12 DAILY Activities to PERFECT your English Communication Skills Every Day

(upbeat music)

(iyimser müzik)

- Hello everyone, and welcome back to English With Lucy.

- Herkese merhaba, English With Lucy'ye tekrar hoş geldiniz.

Today, I am going to help you

Bugün,

with your daily English practise.

günlük İngilizce pratiğinizde size yardımcı olacağım.

The best way to learn a language

Bir dili öğrenmenin en iyi yolu,

is to practise it every single day.

her gün pratik yapmaktır.

Today, I'm going to talk to you about 12 really fun ways

Bugün size pratik yapabilmeniz için İngilizceyi günlük yaşamınıza dahil etmenin gerçekten eğlenceli 12 yolundan bahsedeceğim

of involving English in your everyday life,

so that you can practise.

. Bu fikirlerden

Take a handful, or maybe just a couple of these ideas,

bir avuç veya belki sadece birkaçını alın,

put them into practise, and watch your language skills

uygulamaya koyun ve dil becerilerinizin

transform in front of your eyes.

gözlerinizin önünde nasıl değiştiğini izleyin.

These ideas work for any language,

Bu fikirler herhangi bir dilde işe yarar,

so it doesn't just have to be English.

yani sadece İngilizce olması gerekmez.

Let's get started with the lesson.

Derse başlayalım.

Number one, my first idea,

Birincisi, ilk fikrim, öğrenmeye çalıştığınız dilde

is try following chefs or recipes in the language

şefleri veya tarifleri takip etmeyi denemek

that you're trying to learn.

.

Now, when you learn a new language,

Şimdi, yeni bir dil öğrendiğinizde, onların kültürlerini

it's really good to learn about their culture.

öğrenmek gerçekten çok güzel .

It will help you a lot.

Size çok yardımcı olacaktır.

And you can learn so much through their cuisine,

Ve onların mutfağı,

and their diet, and their eating habits.

diyetleri ve yeme alışkanlıkları aracılığıyla çok şey öğrenebilirsiniz.

Maybe you can have a week of dinners from the culture

Belki de öğrenmeye çalıştığınız dilin kültüründen bir hafta yemek yiyebilirsiniz

of the language that you're trying to learn.

.

You could get together with friends

who are also learning that language,

Aynı zamanda o dili öğrenen arkadaşlarla bir araya gelebilir,

and choose to only speak that language at the dinner table

yemek masasında

as you eat this foreign food.

bu yabancı yemeği yerken sadece o dili konuşmayı tercih edebilirsiniz.

There are so many opportunities

for practising your language skills.

Dil becerilerinizi geliştirmek için pek çok fırsat var.

Reading the recipe,

Tarifi okumak,

going to the shops and choosing the food,

mağazalara gitmek ve yemeği seçmek,

maybe watching a chef in action on YouTube.

belki YouTube'da bir şefi iş başında izlemek.

I know a lot of you are learning English,

Birçoğunuzun İngilizce öğrendiğini biliyorum

and there are some absolutely amazing

ve YouTube'da kesinlikle harika

British chefs on YouTube.

İngiliz şefler var.

You can look at Nigella Lawson if you like the RP accent,

RP aksanını

and a female voice.

ve kadın sesini seviyorsanız Nigella Lawson'a bakabilirsiniz.

Nigella Lawson has the most attractive voice,

Nigella Lawson en çekici sese

and the most beautiful accent.

ve en güzel aksana sahip.

I highly recommend you watch some of her videos.

Bazı videolarını izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

You've also got Sorted Food.

Ayrıştırılmış Yiyecekleriniz de var.

Those are four guys, they're very nice people, actually.

Bunlar dört adam, aslında çok iyi insanlar.

I have met them.

Onlarla tanıştım.

They do some really great recipe videos.

Gerçekten harika tarif videoları çekiyorlar.

There's also Jamie Oliver.

Bir de Jamie Oliver var.

He's a little bit more cockney.

O biraz daha Londralı. Birinin size bağırmasını

And then you've got Gordon Ramsey,

seviyorsanız, bir de Gordon Ramsey var

if you like someone shouting at you.

.

(laughing)

(gülüyor)

Tip number two is take a daily language challenge.

İki numaralı ipucu, günlük bir dil sınavına girmek.

This part of the video is sponsored by Lingoda,

Videonun bu bölümü Lingoda tarafından desteklenmektedir,

but I'm going to give you highly relevant information

ancak size günlük olarak dil becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olacak son derece alakalı bilgiler vereceğim

that will help you improve your language skills

on a daily basis.

.

