STOP saying I DON'T LIKE IT: Polite Advanced English Vocabulary

1,221,172 views ・ 2019-09-06

Speak English With Vanessa


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Vanessa: Hi.
0
80
1000
Merhaba
00:01
I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com I hope you'll like this lesson.
1
1080
5190
Ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa umarım bu dersi seversiniz
00:06
But if you don't, here are some ways you can tell me you don't like it politely.
2
6270
4550
eğer beğenmezseniz burada kibarca sevmediğinizi ifade edebileceğiniz bazı yollar var
00:10
Let's get started.
3
10820
2170
Hadi başlayalım
00:12
One of the most important speaking tools is how to be polite.
4
12990
7480
Konuşma araçlarının ön önemlilerinden bir tanesi nasıl kibar olunacağıdır
00:20
But, it's easy to be polite when you're having a good time, when you're happy.
5
20470
4229
fakat mutlu ve iyi zaman geçirirken kibar olmak oldukça kolay
00:24
It's a little bit harder to be polite when you're upset, you're angry, or maybe you don't
6
24699
6231
üzgün,sinirli ve belki de istemediğiniz bir şey söz konusu olduğunda kibar olmak biraz daha zordur
00:30
like something.
7
30930
1240
00:32
There's a famous proverb, and maybe it's the same in your country, if you don't have something
8
32170
4390
ünlü bir atasözü var ve belki de senin ülkende de aynıdır
00:36
nice to say, don't say anything at all.
9
36560
3190
;Eğer söyleyecek iyi bir şeylerin yoksa en iyisi susmaktır.
00:39
I think every parent or teacher has said this a million times.
10
39750
4340
sanırım her ebeveyn veya öğretmen bunu milyonlarca kez söylemişlerdir
00:44
But the truth is sometimes we need to say something negative.
11
44090
4350
fakat gerçek şu ki bazen olumsuz şeyler de söyleme ihtiyacımız vardır.
00:48
Sometimes you have to say that you don't like something or you didn't have a good experience.
12
48440
4130
Bazen bir şeyden hoşlanmadığınızı veya iyi bir deneyim yaşamadığınızı söylemelisiniz.
00:52
So today, I'm here to help you politely talk about something negative.
13
52570
4180
Bugün size olumsuz cümleleri daha kibar bir şekilde söylemenize yardımcı olmak için buradayım
00:56
We're going to talk about 20 expressions that politely mean I don't like it without actually
14
56750
5580
Kibarca, bu sözleri söylemeden hoşuma gitmediğim anlamına gelen 20 ifade hakkında konuşacağız.
01:02
saying those words.
15
62330
1000
01:03
I thought about this lesson topic because I live in the South, and it's really typical
16
63330
4290
Bu ders konusunu düşündüm çünkü Güney'de yaşıyorum ve bu gerçekten tipik
01:07
to hear a Southern woman say, "Bless your heart."
17
67620
4140
bir Güneyli kadının "Yüreğini korusun" dediğini duymak çok tipiktir.
01:11
This sounds like a positive thing, right?
18
71760
1730
Bu olumlu bir şey gibi geliyor değil mi?
01:13
They're blessing you.
19
73490
1040
Seni kutsuyorlar
01:14
But don't be fooled.
20
74530
1250
Ama kanmayın
01:15
This is coded Southern language.
21
75780
2660
Bu kodlanmış Güney dili
01:18
It really means, "Oh, you're not so smart."
22
78440
3810
Gerçekte, "O kadar akıllı değilsin" anlamına geliyor.
01:22
So for example, if I give a Southern woman some cookies that I made, and really those
23
82250
5070
Mesela, eğer Güneyli bir kadına yaptığım bazı kurabiyelerden verirsem
01:27
cookies are awful, she might say to me, "Oh, you made these?
24
87320
4620
ve gerçekten bu kurabiyeler berbatsalar duyacağım şey 'Oh bunları sen mi yaptın?
01:31
Bless your heart."
25
91940
1260
Kalbin kutsansın
01:33
It means that you're a nice person, but you're not so smart, especially when it comes to
26
93200
5010
Bunun anlamı iyi bir insansın ama o kadar akıllı değilsin, özellikle de
01:38
cooking.
27
98210
1000
yemek konusunda
01:39
Now, I don't recommend you use this expression, bless your heart.
