SPEAK ENGLISH LIKE AN AMERICAN | Americans Talk About Art

Hey, so let me tell you something I found online.

Hey, sana internette bulduğum bir şeyi anlatayım.

This is about the IELTS speaking test, yeah,

Bu, IELTS konuşma sınavıyla ilgili, evet,

that English test that you probably had to take before.

muhtemelen daha önce girmek zorunda olduğunuz o İngilizce sınavı.

There are some questions on that test about art.

O testte sanatla ilgili bazı sorular var.

For example, do you like art?

Örneğin, sanatı sever misiniz?

Why do you enjoy art?

Sanattan neden zevk alıyorsunuz?

What form of art do you like the most?

En çok hangi sanat dalını seviyorsunuz?

In your childhood, what experience of art did you have?

Çocukluğunuzda nasıl bir sanat deneyiminiz oldu?

Now, these are just a few of the questions about art

Şimdi, bunlar sanatla ilgili

that are literally on the test.

tam anlamıyla sınavda olan sorulardan sadece birkaçı.

So if you were asked any of those questions,

Peki bu sorulardan herhangi biri size sorulsaydı,

would you be able to speak English fluently

akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilir

and answer those questions?

ve bu soruları cevaplayabilir miydiniz?

If you answered no, don't worry.

Hayır cevabını verdiyseniz, endişelenmeyin.

Today's lesson is for you because I'm gonna teach you

Bugünün dersi senin için çünkü sana

how to speak English fluently about art.

sanat hakkında nasıl akıcı bir şekilde İngilizce konuşulacağını öğreteceğim.

I'm Teacher Tiffani, let's jump right in.

Ben Öğretmen Tiffani, hemen başlayalım.

(bright music)

(parlak müzik)

Alright, so here's the formula.

Pekala, işte formül.

P plus G plus C plus I.

P artı G artı C artı I.

Now I want you to pay close attention

Şimdi çok dikkatli olmanızı istiyorum

because you can use this formula to speak about art

çünkü bu formülü sanat hakkında konuşmak

and to speak English fluently about art, alright.

ve sanat hakkında akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak için kullanabilirsiniz, tamam.

Now, the first part of the formula is the letter P.

Şimdi, formülün ilk kısmı P harfidir.

This stands for preference.

Bu tercih anlamına gelir. Sanatla ilgili kişisel tercihiniz

You want to talk about your personal preference

hakkında konuşmak istiyorsunuz

related to art.

.

Now, there are many different types of art.

Şimdi, birçok farklı sanat türü var.

There's, for example, we have photography

Örneğin, fotoğrafçılık

or abstract art or minimalism,

veya soyut sanat veya minimalizm var

and I'll show you my screen.

ve size ekranımı göstereceğim.

Now, these are not the only types of art.

Şimdi, bunlar tek sanat türleri değil.

You can have many different types,

Birçok farklı çeşidiniz olabilir

but you want to first talk about your preference.

ama önce tercihinizden bahsetmek istersiniz .

What do you specifically like?

Özellikle neyi seviyorsun?

What type of art do you like, alright?

Ne tür sanatlardan hoşlanırsın, tamam mı?

So, for example, this could be the question, alright,

Örneğin, soru şu olabilir, pekala,

the question is what is your personal art style preference?

soru şu olabilir, kişisel sanat stili tercihiniz nedir?

Alright, so I've always loved art,

Pekala, sanatı her zaman sevmişimdir,

but specifically, photo realism,

ama özellikle fotogerçekçiliği,

I mean, I always wanted to be the best

yani,

photo realistic artist there ever was.

her zaman gelmiş geçmiş en iyi fotogerçekçi sanatçı olmak istemişimdir.

I would draw all day.

Bütün gün çizerdim.

I loved pencil artwork and I loved pen and ink artwork.

Kalem sanatını sevdim ve kalem ve mürekkep sanatını sevdim.

So, my sister and I, when we were younger,

Yani, kız kardeşim ve ben, gençken

we used to draw all the time.

sürekli resim yapardık.

She was an amazing artist, but, after awhile, she stopped.

Harika bir sanatçıydı ama bir süre sonra durdu.

Now, I liked drawing so much and I like photo realism

Şimdi, çizmeyi o kadar çok sevdim ve fotogerçekçiliği

so much that I would ask my parents to buy me books

o kadar çok seviyorum ki, kitapta neler olup bittiğini takip edebilmem için ailemden bana kitap almalarını ister

so that I could follow what was going on in the book

and I would draw and copy what was in the books.

ve kitaplarda ne olduğunu çizip kopyalardım.

