Meaning of THE GRASS IS ALWAYS GREENER and GREEN WITH ENVY - A Short English Lesson with Subtitles

So I'm not sure how well you can see behind me here,

Yani burada arkamı ne kadar iyi görebildiğinden emin değilim

but our grass is starting to turn green.

ama çimlerimiz yeşermeye başlıyor.

It is definitely starting to get a lot warmer

Kesinlikle çok daha fazla ısınmaya başlıyor

and the grass is starting to grow,

ve çimler büyümeye başlıyor

and we have an English phrase, the grass is always greener.

ve İngilizce bir deyimimiz var, çimen her zaman daha yeşildir.

It's a short version of a longer phrase,

Daha uzun bir cümlenin kısa versiyonu, çitin diğer tarafındaki

the grass is always greener on the other side of the fence,

çimler her zaman daha yeşildir

and it refers to the fact that,

ve çitin

when you look over the fence at your neighbor's grass,

üzerinden komşunuzun çimlerine baktığınızda

sometimes their grass looks better than yours.

bazen onların çimlerinin sizinkinden daha iyi göründüğünü ifade eder. Kelimenin

That's the literal meaning,

tam anlamıyla bu,

but what it really is talking about

ama asıl anlatmak istediği,

is when you look at someone else's life,

başka birinin hayatına baktığında

and you are jealous of what they have.

ve onların sahip olduklarını kıskandığın zamandır.

So maybe you have a neighbor or a relative

Yani belki bir komşunuz veya bir akrabanız

or someone you know who has a nicer car,

veya daha güzel bir arabası olan,

they have a nicer house,

daha güzel bir evi olan bir tanıdığınız var

and it seems like everything they have is better than yours,

ve sahip oldukları her şey sizinkinden daha iyi gibi görünüyor,

we in English would say,

biz İngilizce deriz ki,

you know, the grass is always greener

bilirsin, çimen her zaman

on the other side of the fence,

çitin diğer tarafında daha yeşil,

which means it might not be as good as you think it is,

yani düşündüğünüz kadar iyi olmayabilir,

it just looks better than your life.

sadece hayatınızdan daha iyi görünüyor.

We also have another phrase in English.

İngilizce'de başka bir deyimimiz daha var.

You can be green with envy,

Kıskançlıktan doyumsuz olabilirsiniz yani

so again, if you are looking at someone else's life,

yine bir başkasının hayatına bakıyorsanız,

if you are looking at what they have,

sahip olduklarına bakıyorsanız,

if you are looking at their car and their house,

arabalarına, evlerine bakıyorsanız onların

you might be jealous of what they have

sahip olduklarını kıskanıyor olabilirsiniz.

and you might be green with envy.

kıskançlıktan yeşil ol.

So again, when you say in English

Yani yine, İngilizce'de

that the grass is always greener,

çimlerin her zaman daha yeşil olduğunu söylediğinizde,

you're referring to the fact that

when you look at someone else's life,

başka birinin hayatına baktığınızda sizinkinden

it might seem better than yours, but it might not be.

daha iyi görünebileceği ama aslında öyle olmayabileceği gerçeğinden bahsediyorsunuz.

(laughs) But when you look at it, it might seem better,

(gülüyor) Ama baktığınızda daha iyi görünebilir

and you might become green with envy

ve

when you look at all of the things that someone else has.

başkasının sahip olduğu tüm şeylere baktığınızda kıskançlıktan yeşerebilirsiniz.

Anyways, Bob the Canadian here,

Her neyse, burada Kanadalı Bob,

sitting here with my grass

that is just starting to turn green.

yeşile yeni dönmeye başlayan çimenimle burada oturuyor.

I'm pretty excited about that.

Bunun için oldukça heyecanlıyım.

I hope you're having a good day,

Umarım iyi bir gün geçiriyorsunuzdur,

and I will see you tomorrow, in the next video.

yarın bir sonraki videoda görüşmek üzere.