Advance Your English By Making This Simple Change

If you're focused on your ego, if you're focused on you, then

Egonuza odaklanırsanız, kendinize odaklanırsanız,

you're not getting the best out of the experience in terms of learning potential.

öğrenme potansiyeli açısından deneyimden en iyi şekilde yararlanamazsınız. Kendilerini mutlak bir kesinlik tavrıyla sunan

Have you ever met that one English speaker

bir İngiliz konuşmacıyla hiç tanıştınız mı

that presents themselves with such an attitude of absolute certainty?

?

These learners seem to know

Bu öğrenciler,

exactly what to say with the most eloquent words at any time.

herhangi bir zamanda en güzel sözlerle ne söyleyeceklerini tam olarak biliyor gibi görünüyorlar. Asla

They never translate in their heads, and they have no problems thinking in English.

kafalarında çeviri yapmazlar ve İngilizce düşünmekte hiçbir problemleri yoktur. Önlerine çıkan

They have an intense conviction in their English abilities

that seem to demolish every single language obstacle in their way.

her bir dil engelini ortadan kaldıracak gibi görünen İngilizce yeteneklerine dair yoğun bir inançları var .

It's almost like if there were some sort of language competition,

Sanki bir çeşit dil yarışması olsaydı,

they would always win.

her zaman kazanırlardı.

Maybe you've thought, Gosh, that's a confident person.

Belki de Tanrım, bu kendine güvenen bir insan diye düşünmüşsündür.

I want to be just like that.

Ben de öyle olmak istiyorum.

Maybe you've even fantasized about the day when that would be you.

Belki de o kişinin sen olacağın günün hayalini bile kurmuşsundur .

Well, in today's lesson,

Bugünün dersinde, Real

I talk with psychology

and English coach Charlie from Real English with Real Teachers

English with Real Teachers

and the British English Podcast about how letting go of ego

ve British English Podcast'ten psikoloji ve İngilizce koçu Charlie ile gerçekten ilerleyebilen öğrenicilerin egolarını bırakmanın nasıl olduğu hakkında konuşuyorum

is what learners who are actually able to advance do.

.

Charlie, welcome to the show.

Charlie, gösteriye hoş geldin. Beni

Thank you very much for having me on your show, Ethan.

programına aldığın için çok teşekkür ederim, Ethan.

All right, and before we jump into Charlie's incredible insights,

Pekala, Charlie'nin inanılmaz sezgilerine geçmeden önce,

if when you learn a language, you want to be able to understand it

eğer bir dil öğrendiğinizde, onu

even when it is spoken fast, you want to be understood by anyone

hızlı konuşulsa bile anlamak istiyorsanız, herkes tarafından anlaşılmak istiyorsanız

and actually use that language to communicate naturally with others.

ve aslında o dili insanlarla doğal bir şekilde iletişim kurmak için kullanıyorsanız. diğerleri.

Well, this is exactly what we will help you to do here on RealLife English.

İşte RealLife English'te yapmanıza yardımcı olacağımız şey tam olarak bu .

So don't wait to join our global community, subscribe

Bu nedenle, küresel topluluğumuza katılmak için beklemeyin , abone olun

and hit that bell down below so that you don't miss any of our new lessons.

ve yeni derslerimizi kaçırmamak için aşağıdaki zile basın .

So Charlie, how is it that having an inflated ego made blind someone

Peki Charlie, nasıl oluyor da şişirilmiş bir egoya sahip olmak birini

from reality and from seeing their areas for improvement?

gerçeklerden ve gelişim alanlarını görmekten kör ediyor ?

Yesterday, I had a class in one of the students

Dün, öğrencilerden birinde, benim algıladığımdan biraz farklı tanımladığım

which was trying to use a phrase that I had defined slightly differently

bir cümleyi kullanmaya çalışan bir dersim vardı

to how she had perceived it.

.

And every time I kind of corrected her, she she wasn't willing

Ve onu ne zaman düzeltsem, bunu kabul etmeye istekli değildi

to take it on board.

.

And it may remind me of with learning Spanish.

Ve bana İspanyolca öğrenmeyi hatırlatabilir.

If I if I take a phrase and I try to use it myself

Eğer bir cümle alırsam ve onu kendim kullanmaya çalışırsam

and I've invested time in it.

ve ona zaman harcarsam. Ben

I've attached ego to it.

buna ego bağladım.

I've attached self-importance because I, I think I know it.

Kendime önem verdim çünkü sanırım bunu biliyorum.

And when a teacher rejects it, it's again

Ve bir öğretmen bunu reddettiğinde,

about whether you're attached to that or not.

mesele yine senin ona bağlı olup olmadığındır.

