Meaning of ON THE OTHER HAND - A Really Short English Lesson with Subtitles

So in English what we use the phrase on the other hand,

Yani İngilizcede kullandığımız tabir ise,

we use it to introduce another idea about whatever subject

hangi konudan bahsediyorsak o konuda başka bir fikri ortaya koymak için kullanırız

we are talking about.

.

So, let's choose something to talk about, or someone.

Öyleyse, konuşacak bir şey ya da birisini seçelim. Benim

Let's talk about me.

hakkımda konuşalım.

Here is a good example, my mind is sharp,

İşte güzel bir örnek, zihnim keskin,

my brain still works really, really good,

beynim hala gerçekten çok iyi çalışıyor

but on the other hand,

ama bir yandan da

my body is starting to show its age.

vücudum yaşını göstermeye başlıyor.

You can see my gray hair, both on my head and in my beard,

Beyaz saçlarımı hem kafamda hem de sakalımda görebilirsiniz,

so I could describe my mind as being sharp,

yani aklımı keskin olarak tanımlayabilirim

but on the other hand, my body is starting to show its age.

ama bir yandan da vücudum yaşını göstermeye başlıyor. Bu

So I used the phrase on the other hand to kinda describe

yüzden diğer yandan ifadesini,

two aspects of myself that are in contrast to each other,

kendimin birbiriyle zıt,

that are a little bit different.

biraz farklı olan iki yönümü tanımlamak için kullandım.

So when you use the phrase on the other hand it's kind of

Öte yandan bu ifadeyi kullandığınızda, bir şey hakkındaki

a way to connect two ideas about one thing together.

iki fikri birbirine bağlamanın bir yolu .

So, now you know the phrase, on the other hand.

Yani, şimdi diğer yandan ifadeyi biliyorsunuz. Bazen onunla birlikte gidecek

We also have another phrase to go along with it, sometimes.

başka bir cümlemiz de var .

You can say on one hand, and then later,

Bir yandan söyleyebilirsiniz ve daha sonra

you can use the phrase on the other hand.

diğer yandan ifadeyi kullanabilirsiniz.

So you could say something like on one hand, having a lot

Yani bir yandan düğününüze çok kişinin gelmesi

of people at your wedding makes everyone happy,

herkesi mutlu eder

but on the other hand, it will cost you a lot of money.

ama diğer yandan size çok pahalıya mal olur gibi bir şey diyebilirsiniz.

Let me repeat that one.

Bunu tekrar edeyim.

On one hand, having a lot of people come to your wedding

Bir yandan düğününüze çok sayıda insanın gelmesi

makes a lot of people happy, because they are happy

birçok kişiyi mutlu eder, çünkü

to be invited, but on the other hand,

davet edilmekten mutlu olurlar, ancak diğer yandan

it's going to you a lot more money, because you'll

size çok daha fazla para gider, çünkü karnınızı

have to feed all of them.

doyurmak zorunda kalırsınız. hepsi.

So, now you know a couple more phrases.

Yani, artık birkaç kelime öbeği daha biliyorsun.

I'm Bob the Canadian, and you're learning just a little bit

Ben Kanadalı Bob ve

more English with me today.

bugün benimle biraz daha fazla İngilizce öğreniyorsun.

I hope you are having a good day.

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.