This video is about fun little activities,

Bu video eğlenceli küçük aktiviteler

and things that you can do on a daily basis

ve

to improve your language skills.

dil becerilerinizi geliştirmek için günlük olarak yapabileceğiniz şeyler hakkındadır.

Five minutes on a language app each day

Her gün bir dil uygulamasında beş dakika

will help you improve,

gelişmenize yardımcı olur,

but it's not enough on its own to make a huge impact.

ancak büyük bir etki yaratmak için tek başına yeterli değildir.

Weekly lessons at a walk in language school will also help,

Bir dil okulunda haftalık dersler de yardımcı olacaktır,

but you might find that your progress is very, very slow.

ancak ilerlemenizin çok, çok yavaş olduğunu görebilirsiniz.

The Lingoda Language Marathon is the perfect way

Lingoda Dil Maratonu,

to study every day, and make a huge impact on your fluency.

her gün ders çalışmak ve akıcılığınız üzerinde büyük bir etki yaratmak için mükemmel bir yoldur.

You may have heard me mention

the Lingoda Language Marathon before,

Daha önce Lingoda Dil Maratonu'ndan bahsettiğimi duymuş olabilirsiniz

but this is the last ever

ama bu,

Lingoda Language Marathon promotion.

Lingoda Dil Maratonu'nun son promosyonu.

If you don't know, what is it?

Bilmiyorsanız nedir?

(chuckling)

(kıkırdar)

Well, it's basically a really motivating

Pekala, temelde gerçekten motive edici bir

language study challenge.

dil çalışma yarışması. Biraz daha az çalıştığınız yarı maratona katılmadığınız

You study every day, unless you take the half marathon,

sürece her gün çalışırsınız

where you study slightly less,

and if you complete the marathon, you get a 100% refund,

ve maratonu tamamlarsanız %100, yarı maraton

or a 50% refund if you do the half marathon.

yaparsanız %50 geri ödeme alırsınız . Son yıllarda Lingoda Dil Maratonuna

More than 15 thousand people

15 binden fazla kişi

have participated in the Lingoda Language Marathon

katılmıştır

over the past few years.

.

For many, it's transformed their lives,

Birçoğu için hayatlarını değiştirdi,

helping them to study, or work in a new country.

yeni bir ülkede eğitim görmelerine veya çalışmalarına yardımcı oldu.

Many of them have shared their life changing experiences

Birçoğu hayatlarını değiştiren deneyimlerini

with Ligoda, and you can see that on their website,

Ligoda ile paylaştı ve bunu aşağıda bağlantısı verilen web sitelerinde görebilirsiniz

which is linked down below.

.

I'd also encourage you to check out their Instagram profile,

where you can see more inspiring stories.

Daha ilham verici hikayeler görebileceğiniz Instagram profillerine de göz atmanızı tavsiye ederim.

The marathon starts on the 23rd of September, 2019,

Maraton 23 Eylül 2019'da başlar

and ends on the 21st of December, 2019.

ve 21 Aralık 2019'da sona erer.

You have to participate in an agreed number of group classes

each month in order to succeed.

Başarılı olmak için her ay kararlaştırılan sayıda grup dersine katılmanız gerekir.

That's 30 classes for the full marathon,

Tam maraton için 30 ders

and 15 classes for the half marathon.

ve yarı maraton için 15 ders.

You can only take one class per day, every day.

Her gün, günde sadece bir ders alabilirsiniz.

You can join the marathon in English, French,

Maratona İngilizce, Fransızca,

German, Spanish, and Business English,

Almanca, İspanyolca ve İş İngilizcesi dillerinde katılabilirsiniz

and there are classes for every level,

ve başlangıçtan ileri seviyeye kadar her seviyeye uygun sınıflar vardır

beginner to advanced.

.

So, how do you participate?

Peki, nasıl katılacaksınız? 9 Eylül'den önce

You need to sign up to the marathon

maratona kayıt olmanız gerekiyor

before the 9th of September.

.

After registering for the marathon,

Maratona kaydolduktan

and paying your non-refundable entry fee, which is 49 euros,

ve geri ödemesiz giriş ücreti olan 49 Euro'yu ödedikten sonra

this secures your spot in the marathon,

maratondaki yerinizi garantiliyor,

you automatically sign up for a three month subscription.

otomatik olarak üç aylık abonelik için kayıt oluyorsunuz.

The entry fee will be taken off

Giriş ücreti

your first month in the marathon.

maratondaki ilk ayınızdan düşülecektir.

I have a special discount code for you.

Size özel indirim kodum var. Açıklama kutusundaki

You can get 10 euros off your entry fee

by clicking on the link in the description box,

linke tıklayarak

and using my code TALK5.

ve TALK5 kodumu kullanarak giriş ücretinizden 10 Euro indirim alabilirsiniz.

