How To Ask for Help in English | Common Expressions #spon

Hello I'm Emma from mmmEnglish!

Merhaba ben mmmEnglish'den Emma!

Are you here for some help with your English?

İngilizcen için yardıma mı geldin?

Probably.

Muhtemelen.

Well, you're in the right place!

Doğru yerdesiniz!

You just need to ask

Sadece sorman gerekiyor

and there are so

ve

many different ways to ask for help in English.

İngilizcede yardım istemenin pek çok farklı yolu var.

In this lesson,

Bu derste, güvenle İngilizce yardım istemenize yardımcı olacak

I'm going to share some common expressions

bazı yaygın ifadeleri

and collocations to help you

ve eşdizimleri paylaşacağım

confidently ask for help in English.

.

I'll be talking about which

modal verbs you can use when asking for help

Yardım isterken hangi modal fiilleri kullanabileceğinizden bahsedeceğim

and I'll also share

ve ayrıca

some really common expressions with you.

gerçekten yaygın olan bazı ifadeleri sizinle paylaşacağım.

Like, to give or lend someone a hand,

Birine yardım etmek veya ödünç vermek,

to help someone out,

birine yardım etmek,

to do someone a favour,

birine bir iyilik yapmak gibi,

or even this one

hatta bu konuda

I could use some help.

biraz yardıma ihtiyacım olabilir.

All of these expressions will be useful

Tüm bu ifadeler,

when asking for help from an native English speaker.

anadili İngilizce olan birinden yardım isterken faydalı olacaktır.

Speaking of helping someone out,

Birine yardım etmekten bahsetmişken,

have you heard of the HiNative app?

HiNative uygulamasını duydunuz mu?

By using it you can get help

Bunu kullanarak

from native English speakers and

ana dili İngilizce olanlardan yardım alabilir ve ana

help other people out who are learning your

dilinizi öğrenen diğer insanlara yardımcı olabilirsiniz

native language.

.

It's an app that works just like a language exchange

Bu, hemen hemen her dilin ana dilini konuşanlar arasında bir dil alışverişi gibi çalışan bir uygulamadır

between native speakers of just about any language.

.

You can ask a question and other native speakers

Bir soru sorabilirsiniz ve topluluktaki diğer anadili İngilizce olan kişiler bu

in the community will help you to answer it.

soruyu yanıtlamanıza yardımcı olacaktır.

So you know sometimes you come across

Yani bazen

English phrases that you just can't find in a dictionary.

bir sözlükte bulamadığınız İngilizce ifadelerle karşılaştığınızı bilirsiniz.

Some random line from a movie or

Bir filmden rastgele bir satır veya

some weird song lyrics.

bazı garip şarkı sözleri.

HiNative can get you the answers

HiNative,

when a dictionary can't.

bir sözlük alamadığında size cevapları verebilir.

So let's say you're Spanish and

Diyelim ki İspanyolsunuz ve

you heard some words in an English song that you just

İngilizce bir şarkıda gerçekten anlamadığınız bazı kelimeler duydunuz

don't really understand.

.

I'll be loungin' on the couch just chillin' in my Snuggie.

Snuggie'mde kanepede uzanıyor olacağım. İstediğiniz zaman yardım isteyebileceğiniz,

It's like having a native English-speaking friend

anadili İngilizce olan bir arkadaşınıza sahip olmak gibi

that you can ask for help at any time!

!

You type your question and a native English speaker

Sorunuzu yazarsınız ve anadili İngilizce olan biri

will write back to you,

usually in just a couple of minutes.

genellikle birkaç dakika içinde size cevap yazar. Telaffuzunuzla ilgili

You can even upload a voice recording to get feedback

geri bildirim almak için bir ses kaydı bile yükleyebilirsiniz

on your pronunciation.

.

Chilling means relax.

Chilling, rahatlamak demektir.

A Snuggie is a brand of super comfortable clothing,

Snuggie, biraz battaniyeye benzeyen süper rahat bir giysi markasıdır

a little bit like a blanket.

.

So chillin' in my Snuggie means

Yani Snuggie'mde rahatlamak,

to relax whilst wearing my Snuggie.

Snuggie'mi giyerken rahatlamak demektir.

Cool!

Serin!

When other people learning your native language

Ana dilinizi öğrenen diğer insanların

have questions, then you can help them out too!

soruları olduğunda onlara da yardımcı olabilirsiniz!

It's so cool! It's free to download

Bu çok havalı! İndirmesi ücretsizdir

and it works on any smartphone!

ve herhangi bir akıllı telefonda çalışır! HiNative ile

Getting help from native English speakers is a

anadili İngilizce olanlardan yardım almak çocuk

piece of cake with HiNative!

oyuncağı!

So when you need help, how can you ask for it?

Öyleyse yardıma ihtiyacın olduğunda, nasıl isteyebilirsin?

Well let's start with the basics.

Pekala, temel bilgilerle başlayalım. Yardım isterken

There are a few modal verbs that are really helpful

gerçekten yardımcı olan birkaç modal fiil vardır

when asking for help.

.

Can,

Can,

"can you help me?"

"bana yardım eder misin?"

which means are you able to help?

ne demek yardımcı olabilir misin?

Could,

"could you help me?"

"Bana yardım edebilir misin?"

which means is it possible for you to help?

yani yardım etmen mümkün mü?

Or would, "would you help me?"

Ya da "bana yardım eder misin?"

which means are you willing to help?

bu yardım etmeye istekli olduğun anlamına mı geliyor?

Other modal verbs are possible too but these three

Başka modal fiiller de mümkündür, ancak bu üçü

are the most common ones when asking for help.

yardım isterken en yaygın olanlardır.

If you need to be really polite when asking for help

Örneğin

like when you're talking to a colleague

bir meslektaşınızla

or your boss or a customer for example,

veya patronunuzla veya bir müşteriyle konuşurken olduğu gibi yardım isterken gerçekten kibar olmanız gerekiyorsa,

it's a good idea to include "would you mind"

"sakıncası olur mu" ifadesini eklemek iyi bir fikirdir.

Would you mind helping me?

Bana yardım eder misiniz?

Notice how the verb form following

changes when you're using "would you mind".

"İzin verir misin" kelimesini kullandığınızda aşağıdaki fiil formunun nasıl değiştiğine dikkat edin.

The main verb is always in the -ing form.

Ana fiil her zaman -ing biçimindedir.

So these modal verbs are often used to request for help.

Dolayısıyla bu modal fiiller genellikle yardım istemek için kullanılır.

But what about some of the other expressions that

Peki ya

I mentioned at the start of this video?

bu videonun başında bahsettiğim diğer bazı ifadeler?

To give someone a hand or to lend someone a hand.

Birine yardım etmek veya yardım etmek.

This is another really common way

Bu, İngilizce yardım istemenin gerçekten yaygın bir başka yoludur

to ask for help in English.

.

I use this expression all the time.

Bu ifadeyi her zaman kullanırım.

Can you give me a hand for a minute?

Bana bir dakika yardım edebilir misin?

Could you lend me a hand?

Bana yardım edebilir misin?

It's a casual, relaxed way to ask for help.

Yardım istemenin rahat ve rahat bir yolu.

Usually it's used when what you're asking

Genellikle, istediğiniz şey, yardım istediğiniz kişinin

doesn't require a huge amount of effort

büyük bir çabasını gerektirmediğinde kullanılır

from the person that you're asking for help.

.

Here are some more examples in different contexts

İşte farklı zamanlarla farklı bağlamlarda daha fazla örnek

with different tenses.

.

Can you give me a hand with these shopping bags?

Bu alışveriş poşetleri için bana yardım eder misin?

They're really heavy!

Gerçekten ağırlar!

My mum really needs someone

Annemin

to give her a hand in the shop on Thursday.

perşembe günü dükkânda ona yardım edecek birine gerçekten ihtiyacı var.

Thanks so much for giving us a hand yesterday!

Dün bize yardım ettiğiniz için çok teşekkürler!

My brother gave me a hand moving furniture

Kardeşim bana yeni daireye mobilya taşıma konusunda yardım etti

into the new apartment.

.

It was so hot! I wish you had given me a hand.

Çok sıcaktı! Keşke bana yardım etseydin. Zaman değiştiğinde

See how the verb form changes with these expressions

fiil formunun bu ifadelerle nasıl değiştiğini görün

when the tense changes.

.

Mum needs someone to give her a hand.

Annemin ona yardım edecek birine ihtiyacı var.

Thanks so much for giving us a hand.

Bize yardım ettiğiniz için çok teşekkürler.

My brother gave me a hand.

Kardeşim bana yardım etti.

I wish you had given me a hand.

Keşke bana yardım etseydin.

To help someone out.

Birine yardım etmek için.

Help me out, help you out, help them out.

Bana yardım et, sana yardım et, onlara yardım et.

Help anybody out!

Kimseye yardım et!

When you're asking someone to do something for you

Birinden sizin için bir şey yapmasını

or to help you solve a problem,

veya bir sorunu çözmenize yardım etmesini istediğinizde,

you can use this phrasal verb.

bu deyim fiilini kullanabilirsiniz.

But you usually need to say who needs the help.

Ancak genellikle kimin yardıma ihtiyacı olduğunu söylemeniz gerekir.

So for example,

Yani mesela

I need to translate this sentence. Can you help me out?

bu cümleyi çevirmem gerekiyor. Bana yardım edebilir misin?

I'd really like to help you out,

Sana gerçekten yardım etmek isterdim

but I'll be working on Saturday.

ama Cumartesi günü çalışıyor olacağım.

John always helps his neighbours out.

John her zaman komşularına yardım eder. İlk evini aldığında

His parents helped him out

ailesi ona yardım etti

when he bought his first house.

.

And in this context, this means

Ve bu bağlamda, bu

that they gave him money.

ona para verdikleri anlamına gelir.

To help out, it can be with assistance

Yardım etmek, yardımla olabilir

or it can be with money.

veya parayla olabilir.

Now, all those examples were transitive phrasal verbs.

Şimdi, tüm bu örnekler geçişli öbek fiillerdi.

I told you who was receiving the help.

Yardımı kimin aldığını söyledim.

But "help out" can also be intransitive

Ancak "yardım et" geçişsiz de olabilir

but that's when we know who is being helped

ama o zaman bağlamdan kime yardım edildiğini anlarız

by the context.

.

So let me show you with some examples.

O halde size bazı örneklerle göstereyim.

Could you work in the shop next Tuesday?

Gelecek salı dükkanda çalışabilir misin?

I know that's usually your day off...

Bunun genellikle izin gününüz olduğunu biliyorum...

Sure, I can help out!

Elbette, yardımcı olabilirim!

It's clear what I'm going to help out with.

Neye yardım edeceğim belli.

I know you've got lots on at the moment.

Şu anda üzerinde çok şey olduğunu biliyorum.

Would you like the kids to help out tomorrow?

Çocukların yarın yardım etmesini ister misin?

Now if you want, you can add 'with'

Şimdi isterseniz,

to say what help you need.

hangi yardıma ihtiyacınız olduğunu söylemek için 'ile' ekleyebilirsiniz.

So the structure is to help out with something

Yani yapı, bir şeye yardım etmek

or to help somebody out with something.

veya birine bir konuda yardım etmektir.

Can you help me out with this question?

Bu soruda bana yardım eder misin?

My brothers and I are lucky my mum and dad

Kardeşlerim ve ben şanslıyız ki annem ve babam

usually help us out with money if we really need it.

genellikle gerçekten ihtiyacımız olursa para konusunda bize yardım ederler.

Okay here's an interesting expression that will

Tamam işte

allow you to ask for help.

size yardım istemenizi sağlayacak ilginç bir ifade. Duyup

I wonder if you've heard of it.

duymadığını merak ediyorum.

To do someone a favour.

Birine iyilik yapmak.

A favour.

Bir iyilik.

What's a favour?

iyilik nedir?

Well it's something that you can do for someone

Birinin onlara yardım etmesi için yapabileceğiniz bir şey

to help them.

.

And it's not specific but you can ask someone to do

Ve belirli değil ama birinden

you a favour.

sana bir iyilik yapmasını isteyebilirsin.

You can ask them to do something for you

Onlardan size yardımcı olacak bir şey yapmalarını isteyebilirsiniz

that will help you

and the way to do that is to say,

ve bunu yapmanın yolu,

"Could you do me a favour?"

"Bana bir iyilik yapar mısınız?"

or "Can I ask you for a favour?"

veya "Senden bir iyilik isteyebilir miyim?"

Now when you're asking for help,

Şimdi yardım istediğinizde,

these are great expressions to use.

bunlar kullanmak için harika ifadelerdir.

Once you've asked someone for a favour, you can also

Birinden bir iyilik istediğinde,

owe someone a favour.

birine bir iyilik borcun da olabilir.

I owe you a favour.

Sana bir iyilik borçluyum.

So if you've helped me in the past

Yani geçmişte bana yardım ettiyseniz

and I want to help you,

ve ben de size yardım etmek,

to show you how much I appreciate it,

bunu ne kadar takdir ettiğimi göstermek istersem,

then I can use this expression "I owe you a favour"

o zaman "Sana bir iyilik borçluyum" ifadesini kullanabilirim.

It's my turn to do something for you.

Senin için bir şeyler yapma sırası bende.

In fact, you can say "let me return the favour"

Hatta

when you want to do something

for the person who previously helped you.

daha önce size yardım eden kişi için bir şey yapmak istediğinizde "iyiliğimi karşılık vereyim" diyebilirsiniz.

The person who helped you in the past.

Geçmişte sana yardım eden kişi.

You can say "I want to return the favour"

İyiliğe karşılık vermek istiyorum diyebilirsiniz.

When talking about favours,

İyilikten bahsederken

you need to remember that this is a countable noun.

bunun sayılabilir bir isim olduğunu hatırlamanız gerekir.

So you need to include 'a' when you're

Yani tek bir iyilikten bahsederken 'a' eklemelisiniz

talking about a single favour.

.

You also need to remember these collocations.

Bu eşdizimleri de hatırlamanız gerekir.

These are the words that you'll often hear and see

Bunlar, sıklıkla işiteceğiniz ve

used with favour.

olumlu bir şekilde kullanıldığını göreceğiniz kelimelerdir.

To do someone a favour.

Birine iyilik yapmak.

To ask someone a favour.

Birinden iyilik istemek.

To owe someone a favour.

Birine iyilik borçlu olmak.

And to return a favour or return the favour.

Ve bir iyiliğe karşılık vermek veya iyiliğe karşılık vermek.

For example, he really did me a favour

Örneğin, beni Terry ile tanıştırarak gerçekten bana bir iyilik yaptı

by introducing me to Terry.

.

John keeps asking me for favours, and I've had enough!

John benden iyilik istiyor ve ben yeter! Kız

My sister owes you a favour!

kardeşimin sana bir iyilik borcu var!

She returned the favour last week,

Geçen hafta iyiliğine karşılık verdi,

she took me to a football game!

beni bir futbol maçına götürdü!

You know what? I could use some help.

Biliyor musun? Biraz yardıma ihtiyacım var.

This expression is quite vague,

Bu ifade oldukça belirsizdir,

it's not being specific about what help you need

hangi yardıma ihtiyacınız olduğu

or who you need the help from.

veya kimden yardıma ihtiyacınız olduğu konusunda spesifik değildir.

And it's quite useful in a professional context

Ve

when you might not want to ask for help

yardım istemek istemeyeceğiniz,

but still you would like someone to help you out.

ancak yine de birinin size yardım etmesini isteyeceğiniz profesyonel bir bağlamda oldukça yararlıdır. "Biraz yardım" yerine "yardımını kullanabilirim" diyerek

You can make this request a little more direct

bu talebi biraz daha doğrudan yapabilirsiniz

by saying "I could use your help"

instead of "some help".

.

In this expression you must use 'could'

Bu ifadede modal fiil olarak 'could' kullanmalısınız

as the modal verb.

.

the expression doesn't sound right if you say

"I can use your help"

"Yardımına ihtiyacım var" dersen bu ifade kulağa doğru gelmiyor

I could use your help moving this furniture.

Bu mobilyayı taşımak için yardımını kullanabilirim.

I could use your help with dinner.

Akşam yemeği için yardımına ihtiyacım olabilir.

You can also use "I could use a hand" in the same way.

Aynı şekilde "Bir el kullanabilirim" ifadesini de kullanabilirsiniz.

I could use a hand, these bags are really heavy!

Yardıma ihtiyacım var, bu çantalar gerçekten çok ağır!

Paul looks like he could use a hand.

Paul yardıma ihtiyacı var gibi görünüyor.

So there you have it!

Demek oradasın!

Five ways to ask for help in English naturally.

Doğal olarak İngilizce yardım istemenin beş yolu.

Now idiomatic expressions and phrasal verbs

Şimdi bu dersteki örnekler gibi deyimsel ifadeler ve tamlamalı fiiller

like the examples in this lesson are a little tricky

biraz zor

but try to focus on these ones this week.

ama bu hafta bunlara odaklanmaya çalışın.

Ask for help from as many people as you can and offer

Mümkün olduğu kadar çok kişiden yardım isteyin ve

your help to others too! It will be great practice.

yardımınızı başkalarına da teklif edin! Harika bir uygulama olacak.

As an extra bonus I'll share an interesting expression

Ekstra bir bonus olarak, yardımla ilgili ilginç bir ifadeyi

with you about help.

sizinle paylaşacağım.

Have you ever heard anyone say

Hiç

"You scratch my back and I'll scratch yours!"

"Sen benim sırtımı kaşı, ben de seninkini kaşıyayım!" diyen birini duydunuz mu?

It's used when two people both do something

İki kişi birbirine yardım etmek için bir şeyler yaptığında

to help the other,

,

so that they're both being helped.

böylece her ikisine de yardım edildiğinde kullanılır.

They're both benefiting.

İkisi de faydalanıyor.

The HiNative app is a perfect example of this.

HiNative uygulaması bunun mükemmel bir örneğidir.

When you help from a native English speaker,

Anadili İngilizce olan birinden yardım ettiğinizde, anadilinizdeki bir ifadeyi

you can return the favour by helping them to

anlamalarına yardım ederek bu iyiliğe karşılık verebilirsiniz

understand an expression in your native language.

.

Everybody wins!

Herkes kazanır!

If you enjoyed this lesson, make sure you subscribe

Bu dersten keyif aldıysanız, aşağıdaki

to the mmmEnglish channel

by clicking that red button down there

kırmızı butona tıklayarak mmmEnglish kanalına abone olmayı unutmayın

and check out some of my other lessons right here!

ve diğer derslerime buradan göz atın!

Thanks for watching and I will see you next week

İzlediğiniz için teşekkürler, haftaya

for another lesson. Bye for now!

başka bir ders için görüşürüz. Şimdilik hoşça kal!