Learn English Like a Native

Hi I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Would you like to learn English like a native speaker?

İngilizceyi anadiliniz gibi öğrenmek ister misiniz ?

Of course.

Elbette.

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

Would you like to see how my son, a native English speaker is learning his native language?

Ana dili İngilizce olan oğlumun ana dilini nasıl öğrendiğini görmek ister misiniz ?

Today we're going to talk about three things that happen naturally during conversations

Bugün, onunla konuşurken doğal olarak gerçekleşen ve

with him that are helping him to learn to speak English.

onun İngilizce konuşmayı öğrenmesine yardımcı olan üç şeyden bahsedeceğiz.

And I'm curious, as you watch this video think about mothers, and fathers in your country.

Merak ediyorum, bu videoyu izlerken ülkenizdeki anneleri ve babaları düşünün.

Do they do these things as well?

Bunları da yapıyorlar mı?

I have a son who just turned one year old.

Bir yaşına yeni giren bir oğlum var.

You're going to meet him in this lesson, and he already knows how to say a couple things

Onunla bu derste tanışacaksınız ve o zaten

like mama, dada, kitty, fish.

anne, baba, pisi, balık gibi birkaç şeyi nasıl söyleyeceğini biliyor. Kulağa

Even though it sounds like ish, and ants even though it sounds like nts.

ish gibi gelse de, kulağa nts gibi gelse de karıncalar.

But he's learning a lot.

Ama çok şey öğreniyor.

He can even understand more words than he can say.

Hatta söyleyebildiğinden daha fazla kelime anlayabilir .

Maybe that's similar to you.

Belki bu sana benzer.

Can you understand more than you can say?

Söyleyebileceğinden daha fazlasını anlayabilir misin?

He can understand words like milk, food, lets go, give it to me, hurray.

Süt, yemek, hadi gidelim, bana ver, yaşasın gibi kelimeleri anlayabilir.

You know all of those important words.

Bütün bu önemli kelimeleri biliyorsun.

Over the next year he's going to learn a lot more words.

Gelecek yıl boyunca çok daha fazla kelime öğrenecek.

He's going to learn how to say them, he's going to learn how to understand them, but

Onları nasıl söyleyeceğini öğrenecek, onları nasıl anlayacağını öğrenecek, ama

how is he actually going to learn them?

aslında onları nasıl öğrenecek? Şu

Well at the moment we read a lot of books with him, I tell him stories as we walk through

anda onunla çok kitap okuyoruz , mahallede dolaşırken ona hikayeler anlatıyorum

the neighborhood, and he hears my husband and I talking together a lot.

ve kocamla benim çok konuştuğumuzu duyuyor.

But these are things that a lot of you do.

Ama bunlar çoğunuzun yaptığı şeyler.

Maybe you read stories, you listen to stories.

Belki hikayeler okursun, hikayeler dinlersin.

So what are some things that are unique to babies?

Peki bebeklere özgü bazı şeyler nelerdir ?

Lets talk about three of those things today.

Bugün bu üç şeyden bahsedelim. Çimlerimizde yürüyüşe

We're going to watch a short clip where I'm going for a walk around our lawn, and I'm

çıktığım kısa bir klip izleyeceğiz ve

just talking to my son about things that are happening.

oğlumla olan biten hakkında konuşuyorum .

We do this every morning, and in the video it was 7:00 AM, he had just woken up, but

Bunu her sabah yapıyoruz ve videoda saat sabah 7:00'ydi, o yeni uyanmıştı ama

we were still having an interaction, a conversation together.

biz hala birlikte bir etkileşim, sohbet ediyorduk .

Let's watch this clip, and then we're going to break it down into those three elements.

Bu klibi izleyelim ve sonra onu bu üç öğeye ayıracağız.

Do you see the ants Theo?

Karıncaları görüyor musun Theo?

Yeah, they're on that tree.

Evet, o ağaçtalar.

They're climbing up.

Tırmanıyorlar.

Where do you think they're going?

Nereye gittiklerini düşünüyorsun?

Yeah, maybe their little home?

Evet, belki onların küçük evi?

What happens when you pull on that tree Theo?

O ağaca asıldığında ne oluyor Theo?

Oh, the leaf fell on the ground.

Oh, yaprak yere düştü.

The whole branch moves huh?

Tüm şube hareket ediyor ha?

Whoa.

Vay canına.

That looks like fun.

Bu eğlenceli görünüyor.

Yeah, are you going to tell me about it?

Evet, bana bundan bahsedecek misin?

Mm-hmm (affirmative).

Mm-hmm (olumlu).

Okay.

Tamam aşkım.

Oh, I can't let you eat that leaf.

Oh, o yaprağı yemene izin veremem.

I know it looks tasty.

Lezzetli göründüğünü biliyorum.

It probably won't feel too god inside of you.

Muhtemelen içinde çok iyi hissetmeyecek.

Yeah, that one too.

Evet, o da.

Oh, it's on the ground.

Ah, yerde.

Maybe we can go eat some breakfast?

Belki gidip kahvaltı edebiliriz?

That's something you can eat.

Bu yiyebileceğin bir şey.

Would you like some breakfast?

Kahvaltı ister misin?

Yeah?

Evet? Hadi

Let's go look over here.

gidip şuraya bakalım.

There's so many things to explore outside.

Dışarıda keşfedilecek çok şey var.

Do you want to touch this one?

Buna dokunmak istiyor musun?

Whoa.

Vay canına.

You got some leaves off of that branch.

O daldan biraz yaprak aldın.

And then the gate.

Ve sonra kapı.

What do you see?

Ne görüyorsun?

Oh, do you hear that air conditioning over there?

Oh, şuradaki klimayı duyuyor musun ?

I know, I hear it too.

Biliyorum, ben de duyuyorum.

The first thing that people do when they're interacting with babies, and speaking with

İnsanların bebeklerle etkileşime girdiklerinde ve onlarla konuşurken yaptıkları ilk şey,

them is they ask a lot of questions.

birçok soru sormaktır.

I've found myself doing this, and I've also noticed other people I know when they interact

Kendimi bunu yaparken buldum ve ayrıca tanıdığım diğer insanların bebeğimle etkileşime girdiklerinde,

with my baby, if they're a parent, if they're not a parent they ask questions.

eğer ebeveynseler, ebeveyn değillerse sorular sorduklarını fark ettim.

And I wonder why we do this?

Ve bunu neden yaptığımızı merak ediyorum.

I think it's maybe because he is curious, and he is engaging with the world around him,

Bence merak etmesi ve etrafındaki dünyayla ilişki kurması nedeniyle olabilir

and we want to be part of that.

ve biz de bunun bir parçası olmak istiyoruz.

We want to engage, and be curious with him, "What do you see?

Onunla etkileşim kurmak ve merak etmek istiyoruz, "Ne görüyorsun?

Do you see that?

Bunu görüyor musun? O da ne

What's that?

?

What are you doing?"

Ne yapıyorsun?"

We're engaging with him, and we're using his natural curiosity in order to learn more language.

Onunla iletişim kuruyoruz ve daha fazla dil öğrenmek için onun doğal merakını kullanıyoruz. Bu

So I think that you can use this as well as an English learner.

yüzden bunu bir İngilizce öğrenen kadar iyi kullanabileceğini düşünüyorum.

Spark your curiosity about the things around you.

Etrafınızdaki şeyler hakkında merakınızı uyandırın .

Look at the room around you, look outside if you're outside at the moment, and try to

Etrafınızdaki odaya bakın, şu anda dışarıdaysanız dışarıya bakın ve bazı

ask questions about things, "What's that noise?

şeyler hakkında sorular sormaya çalışın, "Bu ses de ne?

Oh, is that the air conditioning?"

Ah, bu klima mı?"

And maybe you don't know the word for air conditioning in English, or you can't pronounce

Ve belki de klimanın İngilizce kelimesini bilmiyorsun ya da iyi telaffuz edemiyorsun

it well.

.

This is a good time to use that word, to practice, and to engage yourself in the world around

Bu kelimeyi kullanmak, pratik yapmak ve

you by asking questions about things that are just natural in your world.

dünyanızda doğal olan şeyler hakkında sorular sorarak kendinizi çevrenizdeki dünyaya dahil etmek için iyi bir zaman .

The second thing that adults often do when they talk with babies is use baby talk.

Yetişkinlerin bebeklerle konuşurken sıklıkla yaptıkları ikinci şey, bebek konuşması kullanmaktır.

And this means that your vowels are elongated, and your pitch usually goes up.