Don't forget, Lingoda will refund your tuition fee in full

Unutmayın, her maraton ayı içinde kararlaştırılan sayıda derse katılırsanız, Lingoda eğitim ücretinizin tamamını iade edecektir

if you attend an agreed amount of classes

within each marathon month.

. Kayıt yaptırdığınız

You will need to show up on time for the classes

derslere zamanında gelmeniz

that you booked,

and you'll need to actively participate.

ve aktif olarak katılmanız gerekecek.

If you book a class and miss it,

Bir ders için rezervasyon yaptırır ve onu kaçırırsanız

or fail to book a class at all,

veya bir ders için kayıt yaptıramazsanız,

you'll still be able to continue taking the classes,

derslere devam etmeye devam edebileceksiniz

but you will no longer qualify for the refund.

ancak artık geri ödeme almaya hak kazanamayacaksınız.

Remember, places in the marathon are limited.

Unutmayın, maratondaki yerler sınırlıdır.

Reserve your spot in advance to avoid missing

the last ever marathon promotion.

Son maraton kampanyasını kaçırmamak için yerinizi şimdiden ayırtın. Kurallara aşina olmak için

You absolutely must make sure

that you check the terms and conditions

şartlar ve koşulları kontrol ettiğinizden kesinlikle emin olmalısınız

to familiarise yourself with the rules.

.

Previous marathon graduates have said

Önceki maraton mezunları,

that this is the key to getting the refund.

geri ödeme almanın anahtarının bu olduğunu söylediler.

The marathon is an incredible opportunity

Maraton,

to take your language skills to the next level

dil becerilerinizi

quickly and effectively.

hızlı ve etkili bir şekilde bir sonraki seviyeye taşımak için inanılmaz bir fırsattır.

So many students would jump at the chance

Pek çok öğrenci,

to take an English class with a native qualified teacher

every day for three months.

üç ay boyunca her gün anadili nitelikli bir öğretmenden İngilizce dersi alma şansına atlar.

And the fact that you can get your money back

Ve

as an extra motivational incentive is the icing on the cake.

ekstra bir motivasyon teşviki olarak paranızı geri alabilmeniz, pastanın üzerindeki kremadır.

Alternatively, if you don't think

Alternatif olarak maratonun size göre olmadığını düşünüyorsanız

that the marathon's for you, you can check out Lingoda's

Lingoda'nın

other flexible subscription packages.

diğer esnek abonelik paketlerine de göz atabilirsiniz. Maratona katılmak isteyen

Good luck to everyone

herkese bol şans

who chooses to participate in the marathon.

.

Number three.

Üç numara.

This might surprise some people,

Bu bazı insanları şaşırtabilir

but I am a massive fan of Reddit,

ama ben Reddit'in büyük bir hayranıyım

and I think it's a fantastic language learning tool,

ve bence bu harika bir dil öğrenme aracı,

especially if you want to learn English.

özellikle de İngilizce öğrenmek istiyorsanız.

Reddit is a huge forum.

Reddit çok büyük bir forum.

It's basically a network of communities

Temel olarak,

that are based on people's interests.

insanların çıkarlarına dayanan bir topluluklar ağıdır.

These little communities are called subreddits.

Bu küçük topluluklara alt dizinler denir. İlgilendiğiniz

You can find communities, subreddits,

toplulukları, alt dizinleri bulabilir

that you're interested in, and then you can participate.

ve ardından katılabilirsiniz.

But something I've noticed about Reddit

Ancak Reddit hakkında fark ettiğim bir şey,

is that generally, the level of vocabulary,

genel olarak kelime bilgisi,

and grammar, and writing in general, seems to be quite high.

dilbilgisi ve genel olarak yazma seviyesinin oldukça yüksek olduğu.

If you compare the people on Reddit

Reddit'teki insanları

to the people on Facebook,

Facebook'taki insanlarla karşılaştırırsanız,

it seems that they're much more willing

to communicate with you, to correct you, to debate with you,

sizinle iletişim kurmaya, sizi düzeltmeye, sizinle tartışmaya çok daha istekli görünüyorlar,

there's a lot more high quality interaction.

çok daha kaliteli etkileşim var.

There's also lots of funny content, lots of news content,

Ayrıca bir sürü komik içerik, bir sürü haber içeriği,

lots of memes, (chuckling) lots of cute content.

bir sürü mem, (kıkırdama) bir sürü sevimli içerik var. Reddit'te köpeğimin

I like to share pictures of my dog on Reddit.

resimlerini paylaşmayı seviyorum .

I really recommend that you visit Reddit,

Reddit'i ziyaret etmenizi gerçekten tavsiye ederim, öğrenmeye çalıştığınız dilde, muhtemelen İngilizce'de, ilgilendiğiniz

you find some subreddits that you're interested in,

bazı alt dizinler bulursunuz,

in the language that you're trying to learn,

probably English,

but there are lots of subreddits in other languages as well.

ancak diğer dillerde de pek çok alt dizin vardır .

There are subreddits for sport, cooking, politics,

Spor, yemek pişirme, politika,

debating, creative writing, everything.

münazara, yaratıcı yazarlık, her şey için alt dizinler var.

I recommend that you visit Reddit once a day,

Reddit'i günde bir kez ziyaret etmenizi

and make a post, or make a comment every single day,

ve her gün bir gönderi veya yorum yapmanızı

and start to interact with other native people.

ve diğer yerel insanlarla etkileşim kurmaya başlamanızı öneririm.

I warn you, it's addictive,

Seni uyarıyorum, bu bağımlılık yapıyor

and you will probably fall in love with Reddit like I have,

ve muhtemelen benim

and like Will has.

ve Will'in sahip olduğu gibi Reddit'e aşık olacaksın.

(laughing)

(gülüyor) Dört

Number four is eat in authentic restaurants,

numara otantik restoranlarda yemek yemek

but there's a special way of doing this

ama eğer bir dil öğrenmeye çalışıyorsan bunu yapmanın özel bir yolu var

if you're trying to learn a language.

.

You need to warn the staff

Personeli

that you would like to do everything in that language,

her şeyi o dilde yapmak istediğiniz konusunda uyarmanız

and you need to let them know that you're learning,

ve onlara öğrendiğinizi,

you want to improve,

gelişmek istediğinizi bildirmeniz gerekir

and it's highly likely if it's not too busy,

ve eğer çok meşgul değilse büyük olasılıkla bunu yapmak

that they will want to help you,

isteyeceklerdir.

especially if they speak that language themselves,

özellikle o dili kendileri konuşuyorsa,

if they are from that country.

o ülkedense size yardımcı olur.

I used to do this all the time in London.

Bunu Londra'da her zaman yapardım.

There was a Spanish restaurant near me,

Yakınımda bir İspanyol restoranı vardı

and I used to go there with my friend

ve ben de İspanyolca öğrenen arkadaşımla oraya giderdik

who also was learning Spanish,

and we used to say,

ve

"Would you mind if we did everything in Spanish today?

" Bugün her şeyi İspanyolca yapsak sorun olur mu?

"Just pretend we're in Spain."

"İspanya'daymış gibi yapalım. "

And the waiters absolutely loved it,

Ve garsonlar buna kesinlikle bayıldılar,

'cause they felt like they were in Spain too.

çünkü kendilerini İspanya'da da hissediyorlardı.

I think they were also quite flattered

that English people were trying to learn their language,

İngilizlerin kendi dillerini öğrenmeye çalışmaları da bence gururlarını okşuyordu

because obviously, they had come to England

çünkü belli ki İngiltere'ye

to learn our language.

bizim dilimizi öğrenmek için gelmişlerdi.

So, it was quite a nice exchange.

, oldukça güzel bir değiş tokuştu.

Look around you, see if there's an Irish pub,

Etrafınıza bakın, bir İrlanda barı

or some sort of British restaurant,

veya bir tür İngiliz restoranı var mı bakın

or if you're learning French, a French restaurant,

veya Fransızca öğreniyor musunuz, bir Fransız restoranı

et cetera, et cetera,

vb.

and you can make a really fun evening of it.

eğlenceli bir akşam.

Obviously, it's best to have a partner in crime

Açıkçası,

that's also learning that language,

aynı zamanda o dili de öğrenen bir suç ortağına sahip olmak en iyisidir,

but you could always as your dinner partner,

ancak yemek partneriniz olarak her zaman yapabilirsiniz,

do you mind if we do this in a foreign language?

bunu yabancı bir dilde yapmamızın bir sakıncası var mı? Bu fırsatı

I'd just really like the opportunity to practise.

gerçekten çok isterim

Number five, great for daily practise,

beş numara, günlük pratik için harika,

is set all of your electronic devices,

tüm elektronik cihazlarınız kurulu,

so, I'm talking your TV, your phone, your iPad,

bu yüzden televizyonunuzdan, telefonunuzdan, iPad'inizden,

your laptop, anything you can think of,

dizüstü bilgisayarınızdan, aklınıza gelebilecek her şeyden,

your Alexa, your Google Home thingy, your Google Home.

Alexa'nızdan, Google Home cihazınızdan bahsediyorum. , Google Ana Sayfanız.

(laughing)

(gülüyor)

Set it into the language that you're learning.

Bunu öğrenmekte olduğunuz dile göre ayarlayın .

Ask Alexa or Google in the morning what the weather's like,

Sabahları Alexa veya Google'a havanın nasıl olduğunu sorun, size

and they will tell you in the language that you're learning.

öğrenmekte olduğunuz dilde söyleyeceklerdir.

Find out random tech vocabulary by switching your computer,

Bilgisayarınızı değiştirerek

and then having to deal with a huge problem

ve ardından

in a foreign language.

bir yabancı dilde büyük bir problemle uğraşmak zorunda kalarak rastgele teknoloji kelimeleri öğrenin.

(laughing)

(gülüyor)

Okay, maybe that isn't everyone's idea of a good time,

Tamam, belki herkesin iyi vakit geçirme fikri bu değil

but I did that when I was learning Spanish,

ama ben bunu İspanyolca öğrenirken yaptım

and it just made me feel confident

ve

that I was doing everything I possibly could

to immerse myself in Spanish.

kendimi İspanyolca'ya kaptırmak için elimden gelen her şeyi yaptığım konusunda kendime güvenmemi sağladı.

Number six.

Altı numara.

This one relates to video games.

Bu, video oyunlarıyla ilgilidir.

If you like to play video games, if you're a gamer,

Video oyunları oynamayı seviyorsanız , oyuncuysanız

and if you play online multiplayer games,

ve çevrimiçi çok oyunculu oyunlar oynuyorsanız,

choose a foreign server.

yabancı bir sunucu seçin. Öğrendiğiniz dilin

A server where people are from the country

ülkesinden insanların bulunduğu bir sunucu

of the language that you're learning.

.

I've said this before.

Bunu daha önce söyledim.

People playing video games can be very helpful.

Video oyunları oynayan insanlar çok yardımcı olabilir.

You can form very nice friendships,

Çok güzel arkadaşlıklar kurabilirsiniz

and a lot of the best English students that I had,

ve sahip olduğum en iyi İngilizce öğrencilerinin çoğu,

with the best pronunciation, and the strangest vocabulary,

en iyi telaffuza ve en tuhaf kelime dağarcığına sahip,

had learnt all of that from gaming.

bunların hepsini oyun oynayarak öğrenmişti. Yerlilerle

They formed long lasting friendships with natives,

uzun süreli dostluklar kurdular

and practised with them on a daily basis,

ve onlarla her gün pratik yaptılar

and it was fun.

ve eğlenceliydi.

Make sure that you don't accidentally learn

loads of swear words, though.

Yine de yanlışlıkla bir sürü küfür öğrenmediğinizden emin olun.

(laughing)

Number seven is quite a cool idea, actually.

(gülüyor)

Yedi numara aslında çok güzel bir fikir.

It is shop in foreign supermarkets.

Yabancı süpermarketlerde alışveriş yapıyor. İlla

You don't necessarily have to buy anything,

bir şey satın almak zorunda değilsiniz

but this is especially good

ama bu özellikle

if you're learning a language like Chinese,

Çince,

or maybe Polish, or maybe Arabic.

Lehçe veya Arapça gibi bir dil öğreniyorsanız iyidir.

Languages where they have a very specific diet,

Çok özel bir diyete sahip oldukları

or they eat very specific foods,

veya çok özel yiyecekler yedikleri

and there is a lot of immigration into your country,

ve ülkenize çok fazla göçün olduğu

and so they have their own supermarkets.

ve bu nedenle kendi süpermarketlerinin olduğu diller. Birleşik Krallık'taki süpermarketlerde

There are loads or oriental supermarkets,

çok sayıda veya oryantal süpermarketler

and Arabic supermarkets,

ve Arap süpermarketleri

and Polish sections in supermarkets in the UK.

ve Polonya bölümleri bulunmaktadır .

I imagine there are in your country.

Ülkenizde olduğunu hayal ediyorum.

I remember in Spain

there were loads of oriental supermarkets.

İspanya'da

doğuya özgü bir sürü süpermarket olduğunu hatırlıyorum.

Just go there, if you're learning one of those languages,

Sadece oraya gidin, eğer bu dillerden birini öğreniyorsanız,

go there, have a browse, bring a translator,

oraya gidin, bir göz atın, yanınızda bir tercüman

or a dictionary with you,

veya sözlük getirin

and see what new vocabulary you can pick up.

ve hangi yeni kelimeleri öğrenebileceğinizi görün.

