Real English Conversation: It's my BIRTHDAY!

Vanessa: Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com, and I'm here with my husband, Dan-

Vanessa: Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa ve burada kocam Dan-

Dan: Hello.

Dan: Merhaba.

Vanessa: ... and we're going to talk about birthdays today because ...

Vanessa: ... ve bugün doğum günleri hakkında konuşacağız çünkü ...

Dan: It's Vanessa's birthday.

Dan: Bugün Vanessa'nın doğum günü.

Vanessa: Yay.

Vanessa: Yaşasın.

Let's get started.

Başlayalım.

Today my husband Dan and I are here on our wonderful back deck in nature with the birds

Bugün kocam Dan ve ben burada, harika arka güvertemizde, kuşlar ve böceklerle birlikte doğadayız-

and the bugs- Dan: And the cicadas, apparently.

Dan: Ve görünüşe göre ağustosböcekleri.

Vanessa: The cicadas are really loud.

Vanessa: Ağustos böcekleri gerçekten gürültülü.

Dan: Maybe you won't hear it.

Dan: Belki duymayacaksın.

We'll see.

Göreceğiz.

Vanessa: ... to have this natural conversation about birthdays.

Vanessa: ...doğum günleri hakkında bu doğal konuşmayı yapmak .

I hope you'll be able to immerse yourself in what we're saying.

Umarım söylediklerimize kendinizi kaptırabilirsiniz . Söylediğimiz her kelimeyi yakalayabilmeniz için

Feel free to click CC to view the full subtitles, so that you can catch every word we're saying.

tam altyazıları görüntülemek için CC'ye tıklamaktan çekinmeyin .

So, are you ready to get started with my first question?

İlk sorumla başlamaya hazır mısınız ?

Dan: Yes.

Dan: Evet.

Vanessa: All right.

Vanessa: Pekala.

I have four questions today.

Bugün dört sorum var.

Dan: Oh boy.

Dan: Ah oğlum.

Vanessa: One is what are typical birthday traditions in the US?

Vanessa: Birincisi, ABD'deki tipik doğum günü gelenekleri nelerdir?

Which might be similar to your country, they might not.

Hangisi sizin ülkenize benzer olabilir, olmayabilirler.

And the second one is, what are children's birthday celebrations like?

İkincisi ise çocukların doğum günü kutlamaları nasıldır?

Like our childhoods.

Çocukluğumuz gibi.

What are adult birthday celebrations like?

Yetişkin doğum günü kutlamaları nasıldır?

And finally, what are the most important birthdays in the US?

Son olarak, ABD'deki en önemli doğum günleri hangileridir ?

So, which years are the most important?

Peki, hangi yıllar en önemli? Öğrenmek için

And you'll have to wait until the end of our lesson to find out.

dersimizin sonuna kadar beklemeniz gerekecek .

So let's start with that first one.

Öyleyse ilkiyle başlayalım. ABD'deki

What are some typical birthday celebrations in the US?

bazı tipik doğum günü kutlamaları nelerdir ?

Dan: Some typical traditions?

Dan: Bazı tipik gelenekler?

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

Dan: Well, I'd say there are lots of little different traditions you may do.

Dan: Şey, yapabileceğin pek çok küçük farklı gelenek olduğunu söyleyebilirim.

Sometimes there're little games like, pin the tail on the donkey.

Bazen eşeğin kuyruğunu takmak gibi küçük oyunlar oynanır .

I'm not sure if you've heard of this.

Bunu duyup duymadığından emin değilim.

But the only tradition that almost always holds true is eating a dessert, usually a

Ancak neredeyse her zaman geçerli olan tek gelenek, bir tatlı, genellikle bir

cake, and singing happy birthday and getting either a card or a present.

pasta yemek ve doğum günün kutlu olsun şarkısını söylemek ve bir kart ya da hediye almaktır.

Vanessa: Yes, children are more likely to get presents, but adults might get presents

Vanessa: Evet, çocukların hediye alma olasılığı daha yüksektir, ancak yetişkinler de hediye alabilir

too, at least a card from people you love.

, en azından sevdiğiniz insanlardan bir kart.

Dan: Right, and this differentiates a lot depending on if it's an adult or a child.

Dan: Doğru ve bu, yetişkin mi yoksa çocuk mu olduğuna bağlı olarak çok farklılaşıyor.

A child is more likely to get a lot more presents in America.

Bir çocuğun Amerika'da çok daha fazla hediye alma olasılığı daha yüksektir .

Vanessa: Yes.

Vanessa: Evet.

Dan: And you're a lot less likely to have a big party as an adult as well.

Dan: Ayrıca bir yetişkin olarak büyük bir parti verme ihtimalin çok daha düşük.

Vanessa: Yes.

Vanessa: Evet.

Well, we'll get to adult celebrations soon, but I want to set the stage for what happens

Pekala, yakında yetişkin kutlamalarına geçeceğiz, ama

when, for instance, you're at a child's birthday party, they're turning seven years old, and

örneğin, bir çocuğun doğum günü partisindeyken, onlar yedi yaşına giriyor ve

you've just eaten probably pizza.

sen muhtemelen yemek yemişken ne olacağı konusunda sahneyi hazırlamak istiyorum. Pizza.

Typical birthday thing.

Tipik doğum günü olayı.

You've just eaten pizza and they say it's time-

Az önce pizza yedin ve zamanın geldiğini söylüyorlar-

Dan: Yeah.

Dan: Evet.

You don't feel very good the day after.

Ertesi gün kendini pek iyi hissetmiyorsun.

Vanessa: Yeah, and they say "It's time for cake."

Vanessa: Evet ve " Pasta zamanı" diyorlar.

What happens?

Ne oluyor?

You turn off the lights ... Dan: And you sing happy birthday.

Işıkları kapatırsın... Dan: Ve mutlu yıllar şarkısını söylersin.

Vanessa: But why do you turn off the lights?

Vanessa: Ama neden ışıkları kapatıyorsun?

Dan: Oh, so you could put candles in the cake.

Dan: Oh, böylece pastaya mum koyabilirsin.

