English Words – The Top 10 – Pronunciation Guide – Learn English (American English)

In this video series, you will learn how to pronounce the 100 most common words in American

Bu video serisinde, Amerikan İngilizcesinde en sık kullanılan 100 kelimenin nasıl telaffuz edildiğini öğreneceksiniz

English.

. Bu konuyla ilgili

I got this idea when I saw a couple of other videos on this topic, and I was horrified

birkaç video daha gördüğümde bu fikre kapıldım ve

at what I saw.

gördüklerim karşısında dehşete düştüm.

In those videos, people were teaching the full pronunciation of these words, like: THAT,

O videolarda insanlar şu kelimelerin tam telaffuzunu öğretiyorlardı: THAT,

HAVE, TO.

HAVE, TO.

So many of the 100 most common words are function words and they reduce.

En yaygın 100 kelimenin çoğu işlev kelimeleridir ve azaltırlar. Amerikan İngilizcesinde her kelimeyi

It is completely unnatural to fully pronounce each word in American English.

tam olarak telaffuz etmek tamamen doğal değildir .

Let me show you what I mean.

Sana ne demek istediğimi göstereyim.

This sentence is four words, and each one of these words is in the 100 most common words

Bu cümle dört kelimeden oluşuyor ve bu kelimelerin her biri en sık kullanılan 100 kelime listesinde yer alıyor

list.

.

This is for work.

Bu iş için. Bu kelimelerin

That’s the full pronunciation of each of those words.

her birinin tam telaffuzu budur .

And if that’s all you learn about the pronunciation, then this is how you would pronounce that

Telaffuz hakkında öğrendiğiniz tek şey buysa, cümleyi şu şekilde telaffuz edersiniz

sentence: This is for work.

: Bu iş için.

This is for work.

Bu iş için.

Well, I don’t want any of my students thinking that that is the correct way to pronounce

Pekala, hiçbir öğrencimin o cümleyi telaffuz etmenin doğru yolu olduğunu düşünmesini istemiyorum

that sentence.

. Öyle

It’s not.

değil.

It’s not natural.

Bu doğal değil.

This is for work.

Bu iş için.

This is for work.

Bu iş için.

Is and for are not fully pronounced.

Is ve for tam olarak telaffuz edilmez.

Rhythm in American English is extremely important for capturing the character of the language:

Amerikan İngilizcesinde ritim, dilin karakterini yakalamak için son derece önemlidir:

for understanding Americans when they speak, and for sounding natural and being easily

Amerikalıları konuşurken anlamak ve konuşurken kulağa doğal gelmek ve kolayca

understood when you speak.

anlaşılmak için.

Some syllables are long, and some are very very short.

Bazı heceler uzun, bazıları ise çok çok kısadır.

This contrast is the rhythm of American English.

Bu karşıtlık, Amerikan İngilizcesinin ritmidir.

In order to make those short syllables really short, some words in American English, some

Bu kısa heceleri gerçekten kısa yapmak için Amerikan İngilizcesindeki bazı kelimeler,

of the most common words, reduce.

en yaygın kelimelerden bazıları azaltılır.

This means a sound changes or is dropped.

Bu, bir sesin değişmesi veya düşmesi anlamına gelir.

And everybody studying English should know these.

Ve İngilizce okuyan herkesin bunları bilmesi gerekir .

Let’s take our sentence again and talk about the real pronunciation of it.

Cümlemizi tekrar ele alalım ve gerçek telaffuzundan bahsedelim.

This is for work.

Bu iş için.

Two words are longer.

İki kelime daha uzun.

This.

Bu.

Work.

İş.

And two words are shorter.

Ve iki kelime daha kısadır.

Is, for.

İçin.

This is for work.

Bu iş için.

This is for work.

Bu iş için.

So it's not iz but is.

Yani iz değil ama öyle.

And it's not for but fer.

Ve bu fer için değil.

This is for work.

Bu iş için.

Rhythmic contrast.

Ritmik kontrast. Burada Amerikan İngilizcesinde

So as we go through the 100 most common words in American English here, we’re going to

en sık kullanılan 100 kelimeyi incelerken , tam telaffuzu değil doğru telaffuzu öğrendiğinizden emin olmak için

talk about rhythm and reductions at the same time, to make sure that you’re learning

ritim ve kısaltmalardan aynı anda bahsedeceğiz ki

the correct pronunciation, not the full pronunciation, which is rarely used in most function words.

bu nadiren olur. çoğu işlev kelimesinde kullanılır.

Okay, let’s start at the beginning.

Tamam, en baştan başlayalım.

The number one most common word in American English is THE.

