3 Greetings to 🚫 STOP 🚫 Saying

- Hello English learners, English teachers, how is it going?

- Merhaba İngilizce öğrenenler, İngilizce öğretmenleri, nasıl gidiyor?

(upbeat pop music)

(iyimser pop müzik)

In this lesson, we are going to learn

Bu derste,

about three greetings that you should stop using

if you want to be fluent in English,

İngilizce'de akıcı olmak istiyorsanız,

if you wanna be an awesome English speaker.

harika bir İngilizce konuşmacısı olmak istiyorsanız kullanmayı bırakmanız gereken üç selamlamayı öğreneceğiz.

This is a bonus lesson this week

Bu, bu hafta bir bonus ders

because I am so excited, we are this close

çünkü çok heyecanlıyım,

to reaching one million subscribers here

on the Go Natural English Youtube channel.

Go Natural English Youtube kanalında bir milyon aboneye ulaşmaya bu kadar yakınız.

So I wanna thank you from the bottom of my heart

Bu yüzden abone olanlarınız için size tüm kalbimle teşekkür etmek istiyorum

for those of you who have subscribed, thank you.

, teşekkürler.

You've subscribed, right?

Abone oldunuz, değil mi?

If you haven't, then what are you waiting for?

Eğer yapmadıysanız, o zaman ne bekliyorsunuz? Abone ol yazan

Click on that big red button that says Subscribe

büyük kırmızı düğmeye tıklayın

and then click again on the little bell

ve ardından bildirim alabilmeniz için küçük zile tekrar tıklayın

so that you can get a notification.

.

It's really fun, and I'm gonna be making more

Bu gerçekten eğlenceli ve giderek daha

and more amazing English learning videos.

fazla harika İngilizce öğrenme videosu hazırlayacağım.

Now, tell me in the comments if you would like

Şimdi, burada, Go Natural English'te

to see more frequent English learning videos here

daha sık İngilizce öğrenme videoları görmek istiyorsanız

at Go Natural English, tell me in the comments, yes or yes.

, yorumlarda bana söyleyin , evet veya evet. Burada

That's how it works around here, yes or yes.

işler böyle yürür , evet ya da evet.

So now we're gonna talk about greetings,

Şimdi selamlamalardan bahsedeceğiz,

three greetings to stop using

kullanmayı bırakmak için üç selamlama

because I personally consider them totally inappropriate

çünkü kişisel olarak Kuzey Amerika'dan anadili İngilizce olan biri olarak bunların tamamen uygunsuz olduğunu düşünüyorum

as a native English speaker from North America.

.

And this video was actually inspired by the success

Ve bu video aslında

of a video I did a couple weeks ago

birkaç hafta önce yaptığım ve

that a lot of people are really enjoying,

birçok insanın gerçekten keyif aldığı bir videonun başarısından ilham aldı, izlemek

it's right up there if you want to watch it,

isterseniz hemen orada ,

about five things to stop saying in English.

İngilizce söylemeyi bırakmanız gereken yaklaşık beş şey.

And what I've realized is that there are different ways

Ve fark ettiğim şey,

that people greet each other in different cultures.

farklı kültürlerde insanların birbirlerini selamlamalarının farklı yolları olduğu.

And when you're a beginner English student,

Ve yeni başlayan bir İngilizce öğrencisi olduğunuzda,

you learn that, you know, hello

in your native language is hello in English.

ana dilinizdeki merhabanın İngilizce'deki merhaba olduğunu öğrenirsiniz.

And it's quite simple, hello is a very basic greeting

Ve oldukça basit, merhaba çok temel bir selamlamadır

and it works in every situation.

ve her durumda işe yarar.

But once you get into more colorful, colloquial,

Ancak insanları selamlamak için daha renkli, günlük

or situational ways to greet people,

veya durumsal yollara girdikten sonra,

you cannot translate directly anymore

because there are cultural issues.

kültürel sorunlar olduğu için artık doğrudan çeviri yapamazsınız.

Okay, so let's begin with the first greeting.

Tamam, ilk selamlamayla başlayalım.

- Hello, my love.

- Merhaba aşkım.

- Okay guys, I'm living in Brazil, I get it.

- Tamam beyler, Brezilya'da yaşıyorum, anlıyorum.

In Spanish or Portuguese-speaking cultures,

İspanyolca ya da Portekizce konuşulan kültürlerde

hello, my love is actually quite normal.

merhaba aşkım aslında oldukça normaldir. Tanımadıkları kişilere yön sorarken

I've heard people saying this as a greeting

insanların bunu bir selamlama olarak söylediklerini duydum

when they're asking strangers for directions.

.

So I think it's really warm and nice and lovely.

Bu yüzden gerçekten sıcak, güzel ve sevimli olduğunu düşünüyorum.

However, it does not work in English.

Ancak, İngilizce çalışmıyor.

This comes across as having a romantic interest

Bu,

in someone when you're speaking English.

İngilizce konuşurken birine romantik bir ilgi duymak olarak karşımıza çıkıyor.

So unless you're in a Latino community

Bu nedenle,

in an English-speaking country,

İngilizce konuşulan bir ülkede bir Latin topluluğunda değilseniz,

I would advise you to simply say hello.

size sadece merhaba demenizi tavsiye ederim.

- Hello, ma'am, ma'am, madam, madam.

- Merhaba hanımefendi, hanımefendi, hanımefendi, hanımefendi.

Sir, hello, sir?

Efendim, merhaba efendim?

- Ma'am, madam, and sir make me feel like I'm 80 years old.

- Hanımefendi, hanımefendi ve efendim bana 80 yaşındaymışım gibi hissettiriyor.