And some people are really attached to that and they can't let go.

Ve bazı insanlar buna gerçekten bağlıdır ve bırakamazlar.

I sometimes can't let go, and it really slows the whole learning process down.

Bazen bırakamıyorum ve bu gerçekten tüm öğrenme sürecini yavaşlatıyor.

Everyone is revolving around kind of pleasure seeking and

Herkes bir tür zevk arayışı etrafında dönüyor

and affirming that ego.

ve bu egoyu onaylıyor.

And that really woke me up to the idea of every action

Ve bu beni gerçekten yaptığım her eylemin

I do is almost ego driven, and I can kind of detach from that

neredeyse ego güdümlü olduğu fikrine uyandırdı ve bundan biraz kopabilir

and choose to be a bit more neutral.

ve biraz daha tarafsız olmayı seçebilirim.

Well, truly confident people know that improvement comes slowly over time,

Gerçekten kendine güvenen insanlar, gelişimin zamanla yavaş yavaş geldiğini

and that pretending to be something

ve kendilerinin bir şeymiş gibi davranmalarının

that they are not only delays, their improvement.

sadece gelişimlerini geciktirmediğini bilirler.

Gaining confidence is such an important part of speaking a foreign language.

Güven kazanmak, yabancı dil konuşmanın çok önemli bir parçasıdır.

However, Charlie makes a great point of how overconfidence

Bununla birlikte, Charlie, aşırı özgüvenin

sometimes is a double edged sword that can really prevent you

bazen

from improving your English or making progress in any substantial way

İngilizcenizi geliştirmenizi veya önemli bir şekilde ilerlemenizi gerçekten engelleyebilecek iki ucu keskin bir kılıç olduğuna harika bir noktaya değiniyor

because your ego is so inflated by a false sense of confidence.

çünkü egonuz yanlış bir güven duygusuyla çok şişirilmiş.

They don't really care what people think about them.

İnsanların onlar hakkında ne düşündüğünü pek umursamıyorlar.

That definitely makes it easier when you learn a language,

Bu kesinlikle bir dil öğrendiğinde işini kolaylaştırıyor,

because I mean, I'm more of the same as you.

çünkü demek istediğim, ben seninle daha çok aynıyım.

But I think people I've met that are like that.

Ama tanıştığım insanların böyle olduğunu düşünüyorum.

They're just able to throw themselves into the situation

Kendilerini durumun içine atabiliyorlar,

and make mistakes and have fun with it and play around and laugh at themselves.

hatalar yapabiliyorlar ve bununla eğlenebiliyorlar ve etrafta oynayıp kendilerine gülebiliyorlar.

And I feel like for me, that's definitely been a

Ve benim için kesinlikle

a growth process, something I've had to discover in my own language.

bir büyüme süreci olduğunu, kendi dilimde keşfetmem gereken bir şey olduğunu hissediyorum.

Learning and everything is,

Öğrenmek ve her şey,

you know, it's OK, it's OK to make mistakes, and it's it's OK

bilirsiniz, sorun değil, hata yapmakta sorun yok ve

if people laugh like, figure out why they're laughing and laugh at it too.

insanların neden güldüklerini anlamak ve buna gülmek gibi gülmeleri sorun değil.

And all these different things that

Ve tüm bu farklı şeyler,

in a sense, it's just not taking yourself so seriously, right?

bir anlamda, kendinizi o kadar ciddiye almıyorsunuz, değil mi?

Yeah, yeah, totally.

Evet, evet, kesinlikle.

Yeah, I was just thinking also the flipside of that is,

Evet, bunun diğer tarafını da düşünüyordum,

you know, talking so much and not really

bilirsiniz, çok fazla konuşmak ve

realizing your mistakes and people

hatalarınızı gerçekten fark etmemek ve insanlar

sometimes go, go that extra distance of

bazen hatalarını takdir etmemek için o kadar fazla mesafe kat etmek

of not even appreciating their mistakes and that and therefore

ve bu nedenle

never really progressed with it.

bu konuda gerçekten ilerleme kaydetmek. .

So I feel like, yeah, there's definitely a balance between being self-aware,

Bu yüzden, evet, kendimizin farkında olmak arasında kesinlikle bir denge var gibi hissediyorum,

like we might be a bit shy, but

sanki biraz utangaç olabiliriz ama

we also probably learn from our mistakes, but we're slower progressing.

aynı zamanda muhtemelen hatalarımızdan öğreniyoruz ama daha yavaş ilerliyoruz.

