Better Speaking Podcast 🗨️🗣️ How to hold people's attention

better speaking presented by Callum

Better Speaking, Callum Robertson tarafından sunuldu

Robertson and featuring interviews with

ve Richard Hallows ile röportajlar yapıldı.

Richard Hallows

[Music]

try to imagine what globalization can

Küreselleşmenin,

possibly mean

to half of humanity that has never made

insanlığın hiç telefon aramamış veya almamış yarısı için ne anlama gelebileceğini hayal etmeye çalışın

or received a phone call the simple fact

. Meselenin basit gerçeği şudur:

of the matter is this

we cannot make globalization work for

Küreselleşmeyi herkes için çalıştıramazsak, sonunda

all in the end it will work for none

hiç kimse için işe yaramaz.

Kofi Annan

Kofi Annan using English to talk about

küreselleşme hakkında konuşmak için İngilizce kullanıyor. Bugünkü programda,

globalization in the program today

Richard Hallows is with me again to look

Richard Hallows, Kofi Annan'ın

at Kofi annan's use of English and give

İngilizceyi nasıl kullandığına bakmak ve daha iyi konuşmacılar olmamız konusunda bize biraz daha tavsiye vermek için yine benimle birlikte

us some more advice on becoming better

.

speakers is interacting with us try to

Bizimle etkileşime giriyor:

imagine he's asking us to do something

'hayal etmeye çalış'. Bizden bir şeyler yapmamızı istiyor.

if you find it difficult to speak

İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmakta zorlanıyorsanız ve

English fluently and would like some

daha özgüvenli olmak için yardıma ihtiyacınız varsa ve belki bir gün

help to become more confident and maybe

one day use English as effectively as

İngilizceyi Kofi Annan kadar etkili bir şekilde kullanmak istiyorsanız,

Kofi Annan then this series better

speaking is for you

Better Speaking adlı bu seri tam size göre.

[Music]

Kofi Annan is from Ghana in West Africa

Kofi Annan, Batı Afrika'daki Gana'dan

and as we've just heard he uses English

ve az önce duyduğumuz gibi, İngilizceyi

as an international language in a highly

uluslararası bir dil olarak oldukça etkili bir şekilde kullanıyor.

effective way

in this excerpt from a speech on

Küreselleşme üzerine bir konuşmadan alınan bu alıntıda,

globalization he's asking his listeners

dinleyicilerinden

to make sure that the process of

economic globalization helps everybody

ekonomik küreselleşme sürecinin dünyadaki herkese yardımcı olduğundan emin olmalarını istiyor.

in the world the poor as well as the

Fakir de zengin de. İnsanlarımızın

rich

it is a much tougher cell out there in a

yarısının günde iki dolardan az parayla hayatta kalma mücadelesi verdiği bir dünyada bunu satmak çok daha zor

world where half of our fellow human

beings

struggle to survive on less than two

dollars a day try to imagine what

. Küreselleşmenin,

globalization can possibly mean

insanlığın hiç telefon aramamış veya almamış yarısı için ne anlama gelebileceğini hayal etmeye çalışın

to half of humanity that has never made

or received a phone call the simple fact

. Meselenin basit gerçeği şudur:

of the matter is this

if we cannot make globalization work for

Küreselleşmeyi herkes için çalıştıramazsak, sonunda

all in the end it will work for none

hiç kimse için işe yaramaz. Oldukça

even though he's making a speech which

is a style of English that is quite

resmi ve özenle hazırlanmış bir İngilizce üslubu olan bir konuşma yapıyor olsa da,

formal and has been carefully prepared

he's still using his spoken language

konuşma dili becerilerini dinleyicileriyle iletişim kurmak için kullanıyor

skills to communicate with his audience

, ama ondan ne öğrenebiliriz?

but what can we learn from him what's

his secret to better speaking

Daha iyi konuşmasının sırrı nedir?

BBC learning english.com

BBCLearningEnglish.com

and with me again in the studio is

Ve yine stüdyoda benimle birlikte

teacher and teacher trainer Richard

öğretmen ve öğretmen eğitmeni Richard

Hallows hello Richard hello Callum and

Hallows var. Merhaba Richard.

Merhaba Callum ve

you've been listening this week to Kofi

bu hafta Kofi Annan'ı dinliyorsunuz. Onu tekrar dinleyelim. İnsanlarımızın

Annan let's hear him again

it is a much tougher cell out there in a

yarısının günde iki dolardan az parayla hayatta kalma mücadelesi verdiği bir dünyada bunu satmak çok daha zor

world where half of our fellow human

beings

struggle to survive on less than two

dollars a day try to imagine what

. Küreselleşmenin,

globalization can possibly mean

insanlığın hiç telefon aramamış veya almamış yarısı için ne anlama gelebileceğini hayal etmeye çalışın

to half of humanity that has never made

or received a phone call the simple fact

. Meselenin basit gerçeği şudur:

of the matter is this

if we cannot make globalization work for

Küreselleşmeyi herkes için çalıştıramazsak, sonunda

all in the end it will work for none so

hiç kimse için işe yaramaz.

Richard, sence

Richard how successful do you think Kofi

Kofi Annan İngilizceyi

Annan is as a speaker of English as an

uluslararası bir dil olarak konuşma konusunda ne kadar başarılı?

international language of course he's

Elbette gerçekten başarılı,

really successful isn't he I think

değil mi? Bence burada ilginç olan yol, yani

what's interesting here is the way that

he's I mean he's making a speech it's

bir konuşma yapıyor. Kullandığı dil çok ama çok ilginç

very very interesting the language he

.

uses he uses language to make us want to

Dinlemek istememizi sağlamak için dili kullanıyor.

listen sometimes he uses alternative

Bazen alternatif kelimeler kullanır.

words so maybe sometimes he refers to

Yani, belki bazen insanlardan insan olarak bahsediyor

people as human beings and then another

time rather than repeat that word he

ve sonra başka bir zaman, bu kelimeyi tekrarlamak yerine

says Humanity in a world where half of

'insanlık' diyor:

our fellow human beings

İnsan kardeşlerimizin yarısının günde iki dolardan daha azıyla hayatta kalma mücadelesi verdiği bir dünyada

struggle to survive on less than two

. Küreselleşmenin,

dollars a day try to imagine what

globalization can possibly mean

insanlığın hiç telefon aramamış veya almamış yarısı için ne anlama gelebileceğini hayal etmeye çalışın

to half of humanity that has never made

or received a phone call so it's putting

.

Yani

variety into his vocabulary he's also um

kelime dağarcığına çeşitlilik katıyor. Ayrıca, bizimle etkileşime giriyor,

he's interacting with us he's he's

bizden bir şey yapmamızı istiyor.

asking us asking us to do something so

Yani konuşurken 'hayal etmeye çalış' diyor.

when he's speaking he says try to

imagine

so we're all like you know we start

Yani hepimiz, bilirsiniz, düşünmeye başlarız ve oh,

thinking and oh yes it's something for

evet, bu bizim yapmamız gereken bir şey.

us to do try to imagine what

globalization can possibly mean

Küreselleşmenin, insanlığın

to half of humanity that has never made

hiç telefon aramamış veya almamış yarısı için ne anlama gelebileceğini hayal etmeye çalışın.

or received a phone call so the listener

is being involved in the speech in this

Yani bu durumda dinleyici konuşmaya dahil oluyor.

case exactly he makes his speech

Kesinlikle. Konuşmasını kuvvetlendirir.

stronger there's one example he could

Bir örnek var, 'gerçek şu ki...' diyebilir

say the fact is but he doesn't he says

ama yapmıyor, 'işin aslı şu' diyor, bu

the simple fact of the matter is so he's

making it stronger the simple fact of

yüzden onu güçlendiriyor.

İşin basit gerçeği şudur.

the matter is this

which is again a nice way of you know

Bu da insanları dinlemeye zorlamanın yine güzel bir yolu

making people listen and it's generally

ve genellikle oldukça dramatik bir konuşma tarzı, '

quite a dramatic kind of way of speaking

it's contrasting words like all with non

hepsi' ile 'hiçbiri' gibi zıt sözcükler kullanmak ve bunun gibi şeyler

and and things like that it's very

çok ilginç.

interesting if we cannot make

Küreselleşmeyi herkes için çalıştıramazsak,

globalization work for all in the end it

sonunda hiç kimse için işe yaramaz.

will work for none this was probably a

Bu muhtemelen Kofi Annan'ın senaryolu bir konuşmasıydı.

scripted uh speech by Kofi Annan sure I

Elbette. Demek istediğim, belli ki,

mean obviously you can't you can't

bir konuşmanın senaryosunu yazamazsın.

script a conversation but you can

Ancak belirli bir kişiyle sık sık konuştuğunuz şeyleri tahmin edebilirsiniz

predict things that you often talk about

with one particular person now I went to

. Geçen gün

hafta sonu için İspanya'ya gittim

uh Spain for the weekend the other day

. İspanyol arkadaşım

that's all my my Spanish friend John and

Yon'u gördüm ve onunla her zaman futbol hakkında konuşurum.

I always talk to him about football he's

a big football fan now I needed to think

O büyük bir futbol hayranı.

Şimdi, ihtiyacım olan kelime türünü düşünmem gerekiyordu

of the type of vocabulary I needed I

. Yani, bu kelimeleri biliyorum ama kafamda gözden geçirmem gerekiyor

mean I know these words but I need to

review them in my head what kind of

. Futbol hakkında konuşmak için ne tür kelimelere ihtiyacınız var

words do you need to talk about football

? Callum'a ne dersin?

what do you think Alan well I mean in

Şey, demek istediğim, bana İngilizce anlat.

English tell me in English yes I mean I

Evet, yani gol,

mean there'll be footballing words for

example there's like goal uh draw shoot

beraberlik, şut, sonuç, tekme gibi futbol sözcükleri olacak.

result uh kick yeah I was you know

Evet, bilirsin, bu kelimeleri kafamda gözden geçiriyordum.

reviewing these words in my head so I'm

preparing so when I talk to him it's

Yani hazırlanıyorum. Yani, onunla konuştuğumda, çok daha iyi.

much better it's much easier and I speak

Çok daha kolay ve çok daha akıcı konuşuyorum

much more fluently and I communicate

ve daha etkili iletişim kuruyorum. Bu nedenle, belirli konular, muhtemelen

more effectively so certain subjects

will have like certain vocabulary that

you know is likely to be part of that

o konuşmanın, konunun o bölümünün bir parçası olduğunu bildiğiniz belirli kelimelere sahip olacak ve kendinizi hazırlarsanız,

conversation that part of topic and if

you prepare yourself think about those

words then you know it's going to help

bu kelimeleri düşünün, o zaman, bilirsiniz, bu konuşmanızda size yardımcı olacaktır.

you in your conversation yeah exactly

.

Kesinlikle. Kofi Annan açıkça çok ama çok

Kofi Annan is obviously a very very

competent speaker and Communicator in

yetkin bir İngilizce konuşmacısı ve iletişimcidir. Ama

English but if we really wanted to be

gerçekten seçici olmak isteseydik, bu onun İngilizcesini geliştirmek için söyleyebileceğimiz herhangi bir şey miydi

picky is there anything that we could

say to improve his English okay there

?

Tamam, belki, belki küçük bir telaffuz

may be maybe a small pronunciation point

we could look at

noktasına bakabiliriz. Bir ara

um he says uh at one point he says less

günde iki dolardan az diyor ama 'az' yerine

than two dollars a day but instead of

less he says Less in a world where half

'lez' diyor. İnsanlarımızın yarısının

of our fellow human beings

struggle to survive on less than two

günde iki dolardan az parayla hayatta kalma mücadelesi verdiği bir dünyada. Bir de bir

dollars a day and there's an another

cümle daha var, hiç

sentence he says has never made or

telefon almadım, aramadım diyor ama var demiyor, haz diyor.

received a phone call but he doesn't say

has he says has half of humanity that

İnsanlığın yarısı hiç telefon aramamış veya almamış.

has never made or received a phone call

so there's a confusion here of sounds Z

Yani burada /z/ ve /s/ seslerinin kelimelerin sonunda bir karışıklığı var.

at the end of words but is that really a

Ama bu gerçekten büyük bir sorun mu?

a big problem here well I mean no

usually the context makes it very clear

Hayır, genellikle bağlam zaten bunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor.

anyway I mean there could be a confusion

Yani

between peace and peace but I think I

'barış' ve 'bezelye' arasında bir karışıklık olabilir ama bence bağlam açık, değil mi?

think that the context is clear isn't it

um there are lots of other words where

Bir sesin anlamı değiştirebileceği birçok başka kelime

one uh sound can change the meaning and

ve /s/ ve /z/ örneği var.

this example for example rice and rice

Örneğin, "pirinç" ve "yükseliş" veya "gevşemek" ve "kaybetmek"

or um loose and lose or um advice and

veya "tavsiye" ve "tavsiye". Dolayısıyla, bazı durumlarda,

advise

so in some circumstances that that

/s/ ve /z/ sesi arasındaki fark,

difference between that and that z sound

can make a completely new word which

anlamı değiştirebilen, tamamen yeni bir kelime oluşturabilir

which can alter alter the meaning and

. Ve bu /z/ sesini oldukça fazla kullandığımız zamanlar da oluyor

there are times when you know we use

this sound quite a lot in English we

. İngilizce'de sahip olmaktan bahsederken,

when we're talking about possession we

/z/ sesi olan 's' kesme işaretini kullandık, örneğin John'un arabası gibi,

use the apostrophe s which is a z sound

like um John's car for example not

John'un arabası değil. Ve Richard'ın tavsiyesi.

John's car and Richard's advice exactly

you can also extend this idea to think

Kesinlikle. Ayrıca bu fikri,

about how one sound you know with it

within a word not necessarily at the end

bir kelimenin sonunda olması gerekmeyen bir sesin,

can change the word from one meaning to

kelimeyi bir anlamdan başka bir anlama, başka bir

another meaning to another meaning it's

anlama nasıl değiştirebileceğini düşünmek için genişletebilirsiniz. İngilizcede çokça olur: 'bit', 'bat',

very it happens a lot in English

um bit bat but you know it's just one

'but'. Bilirsiniz, bu sadece küçük bir değişiklik ya da 'gör'

small change or um C and she or boat and

ve 'o' ya da 'tekne' ve 'oy'. Bu, iletişim sorunlarına neden olabilir

vote yeah this can be cause problems of

. Yani, bilirsiniz,

communication so you know it's quite

important to recognize the the problems

dilinizle İngilizce arasındaki sorunları veya farklılıkları tanımak oldukça önemlidir.

that or the differences between your

language and English

Richard, bu

so Richard on these points of

telaffuz noktalarında dinleyicilerimize iletebileceğin herhangi bir tavsiyen var mı?

pronunciation do you have any advice

that you could pass on to our listeners

yeah um one uh important piece of advice

Evet. Önemli bir tavsiye,

is that you need to be able to recognize

sesi gerçekten üretmeden önce tanıyabilmeniz gerektiğidir

a sound before you can actually produce

. Eğer duyamıyorsan,

it if you can't hear it then you can't

make it now to illustrate this point

o zaman başaramazsın. Şimdi, bu noktayı göstermek için,

I've brought along one of my students

öğrencilerimden birini getirdim.

this is Benjamin hello Benjamin hello

Bu Benjamin. Merhaba Benjamin.

what we will do is Benjamin will listen

Merhaba.

Yapacağımız şey şu: Benjamin bazı sözler söylememi dinleyecek.

to me saying some words the words have

Kelimelerin iki farklı sesi vardır:

two different sounds either shh or ch

'sh' veya 'ch'. Yani, Benjamin kelimeleri dinleyecek ve

so Benjamin will listen to the words and

he will tell me number one if it's

bana bir numara 'sh' olup olmadığını söyleyecek. Ve

shh and number two if it's you might

eğer 'ch' ise iki numara. Bunu evde kendiniz denemek isteyebilirsiniz.

want to try this yourself at home

okay

TAMAM. Benjamin, hazır mısın?

are you ready Benjamin yes okay the

Evet.

TAMAM. İlki: gemi.

first one ship number one good

Bir numara.

İyi. Yonga.

chip two

İki.

Kiraz.

cherry

two

İki.

Sherry number one shoes number one

İspanyol şarabı.

Bir numara.

Ayakkabı.

Bir numara.

Seçmek.

choose to

İki.

Yıkama.

washing or one watching to

Bir numara.

Seyretme.

İki.

watching

Seyretme.

oh Lily got you there very good okay so

İki.

Ooh, seni neredeyse oraya götürüyordum. Çok güzel. Tamam, bu tür

we can do this kind of exercises and he

egzersizleri yapabiliriz ve o artık, bilirsiniz, farkı duymaya başlayabilir

can now start to you know hear the

. Ve farkı duyması gerektiğini biliyor

difference and he knows that he needs to

hear the difference now we can move him

. Şimdi bundan devam edebiliriz ve o da

from this and he can practice saying the

words to me so now here's Benjamin he

bana kelimeleri söyleme alıştırması yapabilir. İşte Benjamin. O

will read the words and I will say one

kelimeleri okuyacak ve ben bir iki tane söyleyeceğim. Şimdi

or two so we'll see if he can now

produce the words okay Benjamin ship one

kelimeleri üretip üretemeyeceğini göreceğiz. Tamam, Benjamin.

Gemi.

Bir.

Seyretme.

watching

two shoes

İki.

Ayakkabı.

Bir.

one match

Kibrit.

two

İki.

so

Göstermek.

one

Bir. Çok güzel.

very good so you can see how you move

Böylece tanımadan nasıl hareket ettiğinizi görebilirsiniz.

from recognition first of all you know

Her şeyden önce, sesi duyuyorsunuz ve ardından

hearing the sound and then producing the

sound now there are other things you you

sesi üretiyorsunuz. Şimdi, dilinizin konumu gibi düşünmeniz gereken başka şeyler var

need to think about like

um the position of your tongue

. Dudaklarınızın konumu.

uh the position of your lips seeing how

Nasıl yaptığınızı, fiziksel olarak ağzınızla nasıl ses çıkardığınızı görmek.

you how you make the sound physically

with your mouth those things are quite

Bunları anlatmak oldukça zor. Nasıl yardımcı olabilirsin?

uh difficult to tell how can you help

one thing you can do with the lips is to

Dudaklarla yapabileceğiniz bir şey

use a mirror in it sounds a bit silly

ayna kullanmaktır. Biraz aptalca gelebilir

but if you hold a mirror and you look at

ama eğer bir ayna tutarsanız ve sesi çıkarırken kendinize bakarsanız

yourself making the sound you can see

, dudaklarınızın şeklini, şeklini görebilirsiniz. Şimdi yine size

the shape the shape of your lips now

again you can get books which show you

the correct position and the correct

doğru pozisyonu ve dilinizin doğru pozisyonunu gösteren kitaplar alabilirsiniz.

position of your tongue if you can't get

Bunu anlayamıyorsanız, başka

that it's better to you know work with

another person and see if you can

biriyle çalışmak ve birbirinizi düzeltip düzeltemeyeceğinizi görmek daha iyidir.

correct each other

so for for those pieces of advice

Bu tavsiyeler için Richard,

Richard thank you very much thank you

çok teşekkür ederim.

Teşekkür ederim.

and Benjamin thank you very much for

Ve Benjamin, geldiğin için çok teşekkür ederim.

coming in bye

Güle güle.

[Music]

before we go today if you didn't quite

Bugün gitmeden önce,

Richard'ın bize verdiği tüm ipuçlarını tam olarak anlamadıysanız

catch all those tips that Richard gave

us don't worry here's a chance to hear

endişelenmeyin. İşte onları tekrar duyma şansı.

them again

if you're speaking to a group of people

Bir grup insanla konuşuyorsanız ve onların

and you want to hold their attention try

dikkatini çekmek istiyorsanız, kullandığınız dile çeşitlilik katmaya çalışın

to add variety to the language you use

ve dinleyicilerinizle etkileşim kurmak ve dikkatlerini çekmek için bazı yararlı ifadeler öğrenin

and learn some useful phrases for

interacting with your listeners and

.

holding their attention

if you know that you'll be talking about

Belirli bir konudan bahsedeceğinizi biliyorsanız

a particular subject or topic then

,

prepare and Advance some of the words

ihtiyaç duyabileceğiniz bazı kelimeleri ve cümleleri önceden hazırlayın. Söylemekte zorlandığınız

and phrases that you might need

if there are particular English sounds

belirli İngilizce sesler varsa

that you find difficult to say listen

, iyi İngilizce konuşanlar

out for these sounds when you're

dinlerken bu sesleri dinleyin

listening to good speakers of English

.

after you can recognize these difficult

Bu zor sesleri tanıdıktan sonra, bu

sounds then you'll be able to make these

sounds yourself

sesleri kendiniz yapabileceksiniz. Dudaklarınızı izlemek ve doğru sesleri çıkarmanıza yardımcı olması için bir ayna kullanın veya

mirror to watch your lips and help you

make the right sounds or work with a

bir partnerle çalışın

partner and correct each other

ve birbirinizi düzeltin.