Afraid of Speaking English? Try these steps

It's easy for you to say "put yourself  out there and just start speaking" because  

Ana diliniz olduğu için "ortaya çıkın ve konuşmaya başlayın" demek sizin için kolay

you're a native speaker. I practice at home and  it's okay, but when I actually have to speak,  

. Evde pratik yapıyorum ve sorun yok ama gerçekten konuşmam gerektiğinde

my palms get sweaty, my heartbeat  races and I just start to shake.  

avuçlarım terliyor, kalp atışlarım hızlanıyor ve titremeye başlıyorum.

Now with most things that we do whether it's new  or something that makes us nervous, it's always  

İster yeni ister bizi gerginleştiren bir şey olsun, yaptığımız çoğu şeyde,

important to just try and break that  initial resistance. I know sometimes it's  

bu ilk direnci kırmaya çalışmak her zaman önemlidir . Bazen

easier said than done, but imagine you were in  a life-threatening situation. You would actually  

söylemenin yapmaktan daha kolay olduğunu biliyorum, ancak hayatınızı tehdit eden bir durumda olduğunuzu hayal edin. Aslında

be forced to break that resistance, you wouldn't  even think about it. So we kind of just have to  

o direnci kırmaya zorlanırsınız, bunu  düşünmezsiniz bile. Bu yüzden

put ourselves in that kind of mindset and  just really go for it. In those moments  

kendimizi bu tür bir zihniyete sokmamız ve gerçekten bunun peşinden gitmemiz gerekiyor.

when you're in a life-threatening situation or a  really serious one, you don't even have the time  

Hayatınızı tehdit eden veya gerçekten ciddi bir durumda olduğunuz anlarda, bunu düşünecek vaktiniz bile olmaz

to think about it, so you just act. And this  is going to help you to break that resistance,  

, o yüzden harekete geçersiniz. Ve bu, o direnci kırmanıza,

to break through that barrier that is holding  you back. That fear that is holding you back.  

sizi geride tutan engeli aşmanıza yardımcı olacaktır. Seni geride tutan o korku.

Think of English as a tool for other things.  Maybe it will help you to start a new hobby,  

İngilizceyi başka şeyler için bir araç olarak düşünün. Belki yeni bir hobiye başlamanıza,

you'll meet and make new friends or you'll even  go for that job promotion you've been wanting.  

tanışıp yeni arkadaşlar edinmenize veya hatta çok istediğiniz o iş terfisine gitmenize yardımcı olur.

What are you missing out on because of your fear.  You have to think of it in this way what might  

Korkun yüzünden neyi kaçırıyorsun? Bunu bu şekilde düşünmelisiniz,

I actually be missing out on because I'm not  putting myself out there and I'm not going for  

aslında neyi kaçırıyor olabilirim çünkü kendimi ortaya koymuyorum ve bunun peşinden gitmiyorum

it. So I suggest that you share this lesson with a  friend because in it I'm going to be giving you an  

. Bu yüzden bu dersi bir arkadaşınızla paylaşmanızı öneriyorum çünkü bu derste size İngilizce konuşmanız gereken

action plan to help you feel more relaxed in those  situations where you need to speak English. Such  

durumlarda daha rahat hissetmenize yardımcı olacak bir eylem planı vereceğim .

as meeting someone new, going to a party or even  in a school university or job related situation.  

Yeni biriyle tanışmak, bir partiye gitmek veya hatta bir okul, üniversite veya işle ilgili bir durum gibi.