Bu da sesli harflerinizin uzadığı ve perdenizin genellikle yükseldiği anlamına gelir.

Sometimes your emotions are just really obvious.

Bazen duygularınız gerçekten çok barizdir.

They're even exaggerated, and we use this for babies almost universally.

Hatta abartılıyorlar ve bunu neredeyse evrensel olarak bebekler için kullanıyoruz.

I think a lot of countries use baby talk when talking with babies.

Bence birçok ülke bebeklerle konuşurken bebek konuşması kullanıyor . Bunu çalışırken duyabilmeniz

Let's take a look at a quick clip so that you can hear this in action, and then we'll

için hızlı bir klibe bakalım ve sonra

talk about it.

bunun hakkında konuşacağız.

Do you see the ants Theo?

Karıncaları görüyor musun Theo?

Yeah, they're on that tree.

Evet, o ağaçtalar.

They're climbing up.

Tırmanıyorlar.

I said, "Yeah, they're on that tree.

"Evet, o ağacın üzerindeler.

They're climbing up."

Tırmanıyorlar" dedim.

But I didn't say it like that.

Ama ben böyle söylemedim.

I said it in a little bit [inaudible 00:05:47] higher pitch, and I elongated some vowels

Bunu biraz [duyulmuyor 00:05:47] daha yüksek sesle söyledim ve bazı ünlüleri

naturally.

doğal olarak uzattım.

I wasn't thinking, "I should elongate these vowels so that my son can understand me clearly."

" Oğlum beni daha iyi anlasın diye bu ünlüleri uzatmalıyım" diye düşünmüyordum.

No, this is just something that naturally happens, "they're on that tree."

Hayır, bu sadece doğal olarak olan bir şey , "onlar o ağaçtalar."

Those vowels are elongated to help him understand more clearly.

Bu ünlüler, daha net anlamasına yardımcı olmak için uzatılmıştır .

And there was actually a study that showed people who talk to babies in baby talk, those

Ve aslında bebek konuşmasında bebeklerle konuşan insanların kendileriyle net bir şekilde konuşulduğu için

babies understood their native language faster, because they were spoken to clearly, and they

ana dillerini daha hızlı anladıklarını ve

could hear those vowels, which are often the most tricky parts of language.

genellikle dilin en zor kısımları olan sesli harfleri duyabildiklerini gösteren bir çalışma vardı.

So for you, how can this help you as an English learner?

Peki bu, İngilizce öğrenen biri olarak sana nasıl yardımcı olabilir ?

Should you listen to mothers speaking in baby talk?

Bebek konuşmasında konuşan anneleri dinlemeli misiniz ?

No, not necessarily.

Hayır, şart değil.

But what this translates to for you is that it's best to start off with something that

Ancak bunun sizin için anlamı, anlayabileceğiniz bir şeyle başlamanın en iyisi olduğudur

you can understand.

.

So for example, this English lesson I hope that you can understand the majority of what

Örneğin, bu İngilizce dersinde, umarım söylediklerimin çoğunu anlamışsınızdır

I'm saying.

.

My speech just naturally is pretty clear, and straightforward.

Konuşmam doğal olarak oldukça açık ve anlaşılır.

This means it's easier to understand.

Bu, anlaşılmasının daha kolay olduğu anlamına gelir.

So start with this kind of speech.

Öyleyse bu tür bir konuşmayla başlayın.

Don't jump right into an English TV show, and then feel overwhelmed, and bored.

Hemen bir İngiliz TV programına dalıp kendinizi bunalmış ve sıkılmış hissetmeyin.

Instead start with something that you can understand.

Bunun yerine anlayabileceğiniz bir şeyle başlayın .

Babies start with baby talk, and then they work up to more mature, adult-like speech.

Bebekler bebek konuşmasıyla başlar ve sonra daha olgun, yetişkin benzeri konuşmaya doğru ilerlerler.

So don't feel bad starting with something a little bit lower level, and then working

Bu nedenle, biraz daha düşük seviyeli bir şeyle başlayıp, sonunda

your way to eventually watching English movies.

İngilizce filmler izlemeye devam ettiğiniz için kendinizi kötü hissetmeyin.

The third thing that adults often do when they're speaking with babies is they interact

Yetişkinlerin bebeklerle konuşurken sıklıkla yaptıkları üçüncü şey, gevezelik ederken

with them by talking back to them when they're babbling.

onlara karşılık vererek onlarla etkileşim kurmaktır .

