gerekiyor.

And what do you call that store?

Peki o mağazaya ne diyorsun?

Depends where you live.

Nerede yaşadığına bağlı.

So if you live in the North of the US or in most of the US, you might call this a liquor

Dolayısıyla, ABD'nin kuzeyinde veya ABD'nin çoğunda yaşıyorsanız, buna bir içki

store, a liquor store.

dükkanı, bir içki dükkanı diyebilirsiniz.

But here in the South of the US, we call this in ABC store and is because it is run by the

Ancak burada, ABD'nin güneyinde, biz buna ABC mağazası diyoruz ve bunun nedeni hükümet tarafından işletilmesidir

government.

. Bir

It is kind of regulated by the government so it's like an alcoholic beverage company?

çeşit hükümet tarafından düzenleniyor, bu yüzden bir alkollü içecek şirketi gibi mi?

Cooperation?

İşbirliği?

Something like this.

Bunun gibi bir şey.

And it is run by the government and regulated by the government.

Ve hükümet tarafından yönetilir ve hükümet tarafından düzenlenir.

And if you saw a video that I made with Lucy and Emma last year, I got lit in two by calling

Ve geçen yıl Lucy ve Emma ile yaptığım bir videoyu gördüyseniz ,

this an ABC store.

burayı bir ABC mağazası olarak adlandırarak ikiye bölündüm. Yaptığımız

There were hundreds of comments in this video that we made that said, "That's not an ABC

bu videoda "Burası

store that's a liquor store in the US."

ABD'deki bir içki dükkanı olan bir ABC mağazası değil" diyen yüzlerce yorum vardı.

And you know what?

Ve biliyor musun? Her

It's both.

ikiside.

So if you have not seen that video that shows differences between British, American and

İngiliz, Amerikan ve

Australian English, I recommend checking it out and you can see how I said that in the

Avustralya İngilizcesi arasındaki farkları gösteren o videoyu görmediyseniz, izlemenizi tavsiye ederim ve

US we call it an ABC store and really that's the South of the US.

ABD'de buna nasıl ABC mağazası diyoruz ve orası gerçekten ABD'nin Güneyi demek istediğimi görebilirsiniz.

But there are a couple other words we use to describe this type of store in the Northeast

Ancak ABD'nin kuzeydoğusundaki bu tür mağazayı tanımlamak için kullandığımız birkaç kelime daha var

of the US, it can be called a package store, a package store.

, buna paket mağaza, paket mağaza denilebilir.

Now I've never lived in those areas so if you are from those areas, let me know if that

Şimdi, o bölgelerde hiç yaşamadım, bu yüzden o bölgelerdenseniz, Boston'da bazen insanlar bir paket, bir paket derlerse,

is the most common word that you use and a diminutive of that in Boston sometimes people

kullandığınız en yaygın kelime ve bunun küçültülmüş hali olup olmadığını bana bildirin

say a packie, a packie.

. Çok

It's kind of like a cute word.

tatlı bir kelime gibi.

I'm going to go to the packie.

Ben pakete gideceğim.

It sounds so cute to me.

Bana çok sevimli geliyor.

So you might say do you want to run to the liquor store and buy some whiskey?

İçki dükkanına gidip biraz viski almak ister misin?

Do you want to run to the ABC store and buy some whiskey?

ABC mağazasına koşup biraz viski almak ister misin ?

Do you want to run to the package store?

Paket deposuna koşmak istiyor musunuz?

Do you want to run to the packie and buy some whiskey?

Packie'ye koşup biraz viski almak ister misin ?

There's a lot of different words we can use.

Kullanabileceğimiz birçok farklı kelime var.

When you want to go for a run or do some exercise, you need to put on some?

Koşuya çıkmak veya biraz egzersiz yapmak istediğinizde biraz giymeniz mi gerekiyor? Nereli olduğuna

Well, it depends where you're from.

bağlı.

If you're from generally the North of the US, you'll say sneakers.

Genel olarak ABD'nin kuzeyinden iseniz , spor ayakkabı diyeceksiniz. Spor

I need to put on my sneakers.

ayakkabılarımı giymem gerekiyor.

But for me, I'm from the South of the US, the word sneakers feels a little bit old fashioned.

Ama benim için ABD'nin güneyinden geliyorum, spor ayakkabı kelimesi biraz eski moda geliyor.

It kind of feels like something my grandma might say.

