STOP saying "WHAT?": Advanced English Lesson

Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

I was thinking about going, but I don't know.

Gitmeyi düşünüyordum ama bilmiyorum.

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

What?

Ne?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

When you're learning English and hey, sometimes as a native English speaker, there will be

İngilizce öğrenirken ve hey, bazen anadili İngilizce olan biri olarak,

times when you won't understand what someone else says and you'll want them to repeat themselves.

başka birinin ne dediğini anlamayacağınız ve kendilerini tekrar etmelerini isteyeceğiniz zamanlar olacaktır.

But it's rude to say, "Huh?

Ama "Ha?

What?"

Ne?" demek kabalıktır.

So in today's lesson, you're going to learn some wonderful alternatives when you want

Bugünün dersinde,

someone to repeat themselves so that you can accurately understand what they're saying.

birinin söylediklerini tekrar etmesini istediğinizde ne dediğini doğru bir şekilde anlayabilmeniz için bazı harika alternatifler öğreneceksiniz.

To help you with this lesson, I've created a free PDF worksheet so that you will never

Bu derste size yardımcı olmak için, öğrendiklerinizi asla unutmamanız için ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum

forget what you've learned.

.

Plus, you can answer Vanessa's challenge question at the end of the PDF.

Ayrıca, Vanessa'nın meydan okuma sorusunu PDF'in sonunda yanıtlayabilirsiniz.

You can download it with the link in the description.

Açıklamadaki linkten indirebilirsiniz.

All right, let's get started with eight casual phrases for when you want someone to repeat

Pekala, birinin kendini tekrar etmesini istediğin

themselves, but you don't want to say, huh?

ama söylemek istemediğin zamanlar için sekiz sıradan ifadeyle başlayalım, ha?

What?

Ne? Hadi

Let's start.

başlayalım.

Phrase number one is, sorry?

Bir numaralı ifade, pardon?

Oh, this is so polite, and it is a great one word alternative instead of saying, what?

Oh, bu çok kibar ve ne demek yerine tek kelimelik harika bir alternatif.

When you say, sorry, this is extremely kind.

Üzgünüm dediğinde, bu son derece kibar.

And it just means, hey, I didn't understand what you said.

Ve bu sadece, hey, ne dediğini anlamadım anlamına geliyor.

Maybe the environment is too noisy.

Belki ortam çok gürültülüdür.

Maybe there's a rooster crowing in the background, or maybe you just didn't get a word that they

Belki arka planda bir horoz ötüyor, belki de söyledikleri tek kelimeyi anlamadınız

said, or the topic was too complicated.

ya da konu çok karmaşıktı.

Great.

Harika.

What can you say?

Ne söyleyebilirsin?

Sorry?

Üzgünüm?

And you'll notice that we say the word sorry in front of a lot of the next expressions

Ve sonraki ifadelerin çoğunun önünde

too.

de özür dilediğimizi fark edeceksiniz.

Let's go to number two.

Gelelim iki numaraya.

Sorry, what'd you say?

Üzgünüm, ne dedin?

Oh, this is excellent, especially if you weren't paying attention completely.

Oh, bu harika, özellikle de tamamen dikkat etmemişsen.

Maybe you were working on something.

Belki bir şey üzerinde çalışıyordun.

You were looking at your phone.

Telefonuna bakıyordun.

You were just off in Lalaland.

Az önce Lalaland'daydın.

You can use this great expression.

Bu harika ifadeyi kullanabilirsiniz.

Sorry, what'd you say?

Üzgünüm, ne dedin?

Sorry, can you say that again?

Üzgünüm, tekrar söyleyebilir misin?

I often use this phrase when my husband is trying to tell me something, but I'm playing

Kocam bana bir şey anlatmaya çalıştığında bu ifadeyi sık sık kullanırım , ama

with my two kids and we're being loud together, or maybe they're being loud, and I just didn't

iki çocuğumla oynuyorum ve birlikte yüksek sesle konuşuyoruz ya da belki onlar yüksek sesle konuşuyorlar ve ben onun ne

hear what he said.

dediğini duymadım .

Maybe I could have said, huh?

Belki de diyebilirdim, ha?

What?

Ne?