Vanessa: Yeah, so usually the parents will be in the other room, secretly putting candles

Vanessa: Evet, yani genellikle ebeveynler diğer odada olur, pastanın üzerine gizlice mumlar koyarlar

on the cake, and they'll light them, so there's fire, and then they'll turn the lights off

ve onları yakarlar, yani ateş olur ve sonra ışıkları kapatırlar

and all of the kids or all the people in the room will sing.

ve tüm çocuklar veya tüm odadaki insanlar şarkı söyleyecek.

Dan: Happy birthday to you.

Dan: Doğum günün kutlu olsun.

Happy birthday to you.

Doğum günün kutlu olsun.

Happy birthday, dear Vanessa.

Doğum günün kutlu olsun sevgili Vanessa.

Happy to you.

Sana mutluluklar.

Vanessa: Happy birthday to you.

Vanessa: Doğum günün kutlu olsun.

Happy birthday to you.

Doğum günün kutlu olsun.

Happy birthday, to me.

Doğum günün kutlu olsun, bana.

Happy to you.

Sana mutluluklar.

Yeah, so they'll sing this song while the cake is coming out, and then the cake will

Evet, pasta çıkarken bu şarkıyı söyleyecekler ve sonra pasta

be in front of the birthday person, and that birthday person will close their eyes.

doğum günü olan kişinin önünde olacak ve o doğum günü kişisi gözlerini kapatacak.

And why are they closing their eyes?

Ve neden gözlerini kapatıyorlar?

Dan: Yeah, so we do this to make a wish, although I actually forgot about this because I haven't

Dan: Evet, yani bunu bir dilek tutmak için yapıyoruz, gerçi aslında bunu unutmuşum çünkü o kadar çok şey

really done that very much.

yapmadım.

Vanessa: I think as a kid it meant more.

Vanessa: Bence çocukken daha anlamlıydı.

Dan: I mean, we did it as a joke, but as a kid, you're always thinking, "I got to make

Dan: Yani, şaka olsun diye yaptık ama çocukken hep "Bir

a wish and then blow out my candles."

dilek tutup mumlarımı söndürmeliyim" diye düşünüyorsun.

Vanessa: It's got to be a good one.

Vanessa: İyi bir tane olmalı.

Dan: Yup.

Dan: Evet.

Vanessa: And we usually say if you tell people what the wish is, it will never come true.

Vanessa: Ve biz genellikle insanlara dileğin ne olduğunu söylersen asla gerçekleşmeyeceğini söyleriz.

Dan: Mm, yes.

Dan: Mm, evet.

Vanessa: So it has to be a secret wish usually.

Vanessa: Yani genellikle gizli bir dilek olmalı.

Maybe not every place in the US is the same, but you close your eyes, make a wish.

Belki Amerika'nın her yeri aynı değil ama gözlerinizi kapatıp bir dilek tutuyorsunuz.

For example like, "I hope that I will get the best present for my birthday."

Örneğin, "Umarım doğum günüm için en güzel hediyeyi alırım."

I don't know what kids wish for.

Çocuklar ne ister bilmiyorum.

Dan: A new bike.

Dan: Yeni bir bisiklet.

Vanessa: Yes, a new bike.

Vanessa: Evet, yeni bir bisiklet.

So, things that kids wish for, and then you blow out the candles, and that's it.

Yani, çocukların dilediği şeyler ve ardından mumları üflersiniz ve hepsi bu.

Well, after you eat the cake, after you have pizza and a cake, usually it's present time

Pekala, pastayı yedikten sonra, pizza ve pasta yedikten sonra, genellikle şimdiki zaman

and open presents wrapped in wrapping paper.

ve ambalaj kağıdına sarılmış açık hediyelerdir.

And that's about it.

Ve hepsi bu kadar.

That seems to be kind of the main tradition.

Bu bir tür ana gelenek gibi görünüyor.

Dan: Yeah, that's a standard tradition.

Dan: Evet, bu standart bir gelenek.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

Dan: And then there's a lot of little variances here and there.

Dan: Ve burada ve burada pek çok küçük farklılık var .

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

I would like to add one tradition though to all birthdays around the world.

Yine de dünyadaki tüm doğum günlerine bir gelenek eklemek istiyorum.

Well, we have two children, and when our oldest child had his first birthday, which you'll

İki çocuğumuz var ve en büyük çocuğumuz ilk doğum gününü kutladığında, ki bunun

find out soon is a very important birthday, I felt really emotional on his first birthday

çok önemli bir doğum günü olduğunu yakında öğreneceksiniz, onun ilk doğum gününde gerçekten çok duygulandım

because I remembered all of the intense work that I needed to do during his birth.

çünkü yapmam gereken tüm yoğun çalışmaları hatırladım. doğumu sırasında yapmak

So I gave birth to our son.

Böylece oğlumuzu doğurdum.

Dan: Me too.

Dan: Ben de.

Vanessa: Yes, it was really hard.

Vanessa: Evet, gerçekten zordu.

Dan: I did help a lot, but it was nothing compared to giving birth.

Dan: Çok yardım ettim ama doğum yapmaya kıyasla hiçbir şeydi.

Vanessa: Yes.

Vanessa: Evet.

So, I felt like this hard work and this emotional time that I had experienced when he was born,

Bu yüzden, o doğduğunda yaşadığım bu zor iş ve bu duygusal zaman gibi hissettim ,

we don't really include that in birthdays.

bunu doğum günlerine pek dahil etmiyoruz.

And I propose starting now that on birthdays, we include the mother in some kind of birthday

Ve şimdiden başlayarak doğum günlerinde anneyi bir tür doğum günü

tradition, maybe you country does this.

geleneğine dahil etmeyi öneriyorum, belki ülkeniz bunu yapıyordur.

Dan: Yeah.

Evet.

Some kind of celebration for the mother.

Anne için bir tür kutlama.

Yeah.

Evet.

Vanessa: Just even if it's a tradition of you blow out the candles and then say, "Thanks,

Vanessa: Mumları üfleyip sonra "

mom, for giving birth to me."

Beni doğurduğun için teşekkürler anne" demen bir gelenek olsa bile. O gün

I feel like you both play an important part in that day.

ikinizin de önemli bir rol oynadığınızı hissediyorum .