Amerikan İngilizcesinde en çok kullanılan bir numaralı kelime THE'dır.

In a sentence it will become the, the.

Bir cümlede, olacak.

Very fast with a schwa.

Bir schwa ile çok hızlı.

This is when the next word begins with a consonant.

Bu, bir sonraki kelimenin bir ünsüzle başladığı zamandır.

For example, “the most”, the, the most.

Örneğin, "en çok", en çok.

It's usually pronounced with the EE vowel, the, the, the.

Genellikle EE ünlüsü olan the, the, the ile telaffuz edilir. Bir

If the next word begins with a vowel or diphthong, for example, “the other”, the, the, the.

sonraki kelime bir ünlü veya iki sesli harfle başlıyorsa, örneğin "diğer", the, the, the. Bu kelimenin

The most important thing about the pronunciation of this word is that it should be said very

telaffuzu ile ilgili en önemli şey, çok hızlı söylenmesi gerektiğidir

quickly.

.

The cat.

Kedi.

It should never be THE CAT, THE CAT.

Asla KEDİ, KEDİ olmamalı.

Always ‘the cat’.

Her zaman "kedi".

The, the, the very fast.

Çok hızlı.

The next word is ‘be’, and I assume this means the verb TO BE, conjugated.

Bir sonraki kelime 'olmak' ve bunun konjuge OLMAK fiili anlamına geldiğini varsayıyorum.

I am, you are, he is, she is, it is, we are, they are.

ben, sen, o, o, o, biz, onlar.

The important thing to know about these pronunciations is that they will almost always be said in

Bu telaffuzlar hakkında bilinmesi gereken en önemli şey, neredeyse her zaman

a contraction, ‘I am’ becomes I’m, I'm, I'm.

bir kısaltmayla söylenecek olmalarıdır, 'I [ __ ]', I'm, I'm, I'm olur.

Said very quickly, I’m.

Çok çabuk dedim, ben.

Sometimes you’ll even hear as just.

Bazen sadece olarak bile duyacaksınız.

the M sound: M’sorry.

M sesi: M'özür dilerim.

M’sorry, mm, mm, mm.

Üzgünüm, mm, mm, mm.

This is a natural pronunciation.

Bu doğal bir telaffuzdur.

YOU ARE, you’re, reduces to ‘you’re’.

SEN, sen, 'sen'e indirgenir.

Super fast.

Çok hızlı.

basically no vowel.

temelde sesli harf yok.

You're, you're.

sen, sen

You’re gonna be okay.

iyi olacaksın

You’re, you're.

sen, sen

Very fast.

Çok hızlı.

HE IS becomes ‘he’s’.He's.

O, "o" olur. O.

SHE IS is she’s.

O, o. o

She's.

IT IS, it’s, it’s, it’s.

BU, bu, bu, bu.

Sometimes we reduce this even further we change a sound, we dropped the vowel.

Bazen bunu daha da azaltırız, bir sesi değiştiririz, ünlüyü düşürürüz.

We say just ‘ts’.

Sadece 'ts' diyoruz.

Ts, ts. ‘ts cool! ‘ts awesome!

ts ts Harika! harika!

Ts.

Ç.

Have you ever heard that?

Bunu hiç duydun mu?

‘Ts cool.

Harika.

‘Ts raining.

Yağmur yağıyor.

It's a common reduction.

Yaygın bir azalmadır.

WE ARE, we’re, becomes ‘we’re’.

BİZ, biz, 'biz' olur.

We’re running late.

geç kalıyoruz

‘we’re’, ‘we’re’.

"biz", "biz".

Very fast.

Çok hızlı.

THEY ARE, they’re becomes ‘they’re’.

ONLAR, onlar "onlar" olur.

Very fast, the vowel changes, they’re.

Çok hızlı, sesli harf değişir, onlar.

They’re okay.

Onlar iyi.

They’re, they’re.

Onlar, onlar.

Word number three: to.

Üç numaralı kelime: için.

Almost never pronounced this way, to.

Neredeyse hiçbir zaman bu şekilde telaffuz edilmedi, to.

We use a reduction: the vowel changes to the schwa.

Bir indirgeme kullanıyoruz: sesli harf schwa'ya dönüşür .

To, to, said very quickly.

To, to, dedi çok hızlı.

And sometimes, the true T at the beginning changes to more of a D sound, or a Flap T.

Ve bazen başlangıçtaki gerçek T, daha çok D sesine veya Flap T'ye dönüşür.

“Let’s go to the beach.”

"Haydi sahile gidelim." adresine

Go to the.

gidin.

Go to.

git

Go to.

git

How is ‘to’ being pronounce there? to to, go to.