But then the other side would be, you know, blurting every mistake out,

Ama sonra diğer taraf, bilirsiniz, her hatayı ağzından kaçırmak,

but not being mindful of what your mistakes are in the moment.

ancak o anda hatalarınızın ne olduğuna dikkat etmemek olacaktır.

- Yeah, I've had some students like that. - Yeah, that's great.

- Evet, benim de böyle öğrencilerim oldu. - Evet bu harika.

If you have that because it's...

Eğer buna sahipsen, çünkü bu...

It's a confidence just to go out there and make all the mistakes and stuff.

Sahaya çıkıp tüm hataları filan yapmak bir güvendir.

But you also need to have that more sober part.

Ama aynı zamanda daha ayık bir kısma da ihtiyacınız var.

If that is you, you need to have that more sober part that can come and have

Eğer bu sizseniz, gelebilecek daha ayık kısma sahip olmanız ve

maybe the deliberate practice to figure out, OK,

belki de anlamak için kasıtlı pratik yapmanız gerekir , Tamam,

what are these mistakes and actually be solving them?

bu hatalar nelerdir ve onları gerçekten çözüyor musunuz?

So it's not just something that gets fossilized or sticks with you

Yani bu sadece fosilleşen veya

for your your entire language learning journey.

tüm dil öğrenme yolculuğunuz boyunca sizinle birlikte olan bir şey değildir. Podcast dinlemekten zevk aldığınız her yerde

You can listen to the full interview with tons of other English teachers

tonlarca başka İngilizce öğretmeni

and experts for free anywhere you enjoy listening to Podcasts.

ve uzmanıyla yapılan röportajın tamamını ücretsiz olarak dinleyebilirsiniz .

However, I would recommend that you listen on the RealLife English App. Why?

Ancak RealLife English Uygulamasından dinlemenizi tavsiye ederim. Neden?

Because it is the only place where you can get a transcript for the full episode

Çünkü tüm bölümün metnini alabileceğiniz

and learn all the most important vocabulary and more.

ve en önemli sözcükleri ve daha fazlasını öğrenebileceğiniz tek yer orasıdır.

Plus, many learners, like you told me that they are frustrated that they don't have

Artı, senin gibi birçok öğrenci, birlikte öğrendiklerini uygulayacak kimseleri olmadığı için hüsrana uğradıklarını söyledi

anyone to practice what they're learning with. Well, on the RealLife App.

. Peki, RealLife Uygulamasında. Tek tuşla

You can have conversations in English with people from all around the world

dünyanın her yerinden insanlarla İngilizce sohbet edebilir

at the touch of a button and discover new cultures.

ve yeni kültürler keşfedebilirsiniz.

So if you are ready to step outside the classroom

Bu nedenle, sınıfın dışına çıkıp

and live your English, then download the app now

İngilizcenizi yaşamaya hazırsanız, o zaman

by searching for RealLife English in the Apple App or Google Play Store,

Apple App veya Google Play Store'da RealLife English'i arayarak uygulamayı şimdi indirin

or simply click the link up here or download in the description below.

veya buradaki bağlantıya tıklayın veya aşağıdaki açıklamadan indirin.

If, like many, you hold yourself back

Birçokları gibi

because of the fear of making mistakes, know that we teachers love them.

hata yapma korkusuyla kendinizi tutuyorsanız, bilin ki biz öğretmenler onları seviyoruz.

I'll let Charlie explain why.

Charlie'nin nedenini açıklamasına izin vereceğim.

Yeah, I'm really, really trying to push them to

Evet, gerçekten ama gerçekten onları

see mistake as like a faster way, as you as you just

hatayı daha hızlı bir yol olarak görmeleri için zorlamaya çalışıyorum, az önce

said, to understand the phrase, because when I'm teaching the phrase,

söylediğin gibi, ifadeyi anlamaları için, çünkü ifadeyi öğretirken,

I have no idea how a non-native is going to interpret a phrase

nasıl olmadığı hakkında hiçbir fikrim yok. yerli bir cümleyi yorumlayacak

and think, Oh, I can use it in this way.

ve Oh, onu bu şekilde kullanabilirim, diye düşünecek.

And that very often mapped onto a phrase

Ve bu,

that they've kind of thought is similar in their language, perhaps.

belki de kendi dillerinde benzer olduğunu düşündükleri bir cümleyle çok sık eşleştirilir.

And obviously, I'm going to... I'm

Ve açıkçası, ben... Ortaya çıkana kadar

not going to have that understanding until it comes up. - (Ethan) Right.

bu anlayışa sahip olmayacağım . - (Ethan) Doğru.

