What's the DIFFERENCE between "ON TIME" and "IN TIME"? | Go Natural English

Hey, naturals what's up gabby, wallace here with a go natural english lesson to solve your doubts about

Hey, doğallar naber gabby, wallace burada İngilizce'deki bazı kafa karıştırıcı zorlu konular hakkındaki şüphelerinizi çözmek için doğal bir İngilizce dersi ile karşınızda,

Some confusing challenging topics in english now i know a lot of you, want to know more about

artık çoğunuzu tanıyorum, Edatlar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsunuz,

Prepositions so in this lesson we're. Gonna talk about

bu yüzden bu derste biz buradayız.

What's the difference between on time and in time

On time ve in time on Versus in arasındaki farkın ne olduğu hakkında

on

Versus in with this specific example of time so we often use the preposition on?

bu belirli zaman örneğiyle konuşacağım, bu nedenle genellikle on edatını kullanırız?

With time and we often use the preposition in with time so what's the difference anyway they seem so

With time ve sık sık time in edatını kullanırız yani aradaki fark nedir zaten çok

Similar let me explain there is a slight difference

benzer görünüyorlar Zamanda ufak bir fark var açıklayayım

In time if you'll just imagine with, me the biggest difference

eğer sadece hayal ederseniz, benimle en büyük fark

Is that in time makes me

Zamanın beni

Think of when you're hurrying

düşündürmesidir Acele ettiğinizde

You're, already late you

zaten geç kaldınız

Don't have very much hope of being on time because something already happens maybe

Zamanında gelme konusunda pek umudunuz yok çünkü zaten bir şeyler oluyor belki

You, took, longer than normal in traffic

Trafikte normalden uzun sürdünüz

maybe there

Belki

Was some other delay maybe you saw a friend and you started talking and you know it was hard to say i have to go

başka bir gecikme oldu Belki bir arkadaşınızı gördünüz ve siz konuşmaya başladın ve gitmem gerektiğini söylemenin zor olduğunu biliyorsun

Anyway, there's already been delays so you're already, worried you're already sweating you're already

Her neyse, zaten gecikmeler oldu, bu yüzden zaten endişeleniyorsun zaten terliyorsun zaten

walking faster trying to get to your appointment on time

daha hızlı yürüyorsun randevuna zamanında yetişmeye çalışırken

In time is when

You're, watching baseball and

Beyzbol izliyorsunuz ve

The the, baseball player the batter has just hit the ball and

The, beyzbol oyuncusu, vurucu az önce topa vurdu ve

The ball has been

Top yakalandı ve

caught and

The outfielder, is throwing it to first

Dış saha oyuncusu, ilk

Base but the batter is running running running running and he dives in and he just

Üssü'ne atıyor ama vurucu koşarak koşuyor ve dalıyor ve sadece

Touches he just just touches that first

Dokunur, ilk

Base just in time in order to stay on first base and not get out

aşamada kalmak ve dışarı çıkmamak için tam zamanında o ilk Üsse dokunur

So in time is a bit more

Yani zaman içinde biraz daha

It's a bit more dramatic

dramatik Biraz daha dramatik,

It makes me anxious to say, about am i going to be there in time

zamanında orada olacağımı söylemek beni endişelendiriyor

Am i going to get to the meeting in time to

Toplantıya zamanında yetişecek miyim

Not be late to not miss the agenda am i going to get to the bus stop

Gündemi kaçırmamak için geç kalmayacağım Otobüs durağına varacak mıyım

In time to catch the bus

Otobüse yetişecek

am i going to

Be at the dinner party in time to eat dinner or am i going to get there after

zamanda Akşam yemeği yemek için partide mi olacağım yoksa

Everyone, else has eaten all the food already and i just get leftovers

Herkes yemeği yedikten sonra oraya gideceğim ve ben artıkları alıyorum

That is in time now?

Şimdi zamanı geldi mi?

to, be fair

Adil olmak gerekirse,

Enzyme and on time are often used for very similar situations but the biggest difference for me

Enzim ve zamanında, genellikle çok benzer durumlar için kullanılır, ancak benim için en büyük fark,

Is that enzyme is a bit more stressful and there's this

enzimin biraz daha stresli olması ve bu

span of time where like, you're already late but you're hurrying, and you're trying to get to a place in

zaman diliminin olması, zaten geç kaldın ama acele ediyorsun ve Bir fırsattan yararlanmak için bir yere zamanında varmaya çalışıyorsunuz

time

to

Take advantage of an opportunity

Whereas on the other hand on time is a bit less

Öte yandan, zaman biraz daha az

Stressful it's an agreed-upon time you know that to be to work on time you need to be there at

Streslidir, üzerinde anlaşmaya varılmış bir zamandır, işe zamanında gitmek için orada olmanız gerektiğini bilirsiniz.

7:55 a.m.

07:55

you know that

The train is going to be on time?

Trenin zamanında geleceğini biliyor musun?

Well if you live in japan i lived in japan for three years the train is always on time like

Eğer Japonya'da yaşıyorsanız ben üç yıldır Japonya'da yaşıyorum, tren her zaman zamanın

99% of the time it's always on schedule on time

%99'u gibi dakiktir, her zaman programa zamanında gelir,

So it's predictable it's scheduled it's on time, make sure you get to work on time or your

bu yüzden tahmin edilebilir, planlanmıştır, zamanındadır, işe zamanında gittiğinizden emin olun veya

Boss might be upset now

Patron şimdi üzülebilir

Bonus there's a, bonus phrase there's a common

Bonus var, bonus bir deyim var, son anda yaygın bir

Idiom in the nick of time this goes back to in time not on time but in the nick of time is like

Deyim var, bu tam zamanında değil, tam zamanında,

so close to the very last chance to get somewhere or to show up to be

bir yere varmak veya göstermek için son şansa çok yakın

Somewhere in time for something

bir şey için zamanında bir yerde olmak

Like just in the nick of time, means you

gibi, tam zamanında gibi,

Had like a half a second where if you had not shown up at

That time you would have missed that thing let's say, you're going to a, baseball game and

o sırada gelmemiş olsaydınız o şeyi kaçırmış olacağınız yarım saniyeniz olduğu anlamına gelir, diyelim ki, bir yere gidiyorsunuz, Beyzbol maçına

You just arrived at the baseball game in the nick of time to see the most amazing

en muhteşem oyunu izlemek için tam zamanında geldin

Play, it happened just like that very quickly and you just caught it in the nick of time

, her şey çok hızlı oldu ve tam zamanında yakaladın

Let's say that you need to catch the bus and you see the bus coming and you're running to the bus stop

Diyelim ki otobüse yetişmen gerekiyor ve sen otobüsün geldiğini görüyorsun ve otobüs durağına koşuyorsun

You're, you're hoping the bus, doesn't just run by

sen, sen, otobüsün öylece geçmemesini umuyorsun,

Well the bus driver sees you you see the bus driver and it's this wonderful moment, where he stops for you

otobüs şoförü seni görüyor, sen de otobüs şoförünü görüyorsun ve bu harika an, durduğu yerde sizin için

And you catch the bus in the nick of time

Ve otobüsü tam zamanında yakalarsınız

You could, have just missed it but you caught that bus in the nick of time

Yapabilirdiniz, az önce kaçırdınız ama o otobüsü tam zamanında yakaladınız

Congratulations so i hope that this clarifies some of the difference between on time in time and then the most

Tebrikler, umarım bu, zamanında yetişmekle en uç nokta arasındaki farkı biraz açıklığa kavuşturur Son anda

Extreme in the nick of time so use these if you're, always running late or if you

bunları kullanın, her zaman geç kalıyorsanız veya

Want to talk about how

nasıl olduğunuz hakkında konuşmak istiyorsanız

You're, always on time, also it's a great way to use these let

, her zaman zamanında, ayrıca bunları kullanmanın harika bir yolu varsa

Me know in the comments if you have any questions and if you love go natural english lessons. Be sure to subscribe right here on

yorumlarda bana bildirin. sorular ve seviyorsanız doğal İngilizce derslerine gidin. Youtube'da tam burada abone olmayı unutmayın,

Youtube hit the big red, button or right down there if you click on go natural english you can

büyük kırmızı düğmeye basın veya hemen aşağıda doğal ingilizceye git'i tıklarsanız hemen

Subscribe right now and get a notification, when there are new lessons every

abone olabilir ve her hafta yeni dersler olduğunda bir bildirim alabilirsiniz

Single week check it out, and i'll see you again, soon bye for now

, kontrol edin ve ben' tekrar görüşmek üzere, şimdilik hoşçakalın