10 Lessons I Learned From Being a Nerd | Jordan Dinwiddie | TED

Çeviri: Zeynep Sıla Bektaşoğlu Gözden geçirme: Ozay Ozaydin

En sevdiğim kelimenin ne olduğunu bilmek ister misiniz?

Do you all want to know what my favorite word is?

(Laughter)

(Kahkahalar)

It's the F word.

S’li küfür.

(Audience: Yeah!)

(Seyirci: Aynen!)

Some people think it's a little dirty.

Bazıları kaba buluyor olabilir.

Others really like to throw it around.

Bazıları ise kullanmayı çok seviyor.

Oh, y’all thought I meant “fuck”?

“Siktir”den bahsettiğimi mi düşündünüz?

(Laughter)

(Kahkahalar)

No, no, no, no, no.

Hayır, hayır, hayır, hayır.

My favorite word is “fandom.”

En sevdiğim kelime “fandom”.

This talk is about fandom

Bu konuşma fandom

and how fandom can enrich your life

ve fandomun hayatınızı nasıl zenginleştirebileceği

and build a community of people

ve sürekli olarak konuşmadığınız

that you might not have always talked to, right?

bir insan topluluğu hakkında olacak.

But I'm sure when you all think of fandom,

Ama eminim ki hepiniz fandomu düşününce,

y'all think nerds and cosplay and fan fiction and neck beards

aklınıza inekler, cosplay, hayran kurgu eserleri, ucubeler,

and people in dark basements and stuff.

ve karanlık bodrumdaki insanlar falan geliyordur.

And all that is true.

Tüm bunlar doğru.

(Laughter)

(Kahkahalar)

But you also probably think about America's ass.

Ama muhtemelen Amerika’nın kıçını da düşünüyorsunuz.

(Laughter)

(Kahkahalar)

I do.

Ben düşünüyorum.

(Laughter and cheers)

(Kahkahalar ve tezahürat)

And yes, fandom is all of this stuff,

Evet, fandom bunların hepsini içerir,

but it is actually a community of people that share a passion.

ama aslında bu topluluk bir tutkuyu paylaşan insanlardan oluşuyor.

[FANDOM=TOPLULUK]

Fandom is a community of people that share a passion.

Fandom, tutkuyu paylaşan bir insan topluluğudur.

Ama her şey gibi, bir spektrumu var, değil mi?

Right?

But like all things, a there's a spectrum, right?

[ÇILGIN HAYRANLARIN SPEKTRUMU]

You have your casual fans, your fans, your hardcore fans,

Sıradan hayranlar, hayranlar, sıkı hayranlar

and then you have your fanatics.

ve sonra fanatikler var.

And it can get really ugly, just like that ugly thing.

Bu durum cidden pisleşebilir, tıpkı o çirkin şey gibi.

Every time I see it, I run scared.

Ne zaman görsem korkuyorum.

Sorry to all my Phillies fans, it's ugly, right?

Tüm Phillies hayranları için üzgünüm, ama çirkin işte, öyle değil mi?

But I want to talk about the difference between being a fan

Ama hayran olmakla fanatik olmak arasındaki farktan

and being a fanatic, right?

bahsetmek istiyorum.

Fans want to bring in joy.

Hayranlar neşe getirmek isterler.

They want to share stuff as much as possible with you, right?

Sizinle olabildiğince çok şey paylaşmak isterler.

Fanatics are --

Fanatikler ise --

And I know I watched Obi-Wan last night, so "Star Wars" is on the brain --

Evet, dün gece Obi-Wan’ı izledim, yani “Yıldız Savaşları” aklımda şu an --

But fanatics are those "Star Wars" fans

İşte fanatikler, Millennium Falcon’ı

that chased two grown women off of the internet

küçük bir kıza verdikleri için

because they gave the Millennium Falcon to a girl, right.

iki yetişkin kadını internetten kovalayan “Star Wars” hayranlarıdır.

They weren't happy about that.

Bundan memnun değillerdi.

Those are fanatics.

İşte bunlar fanatiklerdir.

We want to be fans.

Biz ise hayran olmak istiyoruz.

We don't want to be fanatics, right?