So as somebody who has given birth two times, I would like to have that day be a special

O yüzden iki kez doğum yapmış biri olarak o günün

memory for me too, and to share with my child that this is what happened.

benim için de özel bir anı olmasını ve böyle olduğunu çocuğumla paylaşmak isterim.

So, "Thank you mom, for giving birth to me.

Yani, "Beni doğurduğun için teşekkürler anne.

Thank you for your hard work."

Emeklerin için teşekkürler."

All right.

Elbette.

Let's go to the second category.

Gelelim ikinci kategoriye.

Second question, which is what are childhood birthdays like?

İkinci soru, çocukluk doğum günleri nasıldır?

The next category we're going to talk about are memorable birthdays.

Bahsedeceğimiz bir sonraki kategori unutulmaz doğum günleri.

And usually these are in your childhood, because birthdays as kids are bigger to do's.

Ve bunlar genellikle çocukluğunuzdadır, çünkü çocukken doğum günleri yapmak daha büyüktür.

But who knows?

Ama kim bilir?

They might be also when you're a little bit older.

Biraz daha büyük olduğunuzda da olabilirler .

So I'm curious when you were a kid, what was a typical birthday party like?

Merak ediyorum, sen çocukken tipik bir doğum günü partisi nasıldı?

Or do you have any memorable birthdays?

Ya da unutamadığınız doğum günleriniz var mı?

Dan: Yeah, so my typical birthday party was not very big.

Dan: Evet, yani benim tipik doğum günü partim pek büyük değildi.

My mom didn't typically go all out for most of my birthdays.

Annem genellikle doğum günlerimin çoğunda dışarı çıkmazdı .

Although maybe once or twice, she really went kind of crazy.

Belki bir veya iki kez olmasına rağmen, gerçekten biraz delirdi.

Vanessa: Yes.

Vanessa: Evet.

Like what?

Ne gibi?

Dan: One time she themed an entire party around space and the planets.

Dan: Bir keresinde bütün bir partinin temasını uzay ve gezegenler üzerine kurmuştu.

So all of my friends who came, I don't know if it was exactly the same amount of people

Yani gelen tüm arkadaşlarım, gezegenler için tam olarak aynı sayıda insan olup olmadığını bilmiyorum

for planets, so we all put like stickers on our head, that was like, "I'm Saturn, I'm

, bu yüzden hepimiz kafamıza çıkartmalar gibi yapıştırdık, "Ben Satürn'üm, ben

Jupiter," and then we got to argue about what planets we were.

Jüpiter, " ve sonra hangi gezegenler olduğumuzu tartışmalıyız.

And I had- Vanessa: The arguing was part of the party.

Ve ben... Vanessa: Tartışma partinin bir parçasıydı.

Dan: Of course.

Tabii ki.

Vanessa: That was fun.

Vanessa: Bu eğlenceliydi.

Dan: And there was a little solar system hanging from the light.

Dan: Ve ışıktan sarkan küçük bir güneş sistemi vardı .

So this is kind of an example of a themed party, which happens much, much more when

Yani bu, çocukken çok çok daha fazla olan temalı bir parti örneği

you're a child.

.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet. Bu

So when I was a kid, my mom almost always went all out and I don't think it was because

yüzden, ben çocukken, annem neredeyse her zaman elinden gelenin en iyisini yapardı ve bunun benim istediğim için olduğunu düşünmüyorum, bence

I asked her to, I think it was more just, that's what she really enjoyed doing.

bu daha adildi, yapmaktan gerçekten keyif aldığı şey buydu. Doğum

She enjoyed having a big celebration for my birthday.

günüm için büyük bir kutlama yapmaktan keyif aldı .

I remember one time, I actually have video footage of this, I don't know if I can figure

Bir keresinde hatırlıyorum, aslında bunun video görüntüleri var,

out how to edit it in here so you can see.

burada nasıl düzenleyeceğimi bulabilir miyim bilmiyorum, böylece görebilirsiniz.

Dan: You should.

Yapmalısın.

Vanessa: But she had all of the girls from my, maybe, first grade class, come over and

Vanessa: Ama belki de birinci sınıftaki tüm kızları çağırdı ve

she did our hair like this with braids, at each girl's hair.

saçlarımızı bu şekilde örgülerle yaptı, her kızın saçına.

She did makeup on each girl.

Her kıza makyaj yaptı.

I think we might've even painted our fingernails, and we made bows for our hair, we had crafted

Sanırım tırnaklarımızı bile boyamış olabiliriz ve saçlarımıza fiyonklar yaptık,

bows...

fiyonklar yaptık...

Vanessa's Sister: Happy birthday.

Vanessa'nın Kız Kardeşi: Doğum günün kutlu olsun.

Vanessa’s sister: And I'm going to eat all the cake.

Vanessa'nın kız kardeşi: Ve bütün pastayı yiyeceğim.

Vanessa's Dad: You are going to eat the whole cake, Charisse?

Vanessa'nın Babası: Bütün pastayı yiyecek misin , Charisse?

Vanessa’s sister: And I’m going to put on make up.

Vanessa'nın kız kardeşi: Ben de makyaj yapacağım.

Vanessa's Dad: Can anyone else have a piece?

Vanessa'nın Babası: Başka biri bir parça alabilir mi?

Vanessa's Mom: There you go, you look great.

Vanessa'nın Annesi: İşte, harika görünüyorsun.

Okay.

Tamam aşkım.

All: Happy birthday to you.

Hepsi: Doğum günün kutlu olsun.

Happy birthday to you.

Doğum günün kutlu olsun.

Happy birthday dear Vanessa.

Doğum günün kutlu olsun sevgili Vanessa.

Happy birthday to you.

Doğum günün kutlu olsun.

Vanessa's Mom: I love you.

Vanessa'nın Annesi: Seni seviyorum.

Blow your candles.

Mumlarını üfle.

There's more.

Fazlası var.

Vanessa: There.

Vanessa: Orada.

Vanessa's Mom: Good job.

Vanessa'nın Annesi: Aferin.

Try that last one.

Sonuncuyu dene.

Vanessa's Dad: One more.

Vanessa'nın Babası: Bir tane daha.

Vanessa's Mom: Good job.

Vanessa'nın Annesi: Aferin.

Oh, I love you sweet heart.

Ah, seni seviyorum tatlı kalp.

Vanessa: I remember another party, she rented a horse, it was like a little pony.

Vanessa: Başka bir parti hatırlıyorum, bir at kiralamıştı, küçük bir midilli gibiydi.

And it came to our house in a trailer and the owner walked it around our yard and each

Ve bir karavanla evimize geldi ve sahibi onu bahçemizde dolaştırdı ve her

kid got to sit on the back of the horse- Dan: That's pretty awesome.

çocuk atın sırtına oturdu- Dan: Bu harika.

Vanessa: ... and have a pony ride.

Vanessa: ...ve midilliye binelim.

And was our first year living in South Carolina where we moved to, and it was my first week

Ve taşındığımız Güney Carolina'da yaşadığımız ilk yıldı ve okulumun ilk haftasıydı

of school, because September 4th, my birthday is usually the first week of school.

çünkü 4 Eylül, doğum günüm genellikle okulun ilk haftasıdır.

So I had just met all these kids in my class and now they were at my house and having a

Sınıfımdaki tüm bu çocuklarla yeni tanışmıştım ve şimdi benim evimdeydiler ve

fun party.

eğlenceli bir parti veriyorlardı.

So good job mom, organizing that.

Aferin anne, bunu organize ettin.

I want to ask.

Ben sormak istiyorum. Sence böyle partiler vermek

Do you think it was usually your mom who wanted to have parties like this?

isteyen genellikle annen miydi ?

Dan: Yeah.

Evet.

Definitely.

Kesinlikle.

Vanessa: We are saying moms, but.

Vanessa: Anne diyoruz ama.

Dan: Well, because my dad worked a lot, especially when I was a kid, it's basically up to my

Dan: Şey, babam çok çalıştığı için, özellikle ben çocukken,

mom to organize anything around the house, so it's a very traditional setup.

evde her şeyi organize etmek temelde anneme düşüyor, bu yüzden bu çok geleneksel bir düzen.

She was assumed to be the birthday lady.

Doğum günü hanımı olduğu varsayıldı.

Vanessa: Now we're talking about birthday parties, but what about births?

Vanessa: Şimdi doğum günü partilerinden bahsediyoruz, peki ya doğumlar?

Dan: Births?

Dan: Doğumlar mı?

Vanessa: Do you have any interesting experiences either, when you were born-

Vanessa: Doğduğunda da ilginç deneyimlerin oldu mu-

Dan: Yes, when Theo was born.

Dan: Evet, Theo doğduğunda.

Vanessa: When Theo was born.

Vanessa: Theo doğduğunda.

Our child, yes definitely.

Çocuğumuz, evet kesinlikle.

Dan: Our children were memorable.

Dan: Çocuklarımız unutulmazdı.

Vanessa: Or when your siblings were born?

Vanessa: Ya da kardeşlerin ne zaman doğdu?

Dan: Mm-hmm (affirmative).

Dan: Mm-hmm (olumlu).

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

Tell me about that.

Bana bundan bahset.

Dan: Well, I don't remember when I was born.

Dan: Ne zaman doğduğumu hatırlamıyorum.

But I was born on April 1st, so I always hear the story about...

Ama ben 1 Nisan'da doğdum, bu yüzden hep şu hikayeyi duyarım...

Oh, and by the way, April 1st is called April fool's day, where people play pranks on each

Oh, ve bu arada, 1 Nisan'a Amerika'da insanların birbirlerine şaka yaptıkları 1 Nisan aptal günü denir

other in America.

.

So when my mom called her parents and said, "I just had my baby," they didn't believe

Bu yüzden annem ailesini arayıp "Bebeğimi yeni doğurdum" dediğinde

her.

ona inanmadılar.

Vanessa: "No, you didn't April fool's day.

Vanessa: "Hayır, 1 Nisan şakası yapmadın. Senin

You didn't have your baby."

bebeğin olmadı."

"No really."

"Hayır gerçekten."

Dan: And so that was always kind of an ongoing issue with my birthdays as a child, because

Dan: Ve bu, çocukken doğum günlerimde her zaman devam eden bir sorundu, çünkü

people would play a prank on me.

insanlar bana şaka yapardı.

And I would forget because I'm like, "This is my birthday.

Ve unuturdum çünkü "Bu benim doğum günüm.

It's not April fool's day."

Bugün 1 Nisan değil."

Vanessa: But it is.

Vanessa: Ama öyle.

Dan: So I got pranked a lot.

Dan: Yani çok şaka yaptım.

Also when my sister was born, I'm not sure I remember the day exactly.

Ayrıca kız kardeşimin doğduğu günü tam olarak hatırladığımdan emin değilim.

Vanessa: You were three years old, probably.

Vanessa: Muhtemelen üç yaşındaydın.

Dan: Yeah.

Evet.

Vanessa: Okay.

Vanessa: Peki.

Dan: I was a little over three years old, but this is how much I cared about my sister

Dan: Üç yaşından biraz büyüktüm ama kız kardeşimin doğmasını bu kadar önemsiyordum

being born.

.

I care a lot now, but apparently when I was three years old, I was interested in other

Şimdi çok önemsiyorum ama görünüşe göre üç yaşındayken başka

things.

şeylerle ilgileniyordum.

So my mom called my grandparents, who I was staying with and said, "Congratulations, Daniel,

Bu yüzden annem, yanında kaldığım büyükanne ve büyükbabamı aradı ve "Tebrikler Daniel,

you have a sister."

bir kız kardeşin var" dedi.

And I said, "Well, grandma made me a hot dog."

Ben de "Büyükannem bana sosisli sandviç yaptı" dedim.

Vanessa: You're telling me one important thing.

Vanessa: Bana önemli bir şey söylüyorsun.

I'm telling you another important.

Sana bir önemli daha söylüyorum.

Dan: So this is my reply to my sister being born, that, "I have a hot dog.