Büyükannemin söyleyebileceği bir şey gibi geliyor . Bunun

And instead for me and for the rest of the US, we say tennis shoes, tennis shoes.

yerine benim ve ABD'nin geri kalanı için tenis ayakkabıları, tenis ayakkabıları diyoruz.

Usually this word gets kind of linked together.

Genellikle bu kelime bir şekilde birbirine bağlanır.

Tennis shoes, that S at the end of tennis kind of gets forgotten, tennis shoes.

Tenis ayakkabıları, tenisin sonundaki S unutulur, tenis ayakkabıları.

It's not because we're all playing tennis all the time.

Hepimiz sürekli tenis oynadığımız için değil .

It actually has nothing to do with tennis.

Aslında tenisle alakası yok.

Instead it's just these shoes and we call them tennis shoes.

Bunun yerine sadece bu ayakkabılar ve biz onlara tenis ayakkabıları diyoruz.

You can use them for running, for hiking, for basketball, for any kind of exercise or

Koşu için, yürüyüş için, basketbol için, her türlü egzersiz için veya

just being comfortable.

sadece rahat etmek için kullanabilirsiniz.

I'm going to put on my tennis shoes.

Tenis ayakkabılarımı giyeceğim.

In the US, most kids love going to the bank.

ABD'de çoğu çocuk bankaya gitmeyi sever.

Hmm, why would they like to go to bank?

Hmm, neden bankaya gitmek istesinler?

The bank's kind of boring for kids, right?

Banka çocuklar için biraz sıkıcı, değil mi?

Actually, it's because it's kind of a little tradition that at the bank, the teller will

Aslında, küçük bir gelenek olduğu için bankada veznedar

give kids a?

çocuklara a?

This is almost ubiquitous.

Bu neredeyse her yerde bulunur.

At every bank, tellers give kids depending on where you're from, you might call this

Her bankada, veznedar nereli olduğunuza bağlı olarak çocuklara para verir , buna

a sucker, a sucker.

enayi, enayi diyebilirsiniz.

Because what do you do?

Çünkü ne yapıyorsun?

You suck on it and that's how you eat it.

Onu emiyorsun ve bu şekilde yiyorsun.

This is common in the South and the Midwest, but the rest of the US calls this a lollipop,

Bu, Güney ve Orta Batı'da yaygındır, ancak ABD'nin geri kalanı buna lolipop,

a lollipop.

lolipop diyor.

You will hear the word lollipop in the South, but it's more common when you go into a bank.

Güneyde lolipop kelimesini duyacaksınız, ancak bir bankaya girdiğinizde daha yaygın.

If that person is really from the South, they might say, "Do you want to sucker?

Eğer o kişi gerçekten Güneyliyse, "Enayi olmak ister misin?

Can I give your kid a sucker?"

Çocuğuna enayi verebilir miyim?" Son

Extremely common.

derece yaygın. En

What's one of the most intimidating things.

korkutucu şeylerden biri nedir? Araba

When you're driving?

kullanırken?

Passing one of these things.

Bunlardan birini geçmek.

Well, what are these called?

Peki bunlara ne denir?

Well, there's a couple different words we can use.

Pekala, kullanabileceğimiz birkaç farklı kelime var .

In the Northeast, you can call it a tractor trailer.

Kuzeydoğu'da buna traktör römorku diyebilirsiniz.

And this is kind of the more technical term.

Ve bu biraz daha teknik bir terim.

You might know that my four-year-old son is obsessed with trucks so we have a lot of books

Dört yaşındaki oğlumun kamyonlara takıntılı olduğunu biliyor olabilirsiniz, bu nedenle kamyonlardan bahseden birçok kitabımız var

that talk about trucks and a term that they often use is tractor trailer.

ve sıklıkla kullandıkları bir terim traktör römorkudur.

I think this is kind of the more specific or technical term.

Bence bu daha spesifik veya teknik bir terim.

But if you're from the South of the US, you might call this an 18 wheeler.

Ama ABD'nin güneyindeyseniz, buna 18 tekerlekli diyebilirsiniz.

So growing up, this is what I said.

Yani büyürken, söylediğim buydu.

I said, "Oh, there's an 18 wheeler."

"Ah, 18 tekerlekli bir araç var" dedim.

Or you try to make the 18 wheelers honk by going like this.

Ya da böyle giderek 18 tekerleklilere korna çalmaya çalışıyorsunuz .

It's kind of a kid tradition.

Bu bir tür çocuk geleneği.