Now I remember one time

Şimdi hatırlıyorum, bir keresinde

my mom had my sister and I in piano lessons,

annem kız kardeşimle ben piyano dersine almıştı,

now, I told you I loved drawing,

şimdi sana resim yapmayı sevdiğimi söylemiştim

but my mom put us in piano lessons and that was fine,

ama annem bizi piyano derslerine soktu ve bu iyiydi,

all of the kids were doing it,

bütün çocuklar yapıyordu

but I had to practice for a long time

ama ben yapmak zorundaydım. Piyano öğretmenimin bana öğrettiği şarkıları öğrenmek için uzun süre pratik

to, you know, learn the songs

yaptım

that my piano teacher taught me and

ve

I didn't really want to do that.

bunu gerçekten yapmak istemedim.

So I came up with this plan,

Ben de bu planı yaptım,

I said, you know what, since I like drawing,

dedim ki, madem resim yapmayı seviyorum

and I'm pretty good at it,

ve bunda oldukça iyiyim,

I think I should tell my mom

sanırım anneme

that I want to stop piano lessons.

piyano derslerini bırakmak istediğimi söylemeliyim.

So, now mind you, I was only about, ooh,

Yani, şimdi dikkat edin, ben sadece, ooh,

maybe nine or 10 years old, so I went to my mom,

belki dokuz ya da 10 yaşındaydım, bu yüzden anneme gittim,

my dad was cool, he was, like, you know,

babam iyiydi, o, yani, bilirsin,

whatever we wanted to do, he was okay with,

ne yapmak istersek, o iyiydi ,

basically, he wanted my mom to make the decision

temelde

related to music and art and things like that.

müzik ve sanat ve bunun gibi şeylerle ilgili kararı annemin vermesini istedi.

So, anyways, I went to my mom and I said,

Her neyse, anneme gittim ve dedim ki,

you know what mommy, piano's amazing, but so is art,

bilirsin anneciğim, piyano harika ama sanat da öyle,

and so is photo realism and I told her how, you know,

fotogerçekçilik de öyle ve ona nasıl, bilirsin,

I was developing my talent and my skill

yeteneğimi ve becerimi geliştirdiğimi

and that I didn't want to do piano anymore,

ve bunu anlattım. Artık piyano çalmak istemiyordum

and she listened and I didn't play piano anymore.

ve o beni dinledi ve ben artık piyano çalmıyordum.

Alright, now let's move onto the next part

Pekala, şimdi formülümüzün bir sonraki bölümüne

of our formula, letter G, which stands for Group.

, Grup anlamına gelen G harfine geçelim .

You're going to talk about how art affects

Sanatın,

certain groups of people, small or large.

küçük ya da büyük, belirli insan gruplarını nasıl etkilediği hakkında konuşacaksınız.

Now this is where it gets very interesting

İşte burası çok ilginç bir hal alıyor

because you start to connect the topic,

çünkü konuyu, yani

art, with people around you.

sanatı çevrenizdeki insanlarla ilişkilendirmeye başlıyorsunuz.

It shows that you're able to think in English, alright,

Bu senin İngilizce düşünebildiğini gösteriyor,

so, for example, you can connect it to college students

peki, örneğin, onu üniversite öğrencilerine

or women or men.

veya kadınlara veya erkeklere bağlayabilirsin. Hakkında konuşabileceğiniz

There are many different groups that you can speak about.

birçok farklı grup var .

So, here's the question that you may get on the exam.

Yani, işte sınavda alabileceğiniz soru.

How does art affect elementary school students

Sanat ilkokul öğrencilerini

or children?

veya çocukları nasıl etkiler?

Alright, so the piano lessons stopped

Pekala, piyano dersleri durdu

and I continued drawing.

ve ben çizmeye devam ettim.

