LIVING in a FANTASY world / English Addict ExTra / LIVE CHAT / WED 4th May 2022

Oh, this is the exciting part.

Oh, bu heyecan verici kısım.

When everything begins. Here we go.

Her şey başladığında. İşte başlıyoruz.

We are back together once more.

Bir kez daha birlikteyiz.

Hello to everyone out there. Are you ready?

Dışarıdaki herkese merhaba. Hazır mısın?

Are you ready to rumble? Here we go.

Gürlemeye hazır mısın? İşte başlıyoruz. İngiliz dilinin çok ıslak ve ıslak bir doğum yeri olan İngiltere'den

English addict with you once again, coming to you

size gelen İngiliz bağımlısı bir kez daha sizlerle

from a very wet and soggy

birthplace of the English language,

which just happens to be England.

.

Yemeni M.M., M.M., Mahmood

Yemeni M.M., M.M., Mahmood

Hi, everybody.

This is Mr.

Herkese merhaba.

Ben

Duncan in England.

İngiltere'den Bay Duncan.

How are you today? Are you okay?

Bugün nasılsın? İyi misin?

I hope so.

Umarım. Mutlu hissediyor musun

Are you feeling happy?

?

Are you feeling

happy today?

Bugün mutlu hissediyor musun?

I hope you are feeling good.

Umarım iyi hissediyorsundur.

Here we go again for those who don't know what this is.

Bunun ne olduğunu bilmeyenler için tekrar başlıyoruz.

Well, this is the Internet.

Peki, bu internet.

This is where anything can happen.

Burası her şeyin olabileceği yer.

And quite often anything does happen.

Ve çoğu zaman her şey olur.

Here we go again.

Yine başlıyoruz.

Yes, it is.

Evet öyle.

English addict with myself, Mr. Duncan.

Kendimle İngiliz bağımlısı, Bay Duncan.

I am one of those.

Ben de onlardan biriyim.

You see, I am an English addict,

Görüyorsun, ben bir İngiliz bağımlısıyım

and I have a feeling that you might be one of those as well.

ve senin de onlardan biri olabileceğine dair bir his var içimde. Canlı

We are back together again live.

yayında yeniden beraberiz.

There are still

Hala

people who don't believe that this is live.

canlı olduğuna inanmayanlar var.

It is live.

canlı.

100%.

100%.

I can promise you that right now.

Bunun için sana hemen söz verebilirim.

And I hope you are having a good day.

Ve umarım iyi bir gün geçiriyorsundur. Kendimizi havaya uçurmadan

We have made it all the way to the middle of the week

hafta ortasına kadar geldik

without blowing ourselves up. Yet

. Yine de

it's Wednesday

Çarşamba

baby, baby,

bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim

baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby,

,

baby, baby.

bebeğim, bebeğim.

We are back together and I hope you are having

Tekrar bir araya geldik ve umarım

a superduper Wednesday so far today.

bugün süper bir Çarşamba geçiriyorsunuzdur.

I hope it's turning out exactly

Umarım tam olarak

how you dreamt it would hmm.

hayal ettiğin gibi olur hmm.

You're not feeling too bad today.

Bugün kendini çok kötü hissetmiyorsun.

My voice.

Benim sesim. Çalışmak isteyip istemediğine

I don't know why my voice cannot decide whether it wants to work or not.

neden karar veremiyor sesim bilmiyorum .

I have a slight sore throat.

Hafif boğaz ağrım var.

I don't know why,

Neden bilmiyorum

but I've just had some water, and I feel much better now.

ama az önce biraz su içtim ve şimdi çok daha iyi hissediyorum.

Here we go. Yes, it is a wet one today.

İşte başlıyoruz. Evet, bugün ıslak.

I will be honest with you.

sana karşı dürüst olacağım

We have had a lot of rain over the past 12 hours.

Son 12 saatte çok yağmur yağdı.

You can see outside, there are some rain clouds

Dışarıda görebilirsiniz,

in the sky looking very ominous.

gökyüzünde çok uğursuz görünen bazı yağmur bulutları var.

Oh, I like that. Word.

Bu hoşuma gitti. Kelime.

If something is ominous,

Bir şey uğursuzsa,

it means it might bring danger

tehlike getirebileceği

or maybe damage something that is

veya

seen as a warning. Even

uyarı olarak görülen bir şeye zarar verebileceği anlamına gelir.

so, there is the view out of my studio window right now.

Buna rağmen, şu anda stüdyomun penceresinden manzara var .

And yes, we are back together again

Ve evet, tekrar birlikteyiz

and it's ever so nice to be with you.

ve sizinle birlikte olmak çok güzel.

It really is.

Gerçekten öyle.

And I hope you are having a good Wednesday

Ve umarım iyi bir çarşamba geçiriyorsunuzdur,

this is English Addict Extra.

bu English Addict Extra.

Of course, we have together time on Sunday.

Tabii ki, Pazar günü birlikte zamanımız var.

We are together on Sunday.

Pazar günü birlikteyiz.

From 2 p.m.

öğleden sonra 2'den itibaren

but also during the week as well.

ama aynı zamanda hafta boyunca da. Hafta boyunca

I like to give you something extra

size fazladan bir şey vermeyi seviyorum

during the week and I hope you enjoy it.

ve umarım beğenirsiniz.

Thank you very much for joining me today.

Bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim.

Of course, we have the live chat.

Tabii ki, canlı sohbetimiz var.

Hello, live chat. Nice to see you here.

Merhaba, canlı sohbet. Seni burada görmek güzel. Olduğun şeye karşı

Congratulations to Victoria and Victoria against what you are.

Victoria'yı ve Victoria'yı tebrik ederim .

First on today's live chat.

İlk olarak bugünün canlı sohbetinde.

Congratulations to you mm.

tebrik ederimmmmm

Good.

İyi.

That's great. That's fantastic.

Bu harika. Bu harika.

Congratulations to you also Beatrice,

Seni de tebrik ederim Beatrice,

we have Mosen here as well.

bizde de Mosen var.

We also have Beatrice.

Beatrice'imiz de var. Az

Did I just say Beatrice?

önce Beatrice mi dedim?

Maybe I'm stuck in a time loop.

Belki de bir zaman döngüsünde sıkışıp kaldım.

Maybe that is what is happening. Palmyra.

Belki de olan budur. Palmira.

We also have Vitesse.

Vitesse'miz de var.

Hello, Vitesse.

Merhaba, Vitesse.

You are not first today.

Bugün birinci değilsin.

Unfortunately, we also have.

Maalesef bizde de var.

I think I've said hello to Vittoria.

Sanırım Vittoria'ya merhaba dedim.

We also have oh, hello to

Biz de oh,

Louis Mendez is here today.

Louis Mendez'e merhaba bugün buradayız.

Thank you very much. Louis,

Çok teşekkür ederim. Louis, güzel mesajın için

can I also say thank you very much for your lovely message?

ben de çok teşekkür edebilir miyim ?

Last week I received a lovely email from Louis

Geçen hafta Louis'den

just reassuring me that I'm still young

hala genç olduğuma

and I have my health.

ve sağlığıma kavuştuğuma dair güvence veren hoş bir e-posta aldım. Corona virüsü ile yaşadığım

I am feeling much better after my little adventure

küçük maceradan sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum

with Corona virus, but I am feeling much better.

ama çok daha iyi hissediyorum.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

There are certain parts of my body that are still not working properly.

Vücudumun hala düzgün çalışmayan bazı kısımları var.

There are some things that are still a little strange,

although I think I had those before I caught COVID.

COVID'e yakalanmadan önce bunlara sahip olduğumu düşünmeme rağmen, hala biraz tuhaf olan bazı şeyler var. Dürüst olmak gerekirse, sahip

I think some of those things my might already

olduğum şeylerden bazılarının zaten

exist, to be honest.

var olabileceğini düşünüyorum.

Oh, I'm going out tonight.

Bu gece dışarı çıkıyorum.

I know you are always interested to find out what happens in my life.

Hayatımda neler olduğunu öğrenmekle her zaman ilgilendiğini biliyorum.

I know it.

Bunu biliyorum.

Yes, you are on to you.

Evet, senin üzerindesin.

Is any one

tonight. I'm off to see a show Mr.

Bu gece herhangi biri var mı? Bay

Steve myself and also one of our friends is going to see.

Steve'in ve bir arkadaşımızın da izleyeceği bir gösteriyi izlemeye gidiyorum. Bu akşam çok

We are going to see a lovely amateur dramatic show tonight.

güzel bir amatör dramatik gösteri izleyeceğiz.

And I think we are also having a meal before that as well.

Ve sanırım ondan önce de yemek yiyoruz . Her ihtimale karşı

So just in case you're watching, Martin. Hello, Martin.

izliyorsun, Martin. Merhaba Martin.

We will see you later.

Daha sonra görüşürüz.

And we are going to see

Ve

a show called Kinky Boots.

Kinky Boots adlı bir şov izleyeceğiz.

I have to be honest with you, I've never heard of the show.

Sana karşı dürüst olmalıyım, diziyi hiç duymadım.

I've never seen any of this show.

Bu şovun hiçbirini görmedim.

I know nothing about it.

Bunun hakkında hiç bir şey bilmiyorum.

So everything that happens tonight

Yani bu gece olan her şey

will be a big surprise.

büyük bir sürpriz olacak.

So I can't wait for that.

O yüzden bunun için sabırsızlanıyorum.

I'm assuming we are going for a carry.

Sanırım taşımaya gidiyoruz.

Are we are we having to carry later?

Daha sonra taşımak zorunda mıyız?

Oh, no, I am excited. I really am.

Ah, hayır, heyecanlıyım. Ben gerçekten.

Hello also to Jemmy.

Jemmy'ye de merhaba.

Jemmy from Hong Kong is here as well. Also

Hong Kong'dan Jemmy de burada. Ayrıca

who else is here today?

bugün başka kimler burada?

Let's have a look.

Fernando. Magdalena.

Bir bakalım.

Fernando. Magdalena.

Hello, Magdalena. Nice to see you back.

Merhaba Magdalena. Seni tekrar görmek güzel.

It feels like a long time since we were here

Burada birlikte olmamızdan bu yana çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor

together, but nice to see you back as well.

ama seni tekrar görmek de güzel.

Z Seeker is here.

Z Arayıcı burada.

We also have

Ayrıca

moving down the list,

listede aşağıya doğru ilerliyoruz,

Samir, Samir al Mir, who says

Samir, Samir al Mir,

Oh well, those look like tears. Why?

Oh peki, bunlar gözyaşı gibi görünüyor. Neden?

Why are you crying? Don't cry.

Neden ağlıyorsun? ağlama

Cheer up, everyone.

Herkes neşelensin.

Also, we have a morale.

Bir de moralimiz var.

Marwan

Marwan

welcome back.

tekrar hoşgeldin.

Today Galip is here as well.

Bugün Galip de burada.

Mohammed is here.

Muhammed burada.

Mohammed el Sanji.

Muhammed el Sanji.

I hope I pronounce your name correctly.

Umarım adını doğru telaffuz ederim.

And also hello to do so.

Ve ayrıca bunu yapmak için merhaba.

We also have Alexandro, and we have.

Bizim de Alexandro'muz var ve bizde de var.

Who else is here today?

Bugün başka kim var?

Oh, I'm just trying to read your name,

Oh, sadece adını okumaya çalışıyorum

but unfortunately it is not in English.

ama ne yazık ki İngilizce değil.

But I will say hello to you anyway, and thank you very much for your lovely comment.

Ama yine de size merhaba diyeceğim ve güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.

About my voice. Your voice is sweet.

Sesim hakkında. Sesin tatlı.

Well, I'm not sure if everyone agrees with that.

Herkesin buna katılıp katılmadığından emin değilim.

A lot of people don't like my voice.

Çoğu kişi sesimi beğenmiyor.

They say it's very annoying.

Çok sinir bozucu olduğunu söylüyorlar.

Mr. Duncan, sometimes your voice is very annoying.

Bay Duncan, bazen sesiniz çok sinir bozucu oluyor.

Well, I will try my best to please everyone.

Pekala, herkesi memnun etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.

Of course, the problem with doing

Elbette bunu yapmanın sorunu,

that is if you try to please everyone, you eventually please

herkesi memnun etmeye çalışırsanız sonunda kimseyi memnun edemezsiniz

no one, because you can never please everyone.

çünkü asla herkesi memnun edemezsiniz.

That is the problem.

Sorun bu.

Today, we are looking at fantasy because today

Bugün fanteziye bakıyoruz çünkü bugün

is the 4th of May,

4 Mayıs

and a lot of people now have adopted this day

ve Mayıs olduğu için birçok insan bu günü

as Star Wars Day because it is May.

Star Wars Günü olarak benimsedi.

The Fourth, you say may the force be with you. Hmm.

Dördüncüsü, güç seninle olsun dersin. Hmm.

Yes, I remember as a child way back

Evet, hatırlıyorum,

in the 1970s, the late 1970s, we used to make that joke

1970'lerde, 1970'lerin sonlarında bir çocukken, bu şakayı

many years ago before it became trendy.

yıllar önce moda olmadan önce yapardık.

So yes, we know all about that.

Yani evet, bunun hakkında her şeyi biliyoruz.

As older people

who were around when Star Wars

Star Wars

was originally released in the cinemas.

ilk olarak sinemalarda gösterime girdiğinde etrafta olan yaşlı insanlar olarak.

So I remember a period of time

Bu yüzden,

before there was anything called Star Wars

Star Wars diye bir şeyin olmadığı bir dönemi hatırlıyorum

and then suddenly it arrived

ve sonra aniden geldi

and the world seemed to change in many ways,

ve dünya birçok yönden değişmiş gibi göründü,

certainly the way in which movies are made

kesinlikle filmlerin yapım

and produced changed because of that one movie.

ve yapım şekli o tek film yüzünden değişti.

But hello to everyone and oh hello

Ama herkese merhaba ve ah

to Fam Fam to trend.

Fam Fam'a trend olmaya merhaba.

Yes, it is May the fourth.

Evet, 4 Mayıs.

And today we are looking at living in reality

Ve bugün, gerçekte yaşamaya

or living in a fantasy see,

mı yoksa bir fantezide yaşamaya mı bakıyoruz,

because of course Star Wars is often

çünkü elbette Star Wars genellikle

categorised as being fantasy.

fantezi olarak kategorize edilir.

It is something that is not real it has been created.

Gerçek olmayan, yaratılmış bir şeydir.

So it is not real.

Yani gerçek değil.

It is not reality, although sometimes it is possible

Bazen gerçek olmayan

to slip into a situation

bir duruma

or a way of life that is not real.

veya yaşam tarzına kaymak mümkün olsa da, gerçek değildir.

However, the person living that life

Ancak o hayatı yaşayan insan

believes that it is real.

bunun gerçek olduğuna inanır.

So it is possible to slip from reality, which is this

Yani gerçeklikten, ki bu

to fantasy,

which is something else quite different indeed.

gerçekten çok farklı bir şey olan fanteziye kaymak mümkündür.

Can I say hello to my son?

Oğluma merhaba diyebilir miyim?

Hello, Mazen. Nice to see you.

Merhaba Mazen. Sizi görmek güzel. o

He is.

Well, it's a good day to be with us.

.

Bizimle olmak için güzel bir gün.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

There are subtitle calls.

Altyazı aramaları var.

If you want to have captions, you can.

Altyazı almak istiyorsanız, yapabilirsiniz.

I often forget to mention that during the live stream

Canlı yayın sırasında

there are live captions

canlı altyazıların olduğunu

and you can activate the captions

ve

by pressing sea on your keyboard.

klavyenizdeki deniz tuşuna basarak altyazıları etkinleştirebileceğinizi söylemeyi çoğu zaman unutuyorum.

So yes, you can have captions.

Yani evet, altyazılarınız olabilir.

I mean, I mean Sheeran of

Demek istediğim, Sheeran'ın

we do actually have live captions

aslında canlı altyazıları var

and we also have recorded captions as well later on.

ve daha sonra da altyazıları kaydettik.

So if you are watching the replay,

Yani tekrarı izliyorsanız,

if you are watching the recorded version of this live stream,

bu canlı yayının kayıtlı versiyonunu izliyorsanız,

then you can also have captions as well.

altyazılara da sahip olabilirsiniz.

It's nice to be back with you today.

Bugün tekrar seninle olmak güzel.

So we are looking at fantasy.

Yani fanteziye bakıyoruz.

There are two ways of living your life.

Hayatınızı yaşamanın iki yolu vardır. Bu olan

You can live in reality

gerçeklikte yaşayabilirsin

which is this

or you can live in fantasy,

ya da

which is something that is not real.

gerçek olmayan bir şey olan fantezide yaşayabilirsin.

You might be amazed to find out

just how many people live their lives

Kaç kişinin hayatını

in a fantasy world.

bir fantezi dünyasında yaşadığını öğrenince şaşırabilirsiniz.

They don't live in reality and I suppose there are many situations

Gerçekte yaşamıyorlar ve sanırım

where a person might find it difficult to cope

bir kişinin

or to handle

daily life.

günlük hayatla başa çıkmakta veya idare etmekte zorlanabileceği pek çok durum var.

So maybe moving into a fantasy world

Yani belki de bir fantezi dünyasına girmek

or creating fantasy for yourself is a way of coping

veya kendiniz için bir fantezi yaratmak,

or dealing with the pressures of reality.

gerçekliğin baskılarıyla başa çıkmanın veya bunlarla baş etmenin bir yoludur.

So I'm sure we do it sometimes.

Bu yüzden bazen yaptığımızdan eminim.

We all sometimes like to daydream.

Hepimiz bazen hayal kurmayı severiz.

I do it, and I'm pretty sure you do it as well.

Ben yapıyorum ve senin de yaptığına eminim.

During your daytime, you will suddenly drift away in your mind.

Gündüz vakti zihninizde bir anda uzaklaşacaksınız.

You will not.

Yapmayacaksın.

You will probably imagine doing a different job.

Muhtemelen farklı bir iş yaptığınızı hayal edeceksiniz.

Perhaps you will imagine

Belki de

having a completely different life with a completely different person.

tamamen farklı bir insanla, tamamen farklı bir hayata sahip olduğunuzu hayal edeceksiniz .

Maybe

Belki de evli olsanız bile

you dream about finding that perfect partner

o mükemmel partneri bulmayı hayal ediyorsunuz

even if you're already married, it can happen.

, bu gerçekleşebilir.

So even a husband or wife might fantasise, they might daydream

Yani bir karı koca hayal kurabilir, zaten

about finding that perfect person,

even if they are already in a relationship.

bir ilişki içinde olsalar bile o mükemmel kişiyi bulmanın hayalini kurabilirler.

So I think it's fair to say that we all do it.

Bu yüzden hepimizin yaptığını söylemenin adil olduğunu düşünüyorum.

We all drift away sometimes in our minds.

Hepimiz bazen aklımızda sürükleniriz.

We like to daydream.

Hayal kurmayı severiz.

However, I always think that daydreaming is a short thing.

Ancak, her zaman hayal kurmanın kısa bir şey olduğunu düşünürüm.

It doesn't really affect your life in any way,

Hayatınızı gerçekten hiçbir şekilde etkilemez,

but it is possible to turn those fantasies

ancak bu fantezileri

into something that's become a big part of your life.

hayatınızın büyük bir parçası haline gelen bir şeye dönüştürmek mümkündür.

And I think that's the danger when your fantasies that you have in your head

Ve bence kafanızdaki fantezilerinizin

somehow become involved in the reality of your life.

bir şekilde hayatınızın gerçekliğine karışması tehlikesi de bu.

And I have met a lot of people.

Ve birçok insanla tanıştım.

I've met people I've had people in my life who

Hayatımda

don't exactly live in the real world.

tam olarak gerçek dünyada yaşamayan insanlar oldu.

They have I suppose I would call it a fantasy life,

Sanırım buna bir fantezi hayatı diyeceğim

or they believe that this reality is their fantasy

ya da bu gerçekliğin kendi fantezileri olduğuna inanıyorlar

and sometimes the other way around, maybe they believe their fantasy is their reality.

ve bazen tam tersi, belki de fantezilerinin kendi gerçeklikleri olduğuna inanıyorlar.

It can happen.

Olabilir.

Palmyra does not like Star Wars.

Palmyra, Star Wars'tan hoşlanmaz.

It's OK.

I still like you. It's all right.

Önemli değil.

Ben hala senden hoşlanıyorum. Her şey yolunda.

You don't have to like it.

Bundan hoşlanmak zorunda değilsin.

I'm a big fan of Star Wars.

Star Wars'ın büyük bir hayranıyım.

It changed my child.

Çocuğumu değiştirdi.

Hood way back in 1978

Hood, 1978'de,

when I went to see Star Wars for the first time.

Star Wars'ı ilk kez izlemeye gittiğimde.

And it did change my life, I suppose

Ve hayatımı değiştirdi, sanırım

we all have to have something that we enjoy.

hepimizin zevk aldığı bir şeye sahip olmalıyız.

We all have to have some sort of escape.

Hepimizin bir çeşit kaçışı olmalı.

So we often see fantasy as

Bu yüzden fanteziyi genellikle

a type of escape

from the dread

of real life drudge.

gerçek hayattaki angaryanın korkusundan bir tür kaçış olarak görürüz.

It's a great word that when we talk about Drudge,

Drudge hakkında konuştuğumuzda,

we mean the boring things, the things that seem to go on forever.

sıkıcı şeyleri, sonsuza dek sürecek gibi görünen şeyleri kastettiğimiz harika bir kelime.

Maybe in your daily life, if you have something you have to do every day,

Belki günlük hayatınızda, her gün yapmanız gereken bir şey varsa,

the same thing again, and again

aynı şeyi tekrar

and again, we often describe this as Drudge.

tekrar yapıyorsanız, bunu genellikle Drudge olarak tanımlarız.

It's a great word.

Bu harika bir kelime.

In fact, I will put that on the live chat.

Aslında, bunu canlı sohbete koyacağım.

Do you mind?

Sakıncası var mı?

I'm just going to put that

Sadece

there it is.

onu olduğu yere koyacağım.

Drudge.

Zahmet.

It's a great word.

Bu harika bir kelime.

It means something that is the same, something that is tedious.

Aynı olan, sıkıcı olan bir şey anlamına gelir .

Or something repetitive that you have to keep doing again and again.

Veya tekrar tekrar yapmaya devam etmeniz gereken tekrarlayan bir şey.

The word is Drudge.

Kelime Drudge'dır.

I like that.

Bunu sevdim.

I hope you enjoyed it as well.

Umarım siz de keyif almışsınızdır.

Petraeus says, I like to put a bit of fantasy in my life every day,

Petraeus, " Hayatıma her gün biraz fantezi katmayı seviyorum

but not Star Wars fantasy.

ama Star Wars fantezisi değil" diyor.

So you never get the urge.

O yüzden asla istek duymuyorsun.

You never feel as if you want to dress up like Princess Leia.

Prenses Leia gibi giyinmek istiyormuş gibi hissetmiyorsun.

Or an E walk.

Veya bir E yürüyüşü.

You never feel the urge to do that.

Bunu yapma dürtüsünü asla hissetmiyorsun.

Have you ever been to a science fiction convention

Hiç dünya çapında bir bilim kurgu kongresine gittiniz mi

across the world?

? İnsanların bir araya geldiği

There are lots of conventions, lots of

pek çok toplantı, birçok

group meetings where people come together

grup toplantısı var

and they will all share their love

ve hepsi

of a certain type of fantasy, maybe Star Wars,

belirli bir fantezi türüne olan aşklarını paylaşacaklar, belki Yıldız Savaşları,

maybe Lord of the Rings,

belki Yüzüklerin Efendisi, bu

which is coming back by the way, Lord of the Rings is coming back.

arada geri geliyor, Yüzüklerin Efendisi geri geliyor

They've made a TV show.

Bir TV programı yapmışlar.

Can you believe it?

Buna inanabiliyor musun?

Will it be successful

Başarılı olacak mı

or will it be just a load of Wolk nonsense?

yoksa bir sürü Wolk saçmalığı mı olacak?

We will have to wait and see.

Bekleyip görmemiz gerekecek.

Perhaps you like Harry Potter.

Belki de Harry Potter'ı seviyorsundur.

Maybe you like dressing up like Harry Potter.

Belki de Harry Potter gibi giyinmeyi seviyorsundur.

Or who's the other guy?

Veya diğer adam kim?

Who's the big hairy guy?

Büyük kıllı adam kim?

Is it hard to rid Hagrid, Hagrid,

Hagrid, Hagrid, Hagrid'den kurtulmak zor mu

Hagrid,

,

maybe you like dressing up as Hagrid

belki Hagrid gibi giyinip

and walking around the streets

sokaklarda dolaşmayı seviyorsundur

hello, Mohammed.

merhaba Muhammed.

Hello, all. So Vitesse.

Hepinize merhaba. Yani Vitesse.

Vitesse says hard worker bridge, hard work. Yes.

Vitesse, çalışkan köprü, sıkı çalışma diyor. Evet.

Labour normally things that that you have to do again and again.

Normalde tekrar tekrar yapmak zorunda olduğunuz şeylerle uğraşın .

No one likes to have their daily drudge.

Hiç kimse günlük işlerini yapmaktan hoşlanmaz.

We can also describe it as drudgery.

Bunu angarya olarak da tanımlayabiliriz. İlave

As well.

Drudgery, the daily drudge of life.

olarak.

Angarya, hayatın günlük angaryası.

You have to work every day.

Her gün çalışmak zorundasın. Merhaba dercesine

You have to do the same things over and over again

aynı şeyleri tekrar tekrar yapmanız gerekiyor

as though says Hello.

.

What does the sentence may the force be with you?

Kuvvet seninle olabilir cümlesi ne anlama geliyor?

Well, it is actually what we call a play on words.

Aslında buna kelime oyunu diyoruz.

So instead of saying, may the force be with you,

O yüzden güç sizinle olsun demek yerine

we say, may the force be with you

güç sizinle olsun diyoruz

because today is May the fourth.

çünkü bugün 4 Mayıs.

So you might say that it is a kind of pun or joke.

Yani bunun bir tür kelime oyunu ya da şaka olduğunu söyleyebilirsin.

We are

taking one sentence and turning it into something else.

Bir cümleyi alıp başka bir şeye çeviriyoruz.

So that's the reason why we're doing that today.

Bugün bunu yapmamızın nedeni bu.

So that's what we're looking at in a few moments.

İşte birkaç dakika içinde bakacağımız şey bu.

Talking of work

İşten bahsetmişken

can I just send

some lovely congratulations to someone in Brazil?

Brezilya'daki birine güzel tebrikler gönderebilir miyim?

I know I have a lot of viewers in Brazil, but here is a story

Brezilya'da çok fazla izleyicim olduğunu biliyorum ama bu

that really made me smile this morning.

sabah beni gerçekten gülümseten bir hikaye var. 85 yılı aşkın süredir

Congratulations to 100 year old Brazilian man

Walter Ofman,

who has worked for the same company

aynı şirkette çalışan,

for over 85 years, having started work at the age of 15.

15 yaşında işe başlayan 100 yaşındaki Brezilyalı Walter Ofman'ı tebrik ediyoruz.

So he actually started working for the same company

Böylece aslında şu anda halen çalıştığı şirkette çalışmaya başlamış oldu

that he still works for now.

.

At the age of 15.

15 yaşında.

And now he is 100 years old.

Ve şimdi 100 yaşında.

And guess what?

Ve tahmin et ne oldu?

He is still working for the same company

Halen aynı şirkette çalışıyor

100 year old Brazilian

100 yaşındaki Brezilyalı

man becomes the longest serving employee of a company.

adam, bir şirketin en uzun süre hizmet veren çalışanı oluyor.

As I said, his name is Walter Altman and he has worked

Dediğim gibi adı Walter Altman ve

for the same company for over 85 years.

aynı şirkette 85 yılı aşkın süredir çalışıyor. 85 yıldır aynı şirkette aynı işi yaptığınızı

Can you imagine for a moment

bir an için hayal edebiliyor musunuz

working for the same company,

doing the same job for 85 years?

?

I have to be honest with you, I don't think I could do that.

Sana karşı dürüst olmalıyım, bunu yapabileceğimi sanmıyorum.

I think I might go a little bit crazy

Sanırım biraz delirebilirim

Walter was officially added

Walter resmi olarak

to the Guinness Book of Records during a special ceremony,

Guinness Rekorlar Kitabı'na özel bir törenle eklendi,

so there he is there is Walter receiving his special award.

işte orada Walter özel ödülünü alıyor.

And also he has been officially added

Ayrıca

to the Guinness Book of Records

for being the longest serving employee of one company

bir şirkette

for the longest period of time ever.

şimdiye kadarki en uzun süre en uzun süre hizmet veren çalışanı olduğu için resmi olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na eklendi.

Congratulations, Walter.

Tebrikler Walter. O şirkette

I wonder how many more years he will be working for that company.

daha kaç yıl çalışacak merak ediyorum .

I suppose we can all ask that question

Sanırım hepimiz bu soruyu

from time to time.

zaman zaman sorabiliriz.

How much longer will I be doing this?

Bunu daha ne kadar yapacağım? YouTube'da

How much longer

daha ne kadar

will I be here on YouTube?

burada olacağım?

I sometimes ask that question

Bazen bu soruyu soruyorum

sometimes I ask it to myself just before I start my live stream.

bazen de canlı yayına başlamadan hemen önce kendime soruyorum.

How much longer?

Ne kadar uzun?

How much longer can I carry on doing this?

Bunu yapmaya daha ne kadar devam edebilirim?

Maybe another five years, perhaps another 20 years,

Belki 5 yıl, belki 20 yıl,

maybe another 50 years.

belki 50 yıl daha.

I suppose it depends on how long I live for.

Sanırım ne kadar yaşadığıma bağlı.

So if my life is short and I die

Yani hayatım kısaysa ve

at an early age, then then I won't be doing it for very long.

erken yaşta ölürsem, o zaman bunu çok uzun süre yapmayacağım.

Really, when you think about it,

Gerçekten, düşününce

hello also to Florence.

Floransa'ya da merhaba.

Hello, Florence.

Merhaba, Floransa.

Congratulations to this man, Walt. Sir.

Bu adamı tebrik ederim, Walt. Sayın.

Yes, working for the same company

Evet,

the for over 85 years

85 yılı aşkın süredir aynı şirkette çalışmak

amazing.

inanılmaz.

I'm impressed.

Etkilendim.

Now, in the past I'm only talking about here

Şimdi, geçmişte sadece burada

in England in the past we used to sometimes work for a company

İngiltere'den bahsediyorum, geçmişte bazen bir şirket için çalışıyorduk

and we would expect to stay with that company for many years.

ve o şirkette uzun yıllar kalmayı umuyorduk. Her

Although these days I think things have changed quite often, especially with young people.

ne kadar bu günlerde, özellikle gençlerle işlerin oldukça sık değiştiğini düşünüyorum.

I don't think young people want

Gençlerin

to stay in the same job forever and ever.

sonsuza kadar aynı işte kalmak istediklerini düşünmüyorum.

So in the past, for example, I suppose my father

Yani geçmişte mesela zannedersem babam

and my grandfather I suppose I would think that they

ve dedem zannederdim ki

they started their job at an early age

küçük yaşta işlerine başlayıp

and then did it for many years, the same job for many many years.

yıllarca aynı işi yıllarca yapmışlar diye düşünürdüm.

But I think these days

Ama bence bugünlerde

I think a lot of people don't want to do that.

pek çok insan bunu yapmak istemiyor.

They actually don't want to do the same job

Aslında uzun yıllar aynı işi yapmak istemiyorlar

for many, many years.

.

So I've been doing this now for nearly 16 years on YouTube,

Bunu yaklaşık 16 yıldır YouTube'da yapıyorum,

16 years I can't believe it.

16 yıldır buna inanamıyorum.

But before that, of course I've done other jobs, I've had lots of jobs in my life,

Ama ondan önce, tabii ki başka işler de yaptım, hayatımda pek çok işim oldu,

lots of situations lots of interesting jobs,

pek çok durum, pek çok ilginç iş

and sometimes lots of

ve bazen pek de

not so interesting jobs.

ilginç olmayan işler.

So one of the things about finding work,

Yani iş bulmayla ilgili şeylerden biri,

one of the things about finding a job

iş bulmayla ilgili şeylerden biri,

is that sometimes you have no choice

bazen başka seçeneğiniz olmamasıdır,

sometimes you don't have much choice of the job that you take.

bazen de alacağınız işle ilgili fazla seçeneğiniz yoktur.

So that has happened to me in my life.

Yani bu hayatımda başıma geldi.

Sometimes you have to take the job that you can find.

Bazen bulabileceğiniz işi almanız gerekir.

It might not be the best job in the world.

Dünyanın en iyi işi olmayabilir.

It might not be a satisfying job.

Tatmin edici bir iş olmayabilir.

However, you do get paid,

Ancak, para alıyorsunuz

and sometimes that is the most important part of it.

ve bazen bu, işin en önemli kısmı.

Hello, Paul Ley.

Merhaba, Paul Ley.

Hello, Paul Lay this May on the 17th.

Merhaba, Paul Lay bu Mayıs'ta 17'sinde.

My father in law will turn 100 years old congratulations.

Kayınpederim 100 yaşına girecek tebrikler. Son zamanlarda

I will also tell him about the story that you shared recently.

paylaştığınız hikayeyi de ona anlatacağım .

Yes. Well, what I find amazing about that

Evet.

that story about Walter

Walter'la ilgili bu hikayede harika bulduğum şey,

is that he still works for the company.

onun hala şirket için çalışıyor olması.

I think he's still working that's incredible.

Bence hala çalışıyor, bu inanılmaz.

So imagine that.

Yani bunu hayal edin.

Imagine enjoying your job so much

İşinizden o kadar keyif aldığınızı hayal edin

that you are willing to do it for 85 years.

ki, 85 yıl boyunca bu işi yapmaya can atıyorsunuz.

Incredible.

İnanılmaz.

Hello to Beyond Awake.

Beyond Awake'e merhaba.

Hello Beyond Awake.

Merhaba Beyond Awake.

Nice to see you back as well.

Seni de görmek güzel.

So we also have Luanne.

Yani bizde de Luanne var. Senin

Luanne Trevisan, who says I am your number one fan.

bir numaralı hayranınım diyen Luanne Trevisan.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

Pedro. Hello, Pedro.

Pedro. Merhaba Pedro.

Or should I say Pedro? Belmont

Yoksa Pedro mu demeliyim? Belmont

is here today.

bugün burada.

I won't be here very long.

Burada çok uzun kalmayacağım.

Only about 10 minutes.

Sadece yaklaşık 10 dakika.

That's all right, Pedro.

Sorun değil, Pedro.

It's lovely to see you here anyway.

Yine de seni burada görmek çok güzel.

And can you see behind me, it's raining

Ve arkamı görebiliyor musun,

outside my studio window.

stüdyo penceremin dışında yağmur yağıyor.

The rain is now coming down again.

Yağmur şimdi tekrar yağıyor.

We have a very wet day today.

Bugün çok yağışlı bir gündeyiz.

In a few moments, we are talking about today's main subject,

Birazdan günümüzün ana konusu olan

which is living in a fantasy world.

bir hayal dünyasında yaşamaktan bahsediyoruz.

The I think the rain

Sanırım yağmur

is getting into my connexion, my internet connexion.

benim bağlantıma, internet bağlantıma giriyor.

I hope I'm still here.

Umarım hala buradayımdır.

The rain is falling and maybe my

Yağmur yağıyor ve belki

my hot internet wire is getting a bit hot.

benim sıcak internet kablom biraz ısınıyor.

And also wet

Ayrıca

due to

Hello.

Merhaba nedeniyle ıslak.

Welcome back.

Tekrar hoşgeldiniz.

Today we are looking at living in a fantasy world.

Bugün bir hayal dünyasında yaşamaya bakıyoruz.

We were talking about working for a company

Bir şirkette çalışmaktan

or working in your job for many, many years.

veya işinizde uzun yıllar çalışmaktan bahsediyorduk.

Florence says

Florence

Oh, wait there a moment, pal.

Oh, orada bir dakika bekle, dostum der.

Palmira says

Palmira,

My husband has worked for 42 years

kocamın 42 yıl

in the same school.

aynı okulda çalıştığını söylüyor.

42 years.

42 yıl

That is a very long time.

Bu çok uzun bir zaman.

I think sometimes if you like your job,

Bence bazen işini seviyorsan,

if you love your job,

işini seviyorsan

then why would you change it?

neden değiştiresin ki?

Why would you move somewhere else?

Neden başka bir yere taşınsın ki?

Why would you change everything?

Neden her şeyi değiştiresin ki?

I also think sometimes the longer you do something

Ayrıca bazen bir şeyi ne kadar uzun süre yaparsan

the harder it becomes to change from it or to move away from it.

ondan vazgeçmenin veya ondan uzaklaşmanın o kadar zorlaştığını düşünüyorum.

So I think if you work for a company for maybe ten or 12 years,

Bu yüzden, bir şirkette belki on veya 12 yıl çalışırsanız,

you might find that it becomes much more difficult

to give up that job or to change that job.

o işi bırakmanın veya o işi değiştirmenin çok daha zor hale geldiğini görebilirsiniz.

So I think that can also happen as well.

Bu yüzden bunun da olabileceğini düşünüyorum.

Congratulations, Palmira, your husband working for 42 years and Florence says yes.

Tebrikler Palmira, kocan 42 yıldır çalışıyor ve Florence evet diyor.

42 years is a very long time, I think.

42 yıl bence çok uzun bir süre.

42 years is a long time to do anything

42 yıl,

anything to be honest, anything in your life whatsoever.

dürüst olmak gerekirse, hayatınızdaki herhangi bir şeyi yapmak için uzun bir süre.

Hello to hello.

Merhaba merhaba.

Hello. Can I say hello to hello?

Merhaba. Merhabaya merhaba diyebilir miyim?

Hello to you.

Merhaba sana.

Nice to see you here.

Seni burada görmek güzel.

I don't recognise your name.

Adını tanımıyorum.

Is it your first time here?

Burada ilk kez mi bulunuyorsun?

If it is, please let me know.

Eğer öyleyse, lütfen bana bildirin.

So we are looking at fantasy and reality

Bu yüzden fanteziye ve gerçeğe bakıyoruz

and I thought it would be an interesting subject because today is

ve bunun ilginç bir konu olacağını düşündüm çünkü bugün

May the fourth.

4 Mayıs.

You see

a lot of people say that this is Star Wars

Pek çok insanın bugünün Star Wars

Day because you can say

Günü olduğunu söylediğini görürsünüz çünkü

May the force be with you.

güç sizinle olsun diyebilirsiniz.

May the fourth.

dördüncü mayıs.

You say it's a joke.

Bunun bir şaka olduğunu söylüyorsun.

A lot of people enjoy that joke for some reason.

Pek çok insan nedense bu şakadan hoşlanıyor.

Some people don't of course, reality and fantasy.

Bazı insanlar elbette, gerçeklik ve fantezi değil.

We are looking at the subject of living in a reality.

Bir realitede yaşama konusuna bakıyoruz.

But what is reality?

Ama gerçek nedir? Her şeyden

Well, first of all, we look at maybe two sides of the coin,

önce, madalyonun belki de iki yüzüne bakıyoruz,

so we can look at living in the real world, living in reality.

böylece gerçek dünyada yaşamaya, gerçekte yaşamaya bakabiliriz.

So the things that we see around us, the things that we can see, hear, touch,

Yani çevremizde gördüğümüz , görebildiğimiz, duyabildiğimiz, dokunabildiğimiz, koklayabildiğimiz

smell or taste

veya tadabildiğimiz şeyler

reality, that is reality.

gerçekliktir, yani gerçekliktir.

We can also live in an unreal world,

Gerçek olmayan bir dünyada da yaşayabiliriz ki bu

which I think is quite topical because a lot of people these days

bence oldukça güncel çünkü bugünlerde pek çok insan

are talking more about artificial intelligence

yapay zekadan daha çok bahsediyor

and also living in the

ve ayrıca

alternate universe, which is now seen as

artık sanal gerçeklikle daha yaygın hale geldiği görülen alternatif evrende yaşamaktan bahsediyor

becoming more more common

with virtual reality.

.

Some people believe that in the future

Bazı insanlar gelecekte

there will be no reality that you actually touch

gerçekten dokunduğunuz

or you actually have contact with

ya da gerçekten temas kurduğunuz bir gerçekliğin olmayacağına inanıyor,

it's a little bit scary, to be honest.

bu biraz korkutucu, dürüst olmak gerekirse.

I'm not going to joke with you.

Seninle şaka yapmayacağım.

It is a little bit scary, actually.

Aslında biraz korkutucu.

So living in the Unreal World

Yani Gerçek Olmayan Dünyada yaşamak aynı zamanda

might be also described as living in a fantasy world as well.

bir fantezi dünyasında yaşamak olarak da tanımlanabilir .

The word reality relates to what is real

Gerçeklik kelimesi, gerçek olan

and perceived as true.

ve doğru olarak algılanan şeyle ilgilidir.

So when we say that you perceive something, it is your sense

Dolayısıyla, bir şeyi algıladığınızı söylediğimizde, bu sizin

your sense,

duyumunuzdur,

the sense of seeing, hearing,

görme, duyma ve sanırım anlama duyunuzdur,

and I suppose also understanding

so the word reality relates to what is real

bu nedenle gerçeklik sözcüğü gerçek olan

and perceived as true,

ve doğru olarak algılanan,

a real thing.

gerçek bir şeyle ilgilidir.

Is tangible.

somut.

I like that word.

Bu kelime hoşuma gitti.

So if you describe something as tangible,

Yani bir şeyi somut olarak tanımlarsanız,

it means it can be grasped

or understood something that is tangible.

somut olan bir şeyin kavranabileceği veya anlaşılabileceği anlamına gelir.

A real thing is tangible.

Gerçek bir şey somuttur.

It is, except it as real

to live in the real world

Gerçek dünyada yaşamak,

is to accept what is seen as reality.

gerçek olarak görüleni kabul etmektir.

So quite often when we talk about reality,

Bu yüzden çoğu zaman gerçeklik hakkında konuştuğumuzda,

we talk about the things that are accepted as being real,

gerçek olarak kabul edilen şeylerden,

maybe information, maybe the things that you've seen

belki bilgiden, belki de gördüğünüz şeylerin

can be also described as reality.

de gerçeklik olarak tanımlanabileceğinden bahsediyoruz.

The sense of reality allows us

Gerçeklik duygusu,

to have continue pretty and stability.

güzel ve istikrarlı bir şekilde devam etmemizi sağlar.

So again, having a sense of reality

Yani yine, bir gerçeklik duygusuna sahip olmak,

is seen as also having a sense of stability

aynı zamanda bir istikrar duygusuna sahip olmak olarak görülür, aynı zamanda

you will stable and also continuity.

istikrarlı ve aynı zamanda süreklilik kazanırsınız.

So every day we live our life

Yani her gün kendi hayatımızı yaşarız,

we experience the world around us and then we go to bed and we have a sleep.

etrafımızdaki dünyayı deneyimleriz ve sonra yatağa gideriz ve uyuruz.

But the next day we wake up and all of that reality

Ama ertesi gün uyanırız ve tüm bu gerçeklik

is still there, but also it is still there

hala oradadır, ama aynı zamanda

appear in our minds.

zihnimizde de belirir.

So all grasp of reality

Dolayısıyla, gerçekliğin tüm kavranışı,

allows us to have continuity

sürekliliğe

and also stability as well.

ve aynı zamanda istikrara sahip olmamızı sağlar.

The next part,

Sonraki bölümde,

we gain our sense of reality from many different sources,

gerçeklik algımızı birçok farklı kaynaktan,

many different places.

birçok farklı yerden ediniyoruz.

We gain our sense of reality from many different sources,

Gerçeklik algımızı birçok farklı kaynaktan ediniriz,

our own senses

kendi duyularımız neyin

help us to construct the feeling of what is real.

gerçek olduğu hissini inşa etmemize yardımcı olur.

For example,

Örneğin,

your five senses, the senses that we have

beş duyunuz, sahip olduğumuz duyular

your sense of sight,

,

your sense of hearing, your sense of touch.

görme duyunuz, duyma duyunuz, dokunma duyunuz.

Quite often they help you to construct

Çoğunlukla

the feeling of what is real,

neyin gerçek olduğu hissini inşa etmenize yardımcı olurlar,

acquiring knowledge

as to what is real also helps to build a sense of reality.

neyin gerçek olduğuna dair bilgi edinmek aynı zamanda bir gerçeklik duygusu inşa etmenize de yardımcı olur.

So the things that you see, the things that you learn,

Dolayısıyla, gördüğünüz şeyler, öğrendiğiniz şeyler,

knowledge can also help to give you a base

bilgi size gerçek gerçekliğin ne olduğu konusunda bir temel vermenize yardımcı olabilir

of what is real reality.

.

Acquiring knowledge learning.

Bilgi edinme öğrenme.

And I suppose that is the reason why we see education is such an important thing.

Sanırım eğitimi bu kadar önemli görmemizin nedeni de bu. Bu

It is. That's why

. Bu nedenle

education is important because it is part of

eğitim önemlidir, çünkü

building your understanding of the world around you.

etrafınızdaki dünyaya dair anlayışınızı geliştirmenin bir parçasıdır.

So it's not just seeing and hearing

Yani bu sadece görmek ve duymak değil

it, it's also knowing as well,

, aynı zamanda,

you might say, that one person's reality differs from another person's

diyebilirsiniz ki, bir kişinin gerçekliğinin başka bir kişinin

view of what is real or true.

neyin gerçek veya gerçek olduğuna dair görüşünden farklı olduğunu bilmektir.

Yes, I think that is perfectly fair.

Evet, bence bu tamamen adil. Özellikle görüşlerden bahsederken,

I think it's very fair to say that one person's reality might be slightly different

bir kişinin gerçekliğinin başka bir kişinin gerçekliğinden biraz farklı olabileceğini söylemenin çok adil olduğunu düşünüyorum

from another person's reality,

especially when we're talking about opinions.

.

One person's opinion would be different from another.

Bir kişinin görüşü diğerinden farklı olacaktır.

But why is this so?

Ama bu niye böyle?

Why are the opinions of people different?

İnsanların görüşleri neden farklıdır?

It is because of their perception of the world around them.

Bunun nedeni çevrelerindeki dünyayı algılamalarıdır .

So quite often you will find that a person's knowledge, experience

Çoğu zaman, bir kişinin bilgisinin, deneyiminin

and how they see the world will also shape

ve dünyayı nasıl gördüğünün de

their opinions as well.

fikirlerini şekillendirdiğini göreceksiniz.

And that is the reason why

people often disagree.

İnsanların çoğu zaman aynı fikirde olmamalarının nedeni de budur.

We all see things from a different angle.

Hepimiz olayları farklı bir açıdan görüyoruz.

I think it's very, very fair to say that

we all see things from different angles

Hepimizin olayları farklı açılardan,

different perspectives.

farklı perspektiflerden gördüğümüzü söylemenin çok ama çok adil olduğunu düşünüyorum.

The word reality and fantasy

Gerçeklik ve fantezi kelimesi,

relate to what is real and what is created.

gerçek olan ve yaratılmış olanla ilgilidir.

So reality is real

Yani gerçeklik gerçektir

and fantasy is created

ve fantezi yaratılmıştır (

the word fact relates to truth

gerçek kelimesi gerçekle,

while the word the word fiction relates to untruth.

kurgu kelimesi ise gerçek olmayanla ilgilidir).

So we talk about facts as being reality or real or true.

Bu yüzden gerçekler hakkında gerçek ya da gerçek ya da doğru olarak konuşuyoruz.

And then we look at the word fiction,

Ve sonra

which relates to that that is seen as untrue,

doğru olmayan, yanlış veya sahte olarak görülen şeyle ilgili olan kurgu kelimesine bakarız

false or fake.

.

So there are different ways of looking

Yani bu iki şeye bakmanın farklı yolları var

at both of those things.

.

You might say that

the reality is the actual

Gerçeğin gerçek olduğunu

and fantasy is the notional

ve fantezinin kavramsal olduğunu,

so the actual thing is the reality.

dolayısıyla gerçek şeyin gerçeklik olduğunu söyleyebilirsiniz.

And then we look at notional.

Ve sonra kavramsal olarak bakarız.

If something notional is something that is thought

Kavramsal bir şey hakkında düşünülen bir şeyse,

about maybe a theory, a way of looking at something,

belki bir teori, bir şeye bakmanın bir yolu,

maybe a person's perspective of something

belki de bir kişinin bir şeye bakış açısı

so it is not necessarily real.

yani gerçek olması gerekmez.

It is not necessarily true.

Bu mutlaka doğru değildir.

A person might find living in a fantasy world

Bir kişi, bir fantezi dünyasında yaşamayı

more appealing and a source of comfort.

daha çekici ve bir rahatlık kaynağı bulabilir.

And this is what can happen.

Ve olabilecek olan bu.

I think

Bence

an individual, a person

bir birey, bir insan

can begin to live in a fantasy world.

hayal dünyasında yaşamaya başlayabilir.

Maybe the reality may be their real life

Belki gerçek şu ki, gerçek hayatları

is too hard to bear.

dayanılması çok zor.

Maybe there are parts of their real life that they don't like.

Belki de gerçek hayatlarının sevmedikleri yanları vardır .

So they will invent they will create

Böylece

a fantasy life or a fantasy world,

bir fantezi hayatı ya da bir fantezi dünyası yaratacaklarını icat edecekler

and that will give them comfort

ve bu onları rahatlatacak,

some people will exaggerate or create their own reality

bazı insanlar abartacak ya da

by living a fantasy life.

bir fantezi hayatı yaşayarak kendi gerçekliklerini yaratacaklar.

So that is when things become a little bit

İşte o zaman işler biraz

more serious, so to say.

daha ciddileşir, tabiri caizse.

So instead of daydream im'ing, instead of thinking of things that you would like to do,

Böylece hayal kurmak yerine, yapmak isteyeceğiniz şeyleri düşünmek yerine,

those fantasies start to become part of your real life.

bu fanteziler gerçek hayatınızın bir parçası olmaya başlar.

You introduce your fantasies, your daydreams.

Fantezilerinizi, hayallerinizi tanıtıyorsunuz.

They are no longer dreams.

Artık rüya değiller.

They become reality.

Gerçeğe dönüşüyorlar.

They become a type of reality.

Bir tür gerçeklik haline gelirler.

That is to say, the reality that you see

Yani, gördüğünüz gerçeklik,

there are many forms

of living in a fantasy world, such as creating a fake past.

sahte bir geçmiş yaratmak gibi bir fantezi dünyasında yaşamanın birçok biçimidir.

This happens a lot now.

Bu şimdi çok oluyor.

I'm going to say something now, but

Şimdi bir şey söyleyeceğim ama

I'm not going to make any personal judgements.

kişisel bir yargıda bulunmayacağım.

But I have known people in my life

Ama hayatımda

who have turned out

to be living a completely fake life.

tamamen sahte bir hayat yaşadığı ortaya çıkan insanlar tanıdım.

Maybe they tell me things they've done in their past

Belki bana geçmişte yaptıkları şeyleri anlatıyorlar,

maybe they create situations that never happened,

belki hiç olmamış durumlar yaratıyorlar

but they do it because it makes them feel more comfortable.

ama bunu kendilerini daha rahat hissettirdiği için yapıyorlar.

Or maybe because they need extra attention.

Veya belki de ekstra ilgiye ihtiyaçları olduğu için.

So I have known people in the past

Yani geçmişte tanıdığım insanlar var

and I still know some now

ve hala bazılarını tanıyorum, ne

I have to be careful what I'm saying.

söylediğime dikkat etmeliyim.

By the way, I do know people.

Bu arada, insanları tanıyorum.

There are people who I've met in my life

Hayatımda tanıştığım ve

who eventually have revealed

sonunda bana

that the things they've told me about themselves were actually not true.

kendileri hakkında anlattıklarının aslında doğru olmadığını ortaya çıkaran insanlar var. Birinin hayatında

They have made things up

quite often to make themselves feel better

by pretending to have a serious illness

ciddi bir hastalık

or a tragedy in one light one's life.

ya da trajedi varmış gibi davranarak kendilerini daha iyi hissetmek için oldukça sık şeyler uydurmuşlardır.

So a person might pretend to be

Yani bir kişi

ill seriously ill.

ciddi şekilde hastaymış gibi davranabilir.

They might fake an illness to get attention.

Dikkat çekmek için hastalık taklidi yapabilirler.

Or maybe they will pretend that something bad has happened in their life.

Ya da belki hayatlarında kötü bir şey olmuş gibi davranacaklar.

I know a person again.

Yine birini tanıyorum. Ne

I have to be careful what I'm saying, but I do know someone

söylediğime dikkat etmeliyim ama

who once pretended that their father had died.

bir zamanlar babası ölmüş gibi davranan birini tanıyorum.

They told me that their father had died.

Bana babalarının öldüğünü söylediler.

And of course, for many days afterwards

Ve tabii sonrasında günlerce

we were concerned and worried

about that situation.

bu durum için endişelendik ve endişelendik.

But unfortunately, the problem

Ama ne yazık ki,

with that kind of lie, that type of lie is quite often

bu tür yalanlarla ilgili sorun, bu tür yalanların çoğu zaman

it will eventually be revealed to be untrue.

doğru olmadığı eninde sonunda ortaya çıkacak olmasıdır.

So sometimes living that fantasy

Yani bazen o fanteziyi yaşamak

and creating things that didn't really happen sometimes.

ve bazen gerçekte olmayan şeyleri yaratmak .

Well, I think it's a risk that you take,

Bence bu, aldığınız bir risk,

especially if you are saying that someone died when they didn't

özellikle de kendisi ölmeden birinin öldüğünü söylüyorsanız,

maybe a person tells you that their father has died.

belki biri size babasının öldüğünü söyler.

And then a few weeks later you find out that their father is still alive

Ve birkaç hafta sonra babalarının hala hayatta olduğunu

and not dead.

ve ölmediğini öğreniyorsunuz.

It can happen

Olabilir

and I suppose we live in a modern age,

ve sanırım modern bir çağda yaşıyoruz,

the age of computers, the age of the Internet,

bilgisayar çağında, internet çağında,

a person who craves attention or sympathy

ilgi veya sempati isteyen bir kişi

might create drama relating to their own life.

kendi hayatıyla ilgili drama yaratabilir.

So a person might actually invent things

Yani bir kişi gerçekten

for attention or sympathy

ilgi ve sempati için bir şeyler icat edebilir,

maybe they pretend that they are divorced,

belki boşanmış gibi yapabilir

or maybe they pretend that they've

veya

recently lost a close relative.

yakın zamanda yakın bir akrabasını kaybetmiş gibi davranabilir.

As I said a few moments ago, a person who craves attention

Biraz önce de söylediğim gibi, ilgi ve sempatiye susamış biri

or sympathy might create drama

relating to their own lives.

kendi hayatıyla ilgili dramlar yaratabilir.

As I mentioned a few moments ago,

Biraz önce bahsettiğim gibi,

the Internet, uh, yes, the Internet.

İnternet, uh, evet, İnternet.

You can go onto the internet and you can,

İnternete girebilirsin ve yapabilirsin,

you can invent yourself from the very beginning.

en baştan kendini icat edebilirsin.

You can create your own childhood,

Kendi çocukluğunuzu yaratabilir,

you can create your own life,

kendi hayatınızı yaratabilir,

you can create your own career.

kendi kariyerinizi yaratabilirsiniz. Kelimenin

You can virtually be whoever you want

literally, virtually.

tam anlamıyla, neredeyse istediğiniz kişi olabilirsiniz.

And of course, over the past few years,

Ve elbette, son birkaç yılda, olmadıkları

there have been people who have been caught in their own fantasy

by pretending to be someone or something that they are not.

biri ya da bir şey gibi davranarak kendi fantezilerine kapılan insanlar oldu .

So the Internet has allowed us to exaggerate our lives

Yani internet, hayatımızı abartmamıza

and to only show what we want other people to see.

ve sadece başkalarının görmesini istediğimiz şeyleri göstermemize izin verdi.

We only reveal what we want other people to see.

Biz sadece başkalarının görmesini istediğimiz şeyi ifşa ederiz.

And sometimes we make those things up.

Ve bazen bunları biz uydururuz.

Maybe a person makes that thing up.

Belki bir insan uydurur bu şeyi. Nedenini bilmesem de,

They pretend that maybe a person says that they are a doctor

belki birileri doktor

or an aircraft pilot

ya da uçak pilotu

or a magician

ya da sihirbaz olduğunu söylüyormuş gibi yapıyorlar

although I don't know why.

.

Why would anyone pretend to be a magician?

Neden biri sihirbaz gibi davransın ki?

I don't know why you would do that.

Bunu neden yaparsın bilmiyorum.

So that is one of the things about the Internet you can

İnternetin özelliklerinden biri de bu,

virtually create your own

reality to other people.

diğer insanlar için sanal olarak kendi gerçekliğinizi yaratabilirsiniz.

So people will view you differently.

Böylece insanlar sizi farklı görecek.

The occurrence of fake personalities on social media

Sosyal medyada sahte kişiliklerin ortaya çıkması

has become widespread over recent years.

son yıllarda yaygınlaştı.

So as I mentioned a few moments ago, there have been very high profile personalities

Birkaç dakika önce bahsettiğim gibi,

influencers on the Internet, either on Instagram

internette, Instagram'da

or here on YouTube.

veya burada YouTube'da çok yüksek profilli etkileyici kişilikler var.

There have been many people who have been exposed.

Açığa çıkan çok kişi oldu. Öyleymiş gibi

They've been revealed

to not be the person they pretend they are

davrandıkları kişi olmadıkları ortaya çıktı,

quite often people will pretend to be wealthy.

çoğu zaman insanlar zenginmiş gibi davranırlar.

This happens a lot on Instagram.

Bu Instagram'da çok olur.

There are many people on there who who flex

Orada esneyen ve zenginliğini gösteren birçok insan var

and they show their wealth,

but they've also been revealed not to be wealthy.

ama onların da zengin olmadığı ortaya çıktı.

And not to have those things.

Ve o şeylere sahip olmamak.

And that is I suppose that's a very good example of creating your own reality,

Ve bu, sanırım kendi realitenizi yaratmanın,

creating a reality that is not real.

gerçek olmayan bir realiteyi yaratmanın çok iyi bir örneği.

And I suppose it's easy to do these days.

Ve sanırım bu günlerde bunu yapmak kolay. İsterseniz

It's very easy to do it

bunu yapmak çok kolay

if you want.

.

Not everyone does it

Herkes yapmıyor, ya

what about you, Mr.

siz, Bay

Duncan?

Duncan?

Is your life real or did you just make it all up?

Hayatın gerçek mi yoksa hepsini sen mi uydurdun?

Unfortunately,

Ne yazık ki,

I'm sorry to say

it's all true

everything that's happened in my life

hayatımda

that I've told you about is true.

size anlattığım her şeyin doğru olduğunu söylediğim için üzgünüm.

And the reason why I know that

Ve bunu bilmemin nedeni,

is because I share everything

you know, all about my life, the ups

hayatım hakkında, inişler ve çıkışlar hakkında bildiğiniz her şeyi paylaşmam

and the downs

uh, christina makes a very interesting point.

. Christina çok ilginç bir noktaya değiniyor.

I do not believe in finding love on the Internet.

İnternette aşkı bulmaya inanmıyorum.

That is a very good point.

Bu çok iyi bir nokta.

I like that.

Bunu sevdim.

Yes, I didn't even mention that.

Evet, bundan bahsetmedim bile.

So maybe if a person is looking for love, maybe they are trying to find a partner

Yani belki bir kişi aşkı arıyorsa, belki bir partner

or a relationship with someone, they might

veya biriyle bir ilişki bulmaya çalışıyorsa,

pretend to be something they are not.

olmadığı bir şey gibi davranabilir.

So that is a very good point. I like that one.

Bu çok iyi bir nokta. Bunu beğendim.

Yes. It can be

Evet.

a difficult situation if you are trying to find a relationship yep.

Bir ilişki bulmaya çalışıyorsanız, bu zor bir durum olabilir, evet.

And you use the Internet,

Ve interneti kullanıyorsun,

you have to be careful because you might end up being

dikkatli olmalısın çünkü sonunda

I think they call it catfished is that right?

buna kedi avı diyorlar, öyle değil mi?

A catfish is a person

Yayın balığı,

who goes on the Internet and they pretend to be one person

internete giren ve tek bir kişi gibi davranan

or they create a fake life, but in reality they are a completely different person.

veya sahte bir hayat yaratan, ancak gerçekte tamamen farklı bir kişidir.

I think it is called catfishing.

Sanırım buna kedi balıkçılığı deniyor.

Am I right?

Haklı mıyım?

I believe there was a TV programme

Sanırım bu konuya ayrılmış bir TV programı vardı,

devoted to that actual subject

it has become much harder to verify

what a person says about their past

bir kişinin geçmişi hakkında söylediklerini doğrulamak çok daha zor hale geldi,

so if a person goes on the internet

bu nedenle bir kişi internete girip

and creates a fake life,

sahte bir hayat yaratırsa, o

you might find it difficult to prove that that life

hayatın bu olduğunu kanıtlamanız zor olabilir.

is fake.

sahtedir.

However, there are people now who dedicate

Ancak, artık

a lot of their time to trying to find out

zamanlarının çoğunu

whether that person is a real person or not,

o kişinin gerçek bir insan olup olmadığını öğrenmeye adayan insanlar var,

or perhaps they are just living

ya da belki de sadece

in a fantasy Wow.

bir fantezi Wow'da yaşıyorlar.

The rain is really coming down now.

Yağmur şimdi gerçekten yağıyor.

Can you see the rain is now falling behind me?

Yağmurun şimdi arkamdan yağdığını görebiliyor musun?

We have a very rainy day here. In England.

Burada çok yağmurlu bir gün yaşıyoruz. İngiltere'de.

We might describe this type of person as a fantasist

Bu tip insanı bir hayalperest

or a Walter Mitty character.

ya da Walter Mitty karakteri olarak tanımlayabiliriz.

Walter Mitty

Walter Mitty, by the way, is not a real person.

Bu arada Walter Mitty Walter Mitty gerçek bir insan değil.

He is the hero of the story, The Secret Life of Walter Mitty,

O,

which was written by James Thurber way back in 1939.

James Thurber tarafından 1939'da yazılan Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı öyküsünün kahramanıdır.

The character of Walter Mitty was someone who indulged

Walter Mitty karakteri,

in extravagant daydreams of his own triumphs.

kendi zaferlerinin abartılı hayallerine kapılan biriydi.

So he was a fantasist,

Yani o bir hayalperestti,

he wasn't a real character.

gerçek bir karakter değildi.

He's a fictional character.

O hayali bir karakter.

But in the story of Walter Mitty,

Ancak Walter Mitty'nin hikayesinde

he often daydreams and believes

sık sık hayal kurar ve

that he can do more with his life than he really does.

hayatında gerçekte olduğundan daha fazlasını yapabileceğine inanır.

Or really has

Ya da gerçekten

something very serious. Now,

çok ciddi bir şey var. Şimdi,

the disorder,

bozukluk,

Munchausen syndrome, is the act of seeking attention

Munchausen sendromu,

through personal illness or suffering.

kişisel hastalık veya ıstırap yoluyla dikkat çekme eylemidir.

However,

Ancak,

that particular illness or suffering is not real.

bu belirli hastalık veya ıstırap gerçek değildir.

Or maybe you do something to make yourself ill.

Ya da belki kendini hasta edecek bir şey yapıyorsun.

And there are people who do this.

Ve bunu yapan insanlar var.

So because they are so desperate to get sympathy and attention,

Bu yüzden, sempati ve ilgi görmek için çok çaresiz oldukları için, gerçekte

they will actually make themselves ill

kendilerini gerçekten hasta edecekler

in reality.

.

So maybe they take

Yani belki de

a small amount of poison

every day to make themselves ill.

kendilerini hasta etmek için her gün az miktarda zehir alıyorlar.

So to other people around them, their illness is real

Yani çevrelerindeki diğer insanlar için hastalıkları gerçektir

because the symptoms are also real.

çünkü semptomlar da gerçektir. Bu

So we often

nedenle,

describe this particular illness as a mental illness

bu özel hastalığı genellikle Munchausen Sendromu adı verilen bir akıl hastalığı olarak tanımlarız

called Munchausen Syndrome,

and it can happen.

ve bu olabilir. Başka bir kişinin

There is also Munchausen by proxy,

which involves using the illness or suffering

hastalığını veya ıstırabını

of another person for attention.

dikkat çekmek için kullanmayı içeren vekaleten Munchausen de vardır.

Quite often a child.

Oldukça sık bir çocuk.

So may be a mother will make her child ill

Yani belki bir anne çocuğunu bilerek hasta edecek

on purpose, so she will get attention.

, dikkat çekecek.

The mother is looking for attention, so she will purposely

Anne dikkat çekmek istiyor, bu yüzden dikkat çekmek için

make her child ill or unwell

çocuğunu kasten hasta edecek ya da hasta edecek

to get attention.

.

And this is something that also happens

Bu da olan bir şey

but what about you?

ama ya sen?

Have you ever met anyone in your life?

Hayatında hiç biriyle tanıştın mı?

Do you know someone who lives in a fantasy world?

Hayal dünyasında yaşayan birini tanıyor musun?

Maybe we all do.

Belki hepimiz yaparız.

There are some people who believe that we all live

Hepimizin

in a fantasy world and that nothing is real

bir fantezi dünyasında yaşadığımıza ve hiçbir şeyin

a little bit like The Matrix.

Matrix kadar gerçek olmadığına inanan bazı insanlar var.

You see

Görüyorsunuz,

so I suppose

sanırım

for some people, reality can be anything they want it to be.

bazı insanlar için gerçeklik onların olmasını istedikleri her şey olabilir.

But what about you?

Peki ya sen?

Have you ever met someone?

Hiç biriyle tanıştın mı? Hayatında

Have you ever had a friend or work colleague, someone you've known in your life?

hiç tanıdığın bir arkadaşın ya da iş arkadaşın oldu mu ?

And they've been creating their life.

Ve hayatlarını yaratıyorlar. Bay Duncan,

They've been pretending to do a certain job,

belirli bir işi yapıyormuş gibi yapıyorlar

or maybe they've been pretending

ya da

to have an illness,

a part of their life that can be

hayatlarının bir parçası olarak

seen as fake

sahte Vitoria olarak görülebilecek bir hastalığı varmış gibi davranıyorlar,

Vitoria, says Mr Duncan.

diyor.

I suppose deep down many of us are a little bit like Walter Mitty.

Sanırım çoğumuz derinlerde bir yerde biraz Walter Mitty gibiyiz.

Well, I suppose so, but I think the danger is

Sanırım öyle, ama bence asıl tehlike, onun

when it starts to become part of your real life.

gerçek hayatının bir parçası olmaya başlaması.

So I don't think there is anything wrong with fantasy.

Bu yüzden fantezide yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum.

Fantasy

Fantezi

is, is quite a healthy thing.

, oldukça sağlıklı bir şeydir. Gerçek olması gerekmeyen

I think it's great to enjoy something

bir şeyden zevk almanın harika olduğunu düşünüyorum

that is not necessarily real.

.

However, you have to make sure also

Bununla birlikte,

that you keep your feet on the ground

ayaklarınızı yere bastığınızdan

and that you you don't start to believe

ve

that the fantasy is real and that is the problem.

fantezinin gerçek olduğuna ve sorunun bu olduğuna inanmaya başlamadığınızdan da emin olmalısınız.

I think

Sanırım

Cristina says, I live in the real world.

Cristina, ben gerçek dünyada yaşıyorum diyor.

Sometimes it's the best place to be.

Bazen olmak için en iyi yerdir.

It's not pretty,

Güzel değil,

it's not pleasant.

hoş değil.

Living in reality

Gerçekte yaşamak

sometimes can be a little difficult and not very

bazen biraz zor olabilir ve

not very pleasant.

çok da hoş olmayabilir.

Not everybody on the Internet is fake.

İnternetteki herkes sahte değil.

Well, that is true. Yes, you are right.

Bu doğru. Evet haklısın.

Not everyone who uses the Internet, not everyone looking for love,

İnterneti kullanan herkes, aşkı arayan herkes değil,

not everyone who takes photographs

of their expensive house not everyone is fake.

pahalı evinin fotoğrafını çeken herkes sahte değil.

However, there are situations where a person might do it.

Ancak, bir kişinin bunu yapabileceği durumlar vardır.

They might be pretending to be wealthy or married.

Zengin veya evli gibi davranıyor olabilirler.

They might be pretending to have a successful career.

Başarılı bir kariyere sahipmiş gibi davranıyor olabilirler.

It can happen. It really can

Olabilir. Gerçekten olabilir

and the problem with that is

ve bununla ilgili sorun,

quite often that person will then destroy another person's life.

çoğu zaman o kişinin başka bir kişinin hayatını mahvetmesidir.

Another person will also be damaged

Başka bir kişi de

because they became close.

yakınlaştığı için zarar görür.

Maybe they developed a relationship with the person

Belki de

who was living in a fantasy world.

bir fantezi dünyasında yaşayan kişiyle bir ilişki geliştirdiler.

So you do have to be careful.

Bu yüzden dikkatli olmalısınız.

And I think when you are doing things on the Internet,

Ve bence internette bir şeyler yaparken,

I think when you are doing things on the Internet,

bence internette bir şeyler yaparken

it is very easy to be

tricked or misled.

kandırılmak veya yanıltılmak çok kolay.

I think so.

Bence de.

I hope you've enjoyed today's live stream.

Umarım bugünkü canlı yayını beğenmişsinizdir.

It has been a little bit different.

Biraz farklı oldu.

We've had a lot of rain here today.

Bugün burada çok yağmur yağdı.

I think it's stopped again.

Sanırım yine durduruldu.

Has the rain stopped?

Yağmur durdu mu?

No, it hasn't.

Hayır, olmadı.

It's still raining outside. Look

Dışarıda hala yağmur yağıyor. Bak

it's not a very nice day today, I will be honest with you,

bugün pek güzel bir gün değil, sana karşı dürüst olacağım

but I hope I have still managed to bring a little bit of sunshine into your day.

ama umarım yine de gününüze biraz güneş ışığı getirmeyi başarmışımdır.

I will be back with you on Sunday, by the way.

Bu arada, Pazar günü sizinle birlikte olacağım.

Don't forget Sunday.

Pazar gününü unutma. Saat

I will be here with you from 2 p.m.

14:00'den itibaren yanınızdayım.

UK time and Mr Steve will be here as well.

İngiltere saati ve Bay Steve de burada olacak.

Yes, there he is. Can you see him?

Evet, işte orada. Onu görebiliyor musun?

Mr Steve will be with us as well on Sunday.

Pazar günü Bay Steve de bizimle olacak.

We will be back don't forget also on Sunday

Geri döneceğiz, unutma, Pazar günü de

it is episode 200 of English addict

İngiliz bağımlısı 200 bölümün

200 episodes

200. bölümü,

so on

bu yüzden

on Sunday we will have our 200th English addict

Pazar günü

with myself and also Mr Steve as well.

ben ve ayrıca Bay Steve ile birlikte 200. İngiliz bağımlımız olacak.

You can watch this lesson again.

Bu dersi tekrar izleyebilirsiniz.

There will be captions as well and I hope to see you again

Altyazılar da olacak ve yakında tekrar görüşmek dileğiyle

soon, which will be on Sunday the usual time.

, ki bu her zamanki gibi Pazar günü olacak.

2 p.m.

öğleden sonra 2

UK time is when I'm here with you and I will see you then.

Birleşik Krallık zamanı, burada seninle olduğum zamandır ve seninle o zaman görüşürüz.

Thank you very much for your company.

Şirketiniz için çok teşekkür ederim.

I hope the past hour has been useful

Umarım geçen bir saat,

sometimes fantasising about something.

bazen bir şeyler hakkında hayal kurmak için faydalı olmuştur.

Pretending can be very therapeutic.

Rol yapmak çok terapötik olabilir.

It can however, it is also important

Ancak,

to make sure that you stay in the real world as well.

gerçek dünyada da kaldığınızdan emin olmanız önemlidir.

Keep it real.

Gerçekçi ol.

Everyone

Herkes

keep your feet on the ground

ayağını yere bassın

and maybe sometimes you can have your head

ve belki bazen senin

in the clouds as well.

de başın bulutlarda olabilir.

Catch you on Sunday. This is Mr.

Pazar günü görüşürüz. Ben

Duncan in England saying Thank you for watching thank you very much for joining me.

İngiltere'den Bay Duncan, izlediğiniz için teşekkür ederim, bana katıldığınız için çok teşekkür ederim diyor.

See you soon.

Yakında görüşürüz.

And of course, until the next time we meet here,

Ve tabii ki bir dahaki sefere burada, YouTube'da buluşana kadar

right here on YouTube.

.

You know, what's coming next.

Sırada ne olduğunu biliyorsun.

Yes, you do.

Evet yaparsın.

ta ta for now.

Şimdilik ta ta.