28
99210
2820
Şimdi, bu ifadeyi kullanmanızı tavsiye etmiyorum, kalbiniz kutsansın
01:42
This is only for people who were born in the South of the US.
29
102030
3780
Bu sadece ABD’nin güneyinde doğmuş insanlar içindir.
01:45
I live in the South, but I was born in the North, so I feel like I can't even use this
30
105810
3850
Güneyde yaşıyorum ama Kuzey'de doğdum, bu yüzden bu ifadeyi kullanamayacağımı hissediyorum.
01:49
expression.
31
109660
1000
01:50
But I wanted to share this with you because sometimes negative language is coded and seems
32
110660
5580
Fakat bunu sizinle paylaşmak istedim çünkü bazen negatif dil kodlanıyor ve olumlu gibi görünüyor
01:56
like it's positive.
33
116240
1560
01:57
So I hope that the expressions that you learned today will help you to be aware of what other
34
117800
5190
Bu nedenle, bugün öğrendiğiniz ifadelerin diğerlerinden haberdar olmanıza yardımcı olacağını umuyorum
02:02
people are saying, maybe they're saying negative things and you don't even know it, and also
35
122990
4510
insanlar belki de olumsuz şeyler söylüyorlar ama sen bunu bilemiyorsun ve dahası
02:07
to help you use this kind of indirect language to be more polite.
36
127500
4240
daha kibar olmak için bu tür dolaylı dili kullanmanıza yardımcı olmak için
02:11
So let's get started with the first five expressions about how to talk about something that you
37
131740
5210
Öyleyse, sevmediğiniz bir şey hakkında nasıl konuşacağınız ilk beş ifadeyle başlayalım
02:16
don't really like.
38
136950
1490
02:18
Let's imagine a situation that maybe happened to me.
39
138440
3100
Başıma gelebilecek bir durumu hayal edelim
02:21
All right.
40
141540
1000
tamam
02:22
Let's imagine that you go to a play with your friend.
41
142540
2310
Hayal edelim ki bir arkadaşınızla bir oyun izlemeye gidiyorsunuz
02:24
Let's say your friend's name is Sam.
42
144850
1320
ismi Sam olsun
02:26
You're going to go see a play with your friend Sam because your other friend, Sherry, is
43
146170
5050
Sam ile birlikte bir oyunu izlemeye gidiyorsunuz çünkü diğer arkadaşınız Sherry
02:31
in the play.
44
151220
1000
oyunda
02:32
She's acting in the play.
45
152220
1880
Oda oyunda yer almakta
02:34
And really, the play is awful.
46
154100
2430
Ve gerçekten, oyun berbat.
02:36
You don't understand it.
47
156530
1170
oyunu bir türlü anlayamıyorsun
02:37
It doesn't make any sense.
48
157700
1660
ve hiç bir anlamı yok
02:39
The plot, the characters, the scenery, the story, nothing about it is what you like.
49
159360
6200
sahne,karakterler,manzara ve hikaye hiçbiri hoşuna gitmiyor
02:45
This is pretty tough.
50
165560
1350
bu oldukça zor
02:46
Maybe after the play when you talk with Sherry, you probably tell a white lie and say, "Oh,
51
166910
5220
Belki oyundan sonra Sherry ile konuşurken, ihtimalen beyaz bir yalan söyliyeceksin
02:52
thank you for inviting me.
52
172130
1030
oh beni davet ettiğin için çok teşekkür ederim
02:53
It was nice to see what you're working on."
53
173160
1860
Ne üzerinde çalıştığını görmek güzeldi.
02:55
You don't need to tell her the absolute truth about what you think.
54
175020
3750
Ona ne düşündüğünle ilgili gerçekleri anlatmana gerek yok
02:58
But when you talk with your friend Sam, who you went to see the play with, how could you
55
178770
5180
Fakat ne zaman oyunu görmeye gittiğin sam ile oyun hakkında konuşsanız
03:03
talk about your true feelings for this in kind of a polite way, but also showing that
56
183950
6600
nasıl gerçek duygularınız hakkında kibar bir şekilde konuşur
03:10
you didn't really like it?
57
190550
1500
ve gösterebilirsiniz
03:12
Well, you could say, "It was... interesting.
58
192050
4250
pekala,diyebilirsin ki ilginçti.
03:16
It was... eye-opening.
59
196300
2090
şey aydınlatıycdı
03:18
It was... different.
