Having Perfect Grammar (Like a Native)

Hey guys, what’s up?

Naber beyler nasıl gidiyor?

Ethan, your Fluency Coach, here.

Ethan, Akıcılık Koçun burada.

So, right now I am speaking to you from Thailand.

Yani, şu anda sizinle Tayland'dan konuşuyorum.

I am here visiting for the next couple months.

Önümüzdeki birkaç ay için buradayım.

And in fact, you might hear some roosters kinda squawking in the background.

Ve aslında, arka planda bazı horozların ciyakladığını duyabilirsiniz. Bu videonun kalitesinden

So I apologize if that takes away at all from the quality of this video, but today I just

biraz uzaklaşırsa özür dilerim ama bugün

wanted to share with you something that I was thinking about the other day because here

sizinle geçen gün düşündüğüm bir şeyi paylaşmak istedim çünkü burada

in Thailand there are a lot of expats.

Tayland'da çok fazla gurbetçi var.

Expats are people who are living in a country that are not originally from that country.

Gurbetçiler, aslen o ülkeden olmayan bir ülkede yaşayan insanlardır.

So many people come from Europe, from the United States and Canada, from all over the

Avrupa'dan, Birleşik Devletler'den, Kanada'dan, dünyanın her yerinden pek çok insan

world to live here in Thailand, because it is such a wonderful place.

Tayland'da yaşamak için geliyor çünkü burası çok harika bir yer.

And the other day I met some people who are English teachers here.

Ve geçen gün burada İngilizce öğretmeni olan bazı insanlarla tanıştım .

And they have been living here for a long time, teaching English, they have married

Ve uzun zamandır burada yaşıyorlar , İngilizce öğretiyorlar,

Thai women, and have children here and everything.

Taylandlı kadınlarla evlendiler ve burada çocukları var ve her şey.

So they are very established here.

Bu yüzden burada çok yerleşiktirler.

But they teach English here and they were from Wales, which is in the United Kingdom.

Ama burada İngilizce öğretiyorlar ve Birleşik Krallık'ta bulunan Galler'den geliyorlar.

And I thought it was really interesting because people from Wales have a very different way

Bunun gerçekten ilginç olduğunu düşündüm çünkü Galler'deki insanlar,

of speaking than people from other parts of the United Kingdom and other parts of the

Birleşik Krallık'ın diğer bölgelerinden ve

English speaking world.

İngilizce konuşulan dünyanın diğer bölgelerinden gelen insanlardan çok farklı bir konuşma tarzına sahipler.

In fact, I would probably bet that you have never even heard a Welsh accent.

Aslında, muhtemelen hiç Gal aksanı duymadığınıza bahse girerim.

You can find many examples on YouTube.

YouTube'da birçok örnek bulabilirsiniz.

But my point here is that these guys speaking to them, I noticed that they make a lot of

Ama burada anlatmak istediğim, onlarla konuşan bu adamların ,

grammatical mistakes, what would traditionally be thought of as grammatical mistakes.

geleneksel olarak dilbilgisi hataları olarak düşünülebilecek birçok dilbilgisi hatası yaptıklarını fark ettim.

Like for example, something that stuck out to me a lot was that they mix up the conjugation

Örneğin, bana çok takılan bir şey,

of the 3rd and 2nd person.

3. ve 2. kişinin çekimlerini karıştırmalarıydı.

And I know as an English learner you have probably gone over conjugation many, many

Ve İngilizce öğrenen biri olarak muhtemelen birçok kez konjugasyonun üzerinden geçtiğini biliyorum

times.

.

Until the point of actually being nauseous, and not wanting to study these conjugations

Gerçekten mide bulandırıcı olma ve artık bu konjugasyonları incelemek istememe noktasına kadar

anymore.

.

And so it’s quite funny to see a native English teacher that is confusing two different

Ve bu yüzden, anadili İngilizce olan bir öğretmenin iki farklı

conjugations INTENTIONALLY.

çekimi KESİNLİKLE karıştırdığını görmek oldukça komik.

So why does this happen?

Peki bu neden oluyor?

It doesn’t just happen with Welsh speakers.

Bu sadece Galce konuşanlarla olmaz.