Dan: Yani bu benim kız kardeşimin doğmasına cevabım , "Benim sosisli sandviçim var.

You have a baby.

Senin bebeğin var.

These things are the same."

Bu şeyler aynı."

Vanessa: Cool.

Vanessa: Güzel.

Yeah.

Evet.

It's a very, a three year old Daniel mind.

Bu çok, üç yaşında bir Daniel zihni.

So for me, when I was a kid, we had these big parties, but then as I got a little bit

Yani benim için, çocukken büyük partiler verirdik ama sonra biraz

older, like middle school, high school, they became more centered around my close friends,

büyüdüğümde, ortaokul, lise gibi, daha çok yakın arkadaşlarım,

two or three friends.

iki veya üç arkadaşım etrafında yoğunlaşmaya başladılar.

And I have a very special couple memories, mainly as a high schooler, maybe it was also

Ve çok özel bir çift anım var, çoğunlukla lise öğrencisi olarak, belki de

in middle school, where my family would go on a specific hike each year.

ailemin her yıl belirli bir yürüyüşe çıktığı ortaokuldaydı.

And this hike, we go on to that same hike as a family now, but this hike is special

Ve bu yürüyüş, şimdi bir aile olarak aynı yürüyüşe gidiyoruz, ama bu yürüyüş özel

because- Dan: It's beautiful.

çünkü- Dan: Çok güzel.

Vanessa: ... around September 4th, there are lots of blueberries in season.

Vanessa: ... 4 Eylül civarında, mevsimde pek çok yaban mersini var.

And that means that the top of the mountain is covered in wild blueberry bushes.

Bu da dağın tepesinin yaban mersini çalılarıyla kaplı olduğu anlamına gelir.

And then around this time, in the end of summer, beginning of fall, the blueberries are ripe.

Ve bu sıralarda, yazın sonunda, sonbaharın başında, yaban mersini olgunlaşır. Bu

So we would go to the top of the mountain and pick blueberries with our best friend's

yüzden en iyi arkadaşımızın ailesiyle birlikte dağın zirvesine çıkıp yaban mersini toplardık

family.

.

And on the top of the mountain, they would sing happy birthday to me.

Ve dağın tepesinde bana mutlu yıllar şarkısını söylerlerdi.

Dan: That's a good birthday.

Dan: Bu güzel bir doğum günü.

Vanessa: Yeah, it was so...

Vanessa: Evet, öyleydi... Bunu

I have such nostalgic feelings when I think about that, because to me, that's what I like

düşündüğümde çok nostaljik duygular besliyorum , çünkü bana göre,

now as an adult, which we'll talk about in just a moment.

şimdi bir yetişkin olarak sevdiğim şey bu, birazdan konuşacağız.

But that's what I like now with a birthday.

Ama şimdi bir doğum gününde sevdiğim şey bu. Değer verdiğim

It's with the close people I care about, it's doing something simple, some kind of memory,

yakın insanlarla, basit bir şey yapıyor, bir tür anı,

something like this that is... something you're probably really going to remember.

bunun gibi bir şey... muhtemelen gerçekten hatırlayacağınız bir şey.

So let's take that to transition to our next topic, which is, Adult Birthdays, or now that

Bunu bir sonraki konumuz olan Yetişkin Doğum Günleri'ne geçelim veya artık

you're an adult, what do you do?

bir yetişkin olduğunuza göre ne yaparsınız?

So let's talk about that.

Bunun hakkında konuşalım.

Now I want to ask about birthdays now that we are adults.

Artık yetişkin olduğumuza göre doğum günlerini sormak istiyorum .

We're not children who have parents creating birthday parties for us.

Bizim için doğum günü partileri hazırlayan ebeveynleri olan çocuklar değiliz.

So what are birthdays like for you now, when you are an adult?

Peki, bir yetişkin olduğunuzda, şimdi sizin için doğum günleri nasıl geçiyor ?

As an adult.

Bir yetişkin olarak.

Dan: So as an adult, it can run a wide spectrum.

Dan: Yani bir yetişkin olarak geniş bir yelpazede olabilir.

So I don't think people have parties as much.

Bu yüzden insanların partileri olduğunu düşünmüyorum.

It just depends on the individual.

Bu sadece kişiye bağlıdır.

For me personally, we don't really throw a party for me.

Şahsen benim için, gerçekten benim için bir parti vermiyoruz.

Maybe I'll get together with my parents, maybe I'll get together with some friends, but we

Belki ailemle bir araya gelirim, belki bazı arkadaşlarla bir araya gelirim ama

don't really invite a lot of friends over to have a big party.

aslında pek çok arkadaşı büyük bir partiye davet etmeyiz.

Vanessa: And that's just a personal choice.

Vanessa: Ve bu sadece kişisel bir seçim.

It's not wrong, if you are living in the US and you're wondering, should I invite friends

ABD'de yaşıyorsanız ve doğum günümde arkadaşlarımı evime davet etsem mi diye merak ediyorsanız bu yanlış değil.

over to my house for my birthday?

Is that just for children?

Bu sadece çocuklar için mi?

No, it's fine.

Hayır, bu iyi.

If you want to have a celebration, that's totally fine, as an adult.

Bir kutlama yapmak istiyorsan, bir yetişkin olarak bu gayet iyi. İşleri küçük ve basit

It's just our personal preference to keep things small, simple.

tutmak bizim kişisel tercihimiz .

And I think in general, for us, we opt to give gifts that are experiences.

Ve genel olarak bizim için deneyim olan hediyeler vermeyi tercih ettiğimizi düşünüyorum.

Dan: Yeah.

Evet.

Do something.

Bir şey yap.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

Well maybe go to a nice restaurant together or we'll go to a new location that we haven't

Belki birlikte güzel bir restorana gideriz ya da daha önce ziyaret etmediğimiz yeni bir yere gideriz

visited before.

.

Or like you said, we'll go to your parents' house and they'll make us some dinner or something

Ya da dediğin gibi, ailenlerin evine gideceğiz ve bize yemek ya da özel bir şeyler hazırlayacaklar

special.

.

Food.

Yiyecek.

Dan: Yes.

Dan: Evet.

That's probably the most common thing for us now.

