Learn English with Movies and TV! | 5 Powerful Tips from a Master Teacher | Rachel’s English

Today we’re going to go over my top 5 tips for learning English with movies and TV.

Bugün filmler ve TV ile İngilizce öğrenmek için en iyi 5 ipucumu gözden geçireceğiz.

Many people successfully learn English this way, and the great thing about it is that you’re learning something in

Pek çok insan bu şekilde başarılı bir şekilde İngilizce öğrenir ve bununla ilgili en güzel şey,

context, not isolated like in a vocabulary list.

bir kelime listesinde olduğu gibi izole bir şekilde değil, bağlam içinde bir şeyler öğreniyor olmanızdır.

And this will really help you remember it.

Ve bu gerçekten onu hatırlamana yardımcı olacak.

In addition, you’re learning from a native speaker, so your pronunciation should be much more accurate

Buna ek olarak, anadili İngilizce olan birinden öğreniyorsun, yani

than if you're learning from a book if you do it right.

doğru yaparsan telaffuzun bir kitaptan öğrendiğinden çok daha doğru olur.

But learning English from movies and TV does NOT happen automatically.

Ancak filmlerden ve TV'den İngilizce öğrenmek otomatik olarak OLMAZ. Size

Unless you’re using the tips I’m about to teach you, you won’t be learning as much English as you could.

öğretmek üzere olduğum ipuçlarını kullanmıyorsanız, öğrenebileceğiniz kadar çok İngilizce öğrenemezsiniz.

But if you DO make these tips part of your regular movie and TV watching habits,

Ancak bu ipuçlarını GERÇEKTEN film ve TV izleme alışkanlıklarınızın bir parçası haline getirirseniz,

you’ll have a powerful new learning tool that’s always available to you!

her zaman elinizin altında olan yeni ve güçlü bir öğrenme aracınız olacak!

Now, this is not about relaxing and unwinding watching TV or a movie, this is about learning.

Şimdi, bu televizyon veya film izleyerek rahatlamak ve gevşemekle ilgili değil, bu öğrenmekle ilgili.

It’s an active experience, part of your studies.

Bu, çalışmalarınızın bir parçası olan aktif bir deneyimdir.

Let’s get started.

Başlayalım.

Tip 1:  Work at your level.  If listening comprehension is a big challenge for you,

1. İpucu: Kendi seviyenizde çalışın. Dinlediğini anlamak sizin için büyük bir zorluksa

and you want to work on that specifically, start with a simple scene involving just a few people

ve özellikle bunun üzerinde çalışmak istiyorsanız, sessiz bir ortamda birkaç kişinin yer aldığı basit bir sahneyle başlayın

in a quiet environment.

.

I really like dramas because I think in general the pace of speaking is a little `slower.

Dramaları gerçekten seviyorum çünkü genel olarak konuşma hızının biraz daha yavaş olduğunu düşünüyorum.

HER is a great movie for this: slow pace, clear speech.

HER bunun için harika bir film: yavaş tempo, net konuşma.

What’s the rush?

Acelen ne?

That was relatively easy to understand.

Bunu anlamak nispeten kolaydı.

If your listening comprehension is very good and you’re just looking to pick up new vocabulary or phrases,

Dinlediğini anlama seviyen çok iyiyse ve sadece yeni kelimeler veya ifadeler öğrenmek istiyorsan

or you want to challenge your listening comprehension, you can do this by trying a scene in a noisy room,

ya da dinlediğini anlamanı zorlamak istiyorsan, bunu gürültülü bir odada

or a scene where people are speaking with a non-standard accent.

veya insanların konuştuğu bir sahnede deneyerek yapabilirsin. standart olmayan bir aksanla.

It's that or we both better go do something else, pal.

Öyle ya da ikimiz de gidip başka bir şey yapsak iyi olur, dostum.

That was likely much harder to understand.

Bunu anlamak muhtemelen çok daha zordu.

So, work at a level that's right for you – one that's not so challenging that you understand almost nothing.

Bu nedenle, sizin için doğru olan bir seviyede çalışın – neredeyse hiçbir şey anlamadığınız kadar zorlayıcı olmayan bir seviyede.

Tip 2:  Use a video player that has the right tools:

2. İpucu:  Doğru araçlara sahip bir video oynatıcı kullanın:

a toggle for subtitles and a way to easily skip back in the video. Both Netflix and HBO Go have these features,

altyazılar için bir geçiş ve videoda kolayca geri atlamanın bir yolu. Hem Netflix hem de HBO Go bu özelliklere sahip

and no they did not pay me to say this.

ve hayır bunu söylemem için bana ödeme yapmadılar.

On YouTube, you can do a search on a topic that interests you,

YouTube'da ilginizi çeken bir konuda arama yapabilir

and filter it so you’ll only see videos with a closed captioning file.

ve onu filtreleyerek yalnızca altyazı dosyası olan videoları görebilirsiniz.

But the YouTube player doesn't have a way to easily jump back a few seconds like Netflix or HBO Go,

Ancak YouTube oynatıcısının Netflix veya HBO Go gibi kolayca birkaç saniye geri atlayabileceği bir yolu yok,

they have a skip back 10 seconds button

10 saniye geri atla düğmesi var

and I think if you can afford a subscription to one of those services, it’s really useful.

ve bence bu hizmetlerden birine abone olmayı karşılayabiliyorsanız, bu gerçekten yararlı.

Let’s go on to tip #3 to see why.

Nedenini görmek için 3 numaralı ipucuna geçelim.

Tip 3:  Use subtitles and the following method to learn.

3. İpucu: Öğrenmek için altyazıları ve aşağıdaki yöntemi kullanın.

Step 1 is to listen without the subtitles.

Adım 1, altyazısız dinlemektir.

When you hear something you don’t understand, or a word you don’t know

Anlamadığınız bir şey veya bilmediğiniz bir kelime duyduğunuzda

(and it’s okay if that's pretty frequent), pause the player.

(ve bu çok sık oluyorsa sorun değil), oynatıcıyı duraklatın.

Go back 10 seconds and listen again, pause it.

10 saniye geri gidin ve tekrar dinleyin, duraklatın.

Can you figure it out?

Anlayabilir misin? Sırf

Write down as much of the sentence as you can in a notebook that you have just for this purpose.

bu amaçla tuttuğunuz bir deftere cümlenin yazabildiğiniz kadarını yazın.

Use an app if you like, but I prefer writing by hand.

İsterseniz bir uygulama kullanın, ancak ben elle yazmayı tercih ederim.

Then, turn on the English subtitles and go back and listen again.

Ardından, İngilizce altyazıyı açın ve geri dönüp tekrar dinleyin.

Listen and watch with the subtitles on.

Altyazılı olarak dinleyin ve izleyin.

Now, maybe the part you didn’t get is a brand new word that you’ve never seen or heard before.

Şimdi, belki de anlamadığınız kısım, daha önce hiç görmediğiniz veya duymadığınız yepyeni bir kelimedir.

Great, this is an awesome way to learn new vocabulary.

Harika, bu yeni kelimeler öğrenmenin harika bir yolu.

Write the word down, look up the definition, and write down the sentence you heard it in.

Kelimeyi yazın, tanımına bakın ve onu duyduğunuz cümleyi yazın.

Even write down the show or movie and the scene.

Hatta şovu veya filmi ve sahneyi yazın.

Remembering this context will absolutely help you remember the word.

Bu bağlamı hatırlamak, kelimeyi hatırlamanıza kesinlikle yardımcı olacaktır.

But maybe when you go back and watch with the subtitles you realize you know all those words.

Ama belki geri dönüp altyazılı izlediğinizde tüm bu kelimeleri bildiğinizi fark ediyorsunuz.

Why didn’t you understand it?

neden anlamadın

That’s a very important question and answering it is the key to improving your listening comprehension.

Bu çok önemli bir soru ve cevaplamak, dinlediğinizi anlama becerinizi geliştirmenin anahtarıdır.

Perhaps the phrase was said very quickly

Belki de cümle çok hızlı söylendi

and there were reductions in there that made it very hard to identify the word.

ve orada kelimeyi tanımlamayı çok zorlaştıran kısaltmalar vardı.

Or maybe a word has a pronunciation that's completely different than what you thought.

Veya belki de bir kelimenin düşündüğünüzden tamamen farklı bir telaffuzu vardır.

Write down the full sentence now and circle the words you didn’t understand.

Cümlenin tamamını şimdi yazın ve anlamadığınız kelimeleri daire içine alın.

Then use the skip back button to listen many times – five, maybe even more.

Sonra birçok kez dinlemek için geri atla düğmesini kullanın - beş, belki daha da fazla.

Something was pronounced in a way that you were not expecting.

Beklemediğiniz bir şekilde bir şey telaffuz edildi.

Study how the native speaker pronounces it.

Ana dili İngilizce olan kişinin onu nasıl telaffuz ettiğini inceleyin.

Importantly, say the phrase out loud yourself a few times,

Daha da önemlisi, anadili İngilizce olan kişiyi olabildiğince kusursuz bir şekilde taklit ederek ifadeyi kendi kendinize birkaç kez yüksek sesle söyleyin

imitating the native speaker as precisely as you can.

.

Write down the correct pronunciation in your notebook.

Doğru telaffuzu defterinize yazın.

Maybe even take it a step further:  Go to Youglish.com and type the word or phrase you didn’t understand.

Belki bir adım daha ileri götürebilirsiniz:  Youglish.com'a gidin ve anlamadığınız kelimeyi veya kelime öbeğini yazın.

Hear lots of other examples of native speakers using that word or phrase, and pay attention.

O kelimeyi veya deyimi kullanan anadili İngilizce olan birçok başka örnek duyun ve dikkat edin.

Is it reduced?

azaltıldı mı?

Why was it so hard for you to understand the first time?

İlk seferde anlamak senin için neden bu kadar zor oldu?

This kind of work will really pay off.

Bu tür bir çalışma gerçekten işe yarayacak.

Youglish is a search engine for YouTube videos with English subtitles and you can filter it to American English,

Youglish, İngilizce altyazılı YouTube videoları için bir arama motorudur ve bunu Amerikan İngilizcesine göre filtreleyebilir

and skip from clip to clip.

ve klipten klibe atlayabilirsiniz.

You can also move forward or backward within a clip to get the full context.

Ayrıca tam bağlamı elde etmek için bir klip içinde ileri veya geri hareket edebilirsiniz.

It's a great way to supplement your learning.

Öğrenmenizi tamamlamanın harika bir yolu.

Just like in the movies, I did a quick costume change.

Tıpkı filmlerdeki gibi hızlı bir kostüm değişikliği yaptım.

I bet that a lot of what gets in the way of your listening comprehension is reductions and linking.

Bahse girerim, dinlediğini anlamanın önüne çıkan birçok şey, kısaltmalar ve bağlantılardır.

I have playlists for both of those topics –

Bu konuların her ikisi için de oynatma listelerim var -

click here or in the video description to see those playlists.

bu oynatma listelerini görmek için burayı veya video açıklamasını tıklayın.

They’ll definitely uncover some of the mystery of listening comprehension.

Dinlediğini anlamanın bazı gizemlerini kesinlikle ortaya çıkaracaklar.

Tip 4:  Review it!  If you’ve taken the time to do the work of watching, pausing, writing down sentences,

4. İpucu:  İnceleyin! İzlemek, duraklatmak, cümleleri,

vocab words, and the context you learned them in, then do yourself a favor and solidify that learning.

sözcükleri ve bunları öğrendiğiniz bağlamı yazmak için zaman ayırdıysanız, kendinize bir iyilik yapın ve bu öğrenmeyi sağlamlaştırın.

Keep your English in Movies notebook close by so if you have a bit of extra time,

İngilizcenizi Filmler defterinde yakınınızda tutun, böylece biraz fazla zamanınız varsa,

waiting for an appointment, or on your commute, or during your lunch break,

randevu beklerken, işe giderken veya öğle tatilinde

you can remind yourself what you learned yesterday.

dün öğrendiklerinizi kendinize hatırlatabilirsiniz.

If you learned a new vocabulary word, try to come up with your own sentences for it now.

Yeni bir sözcük öğrendiysen, şimdi onun için kendi cümlelerini bulmaya çalış.

Practice speaking your new words and phrases out loud whenever possible.

Yeni kelimelerinizi ve deyimlerinizi mümkün olduğunca yüksek sesle söyleme alıştırması yapın.

And Tip 5:  Set manageable goals for yourself.

Ve 5. İpucu: Kendiniz için yönetilebilir hedefler belirleyin.

Don’t try to learn 100 new words or phrases a day.

Günde 100 yeni kelime veya deyim öğrenmeye çalışmayın.

That’s too many.

Bu haddinden fazla.

Make it your goal to really really learn 5 or 6.

5 veya 6'yı gerçekten gerçekten öğrenmeyi hedefiniz haline getirin.

When you learn them in context and review them for seven days, that will get you good results.

Bunları bağlam içinde öğrenip yedi gün boyunca gözden geçirdiğinizde, bu size iyi sonuçlar verecektir.

Trying to learn too many too often means very little being remembered and leads to burnout.

Çok sık öğrenmeye çalışmak, çok az şeyin hatırlanması anlamına gelir ve tükenmişliğe yol açar.

This method I’ve given you is time-consuming, but it is concrete and you will really learn this way.

Size verdiğim bu yöntem zaman alıcı ama somut ve gerçekten bu şekilde öğreneceksiniz.

If you’ve gotten 5 or 10 good word or phrases in the first few minutes of a show or movie, reward yourself!

Bir şovun veya filmin ilk birkaç dakikasında 5 veya 10 güzel kelime veya kelime öbeği aldıysanız, kendinizi ödüllendirin!

Close your notebook and watch the rest for enjoyment and pleasure.

Defterinizi kapatın ve gerisini keyif ve keyif için izleyin.

There is a wealth of TV shows and movies that you can use to help you learn English and speak like a native.

İngilizce öğrenmenize ve ana diliniz gibi konuşmanıza yardımcı olacak çok sayıda TV şovu ve film var. İngilizce çalışmak için

What’s your favorite movie or show to use to study English with?

kullanmayı en sevdiğin film veya dizi hangisi ?

Let me know in the comments –

Yorumlarda bana bildirin -

that will give ideas to everyone else.

bu, herkese fikir verecektir.

And let me know which of these 5 tips was most powerful for you!

Ve bu 5 ipucundan hangisinin sizin için en güçlü olduğunu bana bildirin! Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.