Does this happen in your country that when you're driving along and there's an 18 wheeler

Ülkenizde böyle bir şey oluyor mu, araba sürerken yanınızdan 18 tekerlekli bir araç

passing you, you go like this because that's how they honk the horn is there's like a little

geçerken böyle gidiyorsunuz çünkü kornayı böyle çalıyorlar mı, çektikleri küçük bir

thing that they pull.

şey var mı?

At least I assume so because that's what we did as kids, you do this and all the kids

En azından ben öyle olduğunu varsayıyorum çünkü biz çocukken böyle yapardık, bunu yaparsınız ve tüm çocuklar

are looking out the window and you hope that the driver will honk the horn and then everybody

pencereden dışarı bakar ve sürücünün kornayı çalmasını umarsınız ve sonra herkes

cheers.

tezahürat yapar.

It's quite exciting, but there's another word we can use and that is semi, semi.

Oldukça heyecan verici ama kullanabileceğimiz başka bir kelime daha var ve o da semi, semi.

This is common everywhere around the US.

Bu, ABD'nin her yerinde yaygındır.

We would call this a semi.

Buna semi diyeceğiz.

So intimidating to pass a semi on the road.

Yolda bir tır geçmek çok korkutucu.

It's so intimidating to pass a tractor trailer or to pass an 18 wheeler.

Bir traktör römorkunun veya 18 tekerlekli bir aracın yanından geçmek çok korkutucu.

Have you ever felt like that?

Sen hiç böyle hissettin mi?

If you're going on a camping trip, you might need to buy a of ice to put in a cooler so

Kamp gezisine gidiyorsanız, yiyeceklerinizi soğuk tutabilmeniz için bir soğutucuya koymak üzere bir buz almanız gerekebilir

that you can keep your food cold.

.

Hmm, what would you call this?

Hmm, buna ne isim verirdin?

Well, in most of the US, it's called a bag, just a bag.

Pekala, ABD'nin çoğunda buna çanta denir, sadece bir çanta.

But in the South of the US, in some places in the Midwest as well, it's called a sack,

Ama ABD'nin güneyinde, Ortabatı'nın bazı yerlerinde de buna çuval,

a sack.

çuval denir.

Now I have a funny story to share with you about this.

Şimdi sizinle bu konuda paylaşacağım komik bir hikayem var .

Dan, my husband, his grandfather is from Texas and has a very strong Texas accent.

Dan, kocam, büyükbabası Teksaslı ve çok güçlü bir Teksas aksanı var.

And he's quite tall.

Ve oldukça uzun.

He's 6'2".

Boyu 1,80.

I don't know what that would be in meters, but he's very tall and he is kind of big,

Metre olarak ne olur bilmiyorum ama çok uzun ve biraz iri

and he was visiting the North of the US where Dan's family is originally from.

ve Dan'in ailesinin aslen geldiği Kuzey Amerika'yı ziyaret ediyordu.

And he walked into a grocery store and he said with a very strong Texas accent, this

bakkal ve dedi ki, çok güçlü bir Texas aksanıyla, bu

big guy said, "I want sack of ice.

koca adam, "Ben bir çuval buz istiyorum.

Where can I find it?

Nereden bulabilirim?

I want a sack of ice."

Bir çuval buz istiyorum." Bunun üzerine

So he said a sack of ice.

bir çuval buz dedi.

He wanted to buy a bag of ice to keep some food cold.

Yiyecekleri soğuk tutmak için bir torba buz almak istedi.

But the way that he said it sounded a lot like sacrifice.

So the poor cashier is looking at this guy saying, "You want a sacrifice?

bu adam , "Kurban mı istiyorsun?

What?"

Ne?"

It was just a misunderstanding and they kind of laughed about it for a moment, but it is

Bu sadece bir yanlış anlaşılmaydı ve bir an için buna güldüler ama bu

a common word that's used in the South compared to bag is a sack.

Güney'de çantaya kıyasla yaygın olarak kullanılan bir kelimedir .

And you will hear the word bag used in the South, but it's common to say sack as well.

Ve Güney'de çanta kelimesini duyacaksınız , ama çuval demek de yaygındır.Genelde

In general, there are three meals: breakfast, lunch, and?

üç öğün yemek vardır: kahvaltı, öğle yemeği ve?

Hmm?

Well, it depends on where you're from.

If you are from the North or the West of the US, you just say dinner, I'm going to eat

akşam yemeği deyin,

some dinner.

biraz akşam yemeği yiyeceğim.

But if you're from the South and some places in the Midwest, you might say supper, supper.

Ama Güney'den ve Orta Batı'daki bazı yerlerden iseniz akşam yemeği, akşam yemeği diyebilirsiniz.

This is something that's really common in the South.

Bu, Güney'de gerçekten yaygın olan bir şeydir .

Time to eat supper.

Akşam yemeği yeme zamanı.

We're going to eat supper.

Biz Akşam yemeği yiyeceğim.

Now, this is a word that even though I live in the South, I don't really use.

Şimdi, bu Güney'de yaşamama rağmen pek kullanmadığım bir kelime. Bu kelimeyi

I don't feel like I'm Southern enough to use this word.

kullanacak kadar Güneyli olduğumu düşünmüyorum .

Maybe it's because my family is really from the North and I don't have strong origins

Belki de ailemdendir. gerçekten Kuzey'den ve Güney'de güçlü kökenlerim yok

in the South, but the word supper is extremely common and kind of makes my heart warm when

, ama akşam yemeği kelimesi son derece yaygın ve düşündüğümde kalbimi ısıtıyor

I think about it, because I remember all of my Southern neighbors who say this and it

, çünkü bunu söyleyen tüm Güney komşularımı hatırlıyorum ve bu

feels so nice.

çok güzel hissettiriyor

You're going to eat some supper.

Akşam yemeği yiyeceksin.

Our three final expressions that are regional expressions are kind of fun.

Bölgesel ifadeler olan son üç ifademiz biraz eğlenceli.

The next one is bless your heart.

Sıradaki, yüreğine sağlık.

Now this doesn't really mean anything specific in the rest of the US.

Şimdi bu, ABD'nin geri kalanında gerçekten belirli bir şey ifade etmiyor .

It just means, oh, I appreciate you.

Bu sadece, oh, seni takdir ediyorum anlamına geliyor.

Thanks.

Teşekkürler.

Great.

Harika.

It's a positive thing.

Bu olumlu bir şey. O

It's not said as often, but in the South, I want you to know if you hear bless your

kadar sık ​​söylenmez ama Güney'de bilmeni isterim ki, kalbini korusun duyarsan

heart usually it means you're an idiot.

genellikle bu senin bir aptal olduğun anlamına gelir.

It's not a compliment.

Bu bir iltifat değil.

So for example, let's say that you are going to a baby shower.

Örneğin, bir baby shower partisine gittiğinizi varsayalım.

This is like a little party to celebrate someone who's going to have a baby.

Bu, bebeği olacak birini kutlamak için küçük bir parti gibi .

And everyone brings some food and there is a little Southern grandma and she's eating

Ve herkes biraz yiyecek getiriyor ve küçük bir Güneyli büyükanne var ve

a brownie.

kek yiyor.

And she eats it and goes, "Oh, who made these?"

Ve onu yer ve "Ah, bunları kim yaptı?"

And you say, "Oh, I made those.

Ve "Ah, onları ben yaptım.

Those are vegan brownies."

Bunlar vegan kekler" diyorsunuz.

And she says, "Oh, bless your heart."

Ve "Oh, yüreğine sağlık" diyor.

This means she thinks those are terrible brownies, but I'm going to say it in such a nice way.

Bu, onların berbat kekler olduğunu düşündüğü anlamına geliyor, ama bunu çok güzel bir şekilde söyleyeceğim.

This is kind of a hidden Southern expression that if you hear it, make sure you keep in

Bu, bir tür gizli Güney ifadesidir, eğer duyarsanız, Güney'de

mind all of those things because it's commonly used in the South.

yaygın olarak kullanıldığı için tüm bunları aklınızdan çıkarmayın .

In fact, there's a really funny video on YouTube.

Aslında YouTube'da çok komik bir video var.

If you type in bless your heart It's a Southern Thing.

Yazarsanız, kalbinizi korusun Bu bir Güney Şeyidir.

This is a YouTube channel.

Bu bir YouTube kanalıdır.

It's a Southern Thing.

Bu bir Güney Şeyi. Güney'de insanların kalbinizi korusun kullandığı

You will see a hilarious video about all of the different scenarios where people use bless

tüm farklı senaryolar hakkında komik bir video göreceksiniz

your heart in the South.

.

Quite funny and it's a good way to learn about culture as well.

Oldukça komik ve aynı zamanda kültür hakkında bilgi edinmenin iyi bir yolu . Bir

The next regional phrase is give me some sugar.

sonraki bölgesel ifade, bana biraz şeker ver.

Okay, well you can't say it exactly like that because this is common of Southern grandmas.

Tamam, tam olarak böyle söyleyemezsin çünkü bu Güneyli büyükannelerin ortak özelliğidir.

Maybe I'm partial to the South and know more things about the South.

Belki Güney'e düşkünüm ve Güney hakkında daha çok şey biliyorum.

But if a Southern grandma said give me some sugar to you, does she mean to pass the sugar?

Ama Güneyli bir büyükanne bana biraz şeker ver derse , şekeri uzatmayı mı kastediyor?

No.

Hayır.

She means to give her a little kiss.

Ona küçük bir öpücük vermek istiyor.

Give me some sugar, my little grandbabies.

Bana biraz şeker verin küçük torunlarım.

Give me a kiss.

Bana bir öpücük ver.

So she's asking for a kiss, but in the rest of the US if someone said, give me the sugar,

Yani bir öpücük istiyor ama ABD'nin geri kalanında biri bana şekeri ver,

give me some sugar.

bana biraz şeker ver derse. Kelimenin

It means literally sugar, something sweet.

tam anlamıyla şeker, tatlı bir şey anlamına gelir.

And our final regional expression is being ugly.

Ve son bölgesel ifademiz çirkin olmaktır.

Hmm, if someone said stop being so ugly, would you think, "Oh no.

Hmm, biri bu kadar çirkin olmayı bırak dese, "Aa hayır.

Is it my hair?

Saçım mı?

Did I forget to wash my face this morning?"

Bu sabah yüzümü yıkamayı mı unuttum?" diye düşünür müsünüz?

Hmm, if you're from the North or the rest of the US it's about physical appearance.

Hmm, Kuzeyden ya da ABD'nin geri kalanından iseniz, bu fiziksel görünümle ilgilidir.

To be ugly is about physical appearance.

Çirkin olmak fiziksel görünüşle alakalıdır.

But in the South, this has a special meaning.

Ancak Güney'de bunun özel bir anlamı var. Bu

If we say stop being so ugly, this means stop being so mean or rude.

kadar çirkin olmayı bırak dersek, bu, bu kadar kaba veya kaba olmayı bırak demektir.

This is something that parents often say to their children.

Bu, ebeveynlerin çocuklarına sıklıkla söylediği bir şeydir .

Stop being so ugly to each other, just get along and play.

Birbirinize karşı bu kadar çirkin olmayı bırakın, sadece anlaşın ve oynayın.

Stop being so ugly.

Bu kadar çirkin olmayı bırak.

So ugly has more of a figurative sense here.

Çok çirkin burada daha çok mecazi bir anlam taşıyor.

Your actions are ugly because you're being rude to each other.

Davranışlarınız çirkin çünkü birbirinize kaba davranıyorsunuz.

So stop being so ugly.

O yüzden bu kadar çirkin olmayı bırak.

This is a fun regional expression as well.

Bu aynı zamanda eğlenceli bir bölgesel ifadedir.

I hope you enjoyed all of these fun regional expressions from the US.

Umarım ABD'den gelen tüm bu eğlenceli bölgesel ifadeleri beğenmişsinizdir.

If you're from the US, let me know of more in the comments or if you agree or disagree

ABD'den iseniz, yorumlarda daha fazlasını veya söylediklerime katılıp katılmadığınızı bana bildirin

with what I've said.

.

And don't forget, you can always download the free PDF for today's lesson so that you

Ve unutmayın, tüm bu bölgesel ifadeleri hatırlayabilmeniz için her zaman bugünkü ders için ücretsiz PDF'i indirebilirsiniz

can remember all of these regional expressions.

.

And you can understand where people are from based on what they say.

Ve insanların nereli olduğunu söylediklerinden anlayabilirsiniz.

And you can also answer Vanessa's challenge question at the bottom of the PDF.

Ayrıca Vanessa'nın meydan okuma sorusunu da PDF'in alt kısmında yanıtlayabilirsiniz.

And now I have a question for you.

Ve şimdi size bir sorum var.

In the comments let me know, were any of these words new for you?

Yorumlarda bana bildirin, bu kelimelerden herhangi biri sizin için yeni miydi?

Let me know in the comments and I'll see you again next Friday for a new lesson here on

Yorumlarda bana bildirin ve önümüzdeki Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz

my YouTube channel.

.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download the free PDF worksheet for this lesson.

sonraki adım, bu ders için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmektir.

With this free PDF, you will master today's lesson and never forget what you have learned.

Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak ve öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine

You can be a confident English speaker.

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for a free English lesson every Friday.

Her Cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Bye.

Hoşçakal.