Bu muhtemelen şu anda bizim için en yaygın olan şey .

And it's still very common to get a gift or at least a card.

Ve bir hediye veya en azından bir kart almak hala çok yaygındır.

However, if you have a partner, then a lot of times you're going to give something extra.

Ancak, bir partneriniz varsa, çoğu zaman fazladan bir şeyler vereceksiniz.

That's going to be your special gift.

Bu senin özel hediyen olacak.

For example, when I was in college, Vanessa sent me a really awesome gift.

Örneğin ben üniversitedeyken Vanessa bana gerçekten harika bir hediye gönderdi.

She actually shot me a video of people at our college that we used to both go to, but

Aslında bana kolejimizde ikimizin de gittiği insanların bir videosunu çekti , ama

we were actually separated at this time, I don't know why.

bu sırada gerçekten ayrılmıştık, neden bilmiyorum.

Vanessa: I was a little bit sad, so I made you a video.

Vanessa: Biraz üzgündüm, bu yüzden sana bir video yaptım.

Dan: She made me a personal video about all our friends saying happy birthday to me.

Dan: Tüm arkadaşlarımızın bana doğum günün kutlu olsun dedikleri kişisel bir video yaptı.

And she put it together and sent it to me in the mail, and I got it at my college and

Ve bir araya getirdi ve bana postayla gönderdi ve ben de üniversitemde aldım ve

I watched it.

izledim.

And we were broken up, so I probably cried.

Ve biz ayrıldık, bu yüzden muhtemelen ağladım.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

Well, I think this was a pretty difficult present actually, because it was a time when

Bence bu aslında oldukça zor bir hediyeydi çünkü video

it was kind of tough to find anything to record a video with.

kaydetmek için bir şey bulmanın biraz zor olduğu bir zamandı .

So I had to borrow my friend's cheap camera to record it.

Bu yüzden kaydetmek için arkadaşımın ucuz kamerasını ödünç almak zorunda kaldım .

Dan: This was back in the day.

Dan: Bu eskidendi.

Vanessa: My laptop was really old.

Vanessa: Dizüstü bilgisayarım gerçekten eskiydi. Sadece bir videoyu düzenlemek için

I remember I had to send it to the computer services, tech support at our college, four

dört kez üniversitemizdeki bilgisayar hizmetlerine, teknik desteğe göndermem gerektiğini hatırlıyorum

times just to edit one video.

.

And I filmed our friends saying, "Happy birthday, Dan.

Arkadaşlarımızı "Doğum günün kutlu olsun Dan.

You're a great guy," and then I would film another friend saying the same thing.

Sen harika bir adamsın" derken filme çekerdim ve sonra aynı şeyi söyleyen başka bir arkadaşımı filme alırdım.

And it was something to hopefully help you feel loved.

Ve umarım sevildiğini hissetmene yardımcı olacak bir şeydi .

And it worked, we got married.

Ve işe yaradı, evlendik.

Dan: It was a very good Vanessa...

Dan: Çok iyi bir Vanessa'ydı...

Yes, that worked.

Evet, işe yaradı.

It's was a great Vanessa style video.

Harika bir Vanessa tarzı videoydu.

Vanessa: Something personal that takes some effort, but it's thoughtful.

Vanessa: Biraz çaba gerektiren kişisel bir şey ama düşünceli.

And I don't do that for every birthday, but it's something that's really from the heart.

Ve bunu her doğum günümde yapmıyorum ama bu gerçekten yürekten gelen bir şey.

So now that today is my birthday, at least when you're watching it is my birthday.

Yani bugün benim doğum günüm, en azından siz izlerken benim doğum günüm. Doğum

What are we going to do for my birthday Dan?

günüm için ne yapacağız Dan?

Dan: Well, there are still some surprises.

Dan: Hâlâ bazı sürprizler var.

However, I'm going to be making a dessert with my toddler Theo, so it should be interesting.

Ancak yürümeye başlayan çocuğum Theo ile bir tatlı yapacağım, bu yüzden ilginç olmalı.

And we're going to make it into some shapes.

Ve onu bazı şekillere sokacağız.

I don't know, it's still a surprise, so I don't want to give everything away, but we'll

Bilmiyorum, yine de sürpriz, o yüzden her şeyi dağıtmak istemiyorum ama yürümeye başlayan

be making a dessert with my toddler.

çocuğumla bir tatlı yapacağız.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

And we'll probably have a candle or two or maybe 33 candles, I don't know how many we

Ve muhtemelen bir veya iki veya belki 33 mumumuz olacak, mutfakta kaç mumumuz

have in the kitchen and then I'll blow them out.

olduğunu bilmiyorum ve sonra onları üfleyeceğim.

And that's a typical birthday celebration.

Ve bu tipik bir doğum günü kutlamasıdır.

Dan: That's her birthday.

Dan: Bu onun doğum günü.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

I think especially this year, we're not doing that much for my birthday, because it was

Sanırım özellikle bu yıl doğum günüm için pek bir şey yapmıyoruz çünkü

our 10 year wedding anniversary, a couple of weeks ago.

birkaç hafta önce 10. evlilik yıl dönümümüzdü .

And so we celebrated that anniversary and my birthday is just kind of extra.

Ve böylece o yıldönümünü kutladık ve doğum günüm biraz fazladan.

Dan: Yeah.

Evet.

Vanessa: So I'd like to ask you my final question.

Vanessa: O halde sana son sorumu sormak istiyorum.

What do you think are the most important birthdays in the US?

Sizce ABD'deki en önemli doğum günleri hangileri ?

So this is a cultural thing, but if you were to say, "It's my 20th birthday next week,"

Yani bu kültürel bir şey ama "Önümüzdeki hafta benim 20. doğum günüm" deseydiniz,

would that be a big birthday.

bu büyük bir doğum günü olur muydu?

Dan: It wouldn't be 20th, but it would be 21st birthday.

Dan: 20. yaş günü olmayacaktı ama 21. doğum günü olacaktı.

Vanessa: Yes.

Vanessa: Evet.

So let's start at the beginning of life and then we'll get to 21st.