This happens with many different dialects, for example, certain people from the South

Bu birçok farklı lehçede olur, örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki bazı insanlarda

of the United States, I have noticed the same thing.

aynı şeyi fark ettim . Üçüncü ve ikinci kişinin ne olduğunu kafanızın üstünden

Just to give you an example in case you don’t know off the top of your head what the third

bilmiyorsanız, size bir örnek vermek gerekirse

and second person are, would be the conjugation for he, she, it is third person.

, o, o, üçüncü kişi için çekim olur.

The conjugation for you is second person.

Senin için çekim ikinci kişidir.

So they might say, “He go.”

Yani “O git” diyebilirler. "

When we would say that the ‘grammatically correct’ term/conjugation is, “He goes.”

Dilbilgisi açısından doğru" terimin/çekilişin "O gidiyor" olduğunu söylediğimizde.

So what I want to point out with this is that natives make mistakes ALL THE TIME.

Bununla belirtmek istediğim şey, yerlilerin HER ZAMAN hata yaptıklarıdır.

We make mistakes intentionally ALL THE TIME.

HER ZAMAN kasıtlı olarak hatalar yaparız.

And we don’t care.

Ve umurumuzda değil.

We’re not constantly thinking in our heads like, “Am I speaking grammatically correctly?”

Sürekli olarak "Dilbilgisi açısından doğru mu konuşuyorum?"

“Did I conjugate that verb right?”

"O fiili doğru mu çektim?"

“I’m not sure, I don’t know, what are they going to think of me?”

"Emin değilim, bilmiyorum, benim hakkımda ne düşünecekler?"

We don’t do that!

Bunu yapmayız!

And natives will make mistakes like this all the time.

Ve yerliler her zaman bunun gibi hatalar yapacaklar .

Just the other day, another friend of mine who is teaching English here said that she

Daha geçen gün, burada İngilizce öğreten başka bir arkadaşım,

was frustrated because she has a friend here who is also an English teacher who was texting

burada kendisi de İngilizce öğretmeni olan ve

her and had mixed up the two “Yours.”

ona mesaj atan ve iki "Senin" kelimesini karıştıran bir arkadaşı olduğu için hayal kırıklığına uğradığını söyledi.

So we’d say your, Y-O-U-R is possesive or you’re, Y-O-U-‘-R-E is the contraction

Yani sizin, Y-O-U-R'nin sahiplenici olduğunu veya you're, Y-O-U-'-R-E'nin SİZİN kısaltması olduğunu söyleyebiliriz

of YOU ARE.

.

And there’s other very common mistakes like, “THERE, THEY’RE, and THEIR” and a matter

"BURADA, ONLAR ve ONLAR" gibi başka çok yaygın hatalar da var ve

of fact, I’m going to post an article that I found that points out I think it’s “30

aslına bakarsanız, "

mistakes that native speaker make all the time.”

Anadili İngilizce olanların yaptığı 30 hata" olduğuna işaret eden bir makale yayınlayacağım. zaman."

So the first thing that I want to say is that if you speak English and you’re making grammatical

Bu yüzden söylemek istediğim ilk şey, eğer İngilizce konuşuyorsanız ve gramer

mistakes, do NOT feel bad!

hataları yapıyorsanız, kendinizi kötü hissetmeyin!

Try to get out of your head, stop thinking so much about what people are going to think

Kafandan çıkmaya çalış, gramer açısından doğru konuşmuyorsan insanların ne düşüneceği hakkında çok fazla düşünmeyi bırak

if you’re not speaking grammatically correctly.

.

It doesn’t really matter.

Gerçekten önemli değil.

What we, what’s important to us native speakers, and what I believe is the most important thing

Biz, ana dili İngilizce olan bizler için önemli olan ve iletişim kurmak istiyorsanız en önemli şeyin olduğuna inandığım şey

if you want to communicate, is CONFIDENCE — Actually being able to speak clearly,

, GÜVENDİR - Aslında net

and confidently.

ve kendinden emin konuşabilmek.

So you don’t have to have perfect grammar.

Yani mükemmel dil bilgisine sahip olmanıza gerek yok.

You can make mistakes.

Hata yapabilirsin.

But you should make them confidently.

Ama onları güvenle yapmalısın.

You shouldn’t be constantly doubting yourself.

