Immigrating & Learning A Foreign Language | Interview with Adriana from EnglishTeacherAdriana.com

hey guys what's up Stefanie the English coach here from EnglishFullTime.com

hey çocuklar naber EnglishFullTime.com'dan İngilizce koçu Stefanie

today I have a guest with me English with Adriana Adriana welcome how are you

bugün benimle Adriana Adriana ile İngilizce konuğum var hoşgeldiniz

doing today I'm doing fine thank you Stefanie for having me

bugün nasılsınız iyiyim beni ağırladığınız için teşekkür ederim Stefanie

no problem I'm so excited to interview right now we already did the interview

sorun yok röportaj için çok heyecanlıyım şu anda kanalınız için röportajı zaten yaptık,

for your channel so everyone can check that link in the description but I'm

böylece herkes açıklamadaki bağlantıyı kontrol edebilir, ancak

excited to interview you because I think you have some stories that a lot of the

sizinle röportaj yapmaktan heyecan duyuyorum çünkü

people here following my channel are gonna be able to relate to so first why

burada kanalımı takip eden birçok kişinin anlatabileceği bazı hikayeleriniz olduğunu düşünüyorum. ilk olarak neden

don't you start by just telling us a little bit about where you're from I'm

bize biraz nereli olduğunuzdan bahsederek başlamıyorsunuz Ben

from Melbourne Australia and I moved abroad so here I've been living abroad

Melbourne Avustralya'lıyım ve yurt dışına taşındım bu yüzden burada

in Croatia for about almost eight years now so you're in Croatia now why did you

yaklaşık sekiz yıldır Hırvatistan'da yurt dışında yaşıyorum, bu yüzden siz şimdi Hırvatistan'dasın neden

choose Croatia you're born and raised in Australia you're in Croatia now how did

Hırvatistan'ı seçtin Avustralya'da doğup büyüdün şimdi Hırvatistan'dasın

that happen well at the moment I'm 28 years old I moved overseas 8 years ago

bu nasıl iyi oldu şu anda 28 yaşındayım 8 yıl önce yurt dışına taşındım

so I was 20 years old I finished my university education you know I had a

yani 20 yaşındaydım Üniversite eğitimimi bitirdim ya

choice work full-time or live abroad I decided to move abroad and if somebody asked me to do

tam zamanlı çalışma ya da yurt dışında yaşama seçeneğim olduğunu biliyorsun Yurtdışına taşınmaya karar verdim ve şimdi biri benden

this all over again now I'd be like you're crazy

bunu tekrar yapmamı isteseydi delirmiş gibi olurdum

because it's been hard I can totally relate to that because as you know I

çünkü bunu yapmak çok zordu. tamamen bununla ilgili çünkü bildiğiniz gibi

went to Argentina studied Spanish over there and I chose Argentina because

Arjantin'e gittim ve orada İspanyolca çalıştım ve Arjantin'i seçtim çünkü

that's where my family was from my family immigrated from Argentina to the

ailem orasıydı benim ailem Arjantin'den ABD'ye göç etmişti

USA so I'm curious why did you choose Croatia my family is also from Croatia

bu yüzden neden Hırvatistan'ı seçtiniz benim ailem de öyle merak ediyorum Hırvatistan

so this was also one of my main reasons but I was travelling quite regularly so

yani bu benim de ana sebeplerimden biriydi ama oldukça düzenli seyahat ediyordum, bu yüzden

as I was traveling so often I saw the difference between how young people were

çok sık seyahat ettiğim için

living life here in Zagreb in comparison to us in Melbourne and I liked how

burada Zagreb'de gençlerin hayatı Melbourne'deki bizlerle karşılaştırıldığında nasıl yaşadıkları arasındaki farkı gördüm ve

people were more relaxed they enjoyed life you know they still studied they

insanların nasıl olduğunu daha çok sevdim. rahatlamışlar hayattan zevk alıyorlar bilirsiniz hala çalışıyorlar

