Learn the English Phrases THE GRAND TOUR and TOURIST TRAP

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde,

the English phrase, the grand tour.

İngilizce deyim olan the grand tour'u öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

This is something we say kind of jokingly.

Bu şaka [ __ ] söylediğimiz bir şey.

I think it's we just say for fun

Sanırım

when we are showing someone our house for the first time.

birine evimizi ilk kez gösterirken eğlenmek için söylüyoruz. Kız

If my sister bought a new house and I went over to visit her

kardeşim yeni bir ev satın alırsa ve onu ziyarete gidersem

and I had never seen her house before,

ve evini daha önce hiç görmemişsem,

I might say, "Hey, can you give me the grand tour?"

"Hey, bana büyük bir tur atabilir misin?"

Basically, what I'm asking for her to do

Temel olarak, ondan yapmasını istediğim şey,

is to show me all of the rooms

in the new house that she bought.

satın aldığı yeni evin tüm odalarını bana göstermesi.

If someone came over to my house

Biri evime gelse

and if they had never visited me before, I could say,

ve beni daha önce hiç ziyaret

"Hey, why don't you come on in

etmemişse, "Hey, neden gelmiyorsun

and I'll give you the grand tour."

da sana büyük bir tur attırayım" diyebilirim.

So when you tell someone

Yani birine

you're going to give them the grand tour,

büyük bir tura çıkacağınızı söylediğinizde, bu ona

it just means you're going to show them

everything in your house, all of the rooms,

evinizdeki her şeyi, tüm odaları

and all of the things that are in your house.

ve evinizdeki her şeyi göstereceğiniz anlamına gelir .

So that would be the grand tour.

Böylece bu büyük tur olur. Bugün öğrenmenize yardımcı olmak

The second phrase I wanted to help you learn today

istediğim ikinci ifade,

is the phrase tourist trap.

turist tuzağı ifadesidir.

I wanted to teach you this phrase

because I actually went to Niagara Falls today

Bugün aslında Niagara Şelalesi'ne gittiğim

and I made an English lesson there.

ve orada İngilizce dersi yaptığım için size bu sözü öğretmek istedim.

It'll be up on my other channel tomorrow.

Yarın diğer kanalımda olacak.

But a tourist trap is an area that's designed

Ancak turist tuzağı,

to try and get tourists to spend their money.

turistlerin paralarını harcamasını sağlamak için tasarlanmış bir alandır.

When you go to Niagara Falls,

Niagara Şelalesi'ne gittiğinizde

there are many stores that are tourist traps.

turist tuzağı olan birçok mağaza var.

They have lots of big signs and they're very colorful

Bir sürü büyük tabelaları var ve çok renkliler

and they try to lure tourists in

ve turistler paralarını harcasınlar diye turistleri çekmeye çalışıyorlar

so that the tourists will spend their money.

. Turistlerin paralarını harcamalarını sağlamaya çalışmak için tasarlanmışlarsa,

So you can describe things in a touristy area as tourist traps,

turistik bir bölgedeki şeyleri turist tuzakları olarak tanımlayabilirsiniz

if they're designed to try and get tourists

to spend their money.

.

So to review, the grand tour

Yani gözden geçirmek için, büyük tur

is simply showing someone your house.

basitçe birine evinizi gösteriyor.

You can give them the grand tour.

Onlara büyük bir tur verebilirsiniz.

And a tourist trap is an area in a touristy part of a city

Ve bir turist tuzağı, bir şehrin turistik bir bölümünde,

that's designed to try and get tourists

turistlerin

to spend their money.

paralarını harcamalarını sağlamak için tasarlanmış bir alandır.

If you ever go to Niagara Falls,

Niagara Şelalesi'ne giderseniz,

there are a lot of tourist traps there.

orada bir sürü turist tuzağı var.

But let's look at a comment from another video.

Ama başka bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from the video about the phrase jump ship,

Bu yorum,

which means to leave your place of work

iş yerinden ayrılmak

or to leave an organization.

veya bir kuruluştan ayrılmak anlamına gelen jump ship ifadesi ile ilgili videodandır.

Now, the comment is from Silent Night.

Şimdi, yorum Silent Night'tan.

Silent Night says,

Sessiz Gece,

"I'm going to jump ship from my current job."

" Mevcut işimden gemiyi atlayacağım" diyor.

And then my response is, "I wish you all the best."

Ve sonra cevabım, "Sana en iyisini diliyorum."

That's a very common response in English.

Bu, İngilizce'de çok yaygın bir yanıttır.

If someone says that they are going to leave their job,

Birisi işini bırakacağını

or if they're going to make a change in their life,

ya da hayatında bir değişiklik yapacağını söylerse,

you'll often say, "Hey, I wish you all the best."

sık sık " Hepinize en iyisini diliyorum" diyeceksiniz.

So that was my response.

Cevabım buydu.

Natalia also had a response.

Natalia'nın da bir yanıtı vardı.

Natalia said, "I did jump ship last month.

Natalia, "Geçen ay gemiden atladım.

This was my best decision in the last five years."

Bu, son beş yıldaki en iyi kararımdı" dedi.

And my response to that was, "I'm glad for you, Natalia."

Benim buna cevabım, "Senin adına sevindim, Natalia" oldu.

So Natalia did jump ship.

Yani Natalia gemiden atladı.

Natalia did leave her job and did start a new job.

Natalia işinden ayrıldı ve yeni bir işe başladı.

I think she's talking about her job

Sanırım işinden bahsediyor

and she now has probably a better job

ve şimdi muhtemelen daha iyi bir işi var

or is in a better place,

ya da daha iyi bir yerde

and she's saying it was the best decision

ve bunun son beş yılda verdiği en iyi karar olduğunu söylüyor

that she has made in the last five years.

.

So very cool for you, Natalia. I'm glad for you.

Senin için çok havalı, Natalia. Senin adına sevindim.

So thanks for the comment, Silent Night.

Yorumun için teşekkürler Silent Night.

I hope that if you are planning to jump ship

Umarım şu

from your current job,

anki işinizden atlamayı planlıyorsanız,

I hope it goes well.

umarım iyi geçer.

I do wish you all the best.

Sana en iyisini diliyorum.

I think sometimes change in life is good.

Bence bazen hayatta değişiklik iyidir.

It's good, sometimes,

Bazen

when something isn't exactly what you want

bir şey tam olarak istediğin gibi olmadığında

and if you have an opportunity to change,

ve değiştirme fırsatın varsa,

you should do that.

bunu yapmalısın.

Okay, I need to talk really quickly for the last minute here

Tamam,

so that you can see how excited I am.

ne kadar heyecanlı olduğumu görmen için burada son bir dakika için çok hızlı konuşmam gerekiyor.

I was able to go to Niagara Falls today.

Bugün Niagara Şelalesi'ne gidebildim.

I went to Niagara Falls this morning.

Bu sabah Niagara Şelalesi'ne gittim.

I took my camera with.

Fotoğraf makinemi yanıma aldım. Niagara Şelalesi'ndeyken

I made an entire English lesson about travel and tourism

seyahat ve turizm hakkında koca bir İngilizce dersi yaptım

while I was in Niagara Falls,

and that video, I'm almost done editing right now.

ve o videonun kurgusunu şu anda neredeyse bitirdim.

It will be up on my bigger channel tomorrow.

Yarın büyük kanalımda yayında olacak.

So I will put a link up there at some point.

Bu yüzden bir noktada oraya bir bağlantı koyacağım.

I'll probably forget,

Muhtemelen unutacağım

but tomorrow morning at three a.m. Eastern Standard Time,

ama yarın sabah Doğu Standart Saati ile üçte

there'll be an English lesson called,

"Learn English Vocabulary About Travel and Tourism

"Niagara Şelalelerini Ziyaret Ederken Seyahat ve Turizm Hakkında İngilizce Kelime Öğrenin

While Visiting Niagara Falls."

" adlı bir İngilizce dersi olacak.

It was beautiful. It was a beautiful, sunny day.

Güzeldi. Güzel, güneşli bir gündü.

I got the video made before rain came.

Videoyu yağmur gelmeden önce çektim. Tam eve giderken deli

It started raining like crazy just as I was driving home.

gibi yağmur yağmaya başladı .

So I'm just super excited.

Bu yüzden çok heyecanlıyım.

I think you will really like the video

Videoyu gerçekten beğeneceğinizi düşünüyorum

and there's just a lot of nice little clips

ve Niagara Şelalesi'nden bir sürü güzel küçük klip var

of Niagara Falls.

.

Anyways, see you tomorrow with another English lesson.

Her neyse, yarın başka bir İngilizce dersinde görüşmek üzere.