Babbling means when they're just saying nonsense.

Gevezelik, sadece saçma sapan söyledikleri anlamına gelir.

It's just sounds.

Sadece sesler.

Yaya, nana, mama, lala.

Yaya, nana, anne, lala.

It means nothing, but adults are interacting with them and saying, "Oh yeah, what are you

Hiçbir anlam ifade etmiyor ama yetişkinler onlarla etkileşime giriyor ve "Ah evet, ne

saying?"

diyorsun?" diyorlar.

Or they're giving a toy, or they're showing that they're listening.

Ya da bir oyuncak veriyorlar ya da dinlediklerini gösteriyorlar.

And this is something that's really valuable to babies because it's encouraging them to

Ve bu bebekler için gerçekten değerli bir şey çünkü onları konuşmaya teşvik ediyor,

speak even though it's nothingness, it doesn't mean anything.

hiçbir şey ifade etmese bile.

They're learning step-by-step to speak.

Adım adım konuşmayı öğreniyorlar.

Now let me just say it was really hard to capture any of my sons sounds on camera, because

Şimdi oğlumun herhangi bir sesini kameraya kaydetmenin gerçekten zor olduğunu söylememe izin verin, çünkü

the moment he sees something new like my phone he wants to grab it, and then he stops babbling.

benim telefonum gibi yeni bir şey gördüğü anda onu almak istiyor ve sonra gevezeliği bırakıyor.

So what we have in this clip is about as good as it gets, but let's take a look at it really

Bu klipte sahip olduğumuz şey olabildiğince iyi, ama

quick just to see that kind of sounds, more like mmmm sounds that he's making, and how

bu tür sesleri, daha çok mmmm gibi çıkardığı sesleri ve

I'm interacting with him.

onunla nasıl etkileşim kurduğumu görmek için gerçekten hızlı bir göz atalım.

That looks like fun.

Bu eğlenceli görünüyor.

Yeah, are you going to tell me about it?

Evet, bana bundan bahsedecek misin?

Mm-hmm (affirmative).

Mm-hmm (olumlu).

Okay.

Tamam aşkım.

Having someone to talk to is so much more fun than just speaking by yourself.

Konuşacak birine sahip olmak, kendi başınıza konuşmaktan çok daha eğlenceli.

So I'd like to help you use this technique as well.

Bu yüzden bu tekniği kullanmanıza da yardımcı olmak istiyorum . Kulağa

Even if you're just saying sounds like my baby, it doesn't mean anything.

bebeğim gibi geliyor deseniz bile , bunun bir anlamı yok. Başka bir yere taşınmadan kendi ülkenizde İngilizce konuşmayı nasıl öğreneceğinizle ilgili

I recommend checking out this video I recently did about how to learn to speak English in

yakın zamanda yaptığım bu videoyu izlemenizi tavsiye ederim

your home country without moving to another place.

.

You can do it, check out that link so that you can get a bunch of tips to help you start

Bunu yapabilirsiniz, bugün konuşmaya başlamanıza yardımcı olacak bir dizi ipucu alabilmeniz için bu bağlantıya göz atın

speaking today.

.

And now I have a question for you.

Ve şimdi size bir sorum var.

Do mothers, and fathers in your country use these techniques when they're speaking with

Ülkenizdeki anneler ve babalar bebeklerle konuşurken bu teknikleri kullanıyorlar mı

babies?

?

Maybe your parents used this when you were baby as well.

Belki de ailen bunu sen bebekken kullandı.

You can use them now.

Şimdi onları kullanabilirsiniz.

Be curious, learn with information you can understand, and speak.

Meraklı olun, anlayabileceğiniz bilgilerle öğrenin ve konuşun. Bir çocuk gibi

Have that joyful confidence, that innocence like a child, and use the language that you

o neşeli özgüvene, o masumiyete sahip olun ve bildiğiniz dili kullanın

know.

.

Thanks so much for learning with me, and I'll see you again next Friday for a new lesson

Benimle öğrendiğin için çok teşekkürler. Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere

here on my YouTube channel.

.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free E-book five steps to becoming a confident English

sonraki adım, ücretsiz E-kitabımı indirmek, kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmak için beş adım

speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently, and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much, bye.

Çok teşekkürler, hoşçakal.