Is Cultivated Meat the Future of Food? | Uma Valeti | TED

54,086 views ・ 2024-06-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozay Ozaydin Gözden geçirme: Eren Gokce
00:03
I was 12 years old
0
3792
1793
Et paradoksuyla yüz yüze geldiğimde
00:05
when I came face-to-face with the paradox of meat.
1
5627
3128
12 yaşındaydım.
00:09
I was at my friend's birthday party.
2
9047
2211
Arkadaşımın doğum günü partisindeydim.
00:11
There was a lot of fun, music,
3
11258
2335
Evin önünde çok fazla eğlence,
00:13
celebration and games in the front of the house.
4
13635
3128
müzik, kutlama ve oyun vardı.
00:16
So I ran into the backyard looking for more fun.
5
16763
3504
Ben de daha fazla eğlence aramak için arka bahçeye koştum.
00:20
And what I stumbled upon shocked me.
6
20308
2753
Karşılaştığım şey beni şok etti.
00:23
There were people slaughtering frightened animals for the birthday feast.
7
23520
4171
Doğum günü ziyafeti için korkmuş hayvanları kesen insanlar vardı.
00:28
This was a strange feeling.
8
28942
2044
Bu garip bir duyguydu.
00:31
As a 12-year-old kid,
9
31528
1960
12 yaşında bir çocuk olarak,
00:33
seeing intense suffering in the back and sheer joy in the front,
10
33488
6006
arka tarafta yoğun bir acı ve ön tarafta saf bir neşe görmek,
00:39
juxtaposing a birthday with a death day
11
39536
2461
bir doğum günü ile bir ölüm gününü aynı anda
00:41
all in the same instance was too much to handle.
12
41997
2794
yan yana getirmek başa çıkılamayacak kadar fazlaydı.
00:45
The 12-year-old me broke down into tears.
13
45292
2335
12 yaşındaki ben gözyaşlarına boğuldum.
00:48
I know this is a common experience for many of you,
14
48169
2461
Bunun birçoğunuz ve muhtemelen birçok çocuğunuz için
00:50
and probably many of your children.
15
50630
1835
ortak bir deneyim olduğunu biliyorum.
00:53
We all know at some level
16
53216
2753
Hepimiz bugün yediğimiz etin arkasında
00:55
that the meat that we eat today
17
55969
1960
gerçekten sıkıntılı bir hikâye olduğunu
00:57
has a really troubling story behind it.
18
57929
2294
bir düzeyde biliyoruz.
01:01
We know that billions of animals are raised in painful,
19
61016
4796
Milyarlarca hayvanın, inanmak istediğimiz
01:05
overcrowded conditions
20
65854
2085
cennet gibi meralarda değil,
01:07
and not in the idyllic pastures that we'd like to believe in.
21
67939
3462
acı verici, aşırı kalabalık koşullarda yetiştirildiğini biliyoruz.
01:11
We know that climate change is caused --
22
71985
3795
İklim değişikliğine et üretiminin neden olduğunu,
01:15
a leading cause for it, in fact, is meat production.
23
75780
3003
hatta bunun başlıca nedenlerinden biri olduğunu biliyoruz.
01:19
We also know that factory farming
24
79701
3170
Ayrıca fabrikasyon çiftçiliğin
01:22
is responsible for the spread of incredibly scary diseases,
25
82912
4588
inanılmaz derecede korkutucu hastalıkların yayılmasından
01:27
and also to the rising antibiotic resistance.
26
87542
3045
ve antibiyotik direncinin artmasından sorumlu olduğunu da biliyoruz.
01:31
But despite all of this, you probably will continue to eat meat.
27
91296
3587
Ancak tüm bunlara rağmen, muhtemelen et yemeye devam edeceksiniz.
01:35
In fact, the world is going to eat twice the amount of meat
28
95300
4296
Aslına bakarsanız, dünya bu yüzyılın ilk yarısında
bizim başladığımız dönemden iki kat daha fazla et tüketecek.
01:39
in the first half of this century than when we started.
29
99638
2794
01:42
So despite all of this,
30
102766
3211
Peki tüm bunlara rağmen,
01:45
why?
31
105977
1168
neden?
01:47
Why is the question.
32
107187
1376
Asıl soru neden?
01:48
Do we really have a solution for it?
33
108938
2378
Bunun için gerçekten bir çözümümüz var mı?
01:52
I'm not sure yet.
34
112567
1585
Henüz emin değilim.
01:54
But I'll tell you why this is a complex question to answer,
35
114194
3211
Ama size bunun neden cevaplaması zor bir soru olduğunu söyleyeyim,
01:57
because meat is the most incredibly delicious food
36
117405
3671
çünkü et alıştığımız en inanılmaz lezzetli yiyecek.
02:01
that we've gotten used to.
37
121076
1876
02:02
No disrespect to salads or beans.
38
122994
2628
Salata ya da fasulyeye saygısızlık etmek istemem.
02:05
It's been part of our culture, traditions and religion
39
125622
3503
Yüzlerce, hatta binlerce yıldır kültürümüzün, geleneklerimizin
02:09
for hundreds, if not thousands of years.
40
129167
2586
ve dinimizin bir parçası olmuştur.
02:11
We love the product, not so much the process.
41
131795
2919
Ürünü seviyoruz, süreci pek sevmiyoruz.
02:14
So we've learned to ignore the conflict by simply turning a blind eye.
42
134714
4088
Bu yüzden de çatışmayı görmezden gelmeyi öğrendik.
02:18
And I think this is the central conflict that a conflicted carnivore deals with.
43
138843
5589
Bence bu, çatışmalı bir etoburun uğraştığı temel çatışmadır.
02:24
So is there a way out for a conflicted carnivore?
44
144432
2628
Peki çatışmalı bir etobur için bir çıkış yolu var mı?
02:27
I believe there is.
45
147519
1710
Ben olduğuna inanıyorum.
02:29
In fact, I am betting on it.
46
149270
2128
Hatta bu konuda iddialıyım.
02:32
About eight years ago, I quit my job as a cardiologist
47
152107
4045
Yaklaşık sekiz yıl önce kardiyolog olarak çalıştığım işimden ayrıldım
02:36
and moved my family across the country
48
156152
2503
ve ailemi ülkenin diğer ucuna taşıyarak
02:38
to start a team solely focused on working on solving this problem.
49
158697
4504
sadece bu sorunu çözmeye odaklanan bir ekip kurdum.
02:43
I cofounded a company called UPSIDE Foods
50
163868
3629
UPSIDE Foods adında bir şirket kurarak
02:47
to work on a crazy idea called cultivated meat.
51
167539
3545
ekili et adı verilen çılgın bir fikir üzerinde çalışmaya başladım.
02:51
It's based on a simple principle that all the meat we eat
52
171126
4004
Yediğimiz tüm etlerin bir grup hayvan hücresinden geldiği gibi
02:55
comes from a bunch of animal cells.
53
175171
2545
basit bir ilkeye dayanıyor.
02:57
So we asked the question,
54
177757
1210
Bu yüzden şu soruyu sorduk:
02:59
could we just grow the animal cells directly into meat
55
179008
3504
Hayvan yetiştirmek zorunda kalmadan hayvan hücrelerini
03:02
without having to raise the animal?
56
182554
2127
doğrudan ete dönüştürebilir miyiz?
03:05
And it turns out
57
185181
2127
Bu fikrin
03:07
that this idea was rooted in science fiction
58
187308
4046
uzun yıllar boyunca bilim kurguda yer aldığı ortaya çıktı.
03:11
for many, many decades.
59
191396
2210
03:13
And I want to show you
60
193606
1335
Ben de size bunu tavukla nasıl yapabileceğimizi göstermek istiyorum.
03:14
and illustrate to you how we can do this with chicken.
61
194941
3170
03:18
So let's start off with a chicken or an egg.
62
198111
2169
Bir tavuk ya da yumurta ile başlayalım.
03:20
What we do is we take a small sample of cells from the egg or the chicken,
63
200947
4296
Yaptığımız şey, yumurtadan ya da tavuktan küçük bir hücre örneği almak
03:25
and we identify the cells that are high-quality
64
205285
2752
ve yüksek kalitede olan ve hayvanın dışında
03:28
and continue to grow outside the animal into chicken meat.
65
208079
4213
büyümeye devam ederek tavuk etine dönüşen hücreleri belirlemek.
03:32
Once we have the right cells,
66
212292
1751
Doğru hücrelere sahip olduğumuzda,
03:34
we save them for later
67
214085
1919
bunları daha sonrası için saklıyoruz
03:36
or when we want to make chicken,
68
216045
1919
ya da tavuk yapmak istediğimizde,
03:37
we pull them out in a small sample
69
217964
2586
tıpkı bunun gibi bir şişeye
03:40
just like the one that will fit in a vial like this.
70
220550
2920
sığacak kadar küçük bir örnek hâlinde alıyoruz.
03:44
Inside this vial
71
224137
1877
Bu şişenin içinde,
03:46
you could expect to see millions of cells
72
226014
2711
tıpkı slaytta gördüğünüz gibi
03:48
just like the ones you're seeing on the slide.
73
228767
2252
milyonlarca hücre görebilirsiniz.
03:51
Now remember, the life of a chicken
74
231394
2503
Unutmayın, bir tavuğun yaşamı
03:53
started with a single cell
75
233938
2044
tek bir hücrenin büyüyüp
03:56
that grew and multiplied into millions and billions of cells.
76
236024
3462
çoğalarak milyonlarca ve milyarlarca hücreye dönüşmesiyle başlamıştır.
03:59
So we take these cells and put them in a cultivator.
77
239527
3170
Bu yüzden bu hücreleri alıp bir kültivatöre koyuyoruz.
04:03
You might ask, what is a cultivator?
78
243531
1835
Kültivatör nedir diye sorabilirsiniz.
04:05
A cultivator is nothing but a clean vessel
79
245825
3754
Kültivatör, hücrelerin büyüyerek
tavuk etine dönüşmesi için güvenli, besleyici
04:09
that provides a safe and nurturing
80
249621
2377
ve sıcak bir ortam sağlayan temiz bir kaptan başka bir şey değildir.
04:12
and warm environment for the cells to grow into chicken meat.
81
252040
4296
04:16
They can come in a small size, like the size of a water bottle,
82
256878
3420
Bir su şişesi kadar küçük boyutlarda olabileceği gibi,
04:20
or they could be as tall as one to two stories,
83
260298
2753
arkamda gördüğünüz gibi bir ya da iki katlı,
04:23
steel, clean, gleaming tanks like the one you're seeing behind me.
84
263092
4130
çelik, temiz, pırıl pırıl tanklar da olabilir.
04:28
Once we grow this meat for about two weeks,
85
268056
2919
Bu eti yaklaşık iki hafta boyunca yetiştirdikten sonra
04:30
we are ready to harvest it
86
270975
2503
hasat etmeye
04:33
and shape it into the products that we love.
87
273520
3044
ve sevdiğimiz ürünlere dönüştürmeye hazırız.
04:37
Whole cut products or cut products.
88
277524
3420
Bütün kesilmiş ürünler veya kesilmiş ürünler.
04:40
And it's common to mix some of these products
89
280985
2378
Bu ürünlerden bazılarını doku eklemek için
04:43
with plant-based fibers to add texture.
90
283363
2919
bitki bazlı liflerle karıştırmak yaygındır.
04:46
This can be done with beef, salmon, duck,
91
286324
2961
Bu, sığır eti, somon, ördek
veya aklınıza gelebilecek herhangi bir türle yapılabilir.
04:49
or any species that you can imagine.
92
289327
2461
04:52
And once we have the cells we want,
93
292497
1960
İstediğimiz hücrelere sahip olduğumuzda,
04:54
we do not have to go back to the animal.
94
294457
2336
hayvana geri dönmek zorunda kalmayız.
04:57
In fact, the cells we've been using to grow chicken,
95
297126
3254
Aslında, tavuk yetiştirmek için kullandığımız hücreleri
05:00
we've taken them from an egg in 2018,
96
300421
2837
2018'de yumurtadan aldık
05:03
and for six years we haven't had to go back to the animal again.
97
303299
3504
ve altı yıldır hayvana tekrar geri dönmek zorunda kalmadık.
05:06
It's a kinder way to make meat,
98
306845
2127
Bu et üretmenin daha nazik bir yolu,
05:09
but it's also kinder to the environment.
99
309013
2461
ama aynı zamanda çevreye de daha nazik.
05:11
A number of studies are showing, for instance,
100
311516
2586
Örneğin, yenilenebilir enerji kullanılarak yetiştirilen sığır etinin
05:14
for cultivated beef, when grown at scale,
101
314102
2919
sera gazı emisyonlarının yüzde 90 daha düşük olduğunu,
05:17
using renewable energy,
102
317021
1335
05:18
has a 90 percent lower greenhouse gas emissions,
103
318356
3086
arazi kullanımının yüzde 90 daha az olduğunu
05:21
90 percent lower land use and lower pollution.
104
321484
3420
ve daha az kirlilik yarattığını gösteren bir dizi çalışma var.
05:25
It's also cleaner in the absence of animal waste
105
325738
3379
Ayrıca hayvan atıklarının olmaması ya da E-coli
veya salmonella gibi enfeksiyon riskini artıran antibiyotiklerin kullanılmasına
05:29
or the need to use antibiotics that increase the risk of infections,
106
329117
3253
gerek duyulmaması açısından da daha temizdir.
05:32
whether it's E-coli or salmonella.
107
332412
1960
05:34
We can have really clean conditions for manufacturing.
108
334414
3003
Üretim için gerçekten temiz koşullara sahip olabiliriz.
05:37
Now, I think you're certainly thinking that this is science fiction for sure,
109
337417
6047
Şimdi, bunun kesinlikle bilim kurgu olduğunu,
çılgınca olduğunu düşündüğünüzü sanıyorum,
05:43
this is crazy,
110
343506
1752
ancak sekiz yıl önce UPSIDE Foods'u kurduğumda,
05:45
but eight years ago, when I started UPSIDE Foods,
111
345300
2669
05:48
a number of people laughed at me and our team.
112
348011
3211
bazı insanlar bana ve ekibimize gülüyordu.
05:51
Let me show you the rapid progress that's happened in the last eight years.
113
351556
3837
Size son sekiz yılda gerçekleşen hızlı ilerlemeyi göstereyim.
05:55
In 2016, we showed the world the first cultivated beef meatball
114
355435
4629
2016 yılında dünyaya ilk kültür dana köftesini gösterdik
06:00
and followed that up in 2017
115
360106
1752
ve bunu 2017 yılında
06:01
by showing the first ever cultivated duck or chicken.
116
361900
3211
ilk kültür ördek veya tavuğu göstererek takip ettik.
06:06
This proved science.
117
366195
3003
Bu bilimi kanıtladı.
06:09
This was proof of science for multiple species over a few years.
118
369240
4296
Bu, birkaç yıl içinde birden fazla tür için bilimin kanıtı oldu.
06:14
So what's next?
119
374037
1167
Peki sırada ne var?
06:15
The most important thing next was to prove safety.
120
375580
2878
Bundan sonraki en önemli şey güvenliği kanıtlamaktı.
06:18
We started working with the top two regulators in the United States,
121
378791
3712
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en önemli iki düzenleyici kurum olan
06:22
the FDA and the USDA,
122
382545
2378
FDA ve USDA ile çalışmaya başladık
06:24
and over multiple years,
123
384964
1251
ve birkaç yıl boyunca
06:26
and after thorough examinations of our process,
124
386257
2836
sürecimizin kapsamlı incelemelerinin ardından,
06:29
we got the green light to release our products into the market
125
389135
2961
bir yıldan kısa bir süre önce, Temmuz 2023'te
06:32
less than a year ago, in July 2023.
126
392096
2670
ürünlerimizi piyasaya sürmek için yeşil ışık aldık.
06:35
I have to tell you,
127
395099
1210
Size söylemeliyim ki,
06:36
the next part of this is the consumer.
128
396309
2169
bu işin bir sonraki kısmı tüketici.
06:38
You might ask, how does it taste?
129
398478
1835
Tadı nasıl diye sorabilirsiniz.
06:40
The faces of these people,
130
400355
1751
Hem et yiyen
06:42
hardcore meat eaters and vegetarians alike,
131
402106
3128
hem de vejetaryen olan bu insanların yüzleri
06:45
will tell you the story that this is delicious.
132
405276
2294
size bunun lezzetli olduğunu anlatacaktır.
06:48
In fact, our favorite quote is from “The Washington Post,”
133
408237
2837
Aslında, en sevdiğimiz alıntı "The Washington Post"tan,
06:51
where the James Beard Award-winning writer wrote
134
411074
2419
James Beard Ödüllü yazar
06:53
that "this was the most chickeny chicken" he's tasted in a long time.
135
413493
5755
uzun zamandır tattığı "en tavuklu tavuktu" diye yazmış.
06:59
Alright, so speaking of delicious,
136
419290
2294
Pekâlâ, lezzetten bahsetmişken,
07:01
our chef here has been busy cooking some of the products
137
421584
2669
şefimiz göstermek istediğim ürünlerden
bazılarını pişirmekle meşgul.
07:04
that I want to show to you.
138
424295
1293
07:05
Let me show or illustrate how this could work in your life.
139
425630
3879
Bunun hayatınızda nasıl işe yarayabileceğini göstermeme izin verin.
07:09
Imagine a week.
140
429509
1418
Bir hafta düşünün.
07:11
It starts off with a Sunday,
141
431386
2002
Pazar günü başlıyor
07:13
and your kids want you to cook breakfast.
142
433429
2670
ve çocuklarınız sizden kahvaltı hazırlamanızı istiyor.
07:16
And their favorite breakfast is a breakfast sausage.
143
436140
2586
En sevdikleri kahvaltı sosisli kahvaltı.
07:18
Let me show you how that could look.
144
438768
1835
Size bunun nasıl görünebileceğini göstereyim.
07:21
Thank you. David.
145
441062
1376
Teşekkür ederim. David.
07:22
OK, for instance, there's a cultivated chicken breakfast sausage.
146
442730
3754
Tamam, örneğin, yetiştirilmiş bir tavuk kahvaltı sosisi var.
07:26
It's delicious, it's juicy.
147
446484
2419
Çok lezzetli, sulu.
07:28
I want to eat it right now.
148
448903
1543
Hemen yemek istiyorum.
07:30
But there's more.
149
450780
1710
Ama dahası da var.
07:32
I want you to think about Wednesday.
150
452991
2002
Çarşamba gününü düşünmenizi istiyorum.
07:35
You're on a work trip
151
455034
1210
Bir iş gezisindesiniz
07:36
and you want to get a quick power lunch.
152
456244
2669
ve hızlı bir öğle yemeği yemek istiyorsunuz.
07:39
Imagine this.
153
459414
1167
Şunu hayal edin.
07:41
A protein-packed chicken salad
154
461833
4087
Protein dolu bir tavuk salatası
07:45
that has delicious golden brown chicken on it.
155
465920
3128
ve üzerinde lezzetli kızarmış tavuk var.
07:49
And I want to eat this, too.
156
469090
1543
Ben de bunu yemek istiyorum.
07:50
But there's more.
157
470925
1376
Ama dahası da var.
07:52
(Laughter)
158
472343
1126
(Kahkahalar)
07:54
Now it's Friday, end of the week, thank God.
159
474012
2544
Bugün Cuma, hafta sonu, Tanrı'ya şükür.
07:56
And you want to go to a really relaxing and romantic dinner with your partner.
160
476556
4129
Partnerinizle gerçekten rahatlatıcı ve romantik bir akşam yemeği istiyorsunuz.
08:01
And you want to impress your partner
161
481352
1919
Partnerinizi size en yakın restorana götürerek
08:03
by taking your partner to the restaurant closest to you
162
483312
3504
ve menüdeki en iyi şeyi isteyerek
08:06
and asking for the best thing on the menu,
163
486816
2878
ne kadar harika bir insan olduğunuzu göstererek
08:09
that shows what a great person you are.
164
489694
2169
partnerinizi etkilemek istiyorsunuz.
08:11
(Laughter)
165
491863
2169
(Kahkahalar)
08:14
And we have that for you too.
166
494365
1794
Bu da sizin için bizde var.
08:16
Thank you, David.
167
496617
1252
Teşekkürler David.
08:17
So this is a delicious chicken breast,
168
497869
4254
Bu lezzetli bir tavuk göğsü,
08:22
tender and juicy
169
502165
2586
yumuşak ve sulu
08:24
and cooked in front of you,
170
504751
2502
ve önünüzde pişirilmiş,
08:27
sizzling on the plate.
171
507295
1877
tabakta cızırdıyor.
08:29
And your partner takes a bite.
172
509172
1668
Partneriniz bir ısırık alıyor.
08:34
And says,
173
514927
1460
Diyor ki,
08:36
"Hmm."
174
516387
1168
"Hmm."
08:37
(Laughter)
175
517597
1209
 (Kahkahalar)
08:38
"The most chickeny chicken I've ever had."
176
518848
2878
"Şimdiye kadar yediğim en tavuklu tavuk."
08:41
(Laughter)
177
521726
2169
(Kahkahalar)
08:43
Alright, so what comes next?
178
523895
2085
Pekâlâ, sırada ne var?
08:46
This industry is growing rapidly.
179
526856
3503
Bu sektör hızla büyüyor.
08:50
I'm really thrilled to see there is about 170 companies in this space
180
530401
3295
Antarktika hariç her kıtada bu alanda yaklaşık 170 şirket olduğunu görmek
08:53
in every continent except Antarctica.
181
533738
2210
beni gerçekten heyecanlandırıyor.
08:56
And multiple research organizations, like the Good Food Institute,
182
536449
4963
Good Food Institute gibi çok sayıda araştırma kuruluşu da
09:01
working on making this available
183
541454
2419
bunu erişilebilir kılmak
09:03
and building training programs at the universities.
184
543873
3170
ve üniversitelerde eğitim programları oluşturmak için çalışıyor.
09:07
We've got multiple countries giving regulatory approvals:
185
547085
2961
Düzenleyici onaylar veren çok sayıda ülke var:
09:10
the United States, Singapore, Israel and soon to be also Australia.
186
550088
4796
Amerika Birleşik Devletleri, Singapur, İsrail ve yakında Avustralya da olacak.
09:14
We've got three billion dollars being put to work.
187
554926
2377
Üç milyar dolarımız işe koyuldu.
09:17
And hear this,
188
557720
2252
Güney Kore, kültür etinin hızla ticarileştirilmesini teşvik etmek için
09:19
South Korea has just started a free economic zone
189
559972
3212
09:23
to encourage cultivated meat to be commercialized rapidly
190
563226
3587
bir serbest ekonomik bölge kurdu
09:26
and China has added this to their five-year plan.
191
566813
3378
ve Çin de bunu beş yıllık planlarına ekledi.
09:30
There are a number of companies across the world
192
570942
2252
Dünyanın dört bir yanında lezzetli ürünleri
09:33
ready to bring delicious products to the market.
193
573236
2878
pazara sunmaya hazır çok sayıda şirket var.
09:36
And just look at this.
194
576114
1167
Bir de şuna bakın.
09:37
They could be whole-cut products,
195
577323
1627
Bunlar bütün kesim ürünler olabilir,
09:38
they could be steaks,
196
578950
1209
biftek olabilir,
09:40
they could be beloved foods like hot dogs, burgers or sushi.
197
580159
2878
sosisli sandviç, burger ya da suşi gibi sevilen yiyecekler olabilir.
09:43
Folks, there is a global race
198
583079
1418
Millet, küresel bir yarış var
09:44
and never in history has an idea of this magnitude moved
199
584497
4004
ve tarihte hiçbir zaman bu büyüklükte bir fikir,
on yıldan kısa bir süre içinde
09:48
from an idea stage to this level of interest
200
588543
2294
fikir aşamasından bu ilgi düzeyine taşınmadı.
09:50
in a span of less than a decade.
201
590837
2043
09:52
So what comes next?
202
592880
1418
Peki sırada ne var?
09:55
The next step is proof of scale.
203
595925
2127
Bir sonraki adım ölçekleme.
09:58
We have to work and see if the industry can scale
204
598427
4880
Çalışmalı ve sektörün peşinden gitmeye çalıştığımız sorunun
boyutunu karşılayacak şekilde ölçeklenip ölçeklenemeyeceğini görmeliyiz.
10:03
to meet the size of the problem we're trying to go after.
205
603349
3337
10:06
This means we'll have to build much larger, bigger,
206
606727
3671
Bu, çok daha büyük, daha büyük,
daha verimli üretim tesisleri
10:10
more efficient manufacturing facilities and supply chains.
207
610439
3421
ve tedarik zincirleri inşa etmemiz gerektiği anlamına geliyor.
10:14
We've already lowered the cost by 100-fold,
208
614360
2753
Maliyeti hâlihazırda 100 kat düşürdük,
ancak dünyanın dört bir yanındaki ekipler
10:17
but teams across the world are working relentlessly
209
617113
3420
maliyeti daha da düşürmek için durmaksızın çalışıyor.
10:20
to lower the cost even further.
210
620533
1918
10:23
This is an example of our production facility
211
623035
2128
Bu, COVID sırasında Kaliforniya'da inşa edilen
10:25
that was built in California during COVID,
212
625163
2544
ve son 12 ila 18 aydır düzenli olarak kültür eti ürettiğimiz
10:27
where we've been producing cultivated meat regularly
213
627748
2461
ve çok daha büyük üretim tesisleri için
10:30
for the last 12 to 18 months,
214
630209
2086
10:32
and improving operations and designs
215
632336
2419
bir plan hâline getirmek üzere operasyonları
10:34
to make it a blueprint for much larger production facilities.
216
634797
3212
ve tasarımları geliştirdiğimiz üretim tesisimizin bir örneğidir.
10:38
And we've released all of this across openly for the world to see.
217
638009
4254
Tüm bunları dünyanın görmesi için açık bir şekilde yayınladık.
10:42
And I think more and more of this is needed.
218
642638
4171
Bence bunun daha fazlasına ihtiyaç var.
10:46
So what other challenges exist?
219
646851
2044
Peki başka ne gibi zorluklar var?
10:49
Timelines are hard to predict.
220
649270
1835
Zamanlamaları tahmin etmek zor.
10:51
Regulatory approvals are hard to predict,
221
651147
2127
Düzenleyici onayları tahmin etmek zor,
10:53
but I believe multiple companies will be available in restaurants
222
653274
3962
ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde birden fazla şirketin ürünlerini
10:57
serving their products in the next few years,
223
657278
2127
restoranlarda servis edeceğine ve ardından
10:59
and then next five to 10 years,
224
659447
1960
önümüzdeki beş ila 10 yıl içinde bunların
11:01
these should be available widely in retail.
225
661449
2711
perakende satışta yaygın olarak bulunacağına inanıyorum.
11:04
Continuing to lower costs further does not come easily.
226
664160
3628
Maliyetleri daha da düşürmeye devam etmek kolay değil.
11:08
There is also hurdles related to making meat that's not just less bad,
227
668664
6257
Sadece daha az kötü değil,
aynı zamanda daha iyi et yapma yolunda yürümek
11:14
but I'm really excited about walking the path
228
674921
2377
11:17
of making meat that is more good.
229
677340
2085
beni gerçekten heyecanlandırıyor.
11:19
For example, as a cardiologist,
230
679425
1502
Örneğin, bir kardiyolog olarak,
11:20
nothing gets me more excited than opening the path of meat
231
680968
3837
etin daha lezzetli ve sağlıklı olmasının yolunu açmak kadar
11:24
to be more tastier and healthier.
232
684847
2211
beni heyecanlandıran bir şey yok.
11:27
Imagine, steak with a nutritional profile of a salmon.
233
687058
3587
Somon balığının besin profiline sahip bir biftek düşünün.
11:31
I think that's the future that I'm very excited about.
234
691020
2878
Sanırım beni çok heyecanlandıran gelecek bu.
11:34
But our challenges are not just technological or manufacturing challenges
235
694649
3461
Ancak karşılaştığımız zorluklar sadece teknolojik
ya da üretim zorlukları veya finansman zorlukları değil.
11:38
or funding challenges.
236
698152
1668
11:39
There are also social and political challenges.
237
699820
2670
Sosyal ve siyasi zorluklar da var.
11:42
Florida just banned and criminalized cultivated meat production last month.
238
702531
4630
Florida geçen ay ekili et üretimini yasakladı ve suç saydı.
11:47
Alabama is doing it as of October this year
239
707161
2586
Alabama bu yılın Ekim ayı itibariyle,
11:49
and Italy earlier this year.
240
709747
1877
İtalya ise bu yılın başlarında bunu uygulamaya koydu.
11:52
All in an attempt to protect an age-old industry from competition.
241
712041
4129
Hepsi de asırlık bir endüstriyi rekabetten koruma çabası içinde.
11:56
But I truly believe people,
242
716754
2044
Ancak ben bu yerlerdeki insanların,
11:58
businesses and communities in these places will benefit from cultivated meat
243
718839
5005
işletmelerin ve toplumların da dünyanın geri kalanı gibi
12:03
as well as the rest of the world.
244
723886
2044
kültür etinden faydalanacağına inanıyorum.
12:05
So this is no idealistic fantasy.
245
725972
2210
Yani bu idealist bir hayal değil.
12:09
Throughout history,
246
729016
1418
Tarih boyunca,
12:10
transformative innovations have always triumphed
247
730476
4463
dönüştürücü yenilikler her zaman derin ve köklü muhalefete
12:14
over deep, entrenched opposition, reshaping societies for the better.
248
734981
4462
karşı zafer kazanmış ve toplumları daha iyiye yeniden şekillendirmiştir.
12:20
This is no different.
249
740319
1293
Bu da farklı değil.
12:21
It is the indomitable spirit of the people in the arena
250
741612
3170
Bu yeniliği hayata geçirecek olan şey, arenadaki insanların yılmaz ruhudur.
12:24
that will be foundational to push this innovation through.
251
744782
3629
12:28
But we can't do it alone.
252
748411
1501
Ancak bu tek başımıza olmaz.
12:29
We'll need a lot of people, cheerleaders,
253
749954
2878
Çok sayıda insanın, amigoların,
12:32
politicians crossing party lines, people, businesses,
254
752873
3295
parti çizgilerini aşan politikacıların, insanların, işletmelerin,
12:36
investors and incumbent industry joining this work.
255
756168
3504
yatırımcıların ve yerleşik endüstrinin bu çalışmaya katılması gerek.
12:40
Because investing in a critical idea like this,
256
760214
4588
Çünkü bu gibi kritik bir fikre,
12:44
cultivated meat, for the future
257
764802
2336
kültür etine yatırım yapmak, gelecek için
12:47
to keep all the foods we love on the table,
258
767179
2419
sevdiğimiz tüm gıdaları masada tutmanın yanı sıra
12:49
as well as opening an enormous economic,
259
769640
2169
muazzam bir ekonomik,
12:51
ethical and environmental opportunity
260
771851
2502
etik ve çevresel fırsatın
12:54
is right in front of us.
261
774395
1668
önünü açacaktır.
12:56
I leave you with one closing thought.
262
776814
2169
Sizi son bir düşünceyle baş başa bırakıyorum.
12:59
I truly believe that cultivated meat offers this rare opportunity
263
779025
5422
Kültür etinin, her kesimden insanı, eti sevenleri
ve hayvanların katledilmesine karşı çıkanları
13:04
to bring people of every stripe together under the big tent,
264
784488
3546
büyük bir çadır altında bir araya getirmek için
13:08
those who love meat
265
788075
2169
13:10
and those who object to the slaughter of animals.
266
790286
3045
bu nadir fırsatı sunduğuna gerçekten inanıyorum.
13:13
Those who prize innovation
267
793956
2294
Yeniliğe önem verenler
13:16
and those who prize tradition.
268
796292
2210
ve geleneğe önem verenler.
13:18
Those who love choice
269
798544
2377
Seçimi sevenler
13:20
and those who value life.
270
800963
2002
ve yaşama değer verenler.
13:23
It's our chance,
271
803007
1668
Bu bizim için bir şans,
13:24
if you can forgive the joke,
272
804717
2085
eğer şakayı mazur görürseniz,
13:26
to have our chicken and eat it too.
273
806844
2002
tavuğumuzu da yiyebiliriz.
13:28
(Laughter)
274
808846
1627
(Kahkahalar)
13:30
Thank you very much.
275
810473
1209
Çok teşekkür ederim.
13:31
(Applause)
276
811682
2378
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7