Now, I have moved to a new school,

Şimdi, yeni bir okula taşındım,

you know, I was a little kid and I was in elementary school,

bilirsiniz, küçük bir çocuktum ve ilkokuldaydım, bu

so I had just gotten to a new school,

yüzden yeni bir okula yeni gelmiştim

and again, I loved drawing, so I was in the new class

ve yine resim yapmayı çok seviyordum, bu yüzden yeni sınıftaydım

and I was just sitting there drawing,

ve Orada oturmuş resim çiziyordum

and then, all of a sudden, all of the kids in the class

ve sonra birdenbire sınıftaki tüm çocuklar

came around my desk, and they said,

sıramın etrafına geldi ve "

yo, look at the new girl,

Yeni kıza bak,

she can draw really well and they started asking me,

gerçekten iyi çizebiliyor" dediler ve bana sormaya başladılar:

hey, can you draw this cartoon character,

hey bu çizgi film karakterini çizebilir misin,

can you draw this for me?

bunu benim için çizebilir misin?

And all of a sudden, I got really popular

Ve birdenbire gerçekten popüler oldum

because I could draw so well,

çünkü çok iyi çizebiliyordum

and I realized, little kids, not just me,

ve fark ettim ki küçük çocuklar, sadece ben değil,

other little kids loved art too.

diğer küçük çocuklar da sanatı seviyordu.

So, it made me even want to perfect

Bu yüzden,

my artistic skills even more because I realized

sanatsal becerilerimi daha da mükemmelleştirme isteği uyandırdı çünkü

how much other kids also really liked art.

diğer çocukların da sanatı gerçekten ne kadar sevdiğini fark ettim.

Alright, now let's move onto the next part of our formula,

Pekala, şimdi formülümüzün bir sonraki kısmı olan

the letter C, Connection.

C harfine, Bağlantı'ya geçelim. Sanatla olan

Talk about your personal connection to art,

kişisel bağınız hakkında,

basically, how you view yourself.

temel olarak kendinizi nasıl gördüğünüz hakkında konuşun.

So you see what's happening.

Yani ne olduğunu görüyorsun.

We're moving back and forth between art and other people

Sanat ve diğer insanlar

and art and ourselves, right.

ve sanat ve kendimiz arasında gidip geliyoruz, değil mi?

So, this is why it's so important

İşte bu yüzden,

for you to follow the formula,

formülü takip etmeniz sizin için çok önemli,

it will make the person listening to you

during the exam or in a conversation think,

sınav sırasında veya bir sohbet sırasında sizi dinleyen kişinin vay canına,

wow, this person really can speak English fluently, alright,

bu kişi gerçekten akıcı bir şekilde İngilizce konuşabiliyor, tamam, peki

so, for example, let's say you are really good at art

, örneğin, hadi diyelim sanatta gerçekten iyisin

or you're horrible or maybe you're just not interested,

ya da berbatsın ya da belki sadece ilgilenmiyorsun,

you can say this about your connection, okay.

bunu bağlantın hakkında söyleyebilirsin , tamam mı?

Now let's say, for example, this is the question you get.

Şimdi diyelim ki, örneğin, aldığınız soru bu.

You may be asked

how has your connection to art affected your life?

Sanatla bağlantınızın hayatınızı nasıl etkilediği sorulabilir.

Now, art remained a really, really

Şimdi, sanat

important part of my life.

hayatımın gerçekten çok önemli bir parçası olarak kaldı.

I remained connected to it throughout my entire life,

Tüm hayatım boyunca ona bağlı kaldım,

so through grade school, through high school,

bu yüzden ilkokul boyunca, lise boyunca,

through college, and even when I graduated,

üniversite boyunca ve hatta mezun olduğumda,

but something happened, you see,

ama bir şey oldu, anlıyor musun,

I got a job connected to my field,

alanımla bağlantılı bir iş buldum,

I was a computer science major

bilgisayar bilimleri okuyordum.

and I had commercial art kind of

ve

as my associates degree or my side degree.

önlisans derecem veya yan derecem gibi ticari sanatım vardı.

So I got a job at NASA and I was working as a web designer.

Böylece NASA'da bir iş buldum ve web tasarımcısı olarak çalışıyordum.

I had tried to, you know, combine art with computers,

Sanatı bilgisayarlarla birleştirmeye çalıştım,

but something happened, you see,

ama bir şey oldu,

my connection to art was so strong,

sanatla bağım o kadar güçlüydü ki

it led me to actually quit my job at NASA.

NASA'daki işimi gerçekten bırakmama neden oldu.

I know that you know that I went to Korea

Kore'ye misyoner olmak için gittiğimi bildiğini biliyorum

to be a missionary, but the first step was

ama ilk adım,

when I left my job at NASA,

NASA'daki işimden ayrıldığımda,

I wanted to use my art to help other people

sanatımı diğer insanların

see how good God is,

Tanrı'nın ne kadar iyi olduğunu görmelerine yardımcı olmak için kullanmak istedim,

but art really made me leave.

ama sanat gerçekten ayrılmamı sağladı. .

