EXPRESSING - THIS / THAT/ and the OTHER - Learn English with Mr Duncan #englishaddictwithmrduncan

Today I'm going to talk about three parts of daily speech that we all use

Bugün hepimizin

when describing or showing the position or state of something.

bir şeyin konumunu veya durumunu anlatırken veya gösterirken

Today I will tell you all  about this, that and the other.

kullandığımız günlük konuşmanın üç bölümünden bahsedeceğim . Bugün size şunu, bunu ve diğerini anlatacağım.

Although this subject might sound complicated and difficult to understand,

Bu konu her ne kadar karmaşık ve anlaşılması zor görünse de

it is in fact quite easy to explain the definitions of this and that.

aslında bunun ve bunun tanımlarını açıklamak oldukça kolaydır.

First of all, the word this refers to something that has recently been mentioned.

Öncelikle bu kelimesi yakın zamanda bahsedilen bir şeye işaret ediyor.

A familiar thing or a popular topic that will often be referred to as this.

Genellikle bu şekilde anılacak tanıdık bir şey veya popüler bir konu.

It is a thing that most people are aware of or something that is easily recognizable.

Çoğu insanın bildiği veya kolayca tanınabileceği bir şeydir.

Something that is nearby or close at hand is often referred to as this.

Yakında veya elinizin altında olan bir şeye genellikle bu denir.

It is the nearest thing or the most obvious object that can be seen.

Görülebilen en yakın şey veya en belirgin nesnedir.

The nearest thing to you that is being pointed out

Size en yakın olan ve işaret edilen şey

will often be referred to as this.

genellikle bu şekilde anılacaktır.

Something that you are holding or have in your hand

Tuttuğunuz veya elinizde bulunan bir şeye

will normally be referred to as this.

normalde bu denir.

For example, this pen, this watch, this hat.

Mesela bu kalem, bu saat, bu şapka.

These objects are nearby and can clearly be seen.

Bu nesneler yakındadır ve açıkça görülebilir.

This can also be used to  identify a specific person 

Bu aynı zamanda belirtilen veya deneyimlenen

or thing that is being indicated or experienced.

belirli bir kişiyi veya şeyi tanımlamak için de kullanılabilir

You might refer to a person as this.

. Bir kişiye bu şekilde başvurabilirsiniz.

"Don't listen to this person, he doesn't know what he's talking about."

"Bu kişiyi dinlemeyin, neden bahsettiğini bilmiyor."

"This town has really changed over the years."

"Bu kasaba yıllar içinde gerçekten değişti."

Something recently mentioned might be referred to,

Yakın zamanda bahsedilen bir şeye atıfta bulunulabilir,

especially if it is something that many people are talking about.

özellikle de birçok insanın bahsettiği bir şeyse.

"This new law they are introducing will really change the way we live our lives."

"Geliştirdikleri bu yeni yasa, hayatlarımızı yaşama şeklimizi gerçekten değiştirecek."

The word this is a pronoun, which means it can be 

This kelimesi bir zamirdir, yani

used as a way of identifying  something in a specific way.

bir şeyi belirli bir şekilde tanımlamanın bir yolu olarak kullanılabilir.

This is the definition of this.

Bunun tanımı budur. Sonra biraz daha karmaşık bir kelime olan

Then we have the word that,

that kelimesini elde ederiz

which is a slightly more complex word.

.

Despite its seeming simplicity,

Görünüşte basit olmasına rağmen

'that' is a very common word in both writing and speaking.

'bu' hem yazmada hem de konuşmada çok yaygın bir kelimedir.

We use it as a determinator, (determiner) a demonstrated pronoun, and a relative pronoun.

Bunu bir belirleyici, (belirleyici) kanıtlanmış bir zamir ve göreceli bir zamir olarak kullanırız.

We also use it as a conjunction to introduce 

Bunu aynı zamanda

clauses referring to that as  a determinator and pronoun.

belirleyici ve zamir olarak belirten cümlecikleri tanıtmak için bağlaç olarak kullanırız

We often use that to point to a thing or person.

. Bunu sıklıkla bir şeye veya kişiye işaret etmek için kullanırız.

We use it with singular nouns.

Tekil isimlerle kullanırız.

The single person is often  distant from the speaker 

Tek kişi çoğu zaman konuşmacıdan uzaktadır

and sometimes closer to the listener,

ve bazen dinleyiciye daha yakındır

or not visible to either  the speaker or the listener.

veya ne konuşmacı ne de dinleyici tarafından görülemez.

"What was that?" "Did you hear that noise?"

"Neydi o?" "Bu sesi duydun mu?"

"Don't touch that bike. It belongs to me."

"O bisiklete dokunmayın. O bana ait."

A thing being pointed out or referred to at a distance is often referred to as that.

Uzaktan işaret edilen veya atıfta bulunulan bir şeye genellikle bu denir.

As a relative pronoun, we use that to introduce defining relative clauses.

İlgi zamiri olarak bunu, tanımlayıcı ilgi cümlelerini tanıtmak için kullanırız.

We can use that instead of who, whom or which to refer to people, animals, and things.

İnsanlara, hayvanlara ve nesnelere atıfta bulunmak için who, who veya that yerine bunu kullanabiliriz.

It is often seen as an informal way of pointing out a living creature or a person.

Genellikle yaşayan bir yaratığa veya bir kişiye işaret etmenin resmi olmayan bir yolu olarak görülür.

It is worth noting that we are more likely to use that when referring to an animal or an object.

Bunu bir hayvana veya bir nesneye atıfta bulunurken kullanma olasılığımızın daha yüksek olduğunu belirtmekte fayda var.

In many situations, it might  be seen as insulting or rude 

Çoğu durumda, bir kişiyi bu şekilde tanımlamak

to describe a person as that.

aşağılayıcı veya kaba görülebilir

"Who is that at the door?" "That is my friend."

. "Kapıdaki kim?" "Bu benim arkadaşım."

"I really don't want to be  seen in public with that."

"Gerçekten toplum içinde bununla görünmek istemiyorum."

If we are discussing two things that are at different distances from us,

Bizden farklı uzaklıklarda olan iki şeyi tartışıyorsak,

we will often refer to the nearest thing as this and the object furthest away as that.

çoğu zaman en yakınındaki şeye şunu, en uzaktaki nesneye de şu adını veririz.

For example, this tree and that field.

Mesela bu ağaç ve şu tarla.

The field is much further away, so I will refer to it as that.

Alan çok daha uzakta, bu yüzden ona bu şekilde değineceğim.

Quite often the distance  and location of objects will 

Çoğu zaman nesnelerin uzaklığı ve konumu

decide whether we describe it as this or that.

onu şu şekilde mi yoksa şu şekilde mi tanımlayacağımızı belirleyecektir.

The situation you are currently in will always be described as this,

Şu anda içinde bulunduğunuz durum hep şöyle anlatılacak,

This moment, this situation, this time it is now, It is the moment being discussed.

Bu an, bu durum, bu sefer şimdi, Tartışılan an.

If you want to describe the use or function of a certain thing,

Belirli bir şeyin kullanımını veya işlevini tanımlamak istiyorsanız

we will often use the word that.

sıklıkla that kelimesini kullanırız.

"A wheelbarrow is a very useful thing that helps you move heavy objects around the garden."

"El arabası, ağır nesneleri bahçede taşımanıza yardımcı olan çok kullanışlı bir şeydir."

You are pointing out the use  of that particular thing.

Bu özel şeyin kullanımına işaret ediyorsunuz.

In this case, the thing is a wheelbarrow.

Bu durumda, şey bir el arabasıdır.

Finally we have the word which is often used

Son olarak, tanıtılabilecek üçüncü bir şeyden

when we are talking about a third thing that might be introduced,

ya da açıklanan ya da sunulan ikinci bir şeyden

or a second thing that is also being described or offered.

bahsederken sıklıkla kullanılan kelimeye sahibiz

The word is other but simply  this word refers to something

. Kelime başkadır ancak basitçe bu kelime,

that is next to, or beside the  main thing being discussed.

tartışılan asıl şeyin yanında veya yanında olan bir şeyi ifade eder.

You might talk about the  other night or the other day.

Geçen gece ya da diğer gün hakkında konuşabilirsiniz.

We are not referring to now or today.

Bugünü veya bugünü kastetmiyoruz.

We are talking about the other day.

Geçen günden bahsediyoruz.

In this sense, it is always  a past event or moment.

Bu anlamda her zaman geçmiş bir olay veya andır.

"I saw you the other day in town."

"Geçen gün seni şehirde gördüm."

Perhaps you see someone from a distance with a person you don't recognise.

Belki tanımadığınız bir kişiyle uzaktan birini görüyorsunuz.

You know who your friend is, but who is the other person?

Arkadaşınızın kim olduğunu biliyorsunuz ama diğer kişi kim?

The other person is there  but cannot be identified.

Diğer kişi orada ama kimliği belirlenemiyor.

Other is always something else or another thing.

Diğer her zaman başka bir şeydir veya başka bir şeydir.

Something unknown is often  referred to as the other.

Bilinmeyen bir şey genellikle diğeri olarak anılır.

We often refer to the state of no longer being alive as being on the other side.

Artık hayatta olamama durumunu çoğu zaman diğer tarafta olmak olarak adlandırırız.

That thing is mysterious and unknown.

Bu şey gizemli ve bilinmiyor.

It is the other thing when being offered a choice of two things.

İki şey arasında seçim yapılması başka bir şeydir.

You might be asked to choose one or the other.

Sizden birini veya diğerini seçmeniz istenebilir.

You can't have both.

İkisine de sahip olamazsın.

You can only have one or the other.

Yalnızca birine veya diğerine sahip olabilirsiniz.

So to clarify and make extra clear what I have talked about today.

Yani bugün bahsettiğim konuyu açıklığa kavuşturmak ve daha da netleştirmek için.

This is the thing being discussed or observed closely.

Yakından tartışılan veya gözlemlenen şey budur.

That is the thing which is seen from a distance,

Uzaktan görülen,

or from a point where it  can't be seen or observed.

görülemeyen, gözlemlenemeyen bir noktadan görülen

And the other is whatever is added to it.

şeydir . Diğeri ise ona eklenen şeydir.

The extra thing is unknown.

Ekstra şey bilinmiyor.

It is an unknown event, something mysterious that remains in the shadow.

Bilinmeyen bir olaydır, gölgede kalan gizemli bir şeydir.

It is the other.

Bu diğeri.