So that mistake really helps me as a teacher,

Bu hata bir öğretmen olarak bana gerçekten yardımcı oluyor,

see how a learner is perceiving it and how they think that they could use it.

bir öğrencinin onu nasıl algıladığını ve onu nasıl kullanabileceklerini düşündüklerini görün.

When you get a new piece of information,

Yeni bir bilgi parçası aldığınızda, anladığımız

we tend to categorize into something that we understand.

bir şeyi kategorilere ayırma eğilimindeyiz .

Like we label it, we give it a box.

Etiketlediğimiz gibi, bir kutu veriyoruz.

We like to put things in boxes, don't we?

Eşyaları kutulara koymayı seviyoruz, değil mi?

And whereas in a new language, the culture has affected the language a lot

Ve yeni bir dilde, kültür dili çok

and very often, we can't quite associate

ve çok sık etkilemiş olsa da, dilin

the grammar, the syntax, whatever it is in the language.

gramerini, sözdizimini, dildeki her ne ise tam olarak ilişkilendiremiyoruz.

It doesn't compute with our brains and we've got to stay out of our native

Beynimiz ile hesaplama yapmaz ve esasen kendi beynimizin dışında durmalıyız

brain, essentially.

.

So to not be putting

Bu yüzden,

language into different boxes that we already think that we know

dili zaten bildiğimizi düşündüğümüz farklı kutulara koymamak, yerel beynin dışında kalmaya

is a really nice way of kind of trying to stay outside of the native brain I would say.

çalışmanın gerçekten güzel bir yolu diyebilirim.

Yeah, that's kind of interesting when you

Evet, bu biraz ilginç, eğer

if you learn multiple languages too, you kind of see that each language

birden fazla dil de öğrenirseniz, her dilin size

it gives you a little bit different way of thinking

biraz farklı düşünme

and putting things together and whatnot.

ve şeyleri bir araya getirme tarzı verdiğini falan görürsünüz.

So it's really is

Bu gerçekten de öğrendiğiniz her dil ile

like putting puzzle pieces together in some sense

yapboz parçalarını bir anlamda bir araya getirmek gibidir

with each language that you learn.

.

And then like when you actually speak that language,

Ve sonra, o dili gerçekten konuştuğunuz zaman,

I think it affects your personality, obviously.

bunun kişiliğinizi etkilediğini düşünüyorum , açıkçası.

But it also just affects maybe

Ama aynı zamanda belki de

how you view things a little bit compared to when you speak your native language

ana dilinizi

or when you speak another language. Being authentic and true to yourself

veya başka bir dili konuştuğunuz zamana kıyasla olaylara nasıl baktığınızı biraz etkiler. Özgün ve kendinize karşı dürüst olmak, başka biri gibi olmanız gerektiğini

removes the distraction of thinking you need to be like someone else,

düşünmenin verdiği dikkat dağınıklığını ortadan kaldırır

and it allows you to see more

ve

clearly the direction in which you actually want to achieve. How about you?

gerçekte ulaşmak istediğiniz yönü daha net görmenizi sağlar. Peki ya sen? Kendine çok güvenmekten

Do you ever suffer from being too confident?

hiç acı çektin mi ?

How have you dealt with that? Comment it down below and discuss it with other RealLifers.

Bununla nasıl başa çıktın? Aşağıda yorum yapın ve diğer RealLifers ile tartışın.

A big mistake that learners often make in a attempt to sound more confident

Öğrencilerin daha güvenli

or fluent is using fancy words when they speak.

veya akıcı görünmeye çalışırken sıklıkla yaptıkları büyük bir hata, konuşurken süslü kelimeler kullanmaktır .

You do not want to do this, please.

Bunu yapmak istemiyorsan, lütfen. Her durum için en uygun kelimeleri seçme konusunda

Let's watch a sneak peak of Andrea's lesson

Andrea'nın dersinden kısa bir kesit izleyelim

on choosing the most appropriate words for each situation.

.

Being fluent in English has a lot to do with the vocabulary you know.

İngilizcede akıcı olmanın, bildiğiniz kelime dağarcığıyla çok ilgisi vardır.

But part of fluency, even proficiency and competency in the language

Ancak dilde akıcılığın, hatta yeterliliğin ve yetkinliğin bir parçası

is also being able to make good word choices.

da iyi sözcük seçimleri yapabilmektir.

Just as you wouldn't wear a suit to the beach.

Tıpkı sahilde takım elbise giymeyeceğin gibi.

You might not want to use academic vocabulary when you're talking to a friend.

Bir arkadaşınızla konuşurken akademik kelimeleri kullanmak istemeyebilirsiniz.