Saying 'PLEASE' and 'THANK YOU' - Learning English - LESSON 5

A kind request,

Nazik bir istek,

a polite ask, can you please help me out with this difficult task?

kibar bir rica, lütfen bu zor görevde bana yardım eder misiniz?

If you want something done, if you need a kind hand, then a request will be made.

Bir şeyin yapılmasını istiyorsanız, nazik bir ele ihtiyacınız varsa, o zaman bir talepte bulunulur.

I hope you don't mind.

Umarım sakıncası yoktur.

It's nice to be polite.

Kibar olmak güzel.

We use politeness in many situations.

Kibarlığı birçok durumda kullanırız.

It is a nice way to behave.

Güzel bir davranış şeklidir.

And many people like it when someone is polite to them,

Ve birçok insan, birisinin kendisine kibar davranmasından hoşlanır,

to be polite is to show respect towards another person.

kibar olmak, başka birine saygı göstermektir.

We might show politeness when we want something.

Bir şey istediğimizde nezaket gösterebiliriz.

A thing we would like another person to do

Başka bir kişinin yapmasını istediğimiz bir şey,

often means that a request will be made.

genellikle bir talepte bulunulacağı anlamına gelir.

You ask for something.

Bir şey istiyorsun.

We will normally ask for something by using 'please'.

Normalde 'lütfen' kullanarak bir şey isteyeceğiz.

It is a kind request, you are asking for something to be given to you,

Bu nazik bir istek, size bir şey verilmesini istiyorsunuz

or perhaps you are in need of some help or assistance.

ya da belki biraz yardıma ya da yardıma ihtiyacınız var.

In those situations, you will often say, 'Please',

Böyle durumlarda sık sık 'Lütfen' diyeceksiniz,

Please, can I have the time?

Lütfen, zamanım olabilir mi?

Please, can you tell me where the library is?

Lütfen, kütüphanenin nerede olduğunu söyler misiniz?

Can you please show me the way to the police station?

Lütfen bana karakola giden yolu gösterebilir misiniz?

Please, can you help me with my homework?

Lütfen, ödevime yardım eder misin?

Can I please leave the room?

Lütfen odadan çıkabilir miyim?

Can you please give me your home address?

Lütfen bana ev adresinizi verebilir misiniz?

You will notice the uses of can

and please in those examples.

Bu örneklerde can ve lütfen kullanımlarını fark edeceksiniz.

Please, can I?

Lütfen, yapabilir miyim? Rica

Can I please?

edebilir miyim? Lütfen, talebi vurgulayan sözcük olduğu için,

It is not always necessary to use the word can,

can sözcüğünü kullanmak her zaman gerekli değildir

as please is the word that is stressing the request.

.

This type of request is normally being made

Bu tür talepler normalde

urgently or as an instruction.

acilen veya talimat olarak yapılır.

The thing is needed.

Şeye ihtiyaç var.

The thing must be done.

İş yapılmalı.

Please pass me the salt.

Lütfen bana tuzu uzat.

Please close the door.

Lütfen kapıyı kapat.

Please sit down.

Lütfen otur.

Please don't leave me.

Lütfen beni bırakma.

Please don't run in the hallway.

Lütfen koridorda koşmayın.

Please turn off the lights before you leave.

Lütfen ayrılmadan önce ışıkları kapatın.

You might describe

please as a request or a plea.

Lütfen bir istek veya rica olarak tanımlayabilirsiniz. Kibar bir şekilde bir

The formal way to ask for something or issue an instruction in a polite way

şey istemenin veya bir talimat vermenin resmi yolu,

might involve using the word 'please'.

'lütfen' kelimesinin kullanılmasını içerebilir.

It is also possible to use 'could' when making a request.

Talepte bulunurken 'could' kullanmak da mümkündür.

Could you please be quiet?

Lütfen sessiz olur musun?

Could you please stop talking?

Lütfen konuşmayı keser misin?

Could you please send me an email to remind me?

Lütfen bana hatırlatmak için bir e-posta gönderir misiniz?

Could we talk about this later, please?

Bunu daha sonra konuşabilir miyiz, lütfen?

The word 'please' is related to pleasure and plea.

'Lütfen' kelimesi zevk ve yalvarma ile ilgilidir.

The general feeling of happiness or making someone feel happy.

Genel mutluluk duygusu veya birini mutlu hissettirmek.

A person feels pleased.

Kişi kendini memnun hisseder.

To please someone is to make a person happy.

Birini memnun etmek, bir insanı mutlu etmektir.

A request made politely might use 'please'.

Kibarca yapılan bir talepte 'lütfen' ifadesi kullanılabilir.

A polite reply to a kind action can be given in many ways.

Nazik bir davranışa kibar bir yanıt birçok şekilde verilebilir.

It is common to say thank you to someone for their kindness.

Birine nezaketinden dolayı teşekkür etmek yaygındır.

Thank you is often used in response to something.

Teşekkür ederim genellikle bir şeye yanıt olarak kullanılır.

The act of showing gratitude will likely involve saying thank you.

Şükran gösterme eylemi muhtemelen teşekkür etmeyi içerecektir.

A spoken or written gesture of gratitude is a thank you.

Sözlü veya yazılı bir şükran jesti bir teşekkürdür.

You might send someone a thank you letter.

Birine teşekkür mektubu gönderebilirsiniz.

You might give someone a thank you gift.

Birine teşekkür hediyesi verebilirsiniz.

These actions show that the things being done

Bu davranışlar, yapılan

or the thing that was done or given is appreciated.

veya verilen veya yapılan şeyin takdir edildiğini gösterir.

We often say

thank you to someone after they have done something kind.

Genellikle

nazik bir şey yaptıktan sonra birine teşekkür ederiz.

Thank you for the lovely gift.

Güzel hediye için teşekkür ederim.

Thank you for all your support during my illness.

Hastalığım sırasında tüm desteğiniz için teşekkür ederim.

Thank you for seeing me during your lunch break.

Öğle tatilinde beni gördüğün için teşekkür ederim.

I want to say thank you to all those who made a donation.

Bağış yapan herkese teşekkür etmek istiyorum.

Thank you for being my friend.

Arkadaşım olduğun için teşekkür ederim.

There are many ways to say thank you.

Teşekkür etmenin birçok yolu var.

Oh, thanks a lot.

Oh çok teşekkürler.

Thanks very much!

Çok teşekkürler!

Ta very much.

Çok fazla.

Cheers!

Şerefe!

Thanks a bundle.

Bir paket teşekkürler.

Is this for me?

Bu benim için mi?

Oh, you shouldn't have.

Ah, yapmamalıydın. sana

I'm indebted to you.

borçluyum

I'm so grateful to you.

Sana çok minnettarım.

You have made my day.

Günümü gün ettin. Sana

How can I ever repay you?

borcumu nasıl ödeyebilirim?

Thank you so much from the bottom of my heart.

Kalbimin derinliklerinden çok teşekkür ederim.

So the next time you need something from a friend,

Böylece bir dahaki sefere bir arkadaşınızdan,

relative or a work colleague, you know what to say.

akrabanızdan veya iş arkadaşınızdan bir şeye ihtiyacınız olduğunda ne söyleyeceğinizi bilirsiniz.

A little 'please' can go a long way.

Küçük bir 'lütfen' uzun bir yol kat edebilir.

And a grateful 'thank you' might make someone's day.

Minnettar bir 'teşekkür ederim' birinin gününü güzelleştirebilir.

Sadly, our time is up for today.

Ne yazık ki, bugünlük zamanımız doldu.

This is Mr Duncan in England saying thank you for watching,

Ben İngiltere'den Bay Duncan izlediğiniz için teşekkür ediyor

and I hope this video has been useful.

ve umarım bu video faydalı olmuştur.

Will you please join me again soon for another lesson?

Lütfen yakında başka bir ders için tekrar bana katılır mısın?

I hope so.

Umarım.

Ta ta for now.

Şimdilik ta ta.