5 Secrets of American English Pronunciation: Advanced Pronunciation Lesson

Vanessa: Have you ever been watching an  

Vanessa: Hiç bir

American movie or TV show and you heard someone  say, "Your guess is as good as mine." And you  

Amerikan filmi veya TV programı izlerken birinin "Senin tahminin benimki kadar iyi" dediğini duydun mu? Ve

thought, "Oh my goodness, they were speaking so  fast." Maybe you understand the general idea,  

"Aman Tanrım, çok hızlı konuşuyorlardı" diye düşündünüz. Belki genel fikri anlıyorsunuz,

but how are they saying it so quickly? Are  there some secrets that I don't know? Well,  

ama bunu nasıl bu kadar çabuk söylüyorlar? Bilmediğim bazı sırlar mı var? Pekala,

I have some good news. In today's lesson, you are  going to learn five secrets to American English  

bazı iyi haberlerim var. Bugünün dersinde, Amerikan İngilizcesi telaffuzunun beş sırrını öğrenecek

pronunciation, and you're going to level up your  vocabulary at the same time. And like always,  

ve aynı zamanda kelime dağarcığınızı da geliştireceksiniz. Ve her zaman olduğu gibi,   bu derste öğreneceğiniz

I've created a free PDF worksheet with all of  today's American English pronunciation tips,  

bugünün tüm  Amerikan İngilizcesi telaffuz ipuçlarını,

idioms, and concepts that you're going to  learn in this lesson. You can download this  

deyimlerini ve kavramlarını içeren ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum . Size

free PDF worksheet, my gift to you, with  the link in the description. Click on that  

hediyem olan bu ücretsiz PDF çalışma sayfasını, açıklamadaki bağlantıyla indirebilirsiniz. Bu

link and instantly in your email inbox, you  will have this free worksheet. All right,  

bağlantıya tıklayın ve e-posta gelen kutunuzda anında bu ücretsiz çalışma sayfasına sahip olacaksınız. Pekala,

are you ready to get started with the first  secret of American English pronunciation? 

Amerikan İngilizcesi telaffuzunun ilk sırrına başlamaya hazır mısınız? Hadi

Let's start. Have you heard this phrase before?  The early bird catches the worm. This means that  

başlayalım. Bu cümleyi daha önce duydunuz mu? Erken kalkan yol alır. Bu,

if you wake up early or you get started now,  well, you will succeed. Only the birds that wake  

erken kalkarsanız veya şimdi başlarsanız başarılı olacağınız anlamına gelir. Yalnızca

up early in the morning get the best worms. If you  wait, if you procrastinate, well, too bad for you,  

sabah erkenden uyanan kuşlar en iyi solucanları alır. Beklerseniz, ertelerseniz sizin için çok kötü,

you won't be able to succeed. But this wonderful  phrase uses an important American English  

başarılı olamazsınız. Ancak bu harika ifade, önemli bir Amerikan İngilizcesi

pronunciation point. There are three words,  early, bird, and worm that use a colored 'R'.  

telaffuz noktasını kullanır. Renkli bir "R" kullanan üç kelime, erken, kuş ve solucan vardır.

So in American English, this 'R' is a strong hard  sound. Early. Bird. Word. Do you see how that's  

Yani Amerikan İngilizcesinde bu 'R' güçlü, sert bir sestir. Erken. Kuş. Kelime. Bunun

almost like an angry dog? Worm. Bird. Early.  Make sure that when you're using American English  

neredeyse kızgın bir köpeğe benzediğini görüyor musunuz? Solucan. Kuş. Erken. Amerikan İngilizcesi

pronunciation, this colored 'R' sound is hard. Phrase number two that uses key American English  

telaffuzunu kullanırken bu renkli 'R' sesinin sert olduğundan emin olun. Temel Amerikan İngilizcesi   telaffuzunu kullanan iki numaralı ifade

pronunciation is this one. Have you ever  heard someone say, "Your guess is as good as  

budur. Hiç birinin "Senin tahminin benimki kadar iyi

mine. Your guess is as good as mine." This  means that the other person has no clue.  

. Senin tahminin benimki kadar iyi" dediğini duydunuz mu? Bu, diğer kişinin hiçbir fikri olmadığı anlamına gelir.

Maybe you could say, "I don't know how to get to  the beach. Your guess is as good as mine." But  

Belki "Plaja nasıl gideceğimi bilmiyorum . Senin tahminin benimki kadar iyi." diyebilirsiniz. Ancak   bu ifadenin

there is something important happening with the  pronunciation of this phrase. At the end of the  

telaffuzunda önemli bir şey oluyor .

word guess and at the end of the word is, there  is an 'S'. But in American English pronunciation,  

Tahmin   kelimesinin sonunda ve kelimenin sonunda bir 'S' vardır. Ancak Amerikan İngilizcesi telaffuzunda,   bir "Z" sesi

we often link the 'S' with the vowel next to make  a 'Z' sound. So listen carefully when I say this  

çıkarmak için genellikle "S"yi yanındaki sesli harfle ilişkilendiririz . Bu yüzden

phrase, "Your guess is as good as mine." It sounds  a lot like [inaudible 00:02:45], and that's what's  

, "Senin tahminin benimki kadar iyi" ifadesini söylediğimde dikkatlice dinle. Kulağa [duyulmuyor 00:02:45] gibi geliyor ve

happening here. We are linking together the  'S' plus a vowel from the next word. Try to  

burada olan da bu. 'S' ile sonraki kelimeden bir sesli harfi birbirine bağlıyoruz.

say it with me. Your guess is as good as mine.  I have no clue, your guess is as good as mine. 

Bunu benimle birlikte söylemeye çalış. Tahminin benimki kadar iyi. Hiçbir fikrim yok, senin tahminin benimki kadar iyi.

Key phrase number three that uses American  English pronunciation is this fun one,  

Amerikan İngilizcesi telaffuzunu kullanan üç numaralı anahtar ifade şu eğlenceli ifadedir:

"Don't bite the hand that feeds you." Have you  ever been trying to help someone and then they  

"Sizi besleyen eli ısırmayın." Hiç birisine yardım etmeye çalışırken, o kişinin

complain about how you're helping them? You  can use this phrase and say, "Hey, don't bite  

onlara nasıl yardım ettiğinizden şikayet ettiği oldu mu? Bu ifadeyi kullanabilir ve "Hey,

the hand that feeds you. I'm just trying to  help you." Well, it's the same idea. If you  

seni besleyen eli ısırma. Ben sadece sana yardım etmeye çalışıyorum" diyebilirsin. Aynı fikir.

argue with your boss, if you yell at your boss,  ugh, he's the one that gives you your paycheck,  

Patronunuzla tartışırsanız, patronunuza bağırırsanız, size maaş çekini o verir, bu

so don't bite the hand that feeds you. But there  is important American English pronunciation here  

yüzden sizi besleyen eli ısırmayın. Ancak burada üç kez tekrarlanan önemli bir Amerikan İngilizcesi telaffuzu vardır

that happens three times. Don't, bite, and  then a little later in the sentence is the  

. Yapma, ısır ve sonra cümlede biraz sonra

word 'that'. What is similar between all  three of these words? It's the letter 'T'. 

"o" kelimesi gelir. Bu kelimelerin üçü arasında benzer olan nedir ? Bu 'T' harfi.

Listen when I say this contraction, don't.  Don't. Do you hear don't with that puff of  

Bu kasılmayı söylediğimde dinle, yapma. yapma Dışarı çıkan o hava üflemesiyle don't  duyuyor musunuz

air coming out? Nope. In American English,  oftentimes a 'T' at the end of words will be  

? Hayır. Amerikan İngilizcesinde çoğu zaman kelimelerin sonundaki 'T'

cut off. We call this a stopped 'T' because your  mouth is making that shape. Don't. My tongue is  

kesilir. Buna durmuş bir "T" diyoruz çünkü bu şekli ağzınız oluşturuyor. yapma Dilim

at the top of my mouth trying to make that 'T'  shape, but there's no puff of air that comes  

ağzımın üstünde 'T' şeklini oluşturmaya çalışıyor , ancak dışarı hava üflemiyor

out. Listen carefully as I say this and I want you  to hear that stopped 'T'. Don't bite the hand that  

. Bunu söylerken dikkatlice dinleyin ve 'T' ile biteni duymanızı istiyorum.

feeds you. You think you can say that with me?  You can do it. Let's say this phrase together,  

Sizi besleyen eli ısırmayın. Bunu benimle söyleyebileceğini mi sanıyorsun? Bunu yapabilirsin. Şu cümleyi birlikte söyleyelim,

"Don't bite the hand that feeds you."  All right, let's go to our next phrase. 

"Seni besleyen eli ısırma." Pekala, bir sonraki cümlemize geçelim.

Has this ever happened to you before? You invite  a lot of people over to your house and you think  

Bu daha önce başınıza geldi mi? Pek çok insanı evinize davet edersiniz ve

it's going to be a fun party, it's great, and  then it just becomes so many people in your house,  

bunun eğlenceli bir parti olacağını düşünürsünüz, bu harikadır ve sonra evinizde o kadar çok insan olur ki,   o

so much chaos, and you have to say this, "Oh  no, I think it's going to get out of hand."  

kadar çok kaos olur ve siz şunu söylemek zorunda kalırsınız, "Oh hayır , Sanırım kontrolden çıkacak."

This doesn't mean that anything is really in your  hand and it's getting out of your hand. Instead,  

Bu, herhangi bir şeyin gerçekten sizin elinizde olduğu ve elinizden çıkmakta olduğu anlamına gelmez. Bunun yerine

this means it's getting out of control. But  this phrase, get out of hand, uses an important  

bu, işlerin kontrolden çıktığı anlamına gelir. Ancak bu ifade, kontrolden çıkın, önemli bir

American English pronunciation tip, which is that  the 'T' at the end of words, another 'T' tip,  

Amerikan İngilizcesi telaffuz ipucu kullanır, yani kelimelerin sonundaki 'T', yanında sesli harf olan başka bir 'T' ipucu

that has a vowel next often changes to a 'D'  sound. So listen when I say this, "The party  

genellikle 'D' sesine dönüşür. O yüzden, "Parti

will get out of hand." The word get is surrounded  by vowels, there's a vow on either side. G-E-T,  

kontrolden çıkacak" dediğimde dinleyin. Get kelimesi sesli harflerle çevrilidir, her iki tarafında da yemin vardır. G-E-T,

and then the next word starts with an 'O'. So  that 'T' is surrounded by vows, and that means  

ve ardından sonraki kelime "O" ile başlar. Böylece 'T'nin etrafı yeminlerle çevrilidir ve bu,

that it's going to change to a 'D' sound. Get out,  and then it's going to happen with out and of.  

onun bir 'D' sesine dönüşeceği anlamına gelir. Dışarı çıkın ve sonra dışarı ve of ile gerçekleşecek.

Out of. In fact, the word 'of' changes to just a.  Get outta hand. Can you say it with me? The party  

Dışında. Aslında, 'of' kelimesi sadece a olarak değişir. Elden çık. Benimle söyler misin? Parti

will get outta hand. The party will get outta  hand if you invite 50 people over to your house. 

kontrolden çıkacaktır. 50 kişiyi evinize davet ederseniz parti kontrolden çıkar.

All right, let's go to our last American English  pronunciation tip. Has it ever happened to you  

Pekala, son Amerikan İngilizcesi telaffuz ipucumuza geçelim.

that you travel abroad and then you realize that  you're just meeting people from your own home  

Yurtdışına seyahat ettiğiniz ve sonra sadece kendi ülkenizden insanlarla tanıştığınızı fark ettiğiniz oldu mu

country? It's like you're magnetic towards  each other. Well, we could use this phrase,  

? Birbirinize karşı manyetik gibisiniz . Pekala, şu ifadeyi kullanabiliriz,

"Birds of a feather flock together." And this  means that common things are attracted to each  

"Tüylü kuşlar birlikte akın eder." Bu da ortak şeylerin iyisiyle kötüsüyle birbirini çekmesi anlamına gelir

other, for better or for worse. So there is a key  American English pronunciation point we can talk  

. Dolayısıyla, bu ifadeyle konuşabileceğimiz önemli bir Amerikan İngilizcesi telaffuz noktası vardır

about with this phrase. We already talked about  the word bird and how it uses that colored 'R',  

. Kuş kelimesinden ve o renkli 'R',

that hard 'R' sound. Bird. And there is another  'R' tip in this phrase as well. Look at the end  

o sert 'R' sesini nasıl kullandığından zaten bahsetmiştik. Kuş. Ve bu cümlede başka bir "R" ipucu daha var.

of the word feather, and together. Here is an E-R,  and it's going to be a strong 'R' sound. Feather.  

Tüy kelimesinin sonuna ve birlikte bakın. İşte bir E-R, ve güçlü bir "R" sesi olacak. Tüy.

Together. Again, pretend that you are an angry  dog and try to make that hard 'R' sound. Feather.  

Birlikte. Yine, kızgın bir köpekmişsiniz gibi davranın ve o sert 'R' sesini çıkarmaya çalışın. Tüy.

Together. Can you say this wonderful idiom with  me? Birds of a feather flock together. Wonderful. 

Birlikte. Bu harika deyimi benimle söyler misin ? Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Müthiş.

So if you can use all five of these American  English pronunciation points, you will sound more  

Dolayısıyla, bu Amerikan İngilizcesi telaffuz noktalarının beşini de kullanabilirseniz, sesiniz daha

American and it will also help you to understand  American English speakers when they're talking,  

Amerikan gibi çıkar ve bu aynı zamanda Amerikan İngilizcesi konuşanları konuşurken anlamanıza da yardımcı olur,

which is wonderful when you're watching a movie  or TV show. So I guarantee the next time you  

bu, bir film veya TV programı izlerken harikadır. Bu yüzden,

hear these wonderful idioms, you will think,  "Oh, I learned that in Vanessa's lesson. Yes.  

bu harika deyimleri bir daha duyduğunuzda, "Ah, bunu Vanessa'nın dersinde öğrendim. Evet.

Now I understand it and I know how they're  pronouncing it and I can do it too." Don't  

Şimdi anlıyorum ve nasıl telaffuz ettiklerini biliyorum ve ben de yapabilirim" diye düşüneceğinizi garanti ederim. Bugünkü Amerikan İngilizcesi telaffuz dersi

forget to download the free PDF worksheet for  today's American English pronunciation lesson.  

için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın . Amerikan İngilizcesini istediğiniz gibi konuşabilmenize yardımcı olmak için

I've included all the pronunciation points, the  idioms, the ideas, to help you be able to speak  

tüm telaffuz noktalarını, deyimleri, fikirleri dahil ettim

American English the way that you'd like. And now I have a question for you. That first  

. Ve şimdi size bir sorum var. Bahsettiğimiz o ilk

phrase that we talked about, the early  bird catches the worm. I want to know,  

cümle, erken kalkan yol alır. Bilmek istiyorum,

are you an early bird who catches the worm?  This doesn't mean that you wake up early,  

solucanı yakalayan erkenci bir kuş musunuz? Bu, erken kalktığınız anlamına gelmez,

it just means that you don't procrastinate.  Are you someone who procrastinates and waits  

sadece ertelemediğiniz anlamına gelir. Erteleyen ve

too long? Or are you someone who has a task and  you do it? Well, even if you don't, there's never  

çok uzun süre bekleyen biri misiniz? Yoksa bir görevi olan ve onu yapan biri misiniz? Pekala, yapmasan bile,

a time like the present to get started. Well,  thank you so much for learning English with me,  

başlamak için şimdiki zaman gibisi asla yoktur. Peki, benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim.

and I'll see you again next Friday for a  new lesson here on my YouTube channel. Bye. 

Önümüzdeki Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için görüşmek üzere. Hoşçakal.

But wait, do you want more? I recommend  watching this video next. There are almost  

Ama bekle, daha fazlasını istiyor musun? Bundan sonra bu videoyu izlemenizi öneririm. Bu videoyu

four million people who have watched  this video, including Nikki, who said,  

izleyen yaklaşık   dört milyon kişi bunlara

"I love how she smiles while talking.  She's sm-alking." Smile plus talking. Well,  

"Konuşurken gülümsemesine bayılıyorum. Şaka yapıyor" diyen Nikki de dahildir. Gülümse artı konuş. Pekala,

if you want to see some sm-alking, I recommend  watching this video and I'll see you there.

biraz alay görmek istiyorsanız, bu videoyu izlemenizi tavsiye ederim, orada görüşürüz.