How to Ask for More — and Get It | Alex Carter | TED

76,648 views ・ 2024-09-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Selin Z. Şimşek Gözden geçirme: Ozay Ozaydin
00:04
The most important things I know about negotiation
0
4201
5706
Pazarlık hakkında bildiğim
00:09
I learned in a kayak
1
9940
2169
en önemli şeyleri balayımda
00:12
on my honeymoon.
2
12109
2202
bir kayığa binerken öğrendim.
00:14
(Laughter)
3
14345
2335
(Kahkahalar)
00:17
Picture this.
4
17648
1368
Şunu düşünün:
00:19
I arrive in Hawaii,
5
19650
1935
Hawaii’ye varıyorum
00:21
and I look adoringly at my brand new husband
6
21585
3471
ve bir nehir turu için birlikte iki kişilik bir kayığa binerken
00:25
as we get in a two-person kayak together for a river tour.
7
25089
4037
yeni kocama hayranlıkla bakıyorum.
00:30
Then things go wrong fast.
8
30227
4872
Sonra işler çok hızlı bir şekilde ters gidiyor.
00:35
You see, in a two-person kayak, the passenger in the back,
9
35533
4971
Şöyle, iki kişilik bir kayıkta arkadaki yolcunun,
00:40
usually the larger passenger,
10
40538
3503
genellikle daha büyük yolcunun,
00:44
is supposed to drive using their paddles.
11
44075
3403
küreklerini kullanarak kayığı sürmesi gerekiyor.
00:47
Well, I didn’t like how he was driving.
12
47511
4238
Eh, kocamın sürme şeklini hiç beğenemedim.
00:51
(Laughter)
13
51782
1502
(Kahkahalar)
00:53
So I decided to drive my own way.
14
53317
3370
Bu yüzden kendim sürmeye karar verdim.
00:57
And exactly at the moment I thought I had taken over --
15
57354
5106
Tam olarak kontrolü devraldığımı düşündüğüm anda --
01:04
We flipped over.
16
64228
2069
kayık ters döndü.
01:06
(Laughter)
17
66330
1502
(Kahkahalar)
01:07
Three separate times.
18
67865
2669
Tam üç kez.
01:11
Apparently we set a record.
19
71702
2169
Galiba bir rekor kırdık.
01:15
So I get back in the kayak now dripping wet,
20
75406
4471
Sonra kayığıma sırılsıklam bir şekilde tekrar binerken
01:19
when our guide up ahead turns back and says,
21
79877
3870
öndeki rehberimiz bize dönüp şunları söyledi:
01:23
"OK folks, let's negotiate these things to the left
22
83781
4204
“Tamam millet, bu şeylerle soldan gitmeleri için müzakere edelim,
01:27
because you're going to hit that beach up ahead."
23
87985
2569
çünkü şu ilerideki sahile gideceksiniz.”
01:31
Negotiate the kayak.
24
91989
3237
Kayıkla müzakere et.
01:36
In that moment,
25
96727
1468
O anda,
01:38
I realized that although I had been teaching negotiation
26
98229
4037
birkaç yıldır müzakere üzerine
01:42
for a few years already,
27
102299
2303
eğitim vermiş olmama rağmen
01:44
I had missed something important.
28
104635
2936
önemli bir şeyi kaçırdığımı fark ettim.
01:48
And I was not alone.
29
108205
3304
Yalnız değildim.
01:52
A lot of us have misconceptions about negotiation.
30
112443
4304
Birçoğumuzun pazarlık konusunda yanlış fikirleri var.
01:56
We are taught that it's a battle over money,
31
116747
4004
Bize onun para için bir savaş olduğu,
02:00
that it involves losing,
32
120751
2169
kaybetmeyi içerdiği öğretiliyor,
02:02
so we either fear it or we avoid it altogether.
33
122953
3904
bu yüzden ya ondan korkuyoruz ya da tamamen kaçınıyoruz.
02:07
In fact,
34
127992
2002
Aslında,
02:10
54 percent of us didn't negotiate our last salary.
35
130027
5839
yüzde 54′ümüz son maaşları için pazarlık yapmadı.
02:17
That's from research, by the way.
36
137368
1601
Bu araştırma sonucu, bu arada.
02:19
I'm not actually seeing into your souls.
37
139003
2669
Aklınızı okuyabildiğimden falan değil.
02:21
(Laughter)
38
141705
1135
(Kahkahalar)
02:23
The fact is that before that guide,
39
143574
3370
Gerçek şu ki, bu rehberden önce
02:26
I had never heard anyone use the word negotiate that way before.
40
146977
6140
pazarlık kelimesini hiç kimsenin bu şekilde kullandığını duymamıştım.
02:33
I, too, had absorbed this message that it was a contest of wills.
41
153484
4871
Ben de bunun bir “iradelerin yarışı” olduğu mesajını özümsemiştim.
02:38
You know, like five minutes earlier when I dunked us in the river.
42
158756
4137
Hani, beş dakika önce bizi nehre batırmam gibi.
02:43
But there's another way to think about it, isn't there?
43
163594
3136
Ama bunu başka bir şekilde de yorumlayabiliriz, değil mi?
02:47
When I negotiate my kayak toward a beach,
44
167198
4471
Kayığımı bir plaja doğru götürürken,
02:51
what am I doing?
45
171702
1268
ne yapıyorum?
02:53
I'm steering.
46
173704
1969
Kayığı yönlendiriyorum.
02:57
Today, I want to share five lessons about negotiation
47
177308
6039
Bugün, müzakere hakkında hayatınızı değiştirebilecek
03:03
that just might change your life.
48
183380
3070
beş dersten bahsetmek istiyorum.
03:07
And the first is this:
49
187017
2736
Birincisi şu:
03:09
negotiation is simply steering.
50
189753
3804
Pazarlık, yönlendirmektir.
03:14
It is any conversation in which you are steering a relationship.
51
194024
5606
Bir ilişkiyi yönlendirdiğiniz herhangi bir sohbettir.
03:20
And it's so much more than the money conversations.
52
200197
4838
Para meselelerinden çok daha fazlasıdır.
03:25
You know, just like a kayak,
53
205069
2102
Bilirsiniz, hedefimize ulaşmak için
03:27
where we want to steer consistently to get to our goal.
54
207204
3570
sürekli yönlendirmemiz gereken bir kayık gibi.
03:31
We can be steering our relationships
55
211208
3037
İlişkilerimizi, günün neredeyse
03:34
almost every minute of the day.
56
214245
3003
her dakikasında yönlendirebiliriz.
03:37
You know, when I got back from that honeymoon,
57
217781
3070
Balayından döndüğümde etrafıma baktım,
03:40
I looked around and I saw opportunities to negotiate everywhere.
58
220884
5740
ve her yerde müzakere etme fırsatları gördüm.
03:47
I could be getting to know my bosses better
59
227424
2736
Patronlarımı daha iyi tanıyabilirdim,
03:50
so that I understood what they prioritized most.
60
230194
3270
böylece en çok neye öncelik verdiklerini anlamış olurdum.
03:54
I could be calling my clients regularly
61
234064
3037
Müşterilerimi düzenli olarak arayabilir ve
03:57
and asking them what was new in their businesses.
62
237101
3103
işlerinin nasıl gittiğini sorabilirdim.
04:00
And I realized something powerful.
63
240671
2769
Güçlü bir şey fark ettim.
04:03
If we intentionally focus on the everyday steering,
64
243874
5038
Kasıtlı olarak bunlar gibi günlük yönlendirmelere odaklanırsak,
04:08
what happens when we do get to the money conversations?
65
248946
3804
para konuşmalarına girdiğimizde ne olur?
04:13
We're more likely to be successful.
66
253217
3270
Başarılı olma ihtimalimiz artar.
04:17
Which brings me to lesson two.
67
257221
3036
Bu da beni ikinci derse getiriyor.
04:21
Curious people make more money.
68
261558
4004
Meraklı insanlar daha çok para kazanıyor.
04:27
There's one negotiation technique that most of us are not using.
69
267298
4938
Çoğumuzun kullanmadığı bir pazarlık tekniği var.
04:32
So years ago, a professor set people up to negotiate as part of a study.
70
272569
5740
Yıllar önce bir profesör, bir araştırma için insanları pazarlık yapmaya hazırladı.
04:38
Only seven percent of those people achieved the optimal outcome.
71
278742
4905
Bu insanların sadece yüzde yedisi en iyi sonucu elde etti.
04:44
What did they do?
72
284181
1235
Peki onlar ne yaptılar?
04:45
Well, they didn't lead with their points.
73
285449
3370
Hemen konuya girişmediler.
04:49
They asked questions first.
74
289219
3037
Önce sorular sordular.
04:53
Bottom line, in negotiation,
75
293123
2703
Sonuç olarak, pazarlıkta
04:55
you get more by asking questions than you do by arguing.
76
295859
4738
tartışmaktan ziyade soru sorarak daha fazlasını elde edersiniz.
05:00
But not just any questions.
77
300998
2169
Ama sadece herhangi bir soru değil.
05:03
That seven percent?
78
303500
2069
O yüzde yedilik dilim?
05:05
They asked open questions.
79
305569
2870
Ucu açık sorular sordular.
05:08
Questions that uncovered the other person's needs,
80
308472
3437
Diğer kişinin ihtiyaçlarını, endişelerini
05:11
concerns, and goals,
81
311942
2136
ve hedeflerini ortaya çıkaran sorular.
05:14
And most of us aren't great at that.
82
314945
3570
Ve çoğumuz bu konuda pek iyi değiliz.
05:19
When I teach people about asking questions, I say, OK,
83
319016
3704
İnsanlara soru sormayı öğrettiğimde, “Tamam, diyelim ki
05:22
I've just taken a trip.
84
322720
1668
bir yolculuğa çıktım.” derim.
05:24
What can you ask me to get some good information?
85
324822
3069
“Hakkında kapsamlı bilgi almak için bana ne sorabilirsiniz?”
05:28
Top two questions they ask?
86
328826
2502
En sık sordukları iki soru?
05:31
I bet you could guess.
87
331362
1668
Bahse girerim tahmin edebilirsiniz.
05:33
Number one:
88
333364
1668
Bir numara:
05:35
Where did you go?
89
335065
1368
“Nereye gittin?”
05:37
Reno.
90
337434
1168
“Reno’ya.”
05:39
Did you have a good time?
91
339937
1668
“İyi vakit geçirdin mi?”
05:42
Yeah.
92
342239
1168
“Evet.”
05:45
Two closed questions.
93
345109
2435
İki ucu kapalı soru.
05:47
Two one-word answers.
94
347544
2703
İki tek kelimelik cevap.
05:50
So what’s the best question?
95
350581
3003
Peki, en iyi soru nedir?
05:54
Well, it's a little bit of a trick, because technically,
96
354518
4638
Şey, bu aslında küçük bir aldatmaca, çünkü teknik olarak
05:59
the best question of all doesn't end with a question mark.
97
359156
4438
en iyi soru, bir soru işaretiyle bitmiyor.
06:03
It's: "Tell me all about your vacation."
98
363961
4237
Şöyle: “Bana tatilin hakkında her şeyi söyle.”
06:09
"Tell me" is the biggest question you can ask,
99
369199
3370
“Söyle bana”, sorabileceğiniz en kapsamlı sorudur,
06:12
and it is the most powerful first question in any negotiation:
100
372569
5206
ve herhangi bir müzakerede en güçlü ilk sorudur:
06:17
at work or at home.
101
377808
2102
işte veya evde.
06:20
With the hiring manager:
102
380477
2036
Mesela işe alım müdürü ile:
06:22
"Tell me how the company sees the salary range for this position."
103
382513
4204
“Bana şirketin bu pozisyonun maaş aralığı hakkındaki görüşlerinden bahsedin.”
06:27
With your teenager:
104
387484
2202
Çocuğunuzla:
06:29
"Tell me what's making you ask for a 50-dollar-a-week allowance?"
105
389720
4671
“Benden her hafta 50 dolar istemeni gerektiren nedir söyler misin?”
06:34
(Laughter)
106
394391
1368
(Kahkahalar)
06:36
"Tell me" gets you the most information,
107
396293
3203
“Söyle bana” size en fazla bilgiyi verir,
06:39
but it also builds trust, so it creates the best deals.
108
399530
5372
ama aynı zamanda güven oluşturur, böylece en iyi fırsatları yaratır.
06:46
Lesson three:
109
406703
2203
Üçüncü ders:
06:48
the negotiation starts before the negotiation starts.
110
408939
5672
Pazarlık, pazarlık başlamadan önce başlar.
06:55
Most people don't know
111
415512
2202
Çoğu insan, her pazarlığın
06:57
that every negotiation actually comes in two parts.
112
417714
4772
aslında iki kısımdan oluştuğunu bilmez.
07:02
The second part we all know about,
113
422886
2570
Hepimizin bildiği ikinci kısım,
07:05
that's where we're sitting down with someone else.
114
425489
2903
başka biriyle oturup konuştuğumuz kısımdır.
07:08
But that first part,
115
428826
2435
Ama o ilk bölüme,
07:11
that's what I call the mirror.
116
431295
3603
ben “ayna” adını veriyorum.
07:15
Because we have to negotiate with ourselves first
117
435732
5172
Çünkü başkasıyla müzakere etmeden önce
07:20
before we negotiate with anyone else.
118
440904
3237
kendimizle müzakere etmeliyiz.
07:24
And it's the most critical part of the negotiation, too,
119
444708
3937
Bu da pazarlığın en kritik kısmı,
07:28
because if we don't get this right,
120
448645
2603
çünkü bunu doğru yapmazsak
07:31
the negotiation stops there.
121
451281
2303
pazarlık orada biter.
07:34
We don't ask.
122
454685
1368
Biz sormuyoruz.
07:36
We get confused about our priorities.
123
456687
3403
Konu önceliklerimize gelince kafamız karışıyor.
07:40
We shut ourselves down before we give anybody else the chance.
124
460123
4905
Başkasına şans vermeden önce kendimizi kapatıyoruz.
07:45
If you want to master the mirror, try asking yourself,
125
465896
5172
“Ayna”da ustalaşmak istiyorsanız kendinize şunu sormayı deneyin:
07:51
how have I handled something like this successfully before?
126
471101
4938
“Böyle bir şeyi daha önce nasıl başarılı bir şekilde hallettim?”
07:56
Did you know that research shows
127
476607
2836
Biliyor muydunuz, araştırmalar
07:59
if we think about a time and write it down,
128
479476
3303
pazarlığa başlamadan önce harika sonuçlar elde ettiğimiz bir zaman
08:02
that we achieved great results before we go into negotiate,
129
482779
5039
hakkında düşünüp yazarsak
08:07
we are more likely to negotiate well.
130
487851
2903
iyi pazarlık yapma ihtimalimizin arttığını gösteriyor.
08:11
Why?
131
491421
1402
Neden?
08:12
Because we remind ourselves of who we are at our most powerful,
132
492823
6139
Çünkü kendimize en güçlü anlarımızı hatırlatıyoruz,
08:18
and we also gather data on strategies that are likely to work for us.
133
498962
4805
ve ayrıca bizim için işe yaraması muhtemel stratejiler hakkında veri topluyoruz.
08:24
Lesson four.
134
504067
1769
Dördüncü ders.
08:26
Land the plane.
135
506870
2169
Kısa kesin.
08:30
I worked with a brilliant sales executive who sometimes would lose deals
136
510207
4705
Çok fazla konuştuğu için bazen anlaşmaları kaybeden
08:34
because he talked too much.
137
514945
2302
iyi bir satış yöneticisiyle çalışmıştım.
08:37
He'd ask a great question,
138
517948
2069
Harika bir soru sorardı,
08:40
and then he would get scared of the silence
139
520050
2636
ve sonra sessizlikten korkar
08:42
so he would eat it up with his words.
140
522719
3103
ve sözleriyle onu yiyip bitirirdi.
08:46
"What do you need to get this done here today?
141
526657
2569
“Bugün bunu yapmak için neye ihtiyacınız var?”
08:49
Well, I know our price point might be a little bit higher
142
529660
2702
“Eh, anlaştığımız fiyatın rakiplerimizden biraz
08:52
than that of our competitors,
143
532362
1435
daha yüksek olduğunu biliyorum,
08:53
but I think if you go ahead and look at our customer reviews ..."
144
533830
3404
ancak bence müşteri yorumlarımıza bakarsanız...”
08:59
Want to know the secret to great deals?
145
539269
2569
Harika fırsatların sırrını bilmek ister misiniz?
09:03
Shut up.
146
543273
1168
Çenenizi kapayın.
09:05
Recent research found
147
545776
2202
Son araştırmalar,
09:08
that leaving a period of silence in negotiation
148
548011
3837
müzakerelerde bir süre sessiz kalmanın
09:11
not only made it more likely
149
551848
2703
sadece diğer kişinin size değerli bir fırsat sunma
09:14
that the other person would give you a high-value move,
150
554585
4304
olasılığını artırmakla kalmayıp
09:18
but it also came across as collaborative.
151
558922
3537
aynı zamanda sizi uzlaşmacı birisi olarak gösteriyor.
09:22
So how much silence?
152
562926
3203
Peki ne kadar sessizlik?
09:31
I just did it.
153
571501
1535
Daha şimdi yaptım.
09:33
Three and a half seconds.
154
573070
1501
Üç buçuk saniye.
09:34
See?
155
574571
1201
Gördünüz mü?
09:35
You were nervous, but we all survived.
156
575772
2303
Gerginlik oluştu ama hepimiz hâlâ hayattayız.
09:38
(Laughter)
157
578108
1502
(Kahkahalar)
09:39
That's what I call landing the plane.
158
579643
3203
Kısa kesin demekle anlatmak istediğim bu.
09:43
Ask your question,
159
583246
1569
Sorunuzu sorun,
09:44
make your proposal,
160
584848
1268
teklifinizi yapın,
09:46
and then zip it.
161
586149
2570
ve sonra susun.
09:50
And finally, lesson five.
162
590053
3103
Son olarak, beşinci ders.
09:54
Make your adversary your partner.
163
594358
4537
Düşmanınızı partneriniz yapın.
09:59
It’s 3am,
164
599796
2203
Saat gece üç,
10:02
and you have five hours to go
165
602032
2603
tüm dünya sizin ve diğer birkaç ülkenin
10:04
before the entire world is expecting you and several other countries
166
604668
4338
beş saat içinde bir barış anlaşması
10:09
to announce a peace deal.
167
609006
1635
yapmasını bekliyor.
10:11
But right now, you have a problem
168
611108
2769
Ama şu anda bir sorununuz var
10:13
because one of the other country's diplomats has left the building
169
613910
4071
çünkü diğer ülkenin diplomatlarından biri binayı terk etti
10:18
and is down in the parking lot,
170
618015
1935
ve otoparkta bekliyor,
10:19
threatening to drive away because he feels disrespected.
171
619983
5372
ona saygısızlık yapıldığını hissettiği için gitmekle tehdit ediyor.
10:26
This was the situation
172
626623
2169
Birlikte çalıştığım diplomatlardan birinin
10:28
that one of the diplomats I worked with faced.
173
628825
2870
karşılaştığı durum buydu.
10:32
But a lot of us face things like this in our everyday negotiations.
174
632229
4538
Ama çoğumuz günlük görüşmelerimizde böyle şeylerle karşı karşıyayız.
10:37
So much of the popular wisdom talks about our adversary,
175
637267
5339
Genel kabul görmüş görüşlerin çoğu düşmanımızdan
10:42
our opponent.
176
642639
1368
rakibimizden bahsediyor.
10:44
Well, in most everyday negotiations,
177
644508
4404
Çoğu günlük görüşmede,
10:48
that adversary at the bargaining table
178
648945
3237
pazarlık masasındaki düşman,
10:52
becomes our partner
179
652215
2136
anlaşma yapıldıktan sonra
10:54
once that deal is done.
180
654351
2102
ortağımız olur.
10:57
The boss who holds the keys to your raise,
181
657220
3938
Maaşınıza gelecek zammın anahtarını elinde tutan patronunuzla
11:01
once you get it, you're working together.
182
661191
3237
zammı aldıktan sonra birlikte çalışıyor olursunuz.
11:04
Or that home contractor you're negotiating with over your kitchen.
183
664995
4004
Ya da mutfağınızla ilgili pazarlık yaptığınız ev müteahhidi.
11:09
Once you settle on a price,
184
669533
2002
Bir fiyatta anlaştığınızda
11:11
you're trusting her to build a room you're going to love for years to come.
185
671568
4972
yıllarca seveceğiniz bir oda inşa etmesi için ona güveniyor olursunuz.
11:18
And even when your spouse might feel like an opponent,
186
678241
6173
Ve eşiniz bazen sanki bir rakibinizmiş gibi davransa da,
11:24
well, you're still sleeping in the same bed at the end of the day.
187
684448
4571
günün sonunda aynı yatakta uyuyorsunuz.
11:30
That diplomat I worked with,
188
690053
2836
Birlikte çalıştığım diplomat
11:32
he walked out of the building,
189
692923
2302
binadan çıktı,
11:35
down to the parking lot,
190
695258
2002
otoparka gitti ve
11:37
and he approached the man who had left.
191
697294
2602
ayrılan adama yaklaştı.
11:40
He said to him,
192
700430
1702
Ona şöyle dedi,
11:42
"We are on the same side."
193
702165
3604
“Biz aynı taraftayız.”
11:46
He listened.
194
706636
1168
Adam dinledi.
11:48
Eventually, the two men walked together back into that building,
195
708772
5005
Sonunda, iki adam birlikte o binaya geri döndü,
11:53
and later they announced that peace deal.
196
713810
3437
ve daha sonra barış anlaşmasını yaptılar.
11:58
My negotiation motto is this:
197
718815
3971
Müzakere sloganım şudur:
12:02
I never request;
198
722786
3203
Asla talep etmem,
12:06
I recruit.
199
726022
2169
anlaşırım.
12:09
I don't want to talk to someone across the table.
200
729192
3370
Biriyle masanın diğer tarafından konuşmak istemiyorum.
12:13
I want to pull them around with questions to my side of the table
201
733163
5672
Onları sorularla benim tarafıma çekmek istiyorum,
12:18
so that we are now co-conspirators working toward the same goal.
202
738835
5072
böylece aynı amaç için çalışan ortak komplocular olmuş oluyoruz.
12:25
Negotiation is not a battle.
203
745342
3370
Pazarlık bir savaş değildir.
12:29
It is simply steering.
204
749446
2336
Sadece yönlendirmektir.
12:32
And if we lead with curiosity about ourselves and about others,
205
752783
5972
Kendimiz ve başkaları hakkında olaya merakla yaklaşırsak
12:38
we won't just create great deals,
206
758789
3436
sadece harika anlaşmalar yaratmayacağız.
12:42
we'll create great relationships along the way.
207
762259
4404
Bu süreçte harika ilişkiler kuracağız.
12:47
Speaking of which,
208
767964
2536
Bundan bahsetmişken,
12:50
you might be wondering
209
770534
2469
balayından sonra
12:53
what happened after the honeymoon.
210
773036
3137
ne olduğunu merak ediyor olabilirsiniz.
12:58
Well, I'm glad to report
211
778141
2703
Eh, kocam ve benim 18 yıldır
13:00
that my husband and I have been happily steering together
212
780844
3303
mutlu bir şekilde birlikte yönettiğimizi söylemekten
13:04
for 18 years.
213
784181
1901
kıvanç duyuyorum.
13:07
(Applause)
214
787017
4638
(Alkış)
13:11
Just not in a kayak.
215
791688
3337
En azından bir kayık hariç her şeyi.
13:15
(Laughter)
216
795025
1735
(Kahkahalar)
13:17
Thank you.
217
797227
1201
Teşekkür ederim.
13:18
(Applause)
218
798461
1802
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7