Orada 'to' nasıl telaffuz ediliyor? için, gitmek.

A flap of the tongue, and the schwa.

Dilin bir kanadı ve schwa.

Said very quickly.

Çok çabuk söyledi.

Go to.

git

Go to the beach.

Sahile git.

It’s nothing like TO, is it?

TO gibisi yok, değil mi?

OF.

İLE İLGİLİ.

Again, we don’t fully pronounce this word.

Yine, bu kelimeyi tam olarak telaffuz etmiyoruz.

It’s not OF, it’s of.

OF değil, of.

Schwa, very light V, said very quickly.

Schwa, çok hafif V, çok çabuk söyledi.

And actually, you’ll often hear this word without the ‘v’.

Ve aslında, bu kelimeyi sık sık 'v' olmadan duyacaksınız.

Then it’s just the schwa, and we pronounce it this way in phrases ‘kind

O zaman bu sadece schwa'dır ve onu 'tür

of’ and ‘sort of’.

' ve 'tür' ifadelerinde bu şekilde telaffuz ederiz.

kinda, sorta.

biraz, biraz.

For example, I’m kinda tired.

Mesela ben biraz yorgunum.

Kinda.

Gibi. Bir

Kinda, uh, uh, uh.

çeşit, uh, uh, uh.

Schwa, very fast.

Schwa, çok hızlı.

Kinda.

Gibi.

Ok, we’re only four words in, but let’s review.

Tamam, sadece dört kelimemiz var ama tekrar gözden geçirelim.

I’m going to put up a sentence.

bir cümle kuracağım.

Look at it, find the reduction, and then say the sentence with the reduction.

Şuna bak, eksiltmeyi bul ve ardından eksiltmeli cümleyi söyle.

Say the reduction very quickly.

İndirgemeyi çok hızlı söyleyin.

Here's one sentence:

İşte bir cümle:

I am remember becomes I'm.

Hatırladığım, olduğum olur.

How quickly did you make that first word?

İlk kelimeyi ne çabuk söyledin?

I'm running late. I'm running late.Try it as just the M sound.

Geç kalıyorum. Geç kalıyorum. Sadece M sesi olarak dene.

Mmm, mmm.

Mmm, mmm.

M'running, M'running.

M'koşuyorum, M'koşuyorum.

M’running late.

Geç kalıyorum.

Sorry guys, I’m running late.

Üzgünüm çocuklar, geç kalıyorum.

So natural.

Çok doğal.

When you learn the reductions in American English, and you start to really use them

Amerikan İngilizcesindeki kısaltmaları öğrendiğinizde ve bunları konuşmanızda gerçekten kullanmaya başladığınızda

in your speech, you gain a native feeling.

, yerli bir his edinirsiniz.

Also, understanding Americans becomes easier because you can start to identify the reductions.

Ayrıca, indirimleri belirlemeye başlayabileceğiniz için Amerikalıları anlamak daha kolay hale gelir .

One more for you to try out loud now: I want you to try reducing the word ‘to’.

Şimdi yüksek sesle denemeniz için bir tane daha: 'to' kelimesini azaltmayı denemenizi istiyorum.

Look at it, think about it, now try it out loud.

Bakın, düşünün, şimdi yüksek sesle deneyin.

“I know how to do it.”

"Nasıl yapılacağını biliyorum."

How to, how to, how to.

Nasıl, nasıl, nasıl.

I’m making that the Flap T and the schwa.

Bunu Flap T ve schwa yapıyorum. Sen

Are you?

?

Try it again.

Tekrar dene.

How to, I know how to do it.

Nasıl yapılır, nasıl yapılacağını biliyorum.

Alright, we’ll keep going with number 5: AND.

Pekala, 5 numara ile devam edeceğiz: VE.

And.

Another word that we rarely fully pronounce.

Ve.

Nadiren tam olarak telaffuz ettiğimiz başka bir kelime. Bunu

There are a couple of different ways to reduce this.

azaltmanın birkaç farklı yolu var .

We’ll start with the full pronunciation, and we’ll reduce from there.

Tam telaffuzla başlayacağız ve oradan azaltacağız.

AA vowel followed by N consonant: the tongue is lifted in the back for AA, Aaaa.

AA ünlü ve ardından N ünsüz: AA, Aaaa için dil arkada kaldırılır.

Then relaxes before the N. Aa-uh, aa-uh, aa-uh.

Sonra N'den önce rahatlar. Aa-uh, aa-uh, aa-uh.

So it’s not a pure AA sound.

Yani saf bir AA sesi değil.

Aa-uh, aa-uh.

Aa-uh, aa-uh.

And, and, and, and, and.

ve, ve, ve, ve, ve.

First reduction is just dropping the D. “An’, An’and I think it will be okay.”

İlk indirgeme sadece D'yi düşürmektir. "An', An've bence sorun olmayacak."

An, An' I, An’ I.

An, An' I, An' I.

No D, just the N into the next word.

D yok, sonraki kelimede sadece N var.

An' I think it will be okay.

Ve bence iyi olacak.

Another reduction, more common, is to just say the N sound, “N’.

Daha yaygın olan başka bir indirgeme, sadece N sesini “N” söylemektir.

N' I think it will be okay.”

N' Bence iyi olacak.

N’, N', just straight from the N into the next word.

N', N', sadece N'den sonraki kelimeye doğru.

N' I, N' I think it will be okay.

N'I,N' Bence iyi olacak.

Cookies and cream, salt and pepper, black and white, up and down, left and right.

Kurabiye ve krema, tuz ve karabiber, siyah ve beyaz, yukarı ve aşağı, sol ve sağ.

All of these, I’m just making a quick N sound, linking the two other words.

Bunların hepsi, diğer iki kelimeyi birbirine bağlayarak hızlı bir N sesi çıkarıyorum.

Up and down.

Yukarı ve aşağı.

Number 6.

6 numara.

Okay, we’re actually going to do 6 and 32 together, because they’re related.

Tamam, aslında 6 ve 32'yi birlikte yapacağız çünkü bunlar birbiriyle ilişkili.

They're the articles A and AN.

Bunlar A ve AN makaleleridir.

Now, we don’t say A and AN.

Şimdi, A ve AN demiyoruz.

We say ‘a’ and ‘an’.

'a' ve 'an' diyoruz.

Schwa.

Schwa.

Very fast, very little movement for the mouth.

Ağız için çok hızlı, çok az hareket.

A, a, a coffee.

A, a, kahve.

A, a or An, an example.

A, a veya An, bir örnek.

An, an.

bir, bir.

A, an.

bir, bir.

Number 7.

7 numara

IN.

.

We don’t drop or change a sound here.

Burada bir sesi düşürmüyor veya değiştirmiyoruz.

We don’t reduce.

azaltmıyoruz.

But it is still unstressed.

Ama yine de gergin değil.

This mean it should be really short, less clear.

Bu, gerçekten kısa, daha az net olması gerektiği anlamına gelir .

Instead of saying ‘IN’, we would say ‘in’.

'IN' demek yerine 'in' derdik.

“He’s in love.”

"Aşık."

In, in.

In, in.

“She’s in a hurry”.

"Acelesi var".

In, in, in.

İçeri, içeri, içeri.

So be careful.

Bu yüzden dikkatli ol.

It’s not IN.

IN değil.

That sounds stressed.

Kulağa stresli geliyor.

It’s ‘in’.

İçinde'.

Number 8: THAT.

8 Numara: BU.

You know what I realize?

Ne fark ettim biliyor musun?

I already have a video for a lot of these reductions.

Zaten bu indirimlerin çoğu için bir videom var .

I have a video on the pronunciation of THAT and how we really pronounce it in a sentence.

THAT kelimesinin telaffuzu ve onu bir cümlede nasıl telaffuz ettiğimiz hakkında bir videom var.

So I’ll give a brief description here, but I’ll also link to that and other related

Bu yüzden burada kısa bir açıklama yapacağım, ancak video açıklamasında buna ve diğer ilgili azaltma videolarına da bağlantı vereceğim

reduction videos in the video description.

.

THAT is a word that can be used lots of different ways in American English.

BU, Amerikan İngilizcesinde birçok farklı şekilde kullanılabilen bir kelimedir .

And in some cases, in many cases, we reduce the vowel from AA to the schwa

Ve bazı durumlarda, pek çok durumda, AA'dan schwa'ya ünlü harfi azaltırız,

so THAT becomes ‘that’.

böylece BU 'o' olur.

Now the ending T: the pronunciation of that sound depends on the beginning of the next

Şimdi bitiş T: o sesin telaffuzu bir sonraki kelimenin başına bağlıdır

word.

.

If the next word begins with a vowel or diphthong, it’s a Flap T: That I, d d, d that I.

Bir sonraki kelime bir ünlü veya iki ünlü ile başlıyorsa, bu bir Flap T'dir: That I, d d, d that I. Bir

If the next word begins with a consonant, then it’s a Stop T. That she.

sonraki kelime bir ünsüzle başlıyorsa, bu bir Stop T'dir. That she.

That, that That she.

O, o o.

I know, it’s a little confusing.

Biliyorum, biraz kafa karıştırıcı. Daha uzun

Check out my video on the word THAT for a longer explanation and more examples.

bir açıklama ve daha fazla örnek için BU kelimesiyle ilgili videoma göz atın .

But just note that we often don't pronounce this word, that.

Ancak, bu kelimeyi sık sık telaffuz etmediğimize dikkat edin .

We often reduce it so it has the schwa that.

Bunu sık sık azaltırız, böylece şu schwa'ya sahip olur.

Number 9: the verb HAVE.

9 numara: SAHİP fiili.

Just like the verb ‘be’, this will often be used as a contraction in spoken English,

Tıpkı 'be' fiili gibi, bu da konuşma İngilizcesinde zaten bir kısaltma olan bir kısaltma olarak kullanılacaktır

which is already a reduction.

.

We’re already changing sounds for that: I HAVE becomes I’ve, I’ve I’ve I’ve

Bunun için zaten sesleri değiştiriyoruz: BEN HAVE olurum, I have I have I have I have

I’ve.

.

“I’ve been wanting to see that.”

"Bunu görmek istiyordum."

I’ve I’ve.

bende var

YOU HAVE becomes ‘you’ve.’

SEN "sen" oldun.

HE HAS becomes ‘he’s’.

O "o" oldu.

He's he's.

o o. sen

You’ve you’ve.

varsın O

He’s been waiting.

bekliyordu. o

He's.

.

Here’s something interesting: the pronunciation of the HAS contraction.

İşte ilginç bir şey: HAS kasılmasının telaffuzu.

With ‘he’ and ‘she’, it’s pronounced as a Z. Hiz.

'he' ve 'she' ile Z olarak telaffuz edilir. Hiz.

Hiz been, hiz been.

Oldu, oldu.

But with Shes shiz shiz.

Ama Shes shiz shiz ile.

But with it, its, it’s been raining, then it’s an S sound.

Ama bununla birlikte, yağmur yağıyor, sonra bir S sesi.

It's.

Onun.

He’s, Z it’s, Ss S. WE HAVE becomes ‘we’ve’, we’ve’ we’ve’ and THEY HAVE becomes

O, Z, Ss S. WE VAR 'biz' olur, biz' biz ' olur ve ONLAR

‘they’ve’ which sounds like deiv when it's unstressed.

VURGULANMADIĞINDA kulağa şeytan gibi gelen 'onlar' olur .

Number 10: the pronoun I.

10 Numara: I zamiri.

Usually said very quickly, it’s not “I” but “I”.

Genellikle çok çabuk söylenir, "ben" değil "ben"dir.

I think so.

Bence de.

I, I, I. I think, I.

Ben, ben, ben. Bence, ben.

If you’re speaking really quickly, you can maybe get away with something more like ‘aa’

Gerçekten hızlı konuşuyorsanız, belki 'ben'den çok 'aa' gibi bir şeyle paçayı sıyırabilirsiniz

than ‘I’.

.

I think so.

Bence de.

Aa aa aa.

aa aa aa

I think so.

Bence de. Bu

When it’s said so quickly, you can’t really tell if I’m doing the full diphthong I or

kadar çabuk söylendiğinde, tam diphthong I yapıp yapmadığımı gerçekten anlayamazsınız

not.

.

Wow.

Vay.

Okay, we just did the ten most common words in English, and none of them are fully pronounced.

Tamam, az önce İngilizce'de en sık kullanılan on kelimeyi yaptık ve hiçbiri tam olarak telaffuz edilmiyor.

They’re all words that are unstressed or reduced.

Hepsi vurgusuz veya azaltılmış kelimelerdir.

Interesting.

İlginç.

Keep your eyes out, that’s an idiom that means to look for something.

Gözlerini dışarıda tut, bu bir şey aramak anlamına gelen bir deyimdir.

We'd expect to it will be coming in the future.

Gelecekte geleceğini tahmin ediyoruz. Bu listedeki diğer kelimelerin üzerinden geçeceğimiz bu dizideki

So keep your eyes out for future videos in this series where we'll go over the rest

gelecek videolar için gözlerinizi dört açın

of the words in this list.

.

Here's playlist, and as I create the new videos, I will add them there.

İşte oynatma listesi ve yeni videolar oluşturdukça onları oraya ekleyeceğim.

When will we find our first stressed word in the 100 most common words of American English?

Amerikan İngilizcesinin en yaygın 100 kelimesinde ilk vurgulu kelimemizi ne zaman bulacağız?

We'll have to find out.

Öğrenmemiz gerekecek. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler .