GROUP CONVERSATION IN ENGLISH - How to Participate

Let yourself imagine this: You’re in a group at work or at school,

Kendinize şunu hayal edin: İşte veya okulda bir gruptasınız

and everyone else is a native English speaker.

ve diğer herkesin anadili İngilizce.

These are the kinds of moments you’ve been studying and preparing for!

Bunlar, çalıştığınız ve hazırlandığınız anlardır!

You want to be in the middle of it!

Ortasında olmak istiyorsun!

But how do you participate in that conversation?

Ancak bu sohbete nasıl katılırsınız?

Everyone is speaking so quickly and the conversation is taking twists and turns.

Herkes çok hızlı konuşuyor ve konuşma kıvrımlar ve dönüşler alıyor.

People are talking over one another and it feels impossible to keep up,

İnsanlar birbirleri hakkında konuşuyorlar ve bırakın

let alone figure out how to say something!

bir şeyi nasıl söyleyeceğinizi anlamak bir yana, onlara ayak uydurmak bile imkansız geliyor!

Today we’re going to go over my top 5 tips and strategies for participating in group

Bugün grup İngilizce konuşmalarına katılmak için en iyi 5 ipucumu ve stratejimi gözden geçireceğiz

English conversation.

.

I’ve had lots of students explain this scenario and ask for advice.

Bu senaryoyu açıklayan ve tavsiye isteyen birçok öğrencim oldu.

When you’re speaking with all native speakers, the pace of conversation can be fast.

Tüm anadili İngilizce olan kişilerle konuşurken konuşma hızı yüksek olabilir.

And when you’ve said something and it doesn’t really get acknowledged, it’s hard to know what to do.

Ve bir şey söylediğinizde ve bu gerçekten kabul görmediğinde, ne yapacağınızı bilmek zor.

Sometimes the pace of the conversation is fast, the ideas continue,

Bazen sohbetin hızı hızlıdır, fikirler devam eder

and the conversation moves on without you having expressed yourself clearly.

ve siz kendinizi net bir şekilde ifade etmeden sohbet devam eder.

Here, a student of mine is explaining a scenario that you probably know well if you live in North America.

Burada bir öğrencim Kuzey Amerika'da yaşıyorsanız muhtemelen çok iyi bildiğiniz bir senaryoyu anlatıyor.

He’s talking about when he’s in a group of native speakers.

Anadili İngilizce olan bir grup içindeyken bahsediyor.

But recently I have a program, the group project.

Ancak son zamanlarda bir programım var, grup projesi.

I get to discuss at a time, they are heating up, and

Bir seferde tartışıyorum, kızışıyorlar ve akıcı

if I speak English not fluently  they ignore me 'cause they're serious to talk so I think it's problem,

olmayan bir şekilde İngilizce konuşursam beni görmezden geliyorlar çünkü konuşmak konusunda ciddiler bu yüzden bunun bir sorun olduğunu düşünüyorum

and I want to improve that.

ve bunu geliştirmek istiyorum.

That's a problem.

Bu bir sorun.

But may be because I translate from Japanese to English and then it is weird for English people.

Ancak Japoncadan İngilizceye çeviri yaptığım için bu durum İngilizler için tuhaf olabilir.

That's why. I am fine to break into the conversations when that happen in Japan.

Bu yüzden. Japonya'da böyle bir şey olduğunda sohbetlere girebiliyorum.

So you feel that once you've said something, you know it's kind of complex, may be you haven't articulated it

Yani bir şeyi bir kez söylediğinde, bunun biraz karmaşık olduğunu biliyorsun, belki de onu

very clearly, perfectly and then do they just sort of move on?

çok net, mükemmel bir şekilde ifade etmemiş olabilirsin ve sonra bir şekilde yollarına devam mı ediyorlar?

They kind of ignore it without getting clarification?

Açıklama almadan görmezden mi geliyorlar? Ne

I felt like they don't understand what I mean--

demek istediğimi anlamadıklarını hissettim--

>> And they don't ask you? >> They ignore.

>> Ve sana sormuyorlar mı? >> Görmezden gelirler.

Hey what do you mean?

Ne demek istiyorsun?

Sometimes they ask me, but they are working on some thing they don't want...

Bazen bana soruyorlar ama istemedikleri bir şey üzerinde çalışıyorlar...

This brings up a good point.

Bu iyi bir noktaya değiniyor.

So let's talk a little bit about some strategies for that.

Bunun için bazı stratejiler hakkında biraz konuşalım.

And then we can also talk about a couple things like I am hearing you say woking,

Ve sonra, uyan dediğini duyuyorum ve bu, çalışmak demediğin anlamına geliyor gibi birkaç şey hakkında da konuşabiliriz

and so that means you're not saying working.

.

I am putting an R sound in there, and when you're saying it, I'm not hearing the R sound.

Buraya bir R sesi koyuyorum ve siz bunu söylerken ben R sesini duymuyorum.

So that's something we can talk about in a second.

Yani bu, birazdan konuşabileceğimiz bir şey.

I think this is something that's really useful for everybody.

Bence bu herkes için gerçekten faydalı bir şey.

Because I've had a lot of people tell me that you know when I'm in a group,

Pek çok insan bana, bir grupta olduğumda, konuşma bire bir olduğundan daha hızlı ilerlediğinden,

it's really hard for me to speak my mind

fikrimi söylemek benim için gerçekten zor olduğunu bildiğinizi söyledi

because the conversation's moving more quickly than when it's one on one.

.

Okay so..

Tamam, peki.. Söylemek istediğinizi

You've figured out how to just say what you want to say but

nasıl söyleyeceğinizi öğrendiniz ancak

you know that sometimes it is not totally clear.

bazen bunun tam olarak net olmadığını da biliyorsunuz.

And the people who are hearing you, the conversation is moving on.

Ve sizi duyan insanlar, sohbet devam ediyor.

They're not taking the time to stop and understand.

Durmak ve anlamak için zaman ayırmıyorlar.

So, an important...

Yani, önemli...

It's important for you to take that role then.

O zaman o rolü üstlenmen senin için önemli.

If they're not going to do that, then when you've articulated something, and when you know

Bunu yapmayacaklarsa o zaman bir şeyi dile getirdiğinizde ve

that it might not have been that clear, you can say,

bunun o kadar net olmayabileceğini bildiğinizde

I am not  sure I said that right, do you understand what I mean.

bunu doğru söylediğimden emin değilim ne demek istediğimi anlıyor musunuz? . Onlar

I think it's probably important for you to take the initiative before they move on.

ilerlemeden önce inisiyatif almanın muhtemelen sizin için önemli olduğunu düşünüyorum.

or you know You can usually see it on somebody's face if they don't

ya da bilirsiniz, genellikle tam olarak anlamadıklarında bunu yüzlerinde görebilirsiniz.

quite understand

Yeah, exactly.

And so that, as soon as you start seeing that look,

Evet, tam olarak.

Ve böylece, o bakışı görmeye başlar başlamaz,

flip it to them and don't let them move on.

onlara çevirin ve hareket etmelerine izin vermeyin.

but because you're gonna ask them a specific question about, you're gonna continue to engage them.

ama onlara belirli bir soru soracağınız için, onların ilgisini çekmeye devam edeceksiniz.

Are you understanding what I'm saying?

Ne dediğimi anlıyor musun?

So Tip #1 there is to take the initiative and make sure you’re being understood.

1. İpucu inisiyatif almak ve anlaşıldığınızdan emin olmak var.

You’ve said something, and you’re not sure people understood you.

Bir şey söyledin ve insanların seni anladığından emin değilsin.

Immediately say one of these sentences:

Hemen şu cümlelerden birini söyleyin:

Does that make sense?

Bu mantıklı mı?

Do you understand me?

Beni anlıyor musun?

Or you can even say, I don't think I said that right. Do you know what I mean?

