Meet Methane, the Invisible Climate Villain | Marcelo Mena | TED

27,462 views ・ 2023-11-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sevgin Gungor Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:08
This is the Ghazipur landfill in Delhi, India.
0
8046
3128
Burası, Hindistan'ın Delhi şehrindeki Ghazipur çöp sahası.
00:11
It’s almost 20 stories high and it often collapses,
1
11174
3253
Neredeyse 20 kat yüksekliğinde ve sık sık çökerek
00:14
killing the waste pickers that work there.
2
14469
2086
burada çalışan atık toplayıcıları öldürüyor.
00:17
Last year, when temperatures hit 43 degrees Celsius,
3
17138
3462
Geçen yıl, sıcaklıklar 43 santigrat dereceye ulaştığında
00:20
it caught fire three times in a month and burned for 48 hours straight,
4
20642
3879
bir ayda üç kez alev aldı ve 48 saat boyunca yanarak
00:24
exposing the city to harmful particulate matter.
5
24563
2711
şehri zararlı partiküllere maruz bıraktı.
00:27
This happens because the organic waste in the landfills
6
27858
4087
Bunun nedeni, çöplüklerdeki organik atıkların ayrışması
00:31
decomposes to form methane,
7
31987
1501
ve oldukça yanıcı ve güçlü
00:33
a highly flammable and potent greenhouse gas.
8
33530
2669
bir sera gazı olan metanı oluşturması.
00:37
And as we have more and more heat waves, the problem will only get worse.
9
37075
3921
Ve gittikçe daha fazla sıcak hava dalgası yaşandıkça sorun daha da kötüleşecek.
00:41
This landfill in Buenos Aires
10
41496
2336
Buenos Aires'teki bu çöp sahası,
00:43
causes the pollution equivalent to roughly 1.4 million cars,
11
43832
4880
kabaca 1,4 milyon arabaya eşdeğer bir kirliliğe neden oluyor.
00:48
or the same as roughly two average-sized coal-fired power plants.
12
48712
4838
Veya kabaca iki adet ortalama büyüklükteki kömürle çalışan enerji santrali ile.
00:53
Landfills like these are major contributors to climate change
13
53592
3086
Bunun gibi çöplükler, yaydıkları metan nedeniyle
iklim değişikliğinin en önemli kaynaklarından biridir.
00:56
because of the methane they emit.
14
56678
1793
01:00
Methane ...
15
60974
1168
Metan...
01:02
comes from everywhere in the world,
16
62893
1710
dünyanın her yerinden geliyor,
01:04
but in developing countries, emissions are expected to double by 2050.
17
64603
3920
ama gelişmekte olan ülkelerde emisyonların 2050'ye kadar ikiye katlanması bekleniyor.
01:09
Methane is therefore the Global South's climate challenge,
18
69357
3295
Metan bu nedenle Küresel Güney'in iklim sorunu,
01:12
because it's a development challenge.
19
72694
2169
çünkü bu bir kalkınma sorunu.
01:14
As poor countries get richer,
20
74863
1668
Yoksul ülkeler zenginleştikçe
01:16
their demand for food and consumer goods will increase,
21
76531
2669
gıda ve tüketim mallarına olan talepleri artacak
01:19
and so will the waste they generate.
22
79242
2169
ve ürettikleri atıklar da artacaktır.
01:22
If we're going to keep warming under 1.5 degrees Celsius,
23
82037
2752
Isınmayı 1,5 santigrat derecenin altında tutacaksak,
01:24
we need to reduce methane emissions in half by 2050.
24
84789
3379
2050 yılına kadar metan emisyonlarını yarıya indirmemiz gerekiyor.
01:28
But we must do so without getting in the way
25
88168
2169
Ancak bunu, Küresel Güney'in yaşam kalitesindeki
01:30
of quality-of-life improvements in the Global South.
26
90337
2752
iyileşmelerin önüne geçmeden yapmalıyız.