Öyleyse hayatın en başından başlayalım ve sonra 21.'ye geçelim.

So what do you think?

Yani ne düşünüyorsun?

Dan: Yeah.

Evet.

So I don't think there's any universally accepted important birthday.

Bu yüzden evrensel olarak kabul edilen önemli bir doğum günü olduğunu düşünmüyorum.

Although it seems like a lot of mothers celebrate first birthday, as being very important.

Pek çok anne ilk doğum gününü kutlamak gibi görünse de , çok önemli.

At least the mothers we hang around.

En azından etrafta dolaştığımız anneler.

Vanessa: I would say that it's becoming more common that the first birthday of a child

Vanessa: Bir çocuğun ilk doğum gününün

is a big event.

büyük bir olay olmasının giderek yaygınlaştığını söyleyebilirim.

You invite all your family, all your friends, the kid doesn't care, they're just one year

Tüm aileni, tüm arkadaşlarını davet ediyorsun, çocuk umursamıyor, daha bir

old, they don't even know what a birthday is.

yaşındalar, doğum gününün ne olduğunu bile bilmiyorlar .

Dan: They'll be happy to eat cake.

Dan: Pasta yemekten mutlu olacaklar.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

But it's kind of a celebration of, "We survived one year."

Ama bu bir tür " Bir yıl hayatta kaldık" kutlaması.

So first birthday is generally a big event.

Yani ilk doğum günü genellikle büyük bir olaydır.

And I would say the next one would be your 16th birthday, especially girls.

Ve bir sonrakinin 16. yaş gününüz olacağını söyleyebilirim, özellikle kızlar.

Dan: Yeah.

Evet.

Although I think this may be dying out a bit.

Yine de bunun biraz tükendiğini düşünüyorum.

Vanessa: I don't know.

Vanessa: Bilmiyorum.

Dan: We still say, we have songs about sweet 16.

Dan: Hala tatlı 16 ile ilgili şarkılarımız olduğunu söylüyoruz.

Vanessa: We don't know many 16 year olds right now.

Vanessa: Şu anda 16 yaşında pek fazla çocuk tanımıyoruz .

Dan: That's true.

Bu doğru.

Vanessa: So I don't know if it's still common, but when we were kids, that was a big birthday.

Vanessa: Hâlâ yaygın mı bilmiyorum ama biz çocukken büyük bir doğum günüydü.

Dan: I don't remember throwing an extra big party for myself or my sister at 16, but people

Dan: 16 yaşımdayken kendim veya kız kardeşim için fazladan büyük bir parti verdiğimi hatırlamıyorum ama insanlar

do still really set aside the 21st birthday as a big birthday.

hala 21. doğum gününü büyük bir doğum günü olarak bir kenara koyuyorlar.

And that is mostly because in America you were allowed to drink alcohol at 21.

Ve bu çoğunlukla Amerika'da 21 yaşında alkol almanıza izin verildiği için.

So I think this is the entire reason why people say, "21, Oh man, you've made it.

Bence insanların "21, Oh adamım, başardın.

Now you can go out and drink in public."

Artık dışarı çıkıp toplum içinde içebilirsin" demesinin tüm nedeni bu. "

Vanessa: Does that mean that people do not drink before they're 21?

Vanessa: Bu, insanların 21 yaşından önce içmediği anlamına mı geliyor?

Dan: No people still drink before 21, but.

Dan: Hiç kimse 21 yaşından önce içmez ama.

Vanessa: But this is kind of a moment where you feel like, "I'm an adult.

Vanessa: Ama bu, "Ben bir yetişkinim.

I'm allowed to drink," like you said, in public at this point, or it is legally acceptable

İçmeme izin var" gibi hissettiğiniz bir an, bu noktada sizin de söylediğiniz gibi , ya da içmem yasal olarak kabul edilebilir

for me to drink.

.

So I think your first birthday, 16th especially for girls, the 21st, definitely.

Bence ilk doğum günün, özellikle kızlar için 16., 21. kesinlikle.

Dan: Maybe 18th.

Dan: Belki 18.

Vanessa: 18th?

Vanessa: 18'inci mi?

Dan: 18th is legal adulthood.

Dan: 18'i yasal yetişkinliktir.

Vanessa: He does legal adulthood, but I don't feel like there's a celebration specifically

Vanessa: Yasal olarak yetişkinlik yapıyor ama bunun için özel bir kutlama olduğunu düşünmüyorum

for that.

.

Usually you celebrate graduating high school around that time, and that might be a bigger

Genellikle o sıralarda liseden mezun olmanızı kutlarsınız ve

celebration than your birthday in my opinion.

bence bu, doğum gününüzden daha büyük bir kutlama olabilir.

But I think the US is so diverse with so many different cultures and traditions and backgrounds,

Ama bence ABD o kadar çok farklı kültür, gelenek ve geçmişe sahip ki,

that everyone is going to celebrate this in a somewhat different way.

herkes bunu biraz farklı bir şekilde kutlayacak.

But from our experience first 16th, the 21st.

Ama deneyimlerimize göre ilk 16'sı, 21'i.

And then I would say there's a big jump to 40th birthday.

Ve sonra 40. doğum gününe büyük bir sıçrama olduğunu söyleyebilirim .

So between 21 and 40, not so important, but what is the term for your 40th birthday?

Yani 21 ile 40 arası çok önemli değil ama 40. yaş gününüz için terim nedir?

Dan: Yes.

Dan: Evet.

You are over the Hill.

Tepenin üzerindesiniz.

Vanessa: So let's explain what this means.

Vanessa: Öyleyse bunun ne anlama geldiğini açıklayalım.

Over the Hill means...

Tepenin Ötesinde demek...

Dan: 40, everything's downhill after that.

Dan: 40, ondan sonra her şey yokuş aşağı.

Vanessa: Yes.

Vanessa: Evet.

Your average lifespan is 80 years old.

Ortalama yaşam süreniz 80 yaşında.

So when you're 40, you're kind of going up, up, up the Hill and then you're 40 and now

Yani 40 yaşına geldiğinde, tepeye tırmanıyorsun, sonra 40 yaşına geliyorsun ve şimdi

it all goes down.

her şey düşüyor.