Because here at RealLife English we want to make  sure that you are not alone in your learning  

Çünkü RealLife English olarak öğrenme yolculuğunuzda yalnız olmadığınızdan emin olmak istiyoruz

journey. As language learners ourselves we  want to guide you beyond the classroom to  

. Kendimiz de dil öğrenenler olarak, İngilizcenizi yaşamanız için size sınıfın ötesinde rehberlik etmek istiyoruz

live your English. Just like David who says he's  already improved his English with our channels,  

. Tıpkı İngilizcesini kanallarımızla zaten geliştirdiğini söyleyen,

but he's also downloaded the RealLife English App  and has connected with lots of people from all  

ancak aynı zamanda RealLife English Uygulamasını indirdiğini ve dünyanın her yerinden birçok insanla bağlantı kurduğunu söyleyen David gibi

around the world. Because this is what learning  English is all about. It's about connecting with  

. Çünkü İngilizce öğrenmek tamamen bununla ilgilidir. Başkalarıyla   bağlantı kurmak

others and living your English. So if that's  something you would like to do, make sure you  

ve İngilizcenizi yaşamakla ilgilidir. Yani, yapmak istediğiniz bir şey varsa,

hit that subscribe button and the bell down below,  that way you will not miss any of our new lessons.

abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile bastığınızdan emin olun, böylece yeni derslerimizi kaçırmazsınız.

Step one. You don't need to discuss  nuclear physics or cryptocurrency  

Adım bir. İngilizce konuşmaya çalışırken nükleer fizik veya kripto para   hakkında konuşmanıza gerek yoktur

when you are trying to speak in English.

.

Speaking a language that is not your native one  is a sign of bravery. I remind myself of this  

Ana diliniz olmayan bir dili konuşmak bir cesaret göstergesidir.

every day when I have to make a phone call, for  example, in Spanish. That's right, I've lived in  

Her gün örneğin İspanyolca bir telefon görüşmesi yapmam gerektiğinde kendime bunu hatırlatırım . Bu doğru,

Barcelona in Spain for eight years now, but I  still get nervous when I want to make a phone  

sekiz yıldır İspanya'da Barselona'da yaşıyorum, ancak telefon etmek istediğimde

call or I'm in a new situation that I haven't been  in before and i have to speak the language. So I  

veya daha önce içinde bulunmadığım yeni bir durumda olduğumda ve konuşmak zorunda olduğumda hala gergin oluyorum. dil. Bu yüzden,

still take some time beforehand to prepare myself  or to plan and think about what I want to say.  

önceden kendimi hazırlamak veya ne söylemek istediğimi planlamak ve düşünmek için önceden biraz zaman ayırıyorum.

So what I recommend you do is to start simple.  Start with one sentence and then think about  

Bu yüzden yapmanızı tavsiye ettiğim şey, basit bir şekilde başlamanız. Bir cümle ile başlayın ve ardından bir

the next sentence or even think of a question that  you want to ask someone. When I first moved here,  

sonraki cümleyi düşünün veya hatta birisine sormak istediğiniz bir soruyu düşünün. Buraya ilk taşındığımda,

we had a porter in our building, a doorman, and he  was quite friendly and we just started by having  

binamızda bir kapıcı vardı, bir kapıcı ve oldukça arkadaş canlısıydı ve

some small interactions with him every day to  practice our Spanish, so it could be something  

onunla her gün İspanyolca pratiği yapmak için bazı küçük etkileşimler yaparak başladık, bu yüzden bu

about the weather, a general comment about the  weather, maybe asking him how his day was or how  

hava durumuyla ilgili bir şey olabilir, bir hava hakkında genel bir yorum , belki ona gününün nasıl olduğunu veya nasıl

he was doing and you know he'd probably ask us the  same. So you just have to start off very small and  

olduğunu sorarsanız, muhtemelen bize de aynısını soracağını bilirsiniz . Yani çok küçük ve

very simple. Also don't forget the benefits of  practicing alone. So you might want to prepare  

çok basit başlamanız gerekiyor. Ayrıca tek başına pratik yapmanın faydalarını da unutmayın. Bu nedenle,

for these small interactions at first to help  to build your confidence and to break away from  

kendinize güveninizi geliştirmenize ve

that fear factor. Don't forget even professional  athletes, before they go out to a competition,  

bu korku faktöründen kurtulmanıza yardımcı olması için önce bu küçük etkileşimlere hazırlanmak isteyebilirsiniz. Profesyonel sporcuların bile bir müsabakaya gitmeden önce

they must prepare and they do this on their own  beforehand or with a trainer. So you can do the  

hazırlanmaları gerektiğini ve bunu önceden kendi başlarına veya bir antrenörle birlikte yaptıklarını unutmayın. Böylece   aynısını yapabilirsiniz

same. You can prepare at home beforehand, you  could write out a script, you could practice  

. Önceden evde hazırlık yapabilir, bir senaryo yazabilir,

speaking on your own or even if you have a friend  who's also learning or someone that you trust,  

kendi başınıza konuşma pratiği yapabilir veya hatta öğrenen bir arkadaşınız veya güvendiğiniz biri olsa bile

you can practice with them. Send them some voice  notes or, you know, practice speaking together.

onlarla pratik yapabilirsiniz. Onlara sesli notlar gönderin veya birlikte konuşma pratiği yapın.

Step two. You may say I just  can't find the words to say...

İkinci adım. Söyleyecek kelime bulamıyorum diyebilirsiniz...

Now, if you understand the main points of a video  you're watching or a conversation that people are  

Şimdi, izlediğiniz bir videonun veya etrafınızdaki insanların yaptığı bir sohbetin ana noktalarını anlıyorsanız

having around you, chances are you probably know  enough to be able to talk to them as well and  

, büyük ihtimalle bunları anlatacak kadar bilgi sahibisinizdir. onlarla da konuşmak ve

respond to them. What's missing is just piecing  everything together. So you've probably heard some  

onlara yanıt vermek. Eksik olan, her şeyi bir araya getirmektir. Muhtemelen

of this vocabulary before, you've probably heard  some of these comments before as well and it's  

bu kelimelerin bir kısmını daha önce duymuşsunuzdur, muhtemelen bu yorumlardan bazılarını daha önce de duymuşsunuzdur ve bu

just remembering that and putting it all together.  now I highly recommend, if you haven't already,  

sadece bunları hatırlamak ve hepsini bir araya getirmektir. Şimdi, henüz izlemediyseniz

that you watch this lesson next because it's  going to expand on this point even more.  

bu dersi izlemenizi önemle tavsiye ederim çünkü bu noktayı daha da genişletecektir. Sohbetlerdeki

It's also really important to make a conscious  effort to notice some key phrases or questions  

bazı anahtar ifadeleri veya soruları fark etmek için bilinçli bir çaba göstermek de gerçekten önemlidir

in conversations. Ones that you can  then remember for future conversations.  

. Daha sonra gelecekteki konuşmalarınız için hatırlayabileceğiniz kişiler.

For example "what do you think about that" and  "did you hear about this?" That way, if you're  

Örneğin, "bunun hakkında ne düşünüyorsun" ve "bunu duydun mu?" Bu şekilde,

paying close attention you can then practice  those in order to remember them. Forget about  

dikkatli bir şekilde dikkat ederseniz bunları hatırlamak için pratik yapabilirsiniz.

fully rehearsed answers here. It's all about  interaction. So your response doesn't need to be  

Burada tamamen prova edilmiş yanıtları unutun. Her şey etkileşimle ilgili. Dolayısıyla, yanıtınızın   mükemmel olması gerekmez;

perfect it's just about responding and  interacting and making that connection with  

yalnızca yanıt vermek, etkileşimde bulunmak ve birisiyle bu bağlantıyı   kurmakla ilgilidir

someone. You don't need to remember a specific  response to answering this question, for example  

. Bu soruyu cevaplarken belirli bir yanıtı hatırlamanıza gerek yoktur , örneğin

"have you heard about what happened in Italy this  week?" So if someone is asking you a question,  

"Bu hafta İtalya'da olanları duydunuz mu ?" Yani birisi size

that starts off with "have you" you are probably  thinking you'd need to respond with "yes i have"  

"var mı" ile başlayan bir soru soruyorsa, muhtemelen "evet var"

or "no i haven't" but if in that moment you can't  remember that, it really doesn't matter. A simple  

veya "hayır yok" şeklinde yanıt vermeniz gerektiğini düşünüyorsunuz, ancak o anda yanıt veremiyorsanız bunu unutma, gerçekten önemli değil. Basit bir

yes or no will do or even responding with, or  like a simple shaking of the head or something  

evet veya hayır, hatta yanıt vermek veya basit bir baş sallama veya başka bir şey

or if you didn't quite understand you could even  say "oh no I'm not sure" or "no, what happened?"

veya tam olarak anlamadıysanız  "hayır, emin değilim" veya "hayır, ne oldu? "

Step three: you're bound to feel  nervous in an unknown situation.  

Üçüncü adım: Bilinmeyen bir durumda gergin hissetmeniz kaçınılmazdır.

Now this is true of everyone. It's simply  human nature, it doesn't really matter,  

Şimdi bu herkes için geçerli. Bu sadece insan doğasıdır, gerçekten önemli değil,

especially for myself, it doesn't really  matter if I have experienced something  

özellikle benim için, bir şeyi

10 times before or if I'm doing  something for the first time,  

10 kez deneyimlemiş olmam veya bir şeyi ilk kez yapıyor olmam gerçekten önemli değil,   büyük

chances are I'm going to be a little bit nervous.  Of course if I'm doing it for the first time,  

ihtimalle biraz gerginim. Elbette bunu ilk kez yapıyorsam

my nerves are going to probably be a bit stronger  than if I've done it many times. But I think also  

sinirlerim muhtemelen birçok kez yapmış olmama göre biraz daha güçlü olacaktır. Ama aynı zamanda

having that nervous feeling means that you care  about what is happening. So it's not necessarily  

o gergin duyguya sahip olmak, olup bitenleri önemsediğiniz anlamına da gelir . Yani bu

a really bad thing, it's true that second language  anxiety is a real thing, so don't be too hard on  

gerçekten kötü bir şey değil, ikinci dil kaygısının gerçek bir şey olduğu doğru, bu yüzden

yourself here. But I can guarantee you that as  you practice you start to do this more and more,  

burada kendinize fazla yüklenmeyin. Ancak size garanti edebilirim ki, pratik yaptıkça bunu daha çok yapmaya başlarsınız,   daha

it's going to get better. So, for example, like  I just explained, if you're doing something  

iyi olacaktır. Yani, örneğin az önce açıkladığım gibi, bir şeyi

for the first time, you're going to feel strong  feelings of nervousness, but then if you're doing  

ilk kez yapıyorsanız, güçlü bir sinirlilik duygusu hissedeceksiniz, ancak daha sonra

it for the eighth ninth or tenth time, you still  might feel a bit nervous, but it's going to be  

sekizinci, dokuzuncu veya onuncu kez yapıyorsanız, yine de biraz gergin hissedebilirsiniz, ancak

a lot better because you've had some practice.  You might have those negative thoughts going on  

biraz pratik yaptığınız için   çok daha iyi olacak.

in your head like "oh but my English isn't good  enough" or "what if they don't understand me",  

"Ah ama İngilizcem yeterince iyi değil " veya "Ya beni anlamazlarsa" gibi olumsuz düşünceler kafanızda olabilir,

but the thing is if that holds you back and you  never actually speak, you're never actually going  

ama mesele şu ki, bu sizi engelliyorsa ve aslında hiç konuşmuyorsanız, asla

to practice and improve your English and you're  never even going to know the answers to those  

pratik yapıp İngilizcenizi geliştirmeyeceksiniz ve bu soruların yanıtlarını asla bilemeyeceksiniz

questions. You'll never know how to run a 5k race  if you've never dipped your toes in running for  

. Örneğin,

one minute or two minutes or even trying a sprint  for example. I remember back in 2013 I set myself  

bir veya iki dakika koşmaya veya hatta sprint yapmaya hiç başlamadıysanız, 5k yarışını nasıl koşacağınızı asla bilemezsiniz . 2013'te

the challenge of running the London Marathon and  I wasn't a runner at all. In fact, I didn't really  

Londra Maratonu'nu koşmak için kendime meydan okumaya başladığımı ve hiç koşucu olmadığımı hatırlıyorum. Aslında ben de

enjoy running at all either, that's why it was  a challenge for me. But I started off with a 5k,  

koşmaktan pek zevk almıyordum, bu yüzden benim için bir meydan okumaydı. Ama 5k ile başladım   bu

so I started off with something much, much  smaller that was then going to help me build  

yüzden çok, çok  daha küçük bir şeyle başladım ve bu daha

on that to then be able to run the marathon, which  I managed to do successfully even with an injury.  

sonra maratonu koşabilmem için bunu geliştirmeme yardımcı olacaktı ve bunu bir sakatlıkla bile başarılı bir şekilde yapmayı başardım.

So this also even emphasizes the  point I made in point one with  

Bu aynı zamanda birinci noktada

"start simple". Start with something small and  then build on that. It's really going to help you.

"basit başla" ile belirttiğim noktayı da vurgulamaktadır. Küçük bir şeyle başlayın ve ardından onu geliştirin. Sana gerçekten yardımcı olacak.

Step four: people won't laugh at you, but  you should probably laugh at yourself. 

Dördüncü adım: İnsanlar size gülmeyecek, ancak muhtemelen kendinize gülmelisiniz.

Don't forget that language is alive, slang words  come and go all the time, so slang that I used  

Unutmayın ki dil canlıdır, argo kelimeler her zaman gelir ve gider, bu yüzden

to use as a kid is not as popular now and there  are so many new words that probably even I don't  

çocukken kullandığım argo artık o kadar popüler değil ve o kadar çok yeni kelime var ki muhtemelen ben bile

know and I don't use. So it's virtually impossible  to know all of the words and all of the meanings  

bilmiyorum ve ben kullanma Bu nedenle, herhangi bir zamanda tüm kelimeleri ve tüm anlamlarını bilmek neredeyse imkansızdır

at any given time. Would you mock someone that was  trying to speak your native language? I would hope  

. Ana dilinizi konuşmaya çalışan biriyle dalga geçer miydiniz ? Umarım

not, I certainly would never do this, especially  as a language learner myself, I'm just so grateful  

yapmazdım, kesinlikle bunu asla yapmazdım, özellikle bir dil öğrenen kişi olarak,

that people speak English or even try to speak  English with me that I would never mock them.  

insanlar benimle İngilizce konuştukları veya hatta İngilizce konuşmaya çalıştıkları için o kadar minnettarım ki onlarla asla alay etmem.

Even if they make a mistake, I wouldn't correct  them, unless they ask me if they have made a  

Hata yapsalar bile bana hata yapıp yapmadıklarını sormadıkça onları düzeltmem

mistake or not. If you use a word incorrectly and  people notice it or someone comments on it, just  

. Bir kelimeyi yanlış kullanırsanız ve insanlar bunu fark ederse veya birisi hakkında yorum yaparsa,

laugh at yourself see the light in the situation.  You're a language learner, you're not a language  

kendinize gülün ve durumdaki ışığı görün. Siz bir dil öğrencisisiniz, bir dil

expert. And i mean, even natives make mistakes  as well and we laugh at ourselves all the time,  

uzmanı değilsiniz. Demek istediğim, yerliler bile hata yapar ve biz kendimize sürekli güleriz,

so you should too. To this day I remember specific  mistakes that I've made in Spanish living here in  

yani siz de gülmelisiniz. Bu güne kadar burada, İspanya'da yaşarken İspanyolca'da yaptığım belirli hataları

Spain as well. Some have been with friends,  some have been with people that I don't know,  

da hatırlıyorum. Bazıları arkadaşlarla, bazıları tanımadığım insanlarla birlikte oldu,

but I learn from all of those and I still laugh  at some of those situations as well. There have  

ama hepsinden bir şeyler öğreniyorum ve bu durumların bazılarına hala gülüyorum.

been somewhere I've mixed up words or I've learned  that some words in Spanish have double meanings  

Bir yerde kelimeleri karıştırdım ya da İspanyolca'da bazı kelimelerin

which I didn't know of. And, you know, although  maybe sometimes in that moment you get a little  

benim bilmediğim çifte anlamı olduğunu öğrendim. Ve bilirsiniz, bazen o anda

bit embarrassed, you can really see the funny  side of it and that's what you need to do.

biraz utansanız da, gerçekten komik tarafını görebilirsiniz ve yapmanız gereken de bu.

Step five is to find a judgment-free environment  to practice just a little bit every day.  

Beşinci adım, her gün biraz pratik yapmak için yargısız bir ortam bulmaktır.

Each conversation is a moment to practice to  get even better. You might find a speaking club,  

Her konuşma, daha da iyi olmak için pratik yapmak için bir andır. Bir konuşma kulübü bulabilir,

you might find other language learners in your  city or in your town. And also this is why we  

şehrinizde veya kasabanızda başka dil öğrenen kişiler bulabilirsiniz . Ayrıca bu nedenle

created the RealLife English App. Everyone  there is a language learner, so there is no  

RealLife English Uygulamasını oluşturduk. Herkesin bir dil öğrenicisi vardır, dolayısıyla hiçbir

pressure at all, you can connect with like-minded  people for short dynamic conversations. And even  

baskı yoktur, kısa dinamik sohbetler için benzer düşünen insanlarla bağlantı kurabilirsiniz. Ve

if someone is at a different level than you,  it's not going to make your English worse,  

birisi sizden farklı bir seviyede olsa bile bu İngilizcenizi kötüleştirmez,

you'll see that as you start to use it. If you  find someone whose level is better than yours,  

kullanmaya başladıkça bunu göreceksiniz. Seviyesi sizinkinden daha iyi olan birini bulursanız,

see it as an opportunity to learn from them. And  if you find someone whose level is a bit lower  

bunu ondan bir şeyler öğrenmek için bir fırsat olarak görün. Ve seviyesi sizinkinden   biraz daha düşük olan birini bulursanız

than yours, then you can see it as an opportunity  to teach them something that maybe you learnt or  

, bunu onlara sizin öğrenmiş olabileceğiniz veya onların bilmedikleri bir şeyi öğretmek için bir fırsat olarak görebilirsiniz

that they don't know. So to start practicing your  speaking just for a little bit every single day,  

. Bu nedenle, her gün birazcık konuşma pratiği yapmaya başlamak için

make sure you download the RealLife English  App. You definitely won't regret it and it's  

RealLife English Uygulamasını indirdiğinizden emin olun . Kesinlikle pişman olmayacaksınız ve

absolutely free. You can do it right now  in the Google Play or the Apple App Store  

tamamen ücretsizdir. Bunu hemen Google Play'de veya Apple App Store'da yapabilirsiniz

or you can click this link up here and I'll  also add it down in the description below.  

veya buradaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz, ben de  aşağıdaki açıklamaya ekleyeceğim.

Now if when you are speaking in your native  language you feel confident and you speak a lot  

Şimdi, ana dilinizde konuşurken kendinize güveniyorsanız ve çok konuşuyorsanız

but when you're speaking in English you're  constantly apologizing and saying "sorry for  

ancak İngilizce konuşurken sürekli özür diliyor ve "

my bad English", then this lesson is definitely  for you. So make sure you watch it next.

kötü İngilizcem için özür dilerim" diyorsanız, o zaman bu ders kesinlikle sizin için. O yüzden bundan sonra izlediğinizden emin olun.