Alright, now the next part of our formula is I,

Pekala, şimdi formülümüzün bir sonraki kısmı,

which stands for individuals.

bireyleri temsil eden I.

So what you're gonna do is talk about

Yani yapacağınız şey,

the importance of art to people individually

sanatın insanlar için öneminden genel olarak bahsetmek

across the board, in general,

, genel olarak,

how does art affect people individually?

sanat insanları bireysel olarak nasıl etkiler?

Is it really important?

Gerçekten önemli mi?

So again, you can say businesswomen or single men

Yani yine, iş kadınları veya bekar erkekler

or working moms, you can pick a specific group,

veya çalışan anneler diyebilirsiniz, belirli bir grup seçebilirsiniz,

but, in general, how does it affect people?

ancak genel olarak insanları nasıl etkiler?

So, let's say this is the question you receive.

Diyelim ki aldığınız soru bu.

Is art really important to people as individuals?

Sanat, bireyler olarak insanlar için gerçekten önemli mi?

Now here's the interesting thing.

Şimdi ilginç olan şu.

On Sunday, my nieces came to visit me,

Pazar günü yeğenlerim beni ziyarete geldi

and like I told you, art is very important to me.

ve size söylediğim gibi sanat benim için çok önemli.

I realized that it's not just me.

Sadece ben olmadığımı anladım.

Art is important to everyone in an individual way.

Sanat herkes için bireysel bir şekilde önemlidir.

You see, my nieces range in age from three

Görüyorsunuz, yeğenlerimin yaşları üç

all the way up to 10, so I have two nieces that live here,

ila 10 arasında değişiyor, bu yüzden burada yaşayan iki yeğenim var

and the smallest one is three,

ve en küçüğü üç

and the oldest one that was here on Sunday is 10,

ve Pazar günü burada olan en yaşlısı 10 yaşında

and the three of us, altogether, were sitting right here

ve biz üçümüz , hep birlikte tam burada oturuyorduk

and we were drawing together,

ve birlikte çizim yapıyorduk

and as I paused and looked at them,

ve durup onlara baktığımda

I realized, man, art is powerful.

fark ettim ki, dostum, sanat güçlüdür.

It affects us all.

Hepimizi etkiler.

They were both so happy

İkisi de çok mutluydular

and they were being creative in what they were drawing

ve çizdikleri şeyde yaratıcıydılar

and it made me happy to know that art

ve sanatın sadece

is not just important to me, it's important to them too.

benim için değil onlar için de önemli olduğunu bilmek beni mutlu etti.

Alright, now you know how to use the equation

Pekala, artık sanat hakkında akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak için

P, preference,

P, tercih,

G, groups,

G, gruplar,

C, connections, and I, individuals

C, bağlantılar ve ben, bireyler denklemini nasıl kullanacağınızı biliyorsunuz

to speak about art fluently in English.

.

I really hope you enjoyed this lesson.

Umarım bu dersi beğenmişsinizdir.

Remember, if you want to watch part two,

Unutmayın, tüm Akademi öğrencilerinin katılabileceği ikinci bölümü izlemek isterseniz

which is available for all Academy students,

all you have to do is click the link in the description.

açıklamadaki linke tıklamanız yeterli.

You don't want to miss part two

İkinci bölümü kaçırmak istemezsiniz

because I go into more depth and I give you resources

çünkü daha derine iniyorum ve size

that will help you speak English even better about art.

sanat hakkında daha iyi İngilizce konuşmanıza yardımcı olacak kaynaklar veriyorum. Düzenli olarak kullandığım

There's some really good resources

bazı gerçekten iyi kaynaklar var

that I use on a regular basis,

,

so again, click the link in the description,

bu yüzden tekrar açıklamadaki bağlantıya tıklayın,

join the Academy and watch part two,

Akademi'ye katılın ve ikinci bölümü izleyin,

but don't forget to subscribe, like and share this video.

ancak abone olmayı, videoyu beğenmeyi ve paylaşmayı unutmayın.

Alright, well I will talk you next week,

Pekala, seninle haftaya konuşacağım

but as always, remember to speak English.

ama her zamanki gibi İngilizce konuşmayı unutma.

(bright music)

(parlak müzik)