The BEST way for YOU to learn English - Extrovert or Introvert?

Hi everyone. I'm Jade. I'm your new teacher! That's my name. I'm from London. So it's really

Herkese selam. Ben Jade. Ben yeni öğretmeninizim. Bu benim adım. Londra'danım. Yani gerçekten

nice to meet you all, and if -- I want you to watch my video, and I really do want you

hepinizle tanışmak güzel, ve eğer - videomu izlemenizi ve gerçekten

to subscribe at the end of the lesson so you get to see my other new videos on EngVid.

dersin sonunda abone olmanızı yani EngVid de benim diğer yeni videolarımı görmenizi istiyorum

But, first of all, for today's lesson, I've got a confession to make. I am an introvert.

Ancak, ilk olarak, bugunun dersi, yapacak bir itirafim var, ben icine kapanik birisiyim.

What's an "introvert"? This is a kind of person who, actually, just prefers to spend a lot

Nedir "icine kapanik"? Bu aslinda yalniz bir sekilde cok zaman harcamayi tercih eden kisidir.

of time alone. But people misunderstand introverts, and they always think that it means "shy".

Ama insanlar icine kapaniklari yanlis anlarlar, ve herzaman bunun "utangaclik" anlamina geldigini dusunurler.

They think that every introvert is shy, and I wouldn't say I'm shy. It's just the way

Butun icine kapaniklarin utangac olduklarini dusunurler ve ben utangac oldugumu soylemem. Bu sadece

my personality is. For me, when I spend time alone, that's kind of, like, how I get energy.

benim kisiligim. Benim icin, yalniz zaman harcadigimda, bu bir cesit, sey gibi, nasil enerji toplarim.

And then after, I feel good again, and I can go out into the world. But most people in

Ve daha sonra, tekrar iyi hissederim, ve dis dunyaya cikabirim. Fakat dunyadaki cogu insan

the world, they're, actually, opposite to me. They are extroverts, okay? And this means

Onlar aslinda, bana karsi. Onlar ''disadonukler" tamam ? Ve bu demektir ki

that -- when you are an "extrovert", you just love to be around people all the time, and

Eger bir "disadonuk"' isen, her zaman insanlarin etrafinda olmayi seviyorsun, ve

that's what makes you feel great, basically. So we've got some people who are extroverts

ve temelde sana harika hissettirir. Yani dunyada bazi "disadonuk" insanlarimiz

in the world, and we've got some people who are introverts in the world.

Ve bazi "icedonuk" insanlarimiz var.

How does this relate to you learning English? Well, I think it does, because it can really

Bu ingilizce ogrenmeyi nasil etkiliyor? Bence etkiler, cunku gercekten

help you know that the way you're learning English is right for you or, you know, you

bilmene yardım eder, ingilizce öğrendiğin yolun senin için doğru mu olduğunu,

could change it and make it better for you. But also, I would say that, in general, the

değiştirebilirsin ve kendin için daha iyisini yapabilirsin. Fakat ayrıca, şunu söylemek isterim, genelde,

whole world of English language teaching kind of focuses more on these guys because, actually,

bütün dünyadaki İngilizce dil öğretimi bu tür adamlara daha çok odaklanır çünkü, aslında,

they've got a great advantage when it comes to learning languages.

dil öğrenmeye gelince onlar büyük bir avantaja sahipler.

So we're going to talk a little bit about these guys and give advice for, you know,

Bu yüzden bu adamlar hakkında biraz konuşacağız ve tavsiye vereceğiz, bilirsiniz,

the majority of you watching this video. But we're also going to look at the introvert

bu videoyu izleyen çoğunuza. Fakat ayrıca içedönük bakış açısınada bakacağız

perspective because this is something that I just found out myself when I was trying

çünkü bu dil öğrenmeyi denerken kendimde keşfettiğim birşey.

to learn languages. I found out that, although I didn't realize it at the time, I was just

Bunu keşfettim , o zaman fark etmemiş olsam da gerçekten çok yavaştım.

really slow. Like, I'd be trying to remember a word and really, really slow, and everybody

Şey gibi, kelimeyi hatırlamaya çalışıyordum ve gerçekten, oldukça yavaş ve diğer herkes

else has already said it or everybody else has already finished. Like, the words came

çoktan söyledi yada herkes çoktan bitirdi. Kelimeler geldi

really, really slowly to me. But I always understood a lot, and that confused me because

bana gerçekten, sahiden yavaşca. Ama herzaman çok sey anladım, ve bu beni şaşırttı çünkü

I'd think sometimes, "I'm just rubbish at this language." But I understood a lot. So

Bazen düşündüm, ",Bu dilde ben bir çöpüm.'' Ama çok anladım. Ayrıca

my speaking wasn't as advanced as my other skills in the language. It's not something

Benim konuşmam benim diğer dil becerilerim kadar gelişmiş değildi . Bu

I realized until later. I wish I'd seen a video like this to help me explain why.

sonradan farkettiğim birşey değil. Keşke nedenini açıklamaya yardım etmesi için böyle bir video izleseydim.