Sürekli kendinden şüphe etmemelisin. Biriyle konuşurken

You should try to get out of your head when you’re speaking with someone.

kafandan çıkmaya çalışmalısın .

That is not the time to be thinking about your correct or incorrect grammar.

Doğru ya da yanlış gramerinizi düşünmenin zamanı değil.

Time to think about grammar is when you’re actually studying.

Dilbilgisi hakkında düşünme zamanı, gerçekten çalıştığınız zamandır.

And I’m not trying to make an excuse saying that grammar is not important at all.

Ve gramerin hiç önemli olmadığını söyleyerek bir mazeret bulmaya çalışmıyorum .

It is important.

Bu önemli.

But I believe that if your goal is to communicate, which is the goal of most English speakers,

Ancak, amacınız İngilizce konuşanların çoğunun amacı olan iletişim kurmaksa,

then you should be trying, to your best capability, to speak.

o zaman elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmanız gerektiğine inanıyorum .

Speak with A LOT of mistakes!

BİRÇOK hatayla konuşun!

But speak, and be understood.

Ama konuş ve anlaşıl.

Once you are able to do that, to speak confidently, to communicate with other English learners

Bunu yapabildiğinizde, kendinizden emin bir şekilde konuşabildiğinizde, İngilizce öğrenen diğer kişilerle

and with native speakers, then it’s time to start concentrating on the higher levels

ve anadili İngilizce olan kişilerle iletişim kurabildiğinizde, o zaman dilbilgisi gibi daha yüksek İngilizce seviyelerine odaklanmaya başlama zamanı

of English like grammar.

.

You know, we native speakers don’t learn about grammar until we are maybe 12 or 13

Biliyorsunuz, biz ana dili İngilizce olan kişiler, belki 12 ya da 13 yaşına gelene kadar grameri öğrenmiyoruz

years old because it’s not important for communication.

çünkü bu iletişim için önemli değil .

Now, if you want to speak English well, like you want to give a presentation, or you want

Şimdi, iyi İngilizce konuşmak istiyorsanız, örneğin bir sunum yapmak istiyorsanız veya

to do business meetings, or you want to be able to give a speech in front of people,

iş görüşmeleri yapmak istiyorsanız veya insanların önünde bir konuşma yapabilmek istiyorsanız,

then you want to be able to speak nice and correctly and formally.

o zaman güzel konuşabilmek istersiniz. ve doğru ve resmi olarak.

But, to begin, the first thing that is important is to BUILD YOUR CONFIDENCE, to START SPEAKING

Ama başlamak için, önemli olan ilk şey GÜVENİNİZİ OLUŞTURMAK,

with people, with anyone that will listen to you in English, or even just speak to yourself,

insanlarla, sizi İngilizce dinleyecek herhangi biriyle KONUŞMAYA BAŞLAMAK, hatta sadece kendi kendinize konuşmak,

RECORD YOURSELF, all of these are good ways to start building your confidence and to start

KENDİNİZİ KAYDETMEK, bunların hepsi iyi yollardır. güveninizi oluşturmaya başlayın ve

speaking clearly.

net bir şekilde konuşmaya başlayın.

All right guys, I want to just to close up this video, I want to share with you an article

Pekala arkadaşlar, bu videoyu kapatmak istiyorum, sizinle

all about making mistakes and how to speak English, “Without Mistakes.”

hata yapmak ve nasıl İngilizce konuşulacağı hakkında bir makale paylaşmak istiyorum , “Without Mistakes”.

Just click here and you can go read that now.

Sadece buraya tıklayın ve şimdi okumaya gidebilirsiniz.

All right guys, please let me know what you thought about this video, like it below, subscribe

Pekala arkadaşlar, lütfen bu video hakkında ne düşündüğünüzü bana bildirin, aşağıdan beğenin, bunun

to us so you can get more awesome videos like this, and comment if you have any ideas for

gibi daha fazla harika video için bize abone olun ve

new videos that you would like us to make, and we might just make it for you.

yapmamızı istediğiniz yeni videolar için fikirleriniz varsa yorum yapın, ve bunu sizin için yapabiliriz.

All right guys, go out there, and kick ass with your English.

Pekala çocuklar, oraya gidin ve İngilizceniz ile kıçınızı tekmeleyin.

Aww yeah!

Tamam evet!