01:33
That's why, in 2022, I became the CEO of the Global Methane Hub,
27
93131
4254
Bu nedenle, 2022'de Santiago, Şili'de metan azaltımına odaklanan
01:37
a major philanthropic effort focused on methane mitigation,
28
97385
3837
büyük bir yardım kuruluşu olan Global Metan Merkezi'nin
01:41
based out of Santiago, Chile.
29
101222
1961
CEO'su oldum.
01:45
Methane doesn't get the same attention as carbon dioxide does,
30
105185
3211
Metan, karbondioksit ile aynı ilgiyi görmüyor,
01:48
but it's contributed to nearly half the warming
31
108396
2336
ancak bugüne kadar yaşadığımız ısınmanın
01:50
we've experienced to date.
32
110774
1710
neredeyse yarısına katkıda bulundu.
01:52
It's short-lived,
33
112525
1252
Kısa ömürlüdür,
01:53
so we stop emissions now, its warming effect will soon follow.
34
113777
3837
bu yüzden emisyonları şimdi durdurursak, ısınma etkisi yakında gelecektir.
01:57
If we only focus on carbon-dioxide emissions,
35
117614
2836
Sadece karbondioksit emisyonlarına odaklanırsak,
02:00
we're only going to get half the temperature reduction
36
120492
2711
önümüzdeki yirmi yılda sıcaklık düşüşünün yalnızca
02:03
with these next two decades.
37
123244
1627
yarısını elde edeceğiz.
02:04
Mitigating methane, therefore,
38
124913
1501
Bu nedenle metanı azaltmak,
02:06
is the fastest, most efficient way to reduce temperature
39
126414
3379
bizim yaşam süremiz boyunca
sıcaklığı düşürmenin en hızlı, en verimli yoludur.
02:09
within our lifetime.
40
129793
1626
02:12
But don't get me wrong,
41
132629
1251
Ama beni yanlış anlamayın.
02:13
this is not about delaying action on fossil fuels.
42
133880
2544
Fosil yakıtlarla ilgili harekete geçmeyelim demiyorum.
02:16
40 percent of methane emissions come from fossil-fuel extraction.
43
136424
3546
Metan emisyonlarının yüzde 40'ı fosil yakıtların çıkarılması kaynaklıdır.
02:20
But today, I'm going to talk about the other 60 percent
44
140011
2586
Ama bugün, pek çok insanın bahsetmediği diğer
02:22
that not a lot of people talk about,
45
142597
1752
yüzde 60'tan bahsedeceğim.
02:24
which is food systems’ emissions --
46
144349
1793
Gıda sistemlerinin emisyonlarından --
02:26
food production and food waste.
47
146142
1794
gıda üretimi ve gıda israfı.
02:30
I’m a biochemical engineer, a professor
48
150230
3211
Ben bir biyokimya mühendisiyim,
bir profesörüm ve eskiden Şili'nin çevre bakanıydım.
02:33
and I was formerly the environmental minister for Chile.
49
153441
2711
02:37
Before I got into politics,
50
157195
1502
Siyasete girmeden önce,
02:38
when I was a graduate student at the University of Iowa,
51
158738
2628
Iowa Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisiyken
02:41
I’d work with NASA,
52
161408
1167
NASA ile çalışırdım,
02:42
tracking air pollution across continents
53
162575
1919
uçak ve uyduları kullanarak
02:44
using aircraft and satellites.
54
164494
2085
kıtalardaki hava kirliliğini izlerdim.
02:46
When I got back home,
55
166621
1168
Ülkeme döndüğümde
02:47
I used the same tools to develop air-quality forecasting systems
56
167789
3462
aynı araçları kullanarak hava kalitesi tahmin sistemleri geliştirdim
02:51
that helped change the way we did things.
57
171251
2252
ve bu, işleri yapma şeklimizi değiştirdi.
Ve hava kirliliği seviyelerinde radikal bir düşüş yaşadık.
02:54
And we had a radical drop in air-pollution levels.
58
174004
2752
02:57
But during my tenure, a large landfill caught fire,
59
177549
3962
Ama görev yaptığım sürede, büyük bir çöp sahası alev aldı
03:01
and it put the whole city of Santiago under a black cloud
60
181511
2836
ve tüm Santiago şehrini
bir kanserojen kurum bulutu kapladı.
03:04
of carcinogenic soot.
61
184347
1710
03:06
It was an event our model couldn't predict.
62
186558
2878
Bu, modelimizin tahmin edemediği bir olaydı.
03:09
It was methane, again.
63
189477
1669
Bu yine metandı.
03:11
Another landfill nearby smelled so terrible
64
191187
3170
Yakındaki başka bir çöp sahası o kadar kötü kokuyordu ki
03:14
that neighbors protested for weeks.
65
194399
2127
komşular haftalarca protesto etti.
03:16
And they were right -- nobody deserves to live like that.
66
196526
3086
Ve haklıydılar. Kimse böyle yaşamayı hak etmiyor.
03:19
And we could do something about it.
67
199612
1836
Ve biz bu konuda bir şey yapabiliriz.
03:23
The organic waste in landfills
68
203199
2586
Çöp sahalarındaki organik atıklar,
03:25
is one of the most visible sources of methane,
69
205827
2377
en görünür metan kaynaklarından biri.
03:28
literally.
70
208204
1168
kelimenin tam anlamıyla.
03:29
And food systems,
71
209664
2211
Ve gıda sistemleri,
03:31
food loss and waste, is a big part of the problem.
72
211875
2919
gıda kaybı ve israfı, sorunun büyük bir parçası.
03:34
Fifty percent of all food systems’ emissions
73
214794
2670
Tüm gıda sistemlerinin emisyonlarının yüzde 50'si
03:37
come from food that nobody ever eats.
74
217505
2586
kimsenin yemediği yiyeceklerden geliyor.
03:40
In Sub-Saharan Africa,
75
220091
1251
Sahra Altı Afrika'da
03:41
37 percent of all food that's produced is either lost or wasted,
76
221342
4672
üretilen tüm gıdaların yüzde 37'si, onları depolamak, taşımak
veya bozulmasını önlemek için yeterli altyapı olmaması nedeniyle
03:46
either because there's not enough infrastructure to store it,
77
226014
3003
03:49
to transport it, or to keep it from spoiling.
78
229059
2335
ya kayboluyor ya da israf ediliyor.
03:51
The other part ends up in the trash,
79
231853
2502
Diğer kısım çöpe gidiyor
03:54
and when that organic waste is concentrated in the landfill,
80
234397
4046
ve bu organik atık çöp sahasında yoğunlaştığında,
03:58
we can see the methane this waste emits from space.
81
238443
3253
yaydığı metanı uzaydan görebiliriz.
04:02
The NGO Carbon Mapper is a public-private partnership
82
242822
3545
STK Carbon Mapper, dünyanın dört bir yanındaki metan kaynaklarını belirlemede
04:06
that's leveraging technology developed by NASA scientists
83
246367
2753
NASA bilim adamları tarafından geliştirilmiş
teknolojilerden yararlanan bir kamu-özel ortaklığıdır.
04:09
to pinpoint methane sources across the world.
84
249162
2252
04:11
They started with aircraft
85
251414
1377
Uçakla başladılar
04:12
and soon they’ll be up in a satellite.
86
252791
2335
ve yakında bir uyduya ulaşacaklar.
04:15
Seeing methane this way contributes to real mitigation,
87
255710
3712
Metanı bu şekilde görmek gerçek azaltıma katkıda bulunur.
04:19
and the Sunshine Canyon Landfill
88
259422
1543
Los Angeles'taki Sunshine Canyon
04:20
in Los Angeles
89
260965
1001
Depolama Sahası
04:21
is an example of this.
90
261966
1710
buna bir örnektir.
04:23
Airborne methane data inform basic operational improvements,
91
263676
3629
Havadaki metan verileri, temel operasyonel iyileştirmeler sağlıyor.
04:27
such as covering the daily trash with liners,
92
267347
3670
Örneğin, günlük çöpleri örtüyle kaplamak
emisyonlarda radikal bir düşüş,
04:31
which led to a radical drop in emissions,
93
271059
2419
emisyonların yüzde 60 oranında düşmesini sağladı
04:33
60 percent lower emissions,
94
273478
1960
04:35
and the complaints from neighbors disappeared.
95
275522
3003
ve komşuların şikayetleri ortadan kalktı.
04:40
Now we decided to take this effort globally,
96
280819
3628
Şimdi bu çabayı küresel düzeye taşımaya karar verdik
04:44
and with our colleagues from RMI,
97
284489
2002
ve RMI, Temiz Hava Görev Gücü
04:46
the Clean Air Task Force and Carbon Mapper,
98
286533
2002
ve Karbon Mapper'den meslektaşlarımızla
04:48
we put together the Waste MAP,
99
288535
1459
Waste MAP,
04:50
the Waste Methane Assessment Platform,
100
290036
2294
Atık Metan Değerlendirme Platformu'nu oluşturduk.
04:52
which links satellite information,
101
292372
2294
Bu, uydu bilgilerini, STK'ları ve yerel yönetimleri
04:54
NGOs and local governments
102
294666
1543
müdahale edebilmeleri için
04:56
to intervene.
103
296209
1126
birbirine bağlıyor.
04:57
With other colleagues,
104
297335
1084
Diğer meslektaşlarla,
04:58
we’re working in the biggest landfills in the world,
105
298419
2461
gördüğünüz Delhi'deki, Buenos Aires'teki
05:00
including the one you saw in Delhi,
106
300880
1835
ve tabii yaşadığım Santiago şehrindeki
05:02
the one in Buenos Aires,
107
302715
1377
dahil olmak üzere dünyanın
05:04
and of course the city of Santiago, where I live.
108
304092
2335
en büyük çöplüklerinde çalışıyoruz.
Metan kaynaklarını tam olarak belirlemek,
05:08
Pinpointing methane sources allows us to stop existing emissions,
109
308012
3712
mevcut emisyonları durdurmamızı sağlar,
05:11
but it also helps prevent new emissions from occurring, too.
110
311766
3420
ama aynı zamanda yeni emisyonların oluşmasını önlemeye de yardımcı olur.
05:15
And it starts with organic waste diversion.
111
315228
2836
Ve bu, organik atıkların yönlendirilmesiyle başlar.
05:20
We could do a lot of different solutions,
112
320066
2419
Birçok farklı çözüm uygulayabiliriz,
05:22
like composting.
113
322527
1710
kompostlama gibi.
05:24
We could do food banking,
114
324279
2335
Gıda bankaları kurabiliriz
05:26
or we could turn that organic waste into food,
115
326656
3128
ya da bu organik atıkları yiyeceğe dönüştürebiliriz,
05:29
like what my dog, Rucio, eats,
116
329826
2544
köpeğim Rucio'nun yediği,
05:32
made from soldier flies that grew on food waste.
117
332370
3003
atık gıdalarda yetişen asker sineklerden yapılan yiyecek gibi.
05:35
Now don't worry,
118
335748
1293
Endişelenmeyin,
05:37
I would never feed my dog anything I wouldn't eat.
119
337041
2503
köpeğimi asla kendim yemeyeceğim bir şeyle beslemem.
05:39
(Laughter)
120
339544
2502
(Kahkahalar)
05:43
But food waste is not the only problem.
121
343006
2961
Ama tek sorun yiyecek israfı değil.
05:46
What we eat also has big impact.
122
346009
2878
Yediklerimizin de büyük etkisi var.
05:48
And in that, cows -- raising cows for dairy and meat
123
348887
4421
Ve bu bağlamda, inekler -- süt ve et için inek yetiştirmek,
05:53
is the single largest anthropogenic source of methane.
124
353349
3587
metanın en büyük antropojenik kaynağıdır.
05:56
That's right, cow burps.
125
356978
2127
Evet, inek geğirtisinden bahsediyorum.
05:59
The scientific name for that is enteric fermentation.
126
359147
2794
Bunun bilimsel adı enterik fermantasyondur.
06:03
If you feed an animal low-quality food instead of high-quality food,
127
363234
5798
Bir hayvana yüksek kaliteli gıda yerine düşük kaliteli gıdalar verirseniz,
06:09
a lot of that energy doesn't go to create milk,
128
369073
3003
bu enerjinin çoğu süt üretmeye gitmez,
06:12
it goes to digestion and cow burps.
129
372076
2419
sindirime ve inek geğirmesine gider.
06:14
So an animal in Sub-Saharan Africa causes five times more emissions
130
374495
4797
Yani Sahra Altı Afrika'daki bir hayvan,
birim süt başına Kuzey Amerika'dakinden beş kat daha fazla emisyona neden olur,
06:19
than one in North America,
131
379334
1585
06:20
per unit of milk,
132
380919
1626
çünkü genellikle
06:22
becasue it's usually eating suboptimal food.
133
382587
3170
kalitesiz gıdalar ile beslenir.
06:26
So improved breeding, feeding and animal welfare
134
386299
3295
Yani üremeyi, beslenmeyi ve hayvan refahını arttırmak,
06:29
could reduce emissions and improve income for farmers.
135
389594
3295
emisyonları azaltabilir ve çiftçilerin gelirini de artırabilir.
06:32
But we have to do a lot more about cow-burp emissions,
136
392931
3628
Ancak inek geğirmesi emisyonları konusunda daha fazlasını yapmamız gerekiyor.
06:36
and that's why we're launching
137
396601
1752
Bu yüzden, Enterik Fermantasyon
06:38
the Enteric Fermentation Research and Development Accelerator,
138
398353
3628
Araştırma ve Geliştirme Hızlandırıcısını başlatıyoruz.
Bu, hayvan emisyonlarını azaltmaya odaklanacak
06:42
a 200-million-dollar effort
139
402023
2085
06:44
that will focus on reducing livestock emissions,
140
404150
3337
200 milyon dolarlık bir çaba
06:47
and it will be the biggest effort of its kind.
141
407528
2461
ve türünün en büyük çabası olacak.
06:50
You may have heard some scientists are feeding algae or seaweed to animals
142
410406
4588
Bazı bilim adamlarının, hayvanlara, metan emisyonlarını azaltmak amacıyla
06:54
to change their metabolism to reduce methane emissions,
143
414994
3295
metabolizmalarını değiştirmek için yosun verdiklerini duymuşsunuzdur.
06:58
and there's a whole bunch of solutions like that,
144
418289
2419
Bunun gibi bir sürü çözüm var,
07:00
but for each one, we have to know:
145
420750
1877
ancak her biri için şunu bilmeliyiz:
07:02
Is it safe? Does it last?
146
422669
2877
Güvenli mi? Sürüyor mu?
07:05
And how will it perform when it’s not in optimal settings,
147
425546
3838
Ve hayvanın doğrudan beslenmek yerine
07:09
like when the animal is out in pasture all day,
148
429425
2586
bütün gün merada olduğu zamanlar gibi
optimum olmayan durumlarda nasıl işliyor?
07:12
instead of being fed?
149
432011
1794
07:13
We hope that this research initiative
150
433846
2461
Umarız bu araştırma girişimi,
07:16
will deliver the scientific breakthroughs we need
151
436349
2628
hayvancılık kaynaklı emisyonları azaltmak ve 1.5 hedefini canlı tutmak
07:19
to reduce livestock emissions
152
439018
1418
için ihtiyaç duyduğumuz bilimsel atılımları sağlayacaktır.
07:20
and keep 1.5 alive.
153
440436
1544
07:23
When I was minister, I would often hear from my colleagues,
154
443815
3545
Ben bakanken, meslektaşlarımdan sık sık şu soruyu duyardım,
07:27
"Why should we act on climate change,
155
447402
2127
“Soruna zengin ülkeler neden olduysa,
07:29
if it was the rich countries that caused the problem?"
156
449529
2627
iklim değişikliği konusunda neden biz harekete geçelim?”
07:32
And it's partly true.
157
452198
1710
Ve bu kısmen doğru.
07:33
Emissions have historically come from developed countries,
158
453908
3087
Emisyonlar tarihsel olarak gelişmiş ülkelerden gelmiştir,
07:37
but they're rising fast in the developing world.
159
457036
2503
ancak gelişmekte olan ülkelerde hızla artmaktadır.
07:41
We don't need to follow a path
160
461040
2628
Daha fazla emisyon ve kirliliğe yol açacağını
07:43
we know will lead to higher emissions and pollution --
161
463668
3337
bildiğimiz bir yolu izlememize gerek yok.
07:47
we could cut straight across into sustainable solutions.
162
467046
3420
Doğrudan sürdürülebilir çözümlere geçebiliriz.
07:51
But what I hear from colleagues was based on the premise
163
471384
3337
Ancak meslektaşlarımdan duyduğum şey, emisyonları azaltmanın,
07:54
that reducing emissions will make our day-to-day lives worse
164
474762
4588
yoksun kalacağımız şeyler nedeniyle günlük hayatımızı
07:59
because of all the things we'd have to do without.
165
479350
2628
kötüleştireceği varsayımına dayanıyordu.
08:02
But this is a false narrative,
166
482020
1501
Ama bu yanlış bir anlatı
08:03
and it's not the case for methane.
167
483521
1668
ve metan için durum böyle değil.
08:06
Methane is a global problem,
168
486858
1710
Metan küresel bir sorundur,
08:08
but the benefits are felt where action is taken.
169
488609
3462
ancak faydalar harekete geçilen yerde hissedilir.
08:12
Vulnerable communities
170
492905
1710
Sürekli çöplük yangınları
08:14
that aren't exposed to the constant threat of dump fires
171
494615
2920
veya kötü koku tehdidine maruz kalmaktan
08:17
or foul smells.
172
497577
1585
kurtulan savunmasız topluluklar.
08:20
Landfills that aren't filled with rotting organic waste
173
500079
3254
Yiyecek veya gübreye dönüştürülebileceği halde çürüyen
08:23
that could instead be turned to food or fertilizer.
174
503333
2794
organik atıklarla dolu olmayan depolama alanları.
08:26
Farmers that are already under the threat of climate change
175
506169
3503
Zaten iklim değişikiği tehdidi altında olan
08:29
could gain income and resilience
176
509714
2377
çiftçiler, daha iyi, daha verimli hayvancılık
08:32
because of better, more efficient livestock and rice production.
177
512091
3587
ve pirinç üretimi sayesinde gelir ve dayanıklılık kazanabilirler.
08:36
You and I ...
178
516512
1293
Siz ve ben...
08:38
can't do much to create zero-emission cement
179
518639
3421
sıfır emisyonlu çimento yaratmak veya ülkeler veya kıtalar
08:42
or change grids across countries or continents --
180
522060
3628
arasındaki enerji hatlarını değiştirmek için pek bir şey yapamayız --
08:45
well, some of you can, but not everybody.
181
525730
2002
-- peki, bazılarınız yapabilir, ama herkes değil.
08:47
(Laughter)
182
527774
1543
(Kahkahalar)
08:49
But 60 percent of our emissions from methane
183
529359
3795
Ama metan emisyonlarımızın yüzde 60'ı yiyeceklerimizden,
08:53
come from our food, our trash and our neighborhoods.
184
533196
3461
çöplerimizden ve mahallelerimizden geliyor.
08:56
And taking action on reducing methane now
185
536699
2002
Ve şimdi metanı azaltmak için harekete geçmek,
08:58
is a big step to saving the planet.
186
538743
2336
gezegeni kurtarmak için büyük bir adım.
09:01
And we could start when we get back home,
187
541412
2336
Eve döndüğümüzde yemeğimizi
09:03
composting our food.
188
543790
1585
kompostlayarak başlayabiliriz.
09:06
We'll see the benefits --
189
546084
1710
Faydalarını göreceğiz --
09:07
better living conditions, cleaner air,
190
547835
3212
daha iyi yaşam koşulları, daha temiz hava,
09:11
improved food security,
191
551047
1710
daha iyi gıda güvenliği,
09:12
right here and right now.
192
552799
2085
burada ve şu anda.
09:14
Thank you.
193
554926
1168
Teşekkür ederim.
09:16
(Cheers and applause)
194
556135
4713
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7