QUIZ: American VS British English Pronunciation

Vanessa: Hi!

Vanessa: Merhaba! Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishwithVanessa.com.

SpeakEnglishwithVanessa.com'dan Vanessa.

Are you ready to test your listening skills?

Dinleme becerilerinizi test etmeye hazır mısınız?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

I have a tough question for you.

Sana zor bir sorum var.

Is American or British English better?

Amerikan İngilizcesi mi İngiliz İngilizcesi mi daha iyi?

Well, in all honesty if you want to understand all native English speakers, you're going

Dürüst olmak gerekirse, anadili İngilizce olanların hepsini anlamak istiyorsanız,

to have to understand American and British speakers.

Amerikalı ve İngilizleri de anlamak zorunda kalacaksınız .

Today I want to test your listening skills for both of these accents.

Bugün bu iki aksan için dinleme becerilerinizi test etmek istiyorum.

As a special bonus, you can download the free worksheet for today's pronunciation lesson

Özel bir bonus olarak, bugünün telaffuz dersi için ücretsiz çalışma sayfasını

in the description below this video.

bu videonun altındaki açıklamadan indirebilirsiniz.

You're going to hear five sentences, once in British English and once is American English.

Biri İngiliz İngilizcesi ve biri Amerikan İngilizcesi olmak üzere beş cümle duyacaksınız.

You're going to hear my husband Dan say the sentences in American English because he's

Kocam Dan'in cümleleri Amerikan İngilizcesinde söylediğini duyacaksınız çünkü o

from the US, and I am too.

ABD'li ve ben de öyleyim.

Then you're going to hear another Dan ... Yes, they have the same name ... another Dan from

Sonra başka bir Dan duyacaksınız ... Evet, aynı ada sahipler ...

the podcast English Across the Pond.

podcast English Across the Pond'dan başka bir Dan. İngiltere'den olduğu için

He's going to say the same sentence in British English because he's from the UK.

aynı cümleyi İngiliz İngilizcesinde söyleyecek .

Listen carefully to each sentence.

Her cümleyi dikkatlice dinleyin.

You're going to hear an A version and a B version.

Bir A versiyonu ve bir B versiyonu duyacaksınız.

I want you to guess which one is American English.

Hangisinin Amerikan İngilizcesi olduğunu tahmin etmenizi istiyorum .

Both of these speakers have the same name, Dan, but one of them is American Dan and one

Bu konuşmacıların her ikisinin de adı Dan'dir, ancak bunlardan biri American Dan ve

of them is British Dan.

biri British Dan'dir.

I want you to guess, which one is American Dan?

Tahmin etmenizi istiyorum, hangisi American Dan?

Use the YouTube poll feature up here.

YouTube anket özelliğini buradan kullanın. Videonun

You'll see a question come across the top of the video.

üst kısmında bir sorunun geldiğini göreceksiniz .

I want you to vote which one do you think is American English?

Hangisinin Amerikan İngilizcesi olduğunu düşünüyorsunuz?

Okay, let's listen to the first sentence.

Tamam, ilk cümleyi dinleyelim.

American Dan: Coca-Cola advertisements can be seen by both children and adults all over

American Dan: Coca-Cola reklamları dünyanın her yerinde hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından görülebilmektedir

the world.

.

British Dan: Coca-Cola advertisements can be seen by both children and adults all over

British Dan: Coca-Cola reklamları dünyanın her yerinde hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından görülebiliyor

the world.

.

Vanessa: How did you do?

Vanessa: Nasıl yaptın?

Can you tell which one is American English, which Dan is American Dan?

Hangisinin Amerikan İngilizcesi olduğunu, hangi Dan'in Amerikan Dan olduğunu söyleyebilir misiniz?

If you guessed A, you are correct.

A'yı tahmin ettiyseniz, haklısınız.

Congratulations.

Tebrikler.

The main difference in this sentence is the syllable stress.

Bu cümledeki temel fark hece vurgusudur.

You heard American Dan say, "advertisements and adults".

American Dan'in "reklamlar ve yetişkinler" dediğini duydunuz.

He emphasized the first syllable in advertisements, advertisements, and the second syllable in

Reklamlarda, reklamlarda birinci heceyi, büyüklerde ise ikinci heceyi vurgulamıştır

adults.

.

But in British English it's the opposite.

Ancak İngiliz İngilizcesinde tam tersidir.

Let's listen to those two sentences one more time, and I want you to really listen to those

O iki cümleyi bir kez daha dinleyelim ve o

key words, advertisements and adults.

anahtar kelimeleri, reklamları ve yetişkinleri gerçekten dinlemenizi istiyorum.

American Dan: Coca-Cola advertisements can be seen by both children and adults all over

American Dan: Coca-Cola reklamları dünyanın her yerinde hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından görülebilmektedir

the world.

.

British Dan: Coca-Cola advertisements can be seen by both children and adults all over

British Dan: Coca-Cola reklamları dünyanın her yerinde hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından görülebiliyor

the world.

.

Vanessa: I hope you could hear that syllable stress correctly.

Vanessa: Umarım o hece vurgusunu doğru duymuşsundur.

Let's go on to quiz sentence number two.

İki numaralı test cümlesine geçelim.

I want you to guess which one is American English, which Dan is American Dan.

Hangisinin Amerikan İngilizcesi, hangi Dan'in Amerikan Dan olduğunu tahmin etmenizi istiyorum.

Let's listen.

Hadi dinle.

British Dan: If you drink water regularly, you should start to feel better and better.

British Dan: Düzenli olarak su içersen, kendini gitgide daha iyi hissetmeye başlamalısın.

American Dan: If you drink water regularly, you should start to feel better and better.

American Dan: Düzenli olarak su içerseniz, kendinizi daha iyi ve daha iyi hissetmeye başlamalısınız.

Vanessa: Which one is American English?

Vanessa: Hangisi Amerikan İngilizcesi?

If you guessed B, you are correct!

B'yi tahmin ettiyseniz, haklısınız!

Congratulations!

Tebrikler!

The main difference in this sentence is the T in the middle of words.

Bu cümledeki temel fark, kelimelerin ortasındaki T'dir.

The words water and better in American English sound like a D in the middle of the word.

Amerikan İngilizcesinde su ve daha iyi sözcükleri, kelimenin ortasındaki bir D gibi ses çıkarır.

This is the flap T, we talk about this a lot in reference to speaking like an American.

Bu flep T, bir Amerikalı gibi konuşmaya atıfta bulunarak bundan çok bahsediyoruz.

The T in water changes to a D, water, and better also sounds like a D, better.

Sudaki T, D, su olarak değişir ve daha iyisi D, daha iyi gibi ses çıkarır.

Better, water, better.

Daha iyi, su, daha iyi.

Let's listen one more time to both sentences.

Her iki cümleyi de bir kez daha dinleyelim. Bu kelimelerin ortasındaki

I want you to listen carefully for that T in the middle of those words.

T'yi dikkatle dinlemeni istiyorum .

British Dan: If you drink water regularly, you should start to feel better and better.

British Dan: Düzenli olarak su içersen, kendini gitgide daha iyi hissetmeye başlamalısın.

American Dan: If you drink water regularly, you should start to feel better and better.

American Dan: Düzenli olarak su içerseniz, kendinizi daha iyi ve daha iyi hissetmeye başlamalısınız.

Vanessa: Could you hear that T changing to a D in the American English sentence?

Vanessa: Amerikan İngilizcesi cümlesinde T'nin D'ye dönüştüğünü duyabiliyor musun ?

Before we go on to question number three, I want to recommend that you check out British

Üçüncü soruya geçmeden önce, British

Dan's podcast, English Across the Pond.

Dan'in English Across the Pond adlı podcast'ine göz atmanızı tavsiye ederim.

British Dan and his American podcast partner Jennifer have a weekly podcast where they

İngiliz Dan ve Amerikalı podcast ortağı Jennifer,

have natural conversations about daily topics like pets or stress or planning or air travel.

evcil hayvanlar veya stres veya planlama veya uçak yolculuğu gibi günlük konular hakkında doğal konuşmalar yaptıkları haftalık bir podcast yayınlıyor.

Lots of engaging topics.

Pek çok ilgi çekici konu.

It's a great way to improve your listening for both British English and American English.

Hem İngiliz İngilizcesi hem de Amerikan İngilizcesi için dinleme becerinizi geliştirmenin harika bir yolu.

The podcast is free or you can become a gold member, gold like my shirt, for $20 and get

Podcast ücretsizdir veya 20 $ karşılığında altın üye olabilir, gömleğim gibi altın olabilir ve

weekly transcripts, worksheets, exercises, and study plans.

haftalık transkriptler, çalışma sayfaları, alıştırmalar ve çalışma planları alabilirsiniz. İngilizcenizi podcast'lerle

It's a really fun practical way to improve your English with podcasts.

geliştirmenin gerçekten eğlenceli ve pratik bir yolu .

Because you are my student, if you decide to become a gold member they have some special

Benim öğrencim olduğun için gold üye olmaya karar verirsen sana özel bazı

bonuses for you.

bonusları var.

Check out the link in the description to access the free podcast and also the gold member

Ücretsiz podcast'e ve ayrıca altın üye

program.

programına erişmek için açıklamadaki bağlantıya göz atın.

All right.

Elbette.

Let's go to sentence number three.

Üç numaralı cümleye geçelim.

Can you decide, can you tell which one is American English?

Karar verebiliyor musunuz, hangisinin Amerikan İngilizcesi olduğunu söyleyebilir misiniz ?

Let's listen.

Hadi dinle.

American Dan: Last week's English exams were hard.

American Dan: Geçen haftaki İngilizce sınavları zordu.

British Dan: Last week's English exams were hard.

British Dan: Geçen haftaki İngilizce sınavları zordu.

Vanessa: Can you tell which one is American English, which Dan is American Dan?

Vanessa: Hangi Dan'in Amerikan İngilizcesi olduğunu söyleyebilir misiniz ?

If you guessed A is American English, congratulations, you are correct.

A'nın Amerikan İngilizcesi olduğunu tahmin ettiyseniz, tebrikler, haklısınız.

A is American English.

A, Amerikan İngilizcesidir.

Why is A American English?

Neden Amerikan İngilizcesi?

Well, American Dan used a specific R sound that's typical in American English.

American Dan, Amerikan İngilizcesinde tipik olan belirli bir R sesi kullandı .

He said the word hard.

Sözü sert söyledi.

This R is really strong.

Bu R gerçekten güçlü.

In British English, it's often less strong.

İngiliz İngilizcesinde genellikle daha az güçlüdür.

Let's listen to this sentence again.

Bu cümleyi tekrar dinleyelim.

I want you to hear American Dan say hard, hard.

American Dan'in sert, sert dediğini duymanı istiyorum . Kulağa

It kind of sounds like a pirate, R, or like a dog, R. Make sure that you listen to this

bir korsan gibi geliyor, R veya bir köpek gibi, R. Bu

specific word hard.

belirli kelimeyi iyice dinlediğinizden emin olun.

All right, let's listen.

Pekala, dinleyelim.

American Dan: Last week's English exams were hard.

American Dan: Geçen haftaki İngilizce sınavları zordu.

British Dan: Last week's English exams were hard.

British Dan: Geçen haftaki İngilizce sınavları zordu.

Vanessa: Could you hear it?

Vanessa: Duyabiliyor musun?

Did you hear the difference in the word hard?

Zor kelimesinin farkını duydunuz mu?

Let's go on to sentence number four.

Dördüncü cümleye geçelim.

This is a really unique British English sound that doesn't exist in American English, so

Bu, Amerikan İngilizcesinde bulunmayan gerçekten benzersiz bir İngiliz İngilizcesi sesi , bu yüzden

I want to see if you can tell which one is American English.

hangisinin Amerikan İngilizcesi olduğunu anlayıp anlayamadığınızı görmek istiyorum .

Let's listen.

Hadi dinle.

American Dan: I make sure I watch the news every Tuesday night.

American Dan: Her Salı gecesi haberleri izlediğimden emin olurum .

British Dan: I make sure I watch the news every Tuesday night.

British Dan: Her salı akşamı mutlaka haberleri izlerim.

Vanessa: Which one is American English?

Vanessa: Hangisi Amerikan İngilizcesi?

If you guessed A, you are correct.

A'yı tahmin ettiyseniz, haklısınız.

A was American Dan.

A, American Dan'di.

What is the difference between these two versions?

Bu iki sürüm arasındaki fark nedir?

The main difference is the word news and the word Tuesday.

Temel fark, haber kelimesi ve Salı kelimesidir.

In American English, we say news and Tuesday.

Amerikan İngilizcesinde haberler ve Salı deriz. Kulağa

It almost sounds like an OO, news, Tuesday.

neredeyse bir OO, haber, Salı gibi geliyor.

But British English speakers add another letter, another sound when they pronounce these words.

Ancak İngiliz İngilizcesi konuşanlar bu kelimeleri telaffuz ettiklerinde başka bir harf, başka bir ses eklerler.

Did you hear British Dan add an extra letter?

British Dan'in fazladan bir harf eklediğini duydunuz mu?

Hmm.

Hmm.

He said something like news and Tuesday.

Haber ve salı gibi bir şey söyledi.

It almost sounds like there's a Y at the beginning of this word.

Neredeyse bu kelimenin başında bir Y var gibi geliyor .

Now, for me, in an American English speaker, so it's better to listen to his version than

Şimdi, benim için, bir Amerikan İngilizcesi konuşmacısından,

to my version of this British English pronunciation.

bu İngiliz İngilizcesi telaffuzunun benim versiyonumdansa onun versiyonunu dinlemek daha iyidir.

In American English, we do not use this.

Amerikan İngilizcesinde bunu kullanmayız. Şimdi

Let's listen again to these two sentences and I want to see if you can hear the difference

bu iki cümleyi tekrar dinleyelim ve

between news and Tuesday in American English and British English.

Amerikan İngilizcesi ile İngiliz İngilizcesinde haber ile Salı arasındaki farkı duyup duyamadığınızı görmek istiyorum .

Let's listen again.

Tekrar dinleyelim.

American Dan: I make sure I watch the news every Tuesday night.

American Dan: Her Salı gecesi haberleri izlediğimden emin olurum .

British Dan: I make sure I watch the news every Tuesday night.

British Dan: Her salı akşamı mutlaka haberleri izlerim.

Vanessa: Did you hear the difference?

Vanessa: Farkı duydun mu?

I hope so!

Umarım!

Let's go on to sentence number five.

Beş numaralı cümleye geçelim.

Sentence number five is a little different, so listen carefully.

Beşinci cümle biraz farklı, bu yüzden dikkatlice dinle.

British Dan: I'm going to the supermarket to buy yogurt, tomatoes, oregano, basil, and

İngiliz Dan: Yoğurt, domates, kekik, fesleğen ve

some courgettes.

biraz kabak almak için süpermarkete gidiyorum.

American Dan: I'm going to the grocery store to buy yogurt, tomatoes, oregano, basil, and

American Dan: Markete yoğurt, domates, kekik, fesleğen ve

some zucchini.

biraz kabak almaya gidiyorum.

Vanessa: Which one is American English?

Vanessa: Hangisi Amerikan İngilizcesi?

I hope you guessed B. B is American English.

Umarım B. B'nin Amerikan İngilizcesi olduğunu tahmin etmişsinizdir. Az önce

You just heard some vocabulary differences between American English and British English,

Amerikan İngilizcesi ile İngiliz İngilizcesi arasında,

especially in relation to food words.

özellikle yiyecek sözcükleri ile ilgili olarak bazı sözcük dağarcığı farklılıkları duydunuz.

You heard American Dan say grocery store, tomato, oregano, basil, zucchini.

American Dan'in bakkal, domates, kekik, fesleğen, kabak dediğini duydunuz.

In British English, they sometimes use different words like supermarket and courgette and they

İngiliz İngilizcesinde bazen süpermarket ve kabak gibi farklı kelimeler kullanıyorlar ve

pronounce tomato, oregano, basil completely differently than I would.

domates, kekik, fesleğeni benim yapacağımdan tamamen farklı telaffuz ediyorlar.

Let's listen again to these sentences so that you can hear the pronunciation differences

Telaffuz farklılıklarını

and the vocabulary differences.

ve kelime dağarcığı farklılıklarını duyabilmeniz için bu cümleleri tekrar dinleyelim.

British Dan: I'm going to the supermarket to buy yogurt, tomatoes, oregano, basil, and

İngiliz Dan: Yoğurt, domates, kekik, fesleğen ve

some courgettes.

biraz kabak almak için süpermarkete gidiyorum.

American Dan: I'm going to the grocery store to buy yogurt, tomatoes, oregano, basil, and

American Dan: Markete yoğurt, domates, kekik, fesleğen ve

some zucchini.

biraz kabak almaya gidiyorum.

Vanessa: How did you do?

Vanessa: Nasıl yaptın?

Let me know in the comments how many of these you got correct.

Yorumlarda bunlardan kaçını doğru yaptığınızı bana bildirin.

Don't forget to practice understanding American English and British English with the awesome

Harika

podcast English Across the Pond.

podcast English Across the Pond ile Amerikan İngilizcesini ve İngiliz İngilizcesini anlama pratiği yapmayı unutmayın.

Download the weekly English conversation with American Jennifer and British Dan for free

Amerikalı Jennifer ve İngiliz Dan ile haftalık İngilizce sohbeti ücretsiz olarak indirin

or you could become a gold member for $20.

veya 20$'a altın üye olabilirsiniz.

For gold members, each week when there's a new podcast episode, you'll get the podcast

Altın üyeler için, her hafta yeni bir podcast bölümü olduğunda, podcast

transcript, you'll get writing exercises, some speaking prompts, vocabulary exercises,

transkriptini alacaksınız, yazma alıştırmaları, bazı konuşma ipuçları, kelime alıştırmaları,

the worksheets, study plan.

çalışma sayfaları, çalışma planı alacaksınız.

You'll get a lot of information to help you really use that episode to the fullest.

Bu bölümü gerçekten sonuna kadar kullanmanıza yardımcı olacak birçok bilgi alacaksınız.

Jennifer and Dan have come up with this super cool way to make podcasts even more useful

Jennifer ve Dan, podcast'leri daha kullanışlı ve pratik hale getirmek için bu harika yolu buldular

and practical, so I hope that you'll take advantage of it.

, umarım bundan faydalanırsınız.

Because you're my student, they're offering a special bonus, which is an extra month's

Benim öğrencim olduğun için, İngilizceyi doğal bir şekilde kullanarak gerçekten ustalaşabilmen ve becerilerini geliştirebilmen için ekstra bir aylık

worth of lesson material and a bonus pronunciation lesson so that you can really master using

ders materyali ve bir bonus telaffuz dersi olan özel bir bonus sunuyorlar

English naturally and improving your skills.

.

Check out the link in the description so that you can listen to the free English Across

Ücretsiz English Across

the Pond podcast and so that you can become a gold member.

the Pond podcast'ini dinleyebilmek ve gold üye olabilmek için açıklamadaki linke göz atın.

Thank you for learning English with me.

Benimle İngilizce öğrendiğin için teşekkür ederim.

I'm so glad that you're here.

Burada olduğun için çok mutluyum.

I'll see you again next Friday for a new lesson here on my YouTube channel.

Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere .

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download the free pronunciation worksheet for this listen.

sonraki adım, bu dinleme için ücretsiz telaffuz çalışma sayfasını indirmektir.

Exercise your pronunciation muscles today.

Bugün telaffuz kaslarınızı çalıştırın.

Don't forget to check out the English Across the Pond podcast in the description.

Açıklama kısmından English Across the Pond podcast'ine göz atmayı unutmayın.

Thanks so much for learning with me.

Benimle öğrendiğin için çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.