So let's take a look, first of all, at some expressions that can describe extroverts and

Öyleyse hadi bir bakalım, her şeyden önce, Dışadönük ve içedönükleri tanımlayabilir bazı ifadelere.

introverts. So an extrovert who -- an extrovert is somebody who thinks "the more the merrier".

Yani bir dışadönük - dışa dönük "daha fazla neşeli" düşünen bir kişidir.

And that means, "The more people there are around me, the happier I am." They love to

Ve bu demektir ki, "Etrafımda daha çok insan var, ben daha mutluyum." Onlar

be around people. Extroverts also are often "the life and soul of the party". That means

insanların etraflarında olmasını severler. Dışa dönükler bunun dışında sıkça "partinin hayatı ve ruhu"dur. Bunun anlamı

they're the most fun person in the room, and people like to be around them -- great, fun

odadaki en eğlenceli insanlardır ve insanlar onların çevrelerindeki olmak ister - harika, eğlenceli

people to have at a party. Also, very often, extroverts are "chatterboxes", blah, blah,

insanların bir partide olması. Ayrıca, çok sık, dışa dönükler "gevezeler" dir, vesaire, vesaire,

blah, blah, talking all the time, always got something to say. Extroverts are chatterboxes.

vesaire, vesaire, her zaman konuşur, her zaman söylecek birşeyleri var. Dışa dönükler gevezelerdir.

And I'm just pointing out the differences. I'm not saying that you guys are wrong to

Ve sadece farklılıkları işaret ediyorum. Sizlerin dışadönük olmanızın yanlış olduğunu söylemiyorum.

be extroverts. That's just the way you are. Let's have a look at the introvert, the person

Yani bu sadece senin tarzın. İçine kapanıklara bir göz atalım,

who likes to spend time alone a lot of the time. For them, you could say their motto

tek başına çok fazla zaman geçirmeyi seven kişidir. Onlar için, onların sloganlarını

is, "It's just me, myself, and I." Happy to be alone. You could also say an introvert

"Sadece ben, kendim, ve ben." olarak söyleyebilirsin. Yalnız olmaktan mutlu. Ayrıca, bir içine kapanıkların

at a party is more likely to be a "wallflower". A "wallflower" is someone who's not going

bir partide "duvar çiçeği" olması daha muhtemeldir. (çekingen anlamında) Bir "şebboy"

to start conversation with anyone, who's not going to be dancing around having great, amazing

kimseyle konuşma başlatmayan, mükemmel harika sohbetlerin etrafında dans etmeyen kimselerdir.

conversations. The wallflower is going to be a bit shy and is going to wait for other

Wallflower biraz utangaç olacak ve başka insanların gelmesini bekleyecek

people to come to talk to them. And the introvert, also, likes to have deep and meaningful conversations,

onlarla konuşmak için. Ve içinedönükler, ayrıca, derin ve anlamlı konuşmaları sever,

okay? Doesn't like small talk. Doesn't like chatter, chatter, chatter, chatter -- likes

Tamam? Küçük konuşma sevmez. Sohbet sevmez sohbet, sohbet, sohbet, sohbet -

to talk on a meaningful level. So they've got different ways of being. How

anlamlı bir düzeyde konuşmayı sever. Yani farklı şekilleri var.

does this relate to learning English? Well, as I said earlier, the extrovert, really,

Nasıl ingilizce öğreteceği ile ilgiili? İyi, Daha önce de söylediğim gibi, dışa dönük, gerçekten,

has the learning advantage when it comes to languages because most people, you know, when

öğrenmeye geldiğinde avantajlıdır çünkü bilirsin çoğu insan

they learn a language, they do it because they want to be able to speak the other language

bir dil öğrendiklerinde , yaparlar çünkü diğer dili konuşabilmeyi isterler

because communication is so much about speaking. And the great thing for you, if you're an

çünkü iletişim çok fazla konuşmayla ilgili. Ve sizin için güzel şey,

extrovert, is you're so curious and social you want to know what's happening all the

eğer bir dışa dönük iseniz, çok meraklı ve sosyalsin her zaman neler olduğunu bilmek istiyorsun.

time; you want to be in the middle of things; you want to know what's going on. And that's

; birşeylerin ortasında olmak istiyorsun; ne olup bittiğini bilmek istiyorsun. Ve bu

a great advantage for you because it means that you talk -- you take every opportunity

senin için büyük bir avantajdır çünkü konuştuğunuz anlamına gelir - konuşmak için her fırsatı alırsınız.

to talk. It's no problem for you. So you could be in a new situation -- in a

Bu sizin için sorun değil. Yani sen yeni bir durumda olabilirdin -

different country or something -- but, you know, maybe you feel a little bit shy because

farklı bir ülkede ya da bir şey - ama, biliyorsun, belki çünkü biraz utangaç hissetmek

you don't, you know -- you don't want to say something wrong, but you'll need to be in

eğer bilmiyorsanız - yanlış birşeyler söylemek istemezsiniz, ama konuşmada olman gerekecek.

conversation. It's so strong, and you're so proactive, that you'll talk. So that means

O kadar güçlüdür ve çok proaktifsin, konuşacaksın. Yani bu demektir ki

that you get lots of speaking practice, and that's so good for you developing in your

çok fazla konuşma pratiğiniz var, ve bu İngilizcenizde geliştirmeniz için çok güzel.

English. So if you're an extrovert, you'll learn a language much more quickly -- at least

Eğer Dışa dönük iseniz, bir dili çok daha hızlıca öğrenirsiniz - en azından

at a speaking level -- than your introverted friends.

konuşma düzeyinde - içe dönük arkadaşlarından daha.

Your introverted friends are, really, quite shy speakers. They might not be shy people,

İçe dönük arkadaşlarınız, gerçekten, oldukça çekingen konuşmacılardır. Utangaç insanlar olmayabilir,

but to say, you know, small talk stuff, for example, to actually be speaking the other

ama söylemek, bilirsin, küçük konuşma şeyleri, örneğin, aslında diğer dili çok

language at a very basic level -- like, "What are your hobbies?" That kind of thing -- an

basit düzeyde konuşma - "Hobilerin nelerdir?" Bu tür şeyler

introvert's almost thinking, like, "I can't bring myself to ask the question." So they

içe dönüklerin neredeyse şey gibi düşünüyordur, ''Soruyu sormaya dilim varmıyor.'' Yani onlar

might know what to say, but they might not say it. And because they don't say it, their

ne diyeceğini biliyor olabilir, ama bunu söylemiyor olabilir. Ve onlar bunu söylemez çünkü, onların

mouth is not getting the practice of speaking that other language. They know a lot in their

ağızları diğer dilin konuşma pratiğini yapmıyor. Kafalarında çok şey biliyorlar

head, but they're not actually using it. So this can make their progress with the language

ama aslında kullanmadıkları. Yani bu onların dilde ilerlemisini oldukça yavaşlatabilir.

quite slow. And also, the introvert very often misses

Ve ayrıca, içine kapanık çok sık

the opportunity to speak because they're hesitant. It means they're slow. Maybe before they speak,

konuşma fırsatı kaçırırlar çünkü tereddüt ediyorlar. Bunun anlamı onlar yavaş demektir. Belki konuşmadan önce

they think about what they're going to say. Plus, they don't initiate -- they don't start

onlar ne söyleyeceğini düşünürler. Artı, onlar başlatmazlar - onlar insanlarla konuşmaya

conversations with people. The introvert waits for the other person to come and speak to

başlamazlar. İçine kapanık başka birisinin konuşmak için onlara gelmesini bekler.

them. And when you're an introvert, you're quite

Ve bir içine kapanıksan, sen oldukça

fearful of mistakes. You don't want to look stupid; you don't want to say the wrong thing.

hatalardan korkarsın. Aptal görünmek istemiyorsun; yanlış şey söylemek istemezsin.

And that's -- that means it's one of the reasons that you don't speak to people. So this is

Ve bu - bu insanlarla konuşmamanın nedenlerinden biri olduğu anlamına gelir. Yani bu

not looking very good for you learning a language as an introvert.

bir dili içe dönük olarak öğrenmek sizin için çok iyi görünmüyor.

But, but, but, it's not all bad because let's look at the other side of the situation now.

Ama, ama, ama, hepsi kötü değil çünkü şimdi durumun diğer tarafına bakalım.

So if you're an extrovert, you might be great at talking, but -- I know this for a fact

Eğer dışa dönük iseniz, konuşmada harika olabilirsiniz, ama - Bir gerçeği biliyorum

-- very often, extroverts are not so good at listening because you're -- you just want

- Çok sık, dışadönük dinlemede o kadar iyi değildir çünkü - sen sadece

to be talking and not so much listening to what other people are telling you. And one

konuşuyor olmak istiyorsun ve başka insanların sana söylediğini çok fazla dinlemiyorsun. Ve bir

-- the reason this is also a bad thing for extroverts is it also means they have a small

- Bunun da dışadönükler için kötü olmasının sebebi aynı zamanda küçük pasif bir kelime dağarcığına sahip olmalarıdır.

passive vocabulary. You don't, actually, know that many words. But the words you do know,

pasif kelime. Sen, aslında, çok kelime bilmiyorsun. Ama bazı çok iyi kulanabileceğin

you can use very well, and, you know, you can have great conversations with it. So that's

kelimeleri biliyorsun, ve , bunlarla çok iyi konuşabilirsin. Yani bu iyi

good. On the other hand, the introverts might not

Diğer yandan, içedönükler çok şey söylemeyebilir,

be saying much, but they could be great listeners, and they could understand a lot more than

ama onlar harika dinleyiciler olabilir, ve dışadönükten çok daha fazla anlayabilirler.

the extrovert. The extroverts really seem like they know everything and can say everything,

Dışa dönük gerçekten herşeyi biliyor ve söyleyebiliyor gibi görünebilir.

but they don't understand so much. Also, the introvert has a really wide passive vocabulary.

ama çok fazla anlamıyorlar. Ayrıca içine kapanık gerçekten geniş pasif kelime dağarcığına sahiptir.

There are lots of words they know, but the thing is, it can be -- there can be a time

Bildikleri bir sürü kelimeler var, ancak olay şu ki, - şey olabilir -

delay in remembering those words. So very often, you miss the opportunity in conversation.

bu kelimeleri hatırlama için zaman gecikmesi olabilir. Yani oldukça sık, konuşmada ki fırsatı kaçırırsın.

You know them, but they come too slow. This is one of the reasons that introverts are

Onları biliyorum, fakat çok yavaş geliyor. Bu içe dönük olanların

good at writing in their own language and also in English because when you write, you

kendi dillerinde ve ayrıca İngilizce olarak yazmada iyi olmalarının sebeplerinden biridir çünkü yazdığında

have a little bit of extra time to remember what you want to say.

ne söylemek istediğini hatırlamak için birazcık ekstra zamanın var.

Also, because introverts very often like to do stuff by themselves, we could say that

Ayrıca, çünkü içedönükler çok sık kendileri birşeyler yapmak ister, biz

maybe they've got more time for actually doing their studies and their work. So very often,

belki aslında kendi çalışmaları ve işleri için daha fazla zamanları var diye söyleyebiliriz. Yani çok sık,

they have better grammar skills because they're actually willing to do that kind of work.

dilbilgisi becerileri daha iyidir çünkü onlar aslında bu tür iş yapmaya isteklidir.

So what can you do now that you know the strengths and witnesses of either being on extrovert

Öyleyse şimdi ne yapabilirsin ya dışa dönük ya da içe dönük olmanın güçlü ve tanıklarını biliyorsun.

or an introvert? Well, I've got some advice for you. And I think it can help you with

Eh, sana bir tavsiyem var. Ve İnglizce öğrenirken gelişmenizde size yardımcı

your development when you're learning English, basically. So we'll start with the extroverts.

olabilir diye düşünüyorum, temelde, Bu yüzden dışa dönükler ile başlayacağız.

It's really amazing that extroverts are the kind of people who can learn a language -- or

Dışadönük türdeki insanların bir dil öğrenmesi gerçekten şaşırtıcı - veya

English -- actually just on the street. They can go to a place, and, you know, just kind

İngilizce öğrenmesi - aslında sadece sokakta. Onlar bir yere gidebilir ve, bilirsiniz, sadece

of learn from the people they're around. That's so great. For an introvert, that would be

etraftaki insanlardan bu şekilde ögrenir. Bu harika. İçedönükler için, bunu yapmak gerçekten

really hard to do because it would take so much courage to make themselves speak in every

gerçekten zor olurdu çünkü her fırsatta kendilerini ifade etmek çok cesaret isterdi.

single opportunity they got. They probably wouldn't do it. So anyway, if you're an extrovert,

Muhtemelen yapmazlardı. Yani her neyse, eğer bir dışadönüksen,

it's easy for you to take every opportunity to speak. So that's why doing immersive experiences,

konuşmak için her fırsatı için daha kolaydır. işte bu yüzden sürükleyici deneyimler yapıyor,

travelling to other countries where you can do an exchange, or studying in a different

değişim yapabileceğiniz farklı bir ülkeye seyahat ediyor, veya farklı bir ülkede okuyorsunuz.

country -- that's great for you because, again, you take every opportunity to speak.

bu harika sizin için çünkü, tekrar, konuşmak için her fırsatı alırsınız.

Also, traditional TEFL (English) classes -- these are great for you as well because there's

Ayrıca, geleneksel TEFL (İngilizce) sınıfları - bunlar da sizin için mükemmeldir çünkü

a big class of people. You can swap around. You can swap. You can talk to many people

insaların büyük bir sınıfı var. Takas edebilirsiniz etrafınızda. Odada birçok insanla konuşabilirsiniz.

in the room. That's great for you. So much opportunity for you to be practising your

Bu senin için harika. İngilizce pratik yapmak için çok fazla fırsat

English in traditional classroom situations. What's not so useful for you? I would say

geleneksel sınıf ortamları içerisinde. Sizin için ne yararlı değildir?

"book learning" in general. You really like to have it -- have your English practice active.

genel olarak "kitap öğrenimi" derdim. - Gerçekten seviyorsunuz - ingilizce uygulamanızı aktif olarak.

You like to be speaking; you like to be involved; and you like to be doing things. So wherever

Konuşmayı seviyorsun; dahil olmak istiyorsun; ve bir şeyler yapmaktan hoşlanıyorsunuz. Her yerde

you can, make sure you're doing that. Of course, studying is helpful. But for you, know that

bunu yapabilirsiniz, yaptığınıza emin olun. Tabii ki, ders çalışma yardımcıdır. Ama sizin için,

you'll really develop your speaking just by being in the right situation around the right

doğru insanlarla doğru durumda olmakla konuşmanızı geliştireceksiniz

people. Also, I've had a couple of times where extroverts

Ayrıca, dışadönük birisinin bana söyledikleri birkaç kez yaşadım

have told me, "Oh, I could never learn on Skype because, you know, I need to be around

''Oh, Skype üzerinden asla öğrenemedim, biliyorsun, daha fazla insanların etrafında olmalıyım

more people, and it's just one person, blah, blah, blah." I mean, that's something you'd

ve sadece bir kişi, vesaire, vesaire, vesaire ." Demek istediğim

have to discover for yourself -- could a one-on-one situation actually work for you. But just

kendiniz için keşfetmeniz gereken birşeylerdir. - bire bir durum aslında sizin için çalışabilir. Ama sadece

as a general rule, extroverts do like to be around a lot of people. So perhaps, maintaining

Genel bir kural olarak, dışa dönükler birçok insanın etrafında olmaktan hoşlanır. Belkide,

the teacher-student interaction for as much as an hour is not something that an extrovert

bir saat kadar öğretmen-öğrenci etkileşimini sürdürmek bir dışadönüğün çok keyif alacagı birşey değil.

is going to enjoy so much. Also, audio learning programs, they could be okay, but not fantastic

Ayrıca, ses öğrenme programları, onlar tamam olabilir, ama fantastik değil

for the extrovert because there's no interaction there for them. Moving on.

dışadönük için çünkü onlar için etkileşim yok. İlerliyoruz.

Advice for my introverted friends. Sounds a bit silly, but talk to yourself, okay? Because

Benim içine kapanmış arkadaşlarım için tavsiye. Biraz aptalca geliyor, ama kendinle konuş, tamam mı?

you don't take opportunities to speak, what you know in your head is often at a much higher

Konuşmaya fırsat vermezsiniz, kafanızda bildikleriniz çoğu kez gerçekten söyleme

level than your ability to actually say it and speak it. So when you try to speak, the

ve konuşma yeteneğinizden çok daha yüksek bir seviyede. Yani konuşmaya çalıştığınızda,

words don't come out in the really nice way you want them to just because you haven't

kelimeler sadece onları istediğin gibi güzel bir şekilde çıkmaz çünkü

practised moving your mouth enough. But when you talk to yourself, nothing can go wrong.

çünkü ağzını yeterince hareket ettirmedin.Fakat kendinle konuştuğunda, hiçbir şey ters gitmez.

You can just talk to yourself. So that's something to try.

Kendinle konuşabilirsin. Yani denemek için bir şey.

You can make a friend -- singular friend. Someone that you feel really comfortable speaking

Bir arkadaş edinebilirsin - yalnız arkadaş. İngilizce konuşmayı gerçekten rahat hissettiğiniz biri ile

English with, so you can get a lot of practice with that one person and, you know, feel good

böylece o kişi ile çok fazla pratik yapabilir ve kendini iyi hissedebilirsin

about yourself when you're doing it. And know that some things will be scary for you when

bunu yapıyorken. Ve biliyorum ki bazı şeyler sizin için korkutucu olacaktır

it comes to learn a language, and that's okay. For example, in a -- and I speak from experience

bir dil öğrenmek için, ve sorun yok. Örneğin, bir - ve deneyimden konuşuyorum

-- in a typical TEFL classroom situation, there's a very strong emphasis on games all

- tipik bir TEFL sınıfında, tüm zamanların oyunlarına çok güçlü bir vurgu var.

the time, always playing games with this person, speaking about things, moving to the other

Her zaman bu kişiyle oyun oynamak, birşeylerden konuşma, başka masaya geçme,

table, speaking to another person. And it can be quite draining for an introvert because

başka biriyle konuşma.Ve bir içe dönük için oldukça zor olabilir çünkü

there are many people, there's a lot of small talk, and there's a lot of games. So maybe,

Birçok kişi, bir sürü küçük konuşma, ve bir sürü oyunlar var. Yani belki,

if you're like me, you won't like that. Also, big classes might be something you don't

eğer benim gibi iseniz, bu hoşunuza gitmeyecek. Ayrıca, büyük sınıflar sevmeyeceğiniz birşey olabilir

like because there are many people that you will need to speak to. And that can maybe

çünkü konuşmak zorunda olacaksınız . Ve belki bu

shake your confidence a bit, and you might not be feeling too good.

senin güvenini biraz sallayabilir ve çok iyi hissetmeyebilirsin.

I don't know why I put "teach yourself" there. This is in the wrong place. But teaching yourself

Oraya neden "kendine öğret" dediğimi bilmiyorum. Bu yanlış yerde. Ama kendine öğretme

is one of your strengths, so it's okay just to do lots of self-study, talking to yourself,

senin güçlü yanlarından biridir, yani sadece bir sürü kendi kendine çalışma , kendinle konuşuyor,

doing your grammar, watching EngVid. You can do all that stuff by yourself.

dilbilgisi yapıyor, EngVid'i izliyor. Bütün bu şeyleri kendin yapabilirsin.

So I hope that this has helped you understand the way you learn a little bit better from

Umarım bu kişilik perspektifinden biraz daha iyi öğrendiklerinizi anlamanıza yardımcı oldu.

a personality perspective. What I would like you to do now is go to www.engvid.com where

Şimdi yapmak istediğim şey, bugünün dersinde bir sınav yapabileceğiniz www.engvid.com adresine gitmektir.

you can do a quiz on today's lesson. Plus, this is my reminder to you to subscribe here

Ayrıca, buradan abone olmanız için hatırlatmam,

so that all my English videos on EngVid you're going to know about when they're released.

Böylece, EngVid'deki tüm ingilizce videolarımın ne zaman yayınlanacağını öğreneceksiniz.

But my other news -- and I hope you're paying attention -- is that I have my own separate

Ama diğer haberim - umarım dikkat ediyorsundur - kendi ayrı Youtube kanalım var.

YouTube channel. And if you go to my personal YouTube channel, I've got so many videos on

Ve kişisel YouTube kanalına giderseniz, orada çok fazla videom var

there, more than 200 videos to help you learn English, but also, sometimes, some more general

İngilizce öğrenmenize yardımcı olacak 200'den fazla video var, ayrıca, bazen

videos a bit like today, just sharing my perspective about different things and English accents.

biraz bugünki gibi daha genel videolar, sadece farklı şeyler ve İngiliz aksanıyla ilgili bakış açımı paylaşıyorum.

So please subscribe here and there. I'd really appreciate it. So now, I'm finished. And I'm

Bu yüzden lütfen buradan ve oradan abone olun. Bunu gerçekten takdir ediyorum. Yani şimdi bitirdim. Ve ben

just going to do some introverted stuff. So, anyways, I'll see you later.

sadece içe dönük şeyler yapacağım. Her neyse, sonra görüşürüz.