Lessons From People Already Adapting to the Climate Crisis | Dorcas Naishorua | TED

40,215 views ・ 2024-07-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Figen Ergürbüz Gözden geçirme: Şebnem Altundaş
00:07
(In Swahili: Hello.)
0
7921
1209
(Svahili dilinde: Merhaba.)
00:09
Greetings from the heart of Maasai land.
1
9130
2420
Masai topraklarının kalbinden selamlar.
00:11
My name is Dorcas Naishorua and I'm honored to be here today,
2
11591
4088
Benim adım Dorcas Naishorua ve bugün burada olmaktan onur duyuyorum
00:15
not only as the first Miss Climate in the world,
3
15720
2753
sadece dünyadaki ilk İklim Güzeli olarak değil
00:18
but also a daughter of the savanna,
4
18515
2169
aynı zamanda Kenya'nın Kajiado ilçesinin geniş ovalarından gelen
00:20
hailing from the vast plains of Kajiado County, Kenya.
5
20684
4337
savanın kızı olarak da burada olmaktan onur duyuyorum.
00:26
I bring with me a story of resilience,
6
26147
2878
Yanımda topraklarımızın değişen kalıpları
00:29
one shaped by the changing patterns of our land
7
29025
3587
ve iklim değişikliğiyle boğuşan bir dünyada karşılaştığımız zorluklar
00:32
and the challenges we face
8
32654
2127
tarafından şekillendirilen
00:34
in a world grappling with climate change.
9
34823
3420
bir dayanıklılık hikayesi getiriyorum.
00:38
Imagine waking up to the symphony of the savanna,
10
38785
3921
Savanın senfonisine, sığırların yumuşak uğultusuna,
00:42
the gentle mooing of cattle,
11
42706
2460
kuşların canlı çağrılarına
00:45
the vibrant calls of birds
12
45208
2461
ve altın otların zarif sallanmasına
00:47
and the graceful sway of the golden grass
13
47711
3420
ve güzel boncuklu giysilerin estetik seslerine uyandığınızı hayal edin.
00:51
and the aesthetic sounds from the beautifully beaded clothing.
14
51172
4839
00:56
This is the melody of my life,
15
56344
2211
Bu hayatımın melodisi
00:58
deeply intertwined with the well-being of our environment.
16
58597
4212
çevremizin iyi olmasıyla derinden bağlantılı.
01:04
Cattle are not only our companions,
17
64060
2503
Sığırlar sadece yoldaşlarımız değil
01:06
but also our livelihoods.
18
66563
2044
aynı zamanda geçim kaynaklarımızdır.
01:08
As the Maasai community,
19
68940
1669
Masai topluluğu olarak
01:10
we rely on our cows not just for income or to keep our children in school,
20
70650
5506
ineklerimiz bize sadece gelir veya çocuklarımızı okulda tutmak için
01:16
but also for sustenance
21
76197
2086
gereken geliri sağlamakla kalmaz
01:18
as they form the foundation of our meals
22
78283
3420
aynı zamanda yemeklerimizin temelini oluşturur
01:21
and provide the fuel that keeps our families going.
23
81745
4045
ailelerimizin hayatta kalmasını sağlar.
01:26
However, this melody is changing.
24
86249
3087
Ancak bu melodi değişiyor.
01:29
We are witnessing longer droughts and unreliable rains.
25
89711
4004
Daha uzun kuraklıklara ve güvenilmez yağmurlara tanık oluyoruz.
01:33
The signs of climate change are becoming increasingly evident.
26
93715
5088
İklim değişikliğinin belirtileri giderek daha belirgin hale geliyor.
01:38
The land that once sustained us now thirsts.
27
98845
3462
Bir zamanlar bizi besleyen topraklar şimdi susuyor.
01:42
The struggle for limited resources, particularly food and water,
28
102933
4713
Sınırlı kaynaklar, özellikle yiyecek ve su için mücadele
01:47
pushes us into dangerous encounters with wildlife and other people
29
107687
5214
hayatta kalmak için savaşırken bizi vahşi yaşam
ve diğer insanlarla tehlikeli karşılaşmalara itiyor.
01:52
as we fight for survival.
30
112901
1710
01:55
It's a competition
31
115153
1418
Ayaklarımızın altındaki zeminin kaydığı
01:56
where the very ground beneath our feet seems to shift.
32
116613
4212
bir yarışmadır.
02:01
This is not just about food insecurity.
33
121284
2711
Bu sadece gıda güvensizliği ile ilgili değil.
02:03
It's about the erosion of our way of life.
34
123995
3879
Bu yaşam tarzımızın erozyonu ile ilgili.
02:08
Let me provide a clearer picture of our daily lives.
35
128291
2920
Günlük hayatımızın daha net bir resmini vereyim.
02:11
After milking the cows,
36
131628
1710
İnekleri sağdıktan sonra sütün satışı
02:13
the sale of the milk brings in a modest income,
37
133338
3462
mütevazı bir gelir getiriyor
02:16
allowing us to purchase essentials
38
136841
2586
temel ihtiyaçlarımızı satın almamıza
02:19
and have our children go to school.
39
139469
2211
ve çocuklarımızın okula gitmesine olanak sağlıyor.
02:22
At home,
40
142347
1168
Evde,
02:23
a simple meal of milk and ugali, a staple food, sustains us.
41
143515
4880
temel bir gıda olan basit bir süt ve ugali yemeğiyle besleniriz.
02:29
However, this routine is often disrupted.
42
149104
4087
Ancak, bu rutin genellikle bozulur.
02:33
The dry season presents a different reality.
43
153525
3211
Kurak mevsim farklı bir gerçeklik sunuyor.
02:37
The once vibrant plains transform into graveyards for cattle,
44
157070
5339
Bir zamanlar canlı olan ovalar sığır mezarlıklarına dönüşür
iklim değişikliğinin sertliğinin
02:42
with their skulls serving as a haunting reminder
45
162450
3671
02:46
of the harshness of climate change.
46
166162
2545
unutulmaz birer hatırlatıcıları olan kafataslarıyla.
02:49
Our crops wither, leaving families with empty stomachs
47
169791
4087
Ekinlerimiz soluyor ailelerin karınları aç
02:53
and schools with empty classrooms.
48
173920
2836
ve okulların sınıfları boş kalıyor.
02:57
The impact extends beyond hunger.
49
177465
3170
Etki açlığın ötesine uzanır.
03:00
Girls, already vulnerable,
50
180677
2627
Zaten savunmasız olan kızlar
03:03
are forced to walk for long distances in search of water,
51
183304
4171
su aramak için uzun mesafeler yürümek zorunda kalıyorlar
03:07
and this leads to increased health risks
52
187517
3003
ve bu da sağlık risklerinin artmasına neden oluyor
aynı zamanda güvenliklerini tehlikeye atıyor.
03:10
and also compromises their safety.
53
190562
2252
03:13
Girls in particular bear the brunt of this harsh reality.
54
193440
4921
Özellikle kızlar bu sert gerçekliğin yükünü taşıyor.
03:18
Education is often sacrificed
55
198695
2252
Aileler geçimini sağlamak için çabalarken
03:20
as families strive to make ends meet.
56
200947
2461
eğitim genellikle feda edilir.
03:24
In desperate attempts to survive, unimaginable things happen.
57
204200
4880
Hayatta kalmak için umutsuz girişimlerde hayal edilemez şeyler olur.
03:29
Girls are traded for grass.
58
209789
2670
Kızlar samanla takas edilir.
03:33
What goes beyond this harsh reality
59
213460
2377
Bu sert gerçekliğin
03:35
is the rite of passage from childhood to adulthood,
60
215837
3795
ötesine geçen şey,
kadın genital bölgesinin kesilmesi olarak bilenen acı verici bir sünnet
03:39
which involves a painful circumcision
61
219674
3087
ve ardından erken evliliği içeren
03:42
known as female genital mutilation,
62
222761
2669
03:45
followed by early marriage.
63
225472
1793
çocukluktan yetişkinliğe geçiş ayinidir.
03:47
Girls are exchanged for grass to feed the remaining livestock,
64
227891
3795
Kızlar, samanla takas edilir kalan hayvanları beslemek için
03:51
to sustain the family for some time and see them live miserably
65
231728
5130
aileyi bir süreliğine geçindirmek kendi seçimleri olmayan şeyler için
perişan mutsuz bir hayat yaşadıklarını görmek için.
03:56
for what they didn't choose.
66
236900
1710
03:59
This desperate measure highlights the depths of our struggle,
67
239611
4921
Bu umutsuz önlem kızların kuraklık zamanlarında
04:04
where girls are married off for as little as 100 bales of grass
68
244574
5797
sığırları bir süre beslemek için 100 balya gibi az bir saman uğruna evlenmesi
04:10
to sustain the cattle for some time in times of drought.
69
250413
4463
mücadelemizin boyutlarını vurgulamaktadır.
04:15
Livestock have been our sole source of income.
70
255835
2878
Hayvancılık tek gelir kaynağımızdır.
04:19
Now, due to the actions of others,
71
259506
3295
Şimdi, başkalarının eylemleri yüzünden
04:22
our way of life must change.
72
262801
2669
yaşam tarzımız değişmek zorunda.
04:25
This is happening in many other pastoral communities as well.
73
265970
3504
Diğer birçok pastoral toplulukta da bu gibi şeyler oluyor.
04:29
Whether it's adapting to climate change
74
269474
2711
İster iklim değişikliğine uyum sağlamak
04:32
or defending against attempts to seize their land.
75
272185
4212
ister topraklarını ele geçirme girişimlerine karşı savunmak olsun.
04:37
However, we, the Maasai,
76
277232
4796
Ancak biz Masai'ler
04:42
are not people who surrender.
77
282028
2294
teslim olan insanlar değiliz.
04:44
We are people who adapt.
78
284781
1668
Biz adapte olan insanlarız.
04:47
We are planting trees alongside our crops
79
287033
3087
Kavurucu güneşe karşı bir kalkan oluşturmak
04:50
to create a shield against the scorching sun
80
290120
4004
ve ek yiyecek ve bitkisel ilaçlar sağlamak için
04:54
and to provide additional food and herbal medicine.
81
294165
3504
mahsullerimizin yanına ağaç dikiyoruz.
04:58
We are transforming unused land into community ranches for beekeeping,
82
298128
5755
Kullanılmayan arazileri arıcılık için topluluk çiftliklerine dönüştürüyoruz
05:03
and we are dividing our land into paddocks
83
303883
3128
ve hayvanlarımız için yeterli mera sağlamak için
05:07
to secure enough pasture for our livestock.
84
307053
2961
toprağımızı otlak alanlarına bölüyoruz.
05:10
These efforts aim to embrace a more sustainable form of pastoralism,
85
310557
5338
Bu çabalar toprağımızı tarım için kullanırken
05:15
enabling us to better withstand the extreme dry seasons
86
315937
4755
aşırı kurak mevsimlere daha iyi dayanmamızı sağlayacak
05:20
while also utilizing our land for agriculture.
87
320692
3336
daha sürdürelebilir bir pastoralizm biçimini benimsemeyi amaçlamaktadır.
05:24
Renewable energy projects, such as solar power, are also taking root.
88
324696
4504
Güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji projeleri de yaygınlaşıyor.
05:29
They allow us to produce water for nurturing tree seedlings
89
329200
3921
Ağaç fidelerini beslemek için su üretmemize
ve iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunmamızı sağlıyorlar.
05:33
and contribute to combating climate change.
90
333163
2877
05:36
Renewable energy also helps us produce and store food more efficiently,
91
336875
6006
Yenilenebilir enerji ayrıca gıdaları daha verimli üretmemize ve depolamamıza
05:42
reducing waste and safeguarding our livelihoods.
92
342922
4296
atıkları azaltmamıza ve geçim kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olur.
05:47
Education is also crucial,
93
347260
2586
Eğitim de çok önemlidir
05:49
and empowering our communities with knowledge
94
349846
2961
ve topluluklarımızı iklim değişikliğine uyum sağlamalarına yardımcı olacak
05:52
and skills to adapt to climate change is key to long-term resilience.
95
352807
6548
bilgi ve becerilerle güçlendirmek, uzun vadeli dayanıklılığın anahtarıdır.
05:59
By fostering climate resilience,
96
359898
2002
İklim direncini,
06:01
livelihoods and diversifying our sources of income,
97
361941
4755
geçim kaynaklarını teşvik ederek ve gelir kaynaklarımızı çeşitlendirerek
06:06
we can provide alternatives during times of hardships.
98
366696
4254
zor zamanlarda alternatifler sağlayabiliriz.
06:11
We are learning,
99
371618
1418
Öğreniyoruz, evriliyoruz
06:13
we are evolving and embracing innovation to rewrite the narrative of our struggle.
100
373036
6464
ve mücadelemizin anlatısını yeniden yazmak için yeniliği kucaklıyoruz.
06:19
But we cannot walk this journey alone.
101
379542
2169
Ama bu yolculukta tek başımıza yürüyemeyiz.
06:22
We need both international and local support,
102
382086
3212
Benzersiz zorluklarımızı anlayan
06:25
collaborating with organizations that understand our unique challenges
103
385298
5005
ve yerli bilgimize saygı duyan kuruluşlarla işbirliği yapmak için
06:30
and respect our Indigenous knowledge.
104
390303
2711
hem uluslararası hem de yerel desteğe ihtiyacımız var.
06:33
We require policies that recognize and protect our land rights,
105
393556
4838
Güvenli arazi gıda güvenliğimizin temeli olduğundan
06:38
as secure land is the foundation of our food security.
106
398394
4713
toprak haklarımızı tanıyan ve koruyan politikalara ihtiyacımız var.
06:43
Additionally, early-warning systems for extreme weather
107
403733
4338
Ayrıca aşırı hava koşulları için erken uyarı sistemleri
06:48
will assist us in preparing and responding
108
408071
3253
iklimle ilgili felaketlere hazırlanmamıza
06:51
to climate-related disasters,
109
411366
2502
ve bunlara müdahale etmemize yardımcı olacak
06:53
ensuring the stability of our food supply.
110
413910
3170
ve gıda tedarikimizin istikrarını sağlayacaktır.
06:58
As we work towards nourishing 10 billion people,
111
418164
3003
10 milyar insanı beslemeye çalışırken
ki bunu Dünyayı koruyarak yapabileceğimize inanıyorum
07:01
that I believe we can
112
421167
1668
07:02
while restoring the Earth,
113
422877
1919
sürdürülebilirliğe
07:04
we must prioritize sustainability,
114
424837
3254
eşitliğe
07:08
equity and respect for the environment.
115
428132
3379
ve çevreye saygıya öncelik vermeliyiz.
07:12
From the heart of the Kenyan savanna,
116
432553
2837
Kenya savanının kalbinden sizlere çağrı yapıyorum
07:15
I urge you, let us not only nourish our bodies,
117
435431
4421
sadece bedenlerimizi beslemekle kalmayalım
07:19
but also nurture the spirit of resilience,
118
439852
4088
aynı zamanda dayanıklılık ruhunu
07:23
the power of community
119
443982
2002
toplumun gücünü
07:25
and the unwavering hope for a sustainable future.
120
445984
3753
ve sürdürülebilir bir geleceğe olan sarsılmaz inancımızı besleyelim.
07:30
Together, we can rewrite the ending of this story,
121
450071
4046
Birlikte, bu hikâyenin sonunu yeniden yazabiliriz
07:34
where the Maasai girl not only survives but thrives.
122
454117
4129
Masai kızının sadece hayatta kalmakla kalmayıp mutlu bir hayat sürdüğü bir son.
07:38
Her laughter echoing across the plains,
123
458246
3503
Onun ovalarda yankılanan kahkahaları
07:41
a testament to the enduring spirit of our land.
124
461749
4338
ülkemizin ebedi ruhunun bir kanıtıdır.
07:47
Thank you.
125
467088
1168
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7