COP27: World faces catastrophe: BBC News Review

Rapidly transforming societies.

Hızla değişen toplumlar.

That's the only option left, says the UN,

BM,

after a failure to cut carbon.

karbonu kesmekte başarısız olduktan sonra geriye kalan tek seçeneğin bu olduğunu söylüyor.

This is News Review from BBC

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir

Learning English. I'm Neil. And I'm Beth.

. Ben Neil. Ben de Beth'im. Hikaye hakkında konuşmak için kelime

Make sure you watch to the end to learn vocabulary to talk about the story.

öğrenmek için sonuna kadar izlediğinizden emin olun .

And don't forget to subscribe to our channel, like this video,

Ve kanalımıza abone olmayı , bu videoyu beğenmeyi

and try the quiz on our website.

ve web sitemizdeki testi denemeyi unutmayın.

Now, let's hear more about the story.

Şimdi, hikaye hakkında daha fazla şey duyalım.

'Countries must reprioritize climate change or the world faces catastrophe.'

"Ülkeler iklim değişikliğine yeniden öncelik vermeli, yoksa dünya bir felaketle karşı karşıya kalır."

That's what the head of the UN has said ahead of COP27,

BM başkanının bu ay Mısır'da düzenlenen iklim konferansı COP27 öncesinde söylediği buydu

the climate conference being held in Egypt,

this month. Scientists say government failures to meet carbon targets

. Bilim adamları, hükümetin karbon hedeflerini karşılamadaki başarısızlıklarının

will lead to a rise of more than 1.5 degrees.

1,5 dereceden fazla artışa yol açacağını söylüyor.

Only radically changing society

Yalnızca kökten değişen toplum

  will save us from climate disaster, they say.

bizi iklim felaketinden kurtarabilir diyorlar.

You have been looking at the headlines,

Manşetlere bakıyorsun,

Beth. What's the vocabulary?

Beth. Kelime dağarcığı nedir?

We have 'landmark', 'greenwashing'

Bizim 'dönüm noktamız', 'yeşil yıkama'

and 'warning shots'.

ve 'uyarı atışlarımız' var.

This is News Review from BBC Learning English.

Bu, BBC Learning English'ten Haber İncelemesidir . İlk başlığımıza

Let's have a look at our first headline.

bir göz atalım .

This one is from Euronews:

Bu Euronews'ten:

So, COP27,

Yani,

which is the annual international climate conference, is being described

yıllık uluslararası iklim konferansı olan COP27

as a landmark -that's the word

bir dönüm noktası olarak tanımlanıyor -

we're looking at. Right now, Beth,

biz de bu kelimeye bakıyoruz. Şu anda Beth,

first of all, I want you to think of a famous city - London.

her şeyden önce ünlü bir şehri düşünmeni istiyorum - Londra.

When I mentioned London,

Londra denilince

what comes to mind?

aklınıza ne geliyor?

I think of Big Ben,

Aklıma Big Ben,

Buckingham Palace,

Buckingham Sarayı,

The London Eye, the Houses of Parliament.

London Eye, Parlamento Binası geliyor.

OK. So, these are important memorable places.

TAMAM. Yani, bunlar önemli unutulmaz yerler.

Buildings. Literally, marks on the land - landmarks. Is that what we mean here?

Binalar. Kelimenin tam anlamıyla, karadaki işaretler - yer işaretleri. Burada kastettiğimiz bu mu?

Well, they are landmarks -

Şey, onlar yer işaretleri -

but, no, that's not what we're talking about here.

ama hayır, burada bahsettiğimiz şey bu değil.

So, in the headline, 'landmark' is used as an adjective to mean

Bu nedenle, başlıkta 'dönüm noktası',

that something is 'so important that it might cause a dramatic change'.

bir şeyin ' dramatik bir değişikliğe neden olabilecek kadar önemli' olduğunu belirtmek için bir sıfat olarak kullanılmıştır.

OK. So, the headline is suggesting that COP27

TAMAM. Dolayısıyla başlık, COP27'nin

might be a landmark conference - a point

where an important change is made. Is that right? Yeah. That's right.

önemli bir değişikliğin yapıldığı bir dönüm noktası konferansı olabileceğini öne sürüyor. Bu doğru mu? Evet. Bu doğru.

And this adjective 'landmark' is often put together with words

Ve bu "dönüm noktası" sıfatı genellikle

like 'event', 'decision' or 'day'.

"olay", "karar" veya "gün" gibi sözcüklerle bir araya getirilir.

So, for example, if we think about when women first got the right to vote,

Örneğin, kadınların ilk kez oy kullanma hakkını elde ettikleri zamanı düşünürsek,

this was a landmark event.

bu bir dönüm noktası olayıydı.

It was very important for women's rights.

Kadın hakları açısından çok önemliydi.

And can we use any other words or vocabulary to describe a similar thing?

Ve benzer bir şeyi tarif etmek için başka herhangi bir kelime veya kelime dağarcığı kullanabilir miyiz?

Yeah. We could say that something is a 'turning point'

Evet. Örneğin bir şeyin 'dönüm noktası'

or a 'milestone', for example.

veya 'dönüm noktası' olduğunu söyleyebiliriz.

OK. Let's have a look at that one more time.

TAMAM. Buna bir kez daha bakalım. Bir sonraki başlığımıza

Let's have a look at our next headline.

bir göz atalım .

This is from the Guardian:

Bu Guardian'dan:

OK. So, Greta Thunberg, the very famous, young Swedish climate activist

Tamam. Çok ünlü, genç İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg,

is going to skip the COP27 Climate Conference.

COP27 İklim Konferansı'nı atlayacak.

That means she's not going to attend, because she thinks it's an example

Bu, katılmayacağı anlamına geliyor çünkü bunun

of greenwashing. And 'greenwashing' is the word we're looking at.

yeşil aklama örneği olduğunu düşünüyor. Ve baktığımız kelime 'yeşil yıkama' .

Well, I know the word 'green', and I know the word 'washing'.

"Yeşil" kelimesini biliyorum ve "yıkama" kelimesini biliyorum.

But what's the sense?

Ama anlamı nedir?

Well, imagine a company that sells something bad for the environment,

Pekala, plastik şişe gibi çevre için kötü bir şey satan bir şirket düşünün

like a plastic bottle, but they cover it

, ancak onu çevre dostu olduğunu

with a green label that symbolises being environmentally friendly.

simgeleyen yeşil bir etiketle kaplıyorlar . Üzerinde

It might have nice pictures of forests on it,

güzel orman resimleri olabilir ,

and it has words like organic and natural ingredients

organik ve doğal maddeler

and recyclable.

ve geri dönüştürülebilir gibi sözler olabilir.

OK. So, you're saying this bottle

TAMAM. Yani, bu şişenin

looks like it's really good for the environment. But, actually,

çevre için gerçekten iyi olduğunu söylüyorsunuz. Ama aslında

it's just a plastic bottle, and plastic isn't very good.

o sadece plastik bir şişe ve plastik pek iyi değil.

So, we're saying it's just marketing.

Yani bunun sadece pazarlama olduğunu söylüyoruz.

Exactly. Yeah. This is greenwashing, and it is just a marketing approach

Kesinlikle. Evet. Bu yeşil yıkamadır ve

that basically makes it look like an organisation is helping the planet,

temelde bir organizasyonun gezegene yardım ediyormuş gibi görünmesini sağlayan

and that makes the customer want to buy the product - they want to help the planet

ve müşterinin ürünü satın almak istemesine neden olan bir pazarlama yaklaşımıdır - onlar da gezegene yardım etmek ister

too. But, actually,

. Ama, aslında, gerçekten hiç

it's not really helping at all.

yardımcı olmuyor.

Right, so, in this headline,

Doğru, bu başlıkta

we see that Greta

Greta

Thunberg thinks that COP27

Thunberg'in COP27'yi

is an example of greenwashing.

yeşil aklama örneği olarak düşündüğünü görüyoruz.

She thinks that, actually,

Aslında

they are not taking it seriously.

ciddiye almadıklarını düşünüyor.

They just want people to think they are.

Sadece insanların öyle olduklarını düşünmelerini istiyorlar.

Yeah. That's right.

Evet. Bu doğru.

And the headline uses the adjective 'greenwashing'.

Ve başlıkta 'yeşil yıkama' sıfatı kullanılıyor.

It describes the event, in this case, the conference,

Olayı, bu durumda konferansı anlatır,

but we can also use greenwash as a verb.

ancak yeşil yıkamayı fiil olarak da kullanabiliriz.

So, that is the action of making something look more environmentally

Yani bu, bir şeyi

friendly than it actually is.

gerçekte olduğundan daha çevre dostu gösterme eylemidir.

And a related idea

İlgili bir fikir

and word is 'sportswashing'.

ve kelime de 'spor yıkama'dır.

That means when an organisation or a country hosts

Bu, bir kuruluşun veya bir ülkenin kendilerini daha iyi göstermeye

or supports a sporting event to try and make themselves look better.

çalışmak için bir spor etkinliğine ev sahipliği yapması veya bu etkinliği desteklemesi anlamına gelir .

Let's take a look at that again.

Buna tekrar bir göz atalım. Bir

Let's look at our next headline.

sonraki başlığımıza bakalım.

This one comes from Inside Climate News:

Bu, Inside Climate News'den geliyor:

The headline says that the world is off course.

Başlık, dünyanın rotasından çıktığını söylüyor.

That means 'going in the wrong direction', metaphorically, to reach

Bu, mecazi olarak, bu iklim hedeflerine ulaşmak için 'yanlış yöne gitmek' anlamına gelir

those climate targets. And we are looking at the expression

. Ve

'warning shots'.

'uyarı atışları' ifadesine bakıyoruz.

This has got something to do with guns, hasn't it?

Bunun silahlarla bir ilgisi var, değil mi?

Yeah. So, literally, in war,

Evet. Yani, kelimenin tam anlamıyla, savaşta,

one side might fire a shot in the air or it might come from a cannon,

bir taraf havaya ateş edebilir veya bir toptan gelebilir

and this is saying we are here -

ve bu, burada olduğumuzu söylüyor -

prepare yourself. It is a warning.

kendinizi hazırlayın. Bu bir uyarıdır.

But, in the headline,

Ancak başlıkta

it's used metaphorically -

mecazi olarak kullanılmış -

there's actually no guns here.

aslında burada silah yok.

That's right. So, these new scientific reports say that unless we stay

Bu doğru. Yani, bu yeni bilimsel raporlar,

within 1.5 degree limit,

1,5 derece sınırı içinde kalmazsak,

something really bad is going to happen.

gerçekten kötü bir şey olacağını söylüyor.

Exactly. It is a warning shot to the world.

Kesinlikle. Dünyaya bir uyarı atışı .

And, in this case, that bad thing that would happen is

Ve bu durumda olabilecek en kötü şey,

the climate would collapse.

iklimin çökeceğidir.

Now, the expression 'warning shot' is used very frequently

Şimdi haber medyasında 'uyarı atışı' tabiri çok sık kullanılıyor

in news media, isn't it?

değil mi?

Yes, it is. It sounds very dramatic, and it creates a really powerful image

Evet öyle. Kulağa çok dramatik geliyor ve okuyucunun zihninde gerçekten güçlü bir imaj yaratıyor

in the mind of the reader, and that helps them

ve bu onların

remember the story a little bit more.

hikayeyi biraz daha hatırlamalarına yardımcı oluyor.

Yeah. Let's have a look at that one more time.

Evet. Buna bir kez daha bakalım. Büyük değişikliklere neden olabilecek önemli bir olay olan

We've had 'landmark' -

'dönüm noktası' yaşadık

an important event that could cause big changes.

.

'Greenwashing' - companies say it's environmentally friendly,

'Yeşil yıkama' - şirketler bunun çevre dostu olduğunu söylüyor,

but is it, really?

ama gerçekten öyle mi?

And 'warning shots' -signals that show action is needed.

Ve 'uyarı atışları' - harekete geçilmesi gerektiğini gösteren sinyaller. Web

Don't forget there's a quiz on our website:

sitemizde bir sınav olduğunu unutmayın:

bbclearningenglish.com. Thank you for joining us, and goodbye. Bye.

bbclearningenglish.com. Bize katıldığınız için teşekkür ederiz ve hoşçakalın. Hoşçakal.