were still working and they still had commitments but i was a little bit jealous

hala çalışıyorlar ve hala taahhütleri var ama ben biraz kıskandım hey

I'm like hey I want that my if I want that work-life balance like they can

bunu istiyorum benim iş-yaşam dengesini istersem

just go for the weekend to Italy or they can go to Slovenia they can go to

hafta sonu gidebilirlermiş gibi İtalya'ya ya da Slovenya'ya gidebilirler

Austria Germany and whereas in Australia everything's so geographically far away

Avusturya Almanya'ya gidebilirler ve oysa Avustralya'da her şey coğrafi olarak çok uzak

and in two hours I can hear a different language I can experience a different

ve iki saat içinde farklı bir dil duyabiliyorum Farklı bir

culture you had to learn Croatian right you did not grow up speaking it well to

kültürü deneyimleyebiliyorum Hırvatça öğrenmeniz gerekiyordu değil mi büyümediniz

be fair I did have an understanding of

Adil olmak gerekirse,

Croatian but if somebody's watching at least now and if you can understand 50%

Hırvatçayı anlıyordum ama en azından şimdi birileri izliyorsa ve söylediklerimin %50'sini anlayabiliyorsanız,

of what I'm saying I wouldn't be able to understand

conversation like these in Croatian so basically what my parents did speak

bu tür Hırvatça konuşmaları anlayamam, bu yüzden temelde benim neyim var? ebeveynler

Croatian at home so it was a little bit like hey what's there to eat at home what

evde Hırvatça konuşuyordu, bu yüzden biraz hey, evde yiyecek ne var

are we doing tomorrow yeah just really basic stuff nothing you could use in a

yarın ne yapıyoruz gibi bir şeydi evet sadece gerçekten basit şeyler profesyonel bir toplantıda kullanabileceğiniz hiçbir şey

professional meeting or anything like that no so how did you feel when you got

ya da onun gibi bir şey hayır yani ne zaman hissettiniz?

to Croatia and all of a sudden you were just like oh my gosh they're using words

Hırvatistan'a geldim ve birdenbire aman tanrım kelimeler kullanıyorlar

I don't know how am I gonna learn this I just feel like crying, sorry but I just

bunu nasıl öğreneceğimi bilmiyorum sadece ağlamak geliyor, üzgünüm ama

remember watching TV there's no subtitles here and if there are

televizyon izlediğimi hatırlıyorum burada altyazı yok ve eğer

subtitles then the subtitle is in Croatian so I couldn't understand the news for

altyazı var o zaman altyazı Hırvatça o yüzden haberi anlayamadım

example I wanted to know what was happening all around the world but I

mesela dünyada neler olup bittiğini öğrenmek istedim ama

couldn't understand because they were speaking in Croatian they were speaking very

anlayamadım çünkü hırvatça konuşuyorlardı çok

fast and also my parents migrated to Australia now about 35 years ago so they

hızlı konuşuyorlardı ve benim de ebeveynler yaklaşık 35 yıl önce Avustralya'ya göç ettiler, bu yüzden

were using a very old form it's not that old but their words were little bit

çok eski bir biçim kullanıyorlardı, o kadar eski değil ama sözcükleri biraz

different the language has evolved some of the words I couldn't even understand

farklıydı, dil bazı sözcükleri geliştirdi, ben bile anlayamadım

and I was just so frustrated also slang that was a headache I think I spent a

ve o kadar hüsrana uğradım ki argo da bu bir baş ağrısıydı sanırım

good part of the first six months being frustrated I wanted to cry now why don't

ilk altı ayın büyük bir bölümünü hüsrana uğrayarak geçirdim Şimdi ağlamak istedim neden devam edip dil ​​becerilerinizi

you go ahead and share some of the methods that you used to improve your

geliştirmek için kullandığınız yöntemlerden bazılarını paylaşmıyorsunuz

language skills did you use traditional methods non-traditional methods and what

geleneksel yöntemler kullandınız mı? -geleneksel yöntemler ve

advice do you have for other language learners I came here didn't have a job I

diğer dil öğrenenler için ne gibi tavsiyeleriniz var buraya geldim bir işim yoktu ne

didn't I didn't know what I was doing like I said I knew then I wanted to

yaptığımı bilmiyordum biliyordum dediğim gibi sonra

migrate here this was my goal when you're learning a language understanding

buraya göç etmek istedim amacım buydu bir dili öğrenirken

why you're learning a language is very important my goal was migration so I

neden bir dil öğrendiğini anlamak çok önemli amacım göç etmekti o yüzden

realized the first two weeks I was at home I'm a very social person and I got

farkettim ki ilk iki hafta evdeydim çok sosyal biriyim ve canım

bored so I was doing this master's thesis I had to stay focused write

sıkıldı bu yüzden bu masterı yapıyordum tez odaklanmam gerekiyordu

everything but I'm not socializing with people I'm not interacting with people

her şeyi yazmak zorundaydım ama insanlarla sosyalleşmiyorum insanlarla etkileşime girmiyorum bu yüzden

so I decided to enroll myself in a language course this was at the Faculty

kendimi bir dil kursuna kaydetmeye karar verdim bu

of humanities in Zagreb and it was great as I said before I did have an

Zagreb'deki beşeri bilimler fakültesindeydi ve daha önce söylediğim gibi harikaydı

understanding of Croatian but I couldn't understand the TV shows I couldn't

Hırvatça anlıyordum ama TV programlarını anlayamıyordum

understand news reporters I could have a

Haber muhabirlerini anlayamıyordum Sohbet edebiliyordum

conversation but people laughed at me so much I can't even I could just cry

ama insanlar bana o kadar çok gülüyordu ki ben bile ağlayamıyordum

how much I was laught at but it made me a better person today oh definitely

bu kadar gülündüğüm için ama bugün beni daha iyi bir insan yaptı oh kesinlikle

it always does basically I enroled in this course and then

her zaman öyle temelde bu kursa kaydoldum ve sonra

I had a problem the problem was that I could speak in Croatian my level

bir sorun yaşadım, sorun şuydu ki Hırvatça konuşabiliyordum seviyem

wasn't that bad I had problems with Grammar I could speak at an intermediate

o kadar da kötü değildi Dilbilgisi ile ilgili sorunlarım vardı konuşabiliyordum orta

level I was actually at A1 level but I couldn't understand the news so I was

seviye aslında A1 seviyesindeydim ama haberleri anlayamadığım için

in the highest group they had at this course but despite this I had problems

bu kursta en yüksek gruptaydım ama buna rağmen

in grammar and problems in writing and then after a few weeks I realized that

gramerde problemler ve yazmada problemler yaşadım ve birkaç hafta sonra anladım ki

okay I'm going to this language course I've made friends but I'm still not

tamam bu dil kursuna gidiyorum arkadaşlar edindim ama hala

integrating into society because the friends I'm making their first language

toplumla bütünleşemiyorum çünkü edindiğim arkadaşlarımın ana dilleri

is English and you know people we are lazy and we're lazy beings so we'd go out

ingilizce ve insanları bilirsiniz biz tembeliz ve tembel varlıklarız bu yüzden biz 'Kahveye giderdik

coffee we'd go to theater we'd go out and we'd

tiyatroya giderdik dışarı çıkardık ve

be speaking in English and then I told my friend like I love you guys really

İngilizce konuşurduk ve sonra arkadaşıma sizi gerçekten sevdiğimi söyledim

but I enrolled in this course to improve my Croatian skills and we're speaking in

ama bu kursa Hırvatça becerilerimi geliştirmek için kaydoldum ve biz'

English so this really isn't working for me then I started Zumba classes I even

İngilizce konuşuyorum yani bu benim için gerçekten işe yaramıyor sonra Zumba derslerine başladım

did Croatian folk dancing I enrolled in a German class I just did these random

Hırvat halk dansları bile yaptım Bir Almanca kursuna kaydoldum Bu rastgele

activities because I'm like okay where do Croatians go and let's do Croatian

aktiviteleri yaptım çünkü tamam diyorum Hırvatlar nereye gider ve hadi Hırvatça yapalım

things and then that way I can speak Croatian and can improve my Croatian

şeyler ve sonra bu şekilde Hırvatça konuşabiliyorum ve Hırvatça

skills so I've had more success doing these things I'm very active in meetups

becerilerimi geliştirebiliyorum, böylece bunları yaparken daha başarılı oluyorum Buluşmalarda çok aktifim

I go to regular meetups I go to a lot of business cafes here in Zagreb I go to

Düzenli toplantılara gidiyorum Zagreb'de birçok iş kafesine gidiyorum

just anything where people are talking in Croatian and yes they do tell me I

insanların Hırvatça konuştuğu her şeye ve evet bana

can hear in your accent are you from Australia? It's like oh that's a cute that

aksanını duyabildiğimi söylüyorlar, Avustralyalı mısın? Sanki ah,

word you use but I just tried to ignore this because I know that this is how

kullandığın kelime çok tatlı ama bunu görmezden gelmeye çalıştım çünkü

I'll master the Croatian language and it's in my opinion immersion surrounding

Hırvatça'da bu şekilde ustalaşacağımı biliyorum ve bence bu,

yourself with people making these mistakes being laught at laughing at yourself it's

bu hataları yapan insanlarla etrafını sarmak, kendine gülmekle gülmek. Bu

fun absolutely well I think that is fantastic advice especially for people

kesinlikle eğlenceli bence bu özellikle

who are already living in an english-speaking country because you

halihazırda İngilizce konuşulan bir ülkede yaşayan insanlar için harika bir tavsiye çünkü

know how many people do we know in Australia in the USA everywhere where

Avustralya'da ABD'de

they've been living there for decades and it's like they still don't speak

onlarca yıldır orada yaşadıkları her yerde kaç kişi tanıdığımızı biliyorsunuz ve sanki hala

English and the difference you know is what you said is just forcing yourself

İngilizce konuşmuyorlar ve bildiğin fark şu ki, söylediğin şey kendini topluma zorlamak, hata

into the society forcing yourself to speak with people even if you make

yapsan bile insanlarla konuşmaya zorlamak,

mistakes even if they laugh at you or whatever because you will improve and

onlar sana gülseler falan, çünkü gelişeceksin ve sen de

you'll speak the language and you'll always you know carry a part of your

gelişeceksin. dili konuşun ve her zaman ana dilinizin bir bölümünü

native language with you so you may have an accent you may use words from your

yanınızda taşıyın böylece bir aksanınız olabilir

native language every now and then but who cares right it's about using the

ara sıra ana dilinizden kelimeler kullanabilirsiniz ama kimin umurunda bu

language and using it to move your life forward I always think about my language

dili kullanmak ve onu kullanmaktır. Her zaman dil

skills like as long as I get what I want to get done I'm happy that's success for

becerilerimi düşünürüm, yapmak istediğimi yaptığım sürece mutluyum, bu benim için başarıdır

me and then as long as I'm able to communicate my point across that person

ve sonra o kişiye anlatmak istediğimi iletebildiğim

and do what I need to do this is success for me I always tell my students

ve istediğini yapabildiğim sürece Bunu yapmam gerekiyor benim için başarı benim için her zaman öğrencilerime

or anyone learning a language language is the means of communication and if

veya bir dil öğrenen herkese dilin iletişim aracı olduğunu söylüyorum ve

you're talking to somebody they understand you and they reply to you

biriyle konuşuyorsanız sizi anlıyorlar ve size cevap veriyorlar bu

it's succes yeah I absolutely love that mentality and I agree with you and I

başarı evet kesinlikle bu zihniyeti seviyorum ve Seninle aynı fikirdeyim ve bence

think what happens is since a lot of people come from a traditional

pek çok insan eğitimde notlandırıldıkları ve test edildikleri geleneksel bir geçmişe sahip olduklarından,

background in education where they are graded and they're tested if you mess up

eğer

on something it's considered negative they get it ingrained into their mind

bir şeyi berbat edersen bu olumsuz kabul edilir, bunu zihinlerine

and their mentality that oh my gosh if I make any little mistake it's horrible

ve zihniyetlerine yerleştirirler. Aman Tanrım, eğer en ufak bir hata yaparsam bu korkunç

and you're coming here with a new message and you're saying no this is

ve sen buraya yeni bir mesajla geliyorsun ve hayır bunun

about communication and as long as you understand the next person then they

iletişimle ilgili olduğunu söylüyorsun ve bir sonraki kişiyi anladığın sürece onlar da

understand you then it's success and I love that and I think we need more of

seni anlıyorsa o zaman bu başarıdır ve ben bunu seviyorum ve bence

that in the world of Education and on language learning specifically do you

Eğitim dünyasında ve özellikle dil öğreniminde bundan daha fazlasına ihtiyacımız var mı?

have any like big mistake you've made in a foreign language maybe at work or

Yabancı bir dilde, belki işte veya

doing something in your everyday life due to miscommunication in your foreign

günlük hayatınızda bir şeyler yaparken yanlış iletişim nedeniyle yaptığınız büyük bir hata var mı? yabancı

language I'm positive that I still make mistakes you know my Spanish language

dil Hala hata yaptığımdan eminim, İspanyolca dil

skills are great but I still make mistakes every now and then I remember

becerilerimin harika olduğunu biliyorsunuz ama yine de arada bir hata yapıyorum ve sonra

one of the earliest mistakes I made was I said I'm pregnant instead of I'm

yaptığım ilk hatalardan birini hatırlıyorum, utanmak yerine hamileyim dedim.

embarrassed the thing is that I was I think 15 years old when I made this

mesele şu ki ben bu hatayı yaptığımda sanırım 15 yaşındaydım

mistake because so 15 year old saying oh I'm so pregnant instead of I'm so embarrassed

çünkü 15 yaşındayım ah çok utandım yerine çok hamileyim bu yüzden ah

so I was like oops what about you is there like a big mistake that you've made I've made

dedim ya sen büyük bir hata mı var böyle sen yaptın ben

mistakes I've gone to the wrong location I met at wrong times because they use a

hatalar yaptım yanlış yere gittim yanlış zamanlarda buluştum çünkü onlar

24-hour clock here whereas we don't use that or just mainly directions

burada 24 saatlik bir sistem kullanıyorlar oysa biz onu kullanmıyoruz ya da sadece yol tarifi

especially talking on the telephone getting the wrong direction

özellikle telefonda konuşurken yanlış oluyor yön

and I think that I remember these mistakes more and then I do those red

ve sanırım bu hataları daha çok hatırlıyorum ve sonra

crosses that have got on a piece of paper that's why I asked you this

bir kağıt parçası üzerindeki kırmızı çarpıları yapıyorum, bu yüzden size bunu sordum

because those mistakes I made they cause me to not have some success in my life

çünkü yaptığım bu hatalar benim hayatımda bazı başarılar elde etmeme neden oluyor

exactly we learn from the things that cause us pain and I tell my students

tam olarak öğreniyoruz bize acı veren şeylerden ve öğrencilerime de

this too sometimes I'm like sometimes I teach I don't teach you everything I

bunu bazen söylüyorum bazen bazen öğretiyorum size her şeyi öğretmiyorum

just give you enough to be able to implement and then fail because once you

sadece uygulayabilecek kadar veriyorum sonra başarısız oluyorsunuz çünkü bir kez

fail and you come across some sort of obstacle then you're even more eager to

başarısız oluyorsunuz ve karşı karşıya geliyorsunuz. bir çeşit engel, o zaman sana öğretmem gereken her şeyin bir sonraki bölümünü öğrenmek için daha da isteklisin, bu yüzden

learn the next part of whatever I have to teach you so failure is honestly in

başarısızlık bence gerçekten

my opinion a really great thing now that we're talking about this why don't you

harika bir şey, şimdi bundan bahsediyoruz, neden

tell us a little bit more about what you're doing online with your students

bize bir şey söylemiyorsun? şu anda öğrencilerinizle çevrimiçi olarak neler yaptığınız hakkında biraz daha fazla,

at the moment I'm creating an online classroom and online community to give

English learners around the world the opportunity to make mistakes to learn

dünyanın her yerindeki İngilizce öğrenenlere hata yapma,

from their mistakes most importantly to connect with people and basically

hatalarından ders çıkarma ve en önemlisi insanlarla bağlantı kurma fırsatı vermek için çevrimiçi bir sınıf ve çevrimiçi topluluk oluşturuyorum. temelde

everyday English this is what I'm bringing about in my online communities

günlük İngilizce, çevrimiçi topluluklarımda ortaya koyduğum şey bu,

so yes I am working a lot on developing vocabulary so seeing a plain grammar and

bu yüzden evet, sözcük dağarcığı geliştirmek için çok çalışıyorum, bu nedenle sade bir dilbilgisi görüyorum ve

emphasizing the use of these most importantly getting people to speak we

bunların kullanımını vurguluyorum, en önemlisi insanları konuşturmak,

are connecting in group calls and live chats just building up confidence

grup görüşmelerinde ve canlı yayında bağlantı kuruyoruz. sohbetler sadece güven inşa ediyor

because you know Stefanie I don't like recording we were talking about this before everybody struggles with

çünkü biliyorsun Stefanie Ben kayıt yapmayı sevmiyorum herkes bir şeyle mücadele etmeden önce bunun hakkında konuşuyorduk

something we all have our weaknesses but these are skills that also English

hepimizin zayıf yönleri var ama bunlar da İngilizce

learners will need for the work force say that public speaking skills I am a

öğrenenlerin iş gücü için ihtiyaç duyacağı becerilerdir topluluk önünde konuşma becerilerini söyleyin ben

native English speaker I don't like recording videos but is something that I do

anadili İngilizce olan biriyim video kaydetmeyi sevmiyorum ama bu işim için yaptığım bir şey

for my job and this is something which why shouldn't an english learner be able

ve bu neden bir ingilizce öğrenen bunu da yapamasın ki

to do this as well it would improve their presentation skills develop their

sunum becerilerini geliştirecek özgüvenlerini geliştirecek

confidence this is what we do I think that is like highly admirable that you

bu Yaptığımız şey bence bu,

put yourself out there in a way that makes you nervous

kendinizi sizi gerginleştirecek, rahatsız edecek,

uncomfortable scared or just you like you said you do not like recording

korkutacak şekilde ortaya koymanız çok takdire şayan bir şey.

videos if you didn't have to do it you wouldn't do it but you know that you

Bunu yapma ama

have to do it in order to expose yourself and let people know hey I'm

kendini ifşa etmek ve insanların hey

here and I'm available to help you with your English if you need the help so

burada olduğumu ve yardıma ihtiyacın olursa İngilizcen konusunda sana yardım etmeye hazır olduğumu bilmelerini sağlamak için yapman gerektiğini biliyorsun, bu yüzden

you're putting yourself out there in a way that you're uncomfortable but that

kendini oraya koyuyorsun rahatsız olduğunuz bir şekilde ama bu

means that you're also being an excellent leader for everybody in your

aynı zamanda topluluklarınızdaki herkes için mükemmel bir lider olduğunuz anlamına gelir

communities because guess what they're scared too they're scared of putting

çünkü tahmin edin neden onlar da korkuyorlar kendilerini ortaya koymaktan korkuyorlar

themselves out there they're scared of making videos

video yapmaktan korkuyorlar

they're scared of all kinds of things and you're like look so am I so If I can do it you can do it

Her türlü şeyden korkuyorum ve sen bak ben de öyleyim yani ben yapabilirsem sen de yapabilirsin

And I think that is super

Ve bence bu süper

fantastic I use a finger pointing I'm like if I can do it you know that's right, that's right

harika Parmakla işaret kullanıyorum Sanki yapabilirsem yapabilirim bu doğru, bu doğru

oh that's great all right Adriana so tell us where can we find you on social media and for

oh bu harika pekala Adriana öyleyse bize seni sosyal medyada nerede bulabileceğimizi söyle ve

those that want to follow you and go to your website where can they find you you

seni takip etmek ve web sitene gitmek isteyenler seni nerede bulabilirler

can find me on my social media accounts English with Adriana I'm on Facebook

beni sosyal medya hesaplarımda bulabilirsin ingilizcesi Adriana ile Facebook'tayım,

Instagram and on YouTube and on my website EnglishTeacherAdriana.com

Instagram'dayım, YouTube'dayım ve EnglishTeacherAdriana.com web sitem

awesome so I'm gonna link all of those in the description so people can find

harika, bu yüzden insanların

you easily thank you so much for doing this interview and for all of you guys

sizi kolayca bulabilmesi için açıklamadaki tüm bunların bağlantısını vereceğim, bu röportajı yaptığınız için çok teşekkür ederim ve hepiniz için

that watch this and enjoyed it be sure to head over to Adriana's channel so you

Bunu izleyen ve beğenen çocuklar, benimle yaptığı röportajı izleyebilmek için Adriana'nın kanalına gitmeyi unutmayın, bana sahip

can watch the interview that she did with me thank you for having me no

olduğunuz için teşekkür ederim, sorun değil, kendinize iyi bakın

problem take care