You can use these in English, but for me,

Bunları İngilizce olarak kullanabilirsiniz, ancak benim için

they should only be used with much older people

yalnızca saygı göstermek istediğiniz çok daha yaşlı kişilerle kullanılmaları gerekir

who you want to show respect to.

.

I really prefer using just a respectful tone

Sadece saygılı bir

of voice and saying, excuse me.

ses tonu kullanmayı ve "afedersiniz" demeyi gerçekten tercih ederim.

Okay, let's see what's next for our third greeting.

Tamam, bakalım üçüncü selamlaşmamız için sırada ne var.

And I'm actually gonna share four.

Ve aslında dördünü paylaşacağım. Burada kaçınmak için

I'm gonna have a bonus greeting

bir bonus selamlamam olacak

to avoid here, so keep watching.

, o yüzden izlemeye devam edin.

- Hello, my friend.

- Arkadaşım merhaba.

Hello, my friend.

Arkadaşım merhaba.

Hello, hello, my friend.

Merhaba, merhaba arkadaşım.

- Okay, when someone says hello, my friend,

- Tamam, biri merhaba dediğinde dostum,

I know two things for sure.

kesin olarak bildiğim iki şey var.

One, it's a dead giveaway that

Birincisi,

they are for sure not my friend.

benim arkadaşım olmadıkları kesin.

And two, it probably means they're trying

Ve ikincisi, muhtemelen

to sell me something, at least,

bana bir şey satmaya çalıştıkları anlamına geliyor, en azından,

that's how it works in English in North America.

Kuzey Amerika'da İngilizce böyle işliyor.

I understand completely, in other languages,

Tamamen anlıyorum, diğer dillerde,

it's totally normal to say hello, my friend

arkadaşım,

to a stranger and you're just being nice.

bir yabancıya merhaba demek tamamen normal ve sen sadece nazik davranıyorsun.

But in English, it sounds strange.

Ama İngilizce'de kulağa garip geliyor.

We don't usually say this.

Bunu genellikle söylemiyoruz.

So instead, I would just recommend saying,

Bunun yerine,

excuse me, hey, how's it going?

afedersiniz, hey, nasıl gidiyor?

Hey is more casual, hello is more formal.

Hey daha rahat, merhaba daha resmi.

So I promised I would share a fourth greeting to avoid.

Bu yüzden, kaçınmak için dördüncü bir selamı paylaşacağıma söz verdim.

So let's take a look at our final inappropriate greeting.

O halde son uygunsuz selamlamamıza bir göz atalım .

- Teacher, teacher, teacher, teacher, teacher.

- Öğretmen, öğretmen, öğretmen, öğretmen, öğretmen.

Excuse me, beautiful teacher, hm.

Affedersiniz, güzel öğretmenim, hm.

(chill electronic music)

(cool elektronik müzik)

- Okay, let's talk about teacher.

- Tamam hocam konuşalım.

I know in a lot of other languages,

Diğer birçok dilde,

calling your teacher teacher is normal.

öğretmeninize öğretmen demenin normal olduğunu biliyorum.

But in English, it's not, and it's like the equivalent

Ama İngilizce'de öyle değil ve muhasebecinizi muhasebecinizi aramanın eşdeğeri gibi

of calling your accountant accountant.

.

Hey, accountant, hey, excuse me, accountant.

Hey, muhasebeci, hey, özür dilerim, muhasebeci.

Wouldn't you just call your accountant by his or her name?

Muhasebecinize onun adıyla hitap etmez miydiniz ?

It's the same in English when you're talking

İngilizcede de

to your teacher, I assure you that

öğretmeninizle konuşurken durum aynıdır, sizi temin ederim ki

if you have an American teacher, a North American teacher,

Amerikalı bir öğretmeniniz varsa, Kuzey Amerikalı bir öğretmeniniz varsa,

they do not want you to call them teacher.

onlara öğretmen demenizi istemezler.

So if you want to learn more about words

Bu nedenle, son videoda bahsettiğim öğretmen de dahil olmak üzere kullanmayı bırakmanız gereken kelimeler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız,

that you should stop using, including teacher,

which I talked about in the last video, click up there.

yukarı tıklayın.

You can check out the five things to stop saying in English

to be a fluent English speaker.

Akıcı bir İngilizce konuşan biri olmak için İngilizce söylemeyi bırakmanız gereken beş şeye göz atabilirsiniz.

So these are things that you don't

Yani bunlar,

usually learn in a regular English class,

normal bir İngilizce dersinde,

in a traditional classroom with a regular textbook.

normal bir ders kitabı olan geleneksel bir sınıfta öğrenemeyeceğiniz şeyler.

That's how the name Go Natural English came about.

Go Natural English adı böyle ortaya çıktı.

So if you enjoyed this lesson, let me know.

Bu dersten keyif aldıysanız, bana bildirin.

Give it a thumbs up, you can hit the round button

Bir beğeni verin, abone olmak için yüzümün hemen altındaki yuvarlak düğmeye basabilirsiniz

with my face on it right down there

to subscribe, and let's get to a million.

ve hadi bir milyona ulaşalım.

I love you all, my beautiful students.

Hepinizi seviyorum güzel öğrencilerim.

Was that inappropriate? (laughs)

Bu uygunsuz muydu? (gülüyor)

It's not a greeting, it's not a greeting.

Bu bir selam değil, selam değil.

And you are beautiful, darn it, and smart, and talented.

Ve sen güzelsin, kahretsin, zeki ve yeteneklisin.

Anyway, I gotta go, guys.

Her neyse, gitmeliyim çocuklar.

I'll see you in another lesson soon, bye.

Yakında başka bir derste görüşürüz, hoşçakalın.