Okay, you might not want to do this on a daily basis,

Tamam, bunu her gün yapmak istemeyebilirsin

but maybe you could do it once a week,

ama belki haftada bir yapabilir

and make a meal from the ingredients

ve haftada bir topladığın malzemelerle bir yemek yapabilirsin

that you pick up once a week.

.

That links with my first tip or idea,

Bu, anadilindeki tarifleri ve şefleri takip eden ilk ipucum veya fikrimle bağlantılı

which is following recipes and chefs in the native language.

.

Number eight.

sekiz numara

This is more expensive, and not necessarily a daily,

Bu daha pahalıdır ve mutlaka günlük değildir,

but it is make your next holiday a language course.

ancak bir sonraki tatilinizi bir dil kursu haline getirir.

This is something that I did when I was younger,

Bu gençken yaptığım bir şeydi

and it helped me so much.

ve bana çok yardımcı oldu.

Instead of going on holiday,

Tatile gitmek yerine

I used to go on language courses.

dil kurslarına gidiyordum.

All of my friends went on girl's holidays to Ibiza,

Bütün arkadaşlarım İbiza'ya

and Greece, and party holidays.

ve Yunanistan'a kız tatillerine ve parti tatillerine gittiler.

(chuckling)

(kıkırdar)

I'm not trying to be super different or anything.

Çok farklı olmaya falan çalışmıyorum. Kız arkadaşlarımın gittiği

For the price of the one week holiday

bir haftalık tatilin fiyatı için

that my girlfriends went on,

,

I managed to book three weeks immersion in Italy.

İtalya'da üç haftalık daldırma rezervasyonu yapmayı başardım.

I just stayed in a room in a flat of an Italian woman there,

Orada İtalyan bir kadının dairesinde bir odada kaldım, Ryanair ile

I booked really cheap flights with Ryanair,

gerçekten ucuz uçuşlar ayırttım

and I did a half day language course every single day,

ve her gün yarım günlük dil kursu yaptım,

which is why it kind of relates to learn every day.

bu yüzden her gün öğrenmekle ilgili.

Oh my god, the amount of Italian

Aman Tanrım,

I learnt in those three weeks was incredible,

o üç haftada öğrendiğim İtalyanca miktarı inanılmazdı

and the reason it really relates to learning,

ve bunun gerçekten öğrenmekle

and doing something fun every day,

ve her gün eğlenceli bir şeyler yapmakla ilgili olmasının nedeni,

is because I met so many people out there

orada WhatsApp'ta iletişim halinde olduğum çok sayıda insanla tanışmış olmamdı.

that I kept in touch with on WhatsApp.

.

And chatting to a foreign friend in their native language

Ve her gün WhatsApp'ta yabancı bir arkadaşla kendi ana dilinde sohbet etmek, dil becerilerinizi geliştirmenin

on WhatsApp every day is an amazing way

harika bir yoludur

of improving your language skills,

and even better, if you do it via voice notes,

ve daha da iyisi, bunu sesli notlarla yaparsanız, size ne yaptığınız hakkında düşünmeniz için

they give you a little bit of time

biraz zaman verir. Ya da

to think about what you're saying,

or you can correct yourself,

kendinizi düzeltebilir

and when they reply to you,

ve size cevap verdiklerinde,

you can listen to what they've said multiple times,

söylediklerini defalarca dinleyebilir

and repeat bits.

ve parçaları tekrarlayabilirsiniz.

So, it's a really, really good way

Yani,

of familiarising yourself with the pronunciation,

kendinizi telaffuza

and the language.

ve dile alıştırmanın gerçekten çok iyi bir yolu.

Now, obviously, you have to have the funds,

Şimdi, belli ki, paraya sahip olmanız gerekiyor,

but it's something you could really, really work towards.

ama bu gerçekten ama gerçekten üzerinde çalışabileceğiniz bir şey.

I remember one year,

Bir yıl hatırlıyorum, İspanya'da bir haftalık dil kursuna katılmak için ailemden ortak

it was my Christmas and birthday present joint

Noel ve doğum günü hediyesi gelmişti

from my parents to do a one week language course in Spain.

.

They thought I was mad,

Deli olduğumu düşündüler

but I think they were also kind of proud

ama sanırım

that's what I wanted instead of an iPhone.

iPhone yerine istediğim şeyin bu olmasından da gurur duyuyorlardı.

I was just obsessed with Spain and languages.

Sadece İspanya ve dillere takıntılıydım.

I really, really just wanted to go.

Gerçekten, gerçekten sadece gitmek istedim.

Number nine is fun,

Dokuz numara eğlencelidir,

especially if you have quite a specific interest.

özellikle de oldukça özel bir ilginiz varsa.

It's read blogs in another language.

Blogları başka bir dilde okuyun. Bunun

And the reason why this is so good is because blogs,

bu kadar iyi olmasının nedeni,

as opposed to news articles, and other documents online,

haber makalelerinin ve diğer çevrimiçi belgelerin aksine, blogların

are normally written in quite a colloquial fashion.

normalde oldukça günlük bir üslupla yazılmasıdır.

The blogger writes

Blogger

as if they are just talking to a friend, normally.

normalde bir arkadaşıyla konuşuyormuş gibi yazıyor.

This is a fantastic opportunity

Bu,

to pick up colloquial phrases, slang phrases,

the way a native speaker would naturally talk and write.

anadili İngilizce olan birinin doğal olarak konuşup yazacağı şekilde günlük konuşma kalıplarını, argo cümleleri öğrenmek için harika bir fırsat.

And the best part, it's something you're interested in,

Ve en iyi yanı, ilgilendiğiniz bir şey olması

or it's written by a person that you admire,

ya da hayran olduğunuz

and that you like.

ve sevdiğiniz bir kişi tarafından yazılmış olması.

Number 10.

10 Numara. En

Read a translation of your favourite book.

sevdiğiniz kitabın çevirisini okuyun.

I always mention this, and it's amazing how many people

Bundan her zaman bahsediyorum ve bu kadar çok insanın

haven't thought of doing this.

bunu yapmayı düşünmemiş olması inanılmaz.

Choose a book that you've already read,

Daha önce okumuş olduğunuz bir kitabı seçin

and read it in the language that you're learning.

ve onu öğrenmekte olduğunuz dilde okuyun.

It's much easier than just picking up a new book,

Yeni bir kitap almaktan çok daha kolay,

'cause you understand the general storyline,

çünkü genel hikayeyi anlıyorsunuz

and you can pick up new vocabulary

ve

without having to actively search for it in a dictionary.

aktif olarak bir sözlükte aramak zorunda kalmadan yeni kelimeler edinebiliyorsunuz.

I did this with Harry Potter in Spanish,

Bunu Harry Potter ile İspanyolca yaptım

and it took me a little bit longer,

ve biraz daha uzun sürdü

but it felt really, really satisfying,

ama gerçekten çok ama çok tatmin edici geldi

'cause I was learning new words

çünkü

without having to translate them.

onları çevirmek zorunda kalmadan yeni kelimeler öğreniyordum.

It also really helped me with my sentence structure,

Cümle yapımda

and also my storytelling.

ve ayrıca hikaye anlatımımda bana gerçekten yardımcı oldu.

Number 11.

11 numara.

Quite a simple one,

Oldukça basit

but follow native speakers on social media.

ama sosyal medyada ana dilini konuşanları takip et.

Social media is normally seen as a huge distraction.

Sosyal medya normalde büyük bir dikkat dağıtıcı olarak görülür.

When you're using it, you're wasting time,

Kullanırken zaman harcıyorsunuz

but what happens if when you go on Instagram,

ama Instagram'a girdiğinizde ne olur ,

it's just filled with speakers of the language

that you are learning.

öğrenmekte olduğunuz dili konuşanlarla dolup taşar.

All of their captions are in that language,

Bütün yazıları o dilde,

all of their stories are in that language.

bütün hikayeleri o dilde.

The same on Facebook, the same on YouTube.

Facebook'ta da aynı, YouTube'da da aynı.

If you're looking at social media,

Sosyal medyaya bakıyorsan

and it's all in the language that you're learning,

ve hepsi öğrendiğin dildeyse,

well, you're still immersing yourself,

yani, hala kendini kaptırıyorsan,

you'll still be picking things up.

hala bir şeyler kapıyor olacaksın.

Again, you can tailor it to your interests,

Yine ilgi alanlarınıza göre uyarlayabilir,

check it every day, it's suddenly a language activity

her gün kontrol edebilirsiniz, birdenbire günlük olarak yaptığınız bir dil etkinliği haline gelir

that you do on a daily basis,

and it will help you improve,

ve gelişmenize yardımcı olur

and it will help you sound more natural,

ve daha doğal konuşmanıza

and develop natural, organic English skills,

ve doğal, organik İngilizce geliştirmenize yardımcı olur. becerileri

or other language skills.

veya diğer dil becerileri.

And the last one, number 12, this isn't for everyone,

Ve sonuncusu, 12 numara, bu herkes için değil,

but it's a great idea,

ama harika bir fikir

and it's something I've done in the past,

ve geçmişte yaptığım bir şey, öğrenmekte olduğunuz dilde

it's start a private blog or diary

özel bir blog veya günlük başlatmak

in the language that you're learning.

.

Okay, it doesn't necessarily have to be private.

Tamam, özel olması gerekmiyor.

Mine was 100% private, and I just wrote about my day

Benimki %100 özeldi ve az önce

in the language that I was learning.

öğrendiğim dilde günümü yazdım.

I never got anyone to correct that,

Bunu düzeltecek kimsem olmadı

because I didn't want them to see what I was writing.

çünkü ne yazdığımı görmelerini istemedim.

But for me, it was really interesting to go back over time,

Ama benim için zaman içinde geriye gitmek

and look at how my language skills had developed,

ve dil becerilerimin nasıl geliştiğine bakmak

and see how I chose to express certain things and feelings

ve

when my language skills weren't up to scratch.

dil becerilerim mükemmel olmadığında belirli şeyleri ve duyguları nasıl ifade etmeyi seçtiğimi görmek gerçekten ilginçti.

Writing down these feelings in another language

Bu duyguları başka bir dilde yazmak, yeri geldiğinde

made it much easier to express these feelings

bu duyguları

in another language when it came to it.

başka bir dilde ifade etmeyi çok daha kolaylaştırdı.

Right, those are my 12 ideas

Doğru, bunlar benim

for improving your language skills on a daily basis.

dil becerilerinizi günlük olarak geliştirmek için 12 fikrim .

If you have any more recommendations,

Daha fazla tavsiyeniz varsa,

please comment them down below.

lütfen aşağıya yorum yapın.

I'm sure there are loads more fun ways

Eminim becerilerinizi geliştirmenin çok daha eğlenceli yolları vardır

of improving your skills.

. Şimdiye

If you are interesting in joining

the last ever Lingoda Language Marathon promotion,

kadarki son Lingoda Dil Maratonu promosyonuna katılmakla ilgileniyorsanız, açıklama kutusundaki

then click on the link in the description box,

bağlantıya tıklayın

and use my code TALK5 for a 10 euro discount

ve giriş ücretinizde 10 euro indirim için TALK5 kodumu kullanın

on your entry fee.

.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

I've got my Facebook, I've got my Instagram,

Facebook'um var, Instagram'ım var,

I've got my Twitter,

Twitter'ım var

and I've got my new Lucy Bella Earl channel.

ve yeni Lucy Bella Earl kanalım var.

The video that will be going up,

Yükselecek olan

or might have already gone up,

veya çoktan yükselmiş olabilecek video, 20'li yaşlarımda yaptığım en

is about my stupidest financial mistakes

aptalca finansal hatalarım hakkında

that I made in my 20s.

.

Very interesting.

Çok ilginç.

If you want to laugh at me and my stupidity,

Bana ve aptallığıma gülmek istiyorsan, buna bir

check that out, it's linked down below.

bak, aşağıda bağlantısı var.

I will see you soon for another lesson.

Yakında başka bir ders için görüşürüz.

(kissing sound)

(öpüşme sesi) Bu fikirlerden

Pick a handful, or maybe just a couple of these ideas,

bir avuç veya belki sadece birkaçını seçin,

put them into practise,

bunları uygulamaya koyun

and watch your language skills evolve.

ve dil becerilerinizin gelişimini izleyin.

Evolve, (laughing) evolve!

Evrim, (gülerek) evrim!

What is this Pokemon?

Nedir bu Pokemon?

(laughing)

(Gülüyor)

Now, when you learn a new, a no.

Şimdi yeni öğrendiğinde bir hayır.

(laughing)

(gülüyor)

Now when you nearn, nearn, nearn.

Şimdi yaklaştığında, yaklaştığında, yaklaştığında.

I must say her voice is incredibly attractive.

Sesinin inanılmaz derecede çekici olduğunu söylemeliyim.

It's gorgeous!

muhteşem!

(chuckling)

(kıkırdar)

(blowing air)

(üfleyerek)

Nigella Lawson making me hot, a sweaty upper lip.

Nigella Lawson beni ısıtıyor , üst dudağı terliyor.

I hope my makeup's still on.

Umarım makyajım hâlâ akmıştır.

If not, that would be embarrassing.

Değilse, bu utanç verici olurdu.

(chuckling)

(kıkırdar)

After registering for the marathon,

Maratona kayıt olduktan

and paying your non-dispunsable.

ve vazgeçilemez paranızı ödedikten sonra.

(chuckling)

(kıkırdar)

I think they were also quite flat.

Sanırım onlar da oldukça düzdü.

Oh, just hit 10 thousand steps by gesticulating.

Oh, sadece el hareketi yaparak 10 bin adımı vur.

(light upbeat music)

(hafif, hareketli müzik)

(energetic upbeat music)

(enerjik, hareketli müzik)