Ya da doğru söylediğimi düşünmüyorum bile diyebilirsiniz . Ne demek istediğimi biliyor musun? Açıklığa kavuşmamış

You can even acknowledge that you may not have been clear,

olabileceğinizi bile kabul edebilirsiniz ,

that opens the door for someone to ask for clarification.

bu da birinin açıklama istemesi için kapıyı açar .

“I don’t think I said that right, do you know what I mean?”

"Bunu doğru söylediğimi sanmıyorum, ne demek istediğimi anlıyor musun?"

Or, “Do you understand?”

Veya "Anlıyor musun?"

By doing this, you will definitely get your point acknowledged, and likely it will be further discussed.

Bunu yaparak, kesinlikle amacınızın kabul edilmesini sağlayacaksınız ve muhtemelen daha fazla tartışılacaktır.

But I would say phrase a question to them.

Ama onlara bir soru sor derdim.

Okay

Tamam

To stop, you know, that will, unless they're extremely rude people, which they are probably not,

Durdurmak, bilirsiniz, bu, son derece kaba insanlar olmadıkça, ki muhtemelen değillerdir,

that will stop them from moving on, to actually you know seek clarification.

bu onların ilerlemelerini, aslında sizin de bildiğiniz gibi açıklama aramalarını engeller.

Some people will not ask for clarifications because they feel bad that they didn't understand,

Bazı insanlar açıklama istemeyecek çünkü anlamadıkları için kendilerini kötü hissediyorlar, bu

so this is just a way of acknowledging, hey, I am not a native speaker here.

yüzden bu sadece kabul etmenin bir yolu, hey, burada anadili değilim.

We're talking about complex things.

Karmaşık şeylerden bahsediyoruz.

I might not say something the way I should. So, you know

Bir şeyi söylemem gerektiği gibi söylemeyebilirim. Yani,

You're going to go ahead and stop the momentum a little bit to make sure that they understand

devam edip anladıklarından emin olmak için ivmeyi biraz durduracaksınız

and then that's the kind of thing that can lead to

ve sonra bu onların

them asking you a question and making sure everybody's on the same page,

size bir soru sormalarına ve herkesin aynı fikirde olduğundan emin olmalarına yol açabilecek türden bir şey.

making sure you're still able to contribute.

hala katkıda bulunabileceğinizden emin olabilirsiniz.

In this kind of situation, if you can, if you have a smart phone, if you can record it,

Bu tür bir durumda, yapabilirseniz, akıllı telefonunuz varsa, kaydedebilirseniz,

then you can go back and you can, 'cause they might be helping you out.

o zaman geri dönebilirsiniz ve çünkü size yardımcı olabilirler. Ne

When you say, do you understand what I mean, and they say no, and then you explain a little more,

demek istediğimi anladınız mı dediğinizde, hayır derler ve sonra biraz daha açıklarsanız,

when they understand what you mean, they're going to say it the right way.

ne demek istediğinizi anladıklarında, doğru şekilde söyleyeceklerdir.

That was tip #2.

Bu 2 numaralı ipucuydu.

If at all possible, record group conversations like this with your smart phone if you have one.

Mümkünse, bunun gibi grup konuşmalarını, varsa akıllı telefonunuzla kaydedin.

If you’re going into a group conversation, maybe with a group of students about a project,

Bir proje hakkında bir grup öğrenciyle

or a group of colleagues, pull out your phone and start a voice memo before you begin.

veya bir grup meslektaşla bir grup sohbetine girecekseniz, başlamadan önce telefonunuzu çıkarın ve bir sesli not başlatın.

You can even say, “I’m going to record this to work on my English.”

Hatta “ İngilizcem üzerinde çalışmak için bunu kaydedeceğim” bile diyebilirsiniz.

That will remind everyone that you’re not a native speaker,

Bu, herkese anadili olmadığınızı hatırlatır

and these kinds of conversations aren’t as easy for you as they might be for others.

ve bu tür konuşmalar sizin için başkaları için olabileceği kadar kolay değildir.

They're going to say, oh, blah blah blah blah blah  and then you're like, yes.

Oh, blah blah blah blah diyecekler ve sonra siz, evet diyeceksiniz.

And so they're giving you the right phrase.

Ve böylece size doğru cümleyi veriyorlar. Şu anda

Unless you write it down in the moment you're going to forget it maybe

yazmazsanız belki unutursunuz

and you don't want to stop the momentum more by writing it down.

ve yazarak momentumu daha fazla durdurmak istemezsiniz.

So if you have

Yani

recorded it, then you can go through and you can listen to that and write down those phrases and

kaydettiyseniz, devam edebilir ve bunu dinleyebilir ve bu cümleleri yazabilirsiniz ve

this is also a way that you're going to start building not just specific vocabulary but sentence construction,

bu aynı zamanda sadece belirli bir kelime dağarcığı oluşturmakla kalmayıp aynı zamanda cümle kurma,

whole phrases to talk about the kinds of things you need to talk about in your field.

hakkında konuşulacak tüm kelime öbekleri oluşturmaya başlayacağınız bir yoldur. alanınızda konuşmanız gereken türden şeyler.

Tip #3:  Screen capture is your friend.

3. İpucu:  Ekran yakalama arkadaşınızdır.

If you're recording a voice memo or a conversation, that could be a really really long voice memo.

Bir sesli not veya konuşma kaydediyorsanız, bu gerçekten çok uzun bir sesli not olabilir.

Well, if you can keep your phone out, then you can screencap certain parts to remember to go back later.

Pekala, telefonunuzu dışarıda tutabilirseniz, daha sonra geri dönmeyi hatırlamak için belirli bölümlerin ekran görüntüsünü alabilirsiniz.

Let me show you what I mean.

Sana ne demek istediğimi göstereyim.

Okay this is my phone, it's a note 9, and I am recording a voice memo.

Tamam, bu benim telefonum, not 9 ve sesli not kaydediyorum.

Hello, hello, hello!

Merhaba Merhaba Merhaba!

So as you're in the group conversation, if there's something that you think,

Yani grup sohbetindeyken, düşündüğünüz bir şey varsa,

yes, I want to be able to remember that, to come back to it. Know how to do a screen cap on your phone.

evet, onu hatırlayabilmek, ona geri dönebilmek istiyorum. Telefonunuzda ekran kapağı yapmayı öğrenin.

For me, I have to press two buttons at the same time

Benim için iki düğmeye aynı anda

for about two seconds and then it takes a screen capture of what is on the screen.

yaklaşık iki saniye basmam gerekiyor ve ardından ekrandakilerin ekran görüntüsünü alıyor.

Now, the voice recorder is still recording.

Şimdi, ses kaydedici hala kayıt yapıyor.

So later, I can go back and I can look in my gallery at my photos, I can see about what

Böylece daha sonra geri dönebilir ve galerimde fotoğraflarıma bakabilirim,

time that happened within the voice memo, and I can skip to that part in the voice memo.

sesli notta bunun ne zaman olduğunu görebilirim ve sesli notta o kısma atlayabilirim. Çok uzun bir konuşma

That can save you a lot of time if you've recorded a very long conversation.

kaydettiyseniz, bu size çok zaman kazandırabilir .

You can just go to the points where you really need to review quite easily.

Gerçekten gözden geçirmeniz gereken noktalara oldukça kolay bir şekilde gidebilirsiniz.

Tip #4:  Collect these words and phrases.

4. İpucu:  Bu kelimeleri ve kelime öbeklerini toplayın.

Write them down.

Onları yazın.

The student that I was speaking with in this class was studying Economics.

Bu derste konuştuğum öğrenci Ekonomi okuyordu.

So discussing topics in Economics is something he is going to want to do for the rest of his working life.

Dolayısıyla Ekonomi alanındaki konuları tartışmak, çalışma hayatının geri kalanında yapmak isteyeceği bir şey.

In a conversation with a native speaker, he is going to learn the phrases to use to express ideas

Anadili İngilizce olan biriyle yaptığı sohbette, ekonomiyle ilgili fikirleri ifade etmek için kullanacağı ifadeleri öğrenecek

relating to economics.

.

Keep a notebook of English phrases and vocab words you're using, you're learning.

Kullanmakta olduğunuz, öğrendiğiniz İngilizce ifadeleri ve kelimeleri içeren bir defter tutun.

Look over them for several days after you learn them.

Öğrendikten sonra birkaç gün onlara bakın.

If on your audio file, a native speaker has said them, imitate them on your own, out loud.

Ses dosyanızda anadili İngilizce olan biri bunları söylediyse, bunları yüksek sesle kendi kendinize taklit edin.

Practice it, try to say it just like the native speaker did.

Pratik yapın, tıpkı ana dilini konuşan kişinin yaptığı gibi söylemeye çalışın .

Try to get comfortable with that pronunciation.

Bu telaffuz konusunda rahat olmaya çalışın.

And Tip #5:  take it a step further.

Ve 5. İpucu:  bir adım daha ileri götürün.

Go to Youglish.com and type in the word or phrase you’re learning.

Youglish.com'a gidin ve öğrenmekte olduğunuz kelimeyi veya ifadeyi yazın.

Hear lots of other examples of native speakers using that word or phrase, and pay attention.

O kelimeyi veya deyimi kullanan anadili İngilizce olan birçok başka örnek duyun ve dikkat edin.

What are they talking about?

Ne hakkında konuşuyorlar?

What context are they in?

Hangi bağlamdalar?

Does that lead you to other useful phrases that are related?

Bu sizi ilgili diğer faydalı ifadelere yönlendiriyor mu ?

This kind of work will really pay off.

Bu tür bir çalışma gerçekten işe yarayacak.

Youglish is a search engine for YouTube videos with English subtitles

Youglish, İngilizce altyazılı YouTube videoları için bir arama motorudur

and you can filter it to American English.

ve bunu Amerikan İngilizcesine göre filtreleyebilirsiniz.

You can skip from clip to clip

Klipten klibe atlayabilir

and you can also move forward or backward within a clip to get the full context, a great resource.

ve ayrıca tam bağlamı elde etmek için bir klip içinde ileri veya geri hareket edebilirsiniz, bu harika bir kaynaktır.

Group conversation is tough, but by using the phrases in Tip 1 and the method in Tips 2, 3, 4, and 5,

Grup sohbeti zordur, ancak 1. İpucu'ndaki ifadeleri ve 2., 3., 4. ve 5. İpucu'ndaki yöntemi kullanarak,

you can get a lot more comfortable and confident speaking English in these kinds of environments.

bu tür ortamlarda İngilizce konuşurken çok daha rahat ve kendinden emin olabilirsiniz.

In the Comments, I’d love to hear from you.

Yorumlarda, sizden haber almak isterim.

What is the most important area where YOU can improve your group conversation skills?

Grup konuşma becerilerinizi geliştirebileceğiniz en önemli alan nedir?

And which of these tips are you going to try out?

Ve bu ipuçlarından hangisini deneyeceksin?

If you’ve put some of these tips into action I would love to get your feedback.

Bu ipuçlarından bazılarını uygulamaya koyduysanız, geri bildiriminizi almak isterim.

To study some real life English conversation, check out my Real Life English playlist.

Bazı gerçek hayattaki İngilizce konuşmaları çalışmak için, Gerçek Hayattaki İngilizce çalma listeme göz atın.

You’ll learn new vocabulary words, idioms, phrases, and of course you’ll learn a lot about pronunciation too.

Yeni kelimeler, deyimler, deyimler öğreneceksin ve tabii ki telaffuz hakkında da çok şey öğreneceksin.

I’ll link that playlist in the video description.

Bu oynatma listesini video açıklamasında bağlayacağım. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.