So this is kind of morbid.

Yani bu biraz marazi.

Dan: It's kind of dark humor.

Dan: Bu bir tür kara mizah.

Vanessa: It's dark humor.

Vanessa: Kara mizah.

So if you go to the grocery store, typical grocery stores in the US, have a section with

Yani bakkala giderseniz, ABD'deki tipik marketlerde

flowers and balloons and party supplies, all of the 40th birthday supplies, are black and

çiçekler, balonlar ve parti malzemeleri olan bir bölüm var, 40. doğum günü malzemelerinin tümü siyah ve

gray.

gri.

Sometimes they have a gravestone on them like, "Oh, you're going to the grave," so it's very

Bazen üzerlerinde "Ah, mezara gidiyorsun" gibi bir mezar taşı vardır, bu yüzden çok

dark.

karanlıktır.

Dan: They might even have a section that says, "Over the Hill."

Dan: "Over the Hill" yazan bir bölümleri bile olabilir.

Vanessa: Over the hill.

Vanessa: Tepenin üzerinde.

This is a very specific moment.

Bu çok özel bir an.

And it's just a joke because usually when you're 40, you're still feeling pretty young,

Ve bu sadece bir şaka çünkü genellikle 40 yaşına geldiğinde kendini oldukça genç hissediyorsun

but it's just a joke.

ama bu sadece bir şaka.

So 40 is the next big birthday.

Yani 40, bir sonraki büyük doğum günü.

And after that, I was trying to think if there's actually a specifically big birthday, and

Ve ondan sonra, özellikle büyük bir doğum günü olup olmadığını düşünmeye çalışıyordum ve

what do you think?

siz ne düşünüyorsunuz?

Dan: I think every decade, you just get more sarcastic jokes about your age.

Dan: Bence her on yılda bir, yaşınla ilgili daha alaycı şakalar alıyorsun.

Vanessa: So when you're 70 and 80 and 90.

Vanessa: Yani 70, 80 ve 90 yaşlarındayken.

Dan: You just get cards that have more jokes about your age.

Dan: Yaşınla ilgili daha fazla şaka içeren kartlar alıyorsun .

That's my experience with it, not that I'm that old, but with my grandparents, what we

Bu benim deneyimim, o kadar yaşlı olduğumdan değil, ama büyükannem ve büyükbabamla

would get them.

onlara ne alırdık.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

I think that when you're a hundred, there's probably a special Centennial party.

Yüz yaşına geldiğinde, muhtemelen özel bir Yüzüncü Yıl partisi olduğunu düşünüyorum.

But I know for example, for your great grandmother, when she turned 90, all of the family, there

Ama biliyorum, örneğin, büyük büyükannen 90 yaşına geldiğinde, tüm aile,

were dozens of people, got together and had a big birthday party for her.

onlarca insan bir araya geldi ve onun için büyük bir doğum günü partisi düzenledi.

Because if you live to be 100 years old, that's pretty unusual.

Çünkü 100 yaşına kadar yaşarsan, bu oldukça sıra dışı.

Dan: Very unusual.

Dan: Çok sıradışı.

Vanessa: So when she turned 90, that was like, "Oh, that's great.

Vanessa: 90 yaşına geldiğinde, "Oh, bu harika.

Let's all get together and celebrate."

Haydi hep birlikte toplanıp kutlayalım" gibiydi.

Dan: But she almost made it.

Dan: Ama neredeyse başardı.

I think she was 96 or something.

Sanırım 96 yaşında falandı.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

She had a really awesome long life.

Gerçekten harika bir uzun hayatı oldu.

So in this way, after your 40th birthday, there's not really a big cultural celebration,

Yani bu şekilde, 40. doğum gününüzden sonra, gerçekten büyük bir kültürel kutlama olmuyor,

but it's just up to your family, what they want to celebrate.

sadece ailenizin neyi kutlamak istediklerine bağlı. Bugün doğum günümü benimle

Well, thanks so much for celebrating my birthday today with me, and thanks for joining me,

kutladığın için çok teşekkürler ve bana katıldığın için teşekkürler

Dan.

Dan.

Dan: You're welcome.

Dan: Rica ederim.

Vanessa: I hope that you enjoyed this conversation.

Vanessa: Umarım bu sohbetten keyif almışsındır.

I hope that you learned some vocabulary.

Umarım biraz kelime öğrenmişsindir.

You got to immerse yourself in listening to English.

Kendinizi İngilizce dinlemeye kaptırmalısınız .

And now I have a question for you.

Ve şimdi size bir sorum var. Doğum

What do you like to do on your birthday?

gününde ne yapmayı seversin?

Let us know in the comments, what do you like to do on your birthday?

Yorumlarda bize bildirin, doğum gününüzde ne yapmayı seversiniz? Dünyadaki

Let's learn about some birthday traditions around the world, read other comments, learn

bazı doğum günü geleneklerini öğrenelim , diğer yorumları okuyalım, öğrenelim

about it.

.

And I hope you have a wonderful day.

Ve umarım harika bir gün geçirirsin.

Thank you so much for learning English with us, and I'll see you again next Friday for

Bizimle İngilizce öğrendiğiniz için çok teşekkür ederiz . Gelecek Cuma

a new lesson here on my YouTube channel.

YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere.

Bye.

Hoşçakal.

Dan: Bye.

Dan: Görüşürüz.

She edited it down.

Düzeltti.

Edited.

düzenlendi.

Edited it.

Düzenlendi.

Edited it.

Düzenlendi.

Vanessa: Edit did it.

Vanessa: Düzenleme yaptı.

Edit did it.

Düzenleme yaptı.

Dan: Okay.

Tamam.

Edited it.

Düzenlendi.

Is that really how you say it?

Gerçekten böyle mi söylüyorsun?

Vanessa: You can say, she put it together?

Vanessa: O bir araya getirdi diyebilir misin?

Dan: Okay.

Tamam.

Vanessa: The next step is to download my free ebook.

Vanessa: Bir sonraki adım ücretsiz e-kitabımı indirmek. Kendine

Five steps to becoming a confident English speaker.

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmak için beş adım .

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.