But that's not very polite.

Ama bu pek kibar değil.

Instead, I can say, and I often do, sorry, can you say that again?

Bunun yerine, söyleyebilirim ki ve sık sık yaparım, pardon, bunu tekrar söyleyebilir misiniz?

Excellent.

Harika.

What was that?

Neydi o?

Oh, what was that is a great question to ask when you just didn't catch what someone was

Ah, birinin ne dediğini anlamadığın zaman sormak için harika bir soru neydi?

saying.

Maybe it's a little bit surprising, some kind of information.

Belki biraz şaşırtıcı, bir tür bilgi.

They're talking, they're talking, and then they say, "Oh yeah, and then I'm getting married

Konuşuyorlar, konuşuyorlar ve sonra "Ah evet, sonra

next weekend."

hafta sonu evleniyorum" diyorlar.

What was that?

Neydi o?

Oh, you want them to repeat themselves, but you want to ask them in a nice way.

Oh, kendilerini tekrar etmelerini istiyorsun, ama onlara güzel bir şekilde sormak istiyorsun.

Excellent phrase.

Mükemmel ifade.

The next three phrases are used in extremely casual situations, so I don't recommend using

Sonraki üç ifade son derece sıradan durumlarda kullanılır, bu yüzden

these at work.

bunları işte kullanmanızı önermiyorum.

You can use them with friends, with family you feel comfortable with, and they're often

Bunları arkadaşlarınızla, yanında kendinizi rahat hissettiğiniz ailenizle kullanabilirsiniz ve genellikle

used regionally in the US.

ABD'de bölgesel olarak kullanılırlar.

The first one is, come again?

İlki, yine mi geldin?

When you ask someone, come again, it's because you maybe didn't hear them.

Birine tekrar gel diye sorduğunda belki de duymadığın içindir.

But more likely you heard them correctly, but you were kind of surprised by what they

Ama büyük olasılıkla onları doğru duydunuz, ancak söylediklerine biraz şaşırdınız

said, so you want them to repeat it.

, bu yüzden tekrar etmelerini istiyorsunuz.

You can say, "Okay.

"Tamam.

Yeah, you did say that."

Evet, bunu söyledin" diyebilirsiniz. Size

Let me give you a quick example.

hızlı bir örnek vereyim.

If you're talking with your good friend and then your good friend mentions, "Oh yeah,

En iyi arkadaşınızla konuşuyorsanız ve o zaman en iyi arkadaşınız "Ah evet,

I'm moving to Japan next week."

gelecek hafta Japonya'ya taşınıyorum" derse. Tekrar gel

Come again?

?

This is shocking information.

Bu şok edici bir bilgi.

You had no idea that your friend was going to move to Japan.

Arkadaşınızın Japonya'ya taşınacağı hakkında hiçbir fikriniz yoktu .

So you want her to repeat herself, and you can use this great phrase, come again?

Yani onun kendini tekrar etmesini istiyorsun ve şu harika cümleyi kullanabilirsin, bir daha gel?

You're not moving to Japan.

Japonya'ya taşınmıyorsun.

No, you can't move to Japan.

Hayır, Japonya'ya taşınamazsınız.

Stay with me.

Benimle kal.

It's a great phrase to use.

Kullanmak için harika bir ifade.

A similar phrase that's also casual is, how's that?

Aynı zamanda gündelik olan benzer bir ifade, bu nasıl?

We often use this in the similar situations when we either don't understand, or we want

Bunu genellikle benzer durumlarda ya anlamadığımızda ya da

someone to repeat themselves for clarity.

birinin netlik için kendilerini tekrar etmesini istediğimizde kullanırız.

You might ask, how's that?

Bu nasıl?

And to make it even more casual, you can say, do what?

Ve bunu daha da rahat hale getirmek için, ne yapalım diyebilirsiniz.

This is something that I use often.

Bu sık sık kullandığım bir şey.

I'm not sure why.

Neden olduğundan emin değilim.

Maybe it's something that's common in the South of the US where I live, but it's when

Belki yaşadığım yer olan ABD'nin güneyinde yaygın olan bir şeydir , ama

you want someone to repeat themselves.

birinin kendini tekrar etmesini istediğin zamandır.

But I use it when someone says something that I'm surprised by.

Ama birisi beni şaşırtan bir şey söylediğinde bunu kullanırım .

You're moving to Japan?

Japonya'ya mı taşınıyorsun?

Do what?

Ne yap?

It doesn't mean that they're doing something, but it just means that you're surprised by

Bu onların bir şey yaptıkları anlamına gelmez, sadece söylediklerine şaşırdığınız anlamına gelir

what they said.

.

Along with, do what, we have, say what?

Bununla birlikte, ne yapalım, ne söyleyelim?

It just means they said something that you want them to repeat.

Bu sadece tekrarlamalarını istediğiniz bir şey söyledikleri anlamına gelir .

Maybe you didn't understand, or maybe it was a little surprising and you might answer with,

Belki anlamadın ya da belki biraz şaşırtıcıydı ve ne ile cevap verebilirsin

say what?

?

No, you can't move to Japan.

Hayır, Japonya'ya taşınamazsınız.

Don't move to Japan.

Japonya'ya taşınma.

Say what?

Ne dersiniz?

The last casual phrase is, sorry, one more time?

Son sıradan ifade, pardon, bir kez daha mı?

I use this phrase if I'm in a noisy restaurant and I've already asked someone to repeat themselves

Bu ifadeyi, gürültülü bir restorandaysam ve birinden

a couple of times, or maybe I just wasn't paying attention and I feel a little bit bad

birkaç kez tekrar etmesini istemişsem veya belki de dikkatimi vermemiştim ve ona tekrar sorduğum için kendimi biraz kötü hissediyorumsa kullanıyorum.

that I'm asking them again to repeat themselves.

kendilerini tekrarlamak için

So if you've already said, sorry, can you say that again?

Yani daha önce özür dilerim dediysen tekrar söyleyebilir misin?

Sorry, I didn't hear you?

Üzgünüm, seni duymadım?

Sorry, one more time?

Üzgünüm, bir kez daha?

This is like your final request.

Bu senin son isteğin gibi.

Sorry, one more time?

Üzgünüm, bir kez daha?

Very nice.

Çok güzel.

All right.

Elbette. Birinin kendini tekrar etmesini

Let's go to some professional expressions that you can use instead of, huh, what, when

istediğinizde ha, ne yerine kullanabileceğiniz bazı profesyonel ifadelere geçelim

you want someone to repeat themselves.

.

Sorry, I didn't catch what you said.

Üzgünüm, ne dediğini anlamadım.

Sorry, I didn't catch what you said.

Üzgünüm, ne dediğini anlamadım.

This verb, to catch, means that we can imagine a word is running away and you can't catch

Bu fiil, yakalamak, bir kelimenin kaçtığını hayal edebileceğimiz ve

it.

onu yakalayamayacağınız anlamına gelir.

You can't understand it.

anlayamazsın

We often use that word catch when we're talking about conversations and maybe missing a word

Konuşmalardan bahsederken ve belki bir kelimeyi

or missing a phrase.

veya bir cümleyi kaçırırken bu yakalama kelimesini sıklıkla kullanırız.

This is a great question that you can use.

Bu, kullanabileceğiniz harika bir soru.

Sorry, I didn't catch what you said.

Üzgünüm, ne dediğini anlamadım.

Can you repeat that, please?

Tekrar eder misin lütfen?

Excellent.

Harika.

Can you run that by me again?

Benim tarafımdan tekrar kontrol edebilir misin?

Can you run that by me again?

Benim tarafımdan tekrar kontrol edebilir misin?

We often use this if someone said something long or confusing.

Birisi uzun veya kafa karıştırıcı bir şey söylediğinde bunu sıklıkla kullanırız .

Maybe you're talking about a technical concept in your business and it's just long and confusing.

Belki işinizde teknik bir konseptten bahsediyorsunuz ve bu sadece uzun ve kafa karıştırıcı. Bir

There's lots of parts.

sürü parça var.

Well, you could say, can you run that by me again?

Pekala, bunu bana tekrar iletir misin diyebilirsin ?

I want to make sure I understood everything.

Her şeyi anladığımdan emin olmak istiyorum.

Can you run that by me again?

Benim tarafımdan tekrar kontrol edebilir misin?

Could you rephrase that for me?

Bunu benim için yeniden ifade edebilir misin?

Could you rephrase that for me?

Bunu benim için yeniden ifade edebilir misin?

The word rephrase means that you're saying the same thing, but with different words.

Refrase kelimesi, aynı şeyi farklı kelimelerle söylediğiniz anlamına gelir.

And this is excellent, especially for English learners.

Ve bu, özellikle İngilizce öğrenenler için mükemmel .

But hey, really for everyone.

Ama hey, gerçekten herkes için.

Because sometimes the way that someone explains something is confusing, or maybe they use

Çünkü bazen birinin bir şeyi açıklama şekli kafa karıştırıcı olabilir veya

a word that you just don't know yet, or it's something that you're not familiar with.

henüz bilmediğiniz bir kelime kullanıyor olabilir veya bu sizin aşina olmadığınız bir şey olabilir.

Great.

Harika.

How can you understand it?

Bunu nasıl anlayabilirsin?

You need to have that rephrased for you.

Bunun sizin için yeniden ifade edilmesi gerekiyor.

So you can use this question, can you rephrase that for me please?

Yani bu soruyu kullanabilirsin, bunu benim için yeniden ifade edebilir misin lütfen?

Excellent.

Harika.

When you say, do you mean?

derken, şunu mu kastediyorsun?

This is a great question to make sure you actually understood exactly what they're talking

Bu, ne hakkında konuştuklarını tam olarak anladığınızdan emin olmak için harika bir soru

about.

.

You can use this in general situations, but it's great to use in professional situations

Bunu genel durumlarda kullanabilirsiniz, ancak alanınıza

if there's some kind of lingo that's specific to your field and maybe you're not completely

özgü bir tür dil varsa ve belki de

familiar with it.

ona tamamen aşina değilseniz, profesyonel durumlarda kullanmak harikadır.

So if someone uses a word, when you say that technical word, do you mean?

Yani birisi bir kelime kullanıyorsa, o teknik kelimeyi söylediğinizde bunu mu kastediyorsunuz?

And you can explain it a little bit more.

Ve biraz daha açıklayabilirsin.

You can rephrase it and they'll say, "Oh yeah, that's what I mean," or they might say, "Oh

Bunu yeniden ifade edebilirsin ve "Oh evet, demek istediğim buydu" derler veya "Oh

no, I meant this."

hayır, bunu kastetmiştim" diyebilirler.

And it's a great way to kind of check for clarity.

Ve netliği kontrol etmenin harika bir yolu .

You can even use this in daily life.

Bunu günlük hayatta bile kullanabilirsiniz.

If your friend says, "Hey, let's meet up at the park," you could say, "When you say park,

Arkadaşın "Haydi parkta buluşalım " derse, "Park derken

do you mean Central Park?"

Central Park'ı mı kastediyorsun?" diyebilirsin.

If you're in New York City, there's a lot of parks, so you need to check for clarity.

New York'taysanız, çok sayıda park vardır, bu nedenle netlik olup olmadığını kontrol etmeniz gerekir.

You could ask, "When you say park, do you mean Central Park?"

"Park derken Central Park'ı mı kastediyorsun?" diye sorabilirsiniz.

And they might say, "Oh no, I meant this other park."

Ve "Ah hayır, diğer parkı kastetmiştim" diyebilirler.

Great.

Harika.

Well, now you know what they're saying?

Peki, şimdi ne diyorlar biliyor musun?

Could you be more specific, please?

Daha spesifik olabilir misiniz lütfen?

Great.

Harika.

This is often used in a professional situation if someone's giving a lot of hypothetical

Bu genellikle profesyonel bir durumda, eğer birisi çok fazla varsayımsal

ideas and you need to know how this will apply to the company, how this will apply to your

fikir veriyorsa ve bunun şirkete nasıl uygulanacağını, bunun sizin özel durumunuza nasıl uygulanacağını bilmeniz gerekiyorsa kullanılır

specific situation.

.

So great.

Harikulade.

You can ask, can you be more specific, please?

Sorabilirsin, daha spesifik olabilir misin, lütfen?

Another common professional word is, can you elaborate on that?

Başka bir yaygın profesyonel kelime, bunun üzerinde durabilir misiniz?

Elaborate, wonderful word, and this means to give more details.

Ayrıntılı, harika bir kelime ve bu, daha fazla ayrıntı vermek anlamına gelir.

Instead of just saying a couple simple things, I need to know exactly how this will fit into

Birkaç basit şey söylemek yerine, bunun şirketimize veya bahsettiğimiz duruma tam olarak nasıl uyacağını bilmem gerekiyor

our company or into the situation we're talking about.

.

Can you elaborate on that?

Bunu detaylandırabilir misin?

Oh, lovely.

Oh, ne güzel.

I'm sorry, can you repeat that?

Üzgünüm, bunu tekrar edebilir misin?

Oh, when you say the full phrase, I'm sorry, it just kind of levels up the politeness.

Oh, cümlenin tamamını söylediğinde, üzgünüm, bu nezaketi biraz yükseltiyor.

You can say, sorry, can you repeat that?

Üzgünüm diyebilirsin, bunu tekrar edebilir misin? Hiç

That's no problem.

sorun değil.

But if you want to kind of level up the politeness, you can say, I'm sorry, can you repeat that?

Ama nezaketi bir nebze olsun yükseltmek istersen, " Üzgünüm, bunu tekrar edebilir misin?" diyebilirsin.

And it means you really care what the other person has to say, and you want to know what

Ve bu, diğer kişinin ne söyleyeceğini gerçekten umursadığın ve ne dediğini bilmek istediğin

they're saying, so you're asking them to repeat themselves.

, bu yüzden onlardan kendilerini tekrar etmelerini istediğin anlamına gelir .

Do not feel bad asking this question.

Bu soruyu sorarken kendinizi kötü hissetmeyin.

It is excellent and important, and it shows the other person, I really care.

Mükemmel ve önemli ve diğer kişiyi gerçekten önemsediğimi gösteriyor.

I'm sorry, can you repeat that please?

Özür dilerim, lütfen tekrar eder misin?

Let's say someone says something a little confusing, a little long, maybe something

Diyelim ki biri biraz kafa karıştırıcı, biraz uzun, belki de

that you're not exactly clear about, but you don't want to ask them to repeat themselves.

tam olarak anlayamadığınız bir şey söylüyor ama onlardan tekrar etmelerini istemiyorsunuz.

Well, you can check your understanding by saying this phrase, let me make sure I understand

Pekala, bu cümleyi söyleyerek anlayıp anlamadığınızı kontrol edebilirsiniz, bunu doğru anladığımdan emin olayım

this right.

. Onların

You're going to rephrase what they said with your own understanding.

söylediklerini kendi anlayışınla yeniden ifade edeceksin .

Let me make sure I understand this right.

Bunu doğru anladığımdan emin olayım. Yarın

You're going to call the marketing department tomorrow and then get in touch with the client.

pazarlama departmanını arayacak ve ardından müşteriyle temasa geçeceksiniz. Size az önce

You're going to rephrase what they just told you, and you're not asking them to repeat

söylediklerini yeniden ifade edeceksiniz ve onlardan kendilerini tekrar etmelerini istemeyeceksiniz

themselves.

. Onları

It's just another alternative instead of making them repeat.

tekrarlamak yerine başka bir alternatif .

Our final professional phrase before we talk about two that you need to be very careful

Çok dikkatli olmanız gereken iki şey hakkında konuşmadan önceki son profesyonel sözümüz,

with is, just to clarify.

sadece açıklığa kavuşturmak içindir.

This is similar to our previous expression where you're going to be the one rephrasing

Bu, söylediklerini yeniden ifade eden kişinin siz olacağınız önceki ifademize benzer

what they said.

.

You want to check that you understood everything correctly, and maybe there are some parts

Her şeyi doğru anladığınızı kontrol etmek istiyorsunuz ve belki de tam olarak anlayamadığınız bazı kısımlar var

that you didn't get completely.

.

You can use this phrase, just to clarify, you're calling the marketing department, not

Bu ifadeyi açıklığa kavuşturmak için kullanabilirsiniz, pazarlama departmanını arıyorsunuz,

me, right?

beni değil, değil mi?

You want to make sure that the action that you heard is what's actually going to happen.

Duyduğunuz eylemin gerçekte ne olacağından emin olmak istersiniz.

Warning!

Uyarı!

Warning!

Uyarı!

Warning!

Uyarı!

Be very careful.

Çok dikkatli ol. Sizinle

The next two phrases that I'm going to share with you are commonly used, but they have

paylaşacağım sonraki iki cümle yaygın olarak kullanılır, ancak

two distinct differences.

iki belirgin farkı vardır.

One can be used in a polite way, and one can be extremely rude.

Biri kibar bir şekilde kullanılabilir ve biri son derece kaba olabilir.

So make sure that you listen carefully to the differences between how you say these

Bu yüzden bu ifadeleri söyleme şekliniz arasındaki farkları dikkatle dinlediğinizden emin olun

expressions.

.

The first one is, I beg your pardon?

İlki, pardon?

Oh, okay.

Tamam.

This is kind of old fashioned English, but people definitely still use this in daily

Bu biraz eski moda bir İngilizcedir, ancak olumlu bir tondaysa insanlar kesinlikle bunu günlük hayatta kullanıyor

life if it is with a positive tone.

.

No negativity in your face.

Yüzünde olumsuzluk yok.

No negativity in your voice.

Sesinde olumsuzluk yok.

Someone says something quickly and you just didn't catch it and you say, I beg your pardon?

Birisi hızlı bir şekilde bir şey söylüyor ve sen onu anlamadın ve pardon?

Okay.

Tamam aşkım.

In a professional situation like that, very neutrally.

Böyle profesyonel bir durumda, çok tarafsız.

It's okay.

Sorun değil.

But sometimes this phrase can be extremely rude.

Ancak bazen bu ifade son derece kaba olabilir.

If someone says, "Oh yeah, I ate the last piece of cake."

Birisi "Oh evet, pastanın son parçasını yedim" derse.

You could say, "I beg your pardon?"

"Özür dilerim?" diyebilirsin.

Oh, do you see my face?

Oh, yüzümü görüyor musun?

Watch again.

Tekrar izle.

I beg your pardon?

Affınıza sığınırım?

You're not trying to be polite really.

Gerçekten kibar olmaya çalışmıyorsun.

You're trying to express shock.

Şok ifade etmeye çalışıyorsun.

What?

Ne? Ne

What did you say?

dedin?

You ate the last piece of cake?

Pastanın son parçasını yedin mi?

But I want the last piece of cake.

Ama pastanın son parçasını istiyorum.

Could you have at least shared it with me?

En azından benimle paylaşabilir miydin?

I beg your pardon?

Affınıza sığınırım?

Oh, so you want them to repeat themselves, but you're kind of angry about the situation.

Oh, yani kendilerini tekrar etmelerini istiyorsun ama duruma biraz kızgınsın.

So make sure if you use this expression, use it with the right tone, in neutral tone, or

Bu yüzden bu ifadeyi kullandığınızdan emin olun, bunu iletmek istiyorsanız doğru tonda, nötr tonda veya

this angry tone if you want to convey that.

bu kızgın tonda kullanın.

And if someone says it to you, now hopefully you can pick up which tone they're using so

Ve biri size bunu söylerse, umarım şimdi hangi tonu kullandıklarını anlayabilir ve

that you can understand their real meaning.

gerçek anlamlarını anlayabilirsiniz. Kullanırken çok dikkatli

The final phrase, one that you need to be very careful using is a simple one, excuse

olmanız gereken son cümle basit,

me?

pardon?

Okay.

Tamam aşkım.

So same as our previous expression, there's two distinct tones that you can use when you

Önceki ifademizde olduğu gibi, bu cümleyi kullandığınızda kullanabileceğiniz iki farklı ton vardır

use this phrase.

.

The first is very neutral.

İlki çok nötr.

If someone says something that you just didn't catch, it was too fast, maybe it's a noisy

Birisi anlamadığınız bir şey söylerse , çok hızlıydı, belki gürültülü bir

environment, you can say, "Excuse me?

ortamdı, "Afedersiniz?

Excuse me?"

Affedersiniz?" diyebilirsiniz.

Okay, this is a little more neutral, and you're just asking them to repeat themselves.

Tamam, bu biraz daha tarafsız ve siz onlardan sadece kendilerini tekrar etmelerini istiyorsunuz.

But it is very easy to say this in the wrong way.

Ancak bunu yanlış bir şekilde söylemek çok kolaydır .

Because we often use this when we're a little bit angry, shocked, and you want someone to

Çünkü bunu genellikle biraz kızdığımızda, şoka girdiğimizde ve birisinin

repeat what they said, but only because you feel lots of negative emotion building.

söylediklerini tekrar etmesini istediğinizde kullanırız, ama yalnızca çok fazla olumsuz duygu oluşumu hissettiğiniz için.

So you might say, "Excuse me?

Yani, "Afedersiniz?

Excuse me?"

Affedersiniz?" diyebilirsiniz.

When someone tells you, "I ate the last piece of cake.

Birisi size "Pastanın son parçasını yedim .

Sorry," you can say, "Excuse me?

Özür dilerim" dediğinde, "Affedersiniz?

You eat the last piece of cake?

Pastanın son parçasını yediniz mi?

Uh, that was my birthday cake.

O benim doğum günü pastamdı.

Excuse me?"

Pardon?" diyebilirsiniz. Bunu söylediğimde sesimde

Do you see how there is a tone of anger, of frustration and annoyance in my voice when

nasıl bir öfke, hüsran ve kızgınlık olduğunu görüyor musun

I say it?

?

So in my opinion, I think it's better to use one of the other phrases that we just talked

Bu yüzden bence, birinin kendini basitçe tekrar etmesini istiyorsanız az önce bahsettiğimiz diğer ifadelerden birini kullanmanın daha iyi olacağını düşünüyorum

about if you want someone to simply repeat themselves.

.

But I want to make sure that you are empowered with the knowledge that someone might be using

Ama birisinin

this towards you or other people around you with that tone of annoyance.

bunu sana veya çevrendeki diğer insanlara karşı o rahatsız edici tonda kullanıyor olabileceği bilgisiyle güçlendiğinden emin olmak istiyorum. Kulağa

And it sounds polite, excuse me, but it is not polite and it's showing lots of anger.

kibarca geliyor, kusura bakmayın ama kibar değil ve fazlasıyla öfke gösteriyor. "Ha? Ne?" demenin

Congratulations on learning many great alternatives to saying, "Huh?

birçok harika alternatifini öğrendiğiniz için tebrikler.

What?"

I hope you feel empowered to use these in your own personal life.

Umarım bunları kendi kişisel yaşamınızda kullanmak için güçlenmiş hissediyorsunuzdur .

Don't forget to download the free PDF worksheet.

Ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın.

You can click on the link in the description so that you never forget these phrases, so

Bu cümleleri asla unutmamak,

that you can use them in the right situations, and so that you can understand them when other

doğru durumlarda kullanabilmek ve başkaları kullandığında anlayabilmek için açıklamadaki linke tıklayabilirsiniz

people use them.

.

Well, now I have a question for you.

Peki, şimdi size bir sorum var.

Let me know in the comments below, which of these expressions will you use the next time

Aşağıdaki yorumlarda bana bildirin, bir dahaki sefere birini anlamadığınızda bu ifadelerden hangisini kullanacaksınız

that you don't understand someone?

?

Practice using the phrase in the comments and I can't wait to see which one you chose.

Yorumlarda ifadeyi kullanma alıştırması yapın ve hangisini seçtiğinizi görmek için sabırsızlanıyorum. Benimle

Well, thank you so much for learning English with me, and I'll see you again next Friday

İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim ve önümüzdeki Cuma

for a new lesson here on my YouTube channel.

YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz.

Bye!

Hoşçakal! Bir

The next step is to download the free PDF worksheet for this lesson.

sonraki adım, bu ders için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmektir.

With this free PDF, you will master today's lesson and never forget what you have learned.

Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak ve öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine

You can be a confident English speaker.

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for a free English lesson every Friday.

Her Cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Bye!

Hoşçakal!