60
198390
2810
Farklıyıdı
03:21
It was... an experience."
61
201200
3100
bir deneyimdi
03:24
Do you notice with all four of these sentences I'm using kind of positive words, interesting,
62
204300
5610
Bu cümlelerin dördünde de bir tür olumlu kelimeler kullandığımı fark ediyor musunuz?
03:29
eye-opening, different, and experience?
63
209910
3420
ilginç,aydınlatıcı,farklı,deneyim ?
03:33
But there is one thing all of these sentences have in common, a little pause.
64
213330
4820
Ancak bu cümlelerin hepsinde ortak olan bir şey var, biraz duraklama.
03:38
This is key.
65
218150
1850
Anahtar bu
03:40
It was... interesting.
66
220000
2320
İlginçti
03:42
If you say, "Oh yeah, it was interesting."
67
222320
1980
"Ah evet, ilginçti" derseniz.
03:44
Totally different meaning.
68
224300
1439
Tamamen farklı anlamlar
03:45
There's no pause.
69
225739
1390
Duraklama yok
03:47
The inflection in your voice is very upbeat and positive.
70
227129
3311
Sesindeki bükülme çok iyimser ve olumlu.
03:50
But if you say, "It was... interesting.
71
230440
2580
Ama "Şey ... ilginçti" derseniz.
03:53
It was... eye-opening," with a little pause, it is completely different.
72
233020
6820
Aydınlatıcıydı, "biraz duraklama ile, tamamen farklıdır
03:59
It means it was not interesting, it was not eye-opening.
73
239840
4009
İlginç olmadığı, aydınlatıcı olmadı anlamına gelir.
04:03
Maybe it was different, but in a bad way.
74
243849
3420
Belki farklıydı, ama kötü bir şekilde
04:07
It was an experience that I don't want to have again.
75
247269
4071
Tekrar sahip olmak istemediğim bir deneyimdi.
04:11
This is a coded language with a little pause to tell your friend Sam, "I didn't like it,"
76
251340
5929
Bu, arkadaşın Sam'e söylemek için biraz duraklatılmış, kodlanmış bir dil.
04:17
but you're not telling him that directly.
77
257269
1930
ama bunu doğrudan ona söylemiyorsun.
04:19
And you know what?
78
259199
1000
Ve ne biliyor musun?
04:20
Sam will understand exactly what you mean.
79
260199
2541
Sam tam olarak ne demek istediğini anlayacak.
04:22
If you said that to me, "It was... eye-opening," I will understand exactly what you mean.
80
262740
5739
Eğer bana, “Bu ... aydınlatıcıydı” demiş olsaydınız, tam olarak ne demek istediğinizi anlayacağım.
04:28
I'll understand that it wasn't your type of play.
81
268479
3090
Bunun senin oyun tarzın olmadığını anlarım.
04:31
You didn't like the plot, the characters.
82
271569
2261
Grafiği , karakterleri. sevmedin.
04:33
But you want to still be polite.
83
273830
1369
Ama yine de kibar olmak istiyorsun.
04:35
You don't want to say, "Ugh, that was terrible.
84
275199
1951
"Ah, bu korkunçtu demek istemezsin.
04:37
That was the worst two hours of my life."
85
277150
3210
Hayatımın en kötü iki saatiydi.
04:40
Maybe you don't want to tell me that.
86
280360
1790
Belki bana bunu söylemek istemiyorsun
04:42
So instead, you'll use one of these paused expressions.
87
282150
4030
Böylece, bu duraklatılmış ifadelerden birini kullanacaksınız.
04:46
You might hear these kind of pauses used with other positive words, but I feel like these
88
286180
6139
Diğer olumlu kelimelerle kullanılan bu tür duraklamaları duyabilirsiniz,
04:52
four are probably the most common that you'll hear.
89
292319
3590
ancak sanırım bu dörtü muhtemelen duyacağınız en yaygın olanıdır.
04:55
You might hear this in TV shows and movies.
90
295909
1600
Bunu TV şovlarında ve filmlerde duyabilirsiniz.
04:57
And I hope you can use it too when you experience something that maybe you don't really like.
91
297509
5391
Ve umarım beğenmeyeceğiniz bir şey yaşadığınızda da kullanabilirsiniz.
05:02
If you want to be a little bit more direct, you could add to the end of those sentences
92
302900
4739
Biraz daha doğrudan olmak isterseniz, bu cümlelerin sonuna ekleyebilirsin.
05:07
if you know what I mean.
93
307639
1461
Eğer neyi kastettiğimi anladıysanız
05:09
So you might say, "It was... an experience, if you know what I mean."
94
309100
5659
Yani, "Ne demek istediğimi anlıyorsan, bu bir deneyim oldu" diyebilirsin.
05:14
This is much more direct.
95
314759
2601
Bu çok daha doğrudan.
05:17
You're telling him, "Hey, it wasn't a good experience.
96
317360
3720
Ona, "Hey, iyi bir deneyim değildi.
05:21
This is coded language, if you know what I mean."
97
321080
3149
Ne demek istediğimi biliyorsanız, bu kodlanmış bir dildir.
05:24
It's kind of like you're sharing a little inside secret.
98
324229
3891
Bir çeşit sırrı paylaşıyor gibisin.
05:28
So if you add this to the end of your sentence or if you hear someone else say that, it means
99
328120
4819
Öyleyse, bunu cümlenin sonuna eklersen veya başka birinin söylediğini duyarsan,bu demek oluyor ki
05:32
what you heard is not exactly what I mean.
100
332939
3120
duyduğun şey tam olarak demek istediğim değil.
05:36
I mean something different.
101
336059
2580
Farklı bir şey demek istiyorum.
05:38
There's another underlying meaning here.
102
338639
3050
Burada başka bir temel anlamı var
05:41
It was... eye-opening, if you know what I mean.
103
341689
3431
demek istediğim şey aydınlatıcıydı
05:45
Wow.
104
345120
1000
05:46
My eyes were open to all of the terrible plays in the world.
105
346120
5599
Gözlerim dünyadaki tüm korkunç oyunlara açıktı.
05:51
You're not saying those directly negative sentences, but it's helping your coded sentence
106
351719
4970
Bu olumsuz cümleleri direk olarak söyliyemezsin fakat kodlanmış cümlelerine yardımcı olurlar
05:56
be a little bit more direct.
107
356689
1440
biraz daha doğrudan
05:58
Now let's go on to talk about 13 ways that you can say I don't want it or I don't like
108
358129
5421
Şimdi, istemediğimi veya sevmediğimi söyleyebileceğiniz 13 yoldan bahsedelim.
06:03
it in a polite way.
109
363550
2699
kibar bir şekilde
06:06
Almost all of these sentences can be turned to be positive as well.
110
366249
3820
Neredeyse bütün bu cümlelerin de olumlu olduğu söylenebilir.
06:10
Let's imagine this situation that happens to me all the time.
111
370069
3250
Her zaman başıma gelen bu durumu hayal edelim.
06:13
Let's imagine you go to a restaurant with a friend and your friend orders a beer and
112
373319
5341
Bir arkadaşınızla bir restorana gittiğinizi ve arkadaşınız bir bira sipariş ettiğinizi düşünelim
06:18
says, "Want to try it?"
113
378660
1619
ve siz denemek istediğinizi söylüyorsunuz
06:20
So you take a little sip, but you don't like it.
114
380279
4590
Yani biraz yudum alıyorsun ama hoşuna gitmiyor
06:24
How can you express that to your friend without saying, "I can't believe what you're drinking.
115
384869
5250
"İçtiğin şeye inanamıyorum" Bunu demeden arkadaşına nasıl ifade edebilirsin?
06:30
That's so gross.
116
390119
1070
Bu çok iğrenç.
06:31
How could you drink that?"
117
391189
1921
Bunu nasıl içersin? "
06:33
Maybe that's what you're thinking.
118
393110
1000
Belki de öyle düşünüyorsun.
06:34
So how can you say it a little bit more politely with also telling them, "I don't like it"?
119
394110
7239
Beğenmediğini daha kibar bir yolla nasıl söyliye bilirisin?
06:41
You can say, "I'm not really into it."
120
401349
3600
"Gerçekten içine girmedim" diyebilirsiniz.
06:44
In this sentence, it is the beer.
121
404949
2141
Bu cümlede bira.
06:47
I'm not really into this beer.
122
407090
3139
Ben gerçekten bu biranın içinde değilim
06:50
If there's something plural, maybe there's a music group that your friend wants you to
123
410229
3171
Çoğul bir şeyler varsa, belki bir müzik grubu ve
06:53
listen to and you don't like them, you could say, "I'm not really into them."
124
413400
5269
arkadaşınızın dinlemenizi istediği ve sizinse onları sevmediğinizde Ben gerçekten onların içine girmiyorum diyebilirsiniz.
06:58
You can change that last pronoun.
125
418669
1710
Son zamirleri değiştirebilirsiniz.
07:00
Why did I add really here?
126
420379
2400
Neden gerçekten buraya ekledim?
07:02
I'm not really into it.
127
422779
2150
07:04
Well, this helps actually to scale it back, to be a little bit less strong.
128
424929
5341
Gerçekten içine girmedim.(sevmedim)
07:10
It means, well, I don't hate it, but I don't love it.
129
430270
5280
Şey, demek istediğim, nefret etmiyorum, ama sevmiyorum.
07:15
Maybe you really hate it, but you want to just make it a little bit less strong.
130
435550
3879
Belki ondan gerçekten nefret ediyorsun, ama sadece biraz daha yumuşatarak söylemek istiyorsun.
07:19
You can add really to almost all of these sentences that we're about to talk about.
131
439429
3871
Konuşmak üzere olduğumuz bu cümlelerin neredeyse tümüne gerçekten ekleyebilirsiniz.
07:23
You could also say, "I'm not really crazy about it," or just, "I'm not crazy about it.
132
443300
5780
Bunun için gerçekten deliye dönmüyorum
07:29
I'm not really crazy about it.
133
449080
2329
Gerçektende deliye döndüğüm birşey değil.
07:31
I'm not crazy about it," or, "That's not for me.
134
451409
4510
çıldırıyor değilim yada sadece Benim için değil
07:35
That's not really for me."
135
455919
1661
bu gerçekten benim için değil
07:37
That's not really for me makes it a little bit less strong.
136
457580
3319
Gerçekten benim için değil belki birazdaha az sert olabilir
07:40
I'm not really a big fan of that beer.
137
460899
3311
Ben o biranın hayranı değilim.
07:44
I'm not really a big fan of it.
138
464210
3049
Ben gerçekten büyük bir hayranı değilim.
07:47
Or we can make this sentence positive and say, "I'm a big fan of that beer.
139
467259
4030
Ya da bu cümleyi olumlu yapabilir ve "Ben o biranın büyük hayranıyım" diyebiliriz.
07:51
I'm definitely going to get some," or you might say a simple sentence, "I'll pass."
140
471289
5590
Kesinlikle biraz alacağım ", ya da basit bir cümle,ben almıyayım
07:56
Make sure you use this hand gesture.
141
476879
1760
Bu el hareketini kullandığınızdan emin olun.
07:58
You're kind of waving a little bit.
142
478639
2131
Biraz sallıyorsun.
08:00
I'll pass.
143
480770
1000
Ben almayayım.
08:01
You're kind of pushing it aside, and it just shows I'll pass.
144
481770
4929
Bir kenara itersin ve sadece almıyacağını gösterirsin.
08:06
Thanks anyway.
145
486699
1000
Yinede teşekkürler
08:07
I'm not going to get my own.
146
487699
1530
Kendim almayacağım
08:09
Thanks.
147
489229
1000
Teşekkürler
08:10
I'll pass.
148
490229
1000
Ben almıyayım
08:11
The next sentence you have to be careful your tone of voice.
149
491229
2780
Sıradaki cümle de ses tonuna dikkat etmelisin.
08:14
Let's say you take a sip of the beer and they say, "Oh, do you want me to get you one?"
150
494009
3761
Diyelim ki biradan bir yudum aldınız ve onlar size bir tane istermisiniz diye soruyor?
08:17
You could say, "I've had enough of it.
151
497770
3239
"Yeterince yaşadım" diyebilirsiniz.
08:21
I've had enough of it."
152
501009
1520
Yeterince yaşadım.
08:22
Do you see my tone of voice here?
153
502529
2200
Ses tonumu burada görüyor musun?
08:24
I'm not saying this in an angry way.
154
504729
2860
Bunu kızgın bir şekilde söylemiyorum.
08:27
You could say this if you were really angry.
155
507589
2330
Gerçekten sinirlenseydin bunu söyleyebilirdin.
08:29
I've had enough of it.
156
509919
1150
Yeterince yaşadım.
08:31
I can't believe this is still happening.
157
511069
2631
Bunun hala olduğuna inanamıyorum.
08:33
You could say it in a really angry way.
158
513700
2440
Bunu gerçekten kızgın bir şekilde söyleyebilirsin.
08:36
Or if you're just saying, "I don't want you to order me this beer because I don't like
159
516140
5029
Ya da sadece "Bana bu birayı sipariş etmeni istemiyorum çünkü hoşuma gitmiyor" dersin
08:41
it," you can say it in a lighter way.
160
521169
1971
daha hafif bir şekilde de söyleyebilirsin.
08:43
"I've had enough of it.
161
523140
1920
Yeterince yaşadım.
08:45
One sip was enough for me.
162
525060
2000
Bir yudum benim için yeterliydi
08:47
I've had enough of it."
163
527060
1680
Yeterince yaşadım.
08:48
The next four sentences have a similar sentence construction, so we're going to put them together.
164
528740
4770
Sonraki dört cümlenin benzer bir cümle yapısı var, bu yüzden onları bir araya getireceğiz
08:53
You could say, "It's not up my alley."
165
533510
3470
"Yolumun üzerinde değil"de diyebilirsin.
08:56
Or we could add that word really.
166
536980
1270
Veya bu kelimeyi gerçekten kullanabiliriz.
08:58
"It's not really up my alley, so I'm not going to get that beer."
167
538250
3880
Bu gerçekten benim sokağımda değil, o yüzden o birayı almayacağım.
09:02
You could make this sentence positive, "Yeah, that's kind of up my alley.
168
542130
3690
Bu cümleyi olumlu hale getirebilirsin, "Evet, bu benim sokağım.
09:05
I think I might get it," if you really like something.
169
545820
3020
Sanırım "Gerçekten bir şeyden hoşlanıyorsan, alabilirsin..
09:08
It's not my cup of tea.
170
548840
1910
bu bardak çay benim için değil (benim tercih ettiğim birşey değil
09:10
It's not really my cup of tea, so I'm not going to get that.
171
550750
3650
(benim tercih ettiğim birşey değil) bu yüzden onu almıyacağım
09:14
It's kind of a little odd here because our example is about beer and this example, this
172
554400
5520
Bu biraz garip çünkü buradaki örneğimiz bira ve bu örnekte
09:19
phrase, uses tea.
173
559920
1450
çay ifadesini kullanıyoruz
09:21
So maybe for beer this might be a little bit odd to use.
174
561370
3750
Belki de bira için bu biraz garip olabilir.
09:25
But let's say you have another experience.
175
565120
1510
Ama diyelim ki başka bir deneyiminiz var.
09:26
You're listening to some music that a friend wants you to listen to, and you don't really
176
566630
4360
Bir arkadaşınızın dinlemenizi istediği bir müzik dinliyorsunuz ve bundan gerçekten hoşlanmıyorsunuz.
09:30
like it.
177
570990
1000
09:31
You might use this.
178
571990
1000
Şunu kullanabilirsin.
09:32
It's not really my cup of tea, so I think I'm not going to listen to them again.
179
572990
3780
Bu benim bardak çayım değil, sanırım onları bir daha dinlemeyeceğim.
09:36
With this expression, you can say, "That's my cup of tea," if you like something.
180
576770
6230
Bu ifadeyle, eğer bir şey istersen, "Bu benim çay bardağım"(bunu beğendim) diyebilirsin.
09:43
But really, we hardly ever use this.
181
583000
4240
Ama bunu gerçekten neredeyse hiç kullanmıyoruz
09:47
You might hear people use this, but I don't really recommend it.
182
587240
3350
İnsanların bunu kullandığını duyabilirsiniz, ancak ben gerçekten önermiyorum.
09:50
It's grammatically fine.
183
590590
1410
dil kurallarına uygun
09:52
I'm sure you'll hear occasionally some people use this, but you'll most likely hear this
184
592000
5160
Bazen bazılarının bunu kullandığını duyacağınızdan eminim, ancak büyük olasılıkla
09:57
in the negative sense.
185
597160
1310
bunu olumsuz anlamda kullanacaklardır.
09:58
That's not really my cup of tea, so I'm not going to do it.
186
598470
2840
Bu gerçekten benim fincan çayım değil, o yüzden yapmayacağım
10:01
That's not really my cup of tea.
187
601310
2720
Bu gerçekten benim bardak çayım değil (beğenmedim)
10:04
That's not my thing.
188
604030
1380
Bu benim işim değil.
10:05
That's not really my thing.
189
605410
1900
Bu gerçekten benim işim değil
10:07
The same as the previous sentence, you can say, "That's my thing," but we hardly ever
190
607310
6250
Önceki cümleyle aynı şekilde, “Bu benim işim” diyebilirsiniz, ancak
10:13
use this in the positive form.
191
613560
1810
bunu olumlu biçimde kullanmıyoruz
10:15
You're most likely to hear this, and I hope you're most likely to use this, in a negative
192
615370
4080
Büyük ihtimalle bunuduymanız muhtemeldir ve umarım sizde bunu olumsuz bir biçimde kullanırsınız.
10:19
form.
193
619450
1090
10:20
That beer, nah, that's not my thing.
194
620540
2510
Bira, hayır, bu benim işim değil.
10:23
It's not my style.
195
623050
1290
Tarzım değil
10:24
It's not my jam.
196
624340
1060
Benim reçelim değil
10:25
It's not really my style.
197
625400
1900
Gerçekten de benim tarzım değil
10:27
It's not really my jam.
198
627300
1610
gerçekten benim reçelim değil
10:28
These two are slang expressions.
199
628910
1760
Bunların ikiside argo ifadelerdir.
10:30
So if you're talking about something casual, this is fine to use.
200
630670
5100
Öyleyse sıradan birşeylerden bahsederken kullanıyorsan iyi.
10:35
That's not my style doesn't mean it has to be about clothing.
201
635770
3540
Bu benim tarzım değil,derken kıyafetlerle ilgili olması gerektiği anlamına gelmez
10:39
Could just be a type of thing.
202
639310
1870
Herhangi bir şey hakkında olabilir
10:41
Not really my style of beer.
203
641180
2180
Aslında bira benim tarzım değil
10:43
That's not really my style of thing.
204
643360
1920
Bu gerçekten benim tarzım değil
10:45
I'm not a big fan of it.
205
645280
1780
Büyük hayranı değilim
10:47
Let's imagine that situation where your friend lets you drink their beer and they've been
206
647060
3560
Arkadaşınızın biralarını içmenize izin verdiği ve onların ne kadar şaşırtıcı olduğu hakkında konuştukları durumu hayal edelim.
10:50
talking about how amazing it is.
207
650620
2050
durumu hayal edelim.
10:52
"Oh, I can't wait to go to this restaurant for you to try to spear.
208
652670
3160
Ah daha fazla bekliyemeceğim bu restoranı mızraklamak için
10:55
It's just mind-blowing.
209
655830
1940
Sadece akıllara durgunluk veriyor.
10:57
It's incredible."
210
657770
1000
İnanılmaz.
10:58
Well, you don't want to disappoint your friend.
211
658770
4250
Arkadaşını hayal kırıklığına uğratmak istemezsin
11:03
But if you don't like it, you probably need to tell them in some way so that you don't
212
663020
4130
Ama hoşuna gitmiyorsa, muhtemelen bir şekilde onlara söylemelisin.
11:07
have to drink a lot of it, you could say, "It doesn't really do anything for me."
213
667150
6230
çok içmek zorunda değilsin ve 'benim için hiçbirşey yapmaz' diyebilirsin
11:13
This sentence is very cryptic.
214
673380
2520
Bu cümle çok şifreli.
11:15
It doesn't really do anything for me.
215
675900
3820
Gerçekten benim için hiçbir şey yapmaz.
11:19
We kind of get this image of fireworks.
216
679720
3180
Havai fişeklerin bu görüntüsünü alıyoruz.
11:22
If it did something for you, that means that you feel fireworks inside of you.
217
682900
4660
Senin için bir şey yaptıysa, bu senin içinde havai fişek hissettiğin anlamına gelir
11:27
You're so excited about it.
218
687560
2110
Bunun için çok heyecanlısın
11:29
But really, this beer is nothing special to you.
219
689670
5510
Ama gerçekten, bu bira senin için özel bir şey değil
11:35
So you could say, "It doesn't do anything for me," or, "It doesn't really do anything
220
695180
5190
Böylece “Benim için hiçbir şey yapmaz” veya “Benim için gerçekten hiçbir şey yapmaz” diyebilirsiniz.
11:40
for me."
221
700370
1050
11:41
You could say, "I don't really care for it.
222
701420
3650
"Gerçekten umrumda değil" diyebilirsiniz.
11:45
I don't really care for it.
223
705070
1290
Gerçekten umrumda değil
11:46
I know you really like it, but, yeah, it's just not my thing.
224
706360
3860
Gerçekten hoşlandığını biliyorum, ama evet, benim işim değil.
11:50
I don't really care for it."
225
710220
1680
Gerçekten umrumda değil.
11:51
If that beer is an imperial stout, a really heavy beer, you might say, "Yeah, I'm not
226
711900
5861
Eğer bu bira bir emperyal mal olup, gerçekten ağır bir biraysa,
11:57
really an imperial stout person," or, "I'm not really a beer person."
227
717761
7379
Ben gerçekten emperyal bir yiğit insan ı değilim, "ya da" Gerçekten bir bira insanı değilim. "
12:05
This is describing in general your character.
228
725140
3580
Bu genel olarak karakterinizi açıklar
12:08
I'm not really a dog person.
229
728720
1720
Ben gerçekten bir köpek insanı değilim.
12:10
I'm not really a cat person.
230
730440
1420
Ben gerçekten bir kedi insanı değilim.
12:11
I'm not really ... You could put almost any category in there.
231
731860
3190
Ben gerçekten değilim ... Oraya neredeyse her kategoriyi koyabilirsiniz.
12:15
I'm not really a grammar person.
232
735050
2920
Ben gerçekten dilbilgisi bilen biri değilim.
12:17
I'd rather just watch movies and listen to English in a more natural, fun way.
233
737970
5650
Sadece film izlemeyi ve İngilizce'yi daha doğal ve eğlenceli bir şekilde dinlemeyi tercih ederim.
12:23
I'm not really a person.
234
743620
2640
Ben gerçekten bir insan değilim.
12:26
I hope you enjoyed these 20 expressions to help you be more polite in negative situations.
235
746260
5420
Umarım, olumsuz durumlarda daha kibar olmanıza yardımcı olmak için bu 20 ifadeden hoşlanmışsınızdır.
12:31
So now I have a question for you.
236
751680
2470
Şimdi sana bir sorum var.
12:34
Imagine that we're going to a restaurant and I offer you my beer, or wine, or tea, or coffee
237
754150
6330
Bir restorana gideceğimizi ve size bira, şarap,çay veya kahve sunduğumu hayal edin
12:40
and you don't like it.
238
760480
2580
ve beğenmediğinizi düşünün.
12:43
Which one of these polite expressions can you use to help me feel like, okay, you're
239
763060
5751
Bu kibar ifadelerden hangisini bana hissettirmek için kullanabilirsiniz
12:48
not being rude, but I understand how you feel.
240
768811
3239
kaba değilsin, ama nasıl hissettiğini anlıyabiliyorum.
12:52
You don't like it, and you're just trying to be polite about it.
241
772050
3050
Hoşuna gitmedi ve sadece kibar olmaya çalışıyorsun.
12:55
Which one of these would you like to use?
242
775100
1620
Bunlardan hangisini kullanmak istersiniz?
12:56
Write it down in the comments.
243
776720
1460
Yorumlara yazın
12:58
Thanks so much for learning English with me.
244
778180
1850
Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler.
13:00
I hope this lesson was up your alley.
245
780030
2290
Umarım bu ders yolunu doldurmuştur.
13:02
And if you weren't crazy about it, just keep your opinion to yourself.
246
782320
5790
Ve eğer bunlar için delirmediysen, fikrini kendine sakla.
13:08
I'll see you again next Friday for a new lesson here on my YouTube channel.
247
788110
4820
Gelecek Cuma günü YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz.
13:12
Bye.
248
792930
1000
Görüşürüz
13:13
The next step is to download my free ebook, Five Steps to Becoming a Confident English
249
793930
5220
Bir sonraki adım, ücretsiz e-kitabımı indirmek. Kendine güvenen bir İngiliz konuşmacı olmak için beş adım
13:19
Speaker.
250
799150
1000
13:20
You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.
251
800150
3920
Güvenle ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz.
13:24
Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.
252
804070
3930
Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın
13:28
Thanks so much.
253
808000
1000
Çok teşekkürler.
13:29
Bye.
254
809000
320
Görüşürüz.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7