Fanatik olmak istemiyoruz değil mi?

Because fans create worlds.

Çünkü hayranlar dünyalar yaratır.

Once the story is over, once the movie is done,

Hikaye bittiğinde, film bittiğinde,

they want to keep it going.

devam ettirmek isterler.

So they start to create cosplay, fan fiction, video games.

Böylece cosplay, hayran kurgu, video oyunları yaratmaya başlarlar.

I mean, I myself have a lot of feelings and fandoms,

Demek istediğim, benim de çok fazla duygu ve fandomum var,

so I have a newsletter that I write whenever I remember to write it.

bu yüzden yazmayı hatırladığımda yazdığım bir e-bültenim var.

(Laughter)

(Kahkahalar)

And also, because we're friends here,

Ayrıca, hepimiz burada arkadaşız,

I cosplay.

cosplay de yapıyorum.

(Laughter)

(Kahkahalar)

I'm not new to this, I'm true to this, right.

Bu alanda yeni değilim, bu alanın ta kendisiyim.

I wanted to still still engage with all of the worlds that I love,

Film bitmiş olsa bile sevdiğim tüm dünyalarla

ilişki kurmaya devam etmek istedim.

even though the movie was over.

Fans aren't gatekeepers.

Hayranlar bekçi değillerdir.

Y'all can clap.

Alkışlayabilirsiniz.

(Applause)

(Alkışlar)

We all have that friend that watches us watch a movie

Hepimizin film izlememizi izleyen bir arkadaşı var,

because they want us to like the same part that they like.

çünkü sevdikleri kısmı bizim de sevmemizi istiyorlar.

(Laughter)

(Kahkahalar)

That is a fan.

Bu bir hayrandır.

Fanatics are those people who quiz me when I come into a comic book store

Fanatikler, bir çizgi roman dükkanına girdiğimde

thinking because I look like this,

böyle göründüğüm için hiçbir şey bilmeyeceğimi düşünüp

that I can't know about comics, right?

bana sorular sorup test eden insanlar, değil mi?

And fans learn life lessons from some of the nerdiest places, right?

Hayranlar hayat derslerini en inek yerlerden öğreniyor değil mi?

So for a quick example, how many Blazers fans are here?

Yani hızlı bir örnek için, burada kaç tane Blazers hayranı var?

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkışlar)

Right.

Eminim hepiniz sabırlı insanlarsınızdır.

Y'all are really patient people, I'm sure.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Y'all will continue to be patient.

Sabırlı olmaya da devam edeceksiniz.

With that number seven pick, y’all got, sucks for y’all.

Şu yedinci numaralı seçim, hepiniz için çok kötü.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Or if you were an Oregon women's Ducks fan, which we all should be --

Veya kadın Oregon Ducks takımı hayranı olsaydınız ki hepimiz olmalıyız --

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkışlar)

You probably understand the importance of women in power,

Muhtemelen iktidardaki kadınların önemini,

the value of women in sports

sporda kadınların değerini anlıyorsunuz,

and you're probably just overall a much better person.

ve muhtemelen genel olarak çok daha iyi bir insansınız.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Because fandom when harnessed is greater than any box office number.

[FANDOM HERHANGİ BİR GİŞE HASILATINDAN DAHA ETKİLİDİR]

Right, fandom when harnessed is greater than any box office number.

Çünkü fandom, yararlanıldığında, herhangi bir gişe hasılatından sayıca büyük olur.

You meet people who you might have not necessarily always talk to, right?

Her zaman konuşmak zorunda olmadığınız insanlarla tanışabiliyorsunuz, değil mi?

You learn from so many different people

Pek çok farklı insandan öğreniyorsunuz,

and you learn a lot of things from these things that you love so much.

ve çok sevdiğiniz bu şeylerden bir sürü şey öğreniyorsunuz.

Whether or not you realize it, right?

Farkında olsan da olmasan da, değil mi?

Think about what you put on your locker when you were a teenager

Ergenken dolabınıza veya üç halkalı dosyanıza

or in your three-ring binder

veya hatta telefonunuzun arka planına

or even on your phone background right now.

ne koyduğunuzu bir düşünün.

Something somewhere has inspired you

Bir yerde bir şey size ilham verdi

or guided you along this journey called life, right?

veya hayat denen bu yolculuk boyunca size rehberlik etti, değil mi?

So I'm going to give you all ten things --

Bu yüzden size on şey sayacağım --

I have a lot of fandoms, I have a lot of them,

Bir sürü fandomum var, bir sürü var,

but I'm going to give you ten things that my fandoms have taught me.

ama size fandomlarımın bana öğrettiği on şeyi söyleyeceğim.

Number one, Storm from the "X-Men,"

Birincisi, “X-Men”den Storm.

y'all should be clapping right now.

Şu anda alkışlıyor olmanız lazımdı.

(Applause and cheers)

(Alkış ve tezahürat)

She is the leader of the X-Men.

O X-Men'in lideri.

As a young Black girl seeing this tall,

Küçük Siyahi bir kız olarak, bu uzun boylu

beautiful Black woman with all this white hair

güzel, beyaz saçlı ve çarpıcı bir sese sahip

and a very operatic voice leading the way,

siyahi bir kadının önderlik ettiğini görmek

it was very impactful for a Fox Kids Saturday morning.

Fox Kids Cumartesi sabahı için çok etkileyiciydi.

That's my son.

Bu benim oğlum.

(Applause and laughter)

(Alkış ve kahkahalar)

“Star Wars” taught me that my world can be as big as a galaxy far, far away.

“Yıldız Savaşları” bana dünyamın çok uzaktaki

bir galaksi kadar büyük olabileceğini öğretti.

Whether that is real or fake.

Gerçek ya da sahte olsun.

My world can be much bigger than just the six blocks that I call my home.

Dünyam, evim dediğim altı bloktan çok daha büyük olabilir.

Wonder Woman --

Wonder Woman --

(Cheers and applause)

(Alkışlar ve tezahürat)

Taught me that my body at any sculpt, at any shape is beautiful, right?

Vücudumun herhangi bir heykelde, ve her şekilde güzel olduğunu öğretti.

Wonder Woman spent her entire life --

Wonder Woman tüm hayatını --

Y'all can clap.

Alkışlayabilirsiniz.

(Applause)

(Alkışlar)

Wonder Woman spent her entire life training for battle.

Wonder Woman tüm hayatını savaş için eğitim alarak geçirdi.

She was not going to be a size zero.

Sıfır beden olmayacaktı.

She was going to have quadriceps and deltoids.

Kuadriseps ve deltoidleri olacaktı.

I learned that word a couple of weeks ago, deltoid.

“Deltoid” kelimesini birkaç hafta önce öğrendim.

(Laughter)

(Kahkahalar)

And she was going to look strong

Bunu yaparken güçlü,

and look beautiful while doing it.

ve güzel görünecekti.

Alright, the fourth one.

Pekala, dördüncü.

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkış)

Venus and Serena, as any Black girl, specifically --

Venus ve Serena, özellikle herhangi bir Siyah kız gibi --

We were forced to watch them,

Tenisi sevsek de sevmesek de

whether or not we liked tennis or not.

onları izlemek zorunda kaldık.

(Laughter)

(Kahkahalar)

It's also because it came on cable so you didn't have to, like, look for it.

Ayrıca kablolu yayında olduğu için aramanıza gerek kalmaması da bir sebep.

But my North Star as a big sister has always been these two.

Ama bir abla olarak Kuzey Yıldızım her zaman bu ikisi olmuştur.

Because when the world was against them, they always had each other.

Çünkü dünya onlara karşıyken, onlar hep birbirlerine sahiptiler.

So whether or not I am being a good sister in the moment,

Yani şu an iyi bir kız kardeş olup olmadığıma bakmadan

that is what I always look towards.

her zaman buna bakarım.

(Applause)

(Alkış)

All right.

Pekala.

Sneakers taught me the importance of quality and detail, and nerds --

Spor ayakkabılar bana kalitenin ve detayların önemini öğretti, ve inekler --

Sneaker heads, you all are nerds.

Ayakkabı tutkunları, hepiniz ineksiniz.

Nobody cares about quality leather from 1987 to 2022 except y'all.

1987′den 2022′ye kadar kaliteli deriyi sizden başka kimse umursamıyor.

Y'all need to just accept it.

Hepinizin bunu kabul etmesi gerek.

(Laughter)

(Kahkahalar)

"Harry Potter" fan fiction --

“Harry Potter” hayran kurgusu --

(Cheers and applause)

(Alkışlar ve tezahürat)

Taught me that I could write myself into any story.

Bana kendimi her hikayeye yazabileceğimi öğretti.

Those books are about this big

Bu kitaplar bu kadar büyük ve,

and Black people had about what, eight words?

siyahilerin sekiz kelimesi falan mı vardı?

(Laughter)

(Kahkahalar)

So I wanted to fill in those gaps and I was very good at it too.

Bu boşlukları doldurmak istedim ve bunda da çok iyiydim.

Also wrote some smut, you can look for that later.

Ayrıca biraz müstehcen kurgu da yazdım, sonra bir göz atabilirsiniz.

(Laughter)

(Kahkahalar)

“Sailor Moon” ...

“Sailor Moon”...

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkışlar)

Taught me the power of female friendships.

Bana kadın arkadaşlıklarının gücünü öğretti.

That's it.

İşte bu kadar.

(Applause)

(Alkış)

And now, this isn't really a lesson,

Şimdi, bu gerçekten bir ders değil,

but my father is a massive nerd

ama babam büyük bir inekti ve,

and he would see me glomming on to these superheroes, Storm,

beni süper kahramanlara Storm’a ölüp biterken görürdü

and he would be like, "Well, what about Black Panther?

ve şöyle derdi: “Peki ya Kara Panter?

What about Luke Cage? What about Misty Knight?"

Peki ya Luke Cage? Peki ya Misty Knight?”

And in doing that, he was trying to teach me, yes,

Bunu yaparken bana öğretmeye çalışıyordu, evet,

you can love everything that is current, but you have to know about your past.

mevcut olan her şeyi sevebilirsin, ama geçmişini bilmek zorundasın.

And so showing me all of these Black superheroes from the '70s,

Böylece bana 70′lerin, 60′ların,

tüm siyahi süper kahramanlarını göstererek

from the '60s,

kind of led me through life.

beni hayata yönlendirdi.

And now I'm a nerd here talking to you all here, so blame him.

Şimdi burada hepinizle konuşan bir ineğim, o yüzden onu suçluyorum.

Boy bands.

Erkek grupları.

(Applause)

(Alkış)

B2K specifically, taught me to scream really loud.

B2K özellikle bana çok yüksek sesle çığlık atmayı öğretti.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Then Chyna ...

Sonra, Chyna...

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkışlar)

Taught me that I can be the ninth wonder of the world,

Bana, dünyanın dokuzuncu harikası olabileceğimi,

that I can stand in a ring or an office room

bir ringde veya ofis odasında,

or here on this red carpet

ya da bu kırmızı halıda durup,

and take command, right?

idareyi ele alabileceğimi öğretti.

Because in a lot of rooms,

Çünkü birçok yerde, muhtemelen

I will probably be the only woman.

tek kadın ben olacağım.

I will probably be the only Black person.

Muhtemelen tek siyahi de ben olacağım.

I'm for damn sure probably going to be the only Black woman.

Hatta tek siyahi kadın olacağımdan kesinlikle eminim.

So people are going to look at me anyway.

İnsanlar yine de bana bakacak.

I should have something to say.

Söyleyecek bir şeyim olmalı.

I should be able to take center stage.

Ön plana çıkabilmeliyim.

(Applause)

(Alkış)

So listen, don't be afraid of the F word.

Dinleyin, “S” kelimesinden korkmayın.

Because when you love what you love out loud,

Çünkü sevdiğiniz şeyi göstererek sevdiğinizde,

that is audacious.

cüretkardır.

When you love what you love unapologetically,

Sevdiğin şeyi özür dilemeden sevdiğin zaman,

it is beautiful.

güzeldir.

All right, so fuck it, y'all, be a fan.

O yüzden hepiniz siktir edin, hayran olun.

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkışlar)