A Few Ways To Say THANK YOU In English

So, this package came the other day.

Yani, bu paket geçen gün geldi.

I wasn't expecting this yet.

Bunu henüz beklemiyordum.

I'm not sure if you know what this is.

Bunun ne olduğunu bildiğinden emin değilim.

Should I open it now?

Şimdi açmalı mıyım?

Or should I open it at the end of the video?

Yoksa videonun sonunda mı açayım?

Maybe I'll open it now.

Belki şimdi açarım.

Yeah, the other day, my phone,

Evet geçen gün telefonuma

all of a sudden I got a message,

bir mesaj geldi

and it said your package has arrived.

ve paketiniz geldi dedi.

And I was a little bit shocked.

Ve biraz şok oldum.

So let's open this up, see what it is.

Şimdi bunu açalım, ne olduğunu görelim. Küçük resme bakarsanız

I think some of you already know,

, bazılarınızın zaten bildiğini düşünüyorum

if you looked at the thumbnail.

.

Inside, we have a letter.

İçinde bir mektubumuz var.

I'm not gonna read the whole letter,

Mektubun tamamını okumayacağım

but it basically says,

ama temelde diyor ki, sahip olduğunuz her abone

if you took one step for each subscriber you have,

için bir adım atarsanız ,

do you know how far that would get you?

bunun sizi ne kadar ileri götüreceğini biliyor musunuz? Yeni

For starters,

başlayanlar için, Pekin

of over 13 times around the perimeter of Beijing,

çevresinde 13 kattan fazla

or 14 times around Paris, or 15 times around New York.

veya Paris çevresinde 14 kattan veya New York çevresinde 15 kattan fazla.

That's because you now have over 1 million subscribers.

Çünkü şu anda 1 milyondan fazla aboneniz var.

So again, I'm not gonna read the whole thing,

Tekrar ediyorum, tamamını okumayacağım

but I thought that was a really cool first paragraph.

ama bunun gerçekten harika bir ilk paragraf olduğunu düşündüm.

This is, of course, a gold play button.

Bu, elbette, altın bir oynatma düğmesidir.

Let me get this out of the box.

Bunu kutudan çıkarmama izin ver.

It's much bigger than the silver one.

Gümüş olandan çok daha büyük.

It's much heavier as well.

Aynı zamanda çok daha ağır.

So let me just let you have a little bit of a look here.

O yüzden buraya biraz bakmanıza izin vereyim.

Take the plastic off the bottom, and hold this up.

Altındaki plastiği çıkar ve bunu yukarı kaldır.

Maybe you can see yourself in the reflection.

Belki yansımada kendini görebilirsin .

I'm just joking about that,

Bununla ilgili şaka yapıyorum

but I'm just very, very excited to get this.

ama bunu aldığım için çok ama çok heyecanlıyım.

I'm very, very happy, and I'm very, very thankful.

Çok, çok mutluyum ve çok, çok müteşekkirim.

I'm thankful, not because I feel like I've worked hard,

Müteşekkirim, çok çalıştığımı

and I deserve this.

ve bunu hak ettiğimi hissettiğim için değil.

I'm thankful because all of you

Hepiniz

clicked the subscribe button.

abone ol düğmesine tıkladığınız için minnettarım.

There's kind of this funny balance, right?

Böyle komik bir denge var, değil mi?

Like I can make really good stuff, and put it on YouTube.

Sanki gerçekten iyi şeyler yapabilir ve YouTube'a koyabilirim.

But if people don't click subscribe,

Ancak insanlar abone ol'a tıklamazsa,

you don't end up getting

a really, really cool plaque like this.

bunun gibi gerçekten çok havalı bir plaket almazsınız.

So this is for me, but it's a also for all of you.

Yani bu benim için ama aynı zamanda hepiniz için.

In my mind and in my heart,

Zihnimde ve kalbimde, hayatınızın bir noktasında

I do wanna say thank you for clicking that subscribe button

o abone ol düğmesine tıkladığınız için teşekkür etmek istiyorum

at some point in your life.

.

And so let's shift gears a little bit here.

Ve şimdi burada biraz vites değiştirelim. İngilizce'de nasıl teşekkür edeceğimize

Let's do a little lesson about how to say thanks in English.

dair küçük bir ders yapalım .

I did this way back when I got my silver play button.

Gümüş oynat düğmemi aldığımda bu şekilde yaptım.

This is kind of the same lesson,

Bu da bir bakıma aynı ders

but stick around if you wanna learn,

ama öğrenmek

or review how to say thanks in English.

ya da İngilizce nasıl teşekkür edileceğini gözden geçirmek istiyorsanız biraz bekleyin.

The first way we say thanks

Teşekkür etmenin ilk yolu,

is just the traditional thank you.

geleneksel teşekkür şeklidir.

Maybe you go somewhere,

Belki bir yere gidersin

and someone throws a party for you, and it's your birthday.

ve birisi senin için bir parti verir ve bugün senin doğum günün.

You go to a relative's house, and you have a birthday party.

Bir akrabanızın evine gidiyorsunuz ve doğum günü partiniz var.

And at the end, you say to your sister, or mom, or brother,

Ve sonunda, partiyi kim organize ettiyse kız kardeşine, annene ya da erkek kardeşine

whoever organized the party, you say thank you.

teşekkür ediyorsun. Teşekkür etmenin

The formal, traditional, normal, easy way to say thank you.

resmi, geleneksel, normal ve kolay yolu.

But we also have like an informal way to say thank you.

Ama aynı zamanda gayri resmi bir teşekkür etme şeklimiz de var.

And that's just saying thanks.

Ve bu sadece teşekkür etmek.

So imagine you want to go on a trip,

Bir seyahate çıkmak istediğinizi

and you don't like driving,

ve araba kullanmayı sevmediğinizi hayal edin ve

and you're going on the trip with a friend,

bir arkadaşınızla seyahate çıkıyorsunuz

and your friend says I'll drive.

ve arkadaşınız arabayı ben kullanacağım diyor.

You could respond with the quick informal way

Hızlı ve resmi olmayan bir şekilde

of saying thank you, and just say thanks, that's great,

teşekkür ederek yanıt verebilir ve sadece teşekkür edebilirsiniz, bu harika,

because I don't like driving.

çünkü araba kullanmayı sevmiyorum.

We also have ways to kind of be quite formal,

Ayrıca oldukça resmi olmanın

or to emphasize how much we are thankful.

veya ne kadar müteşekkir olduğumuzu vurgulamanın yollarına sahibiz.

You might use the phrase thanks a lot.

Çok teşekkürler ifadesini kullanabilirsiniz.

Let's think about maybe you're moving,

Düşünelim, belki siz taşınıyorsunuz

and a friend helps you move.

ve bir arkadaşınız taşınmanıza yardım ediyor.

So you're moving from one apartment to another,

Yani bir apartman dairesinden diğerine

or one house to another,

veya bir evden diğerine taşınıyorsunuz

and a friend helps you all day.

ve bir arkadaşınız size tüm gün yardım ediyor.

At the end of the day, you would probably say thanks a lot.

Günün sonunda, muhtemelen çok teşekkür ederim diyeceksin.

So it's more than just a thank you.

Yani bu bir teşekkürden daha fazlası.

It's more than just saying thanks.

Bu sadece teşekkür etmekten daha fazlası.

You're emphasizing that you're really,

Gerçekten,

really, really thankful, so thanks a lot.

gerçekten, gerçekten müteşekkir olduğunuzu vurguluyorsunuz, bu yüzden çok teşekkürler.

You might even say this at the end.

Hatta sonunda şunu da söyleyebilirsin. Sana

You might say I owe you one.

borçluyum diyebilirsin.

When you say thanks a lot, I owe you one,

Çok teşekkür ederim, sana borçluyum dediğinizde, bu birisi

it means someone has done something for you,

sizin için bir şey yapmış demektir

and you are so thankful,

ve o kadar müteşekkirsiniz ki,

you feel like you need to repay them someday.

bir gün onlara borcunuzu ödemeniz gerektiğini hissedersiniz.

So you say, I owe you one.

Yani sana borcum var diyorsun.

And then of course, if you really want to emphasize it,

Ve sonra tabii ki gerçekten vurgulamak istiyorsanız

you can say thank you so much,

çok teşekkür ederim diyebilirsiniz

or thank you very much.

ya da çok teşekkür ederim.

This is what I would say to you.

Sana söyleyeceğim şey buydu.

Thank you so much.

Çok teşekkür ederim.

You even kind of change how you say it.

Nasıl söylediğini bile değiştiriyorsun.

You don't say that phrase quickly.

Bu cümleyi hemen söyleme.

You don't say thank you so much.

Çok teşekkür etmiyorsun.

You say thank you so much.

Çok teşekkür ederim diyorsun.

I would emphasize the word so,

Bu kelimeyi vurgulardım,

so thank you so much for clicking that subscribe button.

bu yüzden abone ol düğmesine tıkladığınız için çok teşekkür ederim.

That's just awesome of you.

Bu harikasın.

And another phrase, just one last one.

Ve başka bir cümle, sadece son bir tane.

Sometimes we'll say something like,

Bazen şöyle bir şey söyleriz,

I can't thank you enough.

sana ne kadar teşekkür etsem azdır.

So when I do a video like this, when I thank you,

Bu yüzden böyle bir video yaptığımda , size teşekkür ettiğimde

and when I'm happy about getting an award,

ve bir ödül aldığım için mutlu olduğumda,

often, people want to voice their appreciation of me.

insanlar genellikle beni takdir ettiklerini dile getirmek isterler. Bunu yapmanın

There's a couple ways that you can do this.

birkaç yolu var .

You could say congratulations,

because I got an award,

Bir ödül aldığım için tebrik edebilirsin

and maybe you're proud of me, or you're happy for me.

ve belki benimle gurur duyuyorsun ya da benim adıma mutlusun.

So you might say congratulations, Bob.

Tebrikler diyebilirsin, Bob.

You might say something like,

way to go, or awesome job, or nice work.

Aferin ya da harika bir iş ya da güzel iş gibi bir şey diyebilirsiniz.

All of those things would be ways to kind of praise me.

Bunların hepsi beni övmenin bir yolu olurdu.

This seems kind of weird right now.

Bu şu anda biraz tuhaf görünüyor.

I'm teaching you how to give me praise,

Sana beni nasıl öveceğini

or how to give me compliments.

ya da bana nasıl iltifat edeceğini öğretiyorum.

But anyways, there's no requirement

Ama her neyse,

that you give me a compliment, or praise me.

bana iltifat etmen veya beni övmen gerekmiyor.

But anyways, that would be another way to do it.

Ama her neyse, bunu yapmanın başka bir yolu olurdu.

You could say I'm so happy for you.

Senin adına çok sevindim diyebilirsin.

Often, when people achieve something in life,

Çoğu zaman, insanlar hayatta bir şey başardıklarında,

people will say, oh, that's great.

ah, bu harika derler.

Congratulations, way to go, I'm so happy for you.

Tebrikler, kolay gelsin, senin adına çok sevindim.

And then lastly, you might say,

Ve son olarak,

that's awesome, or that's amazing.

bu harika ya da bu harika diyebilirsiniz.

Those are two very informal quick phrases we use

Bunlar, birisi bir şey yaptığında kullandığımız çok resmi olmayan iki hızlı cümle

when someone does something,

and we just want to tell them

ve onlara

we think they did a great job.

harika bir iş çıkardıklarını düşündüğümüzü söylemek istiyoruz. Bunun

We would say that's amazing Bob, or that's awesome, Bob.

harika Bob olduğunu söylerdik ya da bu harika Bob.

Again, I'm laughing,

Yine gülüyorum

because I'm teaching you how to leave comments

çünkü size

that will make me feel better about myself.

kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacak yorumlar bırakmayı öğretiyorum.

That was not the point of this video.

Bu videonun amacı bu değildi.

The point of this video to go all the way back

Bu videonun en başa dönme amacı,

to the beginning is to simply, once again, say thank you.

bir kez daha teşekkür etmek. Abone ol düğmesine

Thank you so much for clicking that subscribe button.

tıkladığınız için çok teşekkür ederim .

Let's have a look at this one more time.

Buna bir kez daha bakalım.

I will hang this somewhere where you can see it.

Bunu görebileceğin bir yere asacağım .

Maybe I'll put it beside the silver one.

Belki gümüş olanın yanına koyarım.

I just never thought this would ever happen.

Bunun olacağını hiç düşünmemiştim.

I'm actually still in shock.

Aslında hala şoktayım.

When the plaque came in the mail,

Postayla plaket geldiğinde,

when the delivery truck came, I mean,

teslimat kamyonu geldiğinde, yani hala

I still can hardly believe it.

inanamıyorum.

It's easy to imagine a stadium full of 60 or 70,000 people,

60 veya 70.000 kişilik bir stadyum hayal etmek kolay,

but it's hard to imagine 1 million people

ama 1 milyon insanın

all click that little red button.

hep birlikte o küçük kırmızı butona tıkladığını hayal etmek zor. Her

So anyways, I'll just end by saying thanks.

neyse, teşekkür ederek bitireceğim.

Thanks a lot.

Çok teşekkürler.

And I'm happy to do this,

Ve bunu yapmaktan mutluyum

and I will keep making English lessons for all of you, bye.

ve hepiniz için İngilizce dersleri vermeye devam edeceğim , hoşçakalın.

(upbeat music)

(iyimser müzik)