How to understand Australians | Slang Words & Expressions

Ah Australia, the world's largest island.

Ah Avustralya, dünyanın en büyük adası.

The smallest continent. A big rock.

En küçük kıta. Büyük bir kaya.

And a very pretty harbour.

Ve çok güzel bir liman.

You should definitely visit if you have the chance.

Fırsatınız varsa mutlaka ziyaret etmelisiniz.

You absolutely should.

Kesinlikle yapmalısın.

I'm Emma from mmmEnglish and I'm also Australian.

Ben mmmEnglish'den Emma ve aynı zamanda Avustralyalıyım.

Here on YouTube, you are always asking me

Burada, YouTube'da bana her zaman nereli

about where I'm from so I guess I don't say it enough.

olduğumu soruyorsun, bu yüzden sanırım bunu yeterince söylemiyorum.

But here in Australia, we speak English with a distinctly

Ancak burada, Avustralya'da İngilizceyi,

Australian accent which has some unique features,

some that are similar to British English and others

bazıları İngiliz İngilizcesine benzeyen ve diğerleri

that are more closely aligned

with American English pronunciation.

Amerikan İngilizcesi telaffuzuyla daha yakın olan bazı benzersiz özelliklere sahip belirgin bir Avustralya aksanıyla konuşuyoruz.

But for most people who come to visit,

Ama ziyarete gelen çoğu insan için,

whether they're an English speaker or not,

anadili İngilizce olsun ya da olmasın, argo

they're confused or they're dumbfounded, surprised

by our slang vocabulary.

kelime dağarcığımız karşısında kafaları karışmış ya da şaşkına dönmüş durumda.

So in this video, I'm gonna share forty slang expressions

O yüzden bu videoda,

that you need to know if you plan to move here,

buraya taşınmayı,

to visit here, to study here,

burayı ziyaret etmeyi, burada okumayı planlıyorsanız

or even if you're just hanging out with some Australians

veya Avustralyalılarla Avustralya'nın

in some other part of the world.

başka bir yerinde takılıyorsanız bile bilmeniz gereken kırk argo ifadeyi paylaşacağım. Dünya.

This lesson will help to reveal that mysterious secret

Bu ders,

slang language that Australians use to communicate.

Avustralyalıların iletişim kurmak için kullandıkları gizemli gizli argo dilini ortaya çıkarmaya yardımcı olacaktır.

A little history lesson first. Australia is a British colony

Önce biraz tarih dersi. Avustralya bir İngiliz kolonisidir,

so our grammar rules and our spelling rules

dolayısıyla gramer kurallarımız ve imla kurallarımız

are the same as British English and that means

İngiliz İngilizcesi ile aynıdır ve bu,

they're a little different from American English.

Amerikan İngilizcesinden biraz farklı oldukları anlamına gelir.

Our sense of humour is also quite similar to Brits,

Mizah anlayışımız da İngilizlere oldukça benziyor,

even some of our slang words are the same.

hatta bazı argo sözlerimiz bile aynı.

That sense of humour is dry, it's sarcastic.

Bu mizah duygusu kuru, alaycı. Alışmak

It can sometimes take a little bit of getting used to,

bazen biraz zaman alabilir,

especially because with sarcasm, it often involves

özellikle de iğneleme söz konusu olduğunda, genellikle tek

saying one thing but the tone and the body language

bir şey söylemeyi içerir, ancak ton ve beden dili

is completely opposite, you know, like a joke

tamamen zıttır, bilirsiniz,

that's said with a completely straight face so it's

tamamen düz bir suratla söylenen bir şaka gibi, bu yüzden

really hard to know if they're actually joking or not.

gerçekten gerçekten şaka yapıp yapmadıklarını anlamak zor.

We are generally pretty easygoing people, you know,

Biz genellikle oldukça rahat insanlarız, bilirsiniz,

we definitely don't take ourselves too seriously.

kendimizi kesinlikle çok ciddiye almayız.

In fact, we're usually laughing at ourselves,

Aslında, genellikle kendimize gülüyoruz,

making fun of our mates, joking around.

arkadaşlarımızla dalga geçiyoruz, şakalaşıyoruz.

So in Australia, if an Australian is making fun of you,

Yani Avustralya'da, eğer bir Avustralyalı sizinle dalga geçiyorsa, bu

quite often it means that they actually like you,

genellikle sizden gerçekten hoşlandıkları anlamına gelir,

it's a weird way of showing affection.

bu, şefkat göstermenin tuhaf bir yolu.

The best thing that you can do is make an Australian

Yapabileceğiniz en iyi şey bir Avustralyalıyı

laugh, you will be mates for life.

güldürmek, ömür boyu eş olacaksınız.

Now a mate is a friend, right? This is

Şimdi bir eş bir arkadaştır, değil mi? Bu

one of the most important words to an Australian.

bir Avustralyalı için en önemli kelimelerden biridir.

It's usually an affectionate word, you know, meaning

Bu genellikle sevecen bir kelimedir, bilirsiniz,

friend but

arkadaş anlamına gelir ama

mate can also be your partner, your brother, your sister,

eş aynı zamanda partneriniz olabilir, erkek kardeşiniz, kız kardeşiniz, oğlunuz,

your son, your daughter, your friend, your colleague

kızınız, arkadaşınız, iş arkadaşınız

and a mate can also be a total stranger.

ve bir eş de tamamen yabancı olabilir.

Anyone can be called mate, right?

Herkese dostum denilebilir, değil mi?

Mate, how are you?

Dostum, nasılsın?

Cool, I will catch you later mate.

Harika, seni sonra ararım dostum.

It's super friendly.

Süper arkadaş canlısı.

But with a shift in tone, it can also be used

Ancak tonda bir değişiklikle,

to confront someone about a problem.

bir sorun hakkında biriyle yüzleşmek için de kullanılabilir.

Listen, mate, we need to talk about this.

Dinle dostum, bunun hakkında konuşmamız gerekiyor.

Mate, calm down I'm not trying to start an argument.

Dostum sakin ol tartışma çıkarmaya çalışmıyorum.

In fact, the Australian police usually walk up

Aslında, Avustralya polisi genellikle

to any situation and start with

herhangi bir duruma yaklaşır ve arkadaş gibi

"Hey mate"

"Hey dostum" ile başlar

like friend, relax. I'm here to help.

, rahatla. Yardım etmek için buradayım.

Now I know this concept of mate and

Artık bu eş ve eş kavramını biliyorum

mate,

,

it could be really confusing, right?

gerçekten kafa karıştırıcı olabilir, değil mi?

But try to use facial expression and tone as a guide,

Ama yüz ifadesini ve tonunu rehber olarak kullanmayı dene,

you know, is it friendly? Is it serious?

bilirsin, arkadaş canlısı mı? ciddi mi

If you're doing the wrong thing and someone

Yanlış bir şey yapıyorsanız ve biri

walks up to you and says

size doğru yürür ve

"Mate, what do you think you're doing?"

"Dostum, sen ne yaptığını sanıyorsun?"

you know, they're pissed off right

Bilirsin, çok kızdılar

and that's Australian for annoyed.

ve bu Avustralya'da sinirlenmek için kullanılan bir tabir.

Now a lot of slang words in Australia follow a really

Artık Avustralya'daki pek çok argo kelime gerçekten

similar pattern.

benzer bir model izliyor.

You take the original word and you shorten it

Orijinal kelimeyi alırsınız ve kısaltırsınız

and then you add either

ve sonra

EEE, AHH or OH at the end.

sonuna EEE, AHH veya OH eklersiniz.

Now this is really, really common.

Şimdi bu gerçekten çok yaygın.

These words are really commonly used all the way

Bu kelimeler gerçekten de

across Australia, across all levels of society.

Avustralya'nın her yerinde, toplumun her düzeyinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

You'll hear the Prime Minister using these words

along with a truck driver that's driving across

the Nullarbor which is

the big dirt patch in the middle of Australia.

Avustralya'nın ortasındaki büyük toprak parçası olan Nullarbor'u geçmekte olan bir kamyon şoförüyle birlikte Başbakan'ın bu sözleri söylediğini duyacaksınız.

Now there are literally hundreds of funny words like this

Şimdi kelimenin tam anlamıyla bunun gibi yüzlerce komik kelime var

and that can be really intimidating to try and learn

ve denemek ve öğrenmek gerçekten göz korkutucu olabilir

but the ones that I'm including in this video are

ama bu videoya dahil ettiğim

ones that I use regularly myself, ones that I hear

kelimeler benim düzenli olarak kullandığım,

people use, my friends, my colleagues, my family.

insanların kullandığını duyduğum kelimeler, arkadaşlarım, benim meslektaşlarım, ailem.

They use them all the time.

Onları her zaman kullanırlar.

Or ones that regularly come up in the media

Ya da medyada düzenli olarak çıkanlar

because these ones are all relevant, current,

çünkü bunların hepsi alakalı, güncel,

slang words to learn right?

öğrenilmesi gereken argo kelimeler değil mi?

And if you look up Australian slang on a whole

Ve bir sürü web sitesinde Avustralya argosuna bakarsanız

bunch of websites, it might be quite funny to read

,

all of these random words but actually not a lot of them

tüm bu rastgele kelimeleri okumak oldukça eğlenceli olabilir ama aslında pek çoğu

really get used anymore, you know, they're sort of

artık gerçekten kullanılmıyor, bilirsiniz, bunlar

from a few decades ago.

birkaç on yıldan kalma. evvel.

In Australia, we are big fans of footy

Avustralya'da futbolun büyük hayranlarıyız

but not this type of footy, that's soccer.

ama bu futbol türü değil, bu futboldur.

This is Australian football, footy.

Bu Avustralya futbolu, futbol.

Now I want you to really pay attention to that flap

Şimdi o flep T sesine gerçekten dikkat etmenizi istiyorum

T sound, it sounds more like a D, right? Footy.

, kulağa daha çok D gibi geliyor, değil mi? ayaklı.

If you're moving to Melbourne in particular, one of the

Özellikle Melbourne'a taşınıyorsanız,

first things that you'll need to do is pick a footy team.

yapmanız gereken ilk şeylerden biri bir futbol takımı seçmektir.

Okay this question will get asked of you probably often.

Tamam, bu soru size muhtemelen sık sık sorulacak.

So get amongst it, go to a couple of games,

Aralarına girin, birkaç maça gidin,

even if it's just to say that you did, it's a really good place

sadece yaptığınızı söylemek için bile olsa,

to start to understand Australian culture.

Avustralya kültürünü anlamaya başlamak için gerçekten iyi bir yer.

Barbie is a barbecue.

Barbie bir barbeküdür.

Snags, sausages.

Budak, sosis.

Arvo, afternoon.

Arvo, öğleden sonra. Cumartesi arvo'da

We're gonna throw some snags on the barbie

barbie'ye bazı engeller atacağız

on Saturday arvo! Come round.

! Kendine gel.

And that really just means we're going to cook some

Ve bu gerçekten sadece

sausages on the barbecue on Saturday afternoon

Cumartesi öğleden sonra mangalda biraz sosis pişireceğimiz anlamına geliyor

come over.

.

Avo, avocado.

Kaçının, avokado.

Brekkie, breakfast.

Sabah kahvaltısı.

Avo on toast is a very common breakfast meal at

Tosttan kaçının, Avustralya'daki kafelerde çok yaygın bir kahvaltı yemeğidir

cafes in Australia.

.

It seemed to be the reason why young Australians can't

Genç Avustralyalıların

actually save enough money to buy a house

bir ev satın alacak kadar para biriktirememelerinin nedeni bu gibi görünüyordu

because they keep spending all their money on going

çünkü tüm paralarını

out for breakfast and having avo on toast.

kahvaltıya gitmeye ve kızarmış ekmek yemekten kaçınmaya harcıyorlardı.

So avo is a very common thing to eat for breakfast.

Bu yüzden kahvaltıda yemek yemek için çok yaygın bir şey kaçının.

It's definitely also common at brunch.

Kesinlikle brunch'ta da yaygındır.

Now brunch is a meal between breakfast and lunch,

Artık brunch, kahvaltı ve öğle yemeği arasında bir öğündür ve

common in Australia but in other English speaking

Avustralya'da yaygın olmakla birlikte diğer İngilizce konuşulan

countries too. Now it's not in addition to those meals,

ülkelerde de yaygındır. Şimdi o öğünlere ek değil,

it usually replaces one or the other.

genellikle birinin yerine geçiyor.

Usually on weekends when

Genellikle hafta sonları,

lots of people have a sleep in, maybe they wake up later.

birçok insan uyuduğunda, belki daha sonra uyanırlar.

So on Saturday and Sunday in Australia you would

Bu nedenle, Avustralya'da Cumartesi ve Pazar günleri

definitely see a lot of people out for brunch

kesinlikle hafta sonu brunch için birçok insanı görürsünüz

on the weekend.

.

Alright let's talk about some places now. So

Pekala, şimdi bazı yerlerden bahsedelim. Yani

McDonald's is called Maccas.

McDonald's'a Maccas denir.

Now if anyone asks you to do a Maccas run,

Şimdi biri sizden bir Maccas koşusu yapmanızı isterse,

it means go out and pick up McDonald's

bu, dışarı çıkıp McDonald's'ı alıp

and bring it back for everyone.

herkes için geri getirmeniz anlamına gelir.

Or you might say

Ya da

"I'm just waiting on the corner near Maccas"

"Maccas'ın köşesinde bekliyorum" diyebilirsiniz.

Now uni is university, uni.

Artık uni üniversitedir, uni.

What did you study at uni?

Üniversitede ne okudun?

How's uni going?

Üniversite nasıl gidiyor?

This is incredibly common.

Bu inanılmaz derecede yaygın.

If you're planning to study in Australia,

Avustralya'da eğitim almayı planlıyorsanız, 'üniversite'

really the only time that you're going to hear the word

kelimesini gerçekten tek duyacağınız zaman

'university' is in formal context.

resmi bağlamda olacaktır.

Everyone else is gonna talk about uni.

Diğer herkes üniversite hakkında konuşacak.

So that's university.

Demek üniversite bu.

The servo is a service station

Servo, bir servis istasyonu

or a petrol station.

veya bir benzin istasyonudur.

Now in America the fuel that goes in your car

Şimdi Amerika'da arabanıza giren yakıta

is called gas but you won't hear people in Australia

gaz denir ama Avustralya'da insanların

calling it gas. We call it petrol.

buna gaz dediğini duymazsınız. Biz buna petrol diyoruz.

So this place is a petrol station or a service station,

Yani burası bir benzin istasyonu veya bir benzin istasyonu,

a place to service your car

arabanıza ve dolayısıyla servoya servis yapabileceğiniz bir yer

hence the servo.

.

I need to stop at the servo on the way.

Yolda servoda durmam gerekiyor.

means I need to stop and get some petrol.

durup biraz benzin almam gerektiği anlamına gelir.

The bottle-o.

Şişe-o.

The bottle-o is a bottle shop or a liquor store,

Bottle-o, bir şişe dükkanı veya bir likör dükkanı,

a shop that sells alcohol.

alkol satan bir dükkandır.

In Australia, places where you can buy alcohol

Avustralya'da, alkol satın alabileceğiniz yerler

are strictly regulated so you can't buy alcohol

katı düzenlemelere tabidir, bu nedenle

at a 7-Eleven like you can in some countries.

bazı ülkelerde olduğu gibi 7-Eleven'dan alkol satın alamazsınız.

You have to go to the bottle shop, the bottle-o.

Şişe dükkanına, şişe-o'ya gitmelisin.

Hey I'm gonna stop at the bottle-o on the way,

Hey, yolda bir şişede duracağım,

let me know if you need me to pick something up.

bir şey almama ihtiyacın olursa bana haber ver.

Now while we're on the subject,

Hazır açılmışken,

Australians love a drink and one of the best places to sit

Avustralyalılar bir içkiye bayılırlar ve oturup

and to observe Australian life is in a pub,

Avustralya yaşamını gözlemlemek için en iyi yerlerden biri bir bar,

at the beach or at the pub.

sahil veya bardır.

It's a really social space and a great space

Gerçekten sosyal bir alan ve

to strike up a conversation with someone

biriyle sohbet başlatmak

and to have a chat.

ve sohbet etmek için harika bir alan.

But I wanted to share a few more words

Ama ihtiyaç duyabileceğiniz birkaç kelime daha paylaşmak istedim

that you might need.

.

So a slab is a carton of beer,

Yani bir levha, bir kutu biradır,

usually a twenty-four pack of beer right in a box.

genellikle bir kutuda yirmi dört paket biradır.

A tinny is a can of beer.

Teneke kutu biradır.

A stubby is a bottle of beer.

Bir güdük bir şişe biradır.

And a stubby cooler, one of these hideous things

Ve kısa bir soğutucu, bu iğrenç şeylerden biri, uzun sıcak Avustralya yazları boyunca

is used to keep your stubby or your tinny cold

kısa veya teneke gibi soğuk kalmanızı sağlamak için kullanılır

during the long hot Australian summers.

.

These are tourist souvenirs that you can get in

Bunlar,

any servo, anywhere around Australia

Avustralya'nın herhangi bir yerindeki herhangi bir servoda alabileceğiniz turistik hediyelik eşyalardır

and you can collect all of the ugliest ones that you can

ve bulabildiğiniz en çirkin olanları toplayabilir

find and keep them as souvenirs

ve Avustralya'da geçirdiğiniz zamanın hatırası olarak saklayabilirsiniz

of your time in Australia.

.

This one's from the Nanutarra Road House.

Bu Nanutarra Road House'dan.

It's got a goanna, a road train and an eagle.

Bir goannası, bir karayolu treni ve bir kartalı var.

Every Australian has at least twenty of them

Her Avustralyalının evlerinin etrafındaki rastgele yerlere tıkıştırılmış en az yirmi tane vardır

stuffed in random places around their house

and generally

ve genellikle ne kadar

the gaudier, the uglier, the better.

gösterişli, ne kadar çirkin olursa o kadar iyidir.

And an esky is what you need to take to the park

Ve bir esky,

to keep your drinks and your food cooling so it's like

içeceklerinizi ve yiyeceklerinizi serin tutmak için parka götürmeniz gereken şeydir, yani

an insulated box where you put ice

buz koyduğunuz

and keep your drinks cool, that's an esky.

ve içeceklerinizi serin tuttuğunuz yalıtımlı bir kutu gibidir, bu bir esky'dir.

Lotto is the lottery.

Loto piyangodur.

The most I've ever won on a lotto ticket is

Şimdiye kadar bir loto biletinden kazandığım en yüksek miktar

about fifty bucks.

yaklaşık elli dolar.

And bucks is slang for dollars.

Ve dolar, doların argosudur.

If I catch an uber home from the city,

Şehirden bir uber eve yetişirsem,

it usually costs me about thirty bucks.

genellikle bana yaklaşık otuz dolara mal olur.

Ripper is a good expression when something's going well

Ripper, bir şeyler yolunda giderken iyi bir ifadedir

or it's good like "ah ripper!"

veya "ah ripper!"

You could say

"You little Ripper!" when something's really good.

"Seni küçük Karındeşen!" diyebilirsin. bir şey gerçekten iyi olduğunda.

You've got great news. Or you could say

Harika haberlerin var. Ya da

"Bloody ripper!"

"Kanlı yırtıcı!" diyebilirsin.

when something's really great like when

bir şey gerçekten harika olduğunda, lotoyu kazandığında olduğu gibi

you win the lotto.

.

Bloody ripper!

Lanet yırtıcı!

What a great day!

Ne güzel bir gün!

In Australia, many, many, many suburbs and place

Avustralya'da birçok, birçok, birçok banliyö ve yer

names are also shortened too.

adı da kısaltılmıştır.

So Brissie is Brisbane.

Yani Brissie, Brisbane'dir.

Tassie is Tasmania

Tassie, Tazmanya'dır

Sandy is Sandringham.

Sandy, Sandringham'dır.

Freo is Fremantle.

Freo, Fremantle'dır.

Rotto is Rottnest Island in WA.

Rotto, WA'daki Rottnest Adası'dır.

The Goldie is the Gold Coast in Queensland.

Goldie, Queensland'deki Gold Coast'tur.

The G is the MCG, famous sports ground in Melbourne.

G, Melbourne'deki ünlü spor sahası MCG'dir.

And if there are any Australians watching and

Ve izleyen Avustralyalılar varsa ve aklınıza

you can think of others,

gelen başkaları varsa,

please let me know in the comments, hit me up.

lütfen yorumlarda bana bildirin, bana ulaşın.

There are so many of these,

Bunlardan o kadar çok var ki,

the list is way too long to continue with here.

liste burada devam etmek için çok uzun.

But the point is that if you hear a word that you don't

Ama asıl mesele şu ki, anlamadığınız bir kelime duyarsanız

recognise, it's totally okay to ask, you know.

, sorabilirsiniz, bilirsiniz.

Australians know that not everyone understands our

Avustralyalılar bilirler ki,

slang way of you know,

referring to things, especially place names.

şeylere, özellikle de yer adlarına atıfta bulunurken sizin argo tarzımızı herkesin anlamadığını bilirler.

So if you're not sure, just ask.

Yani emin değilseniz, sadece sorun.

Another really important place is the loo,

Gerçekten önemli olan bir diğer yer de

the toilet.

tuvalettir.

So the dunny used to be a very Australian expression

Yani dunny eskiden çok Avustralyalı bir ifadeydi

but it's rarely used now. Lots of random Australian slang

ama şimdi nadiren kullanılıyor. Pek çok rastgele Avustralya argo

websites include it because it's funny

web sitesi, komik olduğu için bunu içeriyor,

but don't bother learning it and actually using it.

ancak onu öğrenmek ve gerçekten kullanmakla uğraşmayın.

Nobody does it.

Kimse yapmaz.

So people who are involved in construction work

Bu nedenle inşaat işleriyle uğraşan kişilere

are often called tradespeople. They're the skilled people

genellikle esnaf denir. Onlar

who also come to your house to fix things

aynı zamanda bozulan şeyleri onarmak için evinize gelen yetenekli kişilerdir

when they break.

.

Now in Australia, of course, we have shortened

Şimdi Avustralya'da, elbette,

the names for all of these people.

tüm bu insanların isimlerini kısalttık.

Starting with tradie. Now tradie is a tradesman.

Tradie ile başlayarak. Artık esnaf esnaftır.

It's a really general word for everyone who works in that

Bu tür bir sektörde çalışan herkes için gerçekten genel bir kelime

type of industry.

.

But specifically a brickie is a bricklayer.

Ama özellikle bir tuğla ustası bir duvar ustasıdır.

A sparkie is an electrician.

Sparkie bir elektrikçidir.

A chippie is a carpenter.

Chippie bir marangozdur.

And this kind of continues into all

Ve bu tür

other types of work as well.

diğer tüm iş türlerinde de devam ediyor.

A truckie is a truck driver.

Bir kamyon şoförü bir kamyon şoförüdür.

A poli is a politician

Bir poli bir politikacıdır

and you'll often hear this used in

ve bunun

Australian media when talking about politicians.

Avustralya medyasında politikacılar hakkında konuşurken kullanıldığını sık sık duyarsınız.

A sickie is a sick day.

Bir hasta hasta bir gündür.

But not a real sick day.

Ama gerçek bir hastalık günü değil.

I don't know if this happens much in your country but

Ülkenizde bu çok oluyor mu bilmiyorum ama

a sickie is when you take a day off work but you're not

hasta, işten bir gün izin aldığınız halde

actually sick.

aslında hasta değilsiniz.

Maybe it's because the weather's really nice and you

Belki de hava çok güzel olduğundan ve

want to go fishing with your mates.

arkadaşlarınızla balığa çıkmak istediğinizdendir.

This is called chucking a sickie or pulling a sickie.

Buna hastayı atmak veya hastayı çekmek denir.

What else is there?

Orada başka neler var?

Info is information. Intro is introduction.

Bilgi bilgidir. Giriş tanıtımdır.

And I think those two are pretty commonly used across

Ve bence bu ikisi

lots of different English-speaking countries but

İngilizce konuşulan birçok farklı ülkede oldukça yaygın olarak kullanılıyor ama

in Australia we definitely love it

Avustralya'da kesinlikle seviyoruz

because we love those shortened versions.

çünkü bu kısaltılmış versiyonları seviyoruz.

A mo, the moustache.

Bir an, bıyık.

A roo is a kangaroo.

Roo bir kangurudur.

Mozzie is a mosquito. I hate those guys!

Mozzie bir sivrisinektir. O adamlardan nefret ediyorum!

For some reason they always come after me so

Nedense hep peşimden geliyorlar bu yüzden yazın gittiğim her yere

I am always taking mozzie spray with me

mozzie spreyi yanıma alıyorum

everywhere I go in summer.

.

This insect repellent is called mozzie spray

Bu böcek kovucuya Avustralya'da mozzie spreyi denir

in Australia.

.

Anyway that is a solid list of

Her neyse, bu,

relevant Australian slang words to learn

öğrenilecek ilgili Avustralya argo kelimelerinin sağlam bir listesi

and even if you don't use them yourself,

ve bunları kendiniz kullanmasanız bile,

just becoming familiar with them is going to help you

onlara aşina olmak,

to understand Australian native English speakers

Avustralya anadili İngilizce olan kişileri

so much more easily.

çok daha kolay anlamanıza yardımcı olacak.

Now you might even be able to think of some others

Şimdi başkalarını da düşünebilirsiniz,

so let me know in the comments if you've got some

bu yüzden

other ideas and suggestions.

başka fikir ve önerileriniz varsa yorumlarda bana bildirin.

But also if you've got some questions about how these

Ama ayrıca bu kelimelerin nasıl düzenli kullanıldığına dair sorularınız varsa

words are regularly used or

veya

maybe you've heard of another slang word

başka bir argo kelime duymuş

and you're not sure about the meaning

ve anlamından emin değilseniz

or if it's commonly used,

veya yaygın olarak kullanılıyorsa,

let me know in the comments. I'd be happy to jump

yorumlarda bana bildirin.

down and answer your questions there.

Aşağı atlayıp sorularınızı orada yanıtlamaktan mutluluk duyarım.

Now I know it's unlikely that you'll be

Yakın

travelling to Australia anytime soon but

zamanda Avustralya'ya seyahat etmenin pek olası olmadığını biliyorum ama

if you want to follow me on my adventures in Australia,

Avustralya'daki maceralarımda beni takip etmek istersen,

well make sure you come check out my

gelip buradan Instagram hesabıma göz atmayı unutma

Instagram account here.

. Birkaç ay

I'm gonna be heading up north on a camping trip in

içinde kuzeye bir kamp gezisine çıkacağım

a couple of months and I'm really excited to share

ve

my beautiful country with you

güzel ülkemi sizinle paylaşmaktan ve sizi bu

and take you along for the journey

yolculuğa götürmekten gerçekten heyecan duyuyorum, bu

so come check it out if you want to come along.

yüzden gelmek istiyorsanız gelin bir göz atın.

Otherwise, I will see you in the next lesson.

Aksi takdirde, bir sonraki derste görüşürüz